-
26.
+9Peki hangi kütüphaneydi? Araştırmaya başladım. Ayrıca o evime girebildiğine göre tanıdığım biri olmalıydı. Rıza ile ortak tanıdığımız biri belkide. Sokağımdaki kütüphaneye gittim. ilk kitap. Kütüphanenin ilk kitabı falan mı acaba?
Kitapta ne olabilirdi? Kütüphaneyi araştırdım. En eski kitapları, eskiyi anlatan kitapları.. Bir şey yok. Sonra diğer tarzda kitaplara da bakmaya başladım. Sıra polisiyeye geldi. Tam incelemeye başlayacaktım ki telefonum çaldı. Arayan iş arkadaşımdı.
''Alper işten çıkarılmışsın. Rıza'ya ne oldu? Benim neden hiçbir şeyden haberim yok.
Fırsatım olmadı Hamdi.
Hamdi iş yerinde Rıza ile benim en yakın arkadaşımızdı. Bu sefer biraz sinirliydi.
Fırsatın mı olmadı? Rıza'nın öldüğünü bu kadar sonra mı söyleyecektin? O patron bozuntusu da hemen yerinize buldu birini.
Kim?
Ekrem. Şirket kimin eline kaldı ya.
Ekrem tanıdığım en rekabetçi kişiydi. Yerimi almasına hiç şaşırmadım.
Yapacak bir şey yok. Benim şu an çok işim var. Aslında iş çıkışında şirketin karşısındaki cafe ye gelebilirsen iyi olur. Çok kötü şeyler oluyor.
Tamam görüşürüz.'' dedi ve telefonu kapattım. -
27.
+9Sen ne yaptığını sanıyorsun? dedi patron.
Rıza, Aslı sırada kim var?
'Bu kadarı da fazla. Aslı'nın cesedi hala ortalıkta yokken beni nasıl suçlarsın?' dedi patron.
'Sen bunları nasıl biliyorsun?'
Konuşamadı.
'Çık çabuk !'
'Aslı en son senin yanına geliyordu. Gelmedi ama.'
Güvenliği çağırdı ve beni dışarı çıkardılar. O anda telefonum çaldı. -
28.
+10 -1Var mısın yok musun da ki hamdi katil beyler
-
29.
+9'Alo.'
'Alper Bey ben polis memuru Hakan.'
'Bir sorun mu var?'
'Eda B.'yi tanıyor musunuz?'
'Evet.''
'ifadeniz gerekli.'
'Neden.'
'Evinizin yanındaki çöp kutusunda cesedi bulundu.' -
30.
+9Kitapların ismine göz attım. Fazla zamanım yoktu. Hamdi ile görüştükten sonra tekrar gelecektim. iş yeri biraz uzaktı.
Cafeye gittiğimde Hamdi gelmişti bile. Hatır sorma faslını geçtik. Konuya girdim.
''Rıza'nın katili benim peşimde.
Ne diyosun ya?
Rıza'nın cesedini bulduktan sonra bir telefon geldi. Bir şifre çözmem lazım. Şifreyi çözdüm ama çok mantıksız.
Şifre ne?
Kütüphanedeki ilk kitap.Düşünceli bir ifade kapladı yüzünü.
Hangi kütüphane sence?
Bilmiyorum.'' -
31.
+9Hamdi bir süre sonra geldi. Beraber kutuya bakmaya başladık. Sonra parmakların arasında bir kağıt buldum. Tam bakacaktım ki polisler geldi. Kağıdı cebime sıkıştırdım ve kapıyı açtım. Polislerden iki tanesi benim ve Hamdi'nin ifadesini aldı. Diğerleri kutuyu inceledi. Cemre denilen kadını araştıracaklarmış. Polisler gidince Hamdi:
Alper. insanın aklına gelmiyor değil. O adamın ailesi olamaz mı? Bunları duyunca Hamdi'ye bir yumruk attım.
O olay hakkında konuşmuyoruz.
Düşün bi. Başka ne sorunumuz olabilir ondan başka.
Beyler olayı bir sonraki entry anlatıyorum -
32.
+9Evinize gelen kutudaki parmaklar Aslı Çelebi denilen birine ait.
Cesedi nereye attın?
Ben yapmadım.
''Rıza'nın evinin her yerinde, mühürde parmak izin var.
Ben yapmadım.
Aslı Hanım en son sizin evinize gelmek üzere yola çıkmış.
Saçmalık. Beni bırakın. Şu Cemre Dinle denilen kadını araştırın.
Araştırdık.
Ee ?
Cemre Dinle sizsiniz.'' -
33.
+8Evime gidip Aslı nın kutusuna iyice bakmam gerek. Belki gözden kaçırdığım bir şeyler vardır. Sokağa geldiğimde ortalık sessizdi. Kendi evime gizlice girdim. Kutuyu aldım. Şifre kağıtlarının yanımda olduğuna emin olup evden çıktım. Bir otele gittim. Ama burada fazla kalamazdım. Her an her şey olabilir. Kutuyu olduğu gibi yatağa boşalttım. Her şeye iyice bakmam lazım. Kalın kalın kitaplar vardı. Sayfalarına iyice baktım. Aslı tıp fakültesi öğrencisi. Bu yüzden kitaplardaki çoğu şeyi anlamadım. Günlüğü okumaya başladım. Rıza ile tanıştığı günü,onu çok sevdiğini yazmış. Biraz daha ilerleyince işler garipleşiyor. O da telefonlar alıyormuş. Şifrelerden bahsediyor. Ölmeden bir önceki gün aynen şöyle yazmış:
Zaman doluyor. Ben başaramadım. Yarın öleceğim belkide. Bunları kimin yaptığını bilmeme rağmen elimden bir şey gelmemesi çok kötü. Yarın onunla konuşacağım.
Aslı ertesi gün patronla görüşmeye gitmişti... -
34.
+8Ne. Ben mi?
Cemre Dinle ismi takma bir isimmiş. Şahısın gerçek adı Alper Dincel.
Nasıl ben anlamadım bunu.
Ben yapmadım. Aslı ile biraz konuştuk. işi vardı. Sonra çıktı evden.
Nereye gitti?
Bilmiyorum.
Siz o gittikten sonra nereye gittiniz?
Eski patronumla görüştüm.
Neden?
Rıza ile kavga etmiş. Ben de katili arıyorum.
Şimdilik gidebilirsiniz.
Sırada ne var? Evime mi gitseydim? Bunları düşünürken eski patronum çıktı karşıma. Benden şikayetci olur mu acaba? Olursa olsun. Şifre. Cebimde şifre vardı. Heyecanla çıkardım cebimden.
Benim Kitabım. Ne ? O kitabı bana veren kişi katil olabilir mi ? Kitabı bana kim verdi? -
35.
+10 -2Arkadaşlar çok yoruldum. Yarın devam etsem sizin için sorun olur mu? istiyorum yazmak ta artık el çalışmıyo :D Bu yazı yarım kalmayacak merak etmeyin yarın bitiyor.
Saat vermem gerekirse öğlen Saat 12 ila 2 arası girmeye başlayacağım entryleri ve yazıyı bitireceğim. -
-
1.
+2Yarım bırakma iyi gidiyo
-
2.
0Bide arkadaşlar yazımı beğenmeyenler çükülerse ve beğenenler şukularsa sevinirim.
-
1.
-
36.
+8'Bir gelişme mi var?'
'Aslı'nın cesedi bulundu galiba.'
'Neredeymiş? Benimde gelmem lazım.'
'Olmaz. Eğer bir gelişme olursa sizi ararız.'
Onlar koşarken arkalarından hemen arabama atlayıp onları takip ettim. Olamaz. Burası yanmış bir gecekondu. Tüm izler silinmiş olmalı. Uzaktan onları seyrettim. içeri girdiler. 10 dk sürmedi çıkmaları. Önce bir torbanın içinde bir ceset sonra ellerindeki delil torbasında Aslı'nın çantası. Ceset zütürülürken eli dışarı çıktı. Kegib parmaklı bir el. Onlar çıktı. içeriye göz atmam lazımdı. -
-
1.
+1Madem araban var işyerinden çıkınca neden taksiye bindin?
-
1.
-
37.
+9 -1Telefonu açtım.
Alper Dincel?
Benim.
Sizin ifadenize ihtiyacımız var. Evinize bir araba gönderip sizi aldırmamızı ister misiniz?
Şu an evde değilim. Ben kendim gelirim.
Yarım saat sonra varabildim. Bir polis geçti karşıma
''RIZA'YI SEN ÖLDÜRDÜN!'' -
38.
+7Şok oldum. Kutunun içinde yamuk yumuk kegib kanlı parmaklar vardı. Kimindi bunlar? Aklıma kimse gelmiyordu. Hamdi!! Hemen Hamdi'yi aradım.
Alo Hamdi orda mısın?
Evet. Bir sorun mu var?
Hemen gelmen lazım.
Evde misin?
Evet.
Tamam geliyorum.
Polisi arasam mı? Tabi ya. Cemre denen kadını da bulurlar.
Alo. Bir ihbarda bulunmak istiyorum. Evime bir kargo geldi. içinde kegib parmaklar var. Lütfen gelin.
deyip adresi verdim. -
39.
+8 -1Eda da öldü. Bu katil kimse yakınımda biri. Kimseye güvenemem. Ama kim? Kaç günüm kaldı? Ayın 3 ünde ilk telefonu aldım. 10 'unda bitiyor. Aslı için de 10'unda fakülteye gidecektim. Şansa bak. Sonuç olarak yine ifade vermem gerekiyor.
Eda B. en son sizin evinize girerken görülmüş. Söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Hayır.
''Nereden tanışıyorsunuz?'
'Aslı ile ortak arkadaşımızdı.'
'Ne konuştunuz?'
'Ayın 10 unda Aslı için bir anma töreni yapacaklarmış fakültede. Beni de çağırdı.'
'Başka bir şey?'
'Kutu'
'Ne kutusu?'
'Hiçbir şey. Gidebilir miyim?'
'Daha sonra ifadeniz gerekebilir. Bu süre içinde evinize birini almayın o da ölmesin.'
imalı imalı baktı. Dışarı çıktım. Kutuyu ona söyleyemezdim. Ben araştıracağım. Bu sırada komiser salondan koşarak çıktı. Arkasından giden polisleri durdurup sordum... -
40.
+607.05.2008
Uyanır uyanmaz toparlandım ve otelden çıkış yaptım. Eda'nın verdiği adrese gittim. Eski bir evdi. Tek katlı, küçük bir bahçesi vardı. Zili çaldım. Biraz şişman , saçı incin bir kadın kapıyı açtı. Kendimi tanıtınca içeri davet etti.
Başınız sağolsun.
Sağolun.
Nasılsınız?
Ağlamaktan kızarmış gözleri tekrar doldu.
Nasıl olur bu? Son senesiydi, doktor olacaktı, herkes severdi onu, hiç acımadan öldürmüşler.
Aslı nın kardeşleri, babası yok mu?
Kardeşleri çalışıyor. Ailemizde tek okuyan oydu. Doktor olup babamı iyileştireceğim derdi.
Babasının nesi var?
Trafik kazası . Felç geçirdi.
Çok üzüldüm. Acaba yapabileceğim bir şey var mı?
Aslında bir şey var. Aslı nın cesedini teşhis etmek için çağırmışlardı beni. Ama ben onu görebilecek kadar güçlü değilim. Acaba benim yerime siz gider misiniz?
Tabiki. Ben artık gideyim. -
41.
+6Polislere haber vermedi mi yani? Nasıl bir plan bu? Eve gitmem lazım. Ceset oradaysa şifre de oradadır. Banyoda ellerimi yıkadım ve hızlı adımlarla evime gittim. Etrafta polisler yoktu. Kapıya geldiğimde içerideki manzara için kendimi hazırladım. Yavaşça kapıyı açtım. Salona gittim ve ışığı açtım. Gözlerim kapalıydı. Yavaşça araladım. Kafası olmayan bir ceset salonumun ortasındaydı. Yaklaştım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Sanki ilk kez ağlıyordum. Ceset ayaklarımın dibindeydi. Dikkatli bakınca eline sıkıştırılmış bir kağıt parçası olduğunu gördüm. Kağıdı aldım. Açarken ellerim titriyordu. Kağıdı açtığımda ipucunun bir resim olduğunu gördüm. Bir kız. Ruh gibi. Ölenlerden birini mi temsil ediyor? Belki de yine bir kadın öldürecek. Gecenin karanlığından faydalanarak cesedi bir torbaya koyup dışarı çıkardım. Deniz kenarına gittim. Etrafıma bakındım biraz. Kimsenin olmadığından emin olunca cesedi denize attım. Hamdi'nin başsız vücudu denizin sularıyla uzaklaştı. Uykum gelmişti. En iyisi bir otele gitmek. Ama önce eve uğrayıp almam gereken bir şey var...
-
42.
+6içerisi biraz küf kokuyordu. Eski bir gecekondu işte. Aslı'nın cesedinin bulunduğu yer çizilmişti. Etrafa bakındım. Aslında öğrenci kartı ve cüzdanı bir sandalyenin arkasına düşmüş. Cüzdan da dolu. Peki ne istiyor? En son şifreyi hala çözemedim. Benim kitabım. Ne demekti bu? Hava kararıyordu ve bu kanlı yer beni iyice korkutmaya başladı. Bir anda telefon çaldı.
'Alo'
'Beni özledin mi?'
'Bende diyordum manyağın biri beni arasın.'
'Son günlerin nasıl geçiyor?'
'Son günlerim olduğunu da nereden çıkardın?'
'Şifreleri boşver. Kalan günlerini yaşa.'
'... '
'Sesimi özlemedin herhalde.'
'Ne var?'
'Şey. Az önce polisleri aradım.'
'Olay mahaline girdiğim için mi?'
'Hayır. Banyodaki kanlar için' dedi ve giderek yükselen bir sesle kahkaha attı. -
43.
+604.05.2008
içimden kelimeleri tekrar edip durdum. Çok saçma geliyordu kulağa. Uyumaya çalıştım fakat yatakta bir sağa bir sola dönmekten uyuyamadım. Uyuyamayınca internetten araştırma yapmak istedim. Pek başarılı geçmemişti.
Güneşin doğmasını bekledim. Banyomun Rıza'nın kanıyla dolu hali gözümün önünden gitmiyordu. Ama kan olduğu nerden çıktı? Belkide başka bir şeydi. Ya değilse? Düşüncelerimin arasına sıkıştım. Aramayalı 5 saat oldu. Acaba tekrar arar mı?
Kütüphanede şifreler ile ilgili bir şey bulabilirdim. Tam çıkıyordum ki telefonum çaldı. Arayan patronumdu. izin vermeden lafa girdim
Ben de şimdi çıkıyordum efendim.
Zahmet etme. Erken çık, işe gelme... iyiymiş.
Özür dilerim. Şimdi geliyorum.
Gelme. Bu yaptığın kaçıncı sorumsuzluk. Kovuyorum seni.
edit: imla -
44.
+6Patron mu? Ne konuştular acaba?
'Eda başka bir şey biliyor musun?'
'Hayır. Aslında seni fakülteye çağıracaktım. Aslı'nın adına bir anma töreni planlıyoruz. Ayın 10 ' unda.'
Elinde bir karton kutu vardı.
'Bu kutuda ne var?'
'Aslı'nın eşyaları. Fakültedeki dolabında kalanlar.'
'Önemli bir şeyler var mı?'
'Eski resimler , notlar falan. Bakmak ister misin?'
'Evet aslında çok iyi olur.'
'Tamam. Hazır sen almışken işin bitince ailesine teslim eder misin?'
'Tabi. Sen adresi ver.'
Teşekkür etti ve bir kağıt uzattı. Sonra görüşürüz dedi ve gitti. -
45.
+7 -2Amk kopyala yapistir yapmak bu kadar zormu alın beyler hikâye https://www.wattpad.com/8...-1-hafta-kimseye-söyleme
Edit ; niye cuguluyorsunuz orusbunun dogurduklari
Adam hikâyeyi çalmış sizi bekliyor insanlık yapiyoruz -
-
1.
0Vay amk şuku...
-
2.
0Vay amg
-
1.
başlık yok! burası bom boş!