cebim delik olduğu için ablamın verdiği 2 lira hep cebimden düşüyordu o yüzden koşarken durmadan yere bakardım param düşmüşmü diye. yine düşmüştü param 1 lirayı buldum diğer 1 lirayı arıyordum mehmet abi bulmuştu onu 20 yaşındaydı kendisi. fırıncıda calısıyordu. arabayla bakkallara marketlere ekmek zütürürdü. mehmet abi parayı buldum vermem diyerek beni korkutmaya calısıyordu ya mehmet abi ver ne olur diyip alabilmiştim 1 lirayıda. mayıs ayı olduğu için çok terlemiştim. bakkaldan çitos ve gazoz alıp kaldırımda yemeye başladım. hemen mevlüt ve hasan geldiler cipsiden istemeye. onlara 1 2 cipsi verip yolladım. tekrar isteyeceklerini bildiğim için eve doğru yolumu tuttum. annem ve babam yoktu ablamla yalnız yaşıyorduk. gece kondu evimize girdiğimizde ablamın sütyeni yine yerlerde geziyordu

edit:ne hikayeydi anasını gibeyim
edit2:hala birileri okuyor hikayeyi arada şukular felan geliyor. entryde girin oğlum.

Ablanin sutyenine for

ablamın üstünü örttükten sonra sessizce döşeğime gidip yattım, sabah uyandığımda ablam oda da yoktu ve kapı açıktı, sonradan farkettim ki eşyaları da olduğu gibi yerdeydi. hemen önlüğümü giyip mendilimi arka cebime atıp çıktım. daha okula 1 buçuk saat vardı ablamı aramaya koyuldum, onu tanıyan esnafa sormak geldi aklıma ama sonra kendi kendime tanımayan esnaf yok ki amk, hepsini nasıl gezicem diye söylenirken, arkadaşım toygarın sesini duydum aliii aliii koşş! ablanı gibiyolar diye bağırarak yanıma geldi, nerde lan nerde! diye cevap verdim. meydan da dedi, gittiğimde gözlerime inanamadım, hollanda ineği gibi memesi olan ablam geçen gün mısır aldığım süt mısırcı hamdi abiyle gibişiyordu, gibişin sonuna yetiştim ancak. gözlerimi yaşlı halde gören hamdi abi alicim ayıp değil mi, geçen gün ekmekleri parkta unutmuşsun bende ablana gelip veriyim dedim, al bak sanada süt mısır getirdim diyerek elime mısırı tutuşturdu, sinirden gözümden yaş gelmeye başladı durdum durdum ve ona dedim ki, tuz yok mu abi.

evet bunun için hesap açtım bütğn mahalle üstümden geçti

sen 9 yaşındayken tl'den sıfır atılmamış demek

ablam ne oldu yine dedi. yorulduğumu ve uyumak istediğimi söyledim.1 oda 1 mutfak 1 banyoluydu evimiz. ablam karyolada ben ise döşşekde yatardım. duvarda asılı olan saate baktığımda saat öğlen 3 ü gösteriyordu. uykum çok fena gelmişti.ama bir yandanda çişim gelmişti. tuvalete gitmeye üşeniyordum uykum bozulacak diye.bir yandanda yatağa işersem ablam döver korkusu vardı.ne yapsam diye düşünürken uyuya kalmışım. gece 9 gibi ablam kaldırdı. şanslıydım ki yatağa işememiştim. bana 4 lira verip fırından 2 ekmek al üstünü harca eve erken gelme demişti. fırına gittiğimde mehmet abi vardı.2 ekmek alacam abi dedim. ekmekleri poşete koyarken ablan napıyor diye sorduydu. saftım o zamanlar bilmiyordum ne dolaplar döndüğünü "hiç televizyon izliyodur" dedim. izlesin izlesin dedi. ekmek poşetini verdi parayı istemedi hadi sen git senin kankiler üstteki parkta oynuyor dedi.4 liranın cebimde kaldığı için çok sevinmiştim. yukarı doğru giderken mehmet abide fırından cıkmış bizim evin olduğu sokağa doğru gidiyordu. o zamanlar hiç birşey bilmediğim için hiç şühpelenmemiştim.

flood yapan jfuckingroot2 nickli arkadaşa allahtan ona ablam gibi bir eş vermesini temenni ediyorum.

sabah uyandım dışarı cıktım klagib şeyleri yaptıktan sonra akşam eve döndüm. kapı kapalıydı.ev gece kondu olduğu için salonun penceresinden içeri girdim. evde erkek bekliyordum ama kimse yokmuş. ablam evde yoktu. çok nadir çıkardı dışarı. gece yarısı dış kapının sesine uyandım. gıcırdıyordu.ablam içeri geldiğinde zil zurna sarhoş içeri girdi.ses çıkarmadım. girdi içeri kapıyı bile kapatmadan kıyafetlerini çıkardı. hayatımda değişik şeyler oluyordu. baksırıyla ve sütyeniyle yattı yatağa pencere perde açık yoldan geçen ablamı görecekti hemen odasına gidip pencereyi kapattım. yırtık pırtık olan perdeyide çektim. ablamın göğüsleri sütyene sığmıyordu nerdeyse. nasıl diyorlar hollanda ineği gibi göğüsleri vardı.ama fit bir vücudu vardı.

parka gidip bizimkilerle takıldım. cebimde param olduğunu söylemedim. çünkü bizimkiler hemen cips kola çekirdek falan al derlerdi.ben süt mısır yemek istiyordum. süt mısırda o zmanlar sadece lunaparkta satılıyordu. yürüyün lunaparka süt mısır yiyelim dedim. mevlütle hasan biz gelmeyiz anamgil kızar diyerek gelmedi.tek başıma gidicektim. korkmuyordum çünkü geceleri tek başıma dolaşmaktan. lunaparka varıp 1 tane süt mısır alıp gondolun yanına gittim. beni alırlar mı almazlar mı diye tereddütte kalmıştım. gondoldaki abiye gidip bende binecem dedim.oda büyüyünce gel diyerek yolladı. tuzlu tuzlu çok güzel geldiydi mısır.2 tane daha alıp eve gittim. ablam duştaydı. televizyonu açıp kanalları geziyordum. karpuz kabuğundan gemiler yapmak vardı onu izlemeye başladım. ablam havluya sarılıp geldi oturdu koltuğa bacaklarını uzattı dinleniyordu.o zamanlar daha ergenliğe girmediğim için ve içest olmadığım için ablamın frikikleri göğüs dekoltesi beni etkilemiyordu. mısırın birini ona verdim yemeye başladı bende yemeye başladım. ekmeği nereye koydun diye sordu parkta unutmuştum ekmeği unuttum almayı diyerek geçiştirmeye çalıştım.iyi ki almamışsın canım istemiyor zaten yemek dedi. biraz daha oturup yatmaya gittim ablamda koltukta sızıp kalmış havluyla. döşşeğime yatmaya gittiğimde ablamın yatak incindı. saftım hiçbirşey anlamıyordum. bugün ben yatayım diye karyolaya yattım. serçe parmağı uzunluğunda erkek saçı vardı yastıkta ablamın saçları uzundu. hiç birşeyden şüphelenmeden yattım.

mahalleye gezmeye çıktım. ilahi sesleri geliyordu. sesin geldiği sokağa gittiğimde mevlüt vardı. karnım açtı ve ev yemeği yemeyeli uzun zaman olmuştu. hemen oturdum bi masaya aşcının elemanlarından birisi tabldot getirdi. etli nohut pilav mercimek çorbası karpuz vardı. onları yiyip eve gittim. abla bakkalın ilerisinde mevlüt var karnın açsa git yemek ye dedim. gittimi gitmedimi hatırlamıyorum. uyandığımda akşam saat 10.30 civarıydı. ablamın odasından inleme sesleri geliyordu. ablamın huur olduğundan şühpelenmiştim.ama 10 yaşında yapabilecek birşeyim yoktu. kafamı yastığa gömüp sesleri duymamaya calıstım. yastığım gözyaşındam ıslanmıştı.bir süre sonra dış kapının sesini duydum galiba adam gitti diyerek cıktım odadan ablamın odasına girdim. ablam ne yapıyon lan cık dısarı cabuk diye üstünü örtmeye calıstı.ama nafile göğüsleri gözüküyordu saç kurutma makinesini alacam ya ne bağırıyon diyip saf ayağına yattıydım.

1 2 saat takılıp eve geldiğimde ablamla ev sahibi kavga ediyordu. çıkın evimden kerhaneye çevirmişsiniz 2 yetim diye acıdım verdim size evi gelen geçen belli değil diye. huurysan gibtir git başka yere diye bağırıyordu. ablamda kes lan kiranı veriyoruz diye bağırıyordu.o zamanlar küfür falan bilmezdim.ne dediklerinden anlamıyordum.o zamanlar bildiğim tek küfürler "öküz salak gerizekalı" gibi şeylerdi.2 gün sonra eve 99 model ford transit pikap geldi.2 adam geldi karyolayı buzdolbını 2 halıyı ve koltukları yüklediler gittiler. ablama sordum taşınıyormuşuz. karnemi alamayacaktım arkadaşlarımdan ayrılıyordum.2 mahalle ilerdeki bir gece konduya taşınmışız.ev biraz daha büyüktü 2 odası 1 salonu vardı. hiç kimseyi tanımadığım ve etrafı bilmediğim için günlerce evde kaldım.

fırıncı_çocuğun_ablasını_hunharca_gibiyor.avi

sabah 7 gibi uyandım. önlüğü giyip cantayı hazırlıyodum. ablam aynı pozisyonda yatıyordu hala. seslenmeden cıkıp gittim okula.ilk derse girdik cıktık tenefüste arka bahçeye gittim 8.sınıflar top oynuyordu bizde pet şişeyler ufak alanda takılıyorduk.8 lerin ileri gelenlerinden oğuz ooooo ali gel lan bizle oyna diye çağırdı. ablan ne diyo leen yatıyo mu daha diye soru sorup gülüyolardı binler.zil çaldı derse girdik. şeymanın doğum günüymüş annesi pasta getirmiş sınıfta kutlayacaklarmış. öğretmen hepimizi tahtaya toplayıp toplu fotoğraf çektirdik. pastayı yedik dersleri işledik derken eve gitme vakti gelmişti.eve koşarak gittim. ablam yine tv izliyordu benim doğum günüm ne zaman diye sordum.ne bileyim ben git kimliğine bak dedi. kimliğimi aradım bulamadım tüm evi alt üst ettim.ev zaten incintı. ablamın iç çamaşırlarının olduğu çekmecenin orada kağıt kürek doluydu hep oradadır diye çekmeceği açtım. ablamın çamaşırları beni hafiften etkiliyordu ama ne olduğuna anlam veremiyodum kimliği buldum. haziran ayının 2 sindeydi doğum günüm.3 gün vardı doğum günüme okulda yapmak istiyordum doğum günümü ama cumartesiye denk geliyordu. okulda kutlayamayacaktım doğum günümü. hayal kırıklığı sonrasında banyoya gittim. kirli çamaşırın içi hep ablamın kıyafetleriyle doluydu. benim kıyafetleride cıkartıp attım icine. suyu açtım sıcaklığını ayarlmaya calısıyodum. ablam banyoya daldı birden. şofben bozuk elektrik carpıyor cık banyodan dedi. panikleyip duş başlığını ablama doğru tuttum. ablamın eşofmanı ıslanmıştı. yapacağın işe sıçayım senin dedi donunu indirdi külotla durup yatak odasına yeni eşofman giymeye gitti. bende banyodan cıktım giyinip dışarı cıktım.

ablamın göğüsleri etkilemişti beni artık ama dediğim gibi o zamanlar içest birisi değildim.ama beni çabucak 31 e başlatmıştı. çoğumuz gibi bende ilk 31 e başlayışımı hatırlamıyorum. günler gelip geçiyordu. ablam yine para verip evden yolluyor dışarda takılıyorum yada internet cafede takılıyordum. arada eve girip cıkan adamlar olurdu tabi onların niyetinide anlıyordum ama ablama ses cıkaramıyordum büyük bir baskısı vardı üstümde. küçükken annesi babası abisi falan tarafından ezilen onlara karşı cevap veremeyen varsa durumumu anlayabilir.

eve girdiğimde ablam neler olduğunu sordu. yalan atmam lazımdı.o zamanlr yalan söyleme kabiliyetim yoktu. erol sana huur dedi dedim.sen ne biçim konuşuyon lan benle diye tokat attı. zaten suratım ağrıyordu bu tokat ağrıları fazlalaştırdı ağlamaya başladım.ben mi dedim ya diye bağırıyodum.5 6 dakika sessizlik oldu. sonra bakkala gidiyom evden dışarı çıkma diye çıktı ablam. bakkal 2 dakikalık uzaktaydı.20 dakika geçmişti. dıbına kodumun huursu kim bilir nereye gitti diye düşünüp ağlıyordum. çok fena ağrıyordu her yerim çünkü. birden kapı açıldı üstüme doğru hızlıca gelip "dıbına kodumun çocuğu sen neler yaptın sütyenimi ananın amı mı vardıda dışarı zütürdün ne yapacan lan sen bana. mahalleye rezil ettin beni" diye bağırıp vuruyordu."ne rezil olması lan herkes ablan huur diyor" dedim.(öyle bir durumdaydımki anlatamıyorum bile "öyle bir geçer zaman ki" dizisinde metenin evi yaktığı sahne gibiydi")

ablam yine tv karşısında pinekliyordu. elinde efes vardı. efesin kokusu beni benden alıyordu. kokusunu yerde bulduğum efes şişelerinin kokularından tanımıştım. evde öylesine oturuyodum. ablam kral tv den şarkı dinliyordu birasını içerken.ben öylece odadan odaya gidip yatıyordum. gece 2 yi bulmuş ablam sızmış yine. elindeki bira yere dökülmüş şişeyi kaldırıp zütürdüm çöpe kalan son yudumu içsem mi içmesem mi diye düşünürken içmeyip çöpe attım. ablam cenin pozisyonunda yatıyordu tabi o zamanlar ne bileyim cenin pozisyonu olduğunu. hafiften tahrik olmuştum ama daha ergenliğe girmeme biraz daha vardı.

eroldan intikam şarttı. uzun uzun düşündüm. sonunda bir yol bulmuştum. geceyi bekledim kimsenin görmemesi lazımdı. gece 11 gibi evde kağıt kalem arıyordum. kalemliğimde adam akıllı kalem yoktu. hiç biri yazmıyordu. uçlu kalemlerin ucu yoktu. tahta kalemlerinin ucu yoktu kalem traşım yoktu.bir yerden keçeli kalem buldum. eskiden kalma el yazı defterimden 1 parça koparıp el yazımla "mahellenin en büyük huur cocugu erol annenin sütyeni bizde kalmış" yazmaya calıstım.ilk yazışımda hiçbirşey okunmuyordu keçeli kalemin boyası fazla geliyordu bazı harfler okunmuyordu.bir kaç denemeden sonra doğru düzgün yazabildim. ablamın sütyenini alıp gittim arsaya yakın bi elektrik direğine bağladım kağıdıda yapıştırdım. içimde korku vardı erol beni döverse diye. harun abi var o beni korur diye kendimi yatıştırdım. ertesi gün arsaya gittiğimde 8 9 kadar çocuk ablamın sütyenini almış halay çekiyorlardı.bir süre onları uzaktan izleyip zevk aldım erol rezil olmuştu. yarım saat izleyip eve doğru yol attım. evin olduğu sokağa girdiğimde erol ve abisini gördüm. abisi olduğunu tanımıyordum.bu o gel abi diyerek koşmaya başladı erol. altıma sıçacak gibi oldum. kaçamazdım.erol yanım gelip"huur çocugu senin dıbına korum" diyip saldırmaya başladı. erol gerçekten cılızdı ama yinede dayak yiyordum. abisi izliyordu çünkü 20 yaşından büyüktü dalmıyordu bana. erolu yere yatırmaya calısıyodum ama durmadan suratıma yumruk atıyordu. abisi yeter yeter diye ayırdı. erol"ablan huur sen huur çocugusun" diye bağırıyordu. tüm mahalle bizi izliyordu. abisi erola " la bu huur şeymanın kardeşimi" dedi. evet abi dedi. giderlerken abisi bak ablanı gibtim senide giberim yaşın küçük diye ellemedim bir daha anamız hakkında birşeyler yazma giberim senide diyip gittiler. ablamın huur olduğunu biliyordum ama kabul etmek istemiyordum.bu laflar sonrasında kabullenmiştim. bahçedeki çeşmeden elimi yüzümü yıkayıp sandalyeye oturdum ağlamam bitti kendime geldim biraz eve girdim.

ben yatıyorum artık yarın belediyede işlerim var.

akşam 7 8 gibi ablam geldi. napıyon nasılsın muhabbeti sonrası duşa girdi. duştan cıkınca yanıma geldi.sen benim çamaşırlarımı mı kurcalıyon lan ne işi var bunun burda diye azarlamaya başladı.ne bileyim ben çamaşır makinesinin arkasından cıkardım. allah bilir ne yaptında soktun onu oraya diyip kendimi aklamaya çalıştım."haaa" diyip pardon dedi.diz çöküp sarıldı bana. çok samimi değildik ama arada sarılırdık birbirimize. göğüslerinin bir kısmı gözüküyordu ondan biraz daha yukarda olduğumdan rahat görebiliyordum. yapma oğlum abla kardeş sarılıyorsunuz bakma diye kendimi durdurmaya calısıyodum.6 7 saniyelik sarılmamız boyunca göğüslerin baktım.oda anlamıştı. sapık mı olcan len sen git kendi memelerine bak diye biraz geri ittirdi. benimkiler senin ki gibi şişik değil ne zaman şişer diye sordum oda güldü cevap vermedi yan odaya gitti.

Ablası buna verecek rez alın
Edit: 150 gün ne ara oldu amk