/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +40 -1
    OLAYIN BAŞINI KAÇIRIP SORANLAR iÇiN;

    Eve geldim annemi uyandırdım, babam da kahveden geldi, 10 dk sonra. Sahur yaptık, annem abimi sordu. "Benle değildi, Cansuyladır. sahuru onlarda yapıp gelir." dedim.

    Cansu abimin aşağı yukarı 6 yıllık sevgilisi, hatta sözlüsü. Abim 28 yaşında, üniversitede tanışmışlar, kız buraya yerleşti ayne yerde çalışıyolar. Annem babam gelinim der. Her neyse, annem bi gözü yumuk yemeğini yedi ve hemen yattı. Dini bütün bi aile değilizdir. Babam falan oruç tutmaz, ben de bazen tutarım bazen tutmam ama abim, Cansuyla tanıştı tanışalı çok efendi bir adam olmuştu. içki, sigara, kumar, karı kız, uyuşturucu bile, her taku vardı. Cansu bunu adam etmişti, 3 yıldır içki içmezdi mesela, içtiği zamanlar da ramazanda içmezdi.

    Eve 4 gibi geldi, ağzı leş gibi kokuyodu. Vodka içmişti muhtemelen. "Abi naptın, ne bu hal" demeye kalmadan, "Karavana yol üstünde açık büfe bulamadım, bana bi kaç sigara verir misin kardeşim" dedi. "Tamam da abi ne bu hal?" Cevap vermeden odaya girdi, ses bombasını aldı.(şu kare veya oval şekilde hayvan gibi ses veren bluetoohtla bağlanılan hoparlörlerden) sigara verdim 3 5 tane. Banyoya girdi, Ahmet Kaya şarkılarını açtı listeden. Gürültüye uyandı annem babam ne oluyo diye. Sarhoş geldiğini söylemedim ama "morali çok bozuk dokunmayın" dedim. Zaten o sırada ne açtığı ses, ne suyun sesi abimin hıçkırıklarını bastıramadı...

    Bakın ben 24 yaşımdayım, abimi bir kez ağlarken gördüm. O da çok sevdiğimiz babannemizin cenazesindeydi. O zaman bile, gözlerinden 3 5 damla yaş süzülmüştü. Annem ağlamaya başladı, babam beylik tabancasına sarıldı "kim üzdüyse bu çocuğu yaşatmam"diyo. Ben herkesi sakinleştirdim, abime sesleniyoruz, cevap vermiyor. Ben tek gittim banyo kapısına, "abi iyi misin?" dedim. Sesini düzeltmeye çalıştı, "iyiyim karavana kafa dinliyorum biraz nolur rahat bırakın" dedi. Bizimkilere dedim, iyiymiş kafa dinliyomuş, öğreniriz sabah siz yatın uyuyun dedim. Odalarına geçtiler ama onlarında sesini duyuyordum, sabaha kadar gözlerine uyku girmedi.

    Abim yaklaşık 2 saat sonra çıktı banyodan, gözleri şişmiş. "Abi Allah aşına ne oldu anlat, benden mi saklıycaksın?" dedim. "Murat" dedi ve gözlerini kıstı, yutkundu. Murat abimin iş yerinden arkadaşıydı, 4 yıldır en yakın dostu. Evimize girip çıkardı, ben pek haz etmezdim. Biraz sinsi bi tipi vardı. Abimden borç alıp durur, geri vermezdi. Abim onurlu, kalender adamdır. Dert etmezdi böyle şeyleri, geçen sene kredi çekip aldığı arabasını Cansu'nun üzerine yapmıştı hatta. "Ee?" dedim. "Cansuyla beraberlermiş, aldatmışlar lan beni. Aynı iş yerinde, yeri geldi aynı evde, aynı yatakta yattık lan!"

    Derin bi hasgibtir çektim, Cansu'yu severdim de, Murat huur çocuğundan beklerdim bunu. "Nasıl öğrendin?" dedim. Cansu'yu Murat aramış gece, abim yanındayken. Abim arayanın kim olduğunu görmüş göz ucuyla ama aldırış etmemiş nihayetinde onlar da yakın arkadaş. Cansu kalkıp dışarı gitmiş konuşmaya, geldiğinde abim dalgınlığına sormuş kim o diye, Cansu da abimin görmediğini varsayarak "Nihal" demiş. Abim işte o zaman hatırlayıp işkillenmiş ve bi yolunu bulup yıllardır yapmadığı bi şeyi yaparak telefonunu kurcalamış Cansu'nun. Murat'tan gelen mesajlara bakmış, normal iş mesajları, sohbetler. Bi üstte Cansu'nun sürekli bahsettiği ama bi türlü görmek nasip olmayan kuzeni Serap'ın mesajları. Aklına düşmüş ve bakmış birden.

    Tahmin ettiğiniz gibi, Murat bini. Abimi en çok yaralayan kısmı ise kurdukları plan olmuş. Yazacaklarım parça parça konuşmalar ama ben tek bi paragrafta anlatacağım.
    Cansu; "Arabayı üstüme yaptırdım sıra oturdukları evde, küçüğü saf zaten malda mülkte gözü yok. Ben onun kanına girip evi de alırım. Bana kalırsa ben bunla evleneyim akrabaları falan zengin bi ev parası takılır, onları da alır öyle kaçarım. Senin ablan da avukat, boşar bizi. Muğla'ya yerleşiriz vs." cümleler.

    Ve son olarak Cansu'nun, Murat'a; "3 yıl sabrettik 5-6 ay daha sabredelim" demesi. Cansu'nun mesajların okunduğundan haberi yok, abim normal bi biçimde evine gelmek için çıkar gibi çıkmış kirasını ortak ödedikleri ama abimin kalmadığı o evden.

    Ulan benim abim kaya gibi adamdır, yüreğinde dağlar yansa gözlerinden kıvılcım çıkmazdı. Bu adamı bu hale düşürdükleri için Cansu'nun da Murat'ın da anasını gibmek boynumun borcu. Her ne kadar abime yemin de etmiş olsam intikdıbını alacam. O huur Cansu'dan ve huur çocuğu Murat'tan.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      2 gündür pusudayım ata ata ilkini kopyalayıp onu mu attın aq yeni yazsaydın da eskisinin linkini alta koysaydın bari
      ···
    2. 2.
      0
      eskisi silik yemiş panpa
      ···
  2. 2.
    +73
    Çok beklettim kusura bakmayın ama değdi…

    O akşamı sakin geçirdik, ertesi günü de. Cansu yine 1 2 defa aradı açmadım, Murat’tan telefon bekliyodum. Beklediğim oldu ve Murat aradı. Dışarı çıkıp açtım telefonu;

    -Karavana?
    +Efendim Murat
    -Nerdesin kardeşim acil görüşmemiz lazım müsait misin
    +Müsaitim müsaitim, bizim evin ordaki …. Cafeye gel görüşelim.

    Murat geldi, heycanlı ve korkaktı. Üzgün duruyodum ben de, belli etmemek için oscarlık oyunlar oynuyodum resmen. inşallah Cansu’ya söylediklerimden bahseder diye düşünmeye kalmadan, sapır sapır döküldü pekekent

    -Karavana, Cansu bişeyler anlattı bana. Daha doğrusu çok üzgün gözüküyodu ben zorla anlattırdım. Abini Antalyaya yollamışsınız, tefeciye falan bulaşmış. Noldu kardeşim, anlatır mısın? Bak ben abinin en yakın arkdaşıyım biliyosun…

    Ulan içimden neler geçti anlatamam, orda bırak planı da, intikdıbını da şunu mezara, kendini hapse yolla bitsin gitsin. Ama çok sabırlı bi insanım ve o kadar işime yarıyo ki bu. Dövmek, vurmak, kırmak çok hafif gelecek bunlara.

    +Murat, senin bilmeni pek istemedim açıkcası çünkü abime olan sevgini biliyorum(!), olayların içine atarsın kendini diye korktum. Gerek yok senin bişey yapmana ben hallederim.
    -Olur mu lan öyle şey. Söyle hemen elimizden ne geliyosa yapalım. Bak çok tanıdığım var, hallederiz oğlum, tek başına bişey yapmaya kalkışma. Arabayı da satmanıza gerek kalmaz hem.
    +Cansu onu da mı söyledi?
    Bozulduğunu hissediyordum, kızarmıştı biraz. Pot kırdığını anladı ve toparlamaya çalıştı.
    -Yani, ben bişeyler yapıcam deyince “Sen karışma boşver arabayı satıp halledecez” dedi işte, o sadece.
    +Abi neyse artık ne olup bittiğini biliyosun, Cansu’nun yanında dur madem, onu yalnız bırakma.
    -Tamam aslanım merak etme sen, bu tefeciyle yüzleşeceğin zaman mutlaka haberim olsun, tek gitme.
    +Murat bu arada bişey sorucam sana ama aramızda kalcak Cansu’nun haberi olmasın, onun yaptığını sen yapma.
    -Tabi lan manyak mısın söyler miyim hiç? Neymiş?
    +Abim Cansu’nun onu aldattığını falan düşünüyo olabilir, yani ben öyle düşünüyorum. Gerçi hiç beklemem ondan, yapması imkansız. Her şeyden önce ailem güvenmiş Cansu’ya, onların güvenini boşa çıkartacak bişey yapmaz dimi?
    Beklediğim hatayı yapması için sabırsızlanıyodum ve nihayet..
    -Saçmalamayın lan siz de iyice sapıttınız ha? Bi benden, bi Cansu’dan şüpheleniyosunuz ne oğlum senin derdin? Ne demeye çalışıyosun açık konuş
    +Ulan Cansu onu da mı söyledi. Yok artık dıbına koyim ne sağlam ilişkiniz varmış be sizin!
    -E ee o da abin kadar yakın arkadaşım sonuçta..
    Suratındaki ifadeyi görmeliydiniz ulan, gözlerini oyasım geldi binin. Abimin hıçkırıkları kulağımda çınlıyodu amk. gibicem ulan alayınızın belasını görün siz!
    +Abim bile senin söyleme dediğin bişeyi gidip sevgilisi olan Cansu’ya söylemez, bilmiyo musun? Aranızdaki samimiyet canımı sıkıyo biraz Murat, bilin istedim!
    Sert bi dille uyarımı yapmıştım. Enselerinde olduğumu bilsinler ki, hata yapmaya meyilleri artsın huur çocuklarının.

    -Paranoyak mısınız oğlum abi kardeş. Bana mı, Cansu’ya mı güvenmiyosunuz? Bi abisi kıskanır bi kardeşi.. Çattık ya
    +Abimle ne alakası var lan onun bişeyden haberi yok.
    -Lan 1 senedir bariz kıskanıyo Cansu’yla arkadaşlığımızı, bilmiyo muyuz sanki. Al sonunda delirdi zütürdüler işte.
    +Ulan demek ki kıskanacağı bişey yapmışsınız?
    -Karavana Allah aşkına saçmalama kardeşim tamam mı? Cansu senin olduğu kadar benim de yengem, kardeşim. Sadece samimiyetimizi kıskanıyodu abin de inanmazsan ara, sor.
    +Neyse Murat benim kıskandığım falan yok, senin söylediklerin kafama iş verdi sadece. Bu ara onun yanında bulun, biriniz yengem biriniz abim gibisiniz ikinizin de zarar görmesini istemem, hem maddi hem manevi. Abimle konuştuk, sizi birbirinize emanet etti. Hadi ben kalkıyorum, haberleşiriz.

    Ordan uzaklaştım ama gözüm sinirden hiçbir şey görmüyodu, çatacak yer arıyodum. Sakince evime gittim, Serkan’ı aradım yolda, yarına hazır ol kanka, başlıyoruz dedim. Geldim eve, abim biraz daha toparlamıştı kendini, gerçekten Antalya’ya amcamın yanına gitmeye karar vermiş kafa dağıtmaya. Hemen uçak biletini almış(patlamadan 1 gün önce o saatlerde gitti şansa bak amk) neyse onu havalimanına bıraktım. Giderken bi kere daha boğazım düğümlendi;

    -Kardeşim kendine iyi bak, ben uzun süre gelmeyi düşünmüyorum. Hatta evdekilere söylemedim ama orda iş bakıcam kendime.
    +Abi saçmalama 2 huur çocuğu yüzünden düzeninden mi olucan?
    -Sen gibtir et beni, kendi işine bak. Ben sana da iş bakıyım ordan istersen sen de gelirsin.
    +Abi üniversiteyi de orda okudum zaten ben burda iyiyim konuşuruz bunları sonra, sen de kafanı topla gel bi an önce.
    -Tamam Karavana, bak sakın Cansuyla Murata bişey yapma. Bırak Allahından bulsun adiler. Ben unuttum gitti, hem bana karı mı yok lan.

    Bunu söylerken gülümsemeye çalışıyodu günler sonra, içim parçalandı amk. Hala kıyamıyodu ikisine de, hala inanamıyodu belki. Yapacaklarımı duysa, bilse hiç bi yere gitmez bana engel olmaya çalışırdı herşeye rağmen. Bana kalırsa salaklık ediyodu ama abimdi işte, en sevdiğim insan anamdan babamdan önce gelir benim için.

    +Tamam abi ben de unuttum zaten. Sen kendi kafanı toparlamaya bak, hem sana söz verdim, merak etme bulaşmam.

    Abimi uğurlamıştım, biraz üzüldüm tabi ama ona iyi gelecekti ve ben daha rahat hareket edecektim. Artık tam anlamıyla başlamanın zamanı gelmişti çoktan. Önce arabayı alıp, sonra ikisini ifşa edip yüzlerini kızartıp, yaptıklarını burunlarından getirecektim. Kafamda bişeyler vardı ama hiçbiri net değildi, hala ne yapacağımı bilmiyodum. Yarını iple çekiyodum, arabanın kaydını almak için.(Bu arada arabayı soranlar olmuş, Seat Leon)

    Sabah erkenden kalkıp Serkan’ı aradım. “Ben hazırım” dedi. Adamları iyice tembihle “…..” yere yolla dedim. 1 saat sonra geldiler, harbi izbandut gibi adamlar. Serkan’ın has adamlarıymış ki benim de sözümden çıkmadılar sağolsunlar. Herşeyi, ne yapmaları gerektiğini bi de ben anlattım ve Cansu’yu aradım.

    +Cansu hemen …..’ya gel, tefecinin adamları geldi. Arabayı bunlar alacak bize de para verecekler.
    -Ay ciddi misin? Tek misin sen? Muratı da çağırıyım o da gelsin.
    +Çağır onu da çağır, hemen gelin bekliyoruz.

    Geldiler, ikisi de korkmuş ve üzgündü bana kalırsa araba gidecek diye üzülüyolardı. Benim veya abimin böyle işler içinde olması umurlarında değildir züt verenlerin. Oturduk masaya, adamlar aynen dediğim gibi anlattılar olayı, çıkarıp 20 bin lira verdiler Cansu’ya araba onun üzerine diye. Cansu da Murat’a baktı ve parayı bana uzattı. Kafa salladım, kusura bakma dercesine ama aslında ananızı gibicem bu daha hiç bişey demek oluyodu bu. Notere gittik kaydı adamlardan birinin üzerine yaptık. Böylelikle kendi arabamızı, kendimiz satın almış olduk. Adamlarla tokalaştık bastılar gittiler. Kaldık Cansu ve Muratla. Suratlarından düşen bin parça, Murat bini uyanık hemen atladı lafa;

    M: Boşver üzülme cana geleceğine mala gelsin. Alırsınız bi daha nolacak?
    B: Alınır ya araba dediğin nedir ki, önemli olan sağlık, “dostluk, güven, sevgi” dimi Cansu?
    C: Aynen öyle, sağlık olsun.
    B: Siz nerdeydiniz bu arada?
    C: Murat yıllık izine ayrılmıştı dün, ben de bu gün ayrıldım kafam allak bullak bu ara. Evdeydik, abin Murat’ı yanıma yollamış.
    B: iyi, iyi destek olun birbirinize, ben de Antalya’ya gidicem bu akşam. Okulla ilişiğimi kesmedim daha onu halledecem, biraz da abimin yanında bulunuyum.
    C: Ay gidince yanındayken ara bizi mutlaka çok özledim onun sesini.
    M: Aynen bizi ara ben de özledim keratayı, bi an önce tedavisini olup gelsin. Konuşacak çok şey var.
    B: Aynen, “konuşacak çok şey var.”

    Bi imada bulunduğumu anlamış olmalılar ki kendilerine çeki düzen verip gittiler. Ben bi yarım saat daha oturdum orda, ne olur ne olmaz gittiklerinden emin olayım diye. Sonra Serkan’ı aradım. Adamları alıp geldi, gülerek olayı anlattık surat ifadeleri, oscarlık oyunculuklar, biraz olsun yüzümü güldürmüştü.

    +Serkan sana çok teşekkür ederim kardeşim nasıl yardımcı oldun anlatamam.
    -Siz benim donumdan arkadaşımsınız lan size yardım etmeyip kime edicem. Yarın öbür gün kaydı da veririm sana işimizi tamamlamış oluruz. Bak istersen yıkalım şunları bitsin tek seferde?
    +Yok Serkan’ım sağol, öyle tadı çıkmaz. Ben onlara yapacağımı biliyorum. Bişey olursa haber ederim merak etme.

    devamı akşama geliyo
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa yil oldu anlatsana artik
      ···
    2. 2.
      0
      Rezervasyon
      ···
    3. 3.
      0
      helaaaaaaaaal meraklandırdın insanları
      ···
    4. 4.
      0
      Akşam oldu anlatsan artık
      ···
    5. 5.
      0
      Hadi len.
      ···
    6. 6.
      0
      Sabırsızlıkla bekliyoruz pampa senaryo harika
      ···
    7. 7.
      0
      Aksam oldu artik anlat neyi bekliyon
      ···
    8. 8.
      0
      bekliyoruz rez
      ···
    9. 9.
      0
      Hoaaeğ
      ···
    10. 10.
      0
      Panpa yillarca beklettin artik tek partta atsan?
      ···
    11. 11.
      0
      Anlat artık amina koyim ağaç ettin beklemekten. Abin yeni sevgili buldu onu sıkıyor sen anlatana kadar
      ···
    12. 12.
      0
      Panpa 1 hafta oldu amk napıyosun sen rez
      ···
    13. 13.
      0
      Gece oldu aq
      ···
    14. 14.
      0
      Hadi mk rez
      ···
    15. 15.
      0
      Olum sen bunu anlattiginda cansu yaa murat inciden gorse hersey berbat olsa noolacakti amk
      ···
    16. 16.
      0
      Sabah oldu panpa
      ···
    17. 17.
      0
      Knk hadi yaz beaa
      ···
    18. 18.
      0
      La devami nerde hadi
      ···
    19. diğerleri 16
  3. 3.
    +45
    O akşam eve gelip düşündüm, tam olarak ne yapmalıyım diye. Aklıma olayların başı geldi, Cansu'nun olmayan kuzeni. Oradan bi bağlantı bulup vurmalıydım ve ilişkilerinin açığa çıkmasını sağlamalıydım. Biraz daha düşününce tek başıma yapabilecek bişeyim olmadığı aklıma geldi. Birilerinin yardımına ihtiyacım vardı yine. Abimi seven, Cansu veya Murattan pek haz etmeyen ama hepsini tanıyan biri..

    Hemen aklımda canlandı bile, iş yerlerinden Nazan abla. Bunların sorumlusu gibi bişeydi. Bana kalırsa alenen abimde gözü vardı ama abim bunu reddediyordu. Cansuyu pek sevmezdi. Abimin facebookundan baktım arkadaşlarına ve buldum Nazan ablayı, abimden 6 yaş büyük, dul ve güzel bi kadındı. Beni de çok severdi. Arkadaş olarak ekledim, 5 dk. sonra kabul etti. O bana yazdı hemen, "Karavana abin nasıl iyi mi telefonlarıma cevap vermiyo?" "Nazan abla numaranı ver hemen görüşmemiz lazım" dedim. Verdi numarayı ve aradım. Evine davet etti, saat akşam 10 olmuştu ama gitmek zorundaydım. Gittim ve durumu baştan aşağıya anlattım. Ne kadar şaşırdığını ve sinirlendiğini tahmin edebilmişsinizdir. "Her ne olursa olsun yardım etmeye hazırım"dedi. Planı anlattım ve yarın görüşürüz diyerek evden çıkıp, evime gelip yattım.

    Ertesi sabah evden çıktım ve abimin iş yerine gittim. Muratla Cansu da ordaydı. Nazan abla işin acil olduğunu söylemiş ve tatillerini bölüp onları çağırmış, toplantı odasında bekletiyodu. Odaya girdim, abimin adına toplantıya katılacağımı, çok önemli olduğunu söyledi Nazan abla. Abimle ben iletişim fakültesi mezunuyuz, benim de konu hakkında bilgi birikimim olduğunu öne sürerek, "abin yok, sen dinle, ona iletirsin" dedi. Belki saçma bi bahaneydi ancak Murat ve Cansu ayıkmamışlardı. Tek bi konu hariç, "Neden sadece 3'ümüz varız diğerleri katılmayacak mı?" diye bi soru yöneltti Cansu. Hiç beklemiyorduk, Nazan abla da afalladı ve saçma bi bahaneyle "3er 3er gruplar halinde yapıyoruz toplantıyı." dedi. Murat'ın dallamalığı sayesinde, o anlık panikten sıyrıldık. "Hadi neyse ne bi an önce bitirip gidelim dedi."

    Nazan abla, bişeyler anlatıyodu, odaklanamadım, aklım plandaydı. Cansu'dan bi dosyayı watsapptan yollamasını istedi ve yollarken de başında bekliyordu. işte en büyük iş burda düşüyordu ona. Cansu listede Nazan ablayı ararken Serap'ın adını gördü ve;

    N: Aaa senin kuzenindi dimi bu Serap?
    C: Eveet
    N: Muğla'da yaşıyodu sanırım bahsetmiştin (Halbüki ona değil bize bahsetmişti, ben söyledim ona da)
    C: Hatırlamıyorum bahsettiğimi ama evet Muğla'da yaşıyo.
    N: Ya ben de bu yaz Muğla'ya gitmeyi düşünüyorum, daha önce gitmedim hiç numarasını versene yardımcı olsun bana.
    Cansu neye uğradığını şaşırdı, Murat da öyle çok fazla panik oldular ve saklayamadılar bunu, sesleri titriyordu ikisi de göz ucuyla bi bana, bi birbirlerine bakıyolardı.
    C: Şey şimdi vermiyim toplantıdan sonra konuşuruz olur mu?
    N: Kız aklıma gelmişken ver unuturum bi daha
    C: Yok yok vermiyim ben onu sonra şey yaparız
    N: Kızım nolcak yiycek değiliz ya kuzenini ver işte, bana yardımcı olsun istemiyo musun yoksa?
    C: Yani öyle değil de..
    O sırada daha fazla dayanamayan dallama Murat, hayatının hatasını yaptı ve
    M: Kız vermek istemiyo anlasana işte diye sert çıktı.
    O an en çok sinir dolu olduğum andı belki hayatımda, daha fazla dayanamayacağımı anlamıştım. Bu sefer sabrımın taşı çatlamadı adeta paramparça oldu. Gözümün önü karardı ve birden bire yanımda oturan Cansu'nun elinden telefonunu aldım.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +53 -1
    B: Ver lan şunu! Ne saklıyosun sen kaltak
    C: Napıyosun ya?
    M: Noluyo lan ?
    B: Murat bi adım daha at bakalım, seni olduğun yere gömmessem huur çocuğuyum. (Murat adım atamadı, gözümün döndüğünü görmüş olmalılar ki o an hissettikleri korkuyu ne şekilde yazsam anlamazsınız)
    C: Karavana nolur ver bak o telefonu işler daha fazla kötüye gitmesin.
    B: Durun lan durun, kımıldamayın gebertirim sizi!
    dedim ve mesajları okudum. Ben okuyunca daha kötü oldum lan, yıllarca koynumuzda yılan beslemişiz. Bu sadece abimin değil, ailemizin meselesiydi. Annem babam ikisine de yavrum demiş, ben ikisini de kardeşim yerine koymuştum. Cansu ağlamaya başladı, Murat "Karavana bi dinle yalvarırım kardeşim bak dinlemeden bişey yapma" diye yakarıyordu.
    B: Bu ne lan bu! Haysiyetsiz huur çocukları ne lan bu!
    M: Bak kardeşim bi dinle
    B: Kes lan karaktersiz bin
    C: Karavana nolur yapma
    B: Nasıl yaptınız lan abime bunu? Hiç mi düşünmediniz, hiç mi içiniz sızlamadı? Bi de abimle evlenip öyle kaçıcaktın he Cansu huursu?
    M: Karavana ayıp oluyo kaç yıllık..
    B: Kes lan! Tek kelime daha etme 32 dişini dökerim ağzına züt! Bana bakın lan, bundan sonra zaten artık burda çalışamazsınız. Abimin gezdiği, tozduğu yerlerin önünden bile geçemezsiniz, onun sayesinde tanıştığınız insanların dahi yüzüne bakamazsınız. Ama ben size net olarak söylüyorum, bu şehri terk etmezseniz, didik didik arar, sizi bulur, anam avradım olsun diri diri yakarım ulan!
    M: Karavana ağır ol!
    demesiyle beraber dediğimi aynen yaptım. Sert bi yumrukla muhtemelen çenesini kırdım 2 3 dişi döküldü, ağzından kanlar alıp verdi. Zaten çalışanların hemen hemen hepsi kapıya yığılmıştı. Beni sakinleştirmeye çalışıyolardı, Nazan abla bu kadarını beklemiyodu, şok olmuştu adeta. Hepsini uyardım bana dokunmayın diye. Onlara da dedim ki "Bakın bu iki huur çocuğuna iyi bakın. Siz çok iyi tanıyosunuz bu ikisini abimi aldattı bunlar, aldatmakla kalkmayıp dolandırmaya da kalktılar." Ağzılardan "Aaa, tüüü, yazıklar olsun, oha Cansu mu yapmış, hem de Muratla" tarzı şeyler duyuyodum. Gerçekten kimse karışmadı. Cansu diz çökmüş bana yalvarmaya çalışırken ayağa kalkıp bağırmaya başladı. "Yeteeer, defoluun" diyerek dışarı çıkmaya kalkıştığı an bi tokat atıp sandalyeye uzattım bu kaltağı, Murat yeni yeni yerden kalkıyodu. Ona bi kere daha vurdum, yine düştü.

    "Demek bi de dolandıracaktınız he abimi? Alın size dolandırma" diyerek, dün güya tefeciye verdiğimiz arabanın anahtarlarını gösterdim. Muratın konuşmaya mecali yok kafasını kaldırıp bana "Vay adii" demesiyle üstüne oturup hastanelik etmem bi oldu. En sonunda dayanamayıp ambulans çağırmış iş yerindekiler. Beni güya sakinleştirip çıkaracaklardı. Cansu hüngür hüngür ağlamaya devam ederken masanın üzerine bıraktığım telefonu aldım, hızlıca konuşmaları ekran görüntüsü alıp kendime attım. Sonra da duvara fırlatıp paramparça ettim telefonu "Bak buna iyi bak, sizi dolandırıcılıktan mahkemeye vericem" dedim. iyice feryad etmeye başladı. "Daha bunla da bitmedi. Ya bi an önce pılınızı pırtınızı toplayıp gidersiniz, ya da bu şehirde durduğunuz her gün kabusunuz olurum." deyip çıktım ordan.
    Cansu'nun kaldığı evin sahibiyle görüşmek için aradım. Arada ben gidip veriyodum kiralarını "Evdeyseniz görüşmeye gelicem" dedim. Gittim evine, yaşlı bi teyze kendi halinde. Hararetli bi şekilde oturdum ve
    B: Teyzecim biliyosunuz biz kiracınızız, abimle nişanlısı tutmuştu evi, Cansu. O kız tek kalıyodu ya evde?
    T: Evet oğlum haberim var.
    B: Sen ilgilenmiyosun fazla bilmezsin. Abimle ayrıldı onlar, kız eve erkek alıyomuş geceleri, tövbe dilim varmıyo ama zina yapıyomuş senin evinde.
    T: Nee? Nasıl yapıyomuş oğlum emin misin bak bi yanlış olmasın.
    B: Valla teyze abim de o yüzden ayrıldı zaten. Bak mesajlarını yakaladım (mesajları göstermeye çalıştım ama bakmadı)
    T: Ben anlamam oğlum mesaj falan seni de severim abini de hatta annenle de tanıştık onu da çok severim. Rahmetliyle ben oturuyoduk o evde vay kaltak vaay, 4 tane çocuk büyüttüm ben orda. Yıktılar yenisini yaptılar ama silemezler o hatıraları ordan. O kızı da gözüm tutmamıştı zaten. Çıkarıyım gitsin nerde yapıyosa yapsın kaltaklığını

    dedi. Ulan o kadar çok sevinmiştim ki anlatamam. ikna etmek çok kolay olmuştu ev sahibini. Bu işi de hallettim diyerek elini öptüm çıktım evinden teyzenin. Son bişey kalmıştı geriye. Eve döndüm hızlıca, yolda kırtasiyeden kartuş aldım 2 3 kutu yetmez diye, pek kullanmadığımız yazıcıyı çıkardım. Taktım bilgisayara ve Cansunun fotoğrafını basıp, altına "BU KALTAĞI MAHALLEDE iSTEMiYORUZ!" yazdım. 30-40 tane bastım. Evdeki fotoğraf makinesini de alıp Cansunun oturduğu mahalleye gittim, parkta oynayan 5-6 çocuğa 5'er lira karşılığında bunu mahallede her yere asın talimatı verdim. Sonra arabayı sote bi yere çekip içinde beklemeye başladım. Akşam Cansu mahalleye, bitkin bi şekilde, asılı kağıtları gördü ve yine ağlayarak yırmaya başladı tek tek "yeteeer" diye bağırıyodu bi yandan. o anların hepsini kaydettim makineyle.
    Eve çıktı Cansu, ben hala bekliyodum. 1 saat geçmeden elinde 2 valizle aşağı indi ve taksi beklemeye başladı. Oturdu kaldırıma, ellerini başının arasına koydu, ağlıyodu hala. Hepsini fotoğrafladım ve uzaklaştım ordan. Nazan ablayı aradım, bu gün olanlar için hem özür dilerim hem teşekkür ederim dedim ve Muratın hangi hastanede olduğunu sordum. Hastaneye gittim, yolda bi not yazmıştım Murat'a müşade altına almışlar bini, serum takmışlar, başında kimse durmamış olanları duyduktan sonra, Cansu bile... Polis bekliyodu odanın girişinde, abi ben kuzeniyim bi göreyim dedim. Soktu beni içeri 1 2 fotoğraf çektim polis izin vermedi ilk başta "Annesigil merak ediyo abi olayı duymuşlar ama şehir dışındalar onlara gönderecem" dedim. Baygın yatıyodu duymadı bile gelidiğimi, çıkarken notu yastığının yan tarafına bıraktım. "Az önce yanındaydım, burda durduğun her an ensendeyim Murat bini, polise de şikayetçi olacak olursan. Bu gün Cansunun telefonundan aldığım konuşmalarla hakkınızda dolandırıcılıktan dava açarım, bil. Bi an önce uyan, gibtir git bu şehirden."
    Telefonla konuşmak için çıkar gibi yapıp gittim ordan.

    Eve geldim, yorucu bi gündü. Gece olmuştu ve gözümden uyku akıyodu, hemen fotoğrafları telefona attım. Uzandım yatağa abime gönderdim, bi de gülücük sonuna. Bana gülümseyerek bi fotoğraf gönderdi. O anı ömrüm boyunca unutmam, hiç istemese de böyle bişey yapmamı, başımı belaya sokmamdan korkmuş olsa da, herşeyi halledip, intikdıbını alıp, ona yaşattıklarını misliyle onlara yaşattığımı görmesi, gece evimde uyuduğumu bilmek mutlu etmişti onu, intikdıbını aldığımı bilmek...

    "Yarın çık gel la, karı-kız yanıyo buralar takılırız 3 5 gün" yazmış
    "Bakarız paşam, yorgunum yatıyorum şimdi" dedim.
    Seviyorum lan bu pekekenti *
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Aferin lan valla aferin travestilere gibtirmekte güzel bir adım olabilirdi ama napalim bu intikamda güzelmiş eline saglik panpam
      ···
    2. 2.
      0
      Pipine asilayim
      ···
    3. 3.
      0
      Helal olsun kardeşim adamsin sen iste
      ···
    4. 4.
      0
      Harbi guzel yazmissin helal olsun
      ···
    5. 5.
      0
      Tüyler diken diken panpa, helal olsun ben rahatladım aq, ramazan sonu o huurya 3 posta da ben atacam
      ···
    6. 6.
      0
      Tüyler diken diken panpa, helal olsun ben rahatladım aq, ramazan sonu o huurya 3 posta da ben atacam
      ···
    7. 7.
      0
      Olum helal olsun en kral hıkayeyı okudum sımdıye kadar ama gercekmı degılmı bılmıyorum
      ···
    8. 8.
      0
      Ulan ben bile gururlandim mutlu oldum amk helal olsun
      ···
    9. 9.
      0
      Valla aynen kendim mutlu oldum huur evladi cansuyla murat bunlari koze yatirip gibecen amina kodugumun evlatları. Keske daha cok dovseymisin huur evladini serum merum yetmez ona kardes ameliyata sokacaktin onu kollarini bacaklarini kiracaktin o huur cocugunun
      ···
    10. 10.
      0
      Valla aynen kendim mutlu oldum huur evladi cansuyla murat bunlari koze yatirip gibecen amina kodugumun evlatları. Keske daha cok dovseymisin huur evladini serum merum yetmez ona kardes ameliyata sokacaktin onu kollarini bacaklarini kiracaktin o huur cocugunun
      ···
    11. diğerleri 8