Bu entry silinmiştir
-
1.
+3 -1Ağlıyorum...
-
-
1.
0@1 kizim?
-
1.
-
2.
0
-
3.
0ağladım
-
4.
0ağlamadım
(bkz: nicksizyavrukurt) -
5.
0Anlat panpa güzel gibi
-
6.
+1ağlamaktan okuyamadım
-
7.
+3Boşver nick6 yi meme at
-
8.
0katranı kaynatsan olur mu şeker cinsini gibtiğim cinsine çeker, hatunlar doluşmuş buraya, okuyalım madem janti bi girişle, yaz..
-
9.
0Spoiler dede ölecek allah rahmet eylesin ama bir yerden hatirliyorum çalıntı
-
10.
+4dedem şehre gittiğinde karşıdan karşıya geçerken bir dolmuşun kendisine çarpması yüzünden birkaç gün hastanede yatıp sonra da öldü. şehir merkezinde işleri olduğunda hep elinde taşıdığı içine evraklarını koyduğu küçük kahverengi bir çantası vardı. hastane, cenaze vs süreçleri geçtikten sonra annemle çantasını açtık. içinden 10'a yakın falım sakız çıktı. günlerce o sakızlara bakıp bakıp ağladım. şımarıklığıma, domuzluğuma öfkelendim. o sakızlar bana bazen çok basit olarak görebileceğin bir nezaketsizliğin nasıl ömürlük bir pişmanlığa dönüşeceğini öğretti.
hatırladıkça hala burnumun direği sızlar. hiç geçmeyeceğini bildiğim bir hüzne kapılırım. devdıbını anlatıcam 5-6 dk içerisinde -
11.
+3bir ay geçmeden haberi geldi. hastaymiş, kimseye söylememiş. hastaneye kaldırılınca haberi olmuş bizimkilerin ama son bir kaç saatine yetişebilmişler ancak. gözlerinin önünde ölmüş.
bindim trene, cenazeye koştum, kavrayamıyordum olanları. eş, dost, koşturmaca, mevlüt, hoca falan derken bitti. bir daha görmemecesine gömdük toprağa. eve döndük.
ablam geldi yanıma elinde bir poşetle, migros poseti bildigin. uzattı bana " bunu aldırdı bana evinden, sana örmüş. 'eskişehir soğuk olur, belki giyer' diyip durdu. düzgün paket yapamamış diye strese girmişti kadıncağız." dedi ağlayarak.
çıkardım hırkayı poşetten. koydum yatağımın üstüne. ömrünün son günlerini ben üşümeyeyim diye hırka örerek geçirmişti. o gün ona "aynısını satıyorlar" diyen dilimi koparmak istedim. beni son kez görmek isteyen kadına, iki şişe köpek öldüreni yeğlemiştim. canım çıksaydı keşke.
bir insanin bu kadar ağlayabilecegini hiç tahmin etmezdim.
özur dilerim anneanne. bil ki hiç bir şey ve hiç kimse senin hırkan kadar ısıtamadı beni. tabi bununla bitmedi. hayatın tokatını bir kere yiyince hep canın çekiyor. devam ediyorum rez alın duvara anlatmıyım -
12.
+3babam öldüğünde 14 yaşındaydım. bir pazar günüydü ve akşamında evimiz çok kalabalıktı. insan gerçekten ilk zamanlar yiten canın acısını hissedemiyor. bir afallıyorsunuz. o zamanlar liselere giriş sınavına hazırlanıyordum bir de. o yüzden taziye dönemlerinde bile büyük bir sabır ve sükunetle amcaların, teyzelerin sınava ilişkin sorularını yanıtlıyordum.
hiç ağlamamıştım.
ilk birkaç gün böyle geçti. sanırım ben o hafta hiç duş almadım. ev zaten curcuna.
aradan bir hafta geçti, artık duş almalıydım. banyoya girdim, kapının arkasında babamın saç havlusunu gördüm. (şu bone gibi olanlardan) öylece asılıydı.
bir saç havlusuna bakıp ne kadar ağlanabilirse, o kadar ağlamıştım. sonra bağrıma aldım, bastırdım, yine ağladım. babamın öldüğünü, o saç havlusunu gördüğümde gerçekten anlamıştım. -
13.
+3babam öldüğünde hastanede yoğun bakımda yatan anneme bu durumu söylemedik.
cenazeden bir hafta sonra annemi taburcu ettiler çünkü yapacak bir şeyleri kalmamıştı.
annem evde bir hastane yatağında solunum cihazıyla yatıyor
ben, kardeşlerim ve bakıcısı hep çevresindeyiz.
bir gün ablamı çağırdı yanına büyük bir telaşla ve dedi ki
"yarın perşembe yumurtacı gelecek, yumurta alın ondan
mutfakta cüzdanım var ve içinde 20 tl para... "
oysa yarın çarşambaydı.
kimse bu siparişi dikkate almadı tabi, çünkü daha önemli kaygılarımız vardı.
artık günleri de karıştırıyor, bilinci gidiyor yavaş yavaş dedik.
"tamam sen merak etme" deyip annemi geçiştirdik.
sonra bu mevzu unutuldu haliyle... -
14.
+3bundan dört gün sonra bir cumartesi sabahı annemi de kaybettik.
annemin ölümü üzerinden iki ay geçmişti evdeki eşya, mobilya,
anne babama ait kıyafetleri birilerine vermek için toplamaya başladık.
işte o gün mutfaktaki bir çekmecede anneme ait
eski, siyah, annem kadar yorgun görünen o küçük el çantasını gördüm.
elim istemsizce çantaya gitti. küçük çıtçıtını açıp açmamakta tereddüt ettim
ama sonra açtım.
içi boştu, sonra çantanın içindeki küçük ceplere soktum parmaklarımı.
elime bir şey değdi. çıkarıp baktım. 4'e katlanmış bir 20 tl...
gözlerimden yaşlar boşandı.
annem 3 aya yakın hastane, yoğun bakım hastalığıyla uğraşıyordu
ve o cüzdandan uzaktı ama içindeki o 20 lirayı hatırlıyordu.
o cüzdan ve arasından çıkmış 20 tl artık benim evimde.
onu yakında çerçeveletip evimin mutena bir köşesine asacağım.
66 yıllık bir evlilikten sonra 24 gün arayla ve
babamın ölümünden haberi olmadan ölen annem gideli bugün tam 4 yıl oluyor. Ablam hariç kimse kalmadı yanımda... -
15.
0(bkz: poseyidon) umarım sözünü tutarsın
-
16.
-2Buna neden ağlayalım ki insanlar yaşar büyür ve ölürler büyümeden ölen bi kardeşin yok ya da tecavüze uğramadın terk edilmedin anlayamadım ya neresi üzücü bunun
-
-
1.
0bi gün aileden ablan hariç kimse yaşamadığında anlarsın
-
2.
0Ahahahah duygusal şey seni
-
3.
0okumamışsın galiba
diğerleri 1 -
1.
-
17.
+1Rez aglarsam beni gibin
-
-
1.
0Lütfen ağladımde
-
1.
-
18.
0(bkz: polo tisort) gir kardesiiim
-
19.
+1Daha trajik şeyler okumuştum. Başka bir ruh halinde okusam belki ağlardım ama bu sefer aglatmadı. Nitekim herkes bir şekilde sinaniyor Allah sabir versin ne diyeyim.
-
20.
0Allah sabır Versin