abi sert vurma diyen kaledeki çocuğa

ağlattın bin

taşın üstünden gidince aut oluyordu amk direk yoktu

Dripling diye birşey vardı ki alman usulu ve 21 diye adlandırılan gol attıkça sayı azalan futbol oyununda kan gövdeyi zütürürdü. Dripling lan dripling!! kaleci anlamazdı çünkü top havadayken vuracaksın topa. Driplingte ayakkabının topu yerle tam temas ettiği yerine vumak gibi birşeydi.. Ayak tenisini çok severdim ama

Bir de o dönemlerde en faul şey topun bina içinde ki güllere değip patlaması. Bahçenin içinde özellikle bir gül yaprağı dökülürdü ki sormayın gitsin sanki çam ağacı aq her yer gül yaprağı.. Akşama doğru binanın yöneticisi de bir güzel haşlardı bizi.. hatta grupta o binadan birisi varsa direk şikayet aq

edit:82 pek olmasada 85 den 92 ye kadar olan kuşak bu devrin sonudur..Ne varsa bu yaşlarda var

@80 panpa şuan o zamana dönmeyi o kadar çok isterim kii amk şimdi boş yaşıyom gibi geliyo

@19 aynen panpa şimdikiler sokaktan ziyade evdeler hatta incideler amk. biz ev nedir bilmezdik her gün 3 4 maç yapar akşam saklambaç oynardık la

@87 o boş arsalar beton doldu şimdi

panpa akşam ezanında eve dağılmayı unutmuşsun

@1 adanalı mısın lan ya da bu çevreden. bunları kime anlatsam duymadığını söylerdi amk.

@14 panpa o her yerde farklıydı biz kapanın anası babası ölsün diyoduk

maça başlamadan adam seçilirdi ve maç boyunca o isimle seslenilirdi birbirine işte rivaldo kılayvırt deko falan... kabul çok aptalca ama güzeldi lan

edit: ben hep rivaldo olurdum olm ne frikik atardı bin ya

inşaatın 2.3. katından kuma atlardık

Plastik mermi atan tabancalar..Elektrik tellerine konan kuşları vururduk... Şunu fark etmiştim yalnız silahı yan yatırınca sanki daha torklu ve daha düz giderdi... Mermilerin birde renk skalası vardı.Bende inanır mısınız 1 kavanoz dolusu mermi vardı.Yeşil,siyah,beyaz,kırmızı,pembe çok acaip gelirdi o renkler,silahım güzel olsun mantığı

http://inci.ca/uj4de8k7o7

hey gidi günler hey yolun ortasına dikilmiş bir ağaç vardı 1 metre ilersine taş koyup kale yapardık top taşın üstünden geçtiğinde 4-5 dakika tartışırdık goldü, gol değildi die.

tüm takımı çalıma dizer kaleciyle karşı karşıya kalır sonra onuda çalımlar tam gol atacakken " ben boş kaleye gol atmam" diyerek geri dönüp bir daha bütün takımı çalımlardık amk

top kaleciden geçip gole doğru giderken elle mudahale eder kaleciyim kaleciyim diye bağırırdık

eğer maç mahalle arasındaysa. yazı-tura dan sonra top mu kale mi seçilirdi. kaleyi seçen genelde yokuş aşağı olan taraftaki kaleyi alırdı. maksat ilk yarı yedikten sonra ikinci yarı yokuş aşağı gol atmak. yapıyor muydunuz binler?

@89 doğru diyosun kardeşim o boş arsalar müteahhitler tarafından binalarla dolduruldu. daha çok insan oldu sözde mahallelerde. o büyüdüğüm mahalleden taşındık sonra biz. müsait oldukça gider hala orda yaşayan arkadaşlarımla görüşürüz her defasında o güzel günleri yaad ederiz. işte şurda veli abi bizi nasıl dövmüştü şurdaki direkten ali düşüp nasıl kolunu kırmıştı ne bileyim şu ağacın altında oturur karpuzcudan aldığımız kırık karpuzla evde yaptırtığımız peynir ekmeği nasıl yer neler konuşurduk diye anlatırız hala.. muhabbetini yapmak bile nasıl mutlu ediyo insanı. şimdi o bizim tozu dumana kattığımız sokaklara bakıyorum da bomboş. şimdiki çocuklar ekran başında büyüyo. düşüp kalkmayı öğrenmeden onlarca insanla eğlenmenin ne olduğunu bilmeden dahası paylaşmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu tatmadan.

olum gözlerim doldu lan harbi çocukluk yaşamışız..

amk convers tipi ayakkabıları biz top oynamak için kullanırdık lan. o zamanlar halı saha kramponu boyle bilinmezdi.

şimdi convers emoların tarz ayakkabısı olmuş lan gorunce "ne top oynanır bunlarda be" diyorum halen

@94 ahahahah verdim şukunu panpa. efsanedir amk
@95 bayramda alırdık bunlardan bi ara tüfeği gelmişti ne satıyodu la