1. 57.
    0
    mahsende öldün kaldın mı amk
    ···
  2. 56.
    0
    ne güzel yazıyodun kalp krizi mi geçirdin amk
    ···
  3. 55.
    0
    reserved
    ···
  4. 54.
    0
    rezerve
    ···
  5. 53.
    0
    yine erken bitirmişsin panpa ya
    ···
  6. 52.
    0
    devam panpa dinliyorum dün takip edemedim bugun okuyorum devam uppp
    ···
  7. 51.
    0
    #13

    bir gece ado aniden fenalaştı... ne olduğunu bilmiyorum ama öyle duvara baka kaldı hiç kıpırdamıyordu. aldık koşa koşa doktora zütürdük. en yakın olana tabi... insan hep zora düşünce en yakınındakini arar ya. işte bu da böyle bir şeydi. çabuk tedavi etsinler diye. en yakın bazen en güvenli olan değildir. gölgeler en yakına göre kurar tuzakları. bazen en yakının bile tuzağa alet olur.

    doktorlar bir şeyinin olmadığını söylediler. geri getirdik. ama nasıl bir şey olmazdı ado bu değildi ki...
    kafayı yiyecektim artık. tekrar durumu kötüleşmeye başlamıştı. artık doktorlarda suç olmadığını anladım.
    bi iyileşip bi kötüleşiyordu. ama yok! benim aklıma ilk tilkiyi sokan suattı. bu sefer o sakindi.

    bir gece suatı takip ettim. baya bi yürümüştü. nereye gidiyordu. yollar gittikçe ıssızlaşıyordu. insanlar gittikçe sessizleşiyordu.
    sonra yıkıık dökük bir binanın önünde durdu. etrafına baktı. bir adam ona doğru geliyordu. eline bir şeyler tutuşturup gitti.
    suat ise onları sayıyordu.

    evet para bazen insanı çok değiştirir. ama yine şüphelenmemiştim... acaba kim ki bunlar suat onlar neden para alıyor diye düşünmüştüm.
    yine aklımdan kötülük geçmemişti. çünkü o benim kardeşimdi. ta ki elindeki şırıngayı görene kadar...
    ···
  8. 50.
    0
    devam ?
    ···
  9. 49.
    0
    #12

    sanki etrafımızda dolaşan bazı gölgeler vardı. sanki bir anımızı kolluyor gibi geliyordu.
    suatta bazen çok tedirgin davranıyordu. ado yanımızdaydı artık ama rahat değildik.

    adoyu yanımıza alalı 1 ay olmuştu. ado gittikçe iyileşiyor. ne istediğini belli edebiliyordu.
    ama hala tanıyamıyordu bizi... ama ondan bizden daha önemli bir şey vardı "sır"...
    bizi bile unutabilirdi ama onu asla... gün gelince açığa çıkacaktı.

    aradan 1 ay geçmiş suatın hareketleri gittikçe değişmeye başlamıştı.
    sanki ilk günlerde ki suat değil.
    davranışlar, konuşmaları çok farklı...
    bazen gece kalktığımda evde göremiyordum...

    bir şeyler vardı ama bilmiyordum... o kadar güveniyordum ki hiçbir zaman günahını almadım.

    keşke alsaydım... keşke biraz şüphe duysaydım.
    ···
  10. 48.
    0
    #11

    bütün hayatımız bi kaç ayda alt üst olmuştu. o alemlere akan, binliğin kitabını yazan ama sapına kadar delikanlı 3 arkadaş... şimdi zor bir mücadelenin içerisindeydi. yalnızdılar ama bir o kadar da kalabalık.

    zütürelim dedi bana suat... zütürelim amk yurt dışına zütürelim, hiç kimsenin göremediği bir yere gidelim. ama asla doktora zütürmeyelim. bunları söylerken neler hissediyordu anlamakta zorluk çekiyordum... doktora zütürmeden uzaklara gitsek ne olacak?
    peki var mıydı ki " kimsenin göremediği bir yer... " olsa bile biz görünmüyor muyduk?

    adoyu doktora zütürmeme kararı aldık o gün... içime sinmiyordu ama artık doğaya bırakmıştık. bizimle beraber iyileşecekti. 1 yıl da olmazdı da 2 yıl da olurdu ama iyileşirdi. hem o kadar fena da değildi artık durumu. o doktorun elleri kardeşimi kendine getirmişti, az da olsa.

    hiç yanımızdan ayırmamaya başladık. ama etrafımızda sanki soğuk rüzgarlar esiyordu.
    ···
  11. 47.
    0
    adam oldboy beyler
    ···
  12. 46.
    0
    #10

    doktor ölmüştü... derin bi sessizlik çöktü odaya. hava iyice bunalttı beni.
    göğsümün kafesine sığmayan bir his... başa çıkamıyordum. yine damlıyordu gözümden yaşlar.
    hani derler ya erkekler ağlamaz... öyle bir ağlar ki hem de hıçkıra hıçkıra.
    ağlamayı unutmuşsa üstelik, hatırlatırsan durduramazsın.

    gittik! ailesi perişandı. ağlıyordu. doktorlar kalp krizi geçirdi demişler. biz suatla inanmıyorduk.
    ama sırf ailesi üzülmesin diye sesimizi de çıkaramıyorduk. ado'yu alıp gitmekle yetindik.
    peki neden bizi öldürüp kökten çözüm bulmuyorlardı da dolaylı adamları öldürüyorlardı.
    biraz sahil kıyısında dolaştık. ado da yanımızdaydı. temiz hava iyi gelmişti anlaşılan. yüzü gülüyordu.
    eskisinden kat kat daha iyiydi.

    iyi bakmışlardı anlaşılan ona. ama birimiz ona bir şeyleri hatırlatmalıydık.
    kimsenin mi gücü yoktu onu tekrar getirecek. belliki vardı. ama gücü yoktu.
    ···
  13. 45.
    0
    reserved
    bunlar yalansa varya giberim sıfatını çaça
    ···
  14. 44.
    0
    @43 panpa direk yazdığım için uzun sürüyor. yoruluyorum. yaşadığım şeyler aklıma geliryor. yarın part part hazırlayıp sizi bekletmeden atacam. hepinizi seviyorum hadi iyi geceler.
    ···
  15. 43.
    0
    @40 panpa yarın devam edelim. yarın burda olun.

    @42 eyvallah panpa.
    ···
  16. 42.
    0
    reserved. çok erken bırakmışsın ama yarın gibe gibe gelecem amk merak ettim.
    ···
  17. 41.
    0
    reserved
    ···
  18. 40.
    0
    https://twitter.com/#!/ateskesla

    beyler yarın devam edecem...

    @30 yok panpa olaylar olaylar işte. yarın gel bekliyorum.

    @34 eyvallah iyiki varsınız lan. yoksa duvara anlatıyor gibi hissediyordum kendimi.

    devam edecez yarın... biraları da hazırlayın büyük bombalarım var.
    ···
  19. 39.
    +1
    devam panpa
    ···
  20. 38.
    0
    #9

    1 ay olmuştu adoyu ona teslim edeli. cesur bir adamdı. ama yaşlıydı. evliydi çoluğu çocuğu vardı.
    kaybedecek şeyleri vardı. kaybedeceklerinin değeri kadar cesurdu. herkes gibi...
    bizim cesaretimiz çok farklıydı. çünkü zaten kaybedeceğimiz en değerli varlığı bizden almaya çalışmılardı.
    biz bu yüzden daha cesurduk. herkesten onlar kırmızı pelerin biz ise kızgın bir boğa...
    ama onların okları da vardı. batırıyorlardı sırtımıza. biz kanı gördükçe daha da kızgınlaşıyorduk.
    çünkü kan pelerinden daha da kırmızıydı.

    ---

    1 aydır ado iyileşiyor. iyi gidiyordu. yavaş yavaş gözlerinin içi gülüyordu. doktor bize önceki doktorların (!) uyguladığı yöntemlerden bahsetmiyordu.

    ona gelen tehtitlerden bahsetmediği gibi. korkuyordu ama cesurdu. allah bir insanı hem korkak hem cesur yaratmaz. ya korkaktır ya da cesur. onun cesareti daha da ağır basıyordu.

    bir sabah telefon çaldı. arkadşım telefondaki sesi dinlerken şok geçirmişti. ne oldu diye sordum? ölmüş dedi.

    kim dedim? doktor ölmüş dedi.

    nasıl olur? dedim... kalp krizi geçirmiş dedi.

    işte hayat böyledir. arada karşınıza iyi insanlar çıkarır ve sonra onu öldürür. seni tekrar çakalların içine atar.
    işte hayat böyledir. sofrasına davet eder. gidersin. en sevdiğin yiyecekleri alır önünden. yanında sevdiklerini de bol koyar.
    bu da adama çok feci koyar.

    kalmak istersin sofradan ama sofrada kalmış sevdiğin yemekler vardır. onları bırakamazsın.

    hayat en sevdiklerini alırken sofradan kalkma diye sevdiklerini bırakır.
    ···