-
251.
+9--- 4.sene (4.sezon) ---
4.senemiz,
melis'imle.
4 koca yıl.
lisede geçirilen 3 sene.
ve dolu dolu yaşanacak son senemiz.
işte insan,
ne kaderini kendi yazıyor.
ne de "ben bunu beğenmedim, yaşamam" diyor.
biz de öyle olduk işte.
kaderimizi beğenmedik
ama yaşamak zorunda kaldık.
esenler otogarındaydım.
muğla'dan gelen otobüsün
perona yerleşmesini izledim.
sigaramı söndürüp koştum otobüsün yanına.
melis, ailesinden erken gelmişti.
çok özlemiştik birbirimizi.
indi otobüsten,
saçları savruldu rüzgarda, gözleri beni aradı.
"melis" dedim
"aşkııııım" diyerek koştu atladı boynuma
arkadan gelen bi kadın melise seslendi
"bak kavuştuk yavukluna haydin gozun aydın." -
252.
+7"aşkım seni çok özledim" dedim.
"ben de aşkım ben de" dedi, kokladı beni.
ben de saçlarını öpüp kokladım.
omuzlarına kadar bi ipek kumaş gibi uzanan saçlarını.
esenler metrosu'na binip forum'a gittik.
bol bol gezdik o gün.
bol bol vakit geçirdik,
sinemaya gittik, masa hokeyi oynadık,
yenildim bilerek.
sırf gözlerindeki sevinci görebilmek için.
akşam evine bıraktım
tutkulu ve aşk dolu bi öpücük aldım dudaklarından.
yanında gün boyu sıgara içmemiştim
evden biraz açıldıktan sonra adem'i aradım bi sigara yakıp
"nerdesin adem?"
"evdeyim kardeş."
"melis geldi sabah, eve bıraktım şimdi. müsaitsen gidelim mi bi yerlere."
"olur, paran var mı?"
"var, sende?"
"var bişeyler, ıslatabiliriz biraz"
"benim şarjım bitiyor, fevziyi de al gelirken."
bi birahaneye gittik.
geçen sene giremezdik böyle yerlere.
bu sene sakal bırakmıştık, boy atmıştık.
o sıskalar yoktu artık, iyi kötü bi kalıbımız vardı.
biralarımızı içip gülüyorduk.
fıstıklar da müesseseden. -
253.
+7telefonum çaldı "prensesim"
açtım.
"welcome to hotel californiaaa" dedi.
güldüm
"such a lovely place, such a lovely face" dedim.
şarkımızın ezgisiyle.
adem
"hay romantizmine koyim" dedi.
fevzi
"ben senin kafatasına sıçayım bi dur da" dedi ademe.
"ula durduk da, bunlar boş konuşuyo"
"sen anlamazsın amk vidanjörü" dedi fevzi.
"napıyosun aşkıım" dedim
"valizimi yerleştiriyorum bitanem, sen"
"bizimkilerle bişeyler içiyoruz" dedim
kızdı.
"az iç" dedi.
artık eskisi gibi çimenlerde oturmak da yok
ameliyatlısın sen dedi
beni düşündü melis.
beni seviyordu.
o an içtiğim tüm biralara lanet edesim geldi.
ama önümdeki köpüklü bomonti de
pek şahaneydi. -
254.
+1@635 melisin ve annesinin uçak korkusu vardı kardeşim.
ama babası giderdi sık sık şehirdışına, yurtdışına -
255.
+9"okul da başlıyor dıbını yiyim"
"dıbını yiyim ne lan"
"ne biliyim"
adem ve fevzi konuşuyordu.
fevziye gömlek alıyorduk
ayı gibi olmuştu bu sene, bi tek o yeni kıyafet aldı.
ben okul gömleğinin üstüne giymek için
farklı farklı kazaklar almıştım.
"kaç gün kaldı lan" dedim
3 dedi adem.
3 gün sonra başlayacaktı yine okul denen hikaye
ama biz şanslıydık
yarı dönem gelmeyecektik nerdeyse
"üniversiteye hazırlanıyorum" bahanesiyle.
dersaneye de gidiyordum.
bu sene ne okuldaki mal mal adamları
ne de abuk sabuk dersleri görecektim.
aldıysak çıkalım dedim
çıktık.
okul gününe kadar uyudum evde,
akşdıbına traş oldum, saç sakal.
duş aldım, uyudum erkenden
ilk intiba önemlidir, her sene -
256.
+5sabah okula gittim,
12.sınıf olmak,
bi nevi okulda boru öttürmek demekti.
tuvalette sıgara içince
"ver şunu, gibtir git" diyen adamlar yoktu
veya bize karışıp edenler.
en büyüğü bizdik okulun amk.
biraz da bunun verdiği rahatlıkla
ilk günün ilk tenefüsü
sigaralar dönmeye başladı tuvalette
birimiz aynadan kapıyı kesiyor
diğerleri dönüyordu.
o zamanlar öğrenci adamız
cebimizde pek para olmuyordu
içtiğimiz en kral sıgara "murattı"
sonra, winston, lark
bi ara prestige aldık da
3-4 kişi kustu tuvalete.
bıraktık. -
257.
+4dersaneye git gel,
okulla uğraş sınavlara gir
aman yok yazdırma
son sene stresi kadar taktan bişey yoktur.
bilen bilir.
ne aşkımız kaldı
ne mami derdimiz
ne babamın hastalığını düşünecek vakit kaldı.
mala dönmüştüm
melisle anca günde 1 kere
bir de akşamları konuşabiliyorduk.
yetişemiyorduk bir şeye.
hepimizin kafasında tek düşünce vardı
"üniversiteyi kazansak da gitsek" -
258.
+6okuldan çıkmıştık bi gün.
bu tempo neredeyse bir aydır sürüyordu.
annem aradı
"baban.." dedi.
ne dedim
ne oldu
adem aldı elimden telefonu
ne oldu teyze dedi.
annem de telefonu elinden kaybetmişti
başka bir adam cevap verdi
"hasekideyiz acilde" dedi
hemen gittik.
babam ilkindeki gibi,
normal odada değil,
yoğun bakımdaydı.
doktor çıktı dışarıya
1.derecede akrabalarını sordu
annem halsizdi, ben gittim
üzerimde okul formasını görünce,
yaşın kaç dedi.
18 dedim.
iyi, gel seninle konuşalım biraz delikanlı dedi.
odasına geçtik.
"babanın kalbini besleyen atar damarlardan birisi %70 birisi %40 oranında tıkalı, sigara kullanıyor muydu baban?"
"evet ama bıraktı."
"ne kadar oldu"
ameliyatımı hesapladım, benim bıçaklandığım günlerde
bırakmıştı babam sıgarayı.
"1,5-2 sene"
"alkol?"
"hayır, yok"
"babanın anjiyo olması gerekiyor" dedi.
ama bünyesi buna dayanır mı bilmiyoruz
şimdilik gözetimimiz altında.
annene yardımcı ol oğlum dedi.
annem ağlıyordu.
babam ağzına uzanan hortumdan besleniyordu.
bıçaklandığım an ne dediysem aynısını dedim.
"allahım, bi yardım". -
259.
+11bir hafta babam yoğun bakımda kaldı.
kaç kere yanına gittim
kaç kere konuştum
ben yoğun bakımdayken benimle konuşuyordu duyuyordum
yoğun bakımdaki insanın, duyduğunu biliyordum
"baba" dedim "kalk, şimdi sıra sende"
"bak çalışıyorum her şeye rağmen, nereye, daha beni üniversiteye yazdırmadan,
daha mezuniyetimi görmeden, torun sevmeden nereye?"
"o kızı al diyordun, bak hala yanımda, kalk da tak yüzüklerimizi"
"sen kuvvetli adamsın, bin bir makinanın üstesinden geldin,
şimdi göğsündekine yenilme" dedim.
hemşire yanıma geldi,
tamam çıkalım fazla yormayalım dedi.
çıktık, ben kendimi kapının dışına attım.
herkes sıgara içiyordu.
yanımda sıgara yoktu, yokladım tüm ceplerimi
yanıma biri yanaştı
"buyur genç"
aldım parliamenti, yaktı adam.
"hayırdır" dedi.
"babam" dedim
"kalp damar tıkanıklığı var, bilinci kapalı"
ameliyat olacak ama, bir türlü vücudu ameliyata hazır değil".
adam gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.
ne yapıyordu bilmiyordum.
hava soğuktu.
açtı gömleğinin düğmelerini.
bak dedi
baktım, göğsü kılsızdı
ve tam ortasında 10-15 cm lik bir ameliyat izi
"kalp kapakçığı iltihabı" dedi.
"ben kurtuldum"
baban da kurtulacak.
başka bir şey getirirsen aklına..
olmaz, evlat. -
260.
+7adem koşarak geldi
"uyandı lan" dedi
balkonda gömleği açık adam, ben
şok olduk
sarıldım adama ağladım
"tamam tamam" dedi
koştum babamın yanına doktor tuttu beni.
sen girdin şimdi annen dedi
annem girdi içeri.
babam annemle konuşmuş.
bizim sıpa ne de güzel edebiyat yapıyor demiş.
beni istemiş yanına, ben de girdim.
"kızın yüzüğü denkdaş olsun" dedi.
güldüm, ağladım sonra
"tamam baba" dedim
sen iyi ol da, ne istersen öyle olacak dedim. -
261.
0@646 ne demek panpa.
aklınızda ne varsa sorun bi soru işareti kalmasın. -
262.
+7babama diyet programı verdiler
sabah lahana akşam brokoli
yemyeşil diyet.
babama okuyordum
"baba, sabah öğünü kibrit kutusu kadar light peynir, domates, isteğe göre marul"
"hay sabahını gibeyim"
1 hafta sonra testleri yapıldı.
babam ameliyata hazırdı
doktor ameliyatı bize anlattı
tıkanıklık giderilecek, damardaki sarkmaları önlemek için de
stent takılacaktı.
sağolsun babamın çalıştığı şirket,
sigortanın karşılamadığı tüm masrafları da karşıladı.
babam saat 12 de ameliyata girdi.
4 te çıktı, yine baygın.
yoğun bakıma aldılar.
hemşire bize seslendi
hastanın kan değerleri düşük, acil 0 rh (-) kan gerekli
bankamızda kalmamış dedi.
herkes birbirine baktı.
kan grubunu bilenlerin kanı, uymadı
bilmeyenler denedi şansını
ben, fevzi, adem, melis, amcam, dayım..
hiç birimizinki olmadı
okula telefon açtım, müdüre.
durumu anlattım
müdür bizzat kendisi
sınıf sınıf dolaşmış kan grubunu bilen var mı diye
bulmuş birini,
yolladı hastaneye, kan verildi
hemşireye sordum, bi görelim teşekkür edelim diye.
odaya girdik,
servet, vişne suyu içiyordu. -
263.
+8"hasgibtir lan" dedi
senin baban mıydı.
"evet ya dedim, gözlerim dolu dolu, sağol lan, çok sağol."
"tesadüfün böylesi" dedi servet.
sonra "ne demek, görevimiz" dedi
hakkını nasıl ödiycem senin dedim.
şurdan bi tane daha vişne suyu ver tamamdır dedi.
güldük.
marketçilikten kalma hırsızlık iç güdüsüyle
4 vişne suyu kaptım dolaptan
arkadakileri öne dizdim sonra, alındığı belli olmuyordu
servet ben fevzi adem
vişne suyu içtik
kan odasında.
babama yukarda servetin kanı veriliyordu.
damarlarında yeni kanı gezdikçe
diriliyordu babam. -
264.
+4@650 hoşbulduk panpa, bizde olmaz öyle şey.
aksilikler oldu ama burdayım yine. -
265.
+6babam 3-4 gün sonra çıktı hastaneden.
ben okul-dersane-ev üçgeninin bir köşesine de
hastaneyi eklemiştim
ama asla çıkarmamıştım diğerlerini
çünkü 1 gün çalışmamam
1 haftama mal oluyordu
babamın sağlığı ve mutluluğu bana bağlıydı
sanki ben çalıştıkça
babam iyileşiyor gibiydi
ilk dönemin son 1 ayı bir hocam beni futbol takımında gösterdi
gitmediğim günler "faaliyette" yazılıyordum
bir kaç kişi daha böyleydi.
izin almak isteyen böyle bahaneler bulabiliyordu rahatlıkla.
diğer zamanlar da günlük raporlar ayarlıyordum
"ameliyatım ağrıyor, çok yürüdüm"
cümlesi, 1 gün istirahat bildiren rapora bedeldi. -
266.
+7dersane sınavlarım iyi gidiyordu
melis de iyiydi.
o pgiboloji okuyacaktı
hedefine çok az kalmıştı.
bazen birlikte çalışıyorduk
daha iyi anlıyorum diyordu,
gerçekten de baya matematik öğretmiştim ona.
tek dileğim gözümün önünde okumasıydı, şehir dışına gitmesini hiç istemiyordum.
ben de gitmeyecektim büyük bi ihtimal.
burada bir mühendislik okurum diyordum.
puanlarım yeterliydi
her şey iyiye gidiyordu
babam da emekliliğini istemişti.
artık babam evdeydi.
yeterdi, bu kadar yıl çalıştığı.
babam ben kalkarsam pantop alacaktı bana ve almıştı
şimdi sıra bendeydi,
melis'e bir denkdaş yüzük.. -
267.
+5arkadaşlar, bu gecelik bu kadar olsun,
yarın 4.yıl bitecek.
lise sonrası 2 yılı da 2-3 gün içinde bitiririm.
yarına tek fragman veriyorum.
"mami"
hepinize iyi geceler, up. -
268.
+3@656 yaşadığım hiçbir şeyi değiştirmezdim panpa
-
269.
+4beyler geldim de, yarım saattir gri ekran yiyorum.
devam ediyorum beyler toplanın
bu gece 4.seneyi bitiricem inş.
up up up. -
270.
+4babam evde dinleniyordu.
ilk dönem bitti,
ikinci dönem için bi doktorun yanına gittim
25 günlük rapor hakkımın 20 sini yazdıracaktım,
kabul etti sağolsun.
zatürre yazdı rapora
20 gün evde abanacaktım ders çalışmaya
bunlar son kozlardı.
ikinci bir seneye kalmak istemiyordum
çünkü bu benim için bi felaket olurdu
üni'ye başlarsam burs falan elime para geçer
aileme katkım olurdu.
ben bunları düşünürken, ikinci dönemin ilk günü
raporu vermek için okula gittim.
çıkışta bilinmeyen bi numara beni aradı
"maminin seni dövdüğü sanayinin oraya gel" dedi kapattı.
gidip gitmeme konusunda kararsızdım
ama gitsem de tek olmayacaktım bu sefer,
akıllanmıştım.
ademe fevzi'ye haber verdim.
onlar benim arkamdan geldiler
sanayi okula yakındı.
gittik.
otobüs durağının arkasında beni izliyorlardı.
yanıma bi çocuk yanaştı.
merhaba dedi, ben hüseyin.
-
helix mod oluyor
-
yav amg sirtlancanlar yoksa
-
yav bu nasi bişi amg
-
yav amg 35 yaşında adama
-
mekanda karilara descartesten camusdan bahsedersin
-
piyo kimin anasina sovdun laga luga yapma
-
rabbim kimseyi mahkemelik etmesin
-
mikropcann alfalığı
-
dunden beri aklima geldikce
-
helix emmim benim
-
ucan kedi laik huu
-
bruce willis rick harrison a ne kadar çok benziyor
-
işten geldikten sonra yemek yapmak
-
psipsi pgibopat
-
caylak aciklamasina ne yazdin
-
uçan kedi aylık masraf
-
bana dava acagını soylıyenlerın lıstesı
-
nabıyonuz lan gerrrizekalılar
-
agayi kayrayi gavat est u yi mader u uruspi
-
nist
-
kaptan sirk sus la
-
babam denen oeavladını bıçaklıcam
-
dortharfli
-
güldürmeyen
-
batuhan abiniz geri geldi
-
bir türkün öğrenmesi gereken diller
-
kakiş kontrol
-
şu adamda ki karizmaya bakar mısınız
- / 1