1. 1.
    -1
    şimdi aklıma çeşitli cümleler geliyor, anlatılası. ama ağlamayacaksanız anlatacağım binler. şimdi ağlayacak mısınız, ağlamayacak mısınız?
    ···
  2. 2.
    0
    @2 özet geçersem anlamı kalmaz bin gerisini de oku hemen.
    ···
  3. 3.
    0
    ok panpa adın var. geliyor..
    ···
  4. 4.
    0
    hikaye bi çatışma hikayesi panpalar. çok acıklı olacak gibi. işte geliyor...
    bir patlama daha duyuldu ve ardından zemin titredi. geçen üç saatin ardından çoktan şehit olmuş ve yaralanmış silah arkadaşları vardı. allah aşkına yardım gelmeyecek miydi? en yakın birlik kilometrelerce uzaktaydı. neden bu kadar uzaktı? haber gönderilmişti çoktan. neden yardım gelmiyordu? her sene sürekli onlarca askeri buraya gönderecek ve besleyecekgücü vardı bu ordunun. daha fazla karakol kuracak, daha fazla birlik kuracak, hatta bir ordu kurabilecek gücü ve basireti yok muydu peki? istanbul’da, ankara’da, malatya’da, izmir’de ordu kurulmuştu da burada neden kurulamazdı?
    ···
  5. 5.
    0
    yoldan geçen herhangi birine, “türkiye’de yeni bir ordu kurulacak nereye kurulsun?” diye sorsan, eliyle doğuyu ve güneydoğuyu işaret ederdi. acaba her yıl onlarca vatan evladını kaybetmek daha mı kolaydı? cevap her ne olursa olsun, şu an burada bu görev ona verilmişti ve bu noktada onun yerinde kim olsa aynısını yapar, kanının son damlasına kadar savaşırdı.
    ···
  6. 6.
    0
    sümük var mı binler???
    yoktur henuz...
    ···
  7. 7.
    0
    hikaye ordan başlıyo panpa. öncesi malum işte herkes tahmin edebilir. an itibariyle o pozisyona düşmüş adam işte olay bu..
    ···
  8. 8.
    0
    neyse devam ediyorum
    ···
  9. 9.
    0
    evdekilerle en son iki gün önce konuşmuştu. karısı “çok özledim seni, çok korkuyorum, bir an önce gelsen, içim içimi yiyor” diye yakınıyordu. o da çok özlemişti, keşke ayrılmadan son bir kez daha koklasaydı ya sevdiğinin saçlarını… annesi “oğlum, iyi misin yavrum? çok özledik hepimiz. bir şeye ihtiyacın varsa söyle. kendine oralarda çok dikkat et. sen bizim her şeyimizsin oğlum, evladım” diyor, son iki kelimeyi uzata uzata söylerken sesi titriyor, çatallıyor, boğazı düğümleniyordu.
    ···
  10. 10.
    0
    ah asker anaları… ya asker babaları? “oğlum dün biraz daha para yolladım, bitmesini bekleme, azalınca haber ver yine gönderelim. aslanlar gibi gönderdik seni. aslanlar gibi yap askerliğini, aslanlar gibi gel. bizi merak etme hepimiz çok iyiyiz. kardeşin de nihayet iyi bir işe girdi. burada her şey yolunda…” diyordu. karısı, karnındaki bebeklerinin kız olacağını iki hafta önce müjdelemişti. hayat tüm hızıyla her gün yeniliklere, güzelliklere kucak açıyordu.
    ···
  11. 11.
    0
    şimdi o burada mevziide, vatana silah doğrultanlarla savaşıyordu. evde bekleyen ailesi ve onca güzellikler dururken buradan naaşının gönderilmesine izin vermeyecekti. hayır, ölmeyecekti, savaşacaktı. kendisi ve arkadaşları bitmeden, onlar bitecek, eriyeceklerdi. on adım ileriye, çapraz sıçrayarak vardı. şimdi bu mevziide, görüş alanı daha genişti. bir an için düşündü. şu an yaptığı şey vatan müdafaasıydı. atalarının yolunda, milletinin hizmetindeydi. cesaretlendi, gururlandı. gözlerinden birer damla yaş akıp gitti. bir mutluluk doğmuştu ki içine anlatılacak türden değil…
    ···
  12. 12.
    0
    dinleyen var mı panpalar?
    ···
  13. 13.
    0
    ok devam ediyorum
    ···
  14. 14.
    0
    kaldırıp başını ateşin geldiği yerlere ateş etti. saniyelerce mermi yaktı. karşı taraftan gelen mermi sesleri azalmıştı. sonra durup şarjör değiştirdi. yeniden ateş etmeye başladı ki çok geçmeden sağ omzunda ve sağ göğsünün ortasında iki noktada yanma hissetti.
    ···
  15. 15.
    0
    eğildi, baktı, iki yerinden vurulmuştu. kanı gördü, ancak bulunduğu anın şuuru ve içinde olduğu şokun etkisiyle çok fazla acı hissetmiyordu. fakat yoğun bir sıcaklık, yoğun bir yanma hissi… o ara “allaaaaah!” diye bir çığlık duydu sağından. bu aşti’nin sesiydi. asıl adı azad’dı. ama o herkesin ona aşti demesini istiyordu. sivil hayatta da azad’ı değil aşti’yi kullanıyordu. aşti kürtçede barış demekti. işte o an orada aşti de vuruluyordu.
    ···
  16. 16.
    0
    şimdi durmak zamanı değil, direnmek zamanıydı. mevziiye dayandı, başını kaldırdı ve tekrar var gücüyle ateş etmeye başladı. bir süre ateş ettikten sonra kulakları sağır eden bir patlama sesi duyuldu. hemen arkasından bir toz bulutu kalktı. açtığı devamlı ateş yerini belli etmiş ve dikkat çekmişti. onlarca mermi ve taş parçası, arkasından vücuduna saplanmıştı. sırtı delik deşik ve kanlar içinde kalmıştı. usul usul akan sıcakkanı hissediyor, şimdi sırtı da alev alev yanıyordu. şimdi gözünün önünde iki gün önce şafak vakti tuttuğu nöbet geliyordu.
    ···
  17. 17.
    0
    güneş doğarken bu güzeller güzeli yer cennetten bir bahçe gibi görünüyordu. her yer parıl parıl parlıyor, kuşların yeşillikler içinden gelen cıvıltısını dinliyordu. şafak defterini cebinden çıkarıp, güneşin verdiği müjde ile birlikte bir günün daha üzerini çiziyordu. şimdi ise o buradan hiç gidemeyeceğini biliyordu. bir daha memleketine dönemeyecek, bu cennetin içinden hakiki cennete yükselecekti.
    ···
  18. 18.
    0
    dağılmayın hemen binler, daha devamı var..
    ···
  19. 19.
    0
    dağıldınız mı lan? dağıldıysanız kime anlatıyom amk ben???
    ···
  20. 20.
    0
    @31 tamam panpa senin için hızlı yazacam. sonra sen bak dalgana..
    ···