/i/Günlük

    başlık yok! burası bom boş!
  1. 885.
    +1
    sarhoşlar dırvar !

    seni düşünyorum..
    her zaman diil, bazen
    ama benim için güzel olan bazenlerde
    özlemeli işler baş ağrıtır
    özleyince öfkelenen kaç kişi vardır ?
    korkmalar, üşenmeler..
    seni özlüyorum
    her zaman diil, bazen
    ama benim için özel olan bazenlerde
    düşünmeli işler baş ağrıtır..
    düşünmekten yorulan kaç kişi vardır ?
    aklımı yitiriyorum..
    her zaman diil, bazen
    ama unutmaktan diil, hatırlamaktan
    üç isimli tanışmada takılı kalan bakışlar yıllar sonrasını görür, akla kokusunu bırakarak
    üç beş saniye kâr bazı sahneler capcanlı taptazedir
    su içmen gerektiğini iddia eden bi gece yarısı olur biri, sarhoşluğun nedenine dönüştüğünü bilmeden
    kimi koltuklar kimi sarılmalara uygunca
    masadaki biraları ve oynanmamış satrançları terk eder
    sence de sarılırken güzel görünen bi sırt, giderken de aynı güzellikte görünür mü ?
    büyüyünce alzaymır olsam mesela ,
    nezaman'ım gerçek olurdu ?
    peki, en azından bi kişi üzülür mü hep ?
    ···
  2. 884.
    0
    kafanı çevirdiğin yönde, bi apartmanın herhangi bi penceresindeki hayat olmak istemiyorum artık. bir avuç gökyüzü varken yaşamak ölmeye değer mi?
    pencereden çıkınca; ayağımda yeryüzü benim, gözümde gökyüzü benim büsbütün. yüzümü dünyaya döndüm...
    ···
  3. 883.
    +1
    Güneş (karantina)

    sensiz sevdiğim, sevmekten sıkıldığım şarkılar oldu. sensiz günbatımları.. görmeliydin, çok severdin.. kimi günleri doğurdum sensiz.. çok güzellerdi..
    bazı akşamlar mektuplar arıyorum evimde.. dokunduğun eşyalarıma dokunuyorum.. beni sevdiğini arıyorum fotoğrafların ardında.. beni uyurken bile özlediğini bulmak istiyorum gün ay yıl saat..
    an'ımda yoksun..
    seni özlüyorum.. çünkü "sen en güzelsin"
    ben senle de sensiz de hep ölüyorum, güzel olamam..
    bazen gülümsüyorum,
    "keşke sadece ikimiz ve ikimize yetecek kadar yiyeceğimizle beraber bi evde ölene kadar kalsak" ... demiştin )
    belki tanrı bi güzellik yapıyordur ?
    ···
  4. 882.
    +1
    bişi yapmadım, düşündüm

    sana bazen gerçekten küfretmek istiyorum..
    ama etmicem.
    manzaranı kıskandım yine..
    çünkü penceren hep çok güzel bakıyor
    gün batırmışsın bu sefer..
    bu umutsuz günlerde, batmayan umutlarla ..
    bizde kuşlarla doğduk naber ?

    gelelim sebebi ziyaretimize..
    manzarandan mütevellit;

    isminde kaldı elim.
    üzerinde hayal kurdu parmaklarım. harflerine değdiğim bi an'dı gözümün son gördüğü, hatırlıyorum. sonrasını içim gördü.
    korkunç !
    az dokunsam tanıyorum, tıpkı ben gibi.
    az dokunsam deyince...
    az içtim ben.
    biraz rahatlamam gerekti )
    ( devrilir... )
    • az ?
    × bir'az ..
    • hoş geldin )
    × hoş buldum!
    (burada öpüşmeliyiz)
    hayalimde öyle kurdu parmaklarım, benle ilgisi yok.
    daha çok diyesim var da, 'bir şey' dersin diye korkuyorum.
    söylemediklerimiz ise hep karantina..

    orada şimdi ne güzel sabah oluyordur...
    sabahı çek içine.
    sabahın sadece doğumu güzeldir. doğumunun sesleri, renkleri ve kokusu. doğumundan öncesi değil, sonrası sancı günün.
    sabahı hisset etinde.
    üzerini güne soyun.
    bahar sana dokunsun.
    toprak ayağını gıdıklasın.
    güne gülümse.
    (burada içmelisin)
    bunlar sağlıklı bir akıl için düzensiz spor önerileri olabilir ve işe yarar..

    https://agzibozuk . blogspot.com/2020/04/bisi-yapmadm-dusundum-karantina. html
    ···
  5. 881.
    +1
    Ya... ?
    Bilmiyorum..
    Hiç düşünmek istemiyorum,
    Merhabanın olmazını..
    Nasılsının anlamsızlığını..
    Hoşçakalın hoş'suzluğunu..
    Senin yüzünden, benim yüzümden..
    Bakamayışlar yüzünden..
    Saklanmalar öfkelere..
    Üzülürdüm kesin..
    Bildiğim bu.
    ···
  6. 880.
    0
    Uzun Hikaye (ilk gece)

    Gelişimize açtık pankartları.. artık herkes tanıyordu bizi maskelerimizden..
    'Sen ve ben'..
    yeniden inşa ettin evimizi.. kızdın yardım etmeyip seyrettiğim için.. gülümsedim.. mutlu görünüyordun.. bananeydi..
    Güneşli bi gündü ve herşey çok güzel görünüyordu.. çok yürüdük, çok dans ettik, çok eğlendik, çok eylemdik.. çok iç'tik.. çok yorgunduk, çünkü başarmıştık...
    Gece doğdu..
    evimizin fermuarını açtım.. 'içerine' baktım.. tanıdıktı.. önceki hayatımdaki köpek uyandı, kokusunu aldı işinin henüz bitmemişliğinin.. içimden bi ses "buraya tekrar geleceksin" dedi.. ama olaki gelemezsen.. o tanıdıklığı anılayıp zihnime, "uzan" dedim, tadını çıkar bu mutluluktan..
    organizasyon rezaletleri içerikli gün kritikleri, zafer sarhoşluğunun devrilmeleri, arkadaşlarının çirkin teklifleri derken.. gece bizim evin kapı önünde sürerken.. çok geçmeden uyku faturası geldi.. herkes çadırına gitti.. çünkü uyku, ödenmesi gereken bir borçtur yorgunluğa..
    Nihayet sende uzandın.. yıldızları seyretmek için organize olduk hemen..
    sigara, kültablası, çakmak, bira, pike, müzik, şişme yataklar, çadır, 'sen ve ben'..
    Ulan ziyaa )..
    Yıldızlar saklanmıştı şehir ışıklarından.. onlar da bi festival çadırına saklanmış gibi yoktular.. "burda olmaz yarış falan" dedin.. "çok ışık var".. devam edemedik.. hala seni yeniyordum istemeyerek.. skor dört bire asılı kalmıştı çatında.. oysa öne geçmeliydin.. yenmeliydin.. yüzünde beni alt etmişliğin gülümsemesini görmek istiyordum ama ışıklar peşimizi bırakmıyordu.. kapımızı kapadık gökyüzümüze.. sırtımı döndüm.. yüzümde şapşal bi gülümsemeyle uykuma yeltendim..
    "Bana dön" dedin beni çevirip.. "yaklaş biraz!".. kanadını açtın kolunun.. başımı omzuna koydun.. daha güzel olamazdı başım.. sarılttın kendine beni.. "hah şööylee".. dedin..
    Boşta kalan elin, çenemi kaldırdı kendine..
    gece çok güzel görünüyordu çünkü güneş sendin..
    Bilseydin saniyeler içinde aklımdan geçen ihtimallerin romanını, okumaya yorulurdun..
    içimden bir his "üzüleceksin" dedi.. çok gevezeydi.. bu kadar sevmek boşa değil !.. içimdeki hisler, sesler hiç susmuyordu sen gözlerimdeyken..
    Beni öptün..
    Küçücük.. sıcacık.. yüz yıllardır tanıdık..
    "Dur" dedim.. "bu olmamalı".. "biliyorsun"..
    (korkunç güzeldi.. bu çok korkunçtu.. buna karşı koyamazdım)
    "Hayır" dedin ve yine öptün..
    uzunca.. sıcacık.. bin yıllardır tanıdık..
    Sen 'o'ydun..
    Ne varsa çıkardık üzerimizden, içimizden, sözlerimizden..
    Korkunç güzeldi..
    "Bu neden daha önce olmadı ?"
    "Çünkü" dedim,
    "Sen yanlış ben'e gittin dıbına koduum"..
    "Olması gereken bi türlü olamadığından..
    Aslında taa en başından"..
    Artık Büyü! lendik...
    Tümünü Göster
    ···
  7. 879.
    0
    Uzun Hikaye (festival)

    Valizim ve ben yola çıktık güzel bi çiftliğin kucak açmış tesadüfüne .
    Bağ bahçe, sebze meyve, gelen giden..
    Sığındım senden kaçmışlığıma.. demekki sen, 'o' değilmişsin..
    Çadırımı kurdum çiftliğe..
    Bi adam geldi.. gülümsüyor ama susuyordu hep.. nadiren birşeyler söylüyordu ve her seferinde küstah, umursamaz ama sempatikçe ..
    Akşam oldu.. Alkol hazırlandı.. gitar çaldı.. çok güzel çaldı.. şarkı söyledi.. çok güzel söyledi.. tavırlıydı söylerken.. çok güzel tavırlıydı.. bin !
    Sarhoştu tüm çiftlik.. müthiş yıldızlara eşlik etmek için bi ağaç altına toplandık.. şarkı söylemeliydi.. onu dinlemeliydi herkes.. "yanıma otur" dedim, "şarkıları ben seçeyim " geldi hemen.. bin !..
    Sohbetler, gülüşmeler.. şarkı söylemedi hiç.. son sigaram için sözleştik.. geceyi ve hüzünleri şenledik tüm çiftlik.. sabaha karşı içtik sigaramı.. başbaşa, gizlice.. ve sonraki üç gün, üç gece..
    Bi çivi koynunda diğer çivimi sökmeye debelenirken davetinizin mesajı geldi.. Eyleme gidecektik eğlenmeye.. senin eline attılar beni.. mesajın açıktı.. iyi bi ekiptik.. yine olabilirdik.. tabi eğer şişme yatağımı yanıma alırsam.. yine,
    güçlerimizi.. birlikte.. birleştirerek )...
    Elbette alırdım.. aldım.. yola çıktım valizim ve ben..
    Olması gereken belki bu sefer olacağından.. aslımda taa en başından..
    Festival başladı !
    ···
  8. 878.
    0
    Uzun Hikaye (güneş doğmadı)

    Eylem mecburdu !
    Sabah topluca çıktık evinden.
    Gün güneşliydi ama herşey ne kadar kötü görünüyordu..
    Bu ağrılar ?
    Kanıyordum, lanet olsun !
    Yıldızlar bir daha ne zaman kayacak ? Peki yarışı kim kazanacaktı ?
    içimdeki mutsuzluğu, sarhoşluğun dün geceden kalmışlığına vermiştim ama
    'içimde bi yerler seninle dün gecede kalmış'lığından ayrılmak istemiyordu.
    Daha 10'a çok vardı... Bu, yıldızları saymamız gerektiğine işaretti oysa..
    bu sefer yenmeyecektim, söz!
    Kanıyordum, lanet olsun !
    Dağa çıktık. Eylemdik. Dağdan kalktık. Organize olduk bi huzur kampı haketmişliğimize, hatırlıyorum. Birlikte uyusak ne güzel olurdu kimbilir ? Çadırım büyük ve ağırdı, valizimle beraber koyacak yer yoktu arabalarda.. Sorundum.. evine bıraktık herşeyimi, nasılsa birinizin yanına sığardım. Şişme yatağımı yanıma alırsam o biri sen olabilirmişsin hem !.. Güçlerimizi, birlikte, birleştirerek )...
    Elbette alırdım.. Aldım.. o biri sen oldun..
    Evimizi inşa ettik birlikte ama çatısına üşendin..
    yedik içtik eğlendik, hatırlıyorum.. Uykuya borçluyduk.. herkes dağıldı.. uzandık evimize.. sırtımı döndüm.. "bu yatağı ne iyi düş'ün-dük"dedin..
    kanıyordum lanet olsun !
    Sabaha karşı üşüdüm çatısızlıktan.. sana sığındım sarılıp, yetmedin.. "kalk" dedim, "tak şunu, dondum"... sabahın altısındaydın, üşenmedin, yaptın.. artık sıcaktı.. bahanesizdim sarılmaya.. halbuki gece sarılmıştık bi ara, öneki hayatımdaki köpek biliyordu yerini..ne güzeldi kokun.. korkunç güzeldi kokun..ne kadar tanıdık içime.. bu kadar sevmek boşa değil !.
    Sonra daha da sabah oldu, sonra herkes uyandı gürultüsüne, sonra uyandık herkesin gürültüsüne..
    Sonra kalabalıklaştık..
    Sonra bi kadın geldi.. bir ben daha..
    sonra denize gittik.. kıskandım.. neden ?
    kanıyordum lanet olsun !
    Sonra oyunlar oynadık, sonra kavgalar ettik, sonra taraflar tuttuk, farklı taraflardaydık, başka yerlerinden bakıyorduk herşeye.. bahaneye ihtiyacın vardı.. sonra ben yatağımıza gitiim, sen ise o'na..
    Sabahın beşini hatırlıyorum.. uyuyamayışımı.. dışarda voltalarken içtiğim sigarayı hatırlıyorum, kayan yıldızı.. başkasının evinin önünde duran ayakkabılarını hatırlıyorum ve içime tepeden tırnağa dolan gitme isteğimi..
    Olması gereken bi türlü olamadığından,
    Aslı'nda taa en başından...
    Ayrı'ldık hoşçakal kadar !
    Geceden, kamptan, valizim ve ben, son kez evinden..
    Tümünü Göster
    ···
  9. 877.
    0
    Herşey Biter

    Seni sevmekten korkarak seni seviyorum
    Seni sevmekten utanarak seni seviyorum
    Kaçmak isterken düşüyor
    Unutmak isterken özlüyorum..
    Başımı boynuna saklayıp
    Uykumu kokuna batırıp
    Sırtımı kalbine yaslayıp
    Varlığının kalp atışında gerçek olduğumu hissetmişken yüzlerce kez..
    Hazdan bir çocuk gibi küçüldüğüm avuçlarında,
    Seni yaşamış olmanın kahrıyla seni seviyorum
    Sonsuza kadar sürmüyor hiçbirşey sevgili..
    Sana dair tek umudum bu !
    ···
  10. 876.
    +1
    bunu unutmayacaksın

    kedi gibi kaçtım ellerinden.. istiyordum ama gidiyordum.. canım acıyordu ama seviyordum.. hep aynı yerinden kanıyor aşkımsı.. gözlerime çaresizce düşüşünü seyrettim bakışlarının. dudaklarının mıknatısını etimden koparamayışını gülümsedim.. hoş\'uma gidiyordun gelerek..
    orada bi yerde bi hüzünler can çekişiyor.. birbirine görünüyorlar utanmadan.. utanmadan yiyorlar birbirlerini. doymuyorlar.. birbirlerini öldürüyorlar.. delirtiyorlar birbirlerini.. sarılıyorlar..
    her sarılmada iyi\'leşmekten utanmıyorlar. sürünüyorlar..
    nerede başladı bu ? bu nasıl oldu ? dağdan inişimi hatırlıyorum. üzerimin kirini.. beni duşta sanıp saatlerce işemediğini.. kötü bi şarkı çaldığınızı hatırlıyorum, arkadaşının bu yorumuma kinlendiğini ve ilerleyen saatlerde intikam aldığını.. sarhoş olduğumu hatırlıyorum, bi şarkı açtığını... sevdiğimi.. çok sevdiğimi.. elime tutuşturduğun yükünü hatırlıyorum, bana çanta taşımam konusunda iş teklif edişini )) ben güldürüşünü.. yükünü sahneye bırakışımızı.. günü kapalı bi yerde batırmanın aptallık oldunu hatırlıyorum,
    sahilde bira içip gün batırdığımızı.. elimden tutup zütürüşünü.. sahneye çıkışımızı ve eve gidemeyişimizi. beni öpen kızları.. insanların kovuluşunu.. polisleri hatırlıyorum ve camdan attığın masayı.. üst komşunun rahatsız oluşunu ve tekrar polisleri.. dans edişimizi.. sabah yalnız uyanışını.. demek aylin haaa ))
    (buraya işaretledim.. )
    yanıma uzandın. elinde sigaranla gök yüzünü işaret ettin tavana bakıp. \"sırf nasıl öldüğünü görmek için birini öldürdüm ben !\" dedin. sonra bir daha tekrar ettin daha yüksek bir sesle ve gülümseyerek. çok sarhoştun.. mutlu görünüyordun.. etkilendim..
    cümlenden..
    cümle aleminden..
    sırf nasıl öldüğünü görmek için birini öldürdüm. cümleni kendime giyindim. mental mezarlığıma yakıştı.. cesetlerim alkışladılar beni..
    sende bi anlam buldum ben.. içinden gelenleri dinletirken sen, o an farketmediğim ama sonra içine düşeceğim seslerinden.
    bir kedi gibi kaçtım ellerinden sürünerek..
    \"sen beni bir de, hayattan keyif aldığım zamanlar görecektin\"
    ···
  11. 875.
    +1
    düş'tüyü zaman silinir !
    ···
  12. 874.
    +1
    düşün ki bunu şimdi yazdım..
    birşey..
    olan şey bu.
    birşey oldu.
    herhangi birşey değil, bir sürü şeyden oluşmuş isimsiz büsbüyük bir şey..
    (güneş yerinde.. )
    isim bulalım mı ? kelime doğuralım.. matematik saymaya yetmezken sevişmeleri, bi anlamlar gebe bizden ve biz de kimi sonuçlara öyle..
    kolay mı bi anlam yetiştirmek olm, züt ister.. bi de zaman.. hadi kaçalım birbirimizden.. yapabilirmiydik !?
    ben kısırım dedim inandılar.. zaman zengini değildim tıpkı diğer tüm ölümlüler gibi. halbuki yetişemeyenler ne de güzeldi ben onları öldürmezken.
    tanrı falan değilim ama olmak isterdim.. bu yüzden
    şimdilik güneşin batışı kâfi !
    ···
  13. 873.
    +1
    gitme

    yaşımdan başımdan gitmiş aklım
    mutluluk, isminden ayrılmıyor kendimi ikna seanslarımda
    'sensiz olmaz'lara inanmaya meyilli özlemelerim
    gerçekler yalan söylüyor üstelik, ben öyle hissetmiyorum
    sanki tüm dünya senin avuçlarında
    bi çocuk oyununda göğe atılmış gibi
    kalbimi tutuyor ismin, ellerine düşüyorum neşeyle
    heves gibi bi öfkeyle atıp tutuyorsun beni kendine
    öldürülüyor hislerim
    sırtımda bi yumruk gibi yatağına gömülüşüm..
    'senin için yaşıyorum ama canlı değilim'
    kötü senaryoların başrolü gençliğin
    içimden bir ses gizlice yazıyor vasiyetini
    "mutlu hissettiğin sürece, lütfen kalmayı dene.. "
    bir vasiyetim biliyor gitme deyişimi bir de ben
    gerisi şiirlerde hapis
    ···
  14. 872.
    +1
    sivrisinek

    anlatmam gerekenler çoğalınca
    anlatmamam gerek gibi oluyor
    bu kadar hızlı hissetmek senin içimden geçişini...
    evet bakıyorum arkandan
    güzel bişi oldu
    ne bilmiyorum
    ama çok güzeldi
    iyi ki oldu

    ilk yazdığım bu değildi 'ama bu daha iyi oldu'
    'seni çok özledim' idi şarkının adı
    şarkıyı paylaştım sana
    şarkı benle özlemeyi paylaştığı için.
    kendimi sana borçlu hissettim şarkıya değil,
    yoksa efendice dinleseydim aslında annesini özlediğini duyardım )
    bunlar hep yeterince tanımamaktan flört'ü )
    flört özlemiş
    bende özlerim
    özleyebiliyorum
    ve kızgın da olabiliyorum
    saygısızlığa uğradığımı düşündüğüm de oluyor

    gözümün önünde olması bana mülkiyet hakkı verir mi? diye düşündüğüm oluyor (komün bana, "mülkiyet"i sorgulatıyor da bu aralar))
    sivrisineklerin soktuğu oluyor )
    her gidişin bi dönüşü oluyor
    yine de hissetmekte sakınca görmediğim duyguyu söylemeye de sakınca görmemeliyim
    özledim yolladım,
    demekki özledim, bilmende sakınca görmüyorum.

    (olması gerekenler erkenden olursa çok acımıyor sanıyorum... )

    ankara soğuk, yani sivrisinek yok
    ···
  15. 871.
    +2
    birbirimize sevdiğimiz şeyleri hediye ederken, birbirimizden sevdiğimiz şeyleri çaldık kendimizi anılayarak. artık onu her yaptığımızda bizi hatırlayacaktık. bizi unutmak imkansızdı.
    ···
  16. 870.
    +1
    Güneş Tutulması

    gün doğurdum, içimde sen vardın. günlerimin içinde, en içimde.
    gün batırdım. gecemde sen vardın. yıldızlarımın altında, altımda. zamanımdaydın, sabahımın altısında aklımda. rüyalarımın hepsinde, kalbimde, şehrimde, yatağımda, üstümde, başımda, parkımda, bahçemde, kahvemde, sigaramda, isyanımda..
    gözümün yaşındaydın, biramda, bir anda.
    yolumda, parmaklarım arasında, elin avucumda, evinde, odanda, yatağında, pencerenin kenarında,
    dünyama doğdun gözlerimden.
    aklımı en başımda sanarken ben,
    herkes bana deli derken,
    tüm hayatımın en güzeli, en güneşi..
    heryerimde, herşeyimde yansıdı kaybetmeye korktuğum..
    elini tuttum ışığının, büyüt bizi günaydınım

    https://agzibozuk . blogspot.com/2019/11/gunes-tutulmas. html
    ···
  17. 869.
    +1
    uzun hikaye (oda'n)

    içerisi kalabalıktı. lanetli kahkahaları teğet geçtim.
    bana çarpmadı dünyanın en şahane karakterlerinin kendi düşüncelerini övüşleri.
    dama geri dönmeliydim. odaya doğru yürüdüm. girdim.
    gök yüzüne giden yol, yatağından geçiyordu.
    yatağını bi başka gözle gördüm.
    kokunu bırakmış olmalısın,
    önceki hayatımdaki köpek yerini biliyor, uzanıyor yatağına.
    belki uyurum, belki ayılırım, belki yine damda buluşuruz..
    bu ne rahatlık ?
    • yatağını çok sevdim.
    gözüm perdene ilişiyor..
    kimisi milyon yıldır tanıdık, kimisi
    kırk yıllık yabancı yüzlerden bi perde. tek tek tanıştım hepsiyle. memnun olduk.
    (kalabalıklar içinde yalnızlık gözümde bi perde,
    gürültü kulağımda bir perde,
    sarhoşluk aklımda bi perde..)
    • perdeni çok sevdim..
    odana geçince azalan ışık sakinleştirdi birden.
    odayı loş aydınlatan masa lambanın yataktan ulaşılabilir olması uykuya davet etti biraz. birazda sarhoşluğum tamam, kabul.
    ama yataktan görünüyor gökyüzü, dama gerek yok, uzan aslı.
    • lambanı çok sevdim.
    içimden bir his 'buraya kesin tekrar geleceksin' diyor 'bu kadar sevmek boşa değil' ama olaki gelemezsem bu an'ı ve bu pencereyi unutmamalıyım.
    'gök yüzüne bu pencereden çıktım'
    anıladım ve lambayı kapattım.
    sadece bi ucu uçuşan sinekliğin rüzgarla dansına çevirdim başımı. pencerene..
    bir yıldız vardı manzaranda.
    (haftalar sonra "aslında o bi gezegendi ama beni mi kıracaktık, yıldız olsun tabi" olucaktı)
    • pencereni çok sevdim
    sonra sen geldin odaya,
    hemen arkanda sarhoş bi cesaret, tatlı bi heyecan, keyifli bi merak ile iki çift laf getirmişliğinle.
    gördüğüme sevindim..
    iki çift laf masal olurdu belki )
    laf lafı çoğaltacakken birden başkaları geldi,
    kalabalıklar oldu,
    birsürü sorular,
    cümleler,
    gelip gitmeyenler..
    parçalanmış başbaşalığımızda yerler seçildi,
    içerisi çok kalabalıktı,
    biz 'yarım kaldı'k.
    içimde garip bi memnuniyetsizlik ve yüzumde şapşal bi gülumsemeyle uyudum.
    • odanı çok sevdim
    hikaye şimdilik bitmemeliydi..

    https://agzibozuk . blogspot.com/2019/11/uzun-hikaye-odan. html
    ···
  18. 868.
    +1
    uzun hikaye (karşı'laşma)

    yıldızları seyretmek için yaptığımız o büyük organizasyon sonucu; sen, ben, ziyan ziya, kültablası, çakmak, sigara, bira, müzik, pike ve hayallerim çatıda buluştuk.
    yağmur damlası değil meteor düşüyordu gökyüzümüzden..
    evrende uçuşan iki ayrı dünyayı bi damlacık yaklaştıran o dam üzerinde, iki kedi değildik.
    uzandık yan yana.
    şarkı 'gerçek aşk' diyordu ama ay daha büyüktü, gitmiyordu.
    sarhoştuk meteorlar kadar, zaten onlar da bi dama saklanmış gibi yoktular. bana dört görünüp sana bir göründüler, seni yendim..
    sonra yokluğumuz fark edildi, sonra şarkı bitti, sonra ay gitmedi, sonra yıldız kaymadı, sonra içeride bi kadın kahkaha attı, ayağıma damdaki çivi battı, sen gülümsedin, pencereden 'içeri' baktık,
    hoş'umuza gitti..
    olması gereken bi türlü olamadığından,
    (aslında taa en başından... )
    karşı'laştık..,
    ve hikaye başladı !

    https://agzibozuk . blogspot.com/2019/11/uzun-hikaye-karslasma. html
    ···
  19. 867.
    +1
    yağmur

    var'lığını bilmek güzel
    yoksun'luğun bundan sancı
    oradasın
    hemen orada, yanıbaşımda sızmış
    huzura sarılma hayalleri yaşımızın başımızın
    aklımızın başımızın sarhoşluğu
    güvenli bi omuza
    hemen orada yanıbaşımda
    hayal hayalken güzeldir
    bu kadar güzelken sen
    sen değil de esasen
    ben keşke, mevsimleri severken seni sevmesem
    orada kal !
    bi ağaç gibi
    alıp koynuma sokmasam ama sevsem,
    müsaade etsen
    sen, beni bu aralar işgal ediyor
    ···
  20. 866.
    0
    yaşıyorum

    az önce çok güzel bi yağmur yağdı burda
    keşke hahve yapmaya üşenmesem..

    işsizliği sevdim.
    • tamam tamam, sonra panik yapacağım, söz! )
    ama gün güzel
    ağaçlar gerçekten çok güzel..
    bazen ressam bob'a hak veriyorum.
    bende tanrı olsam,
    resim yapsam,
    ağaç çizerdim
    ama insan yapınca güzel olmuyor
    hoş, ama
    'kesinlikle bi tanrının elinden çıkmış olmalı' demiyosun )
    yarışa gerek yok, ağaç güzel işte !
    tanrının resmi..
    ben büyüyünce ninja olacağım,
    şimdilik sadece bi tanrıyım )
    ha ! bir de aslı'yım çünki her süperkahraman gibi saklanmaya ihtiyacım var.
    insanlardan,
    yaşamaktan değil.
    günün öğle saatini yaşamayı özlemişim, uzun zamandır yapamıyordum )
    hiçbirşey yapmak zorunda olmadığın yağmurlu bi yaz günü (şiir olsun diye böyle dedim ))
    evinde,
    pencerenin önündeki koltuğunda uzanıp,
    açık bıraktığın pencerenden bahçendeki ağaçlara bakıp (şiir olsun diye öyle dedim aslımda bahçe duvarı görüntüyü bozuyor biraz),
    sonra gökyüzüne çevirmek başını (binaların arasından bakınca beş metrekare kalmış, uzaktan bi avuç
    gökyüzümüzde )
    kahve yapmaya üşenmek müziği bırakamayışımdan,
    huzurdan ..
    nasılsın'ın yanıtı, bu.
    kelimelerden resim yapasım var.
    ···