-
1.
+85 -3Hikaye T.H. isimli polisin intihar eden bir adamın bilgisayarından bulduğu notları içeriyor. Hikayenin gerçek olup olmadığı hala meçhul ama adama ait olduğu düşünülüyor.
---
Günlerden pazar. Yine uyandım.. Evet, yeniden hayata gözlerimi açtım.
Aslında bir süre uyanmamak için zorlamıştım kendimi, hatta bu sefer başardım diyede düşündüm bir süre. Kendi hayal dünyam'da daha huzurluyum, orada sonsuza kadar kalabilirim ancak beynim buna izin vermiyor Gerçek hayatta ise ne kadar mutlu olsam da yaşamayı sevemiyorum. Zorluyorum aslında, bu bir sendrom değil. Benim kisi varoluşsal bir sancı. Her zaman böyle değildim tabi..
7 yıl önce, dünya renkliyken başladı benim hikayem..
Orta halli 3 kişilik standart bir ailede büyüdüm. Liseye yeni geçmiştim.
Babam sınıf öğretmeniydi annem ise ev hanımıydı. Ne sosyal nede çok asosyal biriydim. insanlarla çabuk tanışırdım, ancak samimi olmam uzun zaman alırdı...
Keşke zamanı durdurabilseydim. Yaşananlar hiç yaşanmasaydı. Ve o benim yüzümden ölmeseydi.
Diğer hikayem: Kormak mı hayır bu o değil:
(bkz: ) http://incisozluk.com.tr/...4%B1r-bu-o-de%C4%9Fil-v3/
Edit: HiKAYE TAMAMLANMIŞTIR.
Edit2: 8 kişiyi öldürdüm bir de onu 2.
(bkz: ) http://www.incisozluk.com...ba%C5%9Flang%C4%B1%C3%A7/ -
2.
+29Bilardo salonundan çıktıktan sonra bir süre yürüdük. Yol boyunca sormak istiyordum, okadar parayı nasıl kazanmıştı orası neresiydi? ama cesaret edemiyordum.
Furkan bana doğru döndü:
- Zamanın varmı ?
+ Var bir süre daha
- Biliyorum senin aklında bir kaçtane soru var hadi gel benim bi ev var oraya gidelim hem içeriz.
(haydaa ne evi sevgi koyim. Organ mafyasımı bu huur evladı diye içimden geçirdim bir süre ama az çok insanları tanırdım ve Furkan nın öyle biri olmadığına emindim.)
+ Yok. Ben gelmim kanka hem ders falan çalışıcam
- Si*tir lan sen ders çalışmassın ki.. Oğlum bak anladım aklındakini nevarsa anlatıcam söz gel gidelim.
+ Tamam amk gidelim.. Tamam.
Bir kaç sokak daha yürüdükten sonra bir apartmanın önüne geldik. Dış görünüşü lüks tü. Evine çıktık içeriye girdik. Ev 4+1 di eşyalar yeniydi dekorasyonu harikaydı Plazma desen duvar kadar. Furkanın babası Doktor yada bir iş adamıydı belliki hiç değilse çok paraları olmalıydı. O sırada içki aldığımızı unutarak.
+ Oğlum Tekele gitmedik lan.
Furkan bu sözümün üstüne hafif tebessüm etti. Mutfağa doğru yönelip buzdolabından rakı çıkardı.
Sen geç şöyle geliyorum dedi. Oturma odasına gidip oturdum.
çok geçmeden Furkan gelip önümde duran masaya ıvır zıvırı dizmişti.
+ içiyoruz ama bak ailen kaçta geliyo.
- Gelmezler.
+ Nasıl gelmezler şehir dışındalarmı.
- Gibi gibi.
+ Anladım.
Başladık biz içmeye bu arada annem aradı Furkandanda az çok bahsetmiştim anlattım onlarda olduğumu çok dert etmedi.
kadehler bitti diğeri başladı. Hafiften çakırkeyf olmuştuk anlamsız gülümsemeler anlamsız ani dertlenmeler.
en sonunda dayanamayıp içkininde verdiği etkiyle sordum.
+ Kardeşim. bak sana bişey sorucam.
- Sor bakalım
+ Bak usta adam gibi cevap ver. O kadar parayı nasıl kazandın ve orası... Nereseydi.
Durdu derin nefesler verdi boşluğa baktı bir süre. Yarım kalan bardağını kafasına dikti bir sigara yaktı,
bardağını doldurup hazırladı.
Bir adam rakı masasında konuşmadan önce bişeyleri hazırlıyorsa bellki anlatacak çok şeyi vardır yarım kalsın istemiyordur.. -
-
1.
+2Kardeş tamam güzel hikaye rakı makı ev ortamlar falan da daha liseye yeni geçmiş çocuklar amk bu nasıl hikaye
-
2.
+1Anlayacaksın.
-
1.
-
3.
+26Ders sarmadığı için Furkan'la konuşmaya başlamıştık.
F- Ne konuştunuz lan söylesene
+ Öyle ya havadan sudan işte
- Hadi hadi ben sizi izliyodum gülüştünüz.. Oğlum anlat işte ya
+ Lan valla doğru düzgün bişey konuşmadık. Hem çıkış falan diyodun sen hayırdır.
- Bizim arkadaşlarla takıldığımız bi bilardo salonu var gelmek istersen gidelim diyecektim.
+ Olur abi ya zaten evdede sıkılıyorum gelirim.
Bu konuşmalar sırasında Tuğçe arada bir arkasını dönüp bana bakıyordu. Bu kız git gide ilgimi çekmeye başlıyordu.
Öyle böyle derken okul bitmişti. Furkanla birlikte dışarı çıkıyorduk.
Birden arkamdan birisi tutup çekti .. Bu Tuğçeydi
Ben- Kızım delimisin sen yüreğime, inicekti bi mantıklı hareket et.
+ Ya kusura bakma şey diyicektim...
- Ne diyecektin?
+ Neyse bişey yok . Görüşürüz.
diyip gitti.
Bu kız çok garip birisiydi ancak fena halde iligmi çekmeye başlamıştı bile. O gittikten sonra yeniden Furkanın yanına döndüm. -
4.
+25Velhasıl lise başlamıştı ve ben ilk günden geç kalmayı başarmıştım. Bu tür sorumsuzluklarım babamı hep rahatsız etmişti ancak bu alışkanlığımı değiştirememiştim. Geç kalmam'dan dolayı sınıfta oturmak isteyeceğim heryer dolmuştu en arkada tek başına oturan bir çocuğun yanına geçtim.
ilk gün sadece çevremde olup bitenleri izliyordum etrafa ve insanlara alışmaya çalışıyordum. Gözlüklü, inek tabirini yakıştırdığımız insanımsılar en ön sıralara dizilmişti. Hemen arkalarında normal insanlar ve en arkada derslerden soyutlanmak isteyen benim gibiler bir topluluk olmuştu. -
5.
+22Bu olay benim hayatımı yıkmıştı. Ne dışarıda nede evde hiçbişeyden zevk alamıyordum. Almakta istemiyordum böyle bi durumda.
Kimseyle konuşmuyordum hep tek başıma takılıyordum. Furkan yanıma geldi.
+ Noldu kardeşim hayırdır. Günlerdir bir treiptesin
- Boşver olm ya. Bugünlerde biraz öyleyim işte.
+ Lan ben sana okadar hayatımı anlattım ibine. Sen neye üzldüğünü triplendiğinimi anlatmıyosun bana.
- Sorun annem.. Kansere yakalandı.
+ Has.tir ya ee durum nedir peki.
- Söylediklerine göre ilerlemiş. Babamda bende perişan durumdayız. en çokta zoruma giden gözümün önünde eriyip giderken benim hiçbirşey yapamamam. Yani o ölebilir ve ben bunu sadece izleyebilirim.
+ Çok üzüldüm lan. harbiden bak. Böyle olduğunu bilseydim durumun seni zorlamazdım kusura bakma kardeşim.
- Yok oğlum rahatladım zaten birazda olsa.
+ Okul çıkışı boşsan gel bana iki kadeh bişey içelim .
- bakayım duruma.
Furkan yanıma gittikten sorna bir süre daha olduğum yerde oturdum. Düşünceler arasında gezerken. Tuğçe aklıma gelmişti. Her nedense ona karşı karşı konulmaz bir ilgi duyuyordum.
Ne zaman olursa olsun bir şekilde aklıma geliyordu.
Belki onunla biraz zaman geçirirsem içimdeki duygularıda kendi kafamda açıklığa kavuşturmuş olabilirdim.
Tuğçenin yanına gittim. Kolundan tutup bi köşeye çektim. Şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
+ Çıkışta boşmusun
- Bilmiyorum noldu.
+ Sözün vardı hiçdeğilse biraz takılalım.
- Bilmiyorum.. tamam olabilir.
Furkanın yanına gidip durumu izah ettim. (Vaay kız diyosun gibi bir tepki aldıktan sonra)
Çıkışı bekledim .
• * ARKADAŞLAR BiRAZ iŞiM VAR ANCAK 12 YE DOĞRU YENiDEN DEVAM EDiCEM ACELEYEDE GETiRMEK iSTEMiYORUM TADINDA GiDELiM iSTiYORUM. HiKAYEYi %100 TAMAMLIYACAĞIM TAKiPTE KALIN. -
-
1.
011 oldu hadi panpa
-
2.
0Seri ol lan
-
1.
-
6.
+20Bu konuşmalardan sonra yalan söylediğini düşünüyordum ama anlattığı hayatla oturduğu ev arasında farklar vardı. Hem gerçekse bu adam pek tekin değildi ancak içimde ona karşı bi güven duygusu hakimdi. Ne diyeceğimi bilemez şekilde karlısında öylece durdum.Tümünü Göster
Gözlerinden yaşları sildi.
konuyu pis işlere değilde onun hayatına yöneltmek istercesine bir soru sordum.
+Şimdi sen o dönemlerde okula gidiyormuydun.
- Ne okulu amk öyle bi yaşantının içinde okumayı yazmayı mı düşünüyodum sence
+ Benle yaşıt değilmisin
- belki 2 3 yaş büyüğümdür.
+ Bak şuan durumun iyi ama koskoca evin var paran var geçen geçmiş kardeşim. Artık hayatına bak.
Gülümsedi kadehini şerefe dercesine kaldırdı tabi bende en sonunda bardağımı bitirdim.
Saat akşam 8 di istersen burda kal bugün hem şimdi içki kokuyosun. Annemi aradım sınav falandı ayağına izin aldım. O gece boyu acaba bende bu pis işleri yapsam bukadar zengin olabilirmiyim düşüncesi vardı kafamda. ama bunu furkana sormak istemiyrdum. o günde öylece geçmişti.
Okul günlerinde yine sıkıntıdan kahroluyorum sıradan öğretmenler sıradan dersler herşey ama herşey , ergenliğin verdiği etkiyle bunaltıcı ve salakça geliyordu. Sıradan olamyan iki kişi vardı hayatımda. Bir Furkan diğeride Tuğçe.
Tuğçe yine rutinn olarak derslerde bana bakıp duruyordu. Ben nekadar takmak istemesemde ne oluyor sevgi koyim demektende kendimi alamıyordum.
Eni sonu okul çıkışı yanına gittim
+ Tuğçe bakarmısın.
- Efendim?
+ Derdin ne.
- Anlamadım ne alaka.
+ Günlerdir derslerde sürekli bana bakıp duruyosun sorununmu varyada konuşmak istediğin bişey.
- Ya .. Sen.. Sen öyle sanıyosun benim sana baktığım filan yok
+ Gerçekten bu nasıl bir bahane. Keşke salak tipine bakıyorum deseydinde hiç değilse bi anlamı olurdu.
- hahaha ya tamam. açıkçası seninle konuşmak istiyorum ama yanlış anlaşılacağımdan korkuyorum.
+ Niye yanlış anlaşılasınki
- Ne bilim hani başlarda böyle bi kavgayla tanıştık sonrasında senle ilgilenmem farklı yorumlanırdı diye düşündüm.
+ Benle istediğin zaman konuşabilirsin yanlış anlaşılacak bişey yok. işin yoksa gezelimmi.
- Bilmiyorum olurmu.
+ Olur olur bilidğim güzel bi park var içinde cafe falan da var hadi gidelim.
- Yok Sedat ya şimdi gelemem ama söz başka bi zaman gidelim.
+ iyi madem öyle diyosun ısrar etmiyorum. Hoşçakall
- Hoşçakal deme bana. Görüşürüz. Sedat
• * Beyler yeni uyandım bi yemek molası vericem ardından kaldığım yerden devam edicem. -
-
1.
0Okulun ilk haftasıydı ne ara sınav geldi dıbına koyayım
-
1.
-
7.
+18 -1Kanepenin birine oturduk ama çok tekin bir yer değildi ve tedirginliğim suratımdan anlaşılıcak olmalı ki.
Furkan :
Rahat ol Sedat burdaki herkes bizden. Dedi Biraz durduktan sonra.
Diğer adamları işaret ederek. Bak kanka bu Rıza buda Kazım. Şurdaki uyuyansa Mehmet ama o çok takılmaz bizle gibtir et onu heh heh. dedi.
Sırayla selam verdikten sonra. Söze girdiler.
Rıza- Ee Bilader senin bi ismin yok mu.
Ben- ismim Sedat
Rıza- Hmm güzel güzel. Sigara içermisin Sedat
Ben- Arada sırada içerim.
Kazım bi anda kafasını bana çevirip.
Kazım- Boş mu dolu mu ? dedi
Ben- Ot içmiyorum.
K- Sende çok temiz çocuksun hee Sedat.
Furkan lafa atıldı.
- Oğlum rahat bırakın lan adamı gibicem yapıcağınız muhabbeti misafirdemi getirmeyecez buraya.
Kazım- Yaprağıma bak hele.. Gelme lan ozaman.
F- Alacağımı alıp gidicem zaten.
Bu sırada Rıza çiftlisini sarmayı tamamalayıp ufak ufak içiyordu.
Bir süre daha oturmanın ve kısa muhabbetlerin ardından. Yine o bereli adam geldi yanımıza.
Furkan'a bi zarf verdi. Furkan zarfı açtığında gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Zarfın içinde 200'lü deste vardı.
Bir süre sayıp Eyvallah Kemal abi dedi Furkan zarfı montunun iç cebine atıp hadi kal gidiyoruz. dedi bana .
Noluyo burası neresi Furkanın elindeki onca para nereden geldi. Aklımda binbirtürlü tilki gibşiyodu.
Bilardo salonundan çıktık.
• * Yarın devam edicem hikayenin sonunuda hertürlü getiricem .
rezervasyonalrınızı yaptırın gençler yarın yarısından çoğunu bitirebilirim. -
8.
+17 -2Normal yaşantıma devam ediyordum taaki ogüne kadar..Tümünü Göster
O gün herzamanki gibi okuldan çıktıktan sonra eve doğru yola koyuldum. Kapıyı tıklattım babam açtı.
gözleri kan çanağı gibi olmuştu. Sakince içeri girdim nolduğunu anlamaya çalışıyordum içeri gittim Annem oturuyordu beni gördü. Meraba falan dedim. Babam sedat bi dakika gelirimisin oğlum dedi.
Anneme baktım gözlerini kapattı. Kafasıyla git işareti yaptı. Babamın yanına gittim.
Babam mutfak masasında oturuyordu.
+ Noldu baba sen niye erken geldin eve ?
- Bak oğlum hepimiz için kötü bir durum ancak bunu seninde bilmen gerek. zaten er yada geç öğreniceksin.
+ Noluyo baba çatlatıcakmısın beni söylesene.
- Annen karaciğer kanseri oğlum. Bi kaç gün önce rahatsızlanmıştı doktora gittik. Tahlillerdi filan bir süre bekledik. En son bugün yine çağırdılar bizi. Hastalığı ilerlemiş ama kurtulma şansı azda olsa varmış kemoterapiye başlıyacak. Ama durum nolursa olsun güçlü olmak zorundayız anladınmı beni.
Gözlerim dolmuştu .
+ Anlamadım baba. Anlamak istemiyorum.
Haklıydım aslında insan annesinin öleceğini nasıl anlayabilirki.
Kalktım masadan direk annemin yanına gittim dizlerinin üstüne koydum başımı bir yandanda ağlıyordum.
+ Yalan söylemeyin bana nolur. Kötü bişey yaptıysamda böyle cezalandırmayın beni.
Annem saçlarımı okşadı öptü.
- Lütfen Sedat yapma böyle anneciğim. Bak beni daha çok üzüyosun.
+ Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Ağlıyordu ancak suratında hastalığı kabul etmiş bir ifade vardı. Sanki onun için bu bir tür gripti öyle bakıyordu bana, güçlüydü bu kadın.
Günler günleri kovalıyordu. Annem kemoterapi almaya başlamıştı Saçları döküldü canlı teni soldu, Gözleri çöktü. Babam sık sık izin alıyordu bende okuldan sonra direk eve geliyordum .
Bi gün yine eve geldim. Babam yoktu busefer annem beni yanına çağırdı Kanepede uzanmıştı. Yattığı yerin yanına çöktüm.
+ Nasılsın oğlum.
- iyiyim annem sen nasılsın.
+ iyiyim.. dedi
ama iyi değildi tabi. belli ediyordu
Saçımı okşadı. Ellerini öptüm.
+ Hayat nasıl Sedat'ım arkadaşların varmı. Derslerin nasıl
- iyi Annem herşey iyi.
+ Kız filan varmı. dedi tebessüm ederek.
Garip bi şekilde aklıma Tuğçe gelmişti bunun nedenini anlamamıştım.
- Yok Annem ya ne kızı dedim gülerek.
+ Oğlum bak seninle bişey hakkında konuşmak istiyorum
- Söyle annem
+ Ben gidince..
- Anne böyle şeyler deme nolursun ! dedim. hiddetlenerek. Nasıl düşünürsün beni.. bizi bırakmayı. diyip içeriye gittim. Dayanamadım geri gelip sarıldım özür diledim.
+Bak Sedat'ım olurda bu tedaviler sonuç vermezse. Yani ben gidersem. Baban sana emanet.
Bilirim ben onu ben gidince kendine gelemez. Senide kendisinide boşluğa düşürür. Bu yüzden ona elinden geldiğince sen bak tamammı oğlum..
Dayanmayıp ağlamaya başladım. Sakince duraksayarak konuşmaya devam ettim.
- Sen kalkıcaksın.. iyileşiceksin anne. Ben hissediyorum bunu . Hem görücek çok günlerimiz var daha
Yaşıyıcak bir ömrümüz var. Benim mezuniyetim var görüceksin hepsini. Oyüzden bana bunları söyleme..
ellerini öpüp ayağa kalktım hadi artık yorma kendini uyu dinlen biraz. dedim. -
9.
+17 -1F- Çıkışta bişey yapicakmisin.
+ Hayırdır?
F- Hic ya takılalım diyecektim.
+ Olur olur boşum.
.. ilk haftalar olmasına rağmen derslerden cok sıkılıyordum gerçi ben hep oldum olası dersleri sevemiyordum. Yine bi derste uyuyakalmistim. Ta ki omzumdan sert birsekilde dürtülene kadar. Ders bitmis, zil calmisti. Noluyo sevgikoyim derken kafami kaldırdım, karşımda Tuğçe vardı.
+ Noldu yine naptım ?
- Bişey olmadı.. Bana okulu gezdirirmisin.
+ (Sanki Osmanlı sarayı amk) in bahçeye 5 dakkada öğrenirsin.
yanımda Furkan abazası kafayi yiyordu.
" oğlum malmisin fıstık gibi kız. Napiyosun " diye mırıldanıyordu.
Tuğçe dönüp gitmişti. Neyse deyip arkasından yetiştim.
+ Ya kusura bakma uykudan uyaninca biraz asabi oluyorum.
- Okulda uyuma ozaman.
+ Boşver simdi bunları sabah içinde üzgünüm ayrıca.
- Cok garip birisin sen.
+ Kısaca Sedat derler.
- Anlamadım ne diyosun.
+ ismim diyorum. Sedat.
- Sordukmu.
Lan keske gelmeseydim arkasindan kız manyak çıktı dedidigim anda kahkaha atmaya başladı hıh iyice siyirdi bu diyordumki.
- Şaka yaptım. sadece suratindaki ifadeyi merak ettim.
+ Sende cok normal sayılmassın.
- Kısaca Tuğçe diyorlar.
Bir süre bakakaldik birbirimize sonrasinda zil çaldı ve sinifa girdik. -
10.
+17 -1Düzenli olarak. Telefon geldiğinde görevleri yerine getiriyordum. kazandığım paralarıda odamdaki yatağımın altına zulalıyordum yaklaşık 4 ay geçmişti ve şimdiden 7000 tl biriktirmiştim. Ayrıca yaptığım işte ayda tek seferlik en çok 2 3 seferlik işlerdi ve paramı nakit alıyordum. Bu yüzdende yaptığım görevi büyük bir titizlikle harfi harfine yapmaya çalışıyordum.Tümünü Göster
Tuğçeyle okul çıkışında oturduğumuz sırada yine telefonum çaldı.
amk tam sırasıydı diye söylendim içimden arayan yine Fatih ve yine aynı görevdi sadece mekanlar değişmişti ki buda 2 ayda bir olan birşeydi. Telefonu kapattıktan sonra Tuğçe telefonu istedi verdim numaralara baktı sadece bir tane numara vardı ve kayıtlı değildi. Telefonu geri bana verdi.
+ Bu kim sedat 3 seferdir bu telefonla biriyle konuştuğunu görüyorum ne işler çeviriyosun?
- Ya kızım bişey yok iş yapıyorum.
+ Bak söylemessen bidaha senle konuşmam çekip giderim
- Lan seni aldatmıyorum saçmalama nolursun.
+ Ben beni aldattığından söz etmedimki. Aldatıyomusun yoksa.
- Lan allah çarpsın yok öyle bişey sadece öyle düşündüğünü sandım.
ilk defa çirkin yüzünü orda gördüm hiç buakdar sinirlenmemişti.
+ Kim ozaman it herif. söyle çabuuk diye bağırdı. parkın ortasında.
- Ya tamam sus bak herkes bize bakıyor anlatıcam
+ Bakarlarsa baksınlar seni kaybetmekten iyidir.
- Bak Tuğçe Seni çok seviyorum herşeyimin üstüne yemin ederimki seni aldattığım yok.
ben sadece bi adamın el altında çalışıyorum kirasını topluyorum bahşiş alıyorum. Adamda biraz sıkıntılı biri bana bu telefonu verdi aramam için hepsi bukadar..
Biraz olsun sakinlemişti
+ Sana güveniyorum. Ama off lütfen başını belaya sokucak şeyler yapam olur mu?
- Başım belaya falan girmez sen merak etme asla senin üstünede gül koklamam ben benim hayatımda sadece sen varsın ve sen olucaksın. Seni kaybedersem ben ölürüm anlıyomusun beni.
+ Ölme benim ol. Şeylanın sevgilisine olanları duyduktan sonra zaten daha bi panik olmaya başladım .
- Nolmuş ki onunda Sedattı adı demi.
+ Evet. Araba çarpmış iki gece önce içkiliymiş heralde öyle bişey dedi. çocuk komaya girmiş.
- Hadi ya . Üzüldüm be ne hayatlar var.
+ işte nerden ne geleceği belli olmuyor lütfen kendine dikkat et.
- Benim işim var anlattığım gibi gitmem gerek aşkım Hoşçakal. Deyip yanağından öpüp kalktım.
+ Hoşçakal deme bana görüşürüz. dedi.
o an farkettimki bu kıza nezaman hoşçakal desem ilk günlerden beri bunu söyleyip duruyordu.
- Neden Hoşçakal demiyeyim ? diye sordum en sonunda
+ 1,5 yıldır sormadın şimdi ne değişti ki. dedi sert bir ifadeyle. sonra gülümseyip şaka yapıyorum dedi.
Hoşçakal veda ederken söylenir bana göre öyle bir kelime daha doğrusu sanki hiç bidaha gelmemeyi çağrıştırıyor. Ama görüşürüz dersen. Çok geçmeden yeniden görüşürsün bu kadar basit .
- Tamam bidaha demem görüşürüz deyip ayrıldım yanından.
• * BU GECELiK SON POST OLSUN GERÇi HERKES UYUDU ZATEN YARIN UYANINCA DEVAM EDiCEM. -
-
1.
0Usta devam et takipteyim
-
1.
-
11.
+18Dedim ya o gün hayatımın değişeceği gündü. Çünkü bunda sonra yeni bir hayata başlıyordum.Tümünü Göster
Üstünden tam 1 yıl geçmişti. Tuğçeylede sorunsuz bir yılı atlatmıştık. Artık daha asabi bir insan haline gelmiştim. Babamsa neredeyse haftada 3 gün eve sarhoş geliyordu. yada sabaha kadar balkonda içki ve sigara içiyordu.
Bir gün yine okuldaydım. Tuğçenin doğum gününü kutlayacaktım haftasonu. Furkanla yine derste sohbet ediyorduk.
Bir kafede süpriz doğum günü ayarladığımı sadece ikimizin olucağını söyledim. Başta hiç umursamamıştı hmm falan diye tepki verdi.
haftasonu olmuştu sabah erken kalktım bi aksilik olamsın diye kafe sahibiyle konuştum. Tuğçeyi arayıp geldiğinin okeyini aldım. Bu sırada kapı çaldı açtığımda karşımda furkan vardı. Aşağıya indik arabayla gelmişti ulan çocuğun arabasımı varmış diye düşündürtmedi değil. Çokta iyi değildi aslında standart bi hyundai. Benle gelsene bir yere gidicez dedi. Furkanların evinin önüne gittik. Apartmanlarının altında garaj vardı. Garaja doğru indik. Cebinden garaj kapısının anahtarını çıkarttı ve garajın otomatik kapısını açtı. içeride yeni kasa Bmw 320 ve Mercedes cla duruyordu duruyordu.
Görüntüyü gördüğümde tek tepkim başımı ellerimin arasına alıp.
+ Vay amk olmuştu.
- Seç birini bugünlüğüne birisi senin.
+ Sen.. Sen ciddimisin
- Evet lan seç işte birini
Furkana sarıldım kahakaha atarak.
+ Adamsın lan sen. Adamın dibisin bee.
- Ne demek lan lafımı olucak kardeşiz biz.
hadi lan seç artık
+ Oğlum çok teşekkür ederim lan. diyip hala gülümseyerek iziliyordum
- oğlum hadi işim var benim seçte anahtarını vereyim.
+Tamam seçtim Bmw dedim
arabayı garajdan çıakrttı yola kadar sürdü indi arabadan anahtarı bana verdi.
- Sürmeyi biliyosun demi lan
+ Biliyorum lan o kadarda değil diyip güldüm.
- Hadi ben kaçtım. diyip acele acele hyundaiye binip gitti.
altımda 100 beygir araçla yolun ortasında etrafı inceledim şaşkınlıktan bir süre.
sonrasında Tuğçenin evinin önüne gidip bekledim. Tuğçe arabaya bindi tabi şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Noluyor amk dercesine. sonrasında ise kafeye gittik.
Biraz oturduktan sonra pasta geldi birleştirdiğim paraylada bir bileklik almıştım. Hediyesinide verdim sarılıp teşekkür etti.
+ Unuttuğunu sanmıştım
- Sen benim herşeyimsin lan unuturmuyum seni ben. Kendimi unutsam seni unutamam.
+ Seni çok seviyorum diyip yine sarıldı.
Tuğçe harbidende benim herşeyim olmuştu annem öldükten sonra. arada sırada babam işteyken eve gelip ütümü, yemeğimi yaptığı bile olmuştu. hastalandığımda bile ilk o koşmuştu yanıma. -
12.
+17Ve konuşmaya başladı.Tümünü Göster
+ Bak Sedat senle 1 ay dır arkadaşız ama sen benim evime gelip bu masaya oturduktan sonra artık benim kardeşimsin bu bil oyüzden senden ne gizlim olucak nede senin benden olmasını isterim.
- Eyvallah.
+ Annem ben doğarken ölmüş. Babamda önceleri tekeli vardı sonrasındada. boş gezenin boş kalfasıydı. Bi taka yaramazdı anlayacağın 2 kardeştik biz abim istanbuldaydı arada sırada eve uğrayıp durumumuza bakar geri giderdi. En son 4 yıl önce gördüm onuda veda etmeye gelmiş bize tabi babamın gibinde değil. Dedim nere gidiyosun bi sen varsın yanımda, sende gidersen ne yaparım. Daha 5 . sınıftım ozamanlar. Kafamı okşayıp gibtiroldu gitti dediklerine göre rus bi hatunla evlenmiş. istanbuldada ne tak yediği bellisizmiş.
Zaman geçip gitti biraz daha büyüdüm. Tabi başımızdan bela ekgib olurmu babam bi tefeciye borç takmış. Uzun süre eve gelmemişti o vakit. Bi gün eve geldi bana bi miktar para bırakıp yine gitti. inanırmısın bilmemde babamıda son görüşüm oydu. Kuytu bi sokakta borç taktığı adamlarda
babama takmış öldürmüş.
Tabi ev kiraydı çok geçmeden kendimi sokakta buldum bu sevgi koyduğumun şehrinde. Sonra rıza ve kazım la tanıştım.. Ama takıldığım ortamları gör!. leş düşse karga gelmez.. Uyuduğum ortamlarda kıza tecavüz edenlermi dersin başucumda bali çekenlermi dersin ne tak ararsan var.
Gel zaman git zaman dilencileğede böyle ortamlarada alışmıştım. Yine bir gün sokaktayım kar yağıyor hiç unutmam ilk defa ozaman ağladım ben bu hayata. Ayakkabım delik üstümde ince bi hırka kaldırmın kenarı geçtim üşüye üşüye ağlıyordum. Siyah bi araba yanaştı içinden 2 adam indi.
Tuttular kolumdan arabaya bindirdiler. Korkudan gebericem o halime bile şükür etmiştim o an ölüm korkusuyla . indirip bi adamın önüne getirdiler beni. Bu adam Tarık beydi. Çok kafa si*meyeyim. Babamı öldürten adam buymuş çok sorgulamadım orasını benim tek kaldığımı ve sokakalra düştüğümü öğrenmiş nerden bulduysada bulmuş beni vicdanı elvermemiş olucakki beni yanına aldı.
harçlık verdi okula gönderdi. Bunun karşılığında benden pis işlerini yapmamı istedi. Önceleri Torbacının elemanıydım getir zütür yapardım. Sonradan torbacı ölünce Yanıma Rızayla Kazımı istedim bana güvendiği için bu ikisinide aldı. Ben şimdi sadece orda gördüğün adamları yönetiyorum.
ne yapmaları gerektiğini kimin torba tutucağını kimin silah kaçıracağını kimin adam öldüreceğini söylüyorum... -
13.
+16Haftasonuydu. Tuğçe, Tuğçenin arkadaşı Şeyla ve onun erkek arkadaşıyla yani adaşım olan Sedatla buluşucaktım.Tümünü Göster
Dışarıda buluştuk ve bir kafeye oturduk öyle sohbet edip vakit geçiriyorduk. Birden Tarıkın bana verdiği Telefon çaldı. Arayan Tarıkın adamı Fatihti.
+ Alo nerdesin
- Dışardayım abi kafede oturuyorum.
+ Yanıma gel 40 dakikaya dedi ve bir adres verip kapattı.
Tuğçe kapattıktan sonra
- Kimdi o aşkım
+ Hiç ya önemli değil
- Öylemi diyosun
+ Evet kızım allah allah
Sedat hemen araya atladı ya önemli değilse önemli değildir nedir bu kız milletinin güvensizliği diyerek lafı değiştirdi.40 dakika sonra babamın yanına gitmem gerektiğini söyleyerek vedalaştım ve kalktım.
Fatihin dediği yere gittim. Diğer gittiğim evle alakası yoktu buranın. Basbaya bir elektrikçi dükkanıydı.
Fatih gel otur dedi. ve devam etti
+ Şimdi aslanım Talimatları benden alıp teslimi Tarık beye yapıcaksın işi bitirdikten sonra beni arayıp Tarık beyin yerini öğreneceksin tamammı
- Tamam kardeş.
yanındaki adam abi diyeceksin bilader. diye düzeltti beni.
+ Halit sus oğlum. Bak kardeş sen bize zıt düşme bizde sana zıt düşmeyelim kolayca işi halledelim.
- Tamam tamam.. Tamam abi.
+ Hah şöyle
Gideceğim mekanları tarif etti. Kısacası iş bir tür haraç işiydi yanımada ne olur ne olmaz diye bir silah verdi daha kullanmayı bile bilmiyorum sanki napıcaksam. Tam gidicekken durdurdu ve bi mercedes anahtarı verdi.
+ Dikkat et delikanlı benim şahsi arabam. dedi
- Tamam abi. deyip
Koyuldum yola
ilk dükkana girdim burası bir restoranttı. Kasiyere patronunun yerini sorup yanına gittim.
+ Tarık beyin teslimatı vardı, onu almaya geldim. dedim suratı asıldı adamın pis pis süzdü beni ieçri gidip bir zarf getirdi al hayrını görmeyin dedi.
+Ben sadece göreviliyim. dedim hiç uzatmadan çıkıp arabaya bindim
Zarfın içine bir baktımki 3 deste 200 lük para var adam kim bilir ne kadar zamanda kazanıyor bukadar parayı gerçi çok işlek bir yerdi muhtemelen 1 haftalık parası olabilirdi.
Derken iki dükkan geçti üç dükkan geçti hepsinden aldım. En son dükkana geldim. iş inanılmaz basitti kira topalr gibi haracımı kesip işime bakıyordum.
Burası bi galeriydi. içeriye girdim patronu sordum ve yanına gittim. herşey standartında ilerliyordu
geriye sadece parayı almak kalmıştı.
+ Tarık beyin tesliamtını almaya geldim dedim. Adam durdu bir süre sonra çekmeceyi açtı ve zarfı çıkardı. eli titiriyordu kaşları çatıktı. sonra
- gibtirgit lan burdan yavşak dedi
+ Beyefendi Tarık beyin kesin talimatı var almadan gidemem. dedim
ayağa kalktı çenemden tutup itti geriye doğru hiçbirşey yapmıyordum ama azda olsa tırsmıştım.
- Oğlum belamısın lan vermiyorum gibtirol git burdan dedi
çaresiz bir şekilde arkamı dönüp çıkıyordum durumu Tarık beye bildirmeye. Arkamdan
- Hadi gibtirgit sahibin kimse ona söyle şimdi Or*spu çocuğu dedi bana.
Seri bir şekilde silahımı çıakrtıp adam masaya yatırdım silahı kafasına koydum
+ Öldürürüm oğlum seni kimse anneme sövemez duydunmu lan beni. Öldürürüm seni bu para için değil o küfür için sıkarım kafana sırf öldürmek için öldürürüm oğlum seni ver lan parayı.. A*ına koyduğumun evladı ver parayı dedim. bağırarak.
adam suspus oldu oldu yanındaki adam dur işareti yapıyordu. diğer elimle masanaın üzerindeki zarfı alıp geri geri çıktım mekandan.
arabay bindim sakin bir yere çektim. Napmıştım lan ben diye düşünüyordum geçrekten sıkabilicekmiydim admaın kafasına . Bilmiyordum belki sıkamazdım, ama birinin talimatı yada göz korkutmak değildi amacım bunu kendi benliğimle yaptığımın farkındaydım gitgide bu dünyanın içine girdiğimi hissediyordum. -
14.
+16Kısa bir yürüyüşün ardından Furkanın bahsettiği bilardo salonuna gelmiştik. içerisi duman altı yarı kalabalık ve gürültülü bir ortamdı.
Atari masaları, Bilardo , Kağıt, Okey ne varsa oynanan bir yerdi. Kalabalığın içinden süzülerek giden Furkanı takip ediyordum. Oyun oynanan yerlerin en sonunda bir kapı vardı. Furkan birine selam verircesine kafasını sallayıp , kapıyı açtı ve içeri girdik. Bir kat aşağı indikten sonra önümüzde yine bir kapı vardı. Kapıyı ritimli birşekilde 3 defa çaldı. Bereli bir adam açtı.
Bana doğru kaş göz yaptı.
+ Misafirim Kemal abi.
Bereli adam hiç konuşmadan geriye çekildi ve biz giridkten sonra kapıyı kapattı.
içeride kare şeklinde dizilmiş 4 tane kanepe ortadada bir masa vardı.
Kanepenini birisinde Bi adam sızmıştı. Diğerinde ise iki kişi oturuyordu.
Heryere içki ve sigara kokusu sinmişti. Masanın üzerinde duran tütün kağıtlarındanda esrar içtikleride belli oluyordu. -
15.
+16Bir kaç gün sonunda haber gelmişti. Furkan ayarlamıştı ve beni evimden alıp o yere zütürecekti.Tümünü Göster
çok sürmeden gelip beni arabayla aldı ve yola koyulduk. Gittiğimiz yer bir villaydı. Villanın bahçesinde bizi korumalar karşıladı. içeriye girdik uzun bahçe kaldırmlarının sonunda eve girebilmiştik.
Evin salonunda 2 ayakta adam ve birde Oturan kel birisi vardı.
+ Oturun gençler dedi karşısındaki koltuğu göstererek. ikimizde oturduk
duyduğuma göre iş istiyormuşsun.
- Evet efendim. dedim.
+ Peki nasıl bir iş istiyorsun
- Ne isterseniz efendim.
Yanındaki adama el etti. Bir komando bıçağı aldı. ortamızda duran masadan bana uzattı.
+ ismini söylermisin bana.
- Sedat efendim.
+ Bu bıçağı alıp Furkanı öldür Sedat.
Bir süre duraksadım nasıl bi sapığa düştüm lan ben diye düşünüyordum bunu yapmazdımki dıbına koyim.
- Ama efendim.
dememle silahını çıkartması bir oldu silahını çekip bana doğrulttu.
+ Onu öldürmezsen burda ben öldürürüm seni.
Bir süre düşündüm filmlerdeki gibi bir oyun olabilirmiydi diye ama Furkanında bundan haberi yoktu sanırım çünkü oda korkarak bana bakıyordu. Artık sadece bir kumar oynayacaktım ya ben ya Furkan.
Bir anlığına deli cesareti geldi bana içten içede sinirlenmeye başladım. Nolucaksa olsun dıbına koyim daha nekadar kötü olucak sanki hayatım dedim. Bıçağı adamın önüne attım.
- Öldür lan dıbına koyduğumun çocuğu öldür. diyip gözümü kapattım.
uzun bir kahkaha attı.
+ Bu.. bu çok iyiydi hasi*tir hahaha. Nerden buldun lan bunu harbi manyak çıktı.
dedi. Furkanda yalandan gülümsedi. sonrasında bana döndü gülmeyi kesti.
Aferim. işi aldın. O küfürünüde duymamış sayıyorum. dedi. Bir an için gerçekten sıkıcak sanmıştım kalbim hızla atıyordu.
+ Ancak benim yanımda çalışmanı istiyorum silah eğitimin varmı
- Yok efendim
+ Olucak zamanla ozaman. Senin işin bana ait olan dükkanlarda alacakalrım var gün içinde bunalrı toplamak. Ayda 4 kez sana söylenen mekanlardan alacaklarımı alıp bana getirmen. Ben olmassamda yanında Duran adamı işaret ederek Fatih'e vermen dedi. ve bana eski bir telefon verdi.
- Tamam efendim dedim.
+ Bu arada bana efendim değil Tarık bey diyeceksin anlaşıldımı.
- Tamam Tarık bey.
+ Gidebilirsiniz gençler dedi.
Dışarıya çıktık birer sigara yaktık arabanın başında bu arad Furkanla konuşmaya başladık
+ Sence nasıl olucak dedim
- Oğlum bak bi sakatlık çıkartma en basit işlerden birini verdirttim sana
+ Baştaki o şeyidemi birlikte planladınız lan
- Yok dıbına koyim herif zırdeli gördün işte
+ Ben bu işi hallederim oğlum deyip arabaya bindim o günde öyle bitmişti ve artık hayatımın kopma anlarının geldiği bölümler başlıyordu. -
16.
+16Yarın oldu Furkanı aradım evdeydi. Yanına gittim bilgisayar başındaydı. Laptobunun kapağını kapatıp bi dakika baksana dedim.
+ Ya naptın amcık oyun oynuyordum dedi
- Ya bi dakika gibicem oyunun bi dinle.
+ Noldu söyle
- Şimdi beni yanlış anlamanı istemiyorum sana yük olmakta istmeiyorum açıkçası. Ben çok düşündüm bunu.
+ Geveleme oğlum ne diyeceksen de hadi.
- Bana seninki gibi bir iş ayarlarmısın ?.
+ Bunu söyleyeceğini düşünmüştüm daha önceden. Ama yapamam dostum. Olmaz.
- Niye ki amk o iki muallak bile bu işin üstesinden gelebiliyor.
+ Ağzını topla o iki muallak dediğin adamlar benim sokak günlerimden beri yanımda olan insanlar.
sen ne kadar kardeşimsen onlarda öyle.
- Ozaman beni neden dışarıda tutuyorsun.
+ Oğlum bak ben kardeşliğe çok önem veren bir insanım tanııyosun beni. Ama o adamların başka çaresi yok bu hayat onlar için bir zorunluluk senin içinse bir seçenek . Bazı şeyleri göz önünde bulundur. Senin annen ölmüş olabilir ama bir sevgilin var bir okulun var daha önemlisi hala bir baban var lan yanında.
- Tamam abi zorlama. Eyvallah. deyip kalktım çok yanlıştı yaptığım şimdi düşününce ergenlik işte.
+ Ya bi dur am*na koyim diyip tuttu.
+ Off Sedat amk senin şuan cidden napıcağımı bilmiyorum.
- Ben bu işi babam ve beni bu taktan hayatın içinden kurtarmak için istiyorum yoksa sana böyle bişey için gelmezdim asla. ki gelmedimde. Ama şuan okadar kötü bir yaşantımız varki böyle giderse onuda kaybedicem. içmediği tak kalmadı adamın. Benim ona bakmam lazım Annem bunu öngörmüştü ve bana vasiyeti buydu.
Biraz durdu ve etrafı süzerek düşündü.
+ Tamam. Ayalıyacağım bi şekilde temizinden.
- Adamsın lan sen . Diyip gülerek sarıldım . Merak etme kardşim hiçbirşey olmayacak bak görürsün. dedim. -
17.
+16Fatihin yanına gittim. Yine aynı sohbetler şurda şu mekan şurdaki şu mekan diye anlattıda anlattı.Tümünü Göster
iş benim için rahat bir görevdi ve hertürlü zorluğun altından kalkabileceğimi hissediyordum.
Elektrikçiden çıkarken yine bana bir anahtar verdi ve arabanın arkasındakini giyip öyle git mekanlara dedi.
Passatın arka kapısını açıp içeirye baktım bir takım elbise vardı. Eve gidip giydim . Silahımı belime taktım aynada bir süre kendime baktım. Bir yandan jilet oldum haa diye söylenirken aslında bu kişinin olduğum kişiyle alakası olmadığını farkediyordum.
Bindim arabaya sonrası normaldi tek farkı bu sefer gittiğim mekanlar daha lüks ve büyüktü. Dediklerine göre Tarık bey büyük bir iş yakalamış ve Şehrin zengin kısımlarının haracınıda devr almıştı.
Furkanın anlattığına göreyse adam Furkanın çocukluğundan beri hiç duraksamadan işlerini büyütüyor ve gelişiyordu bu sayedede hem saygınlık hemde bu camiada işlerini kolayca hallediyordu.
Son iki mekan kalmıştı. Keyfim yerindeydi bu iş gözümü boyuyordu. Açtım radyoyu Teoman çalıyordu. Bağırarak eşlik ediyordum.
- Sorma neden niçin
herşey yalnızlıktan
bak..bak.. Güzel bir gün ölmek için...
https://www.youtube.com/watch?v=2at-8ZbjRXs
Mekanın önünde durdum arabayı kilitledim mekanın kapısında içeriye doğru girmeye başladım .Yakamı düzelttim. Geldiğim yer bir pub tı.
- Selamın aleyküm dedim görevliye. hafif sesli ahkam kesen bir tonda.
+ Merhaba beyefendi nasıl yardımcı olabilirim
- Patronun.
+ Anlamadım Selim beyle mi görüşmek istiyorsunuz.
- Hah işte kimse artık. Çağırırmısın.
Kadın içeriye gidip patronunu çağırdı. bir masaya oturduk.
- hiç lafı uzatmayayım. Tarık beyin teslimatı için geldim.
Adam arkasına yaslandı hafif tebessüm etti.
+ Ben Kadir Karahan'dan başkasına haraç vermiyorum evlat dedi.
- Evladın değilim lan ben senin. Bak işi zorlaştırma işte ver bende yoluma bakayım.
+ Tarık'a söyle beni çoluk çocukla muhattap etmesin. Göndereceksede senin gibi küçük çakallarla işim olmaz benim aslanım.
Adamın bu denli rahat ve yavşak tavırlar sergilemesine ayar olmuştum . Ceketimin belinde silahımı çıkarıp masanın üzerine koydum.
- Bak lan bana. Selim bey. Senin gibileri çok gördüm. Daha hiç sıkıntı yaşamadım. Tarık beye şimdi gitsem ilk seni gibicek sonrada beni gibicek. Bu yüzden teslimatı almadan gitmiyorum.
+ gibtir lan. deyip masadan kalktı omzumdan tuttu görücek daha çok şeyin var dedi. Harcatma kendini hadi ufak ufak gibtirol git şurdan.
Adamın elini alıp kırdım sonrada ayağa kalkıp boyunundan tutup yere yatırdım . Oanda bir koruma dış kapıyı kollarken diğerleride bana silah çekti. Bende masanın üzerinde duran silahı. Adamın kafasına dayamıştım bile.
- Veriyormusun vermiyormusun lan . dedim
adam elinin acısından konuşamıyordu Havaya ateş ettim yeniden doğrulttum. Kafasına veriyormusun vermiyormusun. Korumaları sandalyelerin arkasına geçip sadece bana bakıyordu ama sıkmıyorlardı. Adam en sonunda bağırarak paranın yerini söyledi ve getirmelerini emretti.
Parayı alıp silahımı hala onlara doğrultarak çıktım mekandan.
Arabaya binip diğer mekanıda hallettikten sonra. Fatihin yanına gittim. Tarık beyin yerini öğrenip yanına gittim. Depo gibi gibi yere girdim Tarık bey tam karşımdaydı. Teslimatı verdim.
+ Aferim aferim. dedi
- Yalnız Tarık bey. Birşey söylemem gerek size.
+ Noldu.
Mekanın adını söyleip elini kırdığım adamla konuşmalarımızı, gelişen olayları ve parayı en sonunda aldığımı anlattım.
ilk durup göz kırpmadan suratıma baktı. Sorna ayağa kalkıp yanıma geldi.
+ Naptım demiştin
-Parayı aldım yani.
+ Hayır onu demiyorum dedi sakince
sonra bana bir sille attı hayatımda kimseden öyle tokat yememiştim. Yere düştüm kaldırdı bitanede yumruk attı.
+Ulan adamın bileğini kırmak nedir yavşak. Lan .. lan ben sana teslimatı alıcaksın demedimmi hayvan oğlu hayvan. Silah sadece göz korkutmak için kullanıcaktın. Öğlen vakti admaın kameralı mekanında silah çekip üstünede adamın bileğini kırmak nedir diyip bitane daha vurdu.
Ardı ardına yediğim tokatlar hem canımı ykaıyordu hemde gururumla oynuyordu.
Ayağa kalkıp yumruğumu havaya kaldırdım. Sonra durdum. Korumalar bana silahlarını çekti.
Tarık bey gülümsedi . Silahlarınızı indirin diye el işareti yaptı.
+ Hah hah. Yediğin halt yetmezmiş gibi birde banamı vurucaksın.
Elimi indirdim ama sinirden burnumdan soluyordum.
+ Sen dua et bunu ilk senden öğrendim bukadar basit bi işi bile beceremeyen taktan bi çocukla ne işim olur lan benim. dedi ensemden tutup. Ve devam etti.
Sen dua et bunu ilk senden öğrendim. Yoksa seni gömerdim buraya.
Adam ruh hastasının tekiydi o an içimden keşke girmeseydim bu taktan dünyaya diyordum bir yandanda haklıydı aslında çok düşüncesiz bir şekilde davranmıştım.
+Bak Sedat yürekli çocuksun seni Harcamak istemiyorum. Bu ilk ve son hatan olsun.
Bir dahaki hatanda değil benden yumruk yemek yüzümü bile görmeden. Ölmüş olursun.. Yada daha kötüsü sen düşün.
Bu hayattan artık çıkamayacağımı anlamıştım.
- Özür dilerim. deyip kafamı yere eğdim.
+ Şimdi bana söyle kalıyormusun.. Gidiyormusun.
Derin bir nefes alıp verdim dudağımdan gelen kan yere damlıyordu. Ya bu kan boş yere akmış olucaktı yada hakkını vericektim. diye düşünüyordum
- Kalıyorum.
+ Dediğim gibi ilk ve son olsun bu Sedat. O Kamera işinide bir şekilde halleticem Kadir Karahan denen herifte zübbe orusbu çocuğunun tekidir zaten diye mırıldandı kendi kendine.
Bi daha bu işi yapmayaksın. Madem silah doğrulta biliyosun aslan gibi. Aslanlar gibide bi iş ayarlıcam sana. Şu mevzuları halledene kadarda bişekilde pılını pırtını toplayıp Benim villanın bahçesindeki işçi evinde kalıcaksın.
- Tamam Tarık bey. Dedim Bana bir miktar para verdi.
Yeniden arabayı Fatih'e bıraktım. Ve eve gittim. -
18.
+15Okul çıkışı gelmişti. Çıkış kapısından çıkıp evin yolunu tuttum. Bi anda yanımda Tuğçe belirdi.Tümünü Göster
Son olaylardan sonra baya dalgınlaşmıştım.
+Nereye gidiyoruz bakalım. dedi
- Ha.. Özür dilerim. diyip tebessüm ettim
+ Sorun değil hadi seni bir yere zütüreyim beyefendi.
- Sen nere dersen ora gideriz.
Otobüs durağına zütürdü beni.
+ Nere gidiyoruz dedim
- Ya ne soru soruyosun boşver.
Bindik otobüse. Boş gördüğüm tekli koltuğa oturdum. Tuğçe başımda dikilmeye başladı gülerek.
ilk karşılaşmamızı hatırladım güldüm.
+ Tamam, tamam anladım diyip kalkıp yer verdim.
Uzunca bir yol gittik. Nere gitmediğimi bilmediğim için yol çok uzun geliyordu belkide.
Yol boyunca ben onu oda dışarıyı izledi. Eni sonu ineceğimiz durağa gelmiştik etrafta yeni yapılan binalar ve birde park vardı. Hafif tepelik bir yerdi tepenin başındaydı park. Gittiği yönün park olduğunu fark ettim. Arkasından yürüdüm hiç soru sormadan.
Hani bir kızla tanışırsınız da ne yapsa ilginizi çeker sanki bir parçanızmış gibi hissersiniz ya öyle hissediyordum işte. Uçtaki bir banka oturdu. Banka bomboş arazilere ve arazilerin sonundaki dağlara bakıyordu. Aslında çok rahatlatıcı bir görüntüydü neden buraya gelmek istediğini anlamıştım.
yanına oturdum.
konuşmaya başladı.
+ Şimdi bu kız neden beni buraya getirdin diyiceksin.
- Demem. dedim gözlerine bakarak. Hafif güldü saçlarını kulaklarının arkasına attı göz ucuyla bana baktı.
+ Ne zaman dertlensem buraya gelir bu dağlara bütün dertlerimi anlatırım ben Sedat. Dertlerim dağlara karışır . Dağlar büyüktür onlar kaldırır her acıyı dedi. Eğer sen gelmeseydin yanıma, ben gelicektim. Sapık deme ama seni izliyordum son zamanlarda çok içine kapanık olmaya başladın.
- Belkide sapıksındır. dedim gülüştük bi süre.
+ Anlat derdini hadi.
- Bilemiyorum bu derdi hangi dağ kaldırır. yada kaldırmayı ister. Anlatayım madem.
Annem hasta Tuğçe. Ölebilir... Bilmiyorum düşünmek istemiyorum aslına bakarsan. Düşünmeyince biraz olsun kaçabiliyorum bu duygudan.
+ Kaderinden kaçamaz insan. Ben ne desem boş. inan çok üzüldüm dedi.
üzüldüğümü anlamış olucakki konuyu değiştirdi.
+ Ne konuşmak istiyodun benimle
-Peki sen benimle ne konuşmak istiyodun diye yanıt verdim.
Boşluğa baktı bir süre. sonrasında
+ Bilmiyorum. dedi
- işte bende öyle bilmiyorum dedim.
uzun süre birbirimizin gözlerinin içine baktık. Hissediyordum sanırım ben kıza aşık oluyordum.
+ Seni seviyorum. dedi bir anda. Öylece kalakaldım hiçbirşey diyemeden sadece suratına bakıyordum.
devam etti.
+ Sen ne hisettin bana karşı bilmiyorum ama ben bu hissi saklamak istemiyorum. Kendimide kandırmak istemiyorum. Ben seni seviyorum.
Ben hala hiçbir tepki veremiyordum çünkü ilk defa bir kız bana karşı hislerini böylesine açık söylemişti.
+ Üzgünüm sanırım herşeyi mahvettim. deyip ayağa kalktı. araksını dönüp yürümeye başladı.
ben en sonunda arkasından koştum omzundan tutup durdurdum.
yanaklarından tutup öptüm onu dudaklarından. Gözleri doldu gülümsüyordu. bir kaç defa daha öpüştük sarıldık. sonrasında kafasını kafama dayadım
- Her anımda seni düşünüyorum. içimdeki hissi kendime bile tarif edemiyorum. Ama artık ediyorum.
hemde sana. Bende seni seviyorum. dedim
sarıldık bir süre daha.
Biraz daha muhabbet ettikten sonra gidiş saati gelmişti. Evi gittiğimiz yerin yakınlarındaymış zaten otobüstende hep burada iniyormuş.
- Hoşçakal dedim
+ Hoşçakal deme bana görüşürüz. dedi ve gitti. -
19.
+14 -1Inmek icin ayaga kalkıyordumki kizda kalktı ikimizde otobüsten indik bir sure anlam veremedim. Sonra yurumeye basladim, kiz benimle birlikte hareket ediyordu resmen okulun onune kadar birbirmizi kolluyarak yürüdük. Sonra bi anda durup
- Sapık mısın sen cabuk defol git polis cagiricam diye bagirdi bana.
+ Asıl sensin sapık benim okulum burası.
- Aldım başıma belayi desene suna.
Kafam karışmış sekilde bakıyordum. Sonrasında okuldan iceri girince anladım bizim okulda oldugunu ancak daha once hic görmemiştim. Neyse diyip sınıfa çıktım.
Geckalmıştım. içeri girdim. Hoca " yok yazıldın " dedi.
Ben " sağlık olsun. " dedim ve yerime oturdum. Furkanla selamlaştik naber naptin filan derken sınıf kapisi tıklatıldı ve iceri o kız girdi. Müdür de yanındaydı. Müdur soze girdi.
M- Arkadaslar okulumuza yeni bir ogrenci geldi artik bu sinifta olucak. Iyi dersler deyip çıktı.
Hoca ismini sordu kıza.
- Tuğçe. Dedi.
Ve isminide boylelikle ogrenmistim.
Tenefüste Tuğçe nin yanına gittim:
+ Hoşgeldin. Tanıştığıma memnun oldum. Dedim.
- Pek hoşbulmadım.
+ Ne kadarda kindarsın. Bütün seneyi boylemi geciricez.
- Malesef.
biz konusurken Furkan lafa atıldı :
F- Siz erken tanışmışsınız sanırım.
+ Yani tanışmak sayılmazda...
- Tanismadık. Arkadaşın ne kadar saygısız olabileceğini gosterdi bana.
Bu konusmalarin ardindan "neyse gidelim hadi deyip" furkanı çektim bahçeye indik.
F- Hayırdır lan bu kız ne iş.
+ Ne bilim abi garip bi tip gibtir et. -
-
1.
+1 -1Amk okul üniformasından da mı anlamadın aynı okuldan olduğunuzu. Yazacağınız hikayeyi gibim şu mantık hatalarına dikkat edin
-
2.
0Belki üstünde ceket vardır ?
-
1.
-
20.
+15Bir kaç hafta daha geçti yeni, hayatıma iyiden iyiye alışmaya başlıyordum, Tuğçe nin Ailesi tatile gitmişti ve Tuğçe'de bir şekilde tatile gitmemişti ve evli olan ablasının yanında kalacağını söylemişti. Ablası beni biliyordu ve ne kadar süre birlikte olduğumuzu da bildiği için Tuğçe arada sırada benimle kalmasına ikna edebiliyordu ablasını. O bar benim şu bar senin her gece dışarıdaydım. Bir gece Tuğçeyle bara gitmeye karar verdik.Tümünü Göster
Şehrin en iyi mekanlarından biriydi. Akşam 22.00 gibi Tuğçeyle hazırlanıp evden çıktık. Ve mekanın yolunu tuttuk.
Mekan iki katlı bir gece kulübüydü. Müzik sesleri 100 metre ilerden duyuluyordu. Girişte yol boyunca uzanan palmiyeler bu yolun bitiminde giriş çıkışları kontrol eden Güvenlikler bulunuyordu. Arabayla ilerleyip güvenliklerin yanında durdum. Camı açtım.
- Kimliklerinizi kontrol edebilirmiyim lütfen . Cüzdanımı çıkartıp kimliğimi gösterdim.
- Hanımefendinin de kimliğini alabilirmiyim. Ancak aramızda ay farkı vardı ve Tuğçe 17 yaşındaydı bu yüzden onu almazlardı.
+ Hayır göremezsin. dedim.
- Bu sadece yaş kontrolü beyefendi.
+ 18 yaşından küçük durduğunu sanmıyorum.
- Beyefendi bu durumda sizi alamayız.
+ Ya gibicem şimdi beyefendini. Parasıyla değilmi kardeşim
- Lütfen uğraştırmayın çıkışa doğru alalım sizi.
Cüzdanımdan dört 200 lük banknot çıkartıp adamın eline iliştirdim.
+ Yanımdaki hanımefendi 18 yaşında dedim.
Adam bir süre etrafını süzdü .
- Aksini iddaa etmedim zaten buyrun içeri diyip otomatik kapıyı açtı.
Tuğçe gerilmişti. Bana dönüp
+ Aşkım istersen başka bir mekana gidelim hem pahalıyada benziyor. Nolur nolmaz bir sorun çıkar. dedi.
Bişey demeden göz ucumla Tuğçeye baktım . Elini tutup avuçlarından öptüm
- Hiçbişey olmaz sen rahat ol yavrum benim. Dedim
Park yerine girip arabayı valeye bıraktık ve gece kulübüne girdik.
insanlar kendini kaybetmişçesine eğleniyordu. Ortada dans edenler, şampanya patlatanlar, para saçanlar, öpüşenler. Sahnenin etrafında masalar vardı. ve bir üst kattada sahneye bakan lobiler.
Lobiden ziyadeyse, aşağısı daha eğlenceli geldiği için masaların birine oturduk.
Tuğçe etrafına bakıp gülüyordu.
+ Burası nasıl biryer ya. ilk defa böyle bir yere geliyorum.
- işte hayat budur aşkım. Bu insanlar yarını düşünmüyor. Bundan sonra bizde düşünmicez.
Garsooon ! diye bağırdım.
garson geldi.
- Masayı donat bilader. Bide en güzelinden bi şampanya getir bakalım bize. diyip cebine bi 100 lük sıkıştırdım.
Yemekler gidip, tatlılar geldi. şampanyalar gidip, şaraplar geldi.
Saat gece 1 olmuştu ancak parti son hızıyla devam ediyordu. Müzikten seslerimizi bile zor duyar hale geldik. Kafalarımızda hafiften gitmeye başlamıştı.
- Kalk hadi dans edelim.
+ Ben bilmemkii
Ayağa kalkıp Ellerinden tutup dans eden insanlara çarpa çarpa dans edilen bölgeye kadar sürükledim . ellerinden tutup dans etmeye başladım
bu arada bana bilmiyorum ben diyip benim dans etmemi kahkahalarla izliyordu.
sesimi duyurmak için kulağına eğildim.
- Madem Dans etmiceksin ozaman bana uy diyip. ellerimle havaya kaldırdım Tuğçeyi yatay bir şekilde.
ve kendi etrafımda hızla dönemeye başladım çığlık atıp bir yandanda kahkaha atıyordu.
biraz daha dans ettikten. sonra yeniden masaya gelmiştik.
+Bu kadar manyak olduğunu tahmin etmemiştim dedi.
- Hayat manyaklıklarla güzel. Sevdiğim kadın yanımda içkim karşımda. Diyip elimi omuzuna atıp yanağından öptüm.
Şarap şişesinin dibini gördükten sonra ikimizde sarhoş olmuştuk
Bir kaç saat sonra Yeniden arabaya bindik ve mekandan çıktı sahil boyu ilerliyorduk arabayla.
Tuğçe gülerek yarı peltek bir şekilde telefonu gösterip
+ Saat 3.00 aşkım dedi.
- Ozamaaan diye bağırıp torpidodan bir cd çıkarttım. Teomanın en sevdiğim şarkısını açtım son sese getirdim . Ve bağırarak söylemeye başladık.
saat 03:00 olmuş, resimler buruşmuş
karlar erirken saçlarımda
sen hep güzelsin, benimse içtiğim
her bir damla yaralarıma vurmuş
https://www.youtube.com/watch?v=fX3eOsPTJ_g
Uzun yollar boyu ilerledik, sanki yolların bir sonu yoktu, sanki zamanda sıkışıp kalmıştık..
başlık yok! burası bom boş!