-
26.
+9 -1Telefonu açtım.
Alper Dincel?
Benim.
Sizin ifadenize ihtiyacımız var. Evinize bir araba gönderip sizi aldırmamızı ister misiniz?
Şu an evde değilim. Ben kendim gelirim.
Yarım saat sonra varabildim. Bir polis geçti karşıma
''RIZA'YI SEN ÖLDÜRDÜN!'' -
27.
+9Evinize gelen kutudaki parmaklar Aslı Çelebi denilen birine ait.
Cesedi nereye attın?
Ben yapmadım.
''Rıza'nın evinin her yerinde, mühürde parmak izin var.
Ben yapmadım.
Aslı Hanım en son sizin evinize gelmek üzere yola çıkmış.
Saçmalık. Beni bırakın. Şu Cemre Dinle denilen kadını araştırın.
Araştırdık.
Ee ?
Cemre Dinle sizsiniz.'' -
28.
+8Ne. Ben mi?
Cemre Dinle ismi takma bir isimmiş. Şahısın gerçek adı Alper Dincel.
Nasıl ben anlamadım bunu.
Ben yapmadım. Aslı ile biraz konuştuk. işi vardı. Sonra çıktı evden.
Nereye gitti?
Bilmiyorum.
Siz o gittikten sonra nereye gittiniz?
Eski patronumla görüştüm.
Neden?
Rıza ile kavga etmiş. Ben de katili arıyorum.
Şimdilik gidebilirsiniz.
Sırada ne var? Evime mi gitseydim? Bunları düşünürken eski patronum çıktı karşıma. Benden şikayetci olur mu acaba? Olursa olsun. Şifre. Cebimde şifre vardı. Heyecanla çıkardım cebimden.
Benim Kitabım. Ne ? O kitabı bana veren kişi katil olabilir mi ? Kitabı bana kim verdi? -
29.
+10Çok uzun zaman oldu. Bir arkadaşım olabilir. Okuldan bir arkadaş belki. Onu bunu bilmiyorum ama evi kontrol etsem iyi olacak. Alelacele eve gittim. Banyoyu kontrol ettim. Tekrar temizledim. Kütüphanemin karşısına geçtim. Kitaplarıma göz attım. O da ne? Kütüphanemde neden angiblopediler var. insan vücudu ile ilgili galiba. Pek anlayamadım. Nereden çıktı bunlar? Üç ağır kitap. içini karıştırdım biraz. Bir şey bulamadım. Katil kimse evime rahatlıkla girebiliyor. Telefonum çaldı.
Kitaplarımı buldun mu?
insanları öldürürken bunlardan mı yardım alıyorsun?
Hayır. O doğuştan gelen bir yetenek.
Manyak herif. Ne istiyorsun?
Yedi gün bitip benim yüzümü gördüğündeki şaşkınlığı istiyorum. -
30.
+12Bu sırada zil çaldı ve telefonu kapattım. Gelen Aslı'nın bir arkadaşıydı. Çok yakın değiliz. Ama ara sıra görüşürüz. Kapıyı açtım.
'Merhaba Alper.'
'Hoşgeldin Eda. Gelsene.' içeri davet ettim.
'Galiba Aslı'yı soracaksın.'
'En son senin yanına gelecekti.'
'Geldi. Ama fazla kalmadan gitti. Eda sana nereye gideceğini söyledi mi?'
'Rıza'nın şirketine gidecekti. Patronla görüşmesi lazımmış.'
edit: Arkadaşlar kuzenimle konuşuyorum da odada arkadaşın ismini andık yazarken karıştırdım bayadır yazıyorum kusura bakmayın -
31.
+6Patron mu? Ne konuştular acaba?
'Eda başka bir şey biliyor musun?'
'Hayır. Aslında seni fakülteye çağıracaktım. Aslı'nın adına bir anma töreni planlıyoruz. Ayın 10 ' unda.'
Elinde bir karton kutu vardı.
'Bu kutuda ne var?'
'Aslı'nın eşyaları. Fakültedeki dolabında kalanlar.'
'Önemli bir şeyler var mı?'
'Eski resimler , notlar falan. Bakmak ister misin?'
'Evet aslında çok iyi olur.'
'Tamam. Hazır sen almışken işin bitince ailesine teslim eder misin?'
'Tabi. Sen adresi ver.'
Teşekkür etti ve bir kağıt uzattı. Sonra görüşürüz dedi ve gitti. -
32.
+9Hemen kutuyu incelemeye başladım. Küçüklük resimleri vardı en üstte. Fakir bir aileydiler galiba. Ama mutlu bir tablo çiziyorlar. Ders notları falan vardı. Kalın kalın kitaplar. Tam umudumu yitiriyordum ki bir günlük buldum. Okumaya başladım. Ailesinin durumunu, zor geçen okul yıllarını anlatıyordu. Kutuya tamamen bakmadan önce patronla tekrar konuşsam iyi olacak. Evden çıkıp eski iş yerime gittim. Kapıyı hızlıca açtım. Patron sinirle bana bakıyordu.
-
33.
+9Sen ne yaptığını sanıyorsun? dedi patron.
Rıza, Aslı sırada kim var?
'Bu kadarı da fazla. Aslı'nın cesedi hala ortalıkta yokken beni nasıl suçlarsın?' dedi patron.
'Sen bunları nasıl biliyorsun?'
Konuşamadı.
'Çık çabuk !'
'Aslı en son senin yanına geliyordu. Gelmedi ama.'
Güvenliği çağırdı ve beni dışarı çıkardılar. O anda telefonum çaldı. -
34.
+9'Alo.'
'Alper Bey ben polis memuru Hakan.'
'Bir sorun mu var?'
'Eda B.'yi tanıyor musunuz?'
'Evet.''
'ifadeniz gerekli.'
'Neden.'
'Evinizin yanındaki çöp kutusunda cesedi bulundu.' -
35.
+8 -1Eda da öldü. Bu katil kimse yakınımda biri. Kimseye güvenemem. Ama kim? Kaç günüm kaldı? Ayın 3 ünde ilk telefonu aldım. 10 'unda bitiyor. Aslı için de 10'unda fakülteye gidecektim. Şansa bak. Sonuç olarak yine ifade vermem gerekiyor.
Eda B. en son sizin evinize girerken görülmüş. Söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Hayır.
''Nereden tanışıyorsunuz?'
'Aslı ile ortak arkadaşımızdı.'
'Ne konuştunuz?'
'Ayın 10 unda Aslı için bir anma töreni yapacaklarmış fakültede. Beni de çağırdı.'
'Başka bir şey?'
'Kutu'
'Ne kutusu?'
'Hiçbir şey. Gidebilir miyim?'
'Daha sonra ifadeniz gerekebilir. Bu süre içinde evinize birini almayın o da ölmesin.'
imalı imalı baktı. Dışarı çıktım. Kutuyu ona söyleyemezdim. Ben araştıracağım. Bu sırada komiser salondan koşarak çıktı. Arkasından giden polisleri durdurup sordum... -
36.
+8'Bir gelişme mi var?'
'Aslı'nın cesedi bulundu galiba.'
'Neredeymiş? Benimde gelmem lazım.'
'Olmaz. Eğer bir gelişme olursa sizi ararız.'
Onlar koşarken arkalarından hemen arabama atlayıp onları takip ettim. Olamaz. Burası yanmış bir gecekondu. Tüm izler silinmiş olmalı. Uzaktan onları seyrettim. içeri girdiler. 10 dk sürmedi çıkmaları. Önce bir torbanın içinde bir ceset sonra ellerindeki delil torbasında Aslı'nın çantası. Ceset zütürülürken eli dışarı çıktı. Kegib parmaklı bir el. Onlar çıktı. içeriye göz atmam lazımdı. -
-
1.
+1Madem araban var işyerinden çıkınca neden taksiye bindin?
-
1.
-
37.
+6içerisi biraz küf kokuyordu. Eski bir gecekondu işte. Aslı'nın cesedinin bulunduğu yer çizilmişti. Etrafa bakındım. Aslında öğrenci kartı ve cüzdanı bir sandalyenin arkasına düşmüş. Cüzdan da dolu. Peki ne istiyor? En son şifreyi hala çözemedim. Benim kitabım. Ne demekti bu? Hava kararıyordu ve bu kanlı yer beni iyice korkutmaya başladı. Bir anda telefon çaldı.
'Alo'
'Beni özledin mi?'
'Bende diyordum manyağın biri beni arasın.'
'Son günlerin nasıl geçiyor?'
'Son günlerim olduğunu da nereden çıkardın?'
'Şifreleri boşver. Kalan günlerini yaşa.'
'... '
'Sesimi özlemedin herhalde.'
'Ne var?'
'Şey. Az önce polisleri aradım.'
'Olay mahaline girdiğim için mi?'
'Hayır. Banyodaki kanlar için' dedi ve giderek yükselen bir sesle kahkaha attı. -
38.
+6 -2Telefonu kapattım. Ne yapacağım şimdi. Beni bulurlarsa içeri tıkarlar. Şifreyi çözemem Ama diğer yandan o manyak da beni öldüremez. O zaman plan şu:
Kalan günlerimde şifreyi çözmeye çalışırım. Bulamazsam teslim olurum. Peki şimdi nereye? Öncelikle arabayı bıraktım. Aklıma Hamdi'den başka biri gelmiyor. Onun evine gidebilirim. Şu an aranıyor değilimdir ama yinede kuytu köşelerden Hamdi'nin evine gittim. Kapı açıktı. Koşarak girdim içeri. Işıklar kapalıydı. O kadar stresliyim ki kapının açık olması hiç garip gelmemişti. Işıkları açtım. Salon boştu. Ama bazı eşyalar yere düşmüştü. iki olasılık var. Ya bizimki içip kafayı buldu ve etrafı dağıttı. (umarım böyledir) ya da düşünmek istemediğim şey olmuştu. Banyoya gittim. Temizdi. Odasına gittim. Yorganına sarılmış uyuyordu. Rahatladım.
'Hamdi hemen kalk!!'
Bağırdım ama uyanmadı. Uykusu ağırdır diye düşünerek kendimi teselli ettim. Yanına gidip dürtmeye başladım. Yorganı kaldırdığımda gördüğüm şeyin kegib bir kafa ve kandan ibaret olduğunu anladım. -
39.
+10 -2Arkadaşlar çok yoruldum. Yarın devam etsem sizin için sorun olur mu? istiyorum yazmak ta artık el çalışmıyo :D Bu yazı yarım kalmayacak merak etmeyin yarın bitiyor.
Saat vermem gerekirse öğlen Saat 12 ila 2 arası girmeye başlayacağım entryleri ve yazıyı bitireceğim. -
-
1.
+2Yarım bırakma iyi gidiyo
-
2.
0Bide arkadaşlar yazımı beğenmeyenler çükülerse ve beğenenler şukularsa sevinirim.
-
1.
-
40.
+5 -1Pislik herif! Hiç acımamış ona. Midem bulandı. Hemen odadan çıktım. Peki geri kalanı nerede? Polisler hala oradadır. Telefon çaldı.
'Arkadaşının yeni görünümü hoşuna gitti mi?'
'Ulan seni bulup aynı şeyi sana yapmaz mıyım ben!'
'Ne bu şiddet? Evine git de arkadaşını al.'
'Orada olamaz. Polisler oradaydı. Oraya gidemezsin.!
'Peki ya polisleri hiç çağırmadıysam?'
'Tuzak mıydı?'
'Sence?' dedi ve telefon kapandı. -
41.
+6Polislere haber vermedi mi yani? Nasıl bir plan bu? Eve gitmem lazım. Ceset oradaysa şifre de oradadır. Banyoda ellerimi yıkadım ve hızlı adımlarla evime gittim. Etrafta polisler yoktu. Kapıya geldiğimde içerideki manzara için kendimi hazırladım. Yavaşça kapıyı açtım. Salona gittim ve ışığı açtım. Gözlerim kapalıydı. Yavaşça araladım. Kafası olmayan bir ceset salonumun ortasındaydı. Yaklaştım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Sanki ilk kez ağlıyordum. Ceset ayaklarımın dibindeydi. Dikkatli bakınca eline sıkıştırılmış bir kağıt parçası olduğunu gördüm. Kağıdı aldım. Açarken ellerim titriyordu. Kağıdı açtığımda ipucunun bir resim olduğunu gördüm. Bir kız. Ruh gibi. Ölenlerden birini mi temsil ediyor? Belki de yine bir kadın öldürecek. Gecenin karanlığından faydalanarak cesedi bir torbaya koyup dışarı çıkardım. Deniz kenarına gittim. Etrafıma bakındım biraz. Kimsenin olmadığından emin olunca cesedi denize attım. Hamdi'nin başsız vücudu denizin sularıyla uzaklaştı. Uykum gelmişti. En iyisi bir otele gitmek. Ama önce eve uğrayıp almam gereken bir şey var...
-
42.
+8Evime gidip Aslı nın kutusuna iyice bakmam gerek. Belki gözden kaçırdığım bir şeyler vardır. Sokağa geldiğimde ortalık sessizdi. Kendi evime gizlice girdim. Kutuyu aldım. Şifre kağıtlarının yanımda olduğuna emin olup evden çıktım. Bir otele gittim. Ama burada fazla kalamazdım. Her an her şey olabilir. Kutuyu olduğu gibi yatağa boşalttım. Her şeye iyice bakmam lazım. Kalın kalın kitaplar vardı. Sayfalarına iyice baktım. Aslı tıp fakültesi öğrencisi. Bu yüzden kitaplardaki çoğu şeyi anlamadım. Günlüğü okumaya başladım. Rıza ile tanıştığı günü,onu çok sevdiğini yazmış. Biraz daha ilerleyince işler garipleşiyor. O da telefonlar alıyormuş. Şifrelerden bahsediyor. Ölmeden bir önceki gün aynen şöyle yazmış:
Zaman doluyor. Ben başaramadım. Yarın öleceğim belkide. Bunları kimin yaptığını bilmeme rağmen elimden bir şey gelmemesi çok kötü. Yarın onunla konuşacağım.
Aslı ertesi gün patronla görüşmeye gitmişti... -
43.
+5Okumaya devam ettim. Bir şiir yazmış.
En kötüsü değil mi bilmek ne zaman öleceğimizi
Korkmaz mıyız bıktığımız hattan ayrılmaktan
Rüzgar alıp zütürse beni
En uzak diyarlara
Mutluluk orada beni tekrar bulsa
Güzel şiirmiş. Yarın öleceğini bilmek gerçekten korkunç. Okumaya devam ettim.
Küllerimden doğup tekrar geleceğim
Sevdiğimin intikamı için yakacağım kendimi
Ne zaman nasıl gelirim bilmiyorum
Ama sizin için geri döneceğim
Bu kısmı biraz garipti. Peki ona nasıl şifreler gelmişti. Şiirler bir ipucu olabilir mi? Biraz inceledim. Galiba sıradan şiirlerdi bunlar. Yarın kutuyu ailesine teslim ederim. Tabi günlük dışında. -
44.
+607.05.2008
Uyanır uyanmaz toparlandım ve otelden çıkış yaptım. Eda'nın verdiği adrese gittim. Eski bir evdi. Tek katlı, küçük bir bahçesi vardı. Zili çaldım. Biraz şişman , saçı incin bir kadın kapıyı açtı. Kendimi tanıtınca içeri davet etti.
Başınız sağolsun.
Sağolun.
Nasılsınız?
Ağlamaktan kızarmış gözleri tekrar doldu.
Nasıl olur bu? Son senesiydi, doktor olacaktı, herkes severdi onu, hiç acımadan öldürmüşler.
Aslı nın kardeşleri, babası yok mu?
Kardeşleri çalışıyor. Ailemizde tek okuyan oydu. Doktor olup babamı iyileştireceğim derdi.
Babasının nesi var?
Trafik kazası . Felç geçirdi.
Çok üzüldüm. Acaba yapabileceğim bir şey var mı?
Aslında bir şey var. Aslı nın cesedini teşhis etmek için çağırmışlardı beni. Ama ben onu görebilecek kadar güçlü değilim. Acaba benim yerime siz gider misiniz?
Tabiki. Ben artık gideyim. -
45.
+5Kapıya yönelmişken duvara yazılmış şiirler gördüm.
Bunları Aslı mı yazdı?
Evet çok güzel şiir yazardı. Bir kelime verin ona. Nasıl yapıyorsa akrostiş şiir yazardı iki dakikada.
Akrostiş mi?
Evet.
Evden çıktım. Biraz uzaklaşınca cebimdeki günlüğü çıkardım. Şiire göz attım. ilk şiirin baş harflerinden Ekrem ismi çıkıyordu. -
-
1.
0Hikaye davinci şifresini gibip atacak gibi
-
1.
başlık yok! burası bom boş!