Kendim için hem iyi bir şey olur hemde ailem için iyi olur fena mı aslında bi tekrar denesem olur sanırım.

Elçin bana baktı. Maddi sıkıntı yüzünden mi okuyamıyorsun dedi. Noldu para ve erzak yardımı mı yapacaksın dedi. istersen yaparım dedi. Babanın parası babanda kalsın ben kimseye muhtaç değilim dedim.

O anlamda demedim varsa bir sorunun halledeyim ben paramla hava atmam dedi. Bende güldüm olmayan şeyin havası olur mu kızım dedim. Ne alaka dedi çantasından cüzdanı çıkarıp içindeki 250 lirayı gösterdi bu haftaki harçlığım bu dedi. Bende dönüp adı üstünde harçlığın o para senin değil babanın dedim.

Ne desem boş dimi sadece sen biliyorsun herşeyi sadece sen biliyorsun para nasıl kazanılır dimi. Öyle olsun bakalım zenginim ya züppe olarak bak sende ne değişir ki dedi.

Gık demedim şu lafından sonra gibimde değil benim artık.

O gün öyle taktan geçti işte geldim eve uzandım direk. Kızla tek bir şey konuşmadım ama bana çok baktı derste sürekli sanki hareketlerimi inceliyordu. Anlaşılan merak uyandırmıştım pelinsu da.

Muratla okulda konuşurken konusu geçti babası mütahit çıktı. O bide zengin dedim içimden tamam hiç şansım yok gerek yok kafan rahat böyle alp dedim bitirdim herşeyi

Çok bencil yaşıyordum. Okumasan da dağ gibi çoçuk oldun yemin ederim dedi. Varsın sen milletin çocuğu gibi olma napalım sürünceksek yine beraber sürünelim dedi babam. Sarıldım direk babama. Adamsın sen diyesim vardı ama demeye gerek yoktu o bilir kendini.

Ertesi güne yine 50 lira para kaldı. Babamın sıkıntısını şimdi daha iyi anlıyordum para kazanmak kolay iş değil öyle.

Neyse okula geçtim. Sınıfa girdim Elçin benim sıraya kurulmuş. Oturuyordu sınıfta tek başına gittim selma vermeden oturdum yattım ölüyorum amk bende insanım ham vücut gibiliyor yapacak bir şey yok.

Elçin dürttü öküz gibi sesler çıkarıp homurdandım ama kafam kalkmıyordu. Kız yine dürttü ya uyansana ayı gibi yatıyon diye çemkirdi.

Kalktım ne var dedim. Özür dilerim dedi. Neden ne yaptın yine dedim bende.
Şu gözlerini yukarı kaldırıp hızlı göz kırparlar ya ondan yaptı işte. Bende kafamı salladım ne diyon anlamında.

Geçen gün için özür dilerim sanırım rencide etmiş oldum bilmeyerek. Ama sen haklıydın ben hatalıydım dedi.

Ne güzel ortada problem kalmadığına göre git sırana geç dedim. Bana baktı sen ciddi misin ya sabahtan sırf senin için kalktım erkenden geldim 15 dakikadır bekliyorum özür diliyorum 3-5 kelime esip yine uzaklaştırıyorsun kendinden dedi.

Mal vallaha mal tamam hoşlanıyorsun anladım ama açık şekilde mi söyliyim illa olmaz diye. iyi tamam otur yanımda bişey demedim dedim. Öküz değilim hiç yoktan en azından beklemiş erken kalkmış. Neyse millet yavaş yavaş gelmeye başlayınca bende vurup kafayı yattım.

Yüzümü elimin üstüne koyup elçine doğru koydum. ilk dersin sonunda uyandığımda elçinle göz gözeydim. Ulan hareket etsem kızı öpecem nefeslerimiz birbirine karışıyor o kadar yakın duruyordu gülerek bakıyordu ama uyanınca kendini direk topladı bi. Sonra kıpkırmızı oldu. Hızlı bi şekilde çıktı sınıftan. Arkasından bakıp kaldım öyle fena abayı yaktı bu bana :/

Annem yemek yapmıştı her zamanki gibi geldiğimde. Babamı bekledik aradı işi yoğunmuş gelmeyecem bugün dedi. Telefonu aldım annemden nerede olduğunu sordum tarif etti. iyi tamam dedim anama verdim kapattı biraz konuşup.

Yemeği yedim çıktım dışarı direk. Anam nereye diye sormadı bile biliyordu zaten gideceğim yeri çıkarken kolay gelsin dedi. Güldüm anlından öptüm. Kardeşime söyle o it iyi çalışsın bari birimiz okusun dedim.

Neyse vardım inşaata arabanın anahtarını aldım babamdan kıyafetleri değiştim. Geçip bir taraftanda harç taşıyıp döküp mermer döşemeye başladım.

Ustalığı 16 yaşından beri yapıyordum. Babam o gün işi 3 saat erken bitirdi sayemde gelirken bana 50 lira para uzattı al yövmiyen dedi. Baba ne diyon ya bak işine sen taksitleri ayarla ben arada olmayınca hafta sonları çalışır çıkartırım harçlığı laf olsun diye okuyorum zaten. Sigera paramı da senden mi alıyım içtiğimi biliyorsun bir şeyde demiyorsun. Ne diyim saha ben dedim. Sen babalığını yapıyorsun sabrederek zaten.

Tebessüm etti cebime zorla soktu parayı. Lazım olur olum kız arkadaşınla harcarsın dedi. Güldüm oda ne gülüyon la yakışıklı adamsın yaparsın hatta vardır senin manitanda söylemiyorsundur dedi. Yok be baba olsa söylemez miyim size ilk anamın sonra senin haberin olur zaten dedim. iyi bakalım olsun dursun yanında dedi. Hem hakkın zaten çalıştın o kadar dedi.

Baba diyerek sesimi yükselttim. Ne hakkı 18 senedir yemedin yedirdin giymedin giydirdin benim ne hakkım olur ben sana daha borçluyum dedim. Sen böylesin ya oğlum gerisi önemli değil sıkma canını aslan parçam hakkım sonuna kadar helaldir. Dedi..

Eve gidip duş aldım yattım yoruldum ama babam bütün gün çalışırken ben 3 saatte yoruldum demek yakışmazdı bana. Hiçkimse yakışmaz zaten

Elçinin sesiydi ve yıkık evlerden geliyordu. Koşarak yıkığa girdim. iki kişi elçini tutup soymaya çalışıyordu. Direk birine uçarak kafa attım. Diğerine daldım bir odun yedim en son sırtıma indirdi diğer kafa attığım çoçuk o acıyla o odunu onun zütüne sokabilirdim ama bu sefer odunu kafama doğru geçirdi elimi koymasam kesin bayılmıştım. Elimin acısıyla bir anda beline sarılıp kaldırdım fırlattım yan tarafa yerden odunu alırken diğeri beni tutmaya kalktı direk kafasına indirdim odunu. Düştü bildiğiniz ölü gibi düştü ama gibimde değildi diğeri kaçarken hakkı abiye tosladı o cafede kalmıştı ama birden burdan çıkınca şaşırdım neyse bunu anlatırım olay bu değil hakkı abi bunu tutup yumruklamaya başladı.

bu arada da Elçin bir köşeye sinmiş kafasını ellerinin arasına almış ağlıyordu. Hakkı abi çocuğun bir taraflarını kesin kırmıştı. Çok sağlam adamdı benim hayatta korktuğum sayılı insanlardandır.

Elçini kaldırdım. Bunu cafeye zütürdüm ilk önce bir soğuk su içirdim sonra kendine geldi gibi oldu biraz. Ağlaması yolda kesilmişti bana sarılıyordu sürekli. Bi kahve söyledim en azından yardımcı olur zihninin açılmasına diye düşündüm aklıma o anda yapacak bir şey gelmedi.

Sessizce bana sarılıyordu sadece. Bende hakkı abiye abi sen nerden çıktın o anda dedim. Abim sen çıktın on dakka sonra ben çıktım arkandan geliyordum. Birini gördüm seslenmedim. Onla konuştum. En son senin o binaya koşarak girdiğini gördüm bende geldim ardından hemen dedi..

Saol abi hakkını helal et dedi. Elçin sarılıyordu bana kahve gelince içmesi için dürttüm bunu kaldırayım dedim ama gram haraket etmedi sarılmış bırakmıyordu.

Son part buydu Beyler ben fabrikaya gider yine işe gidiyorum bugünkü sorun yüzünden ben akşamcı olmak zorundayım. Uykumdan uyandırdı adamlar. Özür dilerim yeniden merak etmeyin hafta sonu pazar günü rahat 40 part atarım hiç olmadı. Bu günlerde 5-10 part idare edin günde yazarım yine merak etmeyin ha bide Elçin gelecek partta pansuman yapmıyor boşa heveslenmeyin öyle birisi değilim :/

Abayı yakması iyi değildi çünkü cidden kızdan hoşlanmıyordum sevgili anlamında yani, ya tamam hoşlanıyorum amk ama ben üniye gitmeyecem olmaz o iş.

Dışarı çıkıp kantine indim. Bi fusetea aldım. Dönerken Elçinle iki kız arkadaşı bana gülerek baktı. Elçin yine kıpkırmızı olmuştu. Çekip konuşsam mı acaba dedim ama arkadaşlarının yanında artistlik yapmaya ne gerek var zaten sınıfta beraber oturucaktık.

Sınıfa çıktım, derse hocayla aynı anda gelip yanıma oturdu. Bir şey demedim koydum kafayı yattım o açsın konuyu da ben bi durumu anlayayım.

Dersin ortasına doğru baktım ses etmeyecek kalkacaktım tam eliyle dürttü ne var dedim odun gibi sesimle. Kalk bişey konuşucam dedi. Kalktım saçlar bir o tarafa bir bu tarafa gitmiş dağılmıştı ama gibimde değildi. Şuan konum elçindi.

Bak seninle tanışalı 1,5 hafta falan oldu biliyorum ama ben sanırım sana aşırı derecede kuvvetli hisler besliyorum dedi. Bak bunu bi kızın söylemesi zaten utanç verici, lütfen daha da utandırma beni ben sana aşık oldum dedi.

Ders müzikti hoca kendi halinde takılıyordu. Bende hislerini içine göm ben birşey hissetmiyorum dedim. Hocadan izin alıp bahçeye çıktım. Biraz canım sıkkın falan ailevi dedim iyi dedi.

Bahçeye çıkıp arka taraftan atladım geçtim bir ara sokağa çöktüm direk oturdum yere dizimi kendime doğru çektim bi sigara yaktım. Ağlamaya başladım bu kız yüzünden olmadı aslında çevremi kaybediyordum hayatım ellerimden kayıyordu ve bu bana ağır geliyordu okulun en güzel kızı bana aşık ve ben ona ilgi göstermeye korkuyorum boş hayaller kuracak. Onunla ciddi bir şeyimin olması için 8-9 bin lira maaşım olmalıydı en az. Aksi takdirde parasız oğlana kızını niye versin babası.

Zengin kız fakir oğlanız. Hadi onu geçtim üniye gidicek ben gitmeyecem oda ayrı bir sorun. Herşeyimiz problem ne farkeder sen her zamanki düzenine devam et dedim alp.

Bunları düşünürken 5 sigera ve 30 dakikam gitmişti okulun arkasından içeri girdim. Sınıfa çıktım derse zor yetiştim.

Çıktım eve geçtim paranın boşa gittiğine mi yanayım semihe ettiğimiz ayıba mı. Ortalığı durduk yere olmasada birbirine kattım yine.

Ertesi gün okula geçtim murat tek dolaşmıyordu, sürekli yanında kendini okul reisi sanan tipler vardı. Madem bunlar reis geçen sene okul kantininde niye hepsine geçen seneki reislerle birlikte posta koyduğumda gık diyemediler.

Bunların geneli böyle beyler adamla serseriyi ayırt edip kavga edin serseri dediğiniz her adam boş emin olun belinde makine dahi olsa o makinayı onun bir yerine sokarım. Korkmayın hiçbirşeyden sonunda ölüm yok emin olun hepsi bola taşıyor makinayı.

Neyse konu saçma sapan yerlere geldi yine. Sınıfa çıktım yukarı Elçin başka sırada oturuyordu. Yanımda semih vardı. Semihi pek umursamadan geçtim yine yattım. Teneffüste Elçin dışarı çıkınca bende çıktım kantine inip kahve aldı sonra oturdu tek başına çektim bi sandalye bir kahve de ben aldım yanına da bisküvit oturdum.

Selam güzellik nasılsın dedim. Bunu niye yaptım cidden bilmiyorum, kıza hiçbirşey olmamış gibi davranmak iyi mi olucak kötü mü olucak bilmiyordum ama denemeye değerdi.

Sen ciddi misin ya bu kadar değersizmiydi sevgim de sende hiçbir anlam ifade etmiyor. Hiçbirşey olmamış gibi davranmak nedir ya alp canımı yakma daha fazla uzak dur benden dedi.

Son söylediğini sesli söyledi. O arada nevzat geçiyordu duyunca direk yakama yapıştı dün dediklerimi duymadın mı lan sen diyip bağırdı. Hiçbirşey demeden kıza baktım.

Elçin hocam aramızda bir şey önemi yok bir an sinirlendim o yüzden oldu yoksa alp bir şey yapmadı bana dedi. Gel konuşalım senle dedi nevzat. Gittiler bunlar nevzat dua etsin sabırlı davrandım yoksa kendisini ölmüş bilecekti.

Beyler ben biraz uyucam uyanınca yazarım. Kusura bakmayın kegib kegib oluyor ama merak etmeyin bitircem zaten çok uzun hikaye olucak yani bu daha başları ve bir ay oldu hikaye 2 yıllık nerdeyse.

Bir ay boyunca gık demeden çoçuk bakar gibi bana baktı. Gram bir şey demedi. Ulan aşığız birbirimize tamam da ben kızı üzücem hacı üzücem üzmek istemiyorum hasret kalsın ayrı kalalım istemiyorum.

Ulan bi sene sonra ayrı kalınca nasıl yapıcam lan ben. Nasıl, düşünüyorum kemiriyor içimi ama gram belli etmiyorum ona birşey. Tam 6 ay geçti ben hastaneye yattığım gün bizim hakkı abi şehri savaş alanına çevirmiş ortalık birbirine girmiş.

Akrep tayfun ve diğer bütün sokak tayfalarını tek tek gibmişler yetmemiş uyuşturucuyu dağıtan baronlardan birinide gibmişler. Polis zaten topladı içeri herkeside. Adamları nasıl haşat ettilerse hakkı abilerin adını bile vermemişler hastanede yatarken. Benden beter olmuşlar. Değdi mi değdi.

Ulan kızla bir sevgilin yapabileceği herşeyi yaptık ama ben size aşk hikayesi anlatmak istemedim. Bu yüzden oraları hep geçtim. Tam 6 ay sonra Elçini trafik kazasında kaybettim.

iki ay sonra babam inşaatta öldü. Yük altında kalarak. Bir anam bide ben varım derken 3 ay sonra annem öldü. Kaderimin amk yapayalnız kaldım. Ortada. işte böyle uzatmak istemiyorum artık özür dilerim.

Çıktık hastaneden. Kaburgam incinmiş. Ta onu mutat yaptı bunlar değil dolaylı yoldan öğrenmiş oldum neyse.

Geçtim eve ulan babam biraz kızdı etti. Bende odama çekildim aklıma takılan şey şuydu. Ben tamam gittim adamlığı yapımda sonu iyi bitmez bunun hu iki keko bi haber uçursa semtin ne kadar iti kopuğu varsa üstüme gelir.

Kolay mı lan öyle filmdeki gibi girdim dövdüm kızı aldım demesi orda hakkı abi çocuğu durdurmasa en az 20 keko bana tecavüz ederdi. Kızı düşünemiyorum bile.

Kökten bi çözüm bulmak lazım sözü geçen tayfa ile anlaşırsak olay tamam ama anlaşmazsak bu şehirde iki dakika düz yolda yürüyemem.

Aklımda bin türlü şey dolanırken uyudum kaldım.

Neyse öğle arasında yemek yemeye çıktık. ilk buluşmamız oluyor gibiydi yani sevgiliyken en azından. iyi bir yerlere zütürmek istedim. Aklıma sahilde bir restorant geldi biraz pahalı bir yerdi öğrenci için ama bir seferlik zütürsem olurdu.

Neyse girdik restoranda yedik bir şeyler. O gün öyle geçti önemli bir şey yoktu. Tabi ben akrep tayfun olayını unuttum tamamen. O eve geçtiğinde bende evin yolunu tuttum. Bizim eve 500 metre kalmıştı uzaktan da olsa evi görüyordum.

Arkadan birisinin alp diyip sopayla girmesi bir oldu kaç kişinin vurduğunu bilmiyorum ama hırslarını aldıklarında nefesi bile zor alıyordum. Uyandığımda hastanedeydim başımda annem uyumuş kalmıştı. Bütün her yerim ağrıyordu belimi oynatamıyordum.

Öldüresiye dayak yedim hastanede olmam garip değildi hala her nefesim canımı yakıyordu. Annemin burda uyumuş olduğuna bakılırsa rahat 8-9 saattir burda baygındım.

En son elçinin sesini duydum annemi kaldırıp eve yolluyordu bugün ben kalırım demişti anam kalmaz ki demeye çalıştım ama sesim çıkmadı. Annem hiçbirşey demeden kalkıp gitmişti. Şaşırdım annem beni bir hafta olsa yine bırakmazdı ve elçinle ne zaman tanıştılar?

4 gün öyle böyle geçti. Elçin bir an olsun yanlız bırakmadı gözünü sevdiğim yarim. Hayatımı gibeyim ki verecek acıdan özlemden başka bir şeyim yok.

Hastanede her gözüne baktığımda üniversiteye gidişi aklıma geliyordu o gidicek ben kalıcam. ikimizde hasret kalıcaz birbirimize kokumuza tenimize. Korkuyorum ilk defa ölmekten hastaneye hayati tehlikeyle gitmiş olmam vücudumun her tarafımın incinmiş oluşu kokuyorum ölmekten elçini ailemi hayat denen düzene karşı savunmasız bırakmaktan korkuyordum. Ayrılıktan korkuyorum. Erkek adam bir şeyden korkmaz diyorlar ya korkar hacı korkar Ayrılıktan korkar oturursun geminin kıçına izlersin ya sevdiklerinin küçülmesini işte o an anlarsınız ayrılık kalana değil gidene koyar. Ölüm de bir ayrılıktır ve ben ölmekten korkuyorum.

ilk defa böyle bir duygu hissediyordum daha önce bi kaç kızla daha öpüşmüştüm ama ilk defa içimde yoğun bi sevgi vardı.

Göz göze geldiğim anda herşey durdu sanki benim için, hayatımı ona adamak istiyordum bir adam hayatı boyunca bir kadını sever buna inanıyordum ve buldum ulan buldum dedim.

Belki şuan kimse için anlam ifade etmeyen hayatımı ona adamak istiyordum zaten vericek başka bir şeyim yoktu.

Gözlerinin içinin gülüşü mutlu oluşu hiçbirşeyi buna değişmezdim (ailem hariç onlar herşeye değer).

Ders başladı bitti sadece sıraya kafamı koydum gözlerine bakıyordum arada sessizce bir şeyler söylemesi ve gülüşü dışında hatırlayabildiğim bir şey yoktu.

Gülüşü çok hoşuma gidiyordu sesi teni kokusu saçları gözleri o küçük burnu herşeyi beni çekiyordu ona doğru. Kapıldım bir sevdaya sonumuzu Allâh hayır etsin diyordum sadece.

Çoçuk gibi sevinmeye başladı biraz geçince Elçin dedim sessiz ve boğuk çıkmıştı sesim ama olsun duymuştu ilk onun adını söylemem onu mutlu ederdi bunu düşünebiliyordum ama hala kendimi zor kontrol ediyorum.

Elimi hareket ettirmeye başladım ilk önce yavaş yavaş. Elçin buradayım aşkım zorlama kendini dedi. Sanırım mutluluktan ağlıyordu bu sefer. Gözlerimi hafiften açtım ve gülümsedim burukta olsa.

Bana bakıp gülümsüyordu. Yavaş yavaş kalkmaya çalıştım olmadı. O sırada hemşire girdi içeri. Bana bakıp doktoru çağırmaya gitti. Doktoru beklerken Elçin bütün aklındakileri sıralamaya başladı. San bir şey olucak diye çok korktum falan dedi. Klagib ama o an gerçekten yaşayınca çok güzel bir his tamam o korkuyor ama senin için bu kadar çok endişelenmesi çok hoşuma gitmişti.

Beyler hikaye kurgu amk okurken hevesiniz kaçsın istemedim

Beyler lütfen şukunuzu atın o kadar yazıyoruz hadi gözünüzü seveyim en azından entari falan da girin :/

Doktor geldi baktı gözüme ışık tuttu son kan testlerime baktı oramı buramı elledi. Sonra tomografi ve röntgenlere baktı. Bide ağrıyan yerlerimi sordu heryerim ağrıyor saymakla bitmez ki amk ayak bileğimden kafaya kadar heryer ağrıyor.

Bi kaç saçma sapan espri yaptıktan sonra şimdilik iyisin kaburga kırıkların için evde dinleneceksin 2 hafta dedi. O güzel bir şeydi en azından. Hastaneden de bir haftaya çıkarsın dedi. Gözlerim fal taşı gibi açıldı gibsen durmam hastanede ben.

En nefret ettiğim hastanede boş boş yatmak nefret ederim duramam yerimde. Doktoru ikna etmeye çalıştım en az 4 gün dedi onada razı oldum. En azından 3 gün daha azdı. Aslında bana kalsa ben hemen eve giderim de işte salmıyorlar.

Girdim içeri girerken baktım benim sıram boştu Elçin sınıftada değildi nerde Elçin dedim sınıfa dönüp. Nevzat sanane olum kızdan niye soruyon dedi.

Niye sinirlendim bilmiyorum dönüp hocam sadece adam gibi soru sordum çantasıda yok bişey mi oldu. Sanane olum dedi. Ulan senin dersininde seninde.

iyi eyvallah hocam dedim girdiğim gibi geri çıktım. Koşarak enseme yapıştı nereye gidiyorsun lan sen dedi. Ensemdekini elini kıracak gibi sıkmaya başladım bileğim kuvvetlidir. Neyse adam bana bakıp bırak lan elimi dedi sakince bıraktım.

Hocam siz öğretmen ben öğrenciyim kimsenin kimseye şiddet uygulamaya hakkı yok bir daha bana aynı şekilde davranırsanız sonu iyi bitmez ne ceza verirseniz verin yeter artık nedir benimle alıp veremediğiniz adam gibi bir şey soruyorum sınıfın ortasında artistlik yapıyorsunuz. Ne yaptım ben size de nefret besliyorsunuz. Elçin kantinde oturuyor ailesini bekliyor oldu mu şimdi yürü sınıfa dedi.

Niye ailesini bekliyor hocam benim umrumda olan kızın nerde olduğu değil neyi var bunu merak ettim. Sen biliyorsun zaten bildiğin şeyin cevabını niye istiyorsun aramızda bir şey dedi. Ama kıza eğer ki bir zararın varsa bu işinde sonu iyi bitmez bidaha benimle konuşurken düzgün konuş bende saygılı olayım.

Bu kızla niye bu kadar ilgilisiniz hocam dedim sınıfa gelirken bana bakıp kapıdan tam girerken ben o kızın dayısıyım bu yüzden dedi.

Tamam temelli sıçtık. Elçinle gibsen olmazdı.

Gözlerim ağrıyordu ve görüş açım çok kapalıydı. Elçin serum takılı elimi tutup konuşmaya başladı.

Bana sevdiğini söylemenin akşamında öldüresiye dayak yemen sanki mesaj gibi geliyor. Birlikte olduğumuz sürece zarar görecekmişsin gibi geliyor tam 12 gün oldu kalk artık ayağa dedi. Gözünden düşen be yüzüne akan o yaşı görmem ve 12 gün demesiyle dünyam başıma yıkılmış gibi oldum ama tepki vericek bile gücüm yoktu. Kendimi çok halsiz hissediyordum.

Konuşmaya devam ediyordu ama parmağımı bile oynatmak zor geliyordu. Bitanem nolur uyan gibi bir şey diyordu. Sürekli ağlıyordu. Zor geliyordu ona öldüğümü sanıyorlar bile olabilirdi.

Ben nasıl bu kadar kötü olmuştum. Dayak yediğimi ve bir yığın kişi sopalarla öldüresiye vurduklarını biliyordum hatırlıyordum. Ama gerisi yoktu. 12 gün ne demekti. Zorlukla parmağımı oynattın ve biraz elini sıktım elçinin.

Sanırım uzun süre hareketsiz yatmak ve yemek yememem yüzünden güçsüz ve halsizdim. Bilincim de yeni geliyordu kendine.