/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +7
    Çok taktan bi yerde bitiriyorum beyler , ama hazırlanıp yola çıkmam gerek ve bavulumu hala hazırlamadım. izniniz olsun , bugünlük bu kadar olsun. Yarın kaldığım yerden uzun uzun yazarak devam edicem. Burda hikayemi paylaşmamda bana eşlik eden tüm panpalarıma teşekkür ediyorum. Ve bitirmeden önce bide soru yönelteyim;

    Hikaye sıkıcımı lan ? Çabuk çabukmu bitirsem ? Çünkü yaşanan ve şaşıracağınız çok olay var. Sürmez derseniz bi çaresine bakıcaz. Ama iyi panpa devam derseniz yolumuza devam edicez.

    Entry'leriniz benim için değerli , yazın yorumlayın bakalım. Bizde yolumuzu ona göre bulalım.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et panpa iyi gidiyordun amma harbiden taktan bi yerde bitirdin
      ···
  2. 27.
    +1
    Selam beyler , geçte olsa geldim. Buralarda olanlar varsa yazmaya başlıyorum. Birkaç uzun part yazıp yarın devam edicem...
    ···
  3. 28.
    +4
    Hayatım çok güzel bi düzene girmiş , artık düzenli olarak günaydın mesajı atacağın birisi olmaya başlamıştı. Onunda benden önce davranıp attığı günaydın mesajları oluyodu tabii. Karşılıklı geçen böyle güzel günaydınlaşmalardan sonra dört gözle okul saatinin gelmesini bekler oluyodum.

    Henüz birlikte gitmek için cesaret olmasa da birlikte dönebilmek için azda olsa cesaretimi toplamıştım. Yolun tamamı olmasa da bi kısmına kadar birlikte gelebiliyoduk. Ama önce o gün neler yaşandığına gelelim.

    Bi önceki günden bizim çocukların pencereden bağırıp laf atmaları beni her ne kadar mutlu etsede idili utandırmıştı. idil gösteriş meraklısı ya da kendini etrafa beğendirmeye uğraşan bi kız olmamıştı hiç bi zaman. Çevresindekiler yeterliydi onun için. Bu yüzden artık tenefüslerde sınıfta kalmaya karar vermiş , bundan sonra her tenefüs benim sınıflarına gelmemi istemişti. Aslında fena fikirde değildi. Sınıfındaki çocukları daha yakından tanıyıp göz kulak olabilirdim. bin tiplere sahip olanlar var , fazla güvenmiyorum açıkcası.

    Tenefüs geldi çattı , bizimkilerden ayrılıp koşa koşa idillerin sınıfına gittim. Daha ilk gidişim , çekiniyorum; bi o kadar da özlemişim abi ne yapacağımı bilemiyorum tabii. Diğer arkadaşlarıyla oturmuş ingilizce ödevi yapıyolardı. Kevaşe Ezgi her zamanki gibi elinde telefonu kapının önüne kurulmuş geçen erkekleri seyrediyodu. Bi gün birine gibtiriceksin bu kızı herkes rahatlicak dıbına koyim.

    Sıralarının başında durdum , notlara göz attım. Beyler , ufaklıktan beri ingilizceye meraklı olup hep geliştirmeye çalışmışımdır. Altyazısız dizi ve film izlemeler , dinleme çalışmaları , tekrarlar işimi ciddi anlamda ilerletmişti. ingilizce hayatımın pek çok alanında işe yarayabilirdi. Ama şimdi hem idil'in arkadaşlarıyla tanışmak hemde idil'e hafiftende olsa kur yapmak benim işime gelecek en güzel şeydi. Bilmiş bi tavırla yanlarına oturdum;

    "Açılın bakayım hanımlar , bide ben bakayım şu ödevinize"
    ···
  4. 29.
    +4
    Ödev ciddi anlamda basit birkaç grammer ve kelime sorusundan ibaretti. Basitçe yapılmaya koyuldum. Dakikalarca başında oturup soruyla bakışan kızlar soruların anında çözülmesine şok olmuş bi şekilde yüzüme bakıp kaldılar. Şok oluncak bişide yoktu aslında , basit şeylerdi. Asıl önemli olan kızlar değil idil'in tepkisiydi , oda şaşkın ve gülümser bi şekilde bana bakıyodu. "Noldu idil hanım , çözümümü beğenmediniz galiba" diye sataştım. "Hıı bilmem ben , yanlış çıkarsa hocaya seni söylerim ama" diyip güldü. Beyler , güldüğü an ingilizcedeki tüm kelimeler gözümün önünden geçer gibi oldu; öylesine mutlu ve huzurluydum ki tenefüs zili çalsada bir adım hareket etmeksizin yanından kalkmak istemiyodum. Kokusu burnumdan hiç gitmese , gözlerimiz birbirinden hiç ayrılmasa , sesini yalnızca ben duysam ve bana söylense tüm kelimeler. Öyle duygular var ki içimde tarif edemiyorum beyler.

    Zil çaldı , kalkmak zorunda kaldım. idil'in gözlerinin içine bakıp "görüşürüz" dedikten sonra etrafımızda duran kızlara da "Görüşürüz kızlar" diyip sınıftan çıktım. Tanışmam fena olmazdı bunlarla , arkamdan "Teşekkür ederiz" diye bağırdılar , dönüp önemli değil manasında başımı sallayıp sınıfa çıktım. Sınıfın kapısında bekleyen isim belliydi; Barış.

    "Zil çalar çalmaz satıp gittin bin , insan bi haber verir bende gelirdim"
    "Sen niye gelceksin olm , tanıdığınmı var sınıfta. Anca Sinem'i kesersin uzaktan gibik herif."
    "Ulan Sinem'le aramdakilere sen mani olucaksın amk"

    Aslında benimde gelseydi fena olmazdı sınıfa. Hem tanımadığım kişilerin arasında fazla sıkışmazdım hemde ortak arkadaş edindikçe konuşma alanımızda artardı. Gelebilirdi benimle , ama daha erken Zamanı var.

    Derslerimden hiç bahsetmiyorum beyler. Derslerim genel anlamıyla çok iyi. Matematik ve Geometri her zaman için problem olmuştur bende. O dersler hariç hepsinden çok rahay geçiyorum , daha ilk dönemdeyiz onlarıda kopyayla falan toparlarız artık napalım. E hocalarda seviyo , gözdeyiz ya hıammına...
    ···
  5. 30.
    +5
    Bir süre günlerimiz sınıfına böyle gitgellerle geçti. Akşam mesajlaşmalarımız hiç olmadığı kadar sıklaştı , günaydınlar daha bi anlam kazandı. Sınıfındaki lavukların çoğuyla tanıştım , bi tehlike arz etmiyolar. Aksine iyide çocuklar , kanka olunur bunlarla. Özellikle Oğulcan , Buğra ve Can denen tiplerle.

    Oğulcan şımartılmış bi çocuk. işi gücü gırgır şamata. Bi kapıya çarpma muhabbetleri vardı hatta zamanında. Kapı açıldığı esnada elini başına koyup kapıya vuruyodu. Kapıyı açan kişi buna çarpmış gibi kendini yere atıyodu falan. Geyik şeylerdi vesselam , idil'le izleyip çok güldüğümüz oldu. Buğra biraz daha ağır abi , ama gösteriş olarak olduğu belli. Sınıfts ilk sigara içen çocuk. içinde yumuşak bi yeri var onu yakalarsan senden iyisi yok. Can hiç ısınamadığım fakat ilkokuldan beri tanıdığım bi tip. Bu 2. senesi , benimle birlikte bu okula gelip kalmış bu 2. senesi. Sevemedim bu çocuğu beyler , çok derdimiz olucak bununla ilerde.

    Kız arkadaşlarıylada hafiften tanışıyo gibiyim. Buse var idil'in hemen önünde oturan. Sessiz sakin bi tip , daha Mabel Matiz'in tanınmadığı zamanlarda birlikte fotoğrafları falan var. Bu şekil kim dediğimi hatırlıyorum fotoğraflarını gösterdiği zaman. "ilerde çok güzel işler yapıcak , ben şarkılarını beğeniyorum" derdi hep bize. Kız harbi ileri görüşlüymüş amk. Bulunca bi iddaa kuponu falan yapmak lazım biliyo yani. Cemre diye bi arkadaşı var idil'in , bu kızda arkasında oturuyo. Beyler , bi insan hergün soğan kokabilir mi ya. Bu kız kokuyodu. Vallahide kokuyodu billahide kokuyodu. "Soğan aromalı parfümü var aşkım heralde" diye çok geyiğini yaptığımız oldu hatta. Buse'nin yanında , idil'in ön çaprazında oturan bi kız vardı ki hele geçmişimi kurcaladığım ilk olaylardan birisi oldu bu dönemde. Gamze'ydi o , Gamze. ilkokulda sonradan okula gelen , zamanında peşinden sağlam koştuğum ama ailevi sorunlarından dolayı kimseye yüz vermeyen masmavi gözlere sahip olan kız. Ulan idil'le de tanışıp samimi olmuş , beni sınıfta görüp ifşa etmese bari idil'in önünde. Sağlam yannanı yediğim an olur harbiden. Kızı tarif etmek için kelimelere gerek yok beyler , Güliz Ayla'nın tıpatıp aynısı desem size yeterli olur sanırım. Ben hayatımda birbirine bu denli benzeyen birisini daha tanımadım. Gözleri , yüz tipi , gözlerin ufaklığı herşeyi aynı. Bilmeyenler Google'dan yazıp baksın işte. Şunuda eklemem lazım; kız sağlam ateist. Zamanında çok okumuş bu işleri , kendince doğru yolu bulmuş. O zamanlar Allah'a falan inanıyorum tabii , çok karşıt görüş sunuyorum ama aradan yıllar geçti anladım ki kız haklıymış. Benim ateistliğimin temelini yıllar önce atan kızın ta kendisidir ayrıca.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    +3
    O haftasonu idil Karşıyaka'daki Amerikan Kültür ingilizce kursuna başladı , sahil tarafında olan. idil'de benim kadar ingilizceye alakalıydı. Ama bi türlü o ingilizce ruhunu yakalayıp şakır şakır konuşabildiği olmadı. Biraz daha kendini geliştirmek için kursa başladı. Benimde yazılmamı istedi , ama yazılamadım. Aynı saatlere denk gelen matematik kursum vardı benimde. Saatler çakıştı , gidemedim. Gitseydim de idil'i izlemekten olan ingilizcemide unuturdum zaten gereği yok.

    Her cumartesi 8.30'da başlayacak olan kursa benim uykucu sevgilim geç kalma telaşıyla çoktan yazılmıştı bile. Her sabah geç kalmayacağı şekilde arayarak uyandıracak kişi kimdi , tabiiki de bendim. Her cumartesi sabahı 7.00'a alarm kurar önce yarım saat boyunca kendim uyanmaya çalışır 7.30'da da idil'i uyandırırdım. Her uyandırdığımda "Kıyamam bebeğim ya , benim için uykundan oluyosun" derdi. Sırf bunu demen için bile uyanırdım ki ben zaten , ne uykudan olması.

    idil kursa gidip o gün öğrendiklerini not alıcaktı , gelip birlikte tekrarlicaktık planımız bu. Ama biz araya geldiğimizde ne ders kalırdı ne kurs. ilerleyen zamanlarda oralara gelicem.

    Günler geçti , pazartesi oldu. O zamanlar ekranı kasıp kavuran Ezel var atv'de. idil'de Ezel'in hastası beyler anlatamam. Kenan imirzalıoğlu'na hayran. Ulan bide üstüne o bölümler Sekiz karakteriyle Kıvanç Tatlıtuğ girmesin mi. Hasgibtiir , dizi zamanı mesaj atmayan kız o bölümler heyecan ve hayranlıktan komple konuşmayı unutur oldu.

    "Bebeğim reklam arasında konuşalım ya"

    Mesajlar bu tarza dönmeye başlamıştı , sinir bozucuydu ama beklemekte güzeldi ya benim için. Ben beklerdim , hep beklerdim.
    ···
  7. 32.
    +5
    Ertesi gün salı günüydü. Okula henüz birlikte gitmeye başlamasakta ciddi adımlarla birlikte dönmeye başlamıştık. Güzel geçen bi okul gününden sonra okul çıkışında buluşup eve birlikte gitmeye karar verdik. Bu esnada da başka bi yol bulalım dedik ki tanıdık kimseye denk gelmeyelim. Güzel plan , işlerse.

    Okuldan mesafemizi açtıktan sonra idil'in arkadaşları yanımızdan ayrıldı , başbaşa kaldık. Okul çıkışından beri koluma girmiş birlikte yürüdüğümüz sevgilim kızların gitmesiyle dahada sıkı sarmaya başlamıştı kolumu. Çok hoşuma gidiyodu lan , hayallerim gerçek oluyodu. Henüz sarılmamış , öpmemişken böyle başlangıçların olması umut vericiydi. Kol kola yürüyüp günün kritiğini (esasında dedikodusu demeliyim , kızlar ne yapmış kim kiminle konuşmuş bunları konuşuyoruz aq) yaparken eve doğru ilerliyoruz. Ben zaten mutluluktan havada yürüyorum , ayaklarım yere dahi basmıyo. idil'in heyecanla yaşananları anlatması gözlerimi ondan alamamamı sağlıyo. Hayranlıkla izliyorum adeta. Tam o esnada idil kısa bi süreliğine arkasına dönüp baktı. Bakmasıyla paniklemesi bir oldu.
    "xxxx babam arkamızda"

    Beyler , o anı size en kısa yoluyla anlatmak istesem Flash derim abartısız. Normalde okulla ev arası yaya olarak 7 dakika yol alırken idil'in babasının arkasında oluşunu bilmemle kısalmıştı. Hiç tanımazmış gibi kolundan çıkıp hafif adımlarla önüne geçtim. inanamazsınız o 7 dakikalık yolu 5 saniyede bitirmiştim amk öyle bi korku. Kemal amca sert bi adamdı , kıskanırdı kızını. Hele ki benden daha çok kıskanırdı. 5 saniyede eve vararak ışınlanmayıda böylelikle bulmuş oldum. Eve geldiğimde gelen mesaj şuydu;

    "Aşkım ışınlansaydın"

    Gülmüştüm be , sağlam gülmüştüm :D
    ···
  8. 33.
    +6
    Bugünlük bu kadar olsun , pek aktif okuyucu yok sanırsam. Olsun , gelenler okuyup yorumlarlar. Yarın kaldığım yerden devam edicem beyler , daha yolumuz uzun.

    Herkese iyi geceler
    ···
  9. 34.
    +5
    Beyler herkese iyi geceler

    Bugün çok yoğun bi gündü , dersler projeler finaller derken ancak gelebildim eve. Borçluyum size biliyorum. Ama sözüm söz yarın bütün gün hikaye yazıcam buraya.

    Affınıza sığınıyorum binler , bi gün mazur görün benide...
    ···
  10. 35.
    +3
    Günaydın beyler , bugün erkenden kalktım sizlere olan borcumu ödemek için daha kahvaltı bile yapmadan bilgisayar başına geçtim. 2 günün ekgibliği var , hızlıca hikayeyi devam ettirmek istiyorum. Bu arada 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayrdıbınızda kutlu olsun binler.

    Başlıyoruz...
    ···
  11. 36.
    +2
    Hiç odun bi sevgiliniz olmuşmuydu beyler ? Her yaptığınız kuru istemedende olsa basit bi şekilde savuşturan , kendisi kur yapmaya çalışırken işin içine sıçan bikız arkadaşınız ? Benim olmuştu , o kişi idilin ta kendisiydi. Yıllardır tanıdığım o şeker kızın içinden tam bir odun çıkmıştı , ama önceden tanımam ve tecrübemle onu yontacak kişide bendim; her ne kadar vakit geçecek olsada.

    Okuldan geldiğimiz bi akşam o ödevine başlamış ben gitar çalmakla oyalanırken beklemediğim bi anda mesaj gelmişti. içerik basitti , ama bu denli duygu yüklü bi mesajı ilk defa alınca mutluluktan çılgına dönmüştüm niyeyse. Tek yazan şuydu "Bebeğimm <3"

    Biliyorum , fazla ergence bi tepkiydi benimki Ama yıllarca bi kıza böylesine duygular besleyip karşılığını tam anlamıyla aldığınızda sizde böyle olabiliyosunuz. Yeni çocuğu olmuş bi baba gibi , hediye almış bi çocuk gibi... Ama bu mutluluk fazla uzun sürmedi , odunluk geldi ardı sıra diyelim. "Aşkımm <3" cevabından sonra gelen "Nasılsın aga" mesajı herşeyi yerle bir etmişti. Aga mı , aga... Aga nedir amk aga nedir. Ama olsun , adamakıllı yaşanan ilk ilişkisi olunca sineye çekebiliyosunuz , yani çekmeniz gerekiyo. Siz ilkisiniz , son olmak dileğiyle devam ettireceksiniz. Ve gün gelecek tüm bu yazılanlara gülüp geçeceksiniz. Hadi bu basit bi terim , aga. Daha kötüleride olmuştu. O konuya gelelim.

    Okuldan bunlara bi grup ödevi verilmiş , benim safımda iyi bi ders arkadaşı zannedip Ezgi'yi seçmiş yanına. Ders kimya , konu basit. Yardım edebilecek düzeydeyim yani. Ödevin yapılmasından bi gün önce idil'le msn'de konuşuyoruz (tabi olm , o zamanlar msn var amk). idil msn'e sıkça giren bi tip değildi , hatta sosyal medyayıda seven birisi değildi. Bilgisayara neredeyse hiç oturmaz , facebook'unu hiç kullanmazdı. Dururdu yani öylesine. O akşam konuşuyoruz , ödev tartışması falan yapıldı Ezgi'lere gideceğinden bahsetti. Bende bi katkım olsun diye "Aşkım yardım edilcek bişi varsa bende yardım edebilirim , sorun olmaz yani" demiştim. "Gerek yok bebeğim , biz hallederiz"li cevaplar geldikten sonra idil msn'den çıkacağını telefondan devam etmek istediğini söyledi. Normalde bi veda mesajı duygu yüklü ya da sevgi sözcükleriyle olur. idilin mesajı şuydu;

    "Hadi bebeğim görüşürüz , gömdüm"
    ···
  12. 37.
    +3
    Hayatımda şok olduğum ve kendi kendime sebepsiz yere dakikalarca güldüğüm anlardan bi tanesiydi beyler. Ulan ben kankalarıma bile bu denli bişi yazmazken en yakınım dediğim insan yazdı lan bunu , gömdüm dedi ve çıktı beyler hahahaha. Ulan şimdide güldüm ya , ne ilginç bi çiftiz amk.

    Sınıfıyla olan ilişkim dahada artmıştı , kızlarla daha samimi olmuş erkekleri kafalamıştım. Kanka muhabbeti dönüyodu çoktan , tek sıkıntı bu elemanların hepsinin sigara içmesi. Bende idil'de hiç sigara içmedik , nefrette ediyoruz. içilecek gibi değil yani , aynı ortamda bulunmak biraz rahatsız edici olsada koku açısından bi sene böyle geçecek artık.

    Ezgi son zamanlarda Oğulcan'a ağır yanlamaya başladı. Ezgi'nin giydiği saçma bi rugan ayakkabı vardı , Oğulcan sınıfıda bağlayarak tüm gün o ayakkabılarla taşak geçerdi , bizde katılırdık. Ama kız her ne kadar sinirlensede Oğulcan'ın zütünün dibinden ayrılmazdı. Gamze beni gördü , geldi konuştuk. Eski okuldaşız neticede , ama zamanında ona fena şekilde yürümemi hiç takmadı bile. O konu hiç açılmadı , idil'e de söylemeyecektir büyük ihtimal. Çok samimi arkadaşlar gibi takıldığımız idil'in gözünden kaçmış değil , tenefüste koluma girip pencere önünde konuşmalar , idil'den bahsedip gülmeler falan. idil kıskanmıştı belli , ama bilmiyodu ilkokulda beraber oluşumuzu. Açıklar rahata kavuştururdum sevgilimi , yeter ki zümrüt misali çakmak çakmak parıldayan gözleri sinirlice bakmasın bana. Ben herşeyin iyisini ayarlardım onun için.

    Dediğim gibi , Gamze'yle pencere önünde konuşurken koluma girdiği sırada konuşulan ilginç mevzular vardı. Öncelikle artık hayatında yeni birisi olduğundan bahsetti , adı Sezer. Çocuk sübyan , kızdan ufak yani. Ve ağır ergen tabii , bizde az farklı değiliz. Bi süredir birlikte olduklarını , mutlu sürdüğünü anlattı. Bende dinledim. Sonrasında konu idil ve bana geldi. Pek şaşırdığım konulardan bahsetti desek yeridir. Sordu önce "Abi siz nasıl bir araya geldiniz ?" Olanı biteni anlattım , şaşırdı. DEvam etti; "Ne bileyim , idil biraz gamsız bi kız , takmaz pek böyle şeyleri. Siz sürdürebilecek misiniz ki bu ilişkiyi ? Merak ediyorum" Aramızı bozmak için yapılan şeyler olamaz , olmamalı. Neden bozmaya çalışsın ki , asıl gamsız olan Gamze'nin ta kendisi. Zaten ateist , dini bi kaygısı yok , günah kavramıda yok. Ve tanıyorum onu , herşeyin iyiliğini isteyende birisi. "Neden yürümesin ki , şimdilik çok iyi gidiyo mutluyuz yani. Böyle gitmesi içinde elimden geleni yapıcam" Yine çok değişmeyen yüz ifadesiyle onaylar şekilde olup kol kola idil'in yanına gittik. Gözlerinden ateş çıkıyo desem yeridir beyler. Zil çaldı , idil'in yanından kalkıp görüşürüz dedikten sonra sınıfa çıktım. Ama o yol boyunca idil'in negatif etkisi peşimi bırakmıyo gibiydi. Akşama büyük kıskançlık var , uyandırayım...
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    +5
    Çıkışta yine birlikte gitmek üzere yola koyulduk. Ama bu sefer yeni arkadaşıda vardı yanımızda. Yeni denemez aslında , ilkokuldan arkadaşı buda; ilayda. ilginç bi tip. Hani şu her kelimesini uzatarak konuşan tiki tipler olur ya "yeaaa" gibisinden konuşan , onlardan. Onunlada tanışmış olduk , iyi bi kıza besliyo aslında. Ama kavgaya eğilimli bi kız , sevmedim bu yönünü. Demedi demeyin , 1 aya kalmaz sigaraya başlar bu kız.

    idil' sürekli Oğuz diye bi çocuktan bahsediyo; "Ay Oğuz'la yeniden konuşmaya başladık kızıım nasıl mutluyum bilemezsin. Yaz boyunca konuşmamıştık , nasıl değişmiş varyaa görmen lazım" falan. Kim acaba bu Oğuz diyip geçtim , idil'de tanıyosa bu çocuğu bi kıskançlık damarım kabarabilir tabii. Yol boyunca bunlar hakkında konuşunca ben figüran gibi yanda yürümek zorunda kaldım tabii , konuya dalıp daha yeni tanıştığım kızı kendime karşı doldurmak istemezdim.

    Evlere dağılırken bu sefer ilayda da bizimle birlikteydi. Evlerimizin karşılıklı olduğunu görünce idil'le "Kızııım ne kadar şanslısınız siz yaa , enişteylede yakınmışsınız" diye güldü. Bende gülümseyip kızları yolcu ettim. Pek sevmedim ya ben bu kızı , bi garip.

    Akşam oldu , idil'den beklenen o mesaj geldi

    "Bu akşam yazmayayım istersen , Gamze'yle konuşacakların vardır falan rahatsız etmeyeyim -.-"
    ···
  14. 39.
    +4
    Haydaa başlamıştık tribe iyimi. Beklediğim şeydi , güzelde kıvırabilirdim. Ama kıskanılmak çok hoşuma gitmişti , hiç kıvırasım yoktu. Aksine devam ettirip inadına gidesim vardı. Bu seferde işler büyüyebilir ama , o cesareti göremiyorum kendimde. Neyse , nabza göre şerbet vermeye devam edicez napalım.

    "Olurmu aşkım hiç öyle şey , seninle konuşucam tabii"
    "Yok eve giderkende birlikte gidin isterseniz , koluna girer falan. Yakıştınızda bence -.-"

    Yakışmışmıydık lan harbiden , şerrefsizim geçen seneden benim aklıma gelmişti ahahaha

    "Saçmalama bebeğim , sen varken başka kim yakışabilir benim yanıma. Tribi sürdürme lütfen , nasıl geçti senin günün anlat bakim dinliyorum"

    Konuyu bi şekilde değiştirmiştim , ama bu burda bitmemişti tabii. Daha çok tribini yicez. Of sevgilim of , kıskanılmicak kızları kıskanıyosun ya.
    ···
  15. 40.
    +3
    Ertesi gün 1. ayımız olucak , yüksek bi enerji büyük bi heyecan var içimde. Bu potansiyelle güzel işler çıkarmam lazımdı , mesaj olur resim olur bişi olur. Değer veririm böyle şeylere bilirsiniz.

    Ertesi gün cumartesi , kursa gidicek uyandırmam lazım. Yine her zamanki görevimin başına geçip sabahın köründe uyandım. Önce kendime gelmeye çalışıp sonra koyuldum mesaı yazmaya. Bende o zamanlar Samsung Jet var , bilen varmı bilmiyorum bu telefonun mesaj kapasitesi çok yüksek. 15 sms uzunluğunda yazıp gönderebiliyosunuz tek seferde. 15 sms'in 15'inide dolduracak uzun uzun bi mesaj yazdım sabahın köründe (işsizlik bu olsa gerek , aşkta denebilir tabii). Uyanacağı saatte göndermeye başladım. Önce aradım uyandırdım , sonra mesajı gönderdim. Beklentim büyük , benimki kadar uzun olmasa da ondan da uzun bi cevap bekliyorum. Sonuç hüsran tabii , 4 satırlık bi cevap geldi. Ama o 4 satır bile bana yetti beyler biliyomusunuz. En azından "aga" ya da "gömdüm" yazmıyodu mesajda. Fena sayılmazdı yani.

    Konu kıskançlığa gelmişken ingilizce kursu gelmişti aklıma , kimler vardı lan idilin sınıfında. Kaçı kız , kaçı erkek bi bilgim yoktu. Gamze'yi kıskanınca yeni aklıma geldi bak , sordum. Sınıf zaten 11 kişilikmiş , 2 tanesi erkekmiş. Bi tanesi sürekli uyuyomuş zaten arka sırada , diğeride sünepe bi tipmiş; tüm ders elinde telefon sevgilisiyle esajlaşıyomuş. içim rahatladı bi nebze , ama öte yandanda düşünüyorum "Ulan sünepe bi tipse bu mesajlaştığını kişinin sevgilisi olduğunu nerden biliyo bu kız" Tamam tamam sakinim , kıskanmak yok.

    Matematik kursundayım , idil'in kursu bitti halasının yanına gidicek. Lan bu arada aile fertlerinden bahsedeyim aklıma gelmişken oda aradan çıksın. ilerde lazım olcak çünkü;

    Benim babam makine mühendisi , yurtdışında çalışıyo kendisi. Yılda 2-3 kez gelir Türkiye'ye. Annem lokanta işletiyo burda. işler tıkırında yani , bu arada annemle babam ayrı değil. Bazı iş şartları sebebiyle babam orda , planlar büyük. Kardeşim falan yok , tek çocuğum. Şımarık olduğum söylenir esasında bu sebeple , ama öylede değilim aslında be.

    idil'in ailesinden bahsedecek olursak; babası var Kemal amca. Adam arsa ve mülk zengini , çalışmaz. Aldığı kiralarla güller gibi geçinir giderler. Nuray teyze , idil'in annesi. Gördüğüm en hamarat insanlardan bi tanesidir kendisi , çok severim. Filiz teyze , idil'in halası. Aynı evde kalıyolar , idil'e ve kardeşine aşırı düşkün. Kendisi bekar , Karşıyaka'da eczanesi var. idil'in dedesi var , malın mülkün babasıdır aslında. Yıllar önce eşini kaybedince burda kalmaya başladı. Mahalleden geçen karıyı kızı keser , iyi adamdır esasında. Bide idil'in ufak kardeşi Mert var. Zıpır çocuk. idil'in erkek versiyonu desek yeridir. Tipini benden almış kafasını idil'den , garip bi kombinasyon olmuş sonunda Mert çıkmış. Tatlı çocuktur , idil'in tıpatıp aynısı tabii.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    +3
    Neyse , idil çıktı kurstan halasının yanına eczaneye gidicek. Arada oraya gidip yardım ediyo , akşam eve birlikte dönüyolar. Bugünde o günlerden bi tanesi işte. Ben hala kurstayım , matematik dersinden nasıl sıkılıyorum beyler bilemezsiniz. Kafamı kitaba sokup intihar edesim var öyle bi sıkılganlık. Sevgilimide özlemişim zaten , içimde yanıp tutuşuyo. Telefonumun ışığı yandı , dersi bölmeden çaktırmadan bi bakayım dedim. Mesajı gönderen idil , ama açamıyorum çünkü ders devam ediyo. Çıldırıcam amk.

    Ders bitti , mesajı açtım baktım ki benim yazdığım gibi uzunca bi mesajda idil yazmış , sabah uyku sersemliğiyle yanıt yazamamışken şimdi döktürmüş kız. Okudum , okudum , okudum. Mesajın her kelimesini , her cümlesini , her harfini okudukça dahada hoş oldum Gözümden yaş geldi adeta. Ama bunun sebebi mutluluk , bunun sebebi aşk. Mesajına yanıt verdim , ve şu kelimeler ilk kez döküldü benden ona karşı;

    "Seni çok seviyorum"

    Aynı yanıtı oda verdi , huzur içinde evlere dağılabildik.

    Yılbaşı yaklaşıyo , hediye falan bişi ayarlamam lazım. Ama ne yapacağımıda bilmiyorum. idil'le her ne kadar ufaklıktan tanışıyo olsakta bunları bilmiyorum amk. Hiç sormakta aklıma gelmedi. Birilerinden yardım istemem lazım , yakın arkadaşlarından , gününü birlikte geçirdiği birilerinden. Ezgi olamaz , zaten idil'i köpek gibi kıskanıyo. Ve ona güvenmiyorum , sorarsam direk gidip idil'e yetiştirir hediyenin manası kalmaz. ilayda'yı pek samimi bulmuyorum , onuda gibtiredelim. Eskilerden ve benim konuşabileceğim tek bi kişi kalıyo tabii; okulun alev topu yanarlı dönerli kız Sinem.

    Ne zamandır fırsat kolluyodum esasında tanışmak için , fenada olmazdı idil'in zevklerini sorma bahanesiyle tanışmam. Herşey gizlilik çerçevesinde tabii , ölümüne kıskançlık tribinin üstüne bide sürprizden mahrum olmak istemem tabii. Güzel plandı güzel...
    ···
  17. 42.
    +4
    Plana girişmeden önce bi Barış'a danışmak lazım dedim. Ne olsa yanıp tutuşuyo çocuk Sinem'le tanışma sevdasından dolayı. Pazartesi oldu , okula gittik. Lavuk zaten Sinem kelimesini duyunca eli ayağı titriyo , gittim yanına bahsettim bide. O dalyan gibi delikanlının içine sincap kaçmış gibi bir yalvarmaya başladı beyler ben erkekliğimden utandım amk. Bu kadar önemlimiydi lan Sinem senin için , vay anasını hiçte haberimiz yokmuş. Bi ara bunları bir araya getiririm ben bakalım neler olucak.

    Gayet güzel geçen bi günün daha ardından bu akşam Sinem'e yazmaya karar verdim. Ama ondan önce gün içinde dikkatimi çeken şeyler vardı. Ezgi idil'e olan kıskançlığından dolayı ondan bi nebze kopup Sinem'e tutunmaya başlamıştı. E birisi gösterişli , diğeri gösteriş budalası. Bir araya gelicekler tabii. Benim sevgilimde garibim hiç o taraklarda bezi yok . ama olsa eminim yıkar ortalığı , o potansiyelde var. Tasmasıyla tutuyoruz şimdilik. Oğulcan binliklerin yanı sıra yalnızlığını hissetmiş biraz daha durulmuştu. Can denen o sevmediğim lavuk yavşak yavşak gezmeye devam ediyodu tabii. Amaan nolcak , kankam ne de olsa edasıyla kızların omzuna elini atmalar (idil dahil) , samimi olmalar falan. Lan ayar oldum bak iyice , kavga edicem yakında şununla. Önce uyarayım. Bu arada Can Gamze ve Sinem'le de yeni tanışmış muhabbet kurmaya çalışıyodu , yerse...

    Akşam oldu , vakit geldi; Sinem'e yazmanın zamanı yavaş yavaş bana doğru ilerlemekteydi. Havalı bi kız , ama onları alt edecek kişide bendim. Saat geldi , Facebook'tan yazdım;

    "Selam"
    ···
  18. 43.
    +4
    Burda az bi dinleneyim beyler , kahvaltı yapayım falan. Yakın zamanda gelip doldurmaya devam edicem buraları. Rez'lerinizi alın , devam edicez...
    ···
  19. 44.
    +1
    Devam ediyorum binler , kaldığımız yerden çok soğumadan direk yazmaya girişiyorum.
    ···
  20. 45.
    +3
    Başlangıç müziğimiz bu olsun bu gece;

    https://www.youtube.com/watch?v=AUmjWRIBFbA

    Cevap gecikmedi , kız zaten hep çevrimiçi

    "Selam * "

    "idil'in yanında pek göremez olduk şu sıralar seni , tanışma fırsatımızda olmadı. xxxx ben * "

    "Tanıyorum canım seni , sınıfta seni tanımayan yok zaten. imreniyoruz halinize sınıfça * "

    "Mutluyuz , huzurluyuz. Ama daha mutlu olmam için yardımına ihtiyacım var"

    "Aa hangi konuda , yardım edebilirsem neden olmasın"

    "idil'e bi hediye almayı düşünüyorum , kolye tarzı şeyler. Nelerden hoşlandığını eskiden beri tanıyan birisi olarak sen daha iyi bilirsin. Kızların tercihi benzer birbirine , yardım edersin falan * "

    O gece idil'le mesajlaşmamın yanı sıra Sinem'le olan ilişkimi ilerletip uzunca hediye meselesini konuştuk. Hediye durumu bitti birbirimizi tanımaya başladık. E idil'in yakın arkadaşı , ne kadar çok tanısam o kadar iyiydi benim için. Yarın idil'lerle okula gideceğini , benimle onlarla gelirsem daha iyi olacağını söyledi. Dünden razıydım , seve seve dedim. Yarın güzel bi gün olucaktı; hem sevgilim hemde çevrem için...
    ···