koşa koşa banyoya gidiyorum. yumuşacık zütünü yasladığı en az ablamın zütü kadar yumuşak pofuduk klozet kapağının her milimetresini öpüp yalıyorum. yalarken ablamın otuz saniye önce buraya koca kıçını koyduğunu aklımdan atamayıp iyice çıldırıyorum. dolmakta olan sifonun sesi bana ablamın burada hangi amaçla oturduğunu hatırlatıyor ve kendime geliyorum. henüz akmakta olan suyun oluşturduğu küçük girdap, ablamın tak olarak gördüğü kutsal atığı adeta biçerdöver gibi parçalıyor,ki tam bu sırada kolumu klozetin içine daldırıp o kutsal atığı bir hamlede tutuyorum. ancak avuçlarımda eriyip giden bu kutsal atığı yakalamak için çok geç kaldığımı anlıyorum. solgun ve hırpalanmış bir şekilde avcumun kenarlarından akmaya başlayan kutsal atığı gördükçe içim parçalanıyor ama küçük de olsa bir kısmını kurtarabildiğim için kendimle gurur duyuyorum. diğer avucumu kutsal atığı tuttuğum elimin altına yerleştiriyorum hiçbir parçasının ziyan olmasına müsaade etmiyorum. burnumun ucuna yaklaştırıyorum avuçlarımı. önce tek nefeste çekebildiğim kadar çekiyorum kalan kokusunu. ardından küçük gülümsemelerle kutsal atığa fısıldıyorum:"artık benimsin!"
kalbim bedenimin içinde dolanıyor gibi hissediyorum.her bir zerresinin ablama ait olduğunu bildiğim kutsal atığı elimde oluşturduğum küçük yokuştan doğruca ağzımın içine boşaltıyorum. iyice sıvı hale gelmiş olan kutsal atığın tadını bile hissedemeden mideme iniyor. tamamen sıvı hale dönüşmüş olanlar ise bileklerimden dirseklerime süzülüyor. bileklerimle dirseklerim arasında kahverengi bir şerit oluşuyor.bu şeridin ucu ise az önce kutsal atığa ev sahipliği yapan avuç içimde son buluyor. hüzün,mutluluk ve gururu aynı anda yaşarken bu üçünü içeren bir damla gözyaşı beliriyor gözümde. süzülemeyip yanağımda duracak kadar küçük bir gözyaşı. burnumu çekiyorum. gözyaşım olduğu yerde duruyor. avucumu ağzıma yaklaştırıyorum tekrar. kutsal atığın ağzımda oluşturduğu aromalı esintiyi yutuyorum ve dişlerimi avcumdaki dağılmış parçalara geçiriyorum.ne varsa benimle geliyor. birazı dişlerimin arasına, birazı dudaklarıma birazı dilime.bir gözyaşı silmelik gücümü de kullanıp yanağıma yapışmış olan gözyaşımı siliyorum. kollarım iki yanıma sarkıyor. damarlarını şırıngalarla parçalamış bir junkie gibi banyonun bir köşesinde yarı ölü pozisyonda oturup kalıyorum. başarıyorum.