-
1.
+1 -2Evet beyler anlatacaklarım sonuna kadar gerçek ve sahihtir (isimler hariç). Her şey kadıköy caferağada saçma sapan bir şekilde başladı, uzun zamandır alkol almıyordum ve almamaya niyetliydim. Ta ki kadıköyde yalnız kalınca "denize düşen yılana sarılır" hesabıyla uzun zamandır görüşmediğim o çocukla başladı. Aradım nerdesin mustafa dedim, yemek yiyorum kanka akşama bi arkadaşla içicez gel beraber içeriz, dedi ben de cool bi şekilde alkolu bıraktım oğlum siz için diyerek yerini öğrendikten sonra telefonu kapatıp yanına gittim. Sonra bilenler bilir caferağa spor salonunu, modadaki migrostan biraları aldılar ve edepsiz bir şekilde yolda kızlara laf ata ata ordaki merdivenlere gidip içmeye başladılar, bu zamana kadar kadıköyde her yerde içmiştim ama bu kadar ortalikta boyle edepsiz bir biçimde içeni ne gördüm ne de duydum, sinirlerim bozuldu ve nasıl içileceğini göstermek istedim, belki ona değil ama kendime..
Okuyan bir iki kişi olursa devam edeceğim beyler, hikaye güzel.
-
2.
0Sonrasında, Mevlüt diye bir arkadaşla Rex'in önünde buluştuk, içelim dedik, saat onu geçmişti belki ama kadıköyde alkol asıl ondan sonra satılıyordu ve her yer cıvıl cıvıldı, şarapları ve nevaleleri alıp ufaktan sahile ilerlemeye başladık, sadece iki 70lik şarabımız vardı, hava güzeldi ve hafiften de saat gece yarısını geçmişti, oturduk hafiften vurmaya başladık, adabını bilen bilir şarap yavaş yavaş içilir, sahilde insanlardan uzak rahatsız etmeyeceğimiz sessiz sessiz müzik dinleyeceğimiz bir yer bulduk. Mustafa kekosunun son ses martin garrix dinlerken cool göründüğünü sanması beni üzmüştü çünkü benim arkadaşım diye biliniyordu ve huur tam bir tırrek gibi davranıyordu burada böyle içilir diye diye şarabın sonlarına geldik, haliyle hava da zamanla soğumuş ve üşümeye başlamıştık mevlütle. Damar müziklerin etkisiyle dertli dertli konulara girmiş ve pgibolojimizi de gibmiştik, asıl olay bundan sonra başlıyor.
-
3.
0Rezleri bekliyorum beyler
-
4.
0Rez hadi devam