0
1 yıl önce üzerinde kafa patlattığım konu...
Abazalık, sosyolojik verilere bakıldığında II.Dünya savaşı sonrası ortaya çıkmış bir hastalıktır. Nedenleri arasında mutlak surette modernizm yatmaktadır. Avrupa modernizm'le birlikte tabuları yıkmış, cinsel özgürlük bağlamında ilişkileri sınırsızlaştırmıştır. Sınırsızlaşan bu ilişkiler, yakın dönemde erotik ve ferregrafik yayınları beraberinde getirmiştir. Ayrıca erotik iç çamaşırları, giyim ve aksesuarları, ciksapelitesi yüksek fetişizm kokan ürünler piyasaya sürülmüştür. Bir yanda bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye tarafında olayların akışı ve yaşanışı tamamiyle farklıdır.
Bizi ilgilendiren kısım işte burasıdır, 70'lerde başlayan Erotizm furyası, erotik filmler, dergiler ve onun yan kolları ülkemizde patlama yaratmış, cinsel açlığa faydalı olabileceği düşünülen materyaller Türk toplumu tarafından kabul edilmiştir. Gözden kaçan bir diğer nokta ise, erotik yayınları izleyen insanımız katarsise ulaşmış ancak reel hayatta bunun karşılığını bulamamıştır. Bu karşılık bulamayış serüveni, ticaretteki arz-talep meselesine benzemektedir.
Arz'ın az olduğu - Talebin fazla olduğu yerlerde, mahsül kıymetlidir.(Türkiye)
Arz'ın fazla - Talebin az olduğu yerlerde ise mahsül kıymetsizdir.(Rusya)
Arz - Talep ilişkilerinin orantılı bir dengede oluşunda ise her iki taraf kazançlıdır. (Avrupa, Amerika)
Türkiye'de arz'ın yetersiz oluşunun sebepleri, geleneksel aile yapısı (bekaret tabusu) çok önemlidir. Bu açıdan olayları ele aldığımızda ortaya bambaşka bir yol çıkmaktadır. Burada suçlanması gereken en son kişiler bayanlardır. Erkeklerde bulunan "Her sevgilimle yatayım, karım bakire olsun... " mantalitesi, bayanlar tarafından ikiyüzlülükle karşılanmakta ve bu ikiyüzlülük ortaya çıktığında ise kaçınılmaz son olarak "Abazalık" dediğimiz sosyolojik terim ortaya çıkmaktadır.