Yıllar önce babamın bir arkadaşı kıbrıstan iki çok değişik muhabbet kuşu göndermişti. Babamın dediğine göre kırmızı gagalı erkek yeşil gagalı dişiydi.
Günün yirmi dört saatini içlikle geçiren dedem kuşları hiç umursamamıştı. Kendisi ömrü boyunca hiç çalışmamış, sürekli hazır yemiş, içliğiyle yek vücut olmuş, belki içlikle yıkanan, skinden koca bir sülale oluşturmaktan başka bir işe yaramayan, softa, homofobik bir herifti.Bir gün benden kuşlar hakkından nedeni anlayamadığım bir şekilde bilgi istedi.Ben sadece yeşilin kız, kırmızının erkek olduğunu söyledim. Ondan sonra kuşları sürekli gözetlemeye başladı. Kafesin altından kuşların altına bakıyor, gözlerini kısarak bir şeyler arıyordu. Bana her gün yumurta sormayı da ihmal etmiyordu.
Bir gün kuş sesleri ve odadaki patırtı gürültüye uyandım. Gidip baktığımda dedem kuşlardan birini yerde ezmişti. Uçanı ise havada tokatlamaya çalışıyordu. Babamda gelince kavgayı ayıran vatandaş gibi dedemle kuşu ayırdık. Bunu yapmasının sebebini sorduğumuzda ise şöyle cevap verdi ikiside erkeg idi, ikisinin de gagalari aynı reng idi, onlar lut kavminin kuşlari idi dedi.
Sabah dedemi hastaneye zütürdüğümüzde renk körü çıkmıştı. Softa dedem ise bunu ömrü billah anlamamış, bizim kuşları gay diye katletmişti. Bildiğiniz üzere renk körleri en çok kırmızı ve yeşili ayırt etmekte çok zorlanır
Edit:softa medrese talebesi demek. dedemin yaşını ve sofuluğunu beraber karşıladığı için bu kelimeyi seçtim.