/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +45 -6
    Tarihler 15 Mart 2022'yi gösteriyordu.Ben ise o sabah uyanmış, penceremden çaresizce o ölü bedenlere bakıyordum. O sırada hala hayatta olan 1 2 kişi daha sokaktaki ölü bedenlere donuk gözlerle bakarken hastanenin yolunu tutmaya çalışıyorlardı. Biri 20'li yaşlarında bir genç, diğeri ise muhtemelen babası idi.
    100 metre kadar zor ilerledikten sonra caddenin sonuna doğru babası boğulmaya başladı. Elleriyle boğazını tutuyor ,havadaki o iğrenç ceset kokusundan arta kalan oksijeni bünyesine almaya çalışıyordu ama virüsün gücüne daha fazla dayanamadan boğularak oracıkta can verdi.
    Oğlu ise ağlayarak bir süre babasının üstüne kapandı devamında olacakları bildiğimden pencereden ayrılıp mutfağa gittim, sabah kahvaltılarımı artık yarıya düşürmüştüm. Erzağım ise günden günde azalıyordu.

    -Bir kaç parça haşlanmış patates, biraz kirli su ve dünden kalmış yarım konserve-

    Sanırım dışarıya çıkıp yemek ve su bulmalıydım artık , korkuyordum, en son 3 ay önce dışarıya çıktığımda yağmalanan o markette yaşadıklarımı hala unutamıyordum , 1 su bidonu için bir aileyi vurmuştum , çocukları ise uzaklara doğru koşmuştu , kimsesiz bir hiçliğe doğru...

    Vicdanım artık yok denecek kadar azalmıştı , oysa ilk günler öyle miydi? ilk vakada ne kadar üzülmüştüm şimdi aradan geçen 2 yılda sadece kalan mermilerimi sayıyor , kaç gün daha kendimi ve oğlumu koruyabiliceğimi düşünüyordum.

    O ise olanlardan habersiz tatlı uykusunda belki de etrafa bakınıyor , salıncağa biniyor ve neşeyle koşturuyordu

    Doğduğundan beri hiç dışarıya çıkmamıştı ki o
    Nereden bilecekti salıncağı, o güzel parkları?

    Şu anki tek manzara çürüyen cesetlerdi oysa , göstermemeye çalışıyorum ona elimden geldiği kadar ama gördüğünde soruyor,
    "Baba bunlar ne?" diye sorduğunda boğazım yutkunuyor ve cevap veremeden başını okşuyorum sadece

    Kararımı vermiştim , yarın gün uyandığında benzinliğe bir keşife çıkacaktım. Kalan son 10 mermim sanırım 1 veya 2 keşif beni korumaya yeterdi, ya sonrakiler?
    Bunları düşünmemeliydim.

    Oğlum uyanmıştı , onun için hazırladığım patates püresini yedirdikten sonra onu da kucağıma alıp güzel bir film izliyorduk beraber , tabi onun tek merakı yine daha önce görmediği kalabalıklar , caddeler, insanlar ve giden arabalardı.
    Ben ise sadece başını okşamakla yetiniyor , bir yandan ise yarınki yapacağımı düşünüyordum...
    ...
    ...
    ...
    ...
    (Yarım saat sonra)
    Tiz bir bağırışla
    "Kimse var mııı!!"
    "Kimse var mııı!!!"

    - Part 1 Sonu -
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1
    Up up up
    ···
    1. 1.
      0
      Güzel pnp devam ama çocuğu s@ sevmedim
      ···
      1. 1.
        +1
        Karakterlerin hepsinin ayrı bir anlamı var, ilerleyen partlarda birbirlerine bağlanacak
        ···
    2. 2.
      0
      Rezervasyon
      ···
    3. 3.
      0
      iYi YAZMIŞIN AMINA koyim
      ···
    4. 4.
      0
      Rezerve
      ···
    5. diğerleri 2
  3. 3.
    +9
    Aniden gelen bağırışlarla yerimden kalktım , Kapım en son 2 ay önce çalınmıştı, onlar da çaresizce yardım istryen enfektelerden başkası değildi.
    Yine onlardan biri olduğunu düşünüp kapının yanındaki emektar baltamı da alıp usulca kapının gözüne doğru bakmaya başladım
    Durmaksızın bağıran bu kadın 20li yaşlarının sonunda sarı saçlı beyaz tenli ve kıpkırmızı yanaklara sahipti.
    Görüntüsü hiç de enfekte birine benzemiyordu. Zaten enfekte birinden bu derece yüksek ve rahatsız edici bir ses daha yükselemezdi
    "Kimsin, ne istiyorsun!" diye bağırdım
    O ise sadece açım diye bağırmaktan başka bir şey yapmıyordu , sakinleşmesini ve bahçeme atlamasını pencereden onla konuşabiliceğimi söyledim
    O ufacık elleriyle tahta korumalı pencereme bir şey yapamayacağından emindim.
    Bağırmaktan yoruldu ve bahçeme geçip penceremin önüne geldi, onu artık tahtaların arasından daha rahat bir şekilde görüyordum
    Sarı dalgalı saçları rüzgarda savrulurken , Ailesini 4 ay önce kaybettiğini ve o günden bu yana kendine eve kapattığını dün gece artık son bir umutla yemek aramaya çıkarken evimde yanan ışığı gördüğünü söyledi.
    Sabah ise erkenden elinde kalan son işe yarar eşyaları da toplayıp evimizi bulmak için yola koyulmuş.
    Tüm bunları nefes nefese bir çırpıda anlattıktan sonra bana yalvarıyor , bunun son şansı olduğunu söylüyordu.
    Geldiği onca yoldan sonra enfekte olma ihtimalı çok yüksekti , vicdan duygum gün geçtikçe azalmış sadece mantıklı kararlar vermeye çalışan bir robot haline gelmiştim.
    Her şey oğlum içindi , zaten o da olmasa kendimi tüfekle vurur, bu taktan , soğuk ve umutsuz dünyaya sıcak bir uykuyla veda ederdim.
    Karşımdaki sarışın kız yalvarmaya devam ediyor, eve alırsam istediğim her şeyi yapıcağımı söylüyor ve sürekli ağlıyordu,
    Ben ise karşında durmuş, enfekte olup olmadığı alırsam ne gibi yararları ve zararları olabiliceğini düşünüyordum.
    Kendimi o an bir hayvan gibi hissetmiştim , en son bu duyguyu o küçücük çocuğun ailesini hunharca katlettiğimfe bana olan o son bakışında hissettim.

    Part 2 Sonu
    ···
  4. 4.
    +8 -1
    Beğeni ve yorumlarınızla destek olursanız sevinirim.
    Her hikaye okuyucusuyla beraber anlam bulur.
    Olumlu olumsuz fikirlerinizi mesaj yoluyla belirtebilirsiniz.
    ···
    1. 1.
      +2
      YouTube mu burası oç beğeni ve yorum ne amk. Şuku ve entry diyeceksin.
      ···
      1. 1.
        -2
        azginlemur oybirinci nesil normal
        Aynen
        ···
  5. 5.
    +10 -2
    PART 3

    içimde kalan o son duygu kırıntıları sarışın kızın çaresiz yalvarmaları karşısında kendisini ortaya çıkarmıştı,
    Kendisine bahçemdeki ufak depoda 1 hafta kalabiliceğini eğer bir sorunu yoksa eve alabiliceğimi söyledim.
    Çığlıkları yine başlamıştı, bu seferki sevinç çığlıklarıydı ve ağlarkenkinden çok daha kötüydü diyebilirim.
    Bir an içinden sarılmak geldi tüm bu yaşananları unutarak ama sonrasında aramızda çift kat tahta koruma olduğunun farkına varıp teşekkür ede ede küçük depoma eşyalarını koymaya gitti.

    Tüm beynim o an bana tam bir salak olduğumu , tüm süreci mahvettiğimi ve bu kızın enfekte olduğunu söylüyordu, ben ise kafamda geçenleri susturmakla meşguldüm
    1 hafta boyunca yemeklerimi 3/4e düşürecek, kalanını ise kızla paylaşacaktım , büyük bir kumardı bu benim için
    Enfekte olabilir , evim yağmalanabilir , en iyi ihtimalle kız ölürse 2 3 günlük erzağımdan olabilirdim.

    Paranın bir çöp olduğu bu dünyada yiyecekler, sağlık malzemeler ve silahlar artık servet değerindeydi ,
    Takas ve kölelik sistemi geri gelmişti.
    Zenginler , isyan eden güçlü komutanlar adeta ortaçağdaki bir feodalite düzeniyle kendi küçük krallıklarını kurmaya başlıyordu.
    Bu virüsün dini, paraya düşkünlüğü veya herhangi bir şöhret sevdası yoktu oysaki
    Dünyadaki dinler yok olma noktasına gelmil borsa diye bir olgu para diye bir kavram kalmamaya başlamıştı.
    Hayatta kalan son din tüccarları ise sinirli ve enfekte grup tarafından vahşice katlediliyor, cesetleri meydanlara asılıp
    ölümün çaresizliğiyle etrafta bir suçlu arıyorlardı.

    Part 3 sonu.
    ···
    1. 1.
      +3
      Ulan sen salak mısın
      Enfekte olmasa ne olur
      Niye evine alıp yemeğini paylaşıyorsun
      Ne biliyorsun gece seni ve oğlunu öldürmeyeceğini
      Salak bu beyler

      Sırf ilgi çeksin diye hikayenin içine aşk, kadın erkek ilişkisi koyuyorsun

      Hem diyorsun ki vicdanım kalmadı, robot oldum
      E bre dıbına koduğum o zaman niye yardım ediyorsun tanımadığın birine
      ···
      1. 1.
        -2
        Kardeşim sen Aşk-ı memnu okurken de Adnanın gavatlığını görüp de Halit Ziya Uşaklıgil\'e mi sövüyorsun ?
        Ben yazarım , hikayedeki kişi ben değilim. Ben şu an da su içiyorum , birazdan uyuyacağım ve yemeğim de yeterli
        Bu ayrımları yapın hikaye okurken
        ···
  6. 6.
    +5
    PART 4

    (Zorunlu yazı:Hikayede anlatılanlar tamamen hayal ürünüdür , gerçek şahıs ve kişilerle alakası yoktur)

    Hükümetin düşeli ise tam 1 ay olmuştu , 6 ay öncesinde 3. ve en büyük dalgaya kadar aslında işleri bir şekilde yürütüyorlar gibiydi, Vaka sayısı o zamanlar 1 milyon civarıydı . Hastaneler zar zor da olsa en azından yoğun bakımdakilere bakabiliyorlardı her ilde 1 hastane dışında doktorun olduğu her yer artık virüsle savaşıyordu ama sonrasında 3. Dalga ile beraber artık rakamları bile bilemez haldeydik , insanlar bir yatak bulabilmek için hastahanelere akın ediyor, birbirleriyle savaşıyorlardı.
    Hükümetin kararı ile tüm hastahanelere silahlı özel korumalar yerleştirilmişti, ve en büyük hata buydu aslında.

    insanlar uzun sıralar halinde bekletiliyor sıranın sonlarında virüse daha fazla dayanamayan insanların bedenleri gözükmüyordu bile, ayaklar altında eziliyordu...

    Tabi tüm bunları sosyal medyadan öğrenebildiğimiz şeylerdi sadece bir zamanlar güldüğümüz eğlendiğimiz üzüldüğümüz sosyal medya

    --Tüm internet sistemi artık çökülü durumda , tüm baz istasyonları bakımsızlık sebebi ile bozulmuş, radyo kanalların bir çoğundan ise frekans artık alınamıyor
    Kendini evde izole tutmuş, teknik bilgisi sağlam birkaç kaçığın yapmış oldukları yerel uydu ve radyo sistemlerinden frekans alabiliyorum sadece
    Neyseki ben de o kaçıklardan biriyim , yıllarca söverek çalıştığım mühendisliğin bana olan bir armağanı--

    Sonrasında işler felaket bir hal almıştı. Artık enfekteler birbirleriyle kavga etmeyi bırakmış, özel silahlı birliklere karşı savaşmaya başlamışlardı. Doktorların bir kısmı 24 saatlik hastahane hapisleri yüzünden pgibolojileri bozulmuş , hastaları tedavi etmek yerine üzerlerinde yıllarca merak ettikleri çeşitli iğrenç deneyler yapmaya başlamışlardı

    --Tüm bu olayları açığa çıkaran tıbbi atık bölümüne sızan enfekte bir gencin kafası kopmuş,eli kesilip dirsek bölümüne dikilmeye çalışan bir cesedi çekip yayınlaması olmuştu--

    Bu bardağı taşıran son damlaydı , artık tüm enfekteler tedavi için değil , tüm o kandırılma ve ihanet hissiyle, ölümün verdiği hiçlik ile korumalara ülkenin her yerinde saldırmaya başlamışlardı.

    Kalabalık , kaybedeceği bir şey olmayan bir gruba karşı silahların etkisizliği açıkça belliydi
    Her taraftan doktorlara işkence görüntüleri gelmeye başlamıştı , halk ikiye bölünmüştü artık
    Bir kısmı öleceğini kabullenmiş , sadece intikam peşindeydi. Diğer kısmı ise yaşamak istiyordu.
    Hükümetler , sosyal medya, internet ışık, su , kanalizasyon sistemleri.. Yeni çağın tüm nimetleri , insanlığın birikimleri birer birer yok oluyordu.

    Bu yaşayanın ve kazananın olmadığı bir savaştı

    Akşam yemeği vakti gelmişti,
    -Mısır , kraker ve biraz su-
    Oğluma da patates ve havuçtan oluşan püreyi verdim.

    Sıra sarışın kıza gelmişti, ismini bilmiyordum sormak aklıma bile gelmemişti o an
    O da aç olduğunu söylemek ve yalvarmak dışında bir şey yapmamıştı

    Birkaç kez salonumda otururken göz göze gelmiştik o küçük depodan dışarıya buğulu gözleriyle bakarken..
    Sanırım benden çekiniyordu , son çaresi bendim ama o son çaresi onun için belirsiz bir yabancıydı.

    Pencereyi hafifçe aralıyıp tahta boşluktan yemeğini attım,
    Sonra da pencereyi tıklatmıştım , zaten tüm yaptığı tüm gün deponun önünde oturup dışarıyı izlemekti.

    Yemeği gördüğünde ise ufak bir çocuk gibi sevinçli bir şekilde aldı , teşekkür etti. O sırada adını sordum ona

    \"Ela!\" Dedi.

    ---Part 4 sonu---
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Seri yaz rez panpa
      ···
  7. 7.
    +5
    PART 5

    Oğlumun karnı doymuş , oyuncaklarıyla oynarken uyuyakalmıştı , onu yatağa zütürdüm.
    Ben ise herzamanki gibi yarı aç yarı tok durumdaydım.
    Sanırım tıka basa yemek yemeyeli aylar olmuştu.
    Dolaptan bir bira açtım , stresliydim gün ışığında civardaki benzinliğe planladığım keşifi gerçekleştirecektim.

    \\\"Televizyonu açtım.\\\"
    \\\"tek bir ulusal kanal kalmıştı o da Tv8 idi , Survıvor 2022 izlemeye koyuldum , Gönüllüler kazanmaya çok yakınken araya 3saat 23dk\\\'lık reklam girdi , Aman Allahım Acun yine muhteşem kararlar veriyor\\\"

    \\\"Elemdar Fm , tek Fm , diğerleri yayın değiştirdi hahahaha\\\"

    Çatlak adam , her akşam bu adamın iğrenç esprilerini dinlemek bana saçma bir neşe katıyordu.
    Anlattığı kadarıyla kendisi 40\\\'lı yaşlarında sağlam bir şirkette başmühendismiş.

    Bira ve elemdarla biraz kafa dağıttıktan sonra her gün yarım saatlik haberler veren gönüllü insanlardan kurulu bir yerel uydu kanalını açtım .
    Haber dediğim ise 4 5 kişi sırayla 5dk lık videolarla evlerinin çevresinde olan biteni anlatıyorlardı.
    Genelde her gün gördüğüm şeylerden farklı bir durum yoktu

    -Etrafta boğulan enfekte insanlar ve koca bir hiçlik , eğer o gün şanslıysam caddeden geçen bir araba görüyordum , küçük bir çocuk gibi arkasından gözden kaybolana kadar izliyordum o arabaları , içindekileri-

    Saat 9 olmuştu her saat başı yaptığım gibi edayı gözetleyip tekrar işime geri dönüyordum
    Her eşyasını kontrol etmiştim içerisinde eve zarar verebilicek bir eşya yoktu ama yine de hala emin olamıyordum.
    Yanlış bir karar olduğuna emindim , bende kalan son duygu kırıntılarımın bana oynadığı bir oyundu.
    Uykuya daldığını gördükten sonra sabahki keşif için hazırlıklarımı yapmaya koyuldum

    --- Part 5 Sonu ---
    ···
    1. 1.
      +2
      Survivor 2022 oyun ödülü covid19 panzehiri
      ···
  8. 8.
    +3 -1
    PART 6

    -Silah, mermiler , çift kat maske , çelik yelek , tulum, siperlik , çanta , boş pet şişeleri , bıçak , fener-
    Her şey hazırdı artık. Oğlumun odasına gittim ve belkide son kez onu öpüyordum.

    2.gün

    Dırırıt dırırıttt dırırırırırırırırır dırırırırırırrr...

    Saat 5.30

    Gün daha ağarmamıştı, tulumumu giydim. Her giydiğimde o soğuk his ve duygular beni tekrardan buluyordu, o küçük çocuğun renkli gözleri sanki bana tekrardan bakıyordu.

    Silahıma mermilerimi doldurduktan sonra artık hazırdım çantamı ve fenerimi de aldım.
    Güneşin gökte kendisini göstermesini bekliyordum

    Saat 6.02
    Güneş doğuyordu, artık gitmeye hazırdım. Kapıyı açmamla beraber çürük ceset kokusu iliklerime kadar işliyordu.
    Çift kat maskeme rağmen bu koku sizi kendisine hapsediyordu sanki.
    Kapıyı kapatıp kilitledikten sonra cadde boyunca ilerlemeye başladım , yaklaşık 100 metre kadar ilerlememe rağmen bu 4 ceset görmeme yetmişti , ancak fazla yaklaşamıyordum tabiki uzaktan incelemekle yetiniyordum.
    Burda kimse bu cesetlere yaklaşamıyordu , hayvanlar bile
    Yaklaşıp yemeye cesaret eden birkaç tanesi ise çoktan enfekte olmuş ve kendi türlerindeki salgınlarını başlatmışlardı.
    Onların sonu da bizden farksızdı...

    --Part 6 Sonu --
    (Gün 2 )
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzzzzzzz
      ···
    2. 2.
      0
      Rezerved
      ···
  9. 9.
    +3
    PART 7

    Caddeyi yarılamıştım, apartmanlarda tek tük kalan sağlıklı birkaç insanın bana garip bakışlarla baktığını farkettim , onlarda sanırım haftalar sonra yaşayan bir insan görüyolardı etraflarında.
    Silahımı gördükten sonra pencerelerinden usulca çekildiler. Her insan yaşam için savaşan birer canlıdan ibaretti artık bu yeni dünyada

    Caddenin sonuna geldim, bundan sonrası asıl tehlikeli kısımdı benim için ara sokaklardan oluşan bir yolu takip etmeliydim

    -Caddedeki tüm dükkanlar bomboştu. Marketler her şeyine kadar yağmalanmış, içleri ceset dolu mezarlıklar haline gelmişti. Bir kısmı enfekte diğerleri yiyecek savaşında ölen insanlardı.
    Dediğim gibi kazananı olmayan bir savaştı bu-

    Kalp atışlarım giderek hızlanıyordu , ara sokaklardan geçmeye başladım , her adımımda çıkan ses beni takip ediyordu sanki , hiçbir ses hiçbir yaşam belirtisi yoktu bu sokaklarda. Korna sesleri bile ne güzelmiş , o gürültülü trafik...
    Bunların bile kıymetini kaybedince anlıyormuşuz demek ki

    Yaklaşık 500 metrelik mesafem kalmıştı manzara ise hep aynıydı , her şey sanki çürümeye bırakılmış gibiydi
    Arabalar değersiz bir hurda parçasıydı, çünkü onları yiyemiyordunuz.
    Benzinlik artık karşımdaydı , ancak arasokağın sonunda beni sadece benzinlik karşılamamıştı, iki enfekfe ellerinde bıçaklarıyla sağa sola bakınıyorlardı.
    Evet, insanlar artık öleceklerini bildiklerinden bu acıyı başkalarına da yaşatmak gibi garip bir hissin içindelerdi,
    Garip bir intikam hissiydi bu, arkalarında onlarsız devam eden bir dünya istemiyorlardı, kendilerinin bu cezayı çekmesi ve başkalarının kurtulması onlar için birer haksızlıktı sanki

    Onları görmemle beraber sesimi duydular , biraz yaklaşmalarını bekledim bir kurşunu sektirmem demek bir ay daha az yaşamam demek olduğundan fire vermemeliydim

    Ve ilk atışımı yaptım ,
    Başarılıydı , göğüs hizasından kalbinin hemen yanından vurulmuş, biraz can çekiştikten sonra ölmüştü.
    Ben vurmasaydım çoktan da değişen bir şey olmayacaktı , önce beni öldürecek bir iki güne de kendisi boğularak benim yanıma gelecekti.
    Diğer enfekte önce vurulana yardım etmeye çalıştı , bu bir insanlık refleksi, bir yaşam refleksiydi.
    Ne kadar öleceğini de bilse omu kurtarmak için anlamsız bir çabaya girmişti
    Kısa bir süre sonra bu saçma çabasının anlamsızlığını anladı ve gözlerime yine intikam hissiyle baktı, bu seferki onun için sahte bir intikam değil, gerçek bir öç alma olacaktı.

    Üstüme doğru var gücüyle koşmaya başlarken ikinci mermimi de sıkmıştım,

    gibtir!

    Silah tutukluluk yapmıştı ,
    ikinci kez şansımı deniyordum , aramızdaki mesafe giderek azalıyordu

    Şans bu sefer benden yana değildi, ikinci kezde de sonuç aynıydı, 3. Sefer denersem elimde patlama riski oldukça yüksekti ve bu çaresiz ve yaralı şekilde enfektenin bana yapacağı işkenceleri beklemek demekti.

    Silahı attım , bıçağımı çıkararak üstüne doğru ilerlemeye başladım.
    Bu süreçte çokça dövüş dersi izlemiştim, sözde bu gibi durumlara hazırlıklıydım ama şu anda kalbim yerinden çıkacak gibiydi, adrenalin vücudumda dans ediyor , aklım ise var gücüyle hayatta kalmaya çalışıyordu.

    Ve üzerime doğru atlayarak bıçağı savurdu...

    --- Part 7 sonu ---
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    +1
    Gececi tayfa için 3 güzel ve heyecanlı part gelecek birazdan
    ···
  11. 11.
    +3
    PART 8

    Şanslıydım bu sefer ...
    Yaptığım o son geri çekilme hamlesiyle beraber bıçak yanımdan geçip gitmişti.
    Kendisi de tökezleyip sırt üstü yere düştü, Bu benim için bulunmaz bir nimetti o an
    Sırtınının sol yanından bıçağı var gücümle sapladım eldivenim kanlar içinde kalmıştı.
    Enfektelerin kanı aynı zamanda birer zehir demekti.
    Solumanız veya kanınıza değdiği an kurtuluşunuz yoktu.
    Sol elimdeki kanlı eldivenime ne yapacağımı düşünürken sağ elimden bir acı hissi geliyordu

    Kahretsin!

    Enfektenin bıçağı sanırım öylece geçip gitmemişti, sağ elimi sıyırmış olmalıydı, o anki adrenalinle acısını farketmemiştim bile...

    Eldivenimi çıkarmamla beraber o korkunç gerçekle yüzleşmiştim. Sağ yüzük parmağımdan kanlar akıyordu.

    Derin bir biçimde bıçak kesmişti...

    O an ne yapılmasını çok iyi biliyordum ve bu benim için bir kegibten çok daha acı verici olacaktı

    ---Part 8 Sonu---
    ···
  12. 12.
    +2
    PART 9

    Hemen parmağımı çantamdan kopardığım parçalarla turnikeye almıştım

    Virüsün parmağımda olduğuna emindim geçen her saniye benim için kıymetliydi, her saniyede vücuduma daha fazla virüs girecekti.
    Vücudum az bir miktarıyla savaşabilirdi , ancak daha fazla bu şekilde beklersem enfekte olacaktım.
    Hemen çantamdan yedek ufak bıçağımı çıkardım..

    Derin bir nefes aldım ve..

    Ahhhh, acı dolu haykırışlarım tüm mahallede yankılanıyordu
    Bir parmağım artık yoktu.Uç kısmını acilen dağlamam gerekiyordu, yoksa bu kan durmayacaktı.
    Silahımın iç kısmında çıkardığım metal parçayı çakmağımla ısıtmaya çalışıyordum.

    Tüm bunları tek elimle ve acılar içinde kıvranırken yapmak benim için tam bir işkenceydi. Bir an kendime sıkmayı düşündüm, tüm bu acıları yaşayacağıma.
    Ama o an o kasar acizdim ki kendime sıkacak bir silahım bile yoktu, zaten tüm bu yaşadıklarım bu lanet tüfeğin yaptığı bir binliği sonucuydu.
    Isınan demir parçasını artık olmayan parmağımın uç kısmına tüm kuvvetimle bastırdım.

    Acıdan bayılmak üzereydim artık, tüm umutlarım yavaş yavaş sönüyor, enfekte insanların yaşadıklarını çok daha iyi anlamaya başlıyordum.
    içim öfke ile doluydu o an , tüm bunlara sebep olan şey neydi, kimdi bu suçlu?

    Akan kan azalmıştı, kopardığım bez parçalarıyla basit bir bandaj yaparak ucunu kapatmıştım
    Evet , belki o an kurtulmuştum. Yaptığım erken müdahele sayesinde fiziksel olarak sağlıklı kalacaktım.
    Ama ruhen çökmüş vaziyetteydim, kaldırımın kenarına oturdum ve donuk gözlerle etrafa bakıyordum
    O an bir enfekte gelse ve beni öldürmeye çalışsa kıçımı bile kımıldatmazdım, tüm bu mücadeleden vazgeçmek üzereydim.

    --- Part 9 Sonu ---
    ···
  13. 13.
    +7
    Okumaya devam eden panpalarımız ses versinler , bu gece bir part daha gelecek. Devamı sabah
    ···
    1. 1.
      0
      Seri yaz panpa sardı
      ···
    2. 2.
      0
      Rezerved
      ···
  14. 14.
    +2
    PART 10

    O an aklıma oğlum geldi, tüm bu yaşadıklarım beni mahvetse de onun için savaşmak zorundaydım.En kötü başaramaz ve ölürdüm. Kaybedecek bir şeyim kalmamıştı.
    Bir ab önce keşifi yapıp , bulabidiğim tüm eşyalarla eve dönmeliydim.
    Her ne kadar oğlumu odasına kilitlesem de o kız benim için hala bir muallaktı. Ona bir zarar verirse, kendimi öldürmezdim, ölüm kolay bir kurtuluştu artık bu dünyada.
    Yaşamak ise zorlu ve çileli bir mücadele.

    Parmağımın acısı biraz olsun dinmişti, en azından hareket edebilicek kadar...
    Ayağa kalktım ve benzinliğe doğru yürümeye başladım. Dışarısında neredeyse hiçbir şey yoktu,

    -Ne zamandan beri orda olduğu belli olmayan birkaç paslanmış araba ve bir tane de aylardır orda olduğunu farzettiğim ceset , artık kemiklerini görüyordum-

    içeri doğru adımımı atar atmaz daha kötüsüyle karşılaştım,

    Kahretsin! , Bu koku beni öldürecek kadar yoğundu, 100 metre kadar bir alanda aylarca bekleyen 8 çürük ceset parçası bu kokunun kaynağıydı. Bunlar yağma sezonu adı verdiğimiz o 1 aylık döneme aitti
    O bir ayda ölen milyonlarca insanın çoğu virüsten değil, yiyecek savaşı sebebiyle ölenlerden oluşuyordu.

    Tabiki içerde de beklediğim gibi yiyecek bir şey yoktu , kalan tek şey ise raflardaki prezervatiflerdi...

    -Sanırım doğanın küçük ve acımasızca bir şakasıydı bu, Doğa Ana şu anda prezarvatif kullanmadan insanoğlunu resmen gibiyordu-

    Depo tarafına doğru gittim , burası karanlık ve soğuktu, fenerimi açtım ve ilerlemeye doğru başladım.

    Burda birkaç koli ve üstünde kanları kurumuş bir silah beni karşıladı.

    ---Part 10 Sonu---
    ···
    1. 1.
      0
      Süper panpa harika gidiyo bi kaç part daha at
      ···
  15. 15.
    +2
    PART 11

    Kolilere doğru ilerledim, ilkinin içinden benzinlikte faturalara dair bazı belgeler vardı, benzin alışveriş işlemleri , tanker girişleri vs. işte
    Kısacası benim için kağıt yığınından başka bir şey değildi. Hemen yanındaki ikinci kutuda da sonuç değişmemişti , Bir yandan talihime sövüyor bir yandan da biraz ilerdeki 3. ve son kutuya doğru ilerliyordum, bundan da bir şey çıkmaz ise sadece bir kaç mermi için

    -Tabiki silahın içinden mermi çıkar, onlarda 7.62 olursa-

    Parmağımı kaybetmiş olacaktım, O kutu benim son şansımdı , son yaşadıklarımdan sonra en az 1 ay dışarıya çıkamazdım, acıdan ölüyor eve gidip kendimi ağrı kesicilere atmak istiyordum. Oğlum ise kilitli şekildeydi. Gerçi daha uyanmamış olmalıydı.

    Son kutu sıkıca bantlıydı , biraz önce parmağımı kestiğim bıçakla bantları açıyordum şimdi, bir yandan da şaşırmıştım, Tüm bu yağma ve karmaşadan sonra kapalı bir paket görmek ilginçti.
    Kutudaki bantları söktüm, artık koliyi açmaya hazırdım, bunda bir şeyler olabilceğini hissetmiş, kalbim bu sefer güzel bir heyecanla hızlanmıştı.

    Ve kutuyu açtım...

    -Çeşit çeşit lokumlar, ev yapımı domates ve biber püreleri ,
    şerbetler, peynir tereyağı , turşu , erişte , pastırma ve bir de not -

    içi berbat kokuyordu , sanırım içindeki peynir ve tereyağı bozulmuştu, ben ise çocuklar gibi sevinçliydim o an...
    Bozulan peynir tereyağı ve püreleri atıp diğerlerini hızla çantama doldurdum , en alttaki not ise dikkatimi çekmişti.

    Aldım ve okumaya başladım , notta şunlar yazıyordu

    \"Sevgili, oğlum
    Bu zor günlerde çalışmak zorunda olduğunu biliyorum ama nolursun kendini koru , insanlar burada marketlere saldırmaya başladı , size de gelmelerinden endişeleniyorum, bunları senin için hazırladım. Kendini ,eşini ve torunlarımı koru. Bizleri merak etme , ben iyi durumdayım, baban ise bildiğin üzere hala hastanede
    Umarım eski güzel günlerimize tekrar geri döneriz, telefonundan sinyal alırsan mutlaka bana ulaşmaya çalış ,
    Eğer bir daha görüşemezsek seni her daim sevdiğimi bil oğlum , kendine dikkat et
    Annen\"

    Notu okurken gözlerim dolmaya başladı,
    Karım , kızlarım ve onların bana emaneti olan oğlum aklıma gelmişti.

    -Karımı ve kızlarımı 3 yıl önce bir trafik kazası sonucu kaybetmiştim , 2 yaşındaki oğlum o gün hiç susmamıştı. Sanki olacakları biliyormuş gibi sürekli eziyet etmiş ve bizimle bir türlü gelmek istememişti.
    Babamların ısrarına dayanamayıp oğlumu orada bırakmıştık, akşama dönecektik sözde.
    Karım kaza yerinde hayatını kaybetmiş, kızlarım ise hemen yoğun bakıma kaldırılmıştı, benim ise şans eseri sadece bacak ve kolumda kırıklar omzumda ise büyük bir yarık oluşmuştu , o demir parçası biraz alta kayıp göğsüme girse ben de onların yanında olacaktım, şimdi
    Beni de olay yerinde ilk tedavimi yapıp hastahaneye zütürdüler, hastahaneye gittiğimde ve ailemi sorduğumda önce biraz sakinleştirici verdiler,her şeyi anlamıştım ama sakindim , berbat bir durumdu bu o hastahaneyi o an yıkmak istiyordum ama kuş kadar hafiftim. Ağlıyordum sadece durmaksızın ağlıyordum... -

    Ve ağlamaya başladım. Belki onlarca kişiyi öldüren , bir aileyi yok eden ben şu an hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

    Part 11 Sonu
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Rezazezz
      ···
  16. 16.
    -1
    Selam Panpalar, öncelikle hikaye bitecek ama özellikle bu dönemde yetiştirmem gereken bazı işler var

    -Evdesin pekekent dediğinizi duyar gibiyim ama işlerim internetten üzerinden de yapılabildiği için fazla fazla kitleme yapıldığını belirtiyim

    Her partı yazmam yaklaşık yarım saatimi alıyor, bazı okuduğunuz partlarda 3 4 kere metin üzerinde değişliklik yaptım bazen yarısını silip yeniden yazdım.Üstüne part ekledikçe de mantık hatalarını minimize etmek için daha çok uğraşmam daha çok değişiklik yapmam gerekiyor.

    Uğraşmadan da atabilirim ancak o zaman emin olun okuduğunuzdan zevk almazsınız , siz hissetmesiniz de bu hatalar beyninize takılıyor ve sizi rahatsız ediyor.

    Kısacası yeni partları şak şak atamam , burda hikaye okurken her partta saatlerce beklersem ben de söverim ve sövdüm zamanında , yarım kalanlara ise okkalı sövmüşlüğüm vardır
    O yüzden tüm bu işlerim bittiğinde hikayeyi tamamlayıp seri partlar halinde burada paylaşma kararı aldım .
    Aynı anda belki wattpadde de paylaşırım.

    1 1.5 ay sonra yeni bir başlık altında beni bulursunuz , hikayenin adı yine yani başlık yine aynı kalacak. Unutmamak amacıyla beni takip edebilir veya mesaj atıp sonrasında ara ara kontrol edersiniz.

    Bu arada ufak bir spoiler veriyim, soranlar olmuş. 751 gün hem sonrasını hem de öncesini kapsayan bir durum
    Yani karakterimiz 751 gün öncesinde de hayatını değiştirecek bir olay yaşadı 751 gün sonrasında da yaşayacak

    -kafamdaki şu an ki kurguya göre tabi-

    Şu ana kadar okuyan herkese teşekkür 1 ay sonra görüşmek üzere
    ···