aaa mahmut hoca

mahmut hoca hıh.. mahmut hocaya bakın.. mahmut hoca..o da kaçmış..sen de mi kaçtın mahmut hoca hıh hı hıh.. tünelde karşılaşmadık yaauuv.. hoca mahmut.. mahmutu görüyosun..a allah..

ayşen gruda : ismin ne ?
kemal sunal : şaban
ayşen gruda : aaaa, ne kadar değişik bi isim !!
kemal sunal : valla ben doğduğumdan beri hiç değişmedi.

ş.şen: şaabaaan
k.sunal: efeeeem
ş.şen: gel at şu ciriti, bakalım ne kadar uzağa atabileceksin
k.sunal: niye lazım diil mi?

+şaban bu ne?
-elma
+s koy bakayım
-selma
+oraya değil lan kıçına koy
-burda olur mu ramazan?

-höst ula.. konuşmak yasak
-sıçmak da yasak mı kurban
-... degil
-ya da suratına sıçam itoğlu it

yüz numaralı adam filminden ali şen ile arasında gecen diyalog
ali şen kemal sunala bi miktar para verir..

a.ş:bak zamparalık istemem haa
k.s:bu paraya şey bile çekilmez
a.ş:ne çekilmez??
k.s:ee..niyeet

şş-> ula ne yaziysın oraya hırbo
ks-> faşo ağa
şş-> faşo ne demek loo
ks-> şey, bööle puşt gibin muallak gibin bişii

-başkanım babam da gideceğiniz yerde benden selam söyleyin.
-ben ananın bulunduğu kısma gidiyorum ona söylerim.

güdük necmi: "içmeyince sinir krizleri geçiriyorum hocam"
kel mahmut: "kolayı var oğlum tımarhaneye yatırırız seni"
inek şaban:"siz bu güdüğü tımarhaneye yatırırsanız ben de sigarayı bırakırım hocam; söz"

hababam sınıfı tatilde filminden. inek şaban kazanın içinde yahni olmaktadır, o arada mahmut hocayla müfettiş gelirler.

müfettiş: senin ne işin var burda?
şaban: kimin ne işi var burda?
m: senden başka kimse var mı oğlum..
ş: du bi bakiyim, aa yook
m: ne işin var dedim
ş: nerde?
m: kazanın içinde
ş: bu kazanın mı?
m: hayır, başka kazanın..
ş: aaa, başka kazan da mı var?
m: kimsin sen?
ş: ben yahniyim
m: ne yahnisi oğlum?
ş: ayıptır söylemesi inek yahnisi
m: inek yahnisi mi?
ş: evet ama tuzu biraz az oldu
m: neyin tuzu?
ş: yahninin. o kadar da söyledim
m: ne söyledin?
ş: benim külbastım daha iyi olur diye
m: yapmadılar mı?
ş: yok. ille de yahni diye tutturdular
m: senden yahni olur mu?
ş: olmaaz ama dinlemiyolar
m: kübastı da olmaz
ş: olur bak külbastım çok iyi olur
m: olmaz
ş: olur olur
m: olmaz dedim olmaaz. ineğin ne yahnisi olur ne de külbastısı. hem sen ne biçim yahnisin be adam! tuzun ekgib, patatesler iyi pişmemiş..hem söyleyin bana nerde bu yahninin soğanı?
ş: müfettiş tamamdır arkadaşlar

müfettiş: sen, kalk ayağa
inek şaban: ben..
m: yavrucum kimdir bu balkan devletleri?
i.ş: kim midir? valla bu konuda çeşitli söylentiler vardır, aslında kim oldukları belli değildir.
m: ne diyor bu hocam?
hafize: pek belli değilmiş.
m: belli olmayan ne?
i.ş: balkan devletleri canım, bu devletler gayet geniş olup..
m: kaç tanedir?
i.ş: oohoo, çok kalabalıktır, otuz kırk tane kadar vardır
m: hocam, otuz kırk diyor..
h: olur mu efendim, ben söyledim yüz, yüz elli tanedir diye
i.ş: bazen iki yüze kadar çıktığı görülmüştür
m: ne anlatıyor bu?
h: valla gayet iyi anlatıyor, aferin şaban
m: savaşa gel, savaşaa
i.ş: hayrola savaş mı çıktı?
h: allah korusun, hemen gidip ekmek alayım
m: oğlum, balkan savaşı, balkaan
i.ş: haa, balkan savaşı. bu çok müthiş bir savaştı, ortalığı kan zütürüyordu, yaralılar inim inim inliyorlardı
h: vah zavallılar, bari biri çıksa da şunları hastaneye zütürse
m: bırakın hastaneyi, savaşa devaam
i.ş: hastaneyi bırakıp savaşa devam ettiler, çocuklar ortalıkta perişan, "baba baba" diye bağırıyorlardı
h: vah yavrularım
i.ş: birden, atlılar çocukların üzerine dört nala gelmeye başladılar
m: çekin, çekin çocukları aradan
i.ş: çekemiyorum, atlılar geliyo
m: kim koydu o çocukları savaşa?
i.ş: valla ben koymadım yaa
m: ben demedim mi size çocukları savaşa sokmayın diye..

çocuklar gelmeyin tünelin ucu bomtak biyere çıktı

şaban: şu benim paradan...
hacı: ha evet anladım harçlık değil mi ... al bakayım, yalnız zamparalık istemem
şaban: bu kadar parayla şey bile çekilmez
hacı: ne çekilmez
şaban: niyet !

reserved huur çocukları

hüsniye.. sana bakınca kendimi manavda gibi hissediyorum;
dudakların kiraz, yanakların elma, gözlerin üzüm, göğüslerin portakal..
hepsinden yarımşar kilo versene hüsniye.."

+ olm ne diye kavga ediyosunuz ?
- bu elimdeki şişe için...
+ ne varmış lan onda deve oğlu deve.
- bu şişedeki iksiri içen görünmez adam kılığına girer.
+ o da bişeymi deve, yat suratına bi sıçayım kenef kılığına girersin

şabanoğlu şaban. şaban sünnet olmuştur. ayşen gruda gelir.

a: çok acıyo mu?
ş: çok
a: bi kere öpeyim de geçsin.
ş: olmaz öptürmem
a: aaa öpücem öpücem
ş: ayıp olur herkesin arasında canım.
a: niye ayıp olsun, sözlüm değil misin öpeyim bi kere.
ş: ramazan ne diyo bu
r: bırak öpsün kızcağız be
ş: olur mu oğlum
r: olur bal gibi
a: (yanağından öper) oh öptüm işte oh oh
ş: ya öyle söylesene ben de şeyimi öpeceksin zannediyorum.

lütfü: sen yatıyorsun ha?
şaban: yok canım.
lütfü: evet yatıyorsun!
şaban: yatışımda bir tuhaflık mı var?
lütfü: hem de babamın yatağında ha!
şaban: bir mahsuru var mı?
lütfü: babamın yatağı.
şaban: ben de ananın yatağı demedim ki.

reserved

feyzo ile görevli arasındaki efsane dialog amk..

g: yüz.
f: hepsi bu kadar mı kurban?
g: evet.
f: benimki niye ötekilerden eskik?
g: onlar sendikalı.
f: ben de harranlıyam!
g: git ulan işine!
f: patronda sendikalı herhal. hemşerisini koriy.