6 yıl mercedes te calıstım sorularınızı bekl

kanka bende oto bazarının çakallarındanım ford focus 2007 dizel alacam fakat aracın kms 100.000nde amk kafamı karıştırıyo motor açık yalnız problemi yok. nasıl sence 100binde alınırmı ?

@1 maaşın ne kadardı

ccc audigiber ccc

94'te cl'lerde 600 motor var mıydı emin değilim bro.. lakin torku mühendislikte kuvvet carpı kuvvet kolundan denkleminden geçer.. yani torku artırmanın en temel yolu kuvvet kolunu (biyel kolunu) uzatmaktır.. bu da silindir hacmini artırmak anldıbına gelir.. bu yuzden ne kadar büyük motor, o kadar tork sonucuna rahatlıkla ulasabilirsin.

aracı yarıs pistiinde kullanmayacağımıza göre bizler ki 1.6 litre 80-100 beygir araclar kullanan bir toplum olarak; 500 ile 600 arasındaki tork farkının cok bi anlam ifade edeceğini düşünmüyorum.. cl 500 her türlü tatmin edecektir, daha yuksek hacim anca yakıt israfıdır..

ama genel olarak büyük motorlar pratikte daha uzun ömürlüdür (motora daha az yuk binmesi, daha düşük devirlerde kullanılabilmeleri vs nedeniyle)

cl 600'ün standart donanımı cl 500'ün cok üzerindedir, farklı model yıllarında kasa ebatlarında da farklılıklar vardır..

özet : cl 600 giber ama gerek yok, cl 500 de candır..

@1 annenın vurdurmaya ömrü yetmedi galiba almanlara

herifin nickinden de belli atla sevişen makina mühendisi bu

bmw 320d, c180k'dan her açıdan daha iyi diyolar sence dogru mu?

@225 en son 2005 teki istanbul grand prix e gittim bro.. görürsem söylerim

94 95 model CL500 mü iyidir CL600 mü?

soru : lastiğin üzerinde 170/55 R13 ayzıyo bu sayılar ne anlama geliyor??

cevap: lastik ölçülendirilmelerinde farklı formatlar kullanılmasına rağmen dünyada en yaygın ölçülendirme sistemi bu şekildedir

155: lastiğin yere basan iz genişliğidir. milimetre cinsindendir.

70: lastiğin yanak genişliğinin iz genişliğinin yuzdesel oranıdır.. yani bu arada 155mm'nin %70 i kadar yukseklikte yanak var..bu arabanın lastiğinin yanak kalınlığı 108.5 mm imiş.

R13 : jantın inç cinsinden çapıdır.. bir inç 2,54 cm dir.. yani bu arabanın jantının çapı 32.5 cm civarı birşeymiş..

araban palio mu lan??

soru : devir saatinde yazan rpm ne demek? devir saati neyin devrini veriyor?

cevap : rpm demek rotation per möinute demek.. yani dakikadaki tur sayısı.. krank milinin bir dakkada kac tur attığını verir, yani 2400 devirdeyseniz krank miliniz dakikada 2400, saniyede 40 defadönüyor demektir. 4 silindirli bir araç için piston basına 80 zaman tamamlanıyor, aracınız her bir pistona saniyede 20 kere yakıt püskürtüyor demektir.. toplamda saniyede 4 silindir için 80 defa yakıt püskürtülüyordur.

soru : motor yıkanır mı??

cevap : motorun en büyük düşmanı sudur.. öçünkü su ısınırken de donarken de genleşir..su her yere girebilir.. ani ısı değişiklikleri motorun üzerinde dislokasyon denen catlaklara sebep olur ( (bkz: malzeme 1) (bkz: malzeme 2) ) .. ulan asfaltı catlatan su motora neler yapmaz anasını giber motoru doğrudan suyla asla yıkamayın sonra 100-150 bin km de elinize alır rektefe edecek eyr ararsınız

arkadaslar yine özelden sıkca soruluyor, belli ki takip edenler var yazayım..

soru : x marka aracım var y marka yağı önerir misin??

cevap: arkadaslar yağ tercihi konusunda yağın markası değil viskozite değerleri ve kalınlığı önemlidir.. yağların üzerinde 10/40 sae xyz gibi ibareler görürsünüz.. bu rakamlar yağın akıskanlık değerlerini ve inceliği, ısıl mukavemeti gibi bilgileri verir.. yağ konusunda aracınızın kullanım kitapcığında yazan değerlerde yağ tercih etmeniz gerekiyor.. hiçbir firma kitapcığında doğrudan marka vermez, kullanılması gereken yağın özelliklerini verir sebebine gelince..

motor yağı, piston (piston üzerindeki sekman) ile silindir bloğu iç yuzeyi (gömlek derler piyasada) arasına girer ve sürtünmeyi azaltarak ısı artısını engeller.. bunu yapabilmesi için gömlekle sekman arasına girebilecek kalınlıkta olması gerekir.. üreticiler motorlarını ölçüp biçerek tasarlar.. bazı mühendisler gömlekle sekman arasında 0,5 mm bosluk koyar ve der ki ben buraya bu kadar bosluk koydum, 20/40 yağ bu bosluga giremez o yuzden daha ince yağ koyman lazım..
bazısı daha fazla bosluk koyar (büyük hacimli motorlarda) o bosluktan gecebilecek yağı ister.. kullanılması gereken yağı 50 yıllık usta ya da 40 yıllık muhendislik fakultesi profesörü değil, en iyi o motoru tasarlayan muhendis bilir..

bu yuzden 5/40 yağ en iyi yağ diyemezsiniz.. her arac için in iyi yağ farklı olabilir.. mercedes için 4/4 lük olan %/40 lık bir yağ, opelin motorunun katili olabilir..

bu yuzden kesinlikle ve kesinlikle arac kac yasında olursa olsun aracın kullanım kitapcıgında yazan ölçülerde yağ kullanılmalıdır..

sunu da unutmayın arac motor ömrünün en cok etkileyen sey doğru yağ kullanımıdır.. doğru yağ tercihiyle motor ömrünü iki katına cıkarabilirsiniz..

yine cokca sorulmus beyler model yılı olayı var misal sene 2010 ama adam iki ay sonra 2011 model araba satacak nasıl oluyor.. uzun olacak ama anlatayım..

türkiye de bu konuda baya ilginc bir uygulama var. model yılı dönüm zamanı türkiye de 1 ağustos tarihidir.. 2010 yılı için örnekleyeyim;

yerli üretim araçlarda, uygunluk belgesinde (teknik belge) üretim tarihi 1 haziran ve sonrası olan araçlar, trafik tescilleri 1 ağustos itibariyle yapılması kaydıyla yeni model olabilirler..

örneğin aracın retimi 6 haziran, bu arabayı satın alır ve bu hafta plaka takarsan arac 2010 model olur.. ancak arac için pazarlık yapıp bayiyle anlasır, faturasını temmuzda kestirir, 1 ağustosta da tescilini yaptırırsan araban 2011 model olur..

ithal arabalarda ise üretim tarihi değil ithalat tarihi esas alınır.. 1 hazirandan itibaren ithal edilen araclar 1 ağuston itibafren tescilleri ytapılmak kaydıyla yeni model olur..

bu yuzden, dunyada 2004 yılında üretimi bitmiş bazı araçların yurdumuzda 2007 modelleri bile vardır.. model yılı aracın üretim tarihini vermez...

lüks otomobil satıcısı firmalar, ellerinde kalan eski model aracları satabilmek için zaman zaman aracı tekrar yurtdısına cıkarıp tekrar ithal ederler, 2009 model araba mis gibi 2011 model olur.. yapılan tüm işlemler hukuka uygundur.. sektör, yasal bosluklardan faydalanmaktadır hukuka uygundur ancak etik değildir.. ticarette kimse etiği giblemez ama..

ha bir de aldığınız arac asla 0 km olmaz.. 12 ila 50 km arası muhakkak yol yapmıs olur...

@217 bu konuda bayiinin tavrı önemli.. güvenilir bayii terfcih edeceksin cumku musteriyle istisare edip etmemek tamamen bayiinin insafına kalmıs bir durum..

bahsettiğim onarımlar cok ufak onarımlar bu boyle devaöm edecektir bunu anlamanın yolu yoktur dediğin gibi expertiz raporu istesen onu da bayi kendi veriyor.. baska markaya expertize zütüreyim desen bzyacının sahidi cıracıdır birbirlerini kayırırlar.. ama böyle bir durumla karsılasan bir tüketicinin haklarını bilmesi lazım.. olayın ciddi müeyyideleri var.. normalde firmanın bunu ayıplı mal olarak satması ve faturasında bu durumu bildirmesi gerekir..

onarım yapılan araclar müşteriyele istişare edilerek ve fiyatında indirim yapılarak satıldığında bu durum faturada belirtilir alan razı satan razı olur olması gereken durumdur..

maalesef insanoğlu süt emmiş. genelleme yapıp kimseye tak atmak istemem ama var böyle şeyler bunu da bilin..

@216 e nasıl anlıyacaz amk öyle olup olmadığını? ufak bir hasar olsa bile bildirmeleri gerekmez mi? sonuçta biz o arabaları 0 diye alıyoruz. satacağımız zaman mı karşılaşacağız boyalı olduğuyla? arabayı teslim almadan ekspertiz raporu isteyelim desek onu o zütverenler yapıyor zaten . orda da bi oyun döndürürler. vay amk araba almaktan soğudum şu an.

@210 şukunu verdim bin ayıktırdın bizi.

@210 evet doğru.. nakliye sırasında ya da showromm/kanopi de sergilenen aracların sıkca basına ufak kazalar gelir.. ufak tefek çizilmelerde tüm otomotiv sektöründe bu durum serviste anlasılamayacak sekilde giderilir ve satılır ancak farkedilebilir hasarlarda aracın hasarı giderilir ve durum müşterilerle istişare edilerek arac için bir hasarın durumuna göre bir indirim fiyatı belirlenir fiyat cazip hale getirilir bu şekilde satılır..

kapısı park esnasında ufaktan çizildi diye araba çöpe atılmaz ama ilginç hasarlar da oluyor.. bi defasında bir müştermin talebi ile vito siparişi yaptık, extra dnanımları vardı adam da pinpirikliydi.. aracın fabrikadan gelme süresi gecikti gecikti.. müşteriyle baya gerildik nihayet tırın sabah 8 de ulasacağı bilgisi geldi.. tır şoförüne ulastım teyit ettirdim.. müşteriye de aracının ertesi sabah geleceğini, öğleden sonra teslime hazır hale getireceğimizi söyledim.. neyse işyerine gittim tır gelmiş, yalnız treylerin ust katının celik halatları kopmus ve 2 vito treylerin direklerine oturmus.. vitolardan biri de bizim sorunlu müşteriye teslim edilecek olan.. kafayı cevirdim müşteri de orada ..:)) adam ortalığı yıktı, nihayet kallavi bi indirimle baska bi araba verdik adama ..:)

ama bu konuda tüm otomotiv firmalarında ciddi huurluklar döner beyler

ccc at yarraaa giber ccc

hem cevapladı hem de cvpladım kusra bakma die öm attı.

bu sene olmadı ama seneye staj yapabilmem için orada bana yardım edebilir misin?