Ben gücümün yettiğine ses çıkarırım. Eğer gittiğim bir camide siyaset yapılırsa -ki bana denk gelmedi nedense sizin gibi çağdaş(!) insanlara denk geliyor.- Ben gücümün yettiğince karşı çıkarım. Okulda siyaset yapılırsa gidersin suç duyurusunda bulunursun.

Bir tencereye süt, şeker, yumurta sarısı ve toz bademi koyup iyice karıştırın ve ocağa alın.

Süt kaynayınca nişastayı suyla açıp sürekli karıştırarak sütlü karışıma ilave edin ve karışım kıvam alıncaya kadar sürekli karıştırarak pişirin.

Koyu boza kıvdıbına gelince kaselere koyup soğumaya bırakın.

Afiyet olsun

Necip Fazıl'ın Vasiyetnamesini okumamış gibisin. Şöyle aktarayım;

islama pazarlıksız ve sımsıkı bağlanmadan önceki şiirlerim ve yazılarım arasında hatta küfre kadar gidenler ise, çoktan beri eser çerçevem dışına çıkarıldığı, herbirinden ayrı ayrı istiğfar edildiği ve çöp tenekesine atıldığı için nereden nereye geldiğimi göstermekte bile kullanılmamalı ve onlarla müminleri benden çevirmek isteyeceklere -çok denenmiştir- şu cevap verilmelidir: "Koca Hz.Ömer bile Allahın Resulünü öldürmeye davranmış ve peşinden bütün sahabilerin, derecede ikincisi olmak gibi bir şerefe ermiştir. Hiç ona bu ilk davranışından ötürü sonradan dil uzatan olmuş mudur? Belki o noktadan bu noktaya gelmekte faziletlerin en büyüğü vardır." Eserlerim mevzuunda vasiyetim kısaca şu: ilk yazılarımdan birkaçı asla benim değil;sonrakiler de en dakik şeriat mihengine vurulduktan, yani nasip olursa tarafımdan bütünleştirildikten sonra benim... Bir kısmını şimdiden tamamlamış bulunduğum eserlerim üzerinde bu ölçüyü devam ettirmek ve en titiz murakabeyi sürdürmek borcu ise, mirasçılarımın ve manevi mirasçım gençliğin...

Eee bu geçmişini değiştiriyor mu