acıklı aşk hikayem beyler

neyi bekliyorsun? dedim bilmiyorum belki de bunu kendin yapmak istersin? dedi belinden bir silah çıkarıp banka koydu aramızdaki boşluğa, Onurlu bir insansan kendi kafana sıkarsın zaten yedirebiliyorsan bu acıyla bu hatanla yaşa dedi kalktı gitti arkasından gitmek istedim ama ayakta duracak halim yoktu silaha baktım elime aldım iyice bir düşündüm denize bakarak yapmalımıydım yapmamamılıydım? elimde silah orda sızıp kalmışım sabah ezanıyla uyandım üşümüştüm deniz kenarında silahı belime taktım eve doğru yürüdüm eve girdiğimde emrenin eşyaları yoktu evde ben dışardayken gelip toplamış huur çocuğu dedim içimden bende valizimi topladım sabah oldu gidip hilmi abiden hellalik istedim dükkanı kapattım açmamak üzere otobüs bileti aldım babamların yanına döndüm babamın yanında çalışıyordum sanayii de aradan 1 yıla yakın bir süre geçti hilmi abi aradı beni

Arkadaşlar @98 de o cocuğun neden ortalıktan kaybolduğunu yazmadım sonradan öğrendim ama bende kalsın paylaşmak istemiyorum
ezginin neden onu öldü bildiğini ismini cismini her bi gibimini her şeyin sonunda öğrendim ama gerçekten paylaşmak istemiyorum

Kardes soylesen ne olur zaten kimse kimseyi tanimiyor burda ha ben merak ettim neden anlatmiyorsun orasinida anlamadim bide en ince ayrintisina kadar anlaticam demistin celisiyo yazdiklarin
Edit: herseyi anlatmicaksan bizide ugrastirma 5-10 cumleyle bi entry gir bitir yazik gunah saat 2 olmus burda seni bekliyoruz boyle yapicaksan kisa kes ekgib anlattiktan sonra ne anlami var

emrenin düğünü varmış burak sende gelirsin artık özlettin kendini dedi o an başımdan aşağıya kaynar sular döküldü anlamıştım ezgiyle evleneceklerini ''biliyorum hilmi abi emre söyledide tarihi unuttum ben ne zamandı dedim pazar günü dedi bir kaç konuşmadan sonrada görüşürüz hilmi abi dedim kapattık pazar gününe 3 gün vardı iyice düşündüm ne yapacağıma cok sinirliydim babama kafeyle ilgili bir kaç sorun olduğunu gidip geleceğimi söyledim tamam dedi pazar sabahı o şehire geldim akşama kadar volta attım sahilde akşam olunca düğün saatine yakın bir saatte kafeye girdim çekmeceyi açtım o gün sahile gelen çocuğun verdiği silahı belime taktım o çevrede gidebilecekleri tek düğün salonu vardı gidip kapısında kuytu bir yerde beklemeye basladım gelinle damat geldi arabadan indiler alkışlar yükselmeye başladı o an nasıl yaptığımı bilmiyorum 2 el ateş ettim biri emreye biri ezgiye etrafda kıyamet koparcasına bağrış çağırışlar oldu o kargaşada nasıl gördüğümü bilmiyorum ama o gün sahile gelen çocukda karşı köşede bana bakıyordu sakince bir kaç kişi üstüme atladı kafamı kaldırdığımda o çocuk ordan gitmişti neyse fazla uzatmıyayım emre kurtuldu ezgi öldü bu olaylardan sonra 9 eylül ruh ve sinir hastalıklarında yattım birazda ordan yararlanarak biraz düşük bi ceza verdiler 8 yıl 7 ay yattım halada deli raporum var cünkü o günler gerçekten kafayı yemiştim tedavim yıllar aldı hapishanedeyken o çocuk geldi ziyaretime herşeyi anlattı adı umutmuş o kadarını söyliyeyim. arada bir çok şeyi atladım kısa yazmak için ama neyse kimseyi inandırmak zoruna değilim inanıp inanmamanız gibimde bile değil

böyle saçma bi hikaye daha önce okumamıştım tebrikler

Doğruysa efsane yanlışsa daha fazla efsane amk