/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +48 -5
    Ne zamandır yazmak istediğim ama bi türlü yazamadığım şu hikayemi yaşadığım birkaç olayla sıcağı sıcağına yazmak istiyorum beyler. Benim sizlerden başka kimsem yok çünkü adamakıllı dertleşeceğim. Katılmak isteyen panpalarım olursa bu hikayeme çok mutlu olurum , yazmaya başlıyorum.

    Bu oturduğumuz mahalleye yeni taşınmıştık. izmir'in çok nezih bi semtidir burası. Saygı sevgi içinde bir arada yaşar herkes. Ki izmir'i ve burda yaşayan göçmenleri bileniniz varsa az biraz hayal edebilirsiniz. Bizde göçmen mahallesine taşınan Türkler olarak tanışıp kaynaşmak adına taşındıktan birkaç gün sonra çevre evlere gezmeye çıkmıştık. Daha çok uzağa gitmeden hemen karşı komşumuzla karşılamamız yetmişti zaten hayatımı değiştirecek adımı atmam için. Daha ufağım , yaşım 6. Aşktan meşkten anlaşılacak bi yaş değil. Ama kapısının önünde ip atlamaya çalışan o zümrüt gözlü kızı görmem yetmişti burayı sevmem için.
    ···
  2. 2.
    +26 -1
    Olm o değilde kendi kendime konuşuyo gibiyim , hiç takip eden okuyan yokmuş gibi. Ses seda da çıkmıyo kimseden. Hikaye burda bi duraklasın , iki kafa dağıtmaya çıkayım ben. Eskileri hatırladıkça bi fena oldum , bi bostanlı havası alır iki biramı içer gelir daha güzel yazarım...
    ···
    1. 1.
      0
      13 şuku var panpa yetmez mi devam et
      ···
    2. 2.
      0
      2 birayı kaç saatte içtin teyzoğlu be
      ···
  3. 3.
    +14
    ilk sakso kaçıncı entryde? Oranlar:
    3-5. entry: 1.90
    4-7. entry: 1.75
    8.-10. entry: 1.95
    11+. entry: 2.70
    izmirli kız sakso çekmez: 300.00 (sürpriz kupona yazabilirsiniz)
    ···
    1. 1.
      0
      saksoda şike olabilir maçı askıya al
      ···
      1. 1.
        0
        Sürpriz saksoda çok kazanan olursa sakso soruşturma timimle olayı çözeriz panpa rahat ol
        ···
    2. 2.
      0
      Güldüm panpa , sürpriz kupon yapılabilir bundan *
      ···
      1. 1.
        0
        Panpa 8 yılda bi kere olmuştur heralde yav. Neyse işbirliğine gidebiliriz ne kazanırsam %31i senin
        ···
    3. 3.
      0
      Panpa kizin gibi cikarsa diye karsilikli gol oynamak istiyorum
      ···
    4. diğerleri 1
  4. 4.
    +9
    Biraz ara vereyim beyler , tepkide gelmeyince sizden yazdıklarım güme gidiyomuş gibi geliyo amk. Ama bırakmamın sebebi bu değil , az hava alayım gelip yazıcam dünkü gibi havada kalmicak merak etmeyin. Bu arada bi şeyi açığa kavuşturmak istiyorum beyler;

    hep facebook üzerinden gelişiyo olaylar farkındaysanız. Be dıbına koduğum bu ne face sevdasıymış demeyin. O zamanlar dokunmatik ekrana daha yeni yeni geçilmişti. Android olsun iphone olsun whatsapp olsun bunlar zaten yok. En büyük lüksümüz facebook , ordan iş görüyoruz. Hadi bende para vardı ben facebook kullanıyodum. Benimle birlikte 0.facebook.com kullanan fakirler vardı amk siz düşünün öyle bi zaman. Yanlış bi yargıya düşmeyin panpalar , açıklığa kavuşturayım...
    ···
  5. 5.
    +9
    Aradan 1 gün geçti , ilginizin artması beni sevindirdi dostlar. Yorumlarınızı okurken çok mutlu oldum sağolun binler , boşa anlatmayacağımı anladım.

    Dün 2 bira içip geleyim dedim sahilde ama iş uzadı fazla içmiş oldum. Dün geldiğimde kafam bayağı sağlamdı yazamadım. Burdan devam edeyim dedim. Birkaç soru gelmiş onları yanıtlayayım önce;

    -Hangi lise olduğunu söyleyemem amk o zaman ifşa olurum , oturduğum ilçede bizi tanımayan yok. Zaten isim verdim ürkmüyoda değilim tanıdık çıkıcak diye.

    -Sonunda ayrılık var biliyoruz diyen var. Be dıbına koduğum başlıkta yazıyo zaten orası. Ben derdimi ve geçen yıllarımı anlatmak istedim sadece.

    Uzun entry'ler girmeye hazırlanıyorum panpalar. Burda olan çayını çorbasını hazırlasın başlıyorum. Rastgele...
    ···
  6. 6.
    +8
    idil'miş beyler adı. ilk tanıştığımız onlar oldu şu koca mahallede. ilk oyun arkadaşım , ilk sevdiğim , ilk sinir olduğum , ilk aşkım... Hepsi oluverdi zamanla. Hayal meyal hatırlıyorum ufaklık zamanlarımı , benden 1 yaş ufaktı o. Ben anaokuluna gider gelir kalan vaktimde de onunla oynardım. Çok gıcık etmişliğim , saçını çekip kaçmışlığım oldu. E hepsinin sebebi dikkat çekmek değilmi zaten. Aradan yıllar geçti , ilkokulun hatrı sayılır yıllarını atlatmışken ben mezun olup liseye geçmek üzereyim. Oda 8. sınıfa geçicek tabii. Ailelerde öylesine yakın ki hiç ayrılmıyoruz birbirimizden. Fakat ilkokulumuz ayrıydı o sıralar (adres tutuyo tutmuyo mevzusu panpalar , hala vardır öyle şeyler). Dışarda hep birlikteyiz ama okulda neler oluyo bilemiyoruz tabii. Sevdiğimi söyleyemem o zamanlar , çünkü başka kızlarla da takılıyorum deniyorum falan (ufak ergeniz lan salak salak geziyoruz işte "çıkmak" adı altında). Keza idil'den öyle bişiler görmüyorum. Aksine ben birileriyle konuştukça kıskanabiliyo. Birbirimiz arasında bi çekim , bi istek var ama sevgi adını koyamıyoruz henüz buna. Sonrasında idil'de birisinden hoşlanmaya başladı; Tarkan. işte o zaman anladım bende ona karşı boş olmadığımı.

    Dersleri bırakıp deliler gibi birisini düşündüğünüz , acaba ne yapıyodur şu anda dediğiniz oldumu beyler ? Önünüzde gibimsonik SBS denen bi sınava hazırlanırken aklınızdan çıkmayan birileri oldu mu ? Benim oldu , hemde yanında Tarkan denen bi lavuk varken. işte içimdeki duyguya o zaman isim koyabilmiştim ben her ne kadar belli etmek istemesemde.
    ···
    1. 1.
      0
      Hic sorma be pampa
      ···
    2. 2.
      0
      Hic sorma be pampa
      ···
  7. 7.
    +8
    Aradan uzunca vakit geçmiş , konuşmamız samimiyetimiz böylesine körermişken benim okuluma geldiğini öğrenmek beni sevindirmişti tabii. Güzel fırsattı eskilere dönmek için. Hele ki doğum günümün yaklaşıyo olması bunu katlayan etkendi.

    Okulda pek çok kez karşılaştık , yanında ilkokuldan tanıdığım Elif ve Sinem vardı. Bunlarda fena güzellikte ateş eden kızlar beyler , ilerde ilişkilerimiz artacak bunlarla. Kızlar beni henüz tanımıyo tabii , idil'le bakışmalarımız uzun sürdükçe kızlarda farketmiş olacak ki aralarında fısıldaşıp sınıfa çıkıyolardı bahçeden. Ama ne bende gidip konuşacak cesaret vardı ne de idil'de o istek.

    Beyler eskiden muhakkak sizde yapmışsınızdır "profil resmimi beğenir misin" rezilliğini. Evet , ne yazık ki bende yaptım. Üstelik bunu gittim idil'e yaptım sırf dikkat çekebilmek için. Bi akşam profil resmimi değiştirmişken idil'e mesaj attım; "profil resmimi beğenir misiniz idil hanım" yanıt gecikmedi "tabiiki xxxx beycim" ve beğenmişti. Bu konuşma dahi buzların azda olsa erimesine sebep olmuştu. Konuşmanın devamı gelebilirdi , ama getirmedim. Yüz yüze konuşmak çok daha iyi olurdu. Ama ertesi gün yaşanacaklar çok kolay şeyler değildi.
    ···
  8. 8.
    +8
    Bu kısımları biraz geçiyorum beyler. Özet olarak Tarkan bininden zorda olsa ayrıldı , Araya yaz tatili girdi ve biz uzunca bir süre konuşmadık. Görüşmedikte tabii ki. Ben SBS sınavına girip güzel bi puan elde ettim , izmir'de güzelde bi liseye gittim. Mahallede her ne kadar karşılaşsak ya lise zamanıda pek konuşmuşluğumuz olmadı. Çünkü tartışma Tarkan ve kıskançlığı aşıp benim yaptığım hatalara gelince ağırlaştı ve söylenmicek şeyler söylendi. Lise zamanında çok kızla da takıldım , haberide oldu. Ama geri dönüp benimle konuşmasına ya da kıskançlık belirtisine sebep olmadı. Geldik asıl hikayenin başladığı yere; aradan geçen 1 seneden sonra onunda benim olduğum liseye gelmesi ve Facebook'tan yeniden etkileşime geçmemiz. Başlıyoruz...
    ···
  9. 9.
    +7
    Çok taktan bi yerde bitiriyorum beyler , ama hazırlanıp yola çıkmam gerek ve bavulumu hala hazırlamadım. izniniz olsun , bugünlük bu kadar olsun. Yarın kaldığım yerden uzun uzun yazarak devam edicem. Burda hikayemi paylaşmamda bana eşlik eden tüm panpalarıma teşekkür ediyorum. Ve bitirmeden önce bide soru yönelteyim;

    Hikaye sıkıcımı lan ? Çabuk çabukmu bitirsem ? Çünkü yaşanan ve şaşıracağınız çok olay var. Sürmez derseniz bi çaresine bakıcaz. Ama iyi panpa devam derseniz yolumuza devam edicez.

    Entry'leriniz benim için değerli , yazın yorumlayın bakalım. Bizde yolumuzu ona göre bulalım.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et panpa iyi gidiyordun amma harbiden taktan bi yerde bitirdin
      ···
  10. 10.
    +7
    Hiç huyum olmayan bi şekilde okullarının çıkışına gittim ben daha erkenden çıkıp. Sırf Tarkan denen lavuğu görebilmek , nasıl bi cins olduğunu öğrenebilmek için. Yakışmıyo beyler , yakıştıramıyorum onları yan yana görünce. Saklandım , yanlarınada gidemedim. Uzaktan seyrettim sadece. idil ona karşı boş değildi tamam , ama isteklide değildi onunla yürürken. Böyle olacak iş değildi. Her akşam geldiğinde görüşürdük zaten , bu konu yine görüşülmeliydi. Yoksa züt kadar boyumla daha 8. sınıfa gittiğim halimle kıskançlıktan kendimi bitirebilirdim.

    Akşam bozuk bi yüz ifaesiyle geldi , normalde dersanede olmam gerekirken karşısında olunca küçük hesap sormalar başladı "neden dersanede değilsin sen" diyerek. Diyemedim ki seni seyrediyorum , takip ediyorum diye. Yalan söyleyip geçiştiriverdim , ama kafa çok çalışmadığından olsa gerek direk belli ettim; "Tarkan'laydın heralde sende"

    Yüzü bozuldu , yanıt vermedi. Başta benim yaptığım gibi oda geçiştirdi. Ben konuşmama devam ettim;
    "Çocuğu pek tekin bulmuyorum idil ya , çevresi kötüymüş sana göre değil. Konuşmasanmı sen onunla ya boşver"
    Çocuğu daha kendisi bile bu kadar tanımazken söylediklerim onları araştırmış olmamı belli etti tabii. Facebook'u kullandığımız ilk zamanlar abi , profiline baktığında ne paylaşım yaptıysa ona göre yargılıyodun insanları (ki hala öyle yapan andavallar var). Söylediklerim aslında hoşuna gitmiş gibiydide , ilgilenmem onu sevindirmişti. Yanıt verdi gecikmeden;
    "Çağla'yla buluşmicakmıydın sen bugün , öyle anlatmıştın dün"
    Ne yanıt versemde kendimi belli etmesem derken telefonu çalmıştı. Arayan babasıydı , Kemal amca. Yanıt almamı beklemeden hadi ben kaçtım diyip girmişti evinin bahçesine. Ben ne yapmam gerektiği sorusuyla kalakalmıştım.

    Sahi , bide Çağla vardı. Onu napıcaktım ben ?
    ···
  11. 11.
    +6
    Pazartesi geldi çattı , mesajlaşmaları aşıp yüzyüze gelmenin vakti gelmişti. Aklımda okula birlikte gitmek vardı , ama henüz buna hazır değildim. Dışarıya karşı her ne kadar fırlama bi tip olsamda idil'e karşı öyle değildim beyler , olamamıştım. Kendime gelememiştim utangaçlığımı atıp. Hatta okulda bile ne tak yiyeceğimi kara kara düşünür durumdaydım. ilk ders geçti gitti , tenefüs vakti. Telefonumda bi mesaj , bilin bakalım kimden; tahmini zor değil aslında. Mesaj atan kişi Ezgi.

    "idil'le bahçedeyiz , sende gel"

    Bizim sınıfın penceresi tüm bahçeyi görebilecek güzel bi konumdaydı. Bizde Barış'la her zaman pencere kenarında otururduk (diğer kızları seyretmek için. Özellikle beden eğitiminde koşan kızlar olurdu , stratejik bi yerdi iyi seyrediliyodu yani amk). Başımı kaldırıp pencereden baktığımda idille ezginin bahçenin ortasında gezindiğini gördüm. Koşarak yanlarına indim. Yol boyunca karşılaştığımızda ne konuşup ne söyleyeceğimi planlayan ben gözlerini gördüğüm anda nutkum tutulmuş ve mala dönmüştüm. "Selam" kelimesinden sonrası gelmedi beyler. Mal gibi dondum kaldım. Gülümsüyorum , gözlerinin içine bakıp sırıtıyorum sadece. Bu durum hoşuna gidiyodu , ama aynı zamanda utanıyoduda. Gülümseyerek gözlerini kaçırdığı çok olmuştu. Yandan o kulak tırmalayıcı sesi duydum; Ezgi konuşmaya başlamıştı.

    "Ay idil biliyo musun xxxx'in anneside beni çok sever , annelerimiz tanışık zaten. Ama sizin ufaklıktan tanıştığınızı bilmiyodum. xxxx sende az değilsin he , ilk hafta gelip sınıfta idil'i sordun falan."

    Lan planı açık etmişti kız , mahvedicekti herşeyi ? Ama... bundan sonra önemi varmıydı ki ? Bence yoktu. Olay artık bende ve şu aptal utangaçlığımı üstümden atmaktaydı. Şu sapşal halimi atlattığım anda benden iyisi olmazdı. Ama eski günlere dönemiyodum beyler , küsmeden önceki hallerimize dönüp şakır şakır konuşamıyodum. Çünkü durum artık farklıydı. idil artık saçını çekip kızdırdıktan sonra mahallede koşarak kaçıştığım kız değildi. Artık saçını çekip sinir etmek ne kelime , saçının tek bir teline zarar gelse benim canım yanardı.

    Tenefüs zili çaldı , bizim sınıfın penceresine göz attığım anda gördüm bizim sınıftakilerin kızlı erkekli pencereye sıralanıp bizi seyredişini. Baktığımı farkedince ıslık çalıp alkışlamaya başlayan ergen takımı daha çok utanmama sebep olmuştu zaten. Gülümseyerek okula girdik , sınıflarının önüne kadar geldim. idil gözlerimin içine bakıp gülümseyerek "Görüşürüz" derken benim ağzımdan çıkan tek şey kekeleyerek söylediğim "iyi Dersler" olmuştu.

    Kriptonyum yemiş Superman , aydınlığa bırakılmış Batman , zırhı alınmış Iron-Man gibiydim idilin karşısında beyler. Savunmasızdım , çaresiz ve şapşaldım. Ama bunun sebebi aşktı , daha önce hiçbir türünü hissetmediğim tamamiyle saf duygularla beslediğim bi aşk.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +6
    Ben geldim beyler. Devam ediyorum , son birkaç part daha yazıp çıkıcam evden. Bu gece bi yolculuğum var , ilerleyen saatlerde çok yazamayabilirim. Ama yarın telafi etmeye çalışıcam daha uzun yazıp.

    Kaldığımız yerden devam ediyoruz , takip eden panpalara selam olsun.
    ···
  13. 13.
    +6
    Bu gecelik böyle güzel bi yerde bitireyim beyler. Yoruma ve soruya çok açık bi bölümde bitirdim. Sizde bu esnada sormak istediğiniz soruları , hikaye hakkındaki yorumlarınızı ve görüşlerinizi yarın yeniden yazmaya başlaya kadar belirtebilirsiniz. Hikaye öncesi tüm yazdıklarınızı cevaplar yazmaya öyle devam edebilirim.

    Kendi kendime yazıyomuşum gibi düşündürmeyin beyler lütfen , bekliyorum entry'lerinizi. iyi geceler hepinize...
    ···
    1. 1.
      0
      olum çok iyi lan devam beğendim bin
      ···
  14. 14.
    +6
    O gün geceye kadar mesajlaşıp aradan geçen onca vakit neler olup bittiğini konuştuk. Neler kaçırmışım , neler olmuş , neler yaşanmış bunları öğrendim. Canımı sıkan durumlar olduğu gibi memnun olduğum şeylerde vardı. Ama önemli olan herşeyi unutmak ve yeni bi sayfaya başlamak değil miydi ? Ufaklıktan beri süren serüvende yan yana duran dizleri yara bere içinde iki mahalle çocuğuyken şimdi kalpleri yaralı iki yetişkin olarak yeniden yan yana gelmek inanın tüm yaraların iyileşmesini çoktan başlatmıştı bile. Ben mutluydum , o umutluydu; geleceğimizi çizmek bana renklerini vermek ona kalmıştı. Boyama kitabı gibi çiziklerle dolu kalbimi meraklı bir çocuk gibi umarsızca renklendirip kendine bağlayacak kişi çoktan olmuştu bile idil. Ben hayatımı adayacağım kişiyi seçmiştim , o ona yeni bir hayat sunacak kişiyi...
    ···
  15. 15.
    +6
    Vakit benim vaktimdi beyler , benim doğum günümü çoktan atlatmış sıra onun doğum gününe gelmişti. Devamı gelmeyen bi kurdu yaptığı , ama ben boş geçecek birisi değildim. 15 Ekim, hayatımda unutmayacağım nadide tarihlerden bi tanesi. Yaklaşan her gün heyecan verici , her an yapacaklarımı düşündüğüm zamanlar. Ergenlik diz boyu , bide geri sayım başlatmışım Facebook'tan sormayın gitsin. Her geçen gün "Son 7" , "Son 5" falan yazıyorum. Kafamız daha keskin çalışmıyo kurlarımız böyle amk. Ama benim planım çok daha başkaydı. Doğum gününden daha özel sayılabilecek bi gün vardı, oda doğum gününden 5 gün öncesi.

    Tarihlerle aram çok iyidir beyler. Önemli zamanları , saatleri , tarihleri değerlendirmeyi çok severim. işte doğum gününden 5 gün öncesi değerlendireceğim çok özel anlardan bi tanesiydi; 10 Ekim 2010 Pazar. Yani 10.10.10. Kaçmazdı olm bu an , tarih olarakta çok iyiydi görsel olarakta.

    Bu esnada aile ilişkilerine göz atalım. Biz idille konuşmyoruz diye aile bundan etkilenmiş değil. Hala çok samimi bi haldeler. Onlar bize yemeğe gelir , bizimkiler onlara kahve içmeye gider falan. Devam yani. Ama aile bizim ilişkileri ve yaşananları bilmiyo tabii. Tek olay ben onlara gitmiyorum o bize gelmiyo. Bahanemiz; ders çalışmak falan. Hasgibtir ordan , yüz yüze gelmek istemiyoruz...

    10.10.10 güzel bi tarihti ve tamda pazar gününe denk geliyodu beyler. Cumartesi gecesinden bizim ekibi toplayıp çoktan yerlerimizi almıştık bile. BU esnada aramıza katılan bir diğer can dostumsa Yahya'ydı.

    Yahya; bizimle aynı mahallede oturan , idilide benide tanıyan ve anaokulundan beri birlikte vakit geçirdiğim insan. idil'in Elif'i varsa benimde yahya'm vardı işte öyle hesap edin. Obizim gibi anadolu seçmek yerine meslek lisesi seçmişti. Okulumuz farklıydı ama her okul çkışımız birdi. Ayrılmamıştık yani.

    idil'lerin evlerinin çevresine bilium sayıda ve görülebilecek şekilde sprey boyalarla "10.10.10" yazmaya koyulmuştuk geceden. 10.10.10 yazan birkaç A4 çıktısıda alıp ikiye - üçe bölerek tüm mahallenin yerlerine atmıştık. Muhakkak görmeliydi yapılacak olanları idil , en azından bu anı kafasına kazımalıydı. Ama mahallemizin temizliğinden sorumlu Meftun abim kulaklarımı oldukça çınlatmış olacak , fazla kirlettik etrafı. Ama olaylardan haberdar değilmişiz gibi gidip yardımımızıda ettik etrafı toparlamasında. Sağolsun.

    Görsel anlamda herşey hazırdı , birkaç kız arkadaşta yollamıştık idilin yanına benim hakkımda birkaç kelam edip aklına getirecek. Sert konuşmuş dişi öküzler , ama bahsetmişler benden. Yani yarına; 10.10.10'a tamamiyle hazırız.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +6
    Bugünlük bu kadar olsun , pek aktif okuyucu yok sanırsam. Olsun , gelenler okuyup yorumlarlar. Yarın kaldığım yerden devam edicem beyler , daha yolumuz uzun.

    Herkese iyi geceler
    ···
  17. 17.
    +5
    8 sene biter mi amina koyayım
    ···
  18. 18.
    +5
    idil'in kişilik ve tipinden bahsedeyim birazda beyler, hikaye böyle devam etsin madem.

    Başlıkta bulunan esmi sırf idil'e benzediği için seçip koydum. Biraz burdan feyz alınabilir. Bembeyaz bi ten rengine sahip , gördüğünüz anda dalıp kaybolmak isteyeceğiniz derinlikte göz rengi var. Ben yıllarca öylesine daldım ki etkisinden hala kurtulabilmiş değilim , her ne kadar ayrılmış olsakta. Gözleri kıyafetine göre yeşil ya da mavi olabiliyo (ama ağırlıkla zümrüt yeşilinde kalıyo). Balık etlidir kendisi; ufakkende böyleydi şimdide böyle. Boyu Türk kızlarının geneline bakacak olursak stabildir , 1.65-1.68 kadar. Öyle bi gülüşe sahip ki beyler anlatırken dahi şu anda klavyeye sırıtarak yazıyorum bu yazıyı. En mutsuz insanı bile tek bi gülüşü , tek bi bakışıyla hizaya getirip gülümsetebilirdi denebilir. Aradan onca zaman geçti , ama sesi hala ilk günkü gibi kulaklarımda , silinmez. Bide gif ekleyeyim görsel zenginlik olsun neye benzediği hakkında;



    .



    .


    ···
  19. 19.
    +5
    Bir süre günlerimiz sınıfına böyle gitgellerle geçti. Akşam mesajlaşmalarımız hiç olmadığı kadar sıklaştı , günaydınlar daha bi anlam kazandı. Sınıfındaki lavukların çoğuyla tanıştım , bi tehlike arz etmiyolar. Aksine iyide çocuklar , kanka olunur bunlarla. Özellikle Oğulcan , Buğra ve Can denen tiplerle.

    Oğulcan şımartılmış bi çocuk. işi gücü gırgır şamata. Bi kapıya çarpma muhabbetleri vardı hatta zamanında. Kapı açıldığı esnada elini başına koyup kapıya vuruyodu. Kapıyı açan kişi buna çarpmış gibi kendini yere atıyodu falan. Geyik şeylerdi vesselam , idil'le izleyip çok güldüğümüz oldu. Buğra biraz daha ağır abi , ama gösteriş olarak olduğu belli. Sınıfts ilk sigara içen çocuk. içinde yumuşak bi yeri var onu yakalarsan senden iyisi yok. Can hiç ısınamadığım fakat ilkokuldan beri tanıdığım bi tip. Bu 2. senesi , benimle birlikte bu okula gelip kalmış bu 2. senesi. Sevemedim bu çocuğu beyler , çok derdimiz olucak bununla ilerde.

    Kız arkadaşlarıylada hafiften tanışıyo gibiyim. Buse var idil'in hemen önünde oturan. Sessiz sakin bi tip , daha Mabel Matiz'in tanınmadığı zamanlarda birlikte fotoğrafları falan var. Bu şekil kim dediğimi hatırlıyorum fotoğraflarını gösterdiği zaman. "ilerde çok güzel işler yapıcak , ben şarkılarını beğeniyorum" derdi hep bize. Kız harbi ileri görüşlüymüş amk. Bulunca bi iddaa kuponu falan yapmak lazım biliyo yani. Cemre diye bi arkadaşı var idil'in , bu kızda arkasında oturuyo. Beyler , bi insan hergün soğan kokabilir mi ya. Bu kız kokuyodu. Vallahide kokuyodu billahide kokuyodu. "Soğan aromalı parfümü var aşkım heralde" diye çok geyiğini yaptığımız oldu hatta. Buse'nin yanında , idil'in ön çaprazında oturan bi kız vardı ki hele geçmişimi kurcaladığım ilk olaylardan birisi oldu bu dönemde. Gamze'ydi o , Gamze. ilkokulda sonradan okula gelen , zamanında peşinden sağlam koştuğum ama ailevi sorunlarından dolayı kimseye yüz vermeyen masmavi gözlere sahip olan kız. Ulan idil'le de tanışıp samimi olmuş , beni sınıfta görüp ifşa etmese bari idil'in önünde. Sağlam yannanı yediğim an olur harbiden. Kızı tarif etmek için kelimelere gerek yok beyler , Güliz Ayla'nın tıpatıp aynısı desem size yeterli olur sanırım. Ben hayatımda birbirine bu denli benzeyen birisini daha tanımadım. Gözleri , yüz tipi , gözlerin ufaklığı herşeyi aynı. Bilmeyenler Google'dan yazıp baksın işte. Şunuda eklemem lazım; kız sağlam ateist. Zamanında çok okumuş bu işleri , kendince doğru yolu bulmuş. O zamanlar Allah'a falan inanıyorum tabii , çok karşıt görüş sunuyorum ama aradan yıllar geçti anladım ki kız haklıymış. Benim ateistliğimin temelini yıllar önce atan kızın ta kendisidir ayrıca.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    +5
    Gün bu gündü , bugün benim günümdü. Her balkondan etrafa bakışını gördüğümde gülümsemesini görebiliyodum. Çünkü yaptığım geri sayımda bunlarında işaretini veriyodum. "Son 5" yazışımda yazının sağını solunu süslemiştim ki 10.10.10'u anlayabilsin. Ki beni takip ettiğini , yazdıklarımı okuduğunu öğrenince acayip sevinmiştim beyler. Yazdığı , beni reddettiği mesaj aklımdan uçup gitmişti yani. Bizim çocukları alıp Bostanlı Sahil'e gittik. Bilen bilir , Yasemin Cafe vardır yıllardır efsane olan. Oraya oturduk bişiler yiyip içiyoruz. Bu esnada kuruyorum kafamda mesajı yazıp göndericem diye. Öte yandan da it gibi korkuyorum beyler. Ya yine reddedilirsem. Ya yine arkadaşlık naraları atarda beni yarı yolda bırakırsa ? Çok korkuyorum beyler çok.

    Güzelinden bi mesaj yazıp yolladım. Tabii o zamanlar çevrimiçi durumu , son görülme olayı ya da görüldü zımbırtıları yok piyasada. Oturduk cevap bekliyoruz. Aradan saatler geçti , tık yok. En sonunda ümidi kesip telefonları falan bıraktık biz. Hiç ummadığım bi anda telefonum titredi , yanıt çok kısaydı; telefon numarası. Mutluluktan havalaramı uçarsın , şaşkınlıktan kafalarımı tutarsın belli değil öyle bi haldeyim. Bizimkiler gamsızdı amk , hadi yine iyisin diyip geçtiler yemeklerini yemeye devam ettiler. Benim kafamda kırk tilki dolanıyo beyler; şimdi ne yapmalı ?

    Numarayı kaydedip mesaj attım "Selam"
    -Selam
    +Numaranı vermene sevindim , pek umudum kalmamıştı
    -Çocukluktan beri beraber değil miyiz , neden vermeyeyim numaramı *
    +Son konuşmadan sonra sanmazdım * Eee peki ne diyosun mesajıma
    -Hepsini hazırlayan sendin dimi; duvarları , kağıtları , yazıları
    +Evet , evet bendim hepsi. Senin içindi , sadece senin için
    -Bi deneyelim bence *

    Bu yanıttan sonrasını bende hatırlamıyorum beyler. Onayı aldıktan sonra bizimkileri bırakıp sahil boyunca avare gibi koşmaya başlamışım. Bizimkilerin anlattığına göre durum böyle. Siz olsanız sevinmez misiniz amk , sonunda amacınıza kavuştunuz
    ···