7 yıllık sevgilim kankamın sevgilisiydi

7 yıldır sevgiliydik ilk tanıştığımızda üstünde mavi bir elbise vardı boyun uzun manken gibiydi ilk görüşte aşık olduğumu saklayamadım. ancak bir sorunumuz vardı sevgili olacağım kişinin elini tutan benim en yakın arkadaşımdı tanıştırdı merhaba kanka bu sema diye merhaba diyebildim sadece ama yüzümün kızardığını hissediyordum.
bir gün ev partisine kankam gelmişti ama erken kaçmak zorunda kaldı sema partide yalnız başına takılırken yanına gittim bir bira uzattım kabul etti muhabbet ettik baya baya hava sıcaktı sahile inelim dedi olur dedim ve sahile indik muhabbet baya ilerlemişti sema bana yaklaşıyordu gözlerimi kapamamı söyledi kapattım dudağıma bir öpücük kondurdu ve üstündekileri çıkartarak denize koşmaya başladı. gelsene sende deniz çok güzel diye bağırıyordu bende çıkarttım üstümdekileri çırılçıplak denizdeydik öpüşüyorduk deliler gibi..
o gece birlikte uyudum sabaha kadar seviştik evet kızlığını ben bozmuştum. sabah uyandğımızda ikimizinde telefonunda yüzlerce çağrı vardı hakan bizi defalarca aramıştı ama bizim gibimizde bile değildi kahvaltıdan önce bir daha seviştik
sema bana pişman mısın dedi bunu bilerek yola çıktım dedim ve ağzına elimi zütürdüm sus işareti yapmak için daha sonra hakana nasıl açıklayabilirdik bunu...

hakan telefonu sinirli bir şekilde açtı nerdesin kızım sen giberim belanı filan diye küfürler ediyordu sema hemen suratına kapattı telefonu acaba pişmanmıydı diye düşünmüyor değildim.

beni aradı hakan kanka sema dün sende mi kaldı telefonu hiç açmadı diye sitemde bulundu dilimin ucuna kadar gelmişti olum o senin sevgilin değil artık benim sevgilim üstelik onunla ilk sevişen de bendim diyemedim.

sustum

kanka orda mısın ? sema nerdeydi diye sordu defalarca

durdum ve cavp verdim senden hemen sonra çıktı evine taksiyle gitti acaba başına bir şey mi geldi bak benide meraka soktun şimdi dedim

sema neden söylemedin dedi artık ben seninim ve sana hakanlayla birlikteyken bile aşıktım hep bana yanaşmanı ya da fırsatını bulmayı bekliyordum çünkü bana bakışlarından ben de senin bana karşı boş olmadığını anlamıştım yanındayken hakan beni öptüğünde nasıl bozulduğunun nasıl kaçacak kuytu köşe aradığını anlamıyormuydum sanıyordun şampal şey dedi.

kahvaltı ettik

moralimiz bozulmuştu ulan napıyorduk biz bir yanda aşık olduğum kız canımı ciğerimi veririm öteki yanda ise kankam dediğim birlikte maceralara kavgalara atıldığımız beraber güldüğümüz makara yaptığımız yeri geldi rakının dibini gördük diye ağladığım kankam canım ciğerim

ben ne şerefsizim lan diyordum ve içimde kelebekler uçuşurken vicdanım onları ellerinin arasına alıp boğuyordu

dışarı çıktık belki biraz yürürüz beynimize oksijen girer sağlıklı düşünürüz bir karara varırız diye düşünüyorduk

kapıyı açtıktan sonra ben ellerimi cebime koymuş gidiyordum sema elini uzattı elimi tut buna ihtiyacım var dedi çünkü artık hakanı kaybetmişti beni de kaybetmekten mi korkuyordu ama sadece10 saattir sevgilimdi ama hiç kimseyle yaşamadığını benimle yaşamış benimle yatmıştı artık benim sevgilimdi duygusal davranıyordu ya da vermek için bahane arıyordu

ee neden hakan ile yatmamıştı sema neden ilk geceden benim ile yatmıştı sahile gidene kadar ellerimde olan elleri bana bunu düşündürüyordu.

sema hakanın bütün aramalarına rağmen telefonu açmıyordu. yanımda çocuk gibi zıplaya zıplaya gidiyor sevinçli yüz ifadesi ile dünyanın en mutlu kızı profili çiziyor ben ise hala bunun bir rüya mı lan acaba düşüncesindeydim kankama ihanetin bedeli ne olacaktı semayla mutlu olabilecek miydim yoksa bir anlık heves miydi bunları düşünür oldum

denize girdik bir kaç kişilik arkadaş grubunun yanına el ele gittik herkes şaşkındı dün aynı grup sema ile hakanı el ele görmüştü herkes bana hayırdır dıbına koyim hesabı kaş göz profili çiziyorlardı

ece diye bir arkadaşım dayanamadı sordu siz sevgili ne ara oldunuz diye

sema hemen ben bu çocuğu çok seviyorum hakan beni bu çocukla ilk tanıştırdığından beri bunla sevgili olmak istiyordum diye. şaşırmıştım böyle bir tepki böyle bir cevap vermesini beklemiyordum sanki benimle çıkarak millete hava atıyordu. hani erkekler çok güzel bir kızla çıkarda onu arkadaşlarıyla bir an önce tanıştırmak ister ya onun gibi hemen herkese sevgili olduğumuzu söylemişti ama bunlardan hakanın haberi yoktu duyduğunda nasıl bir tepki verecekti.

artık semanın istanbula dönme vakti gelmişti kumbağdaydık sahilden merkeze kadar yğrğdük yolda her beş metrede durup öpüşüyorduk beline sarmıştım elini oda belimden tutuyordu hava sıcak tenlerimiz birbirine her değdiğinde sıcaktan geberiyorduk otobüs firmasına ulaştık bir istanbul bileti aldık otobüs saat 17:00 da idi yani kalkmasına sadece 15 dk civarı vardı bi hüzün kaplamıştı içimizi çünkü hakanda istanbuldaydı ve sema mutlaka hakanla görüşecekti ve olanları anlatır mı bilmem ama ayrılcakları kesin gibiydi

semayı uğurladım

eve dönerken 3 bira aldım akşamında biraz içer belki unuturdum belki de yeni aşkıma içerim diyordum

yalnız bir şey unutmuştum semanın telefon numarası yoktu ben de ve ondada benim telefon numaram yoktu çok garipti almaya fırsatım olmamıştı.

ozamanlar internet gibi bir olayda yok yeni renkli ekran telefonlar çıkmış telefonda fotoğraf çekme özelliği bile yoktu telefonun yaptığı en iyi şey yılan oyunuydu amk

peki ya ben semanın telefonunu nasıl alacaktım hakandan mı alacaktım başka ortak arkadaşımızda yoktu

aklıma dank etti dedim gideyim internet cafeye yonjadan bulayım bu kızı ekliyim mesaj atayım bir dahaki girdiğimde artık ne zaman olursa telefon numarasını almış olurum

ama çok uzun sürebilirdi ben onu ayrılalı 2 saat olmamışken çok özlemiştim

aradım hakanı..

kanka dedim ulaşabildin mi semaya yok dedi yüzlerce kez aramama rağmen bir türlü haber alamadım telefon mesajlarıma da cevap vermiyor naptım olum ben neden bana böyle davranıyor sema dedi resmen karşımda ağlıyordu

tam diyecektim ki kanka ver numarasını ben arayayım diye

hakan resmen tıkadı sözleri boğazıma olum ben c.tesi ye yer ayırtmıştım semayla boğazda yemek yiyecektik ve ben evlenme teklif edecektim diye..

bir an olum alican naptın lan sen diye kendi kendime kaynar su döktüm

nutkum tutuldu ben ne gavat ne huur çocuğu bir insandım.

hakan ağlaya zırlaya telefonu kapattı

kendime küfürler ediyordum naptım ben ulan diye ama inanınki o kadar güzel bir geceydi ki siz olsanız siz de yaşamak isterdiniz. benim bir şekilde semaya ulaşmam lazımdı aklıma hiç bir şey gelmiyor salak salak biramı yudumluyor denize bakarken sigaramdan son nefesi alıyordum.

arkadaşım serhat aşağıdan alican hadi gel sahile içeriz dedi ben de biramı gösterdim kardeşim bugün erken başladım diye bağırdım kapıyı aç geliyorum dedi gittim kapıyı açtım onunda yanında bira vardı çerezde almıiştı muallak oturduk içmeye başladık.

hayırdır lan noldu dedi olaylardan bi haberdi çünki

başladım anlatmaya

serhat dedi ki ne duruyorsun lan bassana istanbula git sen de

lan olum dedim gideyim de semanın nerede oturduğunu bile bilmiyorum nereden bulacağım bana bir numarası bile yeter dedim ama nasıl elde edicem kankamın sevgilisini çaldım bir de numarasını mı isteyeyim

o gece sızmışım sabah uyandığımda her bir yanım tutulmuştu bir sabah önce semayla uyanmıştım şimdi karşımda serhat dedi düveli inleterek horluyordu. kalk lan bin diye dürttüm sabahın 7 si idi ben gidiyordum istanbul'a hem ailemi ziyaret ederim hem de hakan ile görüşür belkiş gizliden numarasını alırım diye plan yapmıştım.

giyindim dolapta süt vardı onu içtim dıbına koyim yola çıkıyoruz bari şekerim filan düşmesin hesabı otobüs terminalinin oraya doğru sabah sporu yaparmışçasına hızlı adımlarla gittim hem ilk otobüsten bileti alıp istanbul a geldim silivride inip istanbul içine daha yakın giderim diye düşündüm ve öylede yaptım

eve geldiğimde annemler yatıyordu üstümü değiştirdim hemen komşumuz olan hakanın zilini çaldım galiba evde yoktu ısrarla bastım zile ama açan olmadı bir alt katında ablası oturuyordu ona sorayım dedim çaldım zili ufaklık alicaaann abii diye kucağıma atladı seni çok özledim diye ulan komplo mu kurdunuz vicdanımı gibmek için diye içimden geçiriyordum amk

içerden uykulu gözlerle hakan geldi naber moruk dedim ağlamaktan gözleri davul fırın gibi olmuştu. naber kardeşim var mı bir gelişme dedim yok dedi semaya bir şey oldu telefonlarımı açmıyor evini bile aradım dedi ama annesi evde yok dışarıda diyerek yalan söyledi bana

hakan dedim sıkma canın belki de böyle olması senin için iyi olmuştur boşver sal gitsin nereye gidiyorsa gitsin sana kız mı yok diyordum ama içimden de köy düğünü yapıyordum çünkü sema beni gerçekten de istiyordu baksana hakanın hiç bir şeyine cevap vermiyor onunla muhattap olmuyordu hakan dedim ver bir de numarasını ben konuşayım

tereddüt etmeden verdi

hakanın yanında semayı arayacaktım.

ilkten aramış gibi yapıp çağrı attım sonrasında kapattım ama telefonu kulağımdan indirmedim çalıyormuşta açmıyormuş tribine girdim

yok kanka açmıyor dedim akşam ben bir daha ararım var mı benden bir isteğin dedim.

yok sağol kardeşim iyi ki varsın dedi. amk oysaki ben şerefsiz itin tekiydim sevgilisini elinden almıştım adam bana iyi ki varsın diyordu.

hakanın yanından ayrıldım hemen semanın telefonunu kaydedip mesaj attım

merhaba sema

ben alican seni çok özledim lütfen benim mesajımı görünce bana dön dedim.

anında aradı efendim dememle sevgilim diye telefonu küçük bir çocuğun eline vermişcesine sevinçten aşkını haykırıyordu

okadar hızlı konuşuyordu ki ben sadece seni çok özledim lafını anlayabiliyordum.

telefonumu nasıl buldun dedi ?

hakandan aldım dedim nasıl ya sen istanbulda mısın nerdesin şuan yanına gelmek istiyorumlütfen sana ihtiyacım var dedi.

buluştuk sevinçten gözleri 100 voltluk ampul gibi parlıyordu yanağında öyle bir gamze vardı ki ben oraya gömülmek isterdim okadar içten samimi, ve güleryüzlüydüki oğru kişiye aşık olduğumu ilk zamandan anlamıştım ki 7 sene geçirdim.

plan yapmalıydık hakan ile semanın ilişkisi bitmişti evet ama son noktayı iki tarafta koymamıştı askıda kalmış bir ilişkiydi.

sema yanımda hakanı aradı konuşmak istiyorum beni anlayışla karşılayacağını ikimizinde medeni bir insan olduğundan filan bahsetti

hakan karşı tarafta kendini zor tutuyordu lakin burun çekişleri bu tarafa kadar geliyordu.

sonuçta sema hakandan ayrılmayı başarmıştı tek sorun sema benle sevgili olduğunu öğrenince nolacaktı.

aradan bir ay geçti sokakta semayla sarmaş dolaş yürüyoruz karşımızda hayal mi görüyordum bilmiyorum koşarak gelen birini gördüm hızla koşuyordu ne olup bittiğini anlayamadan bayılmıştım öyle bir yumruk yemiştim ki iki gün hastanede müşahede altında tuttular acaba iç kanama var mı diye beni çok pis dövmüştü kimdi bunu yapan acaba

hastanede gözleri açtım sema elimi tutuyordu. gözü yanağında morluk vardı eli de alçıdaydı noluyordu hiç anlamadım.

sema hızla koşanın benim eski sevgilim murat olduğunu söylemişti ee peki murat ne alakaydı ki benle alıp veremediği neydi ben hakanın elinden almıştım murat kim ki tanımam etmem ama beni hastanelik etmiş semayı dövmüştü.

hastane polisi yanıma geldi sana bunları yapanı biliyor musun diye tanımıyorum dedim

biz yakaladık dedi şikayetçimisiniz alican bey ?

semaya baktım kaşlarını kaldırdı yapma der gibi ama tanımadığım etmediğim insandı neden bana hayvan gibi saldırdı şikayetçi olup hiç olmassa akıllanmasını sağlayabilirdim ama semayı dinledim polise şikayetçi olmadığımı söyledim yazılı ifademe imza attım artık hastaneden çıkma vakti gelmişti.

hastaneden taburcu olduğumuzda murat denilen lavuğun annesi geçmiş olsun diye çiçeklerle karşılamıştı hatta aynı taksiye bindik ve taksi parasını o ödemişti allah'ım semayla sevgili olduğumdan beri her şey kötüye gidiyor gittikçe tak çukuruna batıyordum.

eve geldik annem bir daha o kızla görüşmeni istemiyorum dedi hem ne o öyle hakanın sevgilisini elinden al sonra o kızın eski sevgilisi seni bir güzel dövsün. ee annem nereden öğrenmişti ki annem öğrendiğine göre herkes öğrenmiş demektir ki hastanede ziyaretime hakan gelmemişti bir kez apandisim patlamak üzere olduğunda hakan beni hastaneye yetiştirmişti.