1. 1.
    +1
    çaresizlik. o değil de, yüzyüze insanların cesaretleri kırılıyor ya da sevgileri kabarıyor biraz daha. mesafe insana cesaret veriyor, belki de acımasızlık. tam olarak adını koyamıyorum. unutulamayan sevgililer, depresyon halleri, can sıkıntıları ve alkol. kötümserlik en kolay seçim, zahmetsiz, düz bir otoban bas basabildiğin kadar. diğer tarafta iyimserlikte biraz daha off-road havası var sanki. yol biraz daha çamurlu ve engebeli ya da her ne taksa.
    şimdi size özle diyen sev diyen yok, e ama zaten bunlar birisinin söylemesiyle gelişen oluşan işler değil, tesadüfler zinciri, evrimin duygusal ispatı gibi birşey. durum böyle olunca kendinizi kontrol edemiyorsunuz, bazen kaybolup gitmek en iyisi ama bu durumda en iyisi mi onu siz bile bilmiyorsunuz, elinizde olmadan artık kaybolamadığınızın farkına varıyorsunuz. bir şekilde bağlısınız, böyle acaip baharatlı bir hint yemeği gibi, içinde aşk var, özlem var, kıskançlık var, çaresizlik var..
    çaresizlik çok acaip birşey, hırsınızı alamadığınızı düşünsenize. derdinizi hiçbir şekilde anlatamadığınızı düşünün. bazen çok iyi anlattığınızı zannederek mutlu bir şekilde yatağa daldıktan sonra, ertesi gün sanki hiçbirşey anlatmamış gibi kendinizi çırpınırken bulduğunuzu.
    tek ilacı özlemek ve tekrar özlemek. o da iyi geliyor insana. çünkü insanın dilinde ve kalbinde bıraktığı o hafif acı tadın, o ürpertinin, o offlama isteğinin çok mistik bir havası var. hani az ihtimalli bir sayısal loto oynamışsınız şansınız milyonda bir değil de yüzde bir gibi. ne olursa olsun vazgeçmemek güzel olsa gerek, özlemek ve özlendiğini bilmek daha da güzel.. bazen tuhaf olsa da...
    ···