1. 1.
    +2 -2
    kan kokusunu seven avcı ruhlu kızdır. aşk acısı çeken erkeklerin yüzleri, bir başka çekici gelir kızlara, o masumiyetin, her konuşmada buğulanan gözlerin, ağlarken ısırdığı kırmızı dudakların, o acının sahibi ben olmalıyım diye geçirir içinden birçoğu ve sadece bu hazzı yaşayabilmek için, girmek isterler bu erkeğin karanlık koridorlarına.

    erkek zaten kayıptır, zaman kavramı kalmamıştır, saat kadranına becertir acısını ve yalnızlığını, çevresinden ve kendinden bir haber uyur, gerçeğe uyanmaktan korkar, acır, kanar erir.

    uyanırsa karın ağrıları ile uyanır, zihninde sadece sevdiğinin silueti ve onun bedeninin bir başkasının yanında oluşunu hayal eder, ağrıyan ruhunu çıkarmak ister bedeninden, kendi mezarını kazar kirpikleriyle, gözyaşıyla sular kabrini, ölmek ister.

    nasıl güzeldir böyle bir erkeğin ruhu, kendini teslim edişi, cezp eder her kadını.

    masumdur ama bu konuda, o zaten kendi acısıyla kavrulur, ilgi çekme derdine giremez, aklına dahi getirmez.

    ama zayıftır, yaralıdır işte, şefkate muhtaçtır ve ihtiyaçlıdır, onu anlayabilecek birine derdini anlatmaya.

    işte tam bu noktada, olaya müdahil olur avcı kız, kaplan gibi yalar erkeğin yaralarını, dili şefkat kuyusu gibidir, gözleri merhametli bakar, elleri dost gibi sımsıkı tutar, yıkılmak üzere olan bedeni yaslayacak bir duvar gibi olur avcı.

    erkek çok sever onu, vefalıdır, candır, dosttur o.
    tam iyileşiyorum derken, avcı kadın, etine geçirir dişlerini, yine kan sızar erkeğin boynundan, nekahet dönemi bitmeden yeniden düşer karanlığa,

    devam eder acılar onu ağırlamaya
    ···