/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +19
    Sizlere güzel bir ask hikayesi anlatacagim olay gerçektir. Ben lise 3 te iken gerçekleşti. Hikayeyi anlatırken eski Yazdığım hikayeden yararlanacağım yerler olacak o Yüzden bu hikayeme başlamadan önce ilk hikayemi okumanızı tavsiye ederim. Dinleyecek arkadaşlar varsa başlayabilirim.

    Ilk hikayem (bkz: ınsanın içini ısıtan bir aşk hikayesi)
    ···
  2. 2.
    +16
    Dinleyen olur insallah ben başlayayım anlatmaya.
    Asık olma duygusunu 2 yıl önce 12 Nisan pazar günü saat 21.36 da yitirmiştim. Sevdiceğim, hayat parem Ebrar ile bu ask duygusu içimden gitmişti. Bundan sonra bir daha asık olabileceğimi düşünmüyordum. Kalbimde sadece Ebrar vardı ama o artık yoktu, gitmişti. Okula gidiyordum millet bana hep bir acıma duygusu ile bakıyordu. Haklılardı da. Bazen ben bile kendime acıyordum. 2 sene böyle geçmişti. En yakın arkadasım Sami de başka bir sehire gitmişti. Kendimi çok yalnız hissediyordum Hayatım okul Ev Arasında geçiyordu. Okulda başarılı bir öğrenciydim ama notlarım düşmüştü. Hiçbir şeye odaklanamıyordum her zaman Aklımda o vardı. Gecen 2 yıl belki onu biraz unutmama vesile oldu o da benim vefasızlığım iste ne yapacaksın... Günler aylar böyle geldi geçti. Hayatım çok monoton geçiyordu ta ki sınıfımıza yeni gelen o kıza kadar. Masmavi gözleri, kahverengi sacı, o doğal güzelliği ve o tatlılığı ile ınsanın içine ferahlık veren biriydi Nesibe. Okulumuza yarı dönemde geçiş yapmıştı babası öğretmendi ve tayini buraya çıkmıştı ve Nesibe bizim okula yazılmıştı. Ders Edebiyattı benim en Sevdiğim dersti eskisi kadar tat alamıyordum ama yinede hala seviyordum. Mudur yardımcısı Nesibe ile içeri girdi ve hoca hanım Nesibe Aramıza yeni katıldı ve bundan sonra bu Sınıfta olacak dedi hocamız ise tabi hocam dedi ve Nesibeyi içeri davet etti. Sınıfta 2 yer boştu bir benim yanım bir de en arkadaki Mahmut'un yani. Anladığım kadarıyla arkaya oturmak istemediğinden geldi ve benim Yanıma oturdu. Merhaba ben Nesibe dedi ve o gün bana askı tekrardan hatırlatacak kızla tanışmıştım.
    Gençler burada iseniz yorum yapın da bileyim yalnız olmadığımı.
    ···
  3. 3.
    +12
    Merhaba ben Nesibe dedi bende merhaba bende Meczup dedim. Biraz kendinden bahsetti babam öğretmen buraya tayini çıktı beni de bu okula yazdırdılar diyordu bende hayırlı olsun dedim. Çok konuşmuyordum o malum günden sonra kızlarla konuşamaz olmuştum. ihanet sayıyordum resmen kızlarla konuşmayı kendime. Nesibe uzun bir aradan sonra uzun uzun Konuştuğum tek kisi olacaktı. Kendisi gerçekten çok iyi biriydi. Dersleri de iyiydi. Ben Yanımda oturduğumdan ve de daha yeni gelmiş Olduğu için çok Arkadaşı olmadıgından benimle konuşuyordu hep. Bense hep kısa cevaplar veriyordum. Bir iki gün böyle geçti ben yine kısa cevaplar veriyordum Nesibe sen beni sevmedin herhalde. Biliyorum çok konuşuyorum ama eğer beni istemiyorsan başka yere geçebilirim dedi bense bir şey diyemedim haklıydı kız benim durumumu da bilmiyordu zaten. Özür dilerim Haklısın bundan sonra daha dikkat ederim dedim yok gerek yok istemiyorsan Konuşmak zorunda değilsin dedi göz göre göre trip yiyordum tamam kalkabilirsin o zaman yanımdan dedim bana baktı kendini çok bilmiş dedi ve Mahmut'un yanına gitti oturdu. Mahmut ise deli dolu bir çocuktu. Hani her sınıfın bir haylazı olur ya bizimkisi ise Mahmuttu. Nesibe çok dayanamazdı Mahmut'un yanında oturmaya biliyordum ama bende kıza git demiştim ayıp etmiştim ama ihanet sayıyordum kendime bir kızla Konuşmayı. 1 hafta böyle geçti Nesibe dayanamıyordu Mahmut'un yanında belli oluyordu ama gururundan benim Yanıma da tekrardan gelemiyordu. Bir teneffüs yanına gittim şaşırmıştı buyur dedi buradan çok memnun değilsin belli oluyor istersen benim Yanıma geçebilirsin onu da istemiyorsan ben buraya geçerim sen orada tek oturabilirsin dedim. Beklemiyordu herhalde böyle bir teklifi şaşırdı bilmiyorum olabilir dedi neye olabilir dedim yanına gelebilirim çok konuşmam bu sefer ama sende kaba olma lütfen dedi Haklısın özür dilerim dedim ve sonraki ders Yanıma oturdu. Ara ara konuşuyordu benimle bu sefer daha dikkatli oluyordum cevaplarımda ama yine de soğuk davranıyordum bunu farkediyordu ama eskisinden daha iyi Olduğum için çok bir şey demiyordu. Bir sonraki ders bana sen niye bana karşı daha doğrusu kızlara karşı böyle soğuksun yoksa kız arkadaşından mi ayrildin yoksa kız arkadaşınla bir sıkıntın mi var dedi. O böyle diyince ben hiçbir şey diyemedim istemsiz bir şekilde Gözümden yas geldi Kafamı sıraya koyup saklamaya çalıştım ama yapamadım görmüştü gözümdeki yası seni kıracak bir şey mi söyledim özür dilerim dedi ben yine bir şey söylemedim. Butun günü Kafamı sıraya koyarak geçirdim içten içe ağlıyordum. Sevdiceğimi getirmişti bu soru aklıma. Gerçi aklımdan hiç çıkmıyordu... Nesibe o günün çıkışında Yanıma geldi seninle biraz konuşabilir miyiz dedi.
    Burada misiniz arkadaşlar yoksa kendi kendime mi yazıyorum ?
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +11
    Meczup bildiğin gibi geldiğim günden beri bana hep iyi bir arkadaş oldun ama ben seni arkadaştan öte görüyorum. Biliyorum başından kötü bir olay geçmiş belki de bu yüzden birdaha başka bir kızla olmak istemeyebilirsin bunu anlayışla karşılarım. Ama şunu bil ki ben seni beklerim Meczup sana değer veriyorum seni seviyorum dedi. Ben ilk başta bir şey diyemedim çok güzel konuşmuştu ve bu beni etkilemişti. Başımdan geçenleri gerçekten çok iyi bir şekilde anlamisti ve bunun farkında olarak seni seviyorum demişti bana. Nesibe'nin elini tuttum ve gözlerinin içine bakarak bende seni seviyorum Nesibe bundan önce kafamda çok fazla soru işareti vardı ama artık yok. Belki arada Ebrarı hatirlayabilirim bunun olmayacağına dair garanti veremem sana ama eğer ki sen her şeye rağmen yanımda olacaksan seninle bu yolda birlikte yürümeyi çok isterim dedim. Çok sevinmisti gözlerinin içi gülüyordu sana Ebrarı unuturamam ama sana onun gibi sana değer veren her zaman yanına olan bir sevgili olabilirim dedi. Söz mü dedim söz dedi ve sana sarilabilir miyim diye sordu niye soruyorsun ki dedim seni üzecek bir şey yapmak istemiyorum dedi bana sarılman beni üzmez aksine sevindirir dedim ve Nesibe kollarını omzumun üstünden attı ve bana sarıldı bende sarıldım tabi ki. O an çok iyi hissediyordum Nesibenin güzel kokusunu doya doya çektim içine. Biraz saçlarını oksadim ne kadar yumuşak olduğunu o zaman farkettim. Ebrardan sonra bu tarz şeyleri bir daha yapamam zannediyordum ama Nesibe beni tekrardan hayata döndürmüştü bana mutluluğu bir defa daha yaşatacakti ve bana aşk duygusunu tekrardan tattiracakti. Nesibe ben artık kalkayım annem merak etmesin dedi olur dedim ve Nesibeyi evine kadar zütürdüm. Kapıda bana seni seviyorum dedi yine bende seni seviyorum dedim ve teşekkür ettim. Niye teşekkür ediyorsun dedi bana verdiğin mutluluk için dedim tebessüm etti seni mutlu ediyorsam ne mutlu bana. Seni hep mutlu görmek istiyorum ve yüzünden tebessümü gitmemesi için her şeyi yaparım dedi. Biliyorum bende seni gülerken o tatli yüzünü görmek için her şeyi yaparım dedim. Birbirimize tekrardan seni seviyorum dedik ve ben de evime gittim. Anneme akşam yemekler benden dedim annem beni böyle eskisi gibi mutlu gördüğünü sevindi hadi bakalım göster marifetlerini dedi güldüm ve akşama aileme güzel bir yemek hazırladım. Sofrada onlara Nesibe'den bahsedecektim. Onlarda merak etmiyor değildi niye bu kadar mutlu olduğumu. Tahmin ediyorlardı ama benden duymak istiyorlardı tabi. Annem ve babama anlattım Nesibeyi. Onlarda sevindiler. Senin için her zaman iyisini istiyoruz oğlum bunu biliyorsun. inşallah Nesibe ile bu mutluluğun hiç bitmez dedi teşekkür ettim ve inşallah dedim. O gün akşama kadar Nesibe ile konuştuk ve ona yarın seni bir yere zütürmek istiyorum dedim olur tabi nereye dedi yarın görürsün belki beğenmezsin ama benim için önemli dedim. Merak etmişti senin için önemliyse benim içinde önemli dedi. Yarın saat 1 gibi buluşmak üzere sözleştik ve geç olduğu için yattık. Yarın Nesibeyi Ebrarin mezarını zütürecektim vereceği tepki ne olacak bilmiyordum ama yarın görecektim.
    Sahurdan sonra tekrar yazacagim. Şimdiden bekleteceğim için özür diliyorum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      ne özürü panpa işine bak biz takipteyiz
      ···
  5. 5.
    +11
    Uzun zamandır biriyle bu kadar yakın bir arkadaşlık kurmamıştım ama bu Nesibe ile gerçekleşti. Buna ihtiyacım vardı aslında çok yalnız kalmıştım. Nesibe ile vakit geçirdiğimde kendimi iyi hissediyordum. Nesibenin eve kafeden 10 dakika uzaklıktaydı. Dışarı çıktık ve Nesibenin evine doğru yürümeye başladık. Nesibe sessizliği bozdu ve bugün çok güzel bir dogum günü geçirdim çok teşekkür ederim Meczup dedi. Ne demek tabi ki de güzel bir gün geçireceksin bugün senin dogum günün dedim Güldü. Verdiğin hediye benim için çok Anlamlı gerçekten çok güzel tekrardan teşekkür ederim dedi bende rica ederim beğendiğine sevindim dedim. Hava biraz soğuktu Nesibe üşümüştü tam üzerimdekini çıkartıp veriyordum ki gerek yok bu sefer sen üşüyeceksin dedi. Bende bana bir şey olmaz dedim ve verdim üstündeki yeleği. Ne yalan Söyleyeyim o gün şifayı kapmıştım. Teşekkür ederim Meczup dedi ve devam etti bana dogum günümden önceki gün seni çok tanımıyorum demiştin hatırladın mi dedi evet dedim istersen Yarin okul çıkışı yine ayni kafede bulunabiliriz hem böylece birbirimizi daha iyi tanımış oluruz dedi bilemedim ki şimdi dedim zorunda değilsin Meczup eğer ki gelmek istemezsen anlarım önemli değil gerçekten dedi. Nesibe Ebrar ile ayni Özellikleri taşıyordu bir nebze. Bu da benim hoşuma gitmişti yabancılık çekmiyordum Nesibenin yanındayken. Doğum günü çocuğunun istegi kırılmaz değil mi, gelirim tabi hem bende seni tanımayı istiyorum dedim. Sevindi tamam o zaman okul çıkışından 1 saat sonra yine ayni kafede buluşalım olur mu dedi olur dedim. Nesibenin evine gelmiştik benimle yürüdüğün için teşekkür ederim ve bu güzel günümde Yanımda olduğun için dedi bende dostlar ne güne duruyor değil mi dedim tebessüm etti yeleğimi çıkardı yelek için de teşekkür ederim dedi rica ederim hadi iyi Akşamlar Nesibe dedim sanada Meczup dedi ve giderken yine omzunun üstünden bana baktı ve tebessüm etti. Yeleğime kokusu sinmişti çok güzel kokuyordu. Uzun bir aradan sonra kalbimde yine mutluluk rüzgarları esiyordu. Nesibe bana eski mutlu günlerimi hatırlattı ve bu Beni gerçekten mutlu etmişti. O gün çok güzel bir uyku çektim ve sabah okula gittim. Sınıfa girdiğimde Nesibe Çoktan gelmişti beni görünce el salladı günaydın Meczup dedi günaydın Nesibe dedim. Biraz hasta gibiydim o da bunu farketti. Yaaaa benim Yüzümden hasta olacaksın dedi bana bir şey olmaz merak etme dedim. Telefonunu gösterdi baaaak verdiğin hediyenin fotoğrafını çekip ekranıma koydum ve odama da Astım dedi. Güldüm beğendiğine sevindim dedim beğenmek ne kelime bayıldım bayıldım dedi. Bu arada ders başladı ve teneffüste gulizar geldi yanımıza. Nesibe gulizari görünce mutlu oldu ne de olsa çok Arkadaşı yoktu. Gulizar nesibeye Çıkışta alışverişe gidelim mi diye sordu Nesibe ise Çıkışta Meczup'a söz verdim Yarin gitsek olur mu dedi gulizar olur tabi canim niye Olmasın siz eğlenmenize Bakın dedi. Yanımızdan ayrılırken seni böyle mutlu gördüğüme sevindim Meczup dedi ve gitti. Nesibe bana gulizar hakkında sorular sordu onları cevapladım. Gulizari sevdim gerçekten iyi birine benziyor dedi Öyledir dedim. Diğer teneffüste Nesibe bana cay getirdi sıcak sıcak iyi gelir diye düşündüm al bakalım dedi. Niye zahmet ettin Nesibe gerek yoktu dedim ama öyle deme benim yüzümden hasta olacaksın bunun Olmasını istemeyiz değil mi dedi Haklısın tabi istemeyiz dedim ve çayımı içtim. Tekrardan teşekkür ettim. Neyse o gün okul öyle bitti. Çıkmadan önce Nesibe Yanıma geldi 1 saat sonra kafede Görüşürüz dedi olur Görüşürüz dedim haa bu arada o parfümden sık çok güzel kokuyordu gerçekten güzel bir zevkin varmış dedi ve gitti. Olur diyebildim sadece. Ben anlamazdım ki parfümden, Ebrarin hediyesiydi bana o parfüm. O anlardı benim için neyin en iyi neyin en kötü oldugunu. Biraz duygulandım ama sonra benim mutluluğumu da yine o ister dedim ve böyle avuttum bir nebze kendimi. Eve gittim hazırlandım ve kafeye Nesibe ile buluşmaya gittim.
    6 saat sonra Üniversite'de dersim var onun için yatacağım şimdi ama kalktığımda yoldayken yazarım ve yollarım. Sizleri de çok bekletiyorum ama kusura bakmayın. Nerede yaşadığımı soran kardeşim Avusturalya'da yasıyorum. Sabrınız için teşekkür ederim arkadaşlar. Umarım begeniyorsunuzdur.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +11
    Saat 2.30 gibi iskeleye vardık. Allahtan 2.45 te bir sefer vardı hemen bilet aldık ve bindik. Vapurda rehber vardı ama ben bundan önce 3-4 defa bindigimden bir de babamdan duyduklarimla nesibe'ye bildiğim her şeyi anlatırım rehbere gerek yok diyordum. Nesibe çok heyecanlıydı. Hayırdır ne bu heyecan dedim ilk defa biniyorum vapura dedi ciddi misin dedim utandım biraz evet dedi Bundan sonra bol bol bineriz merak etme dedim. Tahmin edebileceğiniz üzere üst katta bayrağın arkasına oturmuştuk. Nesibe koluma girdi ve başını omzuma koydu. Yolda ben anlatıyordum bak şu kız kulesi eskiden gemilerden vergiler burada topanirdi kız kulesinden avrupa yakasına kadar zincir çekerlerdi, bak bu galata kulesi ahmet Çelebi buradan karşı tarafa doğru ucmus yaklaşık 3 km kadar, bak bu Rumeli hisari yukarıdan bakıldığında arapça Efendimizin ismi yazıyor felan diye bildiğim her şeyi anlatıyordum. Nesibe ise bana hayran hayran bakıyordu ve dinliyordu. Arada o da sorular soruyordu bu ne diye bildiklerimi cevapliyordum bilmediklerimi ise bilmen rehberi dinleyelim diyordum. Boğaz turu yaklaşık 1.5 saat sürüyordu. Çok güzel vakit geçiriyorduk hemde birbirimize daha da isiniyorduk. 1.5 saatin sonunda tur bitmişti bizde evimize doğru gidiyorduk. Nesibe'yi evine bıraktım. Kapıda bana çok güzel vakit geçirdim teşekkür ederim dedi bende bu daha ne ki seninle daha neler neler yapacağız diyordum. Çok sevindi böyle diyince yapalım hem bende istanbulu tanımış olurum dedi. Olur tabi dedim. Seni seviyorum dedi giderken bende seni seviyorum dedim. Tam gidiyordum ki arkamdan seslendi efendim dedim gelsene bir şey söyleyeceğim dedi gittim yanagima bir öpücük kondurdu iyi geceler dedi sanada diyebildim sadece bende opecektim ama hemen içeri kaçtı utandı herhalde. Akşama kadar konuştuk Nesibeyle. Bana hayatım diyordu bende ona mavi gözlüm diyordum. O gün akşam yine mutlu bir şekilde yattım ertesi gün okulun olduğunu bile bile. Ama okul demek Nesibe ile vakit geçirmek demekti o yüzden hoşuma gidiyordu. Birbirimize iyi geceler dedik ve yattık. Yine güzel bir uyku çekecektim ama Ertesi gün Nesibe'nin telefonunda göreceğim bir mesaj beni sinirlendirecekti.
    ···
  7. 7.
    +11
    Final Part 1

    Nesibenin annesine selam verdim ve Nesibenin odasına geçtik. Yanına oturdum buyur seni dinliyorum dedim. Dediğim gibi gulizar söyledi bana bu kelimeyi ve bunu kullanacağım anın çok özel Olmasını bekliyordum tabi sen şimdi bu anın özelliği ne ki diyeceksin Kafamı sallamıştım anlatayım dedi ve devam etti kafede söylediklerim için özür dilerim bencilce davranıyordum senin gitmeni istemiyordum ama senin iyiliğini istiyorum o Yüzden gidebilirsin sen bize ne olacak dediğinde bilmiyorum demiştim su an onu dediğim için pişmanım bize tabiki de bir şey olmayacak ben seni Ömrümün son saniyesine kadar beklerim sevdiceğim benim dedi ve sarıldı bana. Benim Gözlerim dolmuştu beni gerçekten bu kadar çok mu seviyorsun dedim bundan daha çok dedi bende seni seviyorum birtanem dedim eliyle Gözlerimdeki yası sildi üzülme askım ben hep seninleyim dedi. Biraz daha vakit geçirdik askım ben gidip ailemle konuşayım dedim ve eve gittim. Konuyu bizimkilere açtım tek çocuk olduğumdan annem gitmemi istemiyordu ama benim için iyi olacağını biliyordu çok hoşnut olmasa da tamam dedi babamda karşı çıkmadı okulu Aradım tamam ben gideceğim dedim tamam biz işlemlere başlıyoruz seninde bazı seyler yapman gerekiyor dediler bende tamam dedim. Her şey çok hızlı gerçekleşiyordu. Mavişimin böyle olumlu karşılamasına çok sevinmiştim açıkcası çünkü onsuz yapamazdım. Ertesi gün mavişimle buluştum her şeyi anlattım benim adıma o da mutlu olmuştu ama sanki bana diyecek bir şeyi varmış gibi duruyordu. Askım sen bana bir şey mi söyleyeceksin dedim evet askım ama burada değil dedi. Meraklandırma kız beni söyle iste dedim ama olmaz dedi. Peki ne zaman söyleyeceksin dedim aksam saat 6 da bizde ol dedi acayip meraklandırdın şimdi beni ya nasıl bekleyeceğim aksama kadar ben şimdi dedim beklersin askım hem sen biraz araştırma yaparsın vakit de geçer dedi tamam dedim biraz daha birlikte vakit geçirdik ve eve gittim. Aksam 6 ya kadar oyalandım sonra saat 6 gibi mavişimin evine gittim. Çok güzel bir Kıyafetle kapıyı açtı bana hayırdır bir yere mi gideceğiz dedim onu öyle görünce hayır dedi ve elimden tutup beni içeri zütürdü. Çok güzel olmuşsun dedim tebessüm etti içeride çok güzel bir yemek Masası kurmuştu annenler nerede dedim dışarı gönderdim dedi eee hadi ama
    Oturmayacak misin dedi oturdum sofraya hepsini ben Yaptım bu sefer yanıkta yok hem dedi güldüm göreceğiz dedim 10 numara yemek yapmıştı iştahla yedim anlat bakalım neymiş bu bana söyleyeceğin şey dedim tatlılarımızı da yiyelim öyle söyleyeceğim dedi yemekte öyle havadan sudan muhabbet ettik beni artık iyice bir merak almıştı ne söyleyeceğini çok merak etmeye başlamıştım. Yemek bitti hadi sen git otur içeriye ben cay koyup Tatlıları Alıp geliyorum dedi tamam dedim ve içeriye gidip oturdum. Birkaç dakika sonra geldi Yanıma mavişim, Sütlaç yapmıştı bir iki kaşık aldım yeter ama daha fazla bekleyemeyeceğim söyle bakayım ne söyleyeceksen dedim tamam dedi Sütlacı aldı yanımdan sehpaya koydu ellerimi tuttu sevdiceğim dedi buyur prenses dedim ben seninle nişanlanmak istiyorum sen gitmeden yapalım nişanımızı öyle git olur mu dedi. Bu tarz hareketler genelde erkekten gelirdi hani benimde Aklımda da yok değildi ama ben teklif etseydim diye geçirdim içimden ama iste mavişim bir kere daha şaşırtmıştı beni ve bana ne kadar değer verdiğini beni ne kadar sevdiğini bir kere daha göstermişti. Bende bunu düşünüyordum askım asıl ben sana sürpriz yapacaktım ama sen önce davrandın dedim yaaa gerçekten mi dedi tabi askım benimde hep Aklımda nişanlanıp gitmek vardı dedim askım çok mutlu oldum dedi ve bir daha sarıldı bana bende sevindim askım hemde cok dedim ve öptüm mavişimi. Ailelerimize nasıl söyleyeceğiz dedi bence yine bir mangal ayarlayalım ve o zaman söyleyelim dedim olur askım o zaman yarına ayarlayalım dedi tamam askım dedim bira daha oturduk kol kola vakit geçirdik her şey cok güzel gidiyordu inşallah nişanlanacaktık. Salih amcalar gelene kadar mavişimle vakit geçirdim onlar gelince kendi evime gittim ikimizde ailelerimizle konuşmuştuk ve Yarin mangal yapacaktık ve onlara bu kararımızı söyleyecektik.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +10
    Çıkışta Yanıma geldi Nesibe seninle biraz konuşabilir miyiz dedi ben tabi şaşırdım biraz kıza zaten kaba davranıyordum buna da hayır dersem ayıp etmiş olacaktım tamam olur dedim. Bugun seni bilmeden üzdüm galiba çok özür dilerim bana neden üzüldüğünü Söyler misin bir dahakine dikkatli olurum senin üzülmeni istemiyorum çünkü dedi Nesibe düşündüğümden de düşünceli biri çıkmıştı bense anlatsam mi anlatmasam mi bilmiyordum. Anlatsam kötü olacaktım her şeyi yeniden hatırlayacaktım biliyordum ama kız çok samimi bir niyetle söylüyordu bunları. Tamam olur anlatayım dedim sevdiceğimle aramda yaşanan her şeyi Özet geçtim ve ebrarima ne oldugunu söyledim. Gözlerim dolmuştu yine nesibenin de doldu gözleri. Masmavi gözlerinin altı kızardı gözlerinin güzelliğini daha da ortaya çıkardı bu durum. Ben çok özür dilerim bilmiyordum istemeden çok büyük eşeklik etmişim beni affet dedi. Estağfirullah senin bir sucun yok bilmiyordun bende özür dilerim sana kaba davrandığım için ama neden böyle soğuk olduğumu bir nebze daha anlamışsındır sanırım dedim evet anladım gerçekten özür dilerim dedi ve çantasından bir peçete çıkartıp gözlerindeki yasları silmek istedi ama ben geri çekilip peçeteyi aldım ve kendim sildim. O Sırada o da kendi Gözyaşlarını siliyordu. Ben de Dayanamayıp sordum seni de üzecek bir olay varsa bana söyle ki bende pot kırmayayım dedim. Bana baktı derin bir iç çekti boşver Meczup sonra anlatırım bugun zaten yeteri kadar dertlendik dedi. Peki ama Yarin Çıkışta ben de dinlemek isterim dedim. Çok istemez bir tavır sergiliyordu anlatmak istemiyor gibiydi ben bunu görünce tamam önemli değil sen istersen istediğin zaman anlatırsın anlatmaz zorunda değilsin sonuçta senin özel Hayatın dedim. Yok öyle değil anlatmak isterim ama benim hikayem belki seni üzebilir bu Yüzden anlatmak istemedim senin üzülmeni istemediğim için dedi. Nesibe gerçekten iyi kalpli biriydi beni düşünüyordu. Ebrardan sonra böyle birinin karşıma çıkacağını çok zannetmiyordum çıksa bile benim bir kızla konuşacağımı sanmıyordum. Ama Nesibe farklıydı bir hal vardı onda kendime ona yakın ve ona güvenilebilir hissediyordum. Önemli değil anlatabilirsin üzülsem bile dinlemek isterim dedim tamam olur Yarin Çıkışta parkta anlatayım mi dedi. Parka o malum olaydan sonra hiç gitmemiştim gidememiştim. Bilmiyorum Sınıfta anlatsan olmaz mi dedim orada anılarımızın oldugunu anlamış olacak ki olur tabi hem hava da soğuk olabilir sınıf daha iyi olur diye bir bahane uydurdu. Içten içe nesibenin iyi biri olduğuna kanaat getirdim. Tamam o zaman Yarin okul çıkışında buluşuruz dedim tamam hadi hayırlı günler sana dedi bende sanada dedim ve evime doğru gittim. Eve gittiğimde bu yaptıklarımın iyi mi kötü mu oldugunu bilmiyordum kendimi Ebrar olsa benim mutlu olmamı ister diyordum. Hayatıma devam etmemi ister diye kendimi avutuyordum. Ertesi gün okulda çıkışın gelmesini bekliyordum merak ediyordum nesibenin basından neler geçtiğini. Okul nihayet bitmişti Çıkışta Nesibe Yanıma geldi 5 dakika bekleyebilir misin hemen geliyorum dedi tamam dedim ve Nesibeyi beklemeye başladım.
    Arkadaşlar geç Yazdığım için özür diliyorum yurt dışında yaşadığımdan saatler Türkiye ile pek örtüşmüyor bu Yüzden özür dilerim şimdiden. Sabrınız ve hikayemi okuduğunuz için teşekkür ederim bu arada
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    +10
    Adresteki kafede gittiğimde daha kimse gelmemişti. Içeri girdim tam oturacaktım ki Meczup Hoşgeldin diye bir ses geldi arkadan. Nesibenin sesiydi bu arkamı döndüm. O an onu görünce kalbim bir anda hızlı hızlı atmaya başlamıştı Ebrardan beri hoc böyle olmamıştı. Çok güzel olmuştu Nesibe. Üzerinde turkuaz renkli bir elbise vardı Gözlerini çok belli etmişti bu elbise ve o gün nesibeye dikkatli dikkatli bakmıştım. Gözleri gerçekten çok güzeldi. Insanın baktıkça bakası geliyordu. Saclarını kıvırcık yapmıştı ve bu güzelliğini daha da arttırmıştı. Hoşbulduk Nesibe kimse gelmedi mi daha dedim. Yok su an sadece ikimiz Varız gelirler az sonra dedi. Peki dedim ve bir masaya oturdum Nesibe de geldi ve karşıma oturdu. Eee mecnun nasıl geçti günün dedi güzeldi peki ya senin dedim. Su ana kadar güzel geçti ilerleyen saatlerde daha da güzel olacak gibi dedi. Olur tabi dogum günü çocuğu sensin bugün senin günün dedim Güldü. Senin verdiğin hediyeyi çok merak ediyorum şimdi versen olur mu lütfeeen dedi. Böyle diyince ne kadar Şirin olduğunu farkettim. Olmaz pastalar kesilecek sonra vereceğim dedim ne yapalım bekleyeceğiz artık dedi. Birkaç dakika sonra gulizar ve arkadaşları da geldi. Biraz muhabbet ettik hep beraber. Nesibe hepsiyle tek tek tanıştı. Gulizar ile Nesibe çok iyi anlaşmışlardı ve buna sevinmiştim. Gulizar hadi artık pastaları keselim ya dedi ve Nesibe olur diyip garsona pastayı getirebilir misiniz dedi. 2 dakika sonra pasta gelmişti çok güzel duruyordu. iyiki doğdun Nesibe sarkisini söylemeye başladık Nesibe tam mumlara üflüyordu ki gulizar bir dilek tut dedi Nesibe birkaç saniye düşündü ve üfledi mumları bizde alkışladık ve pastayı kesip yedik. Gulizar Sırada en Sevdiğim bölüm hediyeler diye bağırdı hepimiz gülüştük. Gulizar ve arkadaşları verdi ilk hediyesini güzel bir küpe almışlardı Nesibe teşekkür etti. Gulizar bana döndü eeee Meczup sen ne aldın bakalım dedi Nesibe hemen atladı o bir şey almadı yaptı dedi gulizar hadi ya çok merak ettim şimdi hadi ver hediyeni de Görelim bakalım ne yaptığını dedi. Nesibenin yanına gittim
    Nice mutlu ve güzel Yıllara Nesibe dedim ve Nesibe hemen hediyesini açtı. Tablonun içinde kendi isim ve soyisminin kaligrafik bir şekilde Yazılmış olduğunu gördü yaaaa bu çok güzel olmuş çok çok çok teşekkür ederim Meczup dedi ve sarıldı. O sarılma Ebrarin bana ilk sarılması gibiydi resmen çok kısa ama çok Anlamlı bir sarılmaydı. Nesibe bana sarılınca bir an duraksadım ama çok belli etmemeye çalıştım. Sana daha iyileri Layık ama bizde yaptık iste bir seyler dedim. Aldığım en güzel ve en Anlamlı hediyeydi bu. Odama asacağım bunu hatta telefonumun ekranına bile koyacağım dedi. Beğendiğine sevindim dedim beğenmek ne kelime bayıldım bayıldım. Tekrardan teşekkür ederim dedi. Bende ne demek dedim. Bir saat kadar daha kafede takıldık saat 8.30 a yaklaşmıştı. Nesibe hepimize gediğiniz için teşekkür ederim dedi bizde Lafı mi olur diyip dogum Gününü tekrardan kutladık. Herkes ayrılmıştı nesibeyle ben kaldım sadece. Seni eve zütürecek biri var mi yoksa ben bırakayım dedim. Bu teklifi yapmadan önce kafamda binlerce soru vardı. Sence iyi mi yapıyorsun, bu Yaptığın ayıp değil mi, ebrari hiç mi düşünmüyorsun, o seni mutlu olmanı isterdi değil mi diye bir Sürü soru vardı kafamda. Ama sonra Yusuf amca ile konuştuklarımız aklıma geldi ve bunu nesibeye söyledim. Babam almaya gelecekti ama seninle yürümek isterim dedi. Baban alacak ise ben karışmış gibi olmayayım dedim yok önemli değil söylerim ben babama dedi ve babasını aradı. 2 dakika sonra geldi Yanıma tamam birlikte gidebiliriz dedi ve birlikte kafeden çıkıp Nesibenin evine doğru gitmeye başladık.
    Arkadaşlar ben şimdi yatıyorum saat gece 1 oldu sahura kalktığımda bir iki entry daha yollarım. Şimdiden bekleteceğim için özür dilerim. Bu arada beğendiyseniz ilk entryi sukularsaniz sevinirim. Okuyan herkese teşekkür ediyorum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      yurt dışında nerede yaşıyorsun
      ···
  10. 10.
    +9
    Sabah erkenden kalktım nesibe'ye günaydın mavi gözlüm diye mesaj attım ama uyuyordu sonra yorgunsun tabi uyu bakalım diye bir mesaj daha attım. Saat 12 ye doğru kalkmıştı daha yeni kalktım ya kusura bakma demişti ne kusuru canım iyi uyudun mu bari dedim evet en güzel uykularimdan biriydi dedi. istersen hazırlanmaya başla anca hazırlanırsın dedim. Yok canım 10 dakikaya hazırlanırım demişti çok sasirmistim kafamdaki kizlarin hazırlanması saatler sürer yargisini Nesibe ile silmistim. iyi o zaman dedim nereye zütüreceksin beni dedi yolda söylerim demiştim biraz daha konuştuk giderken annemden tulbent aldım ve Nesibe'nin evine doğru yürümeye başladım. Beni görünce sarıldı bana özledim seni dedi bende seni özledim hadi bakalım gidiyoruz dedim ve tuttum elini. Sıcacıktı eli yolda giderken söyledim Ebrarin mezarına gidiyoruz diye elimi bıraktı gitmeyelim dedi. Şaşırdım açıkçası ben daha ılımlı karşılar zannediyordum. Neden dedim sen oraya gidince uzuleceksin şimdi senin üzülmeni istemiyorum hep gül istiyorum dedi böyle diyince mezara gitmekle bir sıkıntısı olmadığını ve sadece beni düşündüğünü anladım Nesibe beni gerçekten seviyordu. Biliyorum biraz huzunlenecegim ama bu benim için gerçekten önemli dedim peki o zaman dedi ve koluma girdi. Annemin verdiği tulbenti verdim ve Ebrarin mezarına vardık. Nesibe mezarın çok bakımlı olduğunu farketti üzerinde çiçekler vardı anladığım kadarıyla buraya sık sık geliyorsun dedi evet dedim. Bu sırada verdiğim siyah tulbenti takmışti. Tulbent ile ayrı bir güzel olmuştu ve gözlerinin mavisi daha bir ortaya çıkmıştı. Ebrarin mezarının yanına diz çöktüm toprağının üzerinde elimi gezdirdim ve konuşmaya başladım. Ben geldim ebrar hayat paren geldi. Özledin mi beni? Bak bugün yalnız gelmedim yanımda birini getirdim adı Nesibe. Çok güzel değil mi? Ben Nesibe ile mutluyum ebrar, seninle bir zamanlar mutlu olduğumuz gibi. O beni çok seviyor ve bana çok değer veriyor artık gozun arkada kalmasın olur mu o bana sahip çıkacak bende ona sahip çıkacağım dedim ve gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Nesibe de diz çöktü yanıma elleriyle akan gözyaşlarimi sildi. Merhaba ebrar ben Nesibe. Bundan sonra Meczup'a ben sahip çıkacağım belki senin kadar güzel sahip cikamayabilirim ama elimden gelenin en iyisini yapacağım dedi. O böyle diyince ben daha bir duygulandım o kadar güzel konuşmuştu ki. sarıldı bana üzülme artık lütfen hem ebrar seni uzulurken görmek istemez değil mi dedi. Haklısın dedim ve Ebrarin mezarına su döktük. Geldigin için çok teşekkür ederim bu benim için gerçekten çok önemliydi dedim. Lafı mı olur seninle her yere giderim ben yeterki yanımda sen ol dedi. Seni seviyorum dedim bende seni seviyorum dedi ve ekledi şimdi ne yapacagiz diye. Sen benim istediğim yere geldin şimdi ben de senin istediğin yere gelirim dedim. Tamam o zaman biliyorsun ben istanbula geleli çok olmadı çok gezemedim boğaz turu yapalım mı dedi. Olur bende bayadır vapura binmiyordum benim içinde iyi olur hem de güzel vakit Geçiririz dedim. Yaşasın dedi çocuk gibi sevinmisti küçük şeylerle mutlu oluyordu Nesibe ve bu onu çok şirin yapıyordu. iskeleye doğru yol almaya başladık güzel bir boğaz turu bizi bekliyordu.
    Kadir gecesinin hürmetine Ebrara ve bütün olmuslerin ruhuna bir fatiha okursaniz sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +9
    Tekrardan merhabalar gençler Türkiye'ye gittiğim zamanlarda Yaşadığım anıları anlatmamı istemişsiniz anlatmasam olmaz diyip başlıyorum anlatmaya.

    Türkiye'ye Gitmeden Önceki 1 Hafta

    Yurtdışına gidişimin üzerinden yaklaşık 7 ay geçmişti sevdiceğimle her gün konuşuyordum her 3 kelimemizin 2 si seni cok özledim oluyordu ben gittiğim yerlerin fotoğraflarını atıyordum hep o da mutlu oluyordu çünkü merak ediyordu Yurtdışındaki hayatı ister istemez. Bazen derslerinde yardımcı oluyordum ona ne oldu kız beceremiyorsun değil mi diye de takılıyordum. Ne yalan Söyleyeyim bir kere bile trip atmadı çünkü o giderken yaptığımız konuşma etkilemişti onu biliyordu benim daha yalnız kaldığımı ve bunu bana bir kere bile hissettirmedi. Uzaktan ilişkiler zor Yürür diyorlar, Başlarda bende katılıyordum buna ama artık değil çünkü biz uzak kaldıkça sevgimiz arttı
    birbirimizin değerini daha iyi Anladık her saniyenin değerini anladık
    birbirimize olan hasreti Anladık
    birlikte olmasak yapamayacağımızı anladık kısacası aşkımızın değerini anladık. Belki aramazıdaki mesafe her zamankinden daha uzaktı ama birbirimize yakınlığımız da her zamankinden daha fazlaydı. Gideli 7 ay olmuştu nasıl özlediğimi anlatsam kelimeler yetmez herhalde ama nihayet Türkiye'ye gidecektim sevdiklerime kavuşacaktım hasret giderecektim. 1 hafta kalmıştı gitmeme sevdiceğim ile o kadar heyacanlıydık ki nihayet kavuşacaktık.

    Türkiye'ye Varışım ve Gidene Kadar Geçirdiğim Sürede Yaptıklarım

    Havaalanı'na inmiştim bavullarımı bekliyordum ama aklımda sadece sevdiceğime kavuşacak olmanın sevinci vardı bu yüzden bavulu bir kere kaçırdım ama hemen dolaşıp aldım evet nihayet o büyük açılan kapının oraya varmıştım kapı açıldı tabi herkesin gözünde bir merak kim bilir daha ne ayrılıklar ve kavuşmalar yaşanacaktı. Kapıdan girdim gözlerim sevdiceğimi arıyordu bakıyordum bakıyorduk bulamıyordum bir iki adım attım ve iste oradaydı yine o birlikte aldığımız beni uğurlarken giydiği mavi elbisesiyle. Sonradan öğrenmiştim niye o elbiseyle geldiğini çünkü benim kokum varmış üzerinde gitmeden önce ona en son o elbiseyle sarılmıştım her gün onu kokladigini ve ben koktuğunu Anlattı bana sonradan. Evet sevdiceğimi görmüştüm ama o beni görmemişti. Salih amcayla göz Göze geldik aha geliyor Demişti ki herhalde bir anda herkesin bakışları üzerime doğru çevrildi. Mavişim bana koşuyordu bıraktım bavulları tutmasını kollarımı açmış onun gelmesini bekliyordum bana koştu ve atladı kollarıma askimmmmmmmm Hoşgeldin birtanem seni o kadar cok özledim ki diyordu Hoşbulduk mavişim bende seni cok özledim dedim ve sıkı sıkı sarıldık 1 saat daha sarılsak sarılacaktık. Annem yanaştı kızım biraz da bize bırak dedi tebessüm ettik ve anneme de sarıldım sonra babam sonra Salih amca sonra da kayınvalidem en son iste Tuğba'nın yanına eğildim kocaman olmuşsun sen abicim dedim tebessüm etti seni özledim Meczup abi dedi bana bende seni özledim küçük prenses dedim ve Salih amca hadi bakalım acıkmışsındır sen eve gidelim dedi haklıydı kurt gibi acıkmıştım gerçekten bizim eve geçtik annem döktürmüştü resmen büyük bir afiyetle yedik yemeğimizi biz hep mavişimle bakışıyorduk birbirimizi özlediğim cok belli oluyordu. Yemek bitti ben müsade ederseniz nişanlım ile vakit geçirmek istiyorum dedim Salih amca olur tabi oğlum hasret giderin bakalım dedi annem bana bir bakış Attı oradan biz dercesine gittim yanına valide Sultan Butun aksam seninim söz dedim annemin de kalbini Alıp Kapıdan çıkıyordum ki babam geldi Yanıma yanında Türk parası var sanki nereye gidiyorsun dedi haklıydı öyle amele gibi çıkmıştım gerçi mavişim vardı Yanımda ama para almadan dışarı çıkmak da olmazdı tabi. Babam biraz para verdi ve sevdiceğimle çıktık dışarı. Koluma girdi ama cok sıkı tutuyordu yavaş kız kolumu kıracaksın dedim ne yapayım ya cok özledim dedi bende özledim askım hemde cok dedim nereye gidiyoruz dedi bilmem sen zütüreceksin artık beni senin biliyor olman gerekiyor dedim doğru dedi ve yeni açılmış bir kafeye gittik. Ben her ne kadar yeni desemde kafe 5-6 aylık bana göre yeniydi işte. Cay söyledik Karşımda oturuyordu mavişim uzak kaldın askım orada gel bakalım kollarıma özlemişsindir dedim hiç sormayacaksın sandım dedi ve hemen Yanıma oturdu kollarına beni özlemiştir dedi ve Basını göğsüme koydu. Ben saclarını okşuyordum yaklaşık 1 ay Türkiye'deydim geçireceğimiz vakit çoktu ama sevdiceğimin dersi vardı benim için kırdı ben ne kadar askım git desem de gitmedi bende madem öyle o zaman birlikte gideriz dedim ve birkaç gün öyle birlikte gittik üniversiteye. Beni arkadaşlarıyla tanıştırdı bende bu kız sahipsiz değil imajı vermeye çalışıyordum her ne kadar parmağında Yüzük olsa da sahibini bilmiyorlardı bende onu göstermeye çalışıyordum tabi bu ilerleyen günlerde gerçekleşti. Askım Yarin nereye gidiyoruz dedi askım biliyorum cok özledik birbirimizi ama ben cok yoruldum Yarin dinlensem hem Bizimkilerle de biraz vakit geçireyim onların da gönlü olsun sonraki günlerde hep seninim dedim. Doğru askım sen dinlen hem bende plan yaparım neler yapacağıma dair dedi tamam askım dedim. Biraz daha oturduk kafede hasret giderdik birbirimizle sonra ben sevdiceğimi eve bıraktım ve eve geçtim. Ailemle vakit geçirdim o gün ve ertesi gün tabi saat farkı beni etkilediğinden uyku düzenim biraz bozulmuştu ama kısa sürede toparladım. 2 gün sonra sevdiceğimle çıkacaktık gezmeye plani yapmıştı sevdiceğim boğazı özlediğimi düşündüğü için Boğaz turu yapalım Demişti haklıydı özlemiştim istanbulu tamam dedim ve Boğaz turuyla başlamak üzere anlaştık.

    isterseniz devam edebilirim anı anlatmaya ama bir yandan da kurgu olarak yazacağım hikaye üzerinde düşünüyorum aklımda bir iki konu var ama aksiyon tarzında bir şey yazmayı düşünüyorum bu sefer. Siz ne düşünüyorsunuz olur mu sizce tekliflere açığım. Beni takip ederseniz bir sonraki hikayemi de kaçırmazsınız bu arada herkes ilk entryi sukulayabilir mi merak ettim kaç kisi var gerçekten diye.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +8
    Yorucu bir gün olmuştu tam uyuyacaktim ki Nesibe mesaj attı aşkım nasılsın diye iyiyim ama yorgunum sen dedim daha iyiyim tuğba uyandı az sonra taburcu olacak eve Gideceğiz dedi. Hadi hayırlı olsun aşkım dedim sayende aşkım dedim. Ben yatacagim kendimi iyi hissetmiyorum dedim benim yüzümden iyi hissetmiyorsun ya aşkım gerçekten üzgünüm dedi senin ne suçun var birtanem çocuk işte yapıyor böyle şeyler dedim haklısın, tamam aşkım hadi sen yat yarın görüşürüz okulda zaten bende eve gider gitmez yatacagim seni seviyorum dedi bende seni dedim ve yattım. Bilmiyordum uyuyabilecek miydim hastaneye gitmek beni gerçekten etkilemişti. Ebrarin fotoğraflarına baktım bir süre sonra daha fazla dayanamayıp uyudum. Sabah annem kaldırdı oğlum kalk okula geç kalacaksın diye hemen hazırlandim bu arada Nesibe günaydın aşkım diye mesaj atmıştı sanada aşkım dedim seninle okula konuşmamız lazım dedi hayırdır kötü bir şey mi var dedim. Okula anlatırım dedi tamam dedim. Okula gittiğimde Nesibe çoktan gelmişti biraz endişeli gibiydi tırnaklarını yiyordu hemen gittim yanına şöyle aşkım ne oldu dedim babam seninle görüşmemi istemiyor. Tuğbanin başına gelenler senin yüzünden oldu zannediyor dedi. Niye dedim. Tuğba uyandığında babam sordu kızım ne oldu diye tuğba da Meczup abiyle oynadığım oyun çok güzeldi ama o yorulmuştu bende tek başıma oynayayim derken düştüm dedi bu yüzden babam her şeyin senin yüzünden olduğunu düşünüyor sen olmasaymissin hiçbir şey de olmayacakmis. Nesibe böyle diyince baban haklı ben olmasaydım bir şey olmayacaktı benim yüzümden oldu özür dilerim dedim. Öyle deme aşkım suçu kendinde bulma senin bir suçun yok. Tuğba çocuk işte çocukluğunu yaptı sen olmasaydın da başka bir şey yapacaktı dedi yapmadı benim suçum işte dedim. Üzülmüştüm hiç öyle düşünmemiştim babası haklıydi benim suçumdu olanlar. Bu yüzden babası da haklı olarak kızının benimle görüşmesini istemiyor ona da bir zarar gelir diye haklı adam dedim içimden. Nesibe üzüldüğümü görünce üzülme aşkım ya kıyamam sana ben dedi ve elimi tuttu. Bense baban haklı dedim. Nasıl yani benimle görüşmeyecek misin dedi hayır öyle şey olur mu nasıl düşünürsün öyle bir şey. Sadece olanlar benim suçum baban haklıydi dedim sen Boşversene babamı aşkım ya ne dediğini bilmiyor o sen hayatını kurtardın kardeşimin. Hem annem, babam öyle diyince o çocuk kizimizin hayatını kurtardı dedi babama yani senin tarafını tutuyor annem sen merak etme aşkım dedi. Bende peki ya sen ne dedin baban benimle görüşme dediğinde diye sorunca karşı çıktım senin Tuğbanin hayatını kurtardıgini söyledim. Babam biraz kızdı görüşmeyeceksin onunla diye ama kim takar ne dediğini bilmiyor o sadece kızını korumak isteyen bir baba normal öyle düşünmesi dedi. Haklısın diyebildim ama hala üzgündum. Yaaa aşkım yeter bu kadar surat astigin gül bakayım dedi ve beni gidiklamaya başladı gidiklanmiyordum ama o kadar şirinlik yapıyordu ki bana dayanamayıp güldüm hah şöyle ya gül bakayım biraz dedi elimi omzuna attım kendime çektim Nesibeyi ve yanagindan öptüm seni seviyorum kız Mavis dedim bende seni seviyorum kahramanım benim dedi. O günde öyle geçti okul çıkışı Nesibe ile eve yuruyecektik ama Nesibe'nin babası Nesibeyi okuldan almaya gelmisti ve bizi gördü.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Dinliyoruz kardeşim devam
      ···
  13. 13.
    +8
    Ertesi gün okula gittiğimde Nesibe teklifimi düşündün mü doğum Günüme gelecek misin dedi. Evet geleceğim diyince çok mutlu olduğu Gözlerinden okunuyordu. Benim burada çok arkadaşım yok daha yeni geldim bildiğin gibi sen birkaç arkadaşını çağırabilirsin bende mutlu olurum dedi peki olur kaç kişi çağırayım dedim çok kalabalık olsun istemiyorum dedi tamam 3-4 kişi çağırırım en fazla diyince bende öyle düşünüyordum dedi. kimi çağıracağımı bilmiyordum açıkcası. Gülizarı çağırmak geçti içimden o da bir iki arkadaşını çağırırdı diye düşündüm. Gülizar yan sınıftaydı sınıflarımız değişmişti. Teneffüste yanına gittim yeni bir kız geldi Sınıfa doğum günü varmış beni davet etti bende kabul ettim yanında bir iki kişi getirir misin dedi bende olur dedim ama kimi getireceğimi bilmiyorum o Yüzden senden yardım istemeye geldim dedim. Gülizar olur tabi hem senin de sosyalleşmeye ihtiyacın vardı senin adına sevindim dedi. Düşündüğün gibi değil diyecektim tam anlamıştı herhalde biliyorum Meczup o anlamda demedim dedi peki tamam ben şimdi gitmeliyim dedim ve Nesibenin yanına gittim tamam yarına gelecek birkaç kişi ayarladım dedim teşekkür ederim senin sayende hem arkadaş edinmiş Olacağım hem de güzel bir gün doğum günü geçirmiş Olacağım dedi. Ne demek Nesibe bende sayende uzun bir aradan sonra eğleneceğim biraz. Bu arada sana ne almalıyım biliyorum normalde hediyeler sürpriz olur ama senin neler sevdiğini çok bilmiyorum o Yüzden bir şeye ihtiyacın var mı onu alayım gelirken dedim Güldü hediye almak zorunda değilsin sen orada ol o bana yeter dedi. ister istemez böyle dediğine sevinmiştim ama çok çaktırmadım. Olsun ben yinede bir Şeyler almak istiyorum diyince peki parayla bir Şeyler alma kendin bir Şeyler yap ben hep o tarz hediyeleri daha çok beğenmişimdir dedi peki, sana yarın güzel bir hediye vereceğim dedim ve akşam eve gidince vereceğim hediyeyi düşündüm ve nihayet kararımı vermiştim güzel bir hediye olacaktı ve sevecekti kanaatimce.
    ···
  14. 14.
    +8
    Edebiyatı sevdiğimden olacak güzel yazı yazmaya çok Önem veriyordum. Hatta Sınıfta hep dalga geçerdi arkadaşlar kız gibi yazıyorsun diye. Biraz kendi çabalarımla biraz da bir tane hocamın yardımıyla kaligrafi öğrenmiştim. Nesibeye adını ve soyadını güzel bir şekilde yazacaktım. Önceden de bunu yaptıgım için evimde papirüs kağıdı vardı. Onun üzerine özenle adını ve soyadını yazdım. Güzel olmuştu gerçekten. Yarin saat 7 de bir kafede kutlayacaktık dogum Gününü Nesibeninin. Okulda nesibe biraz ağzımı aramıştı ne hazırladım diye ben ise aksama görürsün inşallah beğenirsin dedim. Sen yaptıysan mutlaka Güzeldir dedi. Nesibe ile kendimi yakınlaşıyor gibi hissediyordum. Bunu gerçekten istiyor muydum bilmiyordum bu Yüzden Çıkışta Yusuf amcalara gitmeye karar verdim onlarla konuşacaktım mevzuyu. Kendimi tatmin edecektim bir bakıma. Çıkışta ilk is olarak bir çerçeve aldım Yazdığım şeyi cerceveletmek için. Onu eve bırakıp Yusuf amcalara gittim. Kapıyı Ebrarin annesi açtı beni görünce şaşırmıştı ama mutlu da olmuştu. Hoşgeldin oğlum buyur gel içeri dedi Hoşbulduk dedik ve girdim içeri. Biraz hal hatır muhabbetinden sonra buraya sizinle bir şey konuşmaya geldim mümkünse Yusuf amcayı da çağırır misin o da gelse dedim olur oğlum tabi dedi ve aradı Yusuf amcayı. 5 dakika geçmeden Yusuf amca da gelmişti. Onunla da biraz muhabbet ettim ve konuya girdim. Yusuf amca kızınızın Vefatının üzerinden neredeyse 2 yıl geçti ve ben bu süre zarfı içerisinde doğru dürüst hiçbir kızla konuşmadım daha doğrusu konuşamadım. Bunu yaparsam ebrara vefasızlık ve Saygısızlık olacağını düşünüyordum. Sınıfımıza yeni bir kız geldi Nesibe. Onunla konuşmaya başladım neden o bilmiyorum ama iyi biri kendisi. Sizce bu kızla konuşmam ebrara Saygısızlık mi sizce dedim. Yusuf amca sen çok düşünceli birisin Meczup dedi bana ve devam etti bak oğlum Ebrarla sen birbirinizi çok sevdiniz ama o artık yok. O senin mutlu olmanı isterdi o Yüzden bu yaptığında bir sakınca yok aksine Ebrar seni mutlu olduğunu görürse oralarda daha çok sevinir dedi. Gerçekten öyle mi Yusuf amca dedim annesi evet oğlum Ebrar artık yok diye kendi hayatinı da yok sayma seninde mutlu olmaya hakkın var hem sen bizim oğlumuz sayılırsın sen mutlu olursan bizde mutlu oluruz dedi. Çok teşekkür ederim gerçekten içimi ferahlattiniz dedim ne demek oğlum sen yeter ki mutlu ol dediler. Biraz daha muhabbet ettik ve ben izin isteyip eve gittim. Eve gidince anneme nereye gideceğimi söyledim mutlu olmuştu o da eğleneceğimi duyunca. Tabi oğlum git eğlenmene bak sen dedi. Odama gittim. Çerçevenin içine Yazdığım kağıdı koydum ve bir hediye paketi gibi hazırladım. Guzel bir poşete koydum Çanta Tarzı olanlardan. Gitmeden önce Ebrarin fotoğrafına baktım sen benim ilk askimsin ve hep öyle kalacaksın seni hiçbir zaman unutamayacağım dedim ve Kapıdan çıkarken Ebrarin verdigi parfümü sıktım ve dogum gününün olacağı yere doğru yola çıktım.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      devam devam
      ···
  15. 15.
    +8
    Salonun ortasında bir sürü sandalye vardı ve hepsi yerdeydi. Anladığım kadarıyla benimle oynadığı tavana değmece oyununu çok sevmişti ve tavana değmeye çalışıyordu. Bunu yapmak için de 4-5 tane sandalyeyi üst üste koymuştu. Ve görülen o ki sonra da düşmüştu. Kafasından çok fazla kan geliyordu. Sehpanin ucuna çarpmisti kafasını. Nesibe panik yaptı ve çığlık attı. Ambulansı ara diyecektim ama biliyordum geç geleceğini. Taksi çağır Nesibe hemen dedim. Buzdolabınin üzerine kartları vardı hemen aradı kardeşim düştü hemen taksi lazım hastaneye yetiştirmemiz lazım diyordu. Bense Tuğbanin başına bulduğum bir bezi bağladım böylelikle kanama bir nebze de olsun duracakti. Taksi hemen geldi bindik ve en yakın hastaneye gittik. Nesibe yolda ağlıyordu alnini öptüm ağlama aşkım kardeşin iyi olacak diyordum. Moral vermeye çalışıyordum ama olmuyordu. Nesibe aileni ara hemen dedim. Aradı çok konuşamıyordu ağlaya ağlaya bir şeyler anlattı. Şoföre abi daha hızlı diyordum tamam oglum gidebildigim kadar hızlı gidiyorum diyordu. 4-5 dakika sonra hastaneye geldik. Ben içeri girmek istemiyordum Son sefer hastaneye gittiğimde Ebrarı kaybetmiştim bu yüzden hastanelerden nefret ediyordum. Yapacak bir şey yoktu Nesibe'nin yanında yer almam lazımdı. Büyük zorluklarla girdim hastaneye. Tuğbayi hemen sedyeye yatırdilar ve arkaya ameliyathaneye aldılar. Buradan daha ileri gidemezsiniz dedi hemşire. Yine o aynı klişe söz ama bende etkisi o kadar büyüktü ki... Nesibe elindeki kana bakıyordu. Sok geçirmişti herhalde aynı bana olduğu gibi. Nesibe dedim ve sarstım omzundan tutup kendinde değildi. Elini yüzünü yıkamaya zütürdüm bir nebze kendine geldi. Ölecek mi kardeşim diyordu hayır aşkım deme öyle şeyler bir şeyi yok küçük bir kegib diye teselli ediyordum. Nesibe'ye sıkı sıkı sarıldım geçecek askim diyip başını omzuma koydum. Birkaç dakika sonra ailesi geldi Nesibe'nin. Hemen anlattım ne olduğunu, Nesibe'nin de kötü olduğunu şok geçirdiğini söyledim. Teşekkür ettiler bana kızlarını hastaneye getirdiğim için. Ne demek dedim ve beklemeye başladık. 20 dakika sonra doktor geldi haberi vermek için.
    ···
  16. 16.
    +8
    Eve geldik kapıda tuğba karşıladı bizim hemen. Abla bu kim diye soruyordu. Tuğba çok sirindi sarışın mavi gözlüydü. Nesibe bu benim sınıf arkadaşım tuğbacım dedi. Merhaba ben Meczup dedim ve yanagindan bir makas aldım. Hoşuna gitmişti güldü. Nesibe ben biraz Tuğbayla oynayayim sende üstüne felan değiştirirsin dedim. Olur dedi. Gel bakalım tuğba dedim ve yanima geldi. Benim kardeşim olmadığı için çocukları çok severdim. Şöyle bakalım ne oynamak istersin dedim el kızartmaca dedi ve başladık oynamaya. Elime vurmasina izin veriyordum ve vurunca ahhh naptın kız öyle diyorum çok hoşuna gidiyordu kahkaha atıyordu hep. Sonra sıkıldı biraz hadi başka oyun oynayalım dedim ve bu arada Nesibe girdi içeri. Nesibe'ye bir oyun daha Oynayacağız diye parmağımi gösterdim tamam dedi. Tuğba şimdi ellerini bana ver ayaklarını da ayaklarımın üstüne koy dedim. Tamam dedi ve ayaklarını koydu ayaklarımın üstüne. Ayaklarımı kaldırdım bak uçuyorsun dedim yine çok hoşuna gitmişti yaklaşık 5-6 dakika boyunca bunu yaptık ama ayaklarım agrimaya başlamıştı en sonunda ayaklarımla Tuğbayi üstüme doğru attım sarıldım ve ayağı kalktım biraz çevirdim. Tavana değmek ister misin dedim eveeeet diye bağırdı hadi bakalım dedim ve kaldırdım Tuğbayi havaya daha yukarı daha yukarı diyordu iyice kaldırdım ve değdi tavana. Sonra bıraktım aşşağı Tuğbayi tam düşecekken yakaladım biraz daha çevirdim. Yoruldum tuğba sonra bir daha oynarım olur mu dedim olur dedi ve Nesibe'nin yanına gittim. Çocuklardan anlıyorsun gerçekten dedi kardeşim yok ya çocukları seviyorum o yüzden dedim. Tebessüm etti senden güzel baba da olur dedi. Çocuklarımın annesi senin kadar güzel ve şirin olacağı için benimle çok ilgilenmezler dedim. Güldü ilgilenirler merak etme sen ben babalarına yollarım onlari dedi. Güldüm. Ee ne yapacagiz şimdi dedim ben çay koyayım mi ister misin dedi valla ellerinden zehir olsa içerim dedim güldü gidip çay koyup geldi. Hadi başlayalım bakalım gitar çalışmaya dedi. Ben başta kivirdim biliyordum beceremeyecegimi önceden de denemistim olmamıştı Nesibe de yok öyle kaçmak gel bakayım buraya. Hem benden öğreneceksin ben öğretirim sana aşkım dedi. Tamam dedim Nesibe gitarıni çıkardı kilifindan ve geldi yanıma. Önce kendi tuttu gitarı bak böyle tutacaksın Sol elin şurada sağ elin şurada olacak diyordu bense anlamamış gibi yaptım böyle yaparsam kendisi gelir gösterir diye düşünüyordum. Unuttum bir daha göstersene dedim. Tamam dedi ve arkama geçti gitarı koydu kucağıma Sol elimi tuttu Sol elimin olacağı yere koydu sonra sağ elimi tuttu sağ elimin olacağı yere koydu. Tam bunu yaparken öptüm yanagindan. Yaaa bunun için anlamadım diyordun değil mi biliyordum dedi ne oldu beğenmedin mi dedim bunu dememle o da öptü cevap niteliğinde oldu bu. Hadi kaynatmak yok daha çok işimiz var dedi. Tamam hocam dedim güldü. Tam bu sırada içerden bir ses geldi tuğba ağlıyordu. Hemen koştuk yanına. Yerde yatıyordu tuğba ve başında bir sürü kan vardı.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    +8
    Sabah Nesibenin evine gittim okula birlikte gitmek için. Günaydın aşkım dedi bende sanada Mavis dedim. Okula doğru giderken yine koluma girdi bende elimi cebime attı. Çok hoşuma gidiyordu koluma girince resmen evli çiftler gibiydik. Okula gittik ikimizde çok mutluyduk. Teneffüste gulizara söyledik. Çok mutlu oldum sizin adınıza, çok bile beklediniz dedi. Teşekkür ettik. Nesibe bir ara lavaboya gitti bende o sırada telefonuna bakıyordum. Masa üstünde benim verdiğim hediyenin fotoğrafı vardı. Ona bakarken mesaj geldi bilinmeyen bir numaradan. Seni çok özledim diyordu. Bir anda bütün mutluluğum gitmişti ve sinirlenmistim. Nesibe'nin gelmesini bekledim. Ne olduğunu dinlemeden bir tepki vermeyecektim. Nesibe yanıma geldi bana söylemek istediğin bir şey var mı dedim evet dedi herhalde söyleyecekti seni dinliyorum dedim seni seviyorum dedi başka dedim ne oldu garip davranıyorsun diyince telefonunu gösterdim bu mesaj kimden dedim. Yüzü düştü bir an sana söyleyecektim özür dilerim dedi neyi söyleyecektim dedim fatih beni rahatsız ediyor böyle arada sadece bir kere cevap verdim ona artık mesaj atmayı kes sen beni aldattin her şey bitti diye bir daha da mesaj atmadım ama o bana gün içinde birkaç birkaç mesaj ve çağrı atıyor. Boşver onu dedi. Bana niye soylemedin dedim söyleyecektim ama her şey çok çabuk gerçekleşti biliyorsun hem zaten konuşmuyorum onunla o sadece bana mesaj atıyor dedi. Peki dedim. Bana biraz yaklaştı elimi tuttu ve kıskandın mi beni bakayım sen dedi kıskandım tabi seni kıskanmayim da kimi kiskanayim dedim tebessüm etti seni çok seviyorum dedi bende seni dedim. Bugün çıkışta bize gidelim mi annemler dışarıda olacak Tuğbaya bakacağım bende sen de gel birlikte bakalım hem belki gitar çalmayı öğretirim sana dedi. Bilmem ki ailen sıkıntı yapmasın dedim bir şey olmaz hem onlar gelmeden gidersin dedi. Bilmiyorum şimdi erken gelirler sıkıntı çıksın istemiyorum dedim tamam o zaman izin alayım dedi izin alırsan olur dedim mesaj attı annesine tamam demişti annesi. Önceden elime gitar almıştım ama çok beceremedim şimdiden söyleyeyim dedim sıkıntı ben öğretirim sana aşkım dedi hadi bakalım göreceğiz dedim ve okul çıkışında mavisimin evine gittik.
    ···
  18. 18.
    +7
    Dün ben söyledim nereye gideceğimizi sıra sende dedi mavişim. Bilmiyorum ki askım ya o kadar çok yer varki dedim. Baş başa kalabileceğimiz ve güzel vakit geçirebileceğimiz bir yer olsun dedi. Emirgan'a gidebiliriz o zaman daha Lale zamanı değil ama yine de Güzeldir oralar dedim. Olur askım gidelim hatta ben anneme Söyleyeyim bize ekmek arası köfte yapsın acıkınca yeriz dedi. Aferin kız ne güzel düşündün öyle dedim. Ne sandın Sevdiğim Erkeğe bakıyorum iste dedi. Köfteleri sen yap o zaman annene hazırlatma bakalım ne kadar marifetlisin dedim. Olur askım ben bir kere hamarat bir kızım sen bilmiyorsun dedi. Ben öyle herkesin Yemeğini kolay kolay beğenmem ona göre kötü olursa söylerim kırılmada gücenmece yok şimdiden anlaşalım dedim. Beyefendideki şımarıklığa bakın hele bi. Sevdiği kız yemek yapacak ve beğenmeyecek ayıp ayıp. Ben senin elinden zehir olsa yerim ama olsun bakalım sen beğenmezsen yemezsin dedi. Kıyamam nasıl da alınırmış dedim sen görürsün dedi neyi görürmüşüm ben dedim beğenmediğini söylersen olacakları dedi hadi bakalım dedim biraz daha konuştuk ve Yarin saat 1 de buluşmak üzere anlaştık. Saat 1 gibi aldım mavişimi evden ve vapura binip karşıya geçtik. Yine alt katta oturuyorduk ama Nesibe ya askım ben artık burada oturmak istemiyorum dedi hayırdır niye seviyordun hani burayı dedim ya seviyorum ama dakika bası birileri geçiyor yok ayağını indir sonra bir daha koy falan hoşlanmadım dedi. Bende nihayet askım ya bende hiç sevmiyorum burayı habire birileri geçip duruyor ama sen seviyorsun diye bir şey demiyordum dedim. Kıyamam nasıl da düşünürmüş sevdiğini dedi seni düşünmeyeceğim de kimi düşüneceğim askım dedim ve sarıldım. Dönüşte üst kata çıkarız artık dedim olur askım dedi ve Emirgan'a doğru yol aldık. Ilk önce Park'ı gezdik. Gittiğimiz gün Park'ın tam ortasındaki büyük fıskiye olan yerde caz Gösterisi verdi bir Sürü takım elbiseli adam daha önce hiç görmediğim tarzda enstrümanlar çalıyorlardı biraz onu dinledik çok hoştu sonra Park'ı gezdik. Biraz tepede büyük bir ağacın gölgesinin altına gittik oturduk. Askım acıktın mi vereyim mi köfte ekmekleri dedi. Biraz oturalım sonra yiyelim dedim tamam askım dedi ve çimlere uzandık. Kolumu açtım Nesibe de omzuma doğru yattı. Kalp atışlarını duyabiliyorum diyordu bana. Nesibe de diyor mu kalp atışlarım dedi hosuna gitmişti askımmmm yaaa dedi. Hadi sana bir arkadasım basından gecen komik bir şey anlatayım dedim. Olur dedi ve başladım anlatmaya. Benim arkadaş kardeşiyle oturuyormuş. Bir ara kulağını Kardeşinin kalbine koymuş kardeşi abi ne yapıyorsun Demiş abiside sana bir şey söyleyeceğim ama üzülme abicim Demiş kardeşi meraklanmis ne oldu abi ya korkutma beni Demiş abiside abim senin kalbin atıyor ne yapacağız Demiş. Kardeşi daha 4 yasında falan benim arkadaş öyle bir Demiş ki kalbin atıyor diye bu çok üzülmüş neredeyse aglayacakmis annesinin yanına gitmiş annneeeee abim kalbim atıyor diyor ölecek miyim yoksa diye sormuş annesine. Annesi Başlamış gülmeye sonra benim arkadaşda gitmiş yanına almış Kardeşini kucağına öpmüş durumu açıklamış kardeşi de ya offff abi cok kotusun Demiş 1 gün konuşmamış bununla arkadaşım istediği oyuncağı Alınca o zaman konuşmuş. Nesibe gülmeye başladı bunu Tuğba'ya da yapalım dedi bende aynen bakalım o ne yapacak dedim. Biraz daha muhabbet ettik ve Nesibe hadi yiyelim ben aciktim dedi. Tamam askım dedim ve benim ekmeğimi verdi. Bakalım nasıl olmuş dedim ve bir ısırık aldım. Köfte tamamen yanmıştı ve tadı çok kötüydü. Şimdi söylesem de ayıp olacaktı. Nesibe de nasıl aşkım beğendin mi dedi. Evet aşkım çok güzel olmuş ellerine sağlık dedim. Bir ısırık daha aldım aşkım ben doydum dedim ve Nesibe başladı gülmeye. Ne gülüyorsun kız dedim yaaaa böyle yedirtiler yanmış köfteleri dedi ve gülmeye devam etti. Seeeeen dedim ve yakalamaya çalıştım ama kurtuldu. Kalktı koşmaya başladı hemen koşup tuttum aldım kucağıma. Oturduğumuz yere kadar taşıdım ve başladım gidiklamaya yapılır mı kız sevdiğine bu dedim bu arada Nesibe acayip gülüyordu çok gidiklaniyordu çünkü. Ya aşkım tamam özür dilerim dur lütfen dur dedi. Bıraktım gidiklamayi ama Nesibe bana bakıp gülüyordu hala. Gülme kız dedim geldi öptü beni aferin benim için yedin ama dedi. Yemez olaydım dedim bende. Al bakalım dedi ve güzel köfteleri çıkardı tadı on numaraydi. Sen mi yaptın kız yoksa annen mi yaptı dedim ben yaptım tabi dedi bak eve gidince sorarım annene dedim tamam ilk yediğini ben yaptım ama yakmisim köfteleri bunları da annem yaptı ama ben hazırladım dedi. Belliydi senin beceremeyecegin zaten dedim yaa deme öyle dedi. Ne yapayım bu ne kız olecektim ya dedim gülmeye başladı yine nasıl yedin ama dedi. Öyle mi dedim ve o yanmış köfteyi aldım aç kız ağzını yiyeceksin bunu dedim. Yaa aşkım tamam tamam özür dilerim dedi ama derken hala gülüyordu. Yedik köftelerimizi bunun intikdıbını alırım ben senden dedim. Özür diledim ya aşkım işte dedi. Öyle kuru kuru olmaz dedim. Tamam gel yat dizime bu sefer ben seveyim seni dedi olur dedim ve yattım dizine. Saçlarımı oksuyordu ara ara ise eğilip opuyordu. 1 saat daha oturduk ve sonra eve döndük. Kapının önünde öptüm Nesibeyi ve eve gittim. Yine güzel bir gündü ama sabah okul vardı. Bu bile moralimi bozmadi ve mutlu bir şekilde uyudum.

    Gençler biliyorum günde 3-4 entry yazıyorum bu burada günlerin kısa olmasından, üniversite ile meşgul olmamdan, Türkiye'deki arkadaşlarımla bol bol konuştuğumdan kaynaklanıyor bu arada farkettiyseniz benim yazdığım entryler uzun. Başka biri benim yazdığım 1 entry ile 2-3 part atıyor. isterseniz bende öyle yapayım az az yazayım öyle atayım yorumlarinizda nasıl istediğinizi belirtirseniz sevinirim.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      entryni uzun yaz kardeşim.az yazıp çok part atma, böylesi daha iyi devam
      ···
      1. 1.
        +2
        Tamam kardeşim ayni çizgide yazmaya devam ediyorum o zaman
        ···
    2. 2.
      +1
      aynen katılıyorum bende, iyidir böylesi
      ···
  19. 19.
    +7
    Doktor Kızınızın durumu gayet iyi merak edilecek bir şey yok. Başına sarilan bez sayesinde kan kaybı minimuma indirilmiş. Bunu kim yaptıysa Kızınızın hayatını kurtarmış desem yalan olmaz herhalde. Başına 6 dikiş attık yarayı kapatmak için şu An uzanıyor uyandığında hastayi ziyaret edebilirsiniz dedi. Hepimiz rahatladık. Nesibe'nin babası aferin kızım iyiki o bezi sarmissin dedi. Nesibe ise ben değil Meczup yaptı onu ben hiçbir şey yapamadım sadece çığlık attım allahtan Meczup oradaydı dedi. Babası bana döndü teşekkür ederim evladım kızımın hayatını kurtardın dedi. Estağfurullah efendim ben herkesin yapacağını yaptım dedim. Babası hadi gel benimle herkese bir çay alalım dedi hastaneden bir An önce kurtulmak istiyordum ama eli mahkum tamam dedim. Kantine doğru giderken kızımı kurtardın eyvallah ama Nesibe ile ne yapıyordun sen evde diye hesap sormaya başladı. Nesibe annesine söylemişti aslında ders çalışmaya gelmiştim dedim. Yeme beni karşında salak yok bir şey yaptın mı kızıma dedi. Ben kızın hayatını kurtarıyorum adamın dediklerine bak diyordum içimden. Yok efendim hiçbir şey yapmadım biz sadece ders çalışıyorduk dedim. Pek inanmadi ama üstüme daha çok gelmedi adamın kızını kurtarmıştım sonuçta. Çayları aldık ve Nesibe ile annesinin yanına geri döndük. Annesi yanıma geldi oğlum sana ne kadar teşekkür etsem azdır diyordu bense estağfurullah diyordum. Bu arada Nesibe Meczup olmasaydı ölecekti kardeşim ben hiçbir şey yapamazdim diyordu yanına oturdum öyle deme kendinde suç arama, bak kardeşin iyi şu an dedim. Senin sayende diyebildi içimden sarılmak geçiyordu ama babasından çekinmiştim biraz o yüzden sarılmadım ama Nesibe dayanamayıp sarıldı bana. Babası bize bakıyordu ama bir şey demedi kızını teselli ettiğim için. Belli etmemeye çalışıyordum ama çok bunalmistim duvarlar üstüme üstüme geliyordu sanki. Bir yerlerden bir doktor gelip ölüm haberi verecek zannediyordum ve korkuyordum. Biliyordum olmayacaktı böyle bir şey ama korkuyordum yinede. Derin derin nefes almaya başladım. Nesibe kafasını göğsüme koymuştu kalbin çok hızlı atıyor derin derin nefes alıyorsun hava almaya çıkalım mı dedi hemen olur hadi çıkalım dedim ve Nesibe ile dışarı çıktık.
    ···
  20. 20.
    +7
    Girdim içeri Salih amcaya selam verdim. Biraz konuştuk sonra hayırdır bir yere mi gideceksiniz bana haber vermediniz dedi. Bende, yok Salih amca biz bir haftadır Nesibe ile soru çözüyoruz gelecek sene olacak sınav için matematikte birkaç soruda takıldık da size danışalım dedik o Yüzden geldim dedim. Salih amca çözeriz tabi oğlum siz yeterki çalışın hem aferin size millet yatarken siz soru çözüyorsunuz şaşırtınız beni dedi. Nesibe de tabi babacım çalışıyoruz biz ne sandın dedi. Salih amca hadi getirin bakalım soruları dedi. Aldık soru bankalarımızı ve gittik yanına Salih Amcanın. O kadar güzel Açıkladı ki soruları hayran kaldım gerçekten. Demek ki Tecrübe böyle bir şey olsa gerek. ikimizde anlamıştık. Sonra Nesibenin annesi cay koydu. Salih amcayla muhabbet ettik futbol mevzularına falan girdik. Çaylarımızı içtik ve Nesibe baba biraz Meczupla çalışalım Yarin gezmeyi düşünüyoruz olur mu dedi. Salih amca bana Meczup Yarin hep beraber mangala gidelim mi senin ailende gelir hem tanışmış oluruz dedi. Olur Salih amca niye Olmasın ben sorarım bizimkilere eğer müsaitlerse gideriz dedim. Etler benden mangal sizden dedi Salih amca. Basımı salladım tamam manasında sonra Nesibe ile odaya geçtik ders çalışmak için. 1 test çözdük Nesibe bir soruda takılmıştı onu anlattım şimdi ne yapacağız dedi Nesibe bilmem sen söyle dedim. Bilmiyorum ki sadece sana sarılmak geçiyor içimden dedi bende ee daha neyi bekliyorsun o zaman dedim ve Nesibe resmen atladı Üstüme yavaş kız belimi kıracaksın dedim Güldü bir şey olmaz sana dedi. Hadi gel yatağa uzanalım senin kolunda yatmak Hoşuma gidiyor dedi ama ben Salih amca gelir şimdi içeri kötü olur dedim. O zaman gel babama bir soru Soralım o da Çalışıyor sanar bizi soruyu sorduktan sonra yatarız hemen gelmez bölmek istemez çalışmamızı dedi. Sende az uyanık değilmişsin maviş dedim. Ne sandın sen beni dedi ve Salih amcaya bir soru sorduk sonrasinda biz biraz daha çalışacağız dedik ve odaya girdik. Uzandım yatağa Nesibe de geldi omzuma doğru yattı. Arada öpüyordu beni ve seni çok seviyorum diyordu. Bende seni seviyorum diyordum. Keske hep böyle yan yana olsak hiç ayrılmasak dedi Nesibe. O da olacak askım biraz sabır dedim. Haklısın askım dedi. Geldi dudagimdan öptü askiiiiiim dedi ne oldu kız aşka mi geldin dedim yooo sadece seni çok seviyorum bana kalsa hep böyle sana çok yakın olurum ama iste biliyorsun malum okul aile falan dedi. Biliyorum askım bende hep sana yakın olmak istiyorum hiç yanından ayrılmak istemiyorum dedim. Bir tane de ben öptüm hadi askım ben kaçayım artık babanda şüphelenmesin dedi. Biraz daha kal askim dedi askim bende kalmak istiyorum ama baban şüphelenirse bizim için kötü olur dedi Haklısın askım dedi. Kapıdan çıkarken omzumdan geri çekti beni ve bir daha öptü Yarin piknikte Görüşürüz askım dedi tamam askım Yarin Görüşürüz dedim. Salih amcaya selam verdim çıkarken tuğbayı da tuttum öptüm ve havaya fırlatıp tuttum çok Şirin bir şekilde gülmeye başladı bir tane daha öptüm ve evime gittim.
    Tümünü Göster
    ···