selam beyler. Hemen konuya gireyim çünkü daha fazla uzatırsam size boşu boşuna bir paragraf okutmaktan korkuyorum. Sonuçta insan hayatından zaman çalmak ona yapılacak en büyük kötülüklerden biridir kannımca. Sonuçta bir günde kaç saatimiz var ki. ve bir saat kaç dakikadan oluşuyor ki? Değil mi? O yüzden yazıyı uzatıp size boşu boşuna bir paragraf okutmak isteyeceğim en son şey olur. Saygılar. (yazar burada boşu boşuna bir paragraflık zaman çaldı)

Öncelikle vaat ettiğim şey isterseniz en büyük darbelerde, yanıklarda bile acı çekmeyeceğinizdir. Ve kesin kanıtlarla ve referanslarla size bunu göstereceğim. Savunduğum şey ise acının objektf olmadığı. Yani iki kişi de bile farklılık gösteren bu acı reseptörleri tamamen sizin o anlık pgibolojinize, hazırlıklı olmanıza ve acıdan beklentiniz ile alakalıdır. yazının devamında https://www.youtube.com/w...p;ab_channel=NightSentinL bununla beraber dinlerseniz daha etkili oluyor. Güzel şarkı.

o gittiğinden beri hissizim zaten..

ve sözlük duman altı

tutamaz ki tutarsa soda şişesi

Hatırlarsanız bir diş ağrınız veya bir karın ağrısnız olduğunda onu düşünürseniz ağrınız çok fena bir şekilde artar. Ama başka bir şeye odaklandığınızda unutup gitmiş olduğunuzu farkedersiniz. Çünkü acı sadece sizi uyarmak için evrimleşen bir sisteminizdir. O sistemi kapatabilirsiniz. Olumlu düşünmenin bir doz morfin kadar ağrı kesici olduğunu söylememe gerek bile yok. Zaten kanıtlanmış birşey. Daha ilginçlerini anlatacağım. 7 yazı dizisinde falan. Paragraf paragraf.

pejo borusunu zutune sok gecer

Rezervasyon.

Dediğim gibi acıyı hissetmenizde en önemli etkenlerden biri de acıdan beklentinizdir. Eğer diş randevunuza acıya hazırlıklı ve acıya odaklanıp giderseniz acıyı çok daha net bir şekilde hissedersiniz. Hazırlıksız yakalanan kişiler ise çok daha az acı hisseder. Kuzey carolina'da Winston-Saem Üniversitesi'nde yapılan deneyler ileşu sonuca varılıyor:" acının hissedilmesi ondan ne kadar beklendiğiyle büyük ölçüde etkili". Bir araştırma var. Bu araştırma 40 yıl sürmüş. Amerikalı bir grup nörobiyolog tüm hayatını buna adamış anasını satayım. Ve adam 40 yılın sonunda diyorki "beynimiz ağrıyı şekillendirebilir. Bu yeteneğimizi neden kullanmıyoruz anlamış değilim"

Biliyorsunuz anti depresanlar moralinizi yükseltmekle sorumludurlar. Fakat kullananlar bilir(ben bilmiyorum) anti depresanın ağrı kesici özelliğide vardır. Çünkü beyinde acı ve mutluluk bölgeleri birbiriyle oldukça yakındır. Moraliniz yükseldikçe ağrılar tamamen kesiliyor. Umursamaz kişiliklerin orası burası bile koptuğunda "amaan nolcak yea yenisi çıkar" havalarında olması da bunun ila ilintilidir. Devam ediyorum.

Le cola sisesi