+1
@6 yaa şimdi ihtiyar sohbeti başlamasın diye cevap yazmıyorum.
buraya girip çıkmasam kendimi hala çocuk hissediyorum.
ama hayatı toparladığımda öyle olmadıgını fark ediyorum.
örneğin ilk defa babam beni tek başına otobüse bindirdiginde kocaeliden istanbula gelecektim ve 14 yaşındaydım. korkuyordum.
ilk kez yurt dışına tek başıma gittiğimde 19 yaşındaydım ve sanki eroin zütürüyormuşum hissi vardı üstümde.
ilk kez ceza evine girdiğimde ağlamıştım
ilk bıçaklandığımda canım yanmamıştı korkudan titriyordum
ilk kez aşık olduğumu sandığımda ateş sanki etime değiyor gibi hissediyordum.
ilk kez bir ölüye sarıldığımda 20 yaşındaydım ve ölümün böyle ani bir şey olduğunu bilmiyordum.
ilk kez evlendiğimde 28 ilk baba olduğum zaman 30 yaşındaydım.
ve hala ilk kez ne zaman yaşadım diyebilmek için uğrasıyorum.
yaşamak diye birşey var nefes almaktan öte. çalışmaktan biriktirmek yada harcamaktan fazlası.
yaşamak diye bir şey var bu doğanın paraçası gibi uyum içinde hani bulut gider sen gidersin nereye giderse işte.
bir kedi durur yolda durursun bakışırsınız bir kaç saniye
fark edersin çığlık atan martıların seni çağırdığını ve sahile vuran bir dalga da sen olursun.
yaşamak diye bir şey var ölümün kıyısına geldiğinde anlıyor insan.
navi şahsıma münhasır bir kaç defa uğradım o kıyıdan taşlarım var.
ben olacaksınız ve anlayacağınız ben sizin geleceğinizim.
ben yaşadım yaşacağınız tüm zamanları.
tüm aşklarınızda bir izim var işte.
sizinde iziniz olacak bir gün birilerinin sevgilerinde. ve onlar anlattıkca göreceksiniz aynısı aynı oyun değişik bölgelerde bilmem kaçıncı perde