1. 1.
    +5 -1
    liseliler bilmez amk

    üç korner bir penaltıydı ► en iyi oynayan iki kişi aynı takımda yer alamazdı ► maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

    ► maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi. ►anne-baba çağırınca maç biterdi. ►topu patlatan parasını öderdi

    ►takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi. ►kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe açılsana 3 kere sektirdim derdi rakip açılırdı. ►top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse işetilirdi

    ►top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı. ►gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse gol yiyen takım 360 derece dönerek durumu kabullenirdi. ►eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: “adamın devam ediyor.” derdi. ►atan alır mevzusu vardı. eğer top kime çarpıp abuk zubuk biyere kaçmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı. ►eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa kale çizgisinde yere yatılarak topa kafa vurulurdu

    ayakkabının burnuyla vurulduğu zamanda vuran oyuncuya tepki verilirdi

    kaleci çaktırmadan kale direklerini oynatıp kaleyi küçültürdü genelde... bizim mahallede tüm kaleciler yapıyordu bu ipneliği

    benim hatırladıklarım bunlar varsa ekleyin...
    ···
  2. 2.
    0
    @3 canın sağolsun şukunun kölesi değilim
    ···
  3. 3.
    0
    yoharı yoharı yoharı
    ···
  4. 4.
    0
    @6 harbi mi lan vay amkk ayştaynı...
    ···
  5. 5.
    0
    @12 doğru bir de o var
    ···
  6. 6.
    0
    @17 yağmur yağdığında bahçe sulayan mal
    ···
  7. 7.
    0
    @28 şimdikiler bilgisayar başından kalkamıyorlar ki
    ···