1. 1.
    +12 -4
    hayatımın dönüm noktası dediğim olay gerçekleşti ve hayatım değişti. en başından anlatıyorum. dinleyecekler reservedlerini çeksinler.

    sadece benim entrylerim: http://inci.sozlukspot.co...tam-bugün/@lordmacros000

    edit: hikaye bitmişitr sonunuda yazdım. okuyanlara teşekkür ederim
    ···
  2. 2.
    +3 -3
    19 yaşındaydım. geçen sene liseden mezun olup össye girmiş barajın üstüne anca çıkabilmiştim ve össye yeniden hazırlanmaya başlamıştım.

    aslında oksden 450 alarak (500 üzerinden) şehrin en iyi anadolu lisesinden mezun olmuştum. ailem benden çok şey bekliyordu. abim 2 sene önce ODTÜyü kazandığı için seviyeyi yükseltmişti. e haliye bendende en olmadık bir itü, bir yıldız teknik istiyorlardı.
    ···
  3. 3.
    +3 -2
    2 sene boyunca össye hazırlanmak insana çok koyuyor yaşayanlar bilir.
    ruh halim tamamiyle alt üst olmuştu. babam her allahın günü beni eleştiriyor benden bir tak olmayacağını söylüyordu. dersanede girdiğim her sınavdan çakıyordum
    tamamiyle umutsuzluğa kapılmıştım. kazanacağım paranın, altımdaki arabanın hatta koynumdaki karının bile bu sınava bağlı olduğunu biliyor ama hala bir gib yapamıyordum.
    gece dersaneden gelir gelmez odama gidip hüngür hüngür ağlıyordum.
    birisi yolda bana göz ucuyla baksa çıldırıyordum, birisi ters cevap verse sinirden köpürüyordum

    kısacası piskolojim fena halde bozulmuştu
    ···
  4. 4.
    +6 -2
    işte 6 sene önce tamda bugün yaklaşık saat 11 buçuk civarlarıydı.

    kafam bi milyon, içimden yine ösym'ye söve söve misafir odasına girdim. annem elma soyuyor babam tv seyrediyordu.

    babam "ulan yarım saatir tuvalette napıyosun amk"
    ben "halay çekiyorum baba, tuvalette ne yapılır amk"
    babam "amk evladı doğru düzgün konuşsana benle"
    ben "yav sıçma süreme bile karışıyosun yeter artık "
    babam "giberim senin o küçük beynini, sende adam ol laf getirme, abine kurban ol, ona birgüne birgün ders çalış yada çalışma herhangi birşey demedik." (şerefsiz her tartışmayı ders konusuna getiriyordu)
    ben "tuvalletten derse nasıl geldin yaa"
    babam "bir barajı geçemedin amk, hayatını gibtin bıraktın, yaşıtların 2.üniyi bitiyor (senin abartmanı gibiyim) sen hala ferre izle."
    ben "seninde yaşıtların müdür falan oldu, bak hasan amcaya paşalar gibi müdür. bir onun kadar olamadın" (dayanamadım amk napiym)
    babam "ulan ben 20 sene çalıştım, sende çalış, sonra söyle"

    sessiz kaldım, dokunsan ağlayacak moddaydım zaten,

    babam "seni aptal bin, elin itine kurban ol" dedi

    bu bana attığı milyonlarca hakaretten birisiydi. ama artık dayanamıyordum. boğazıma kadar gelmişti. patladım
    birden kan beynime sıçradı sinirden gözlerim zonklamaya başladı. hızlıca ayağa kalktım ve bağırmaya başladım
    avazım çıktığı kadar bağırıp deliler gibi ağlıyordum. odada elime geçen herşeyi deviriyordum
    ilk sehpaya tekme atıp onu kırdım. sonra fiskosun üzerindeki cam figürü fırlattım. sonra yeni aldığımız tvyi iteleyip yere düşürdüm

    babamda parlamıştı beni görünce. yemek masasının tahta sandalyesini aldığı gibi başıma indirdi.
    hissetmemiştim bile, o an ölümsüzlük şifresi yazmış gibiydim. kurşun atsan acısını hissetmezdim.
    üstümü başımı yırtıp bağırıyordum. sonra camı gördüm ve içimden o an camdan atlayıp bu cehennemden kurtulup oradaki cehenneme gitmek istedim. düşünün halimi yani
    ···
  5. 5.
    +1 -1
    camı açmaya çalıştım ama babam tuttu camın kolunu.
    gözüm annemi gördü bi anda sessizce oturmuş ağlıyordu.
    komşular ayakanmıştı herhalde, kapının zili deli gibi çalıyordu. mehmet abi aç kapıyı nolur, gibisnden bişeler diyorlardı. herhalde babamın beni öldüreceğini falan zannediyorlardı.
    babam tuttu iteledi beni. yere düştüm

    "gibtir git lan bu evden nerde zırlıyosan zırla, yeter artık sende çektiğimiz senin nazınla uğraşmaktan, gibtir git bidaha bu eve adımını atma ne halin varsa gör."

    elimden tutup kapıya kadar sürükledi, sonra yakamdan tutup ayağa kaldırdı. ağlamam kesilmişti, şaşırmıştım
    ayağa kaldırdıktan sonra açtı kapıyı. tüm apartman kapının önünde bekliyordu. babam iteledi beni dışarı doğru

    "gibtir ol git, bidaha seni buranın yakınlarında görmiyim, evlat katili yapma beni"
    ···
  6. 6.
    +1 -1
    tir tir titriyordum. hemen bir komşu beni merdivenlerin üzerine oturttu. altımda sadece içlik vardı, hemen bağırdı karşı komşu, koşun su getirin diye, su bardağını tutamadım, sinirden kolum çekilmiş, uyuşmuştu. çenem birbirine kenetlenmişti, ayıramıyordum.

    birazdan tekrar kapı açıldı. babam pantolumu ve montumu üstüme fırlattı tekrar kapattı kapıyı. içerden anneme bağırma sesleri geliyordu. herkesin arasında kalktım, pantolonumu giyindim. hala titriyordum. birisi kafan kanıyor dedi cevap vermedim. montumuda giyinip merdivenlerden aşağı indim. arkadan komuşlar bağırıyordu. gel bir hastaneye gidelim böyle olmaz, bize gel falan diye
    ···
  7. 7.
    +3 -1
    apartmandan çıkınca derin bir nefes aldım. nereye gideceğimi bilmiyordum. hemen eve 500 metre olan sahile inmek geldi aklıma. bir sigara yaktım yürümeye başladım. kafamı kaldırıp yukarı bakınca sessice ağlayan annemin balkondan bana baktığını gördüm.

    iskelede balıkçılar balık tutuyordu. geçip bir banka oturdum. denizi seyretmeye başladım.
    bundan sonra ne yapacağıma, nerede kalacağıma karar vermeye çalışıyordum.

    montumun cebindekileri çıkartım
    1 tane murattı
    1 tane çakmak
    çıktı murattının içinde kaç sigara olduğunu saydım 20 tane vardı. cüzdanımı çıkartım. içinde hala unutmuyorum 62.25 tl vardı.

    edit: beyle kusura bakmayın 36 saatir uyuyamıyorum. kayış koptu bende, 20 cigarayı 15 tane ile falan değiştirin.
    ···
  8. 8.
    +3 -1
    amk gece 3'e kadar sigara yakıp düşündüm. ne yapabilirdim acaba

    bir arkadaşın evine gitmek uygun bir fikirdi, ama gecenin 3'ünde kimin evine giderdim. amcamların evi vardı yakında ama bin babam onlarlada kavga etmişti, kavgalıydık yani, civarda 1-2 arkadaş vardı onlarada gidebilirdim ama sabahı beklemem lazımdı.

    sabah eve dönebilirdim, o zamana kadar babam çoktan pişman olmuş gelmemi istiyor olacaktı, ama o eve gitmek kurtuluş değildi bunu çok iyi biliyordum, 1-2 gün iyi davranacaktı, sonra tekrar beynimi gibmeye başlayacaktı, yok beyler bu ihtimali bir silelim, en son ihtimal olsun

    bir ihtimalde şu iskeleden kendimi buz gibi denize bırakıp boğulmak vardı, aslında o an için çok mantıklıydı, zaten yüzme bilmiyordum, tüm dertlerimden kurtulurdum, cezam neyse çekerdim (cahillik işte öyle düşünüyordum) üstelik hayatımı giben babamında vicdan azabından kahrolmasını sağlardım. bir taşla iki kuş.

    not: hala yüzme bilmiyorum
    ···
  9. 9.
    -1
    ···
  10. 10.
    +1 -1
    yada son bir ihtimal vardı,
    almak başımı gitmek bilmediğim bir yere, orada çalışmak, para kazanmak, öss'ye girmemek

    aklıma en çok yatan fikir buydu. arkadaşların evinde kalabilirdim ama ölene kadar değil herhalde. en fazla 3 gün. o yüzden o ihtimalide eledim. bir daha o eve dönmemeye kararlıydım.
    ···
  11. 11.
    +1 -2
    tamam, kararımı vermiştim, istanbula gidecektim, kaset çıkartıp zengin olacaktım
    şaka la şaka
    ama istanbula gitmek geçmiyor değildi aklımdan. gider bir yerde iş bulurdum, garsonluk olur, bulaşık olur, ne iş olursa yapardım. gerekirse sokaklarda yatardım. evet evet istanbula gitmeliyidim. zaten ne oluyorsa istanbulda oluyordu. aklıma yatmıştı bu fikir.

    sonra durdum ve tekrar düşündüm:
    öss'yi tamamiyle silmek istiyordum hayatımdan. girmek istemiyordum. zaten girsemde pek bişe olmayacaktı. ama eğer bu sınavı kazanmasam hayatımın sonuna kadar bir garson bir bulaşıkçı olarak geçirecektim. kesin össye girmeliyidim. hayallerim vardı benim. ama 1 sene daha lazımdı bana. bu senede barajı zor geçecektim.

    kararımı verdim: gidip istanbulda para kazanacaktım, sonra kazandığım parayla bir yurda falan yazılırdım. bu sene azda olsa çalışırdım. seneye tempomu dahada artırırdım. seneye össye girer iyi bir yer kazanırdım.
    ···
  12. 12.
    +1 -2
    birden hayal alemimden çıkıp kendime geldim. sigara paketi bitmişti, kulaklarım ve burnum soğuktan yanıyordu. deniz iyice dalgalanmıştı. 2-3 tane gececi balıkçı kalmıştı. diğer taraftan tofaşlı biracı gençler sahile gelmeye başlamıştı. artık kalkma vakti gelmişti sanırım.

    kalktım. bu geceyi geçirebileceğim, soğuktna etkilenmeyeceğim bir yer arıyordum. birden aklıma sitenin yönetici dairesi geldi . bu daire sitenin en sonuna kurulmuş küçük bir biro gibi birşeydi. yıllardır boştu orası. camlarıda kırktı.

    gittim gecenin 3'ünde sitenin en sonundaki biroya. kırık camdan elimi soktum. kapının çengelini tuttum çektim. açılmadı. yıllardır kimse girmediği için kapının yuvaları pas tutmuştu. this is sparta modunda koydum kapıya tekmeyi açıldı. içerisi zifri karanlık. kapıyı açar açmaz içerden parmak kadar hamam böcekleri çıktı. mal gibi lambanın düğmesini aradım. tahmin ettiğiniz gibi lamba patlak
    ···
  13. 13.
    +1 -2
    ulan aklıma 3 harfliler falan geldi, böyle tenha, terk edilmiş yerlerde yaşıyorlarmış demişti biri. içerisi gözükmüyor zaten ne var ne yok göremiyorum. fare falanda vardır diyorum içimden. ama buradan başkada gidicek bir yerim yok.

    aklıma apartmanların birisinin içerisinde yatmak geldi. gittim çöplerin etrafını aradım üzerine uzanmalık karton falan varmı diye. sonra bir bakkalın önünde buldum bir karton.

    tek tek apartmanların kapısını yokluyorum. bütün apartmanların kapısı kilitli. kimin ziline basayımda açsın kapıyı gece 3 te.

    bir tanesnin kapısı açıkmıydı bozukmuydu hatırlamyorum, girdim oradan içeri kapıyı sıkı sıkı kapattım. serdim kapının arkasına kartonumu.
    karton tak gibi deterjan kokuyordu. uzandım üstüne. iyidi burası en azından rüzgarı kesmişti
    ···
  14. 14.
    +1 -2
    ilk defa bu şekilde yatıyordum. kolumu kafamın altına koydum. gece 4 e kadar uyuyamadım. sabah saat 6 buçuk gibiydi.
    apartman sakinlerinden birisi sabah sabah işemi gidiyormuş neymiş uyandırdı beni, olum burada ne yapıyorsun kalk evinde uyusana dedi. içimden dedim ulan ırzını gibtiğim evim varken niye burada uyuyorum bir düşün.
    bide zabıta adam. kıyafetleri giymiş. ilk başta polis çağırdılar beni buradan aldırmak için falan zannetim. neyse

    adam çıktı. kalktım bende. cüzdanımı kontrol ettim, sağlamdı. yine sahile gittim, musluk vardı orada, elimi yüzümü falan yıkadım. geçtim yine benim banka.
    ···
  15. 15.
    +1 -2
    istanbula gideceğim kesindi artık,
    otobüsle 17 tl idi o zamanlar. paramı idareli kullanmak istiyordum. aklıma trenle gitmek geldi. hem daha ucuzdu, hemde yolculuk daha uzun sürerdi, bende yolculuk sırasında uyuyup dinlenirdim.

    yürüdüm taa gara kadar yaklaşık 45 dk.

    aldım haydar paşaya 1 bilet. 7 tl idi herhalde. ciddi ciddi gidiyordum ha.

    bir aynanın karşısına geçtim, gözlerim uykusuzluktan pörtlemişti. saçımın arkası havaya kalkmıştı. elimi saçımın arkasına deydirince saçlarımda kurumuş kanı hissettim. tekrar dün olanları düşündüm. hala olanlara inanamıyordum. kafamı yıkadım. tren geldi bindim
    ···
  16. 16.
    -2
    sadece benim entrylerimi okumak için link:
    http://inci.sozlukspot.co...tam-bugün/@lordmacros000
    ···
  17. 17.
    +1 -2
    trende cüzdanımı montumun iç cebine soktum, biraz kestirecektim ama ekgib bişeler vardı sanki,
    ana telefon yoktu. sonra sakinleştim. telefon evde kalmıştı. annemi hatırladım o yaşlı gözlerini. trenden inip geri gitmek geldi içimden eve gidip herkesten özür dilemek. sonra derslerime çalışmak.
    hemen zihnimi temizledim. o gün beni komşuların yanında o duruma getiren babamı asla affetmeyecektim. aklımca onu kendimden habersiz bırakıp acı çektirecektim. ama annemede aynı şeyi yapamazdım. inince annemi arayacaktım bir telefondan. neyse inene kadar uyudum.

    haydar paşada indim. indim inmesinede, istanbula 4 yada 5.gelişimdi. ve hiç tek başıma gelmemiştim. ne tak yiyecektim şimdi. takmu vardı istanbulda. hadi bul bulabiliyorsan iş. garda yine umutsuzluğa kapıldım
    ···
  18. 18.
    +2 -2
    baya acıkmıştım. gidiyim bir dönerci arayayım dedim. sonra yine aklıma parayı idareli kullanmak geldi. lazım olabilirdi para. sokak simitçilerinden simitimi aldım . yine sonrası için plan kurmaya başladım. şimdi sırada iş aramak vardı. ama istanbulu hiç bilmiyordum. nerede daha fazla iş olurdu. nerelerde çalışılırdı nereler güvenliydi bilmiyordum. birilerinden öğrenmem lazımdı. amaçsızca yürüdüm gardan. 20 - 25 dk yürüdükten sonra küçük bir kahvehane gördüm. giriyim içeri 2-3 kişiye soru sorayım dedim hem üşüyordumda içeride soba vardı. oturdum bi çay söyledim. dayılar okey oynuyordu. çayı yavaaş yavaş yudumlamaya başladım. parayı idareli kullanmalıydım. 2 amca karşımda oturuyordu. biri gazete okuyordu. masamdan kalkıp onların masasına oturmaya gittim

    "selamünaleykum dayı"
    "aleykumselam genç"
    "oturabilirmiyim dayı, 1-2 sorum olacakta"
    "tabi olum otur tabi."
    ···
  19. 19.
    +1 -2
    @78 olum manyakmısınız lan.
    http://rehberlik.haberakt...om/oks-lgs-nedir-795.html

    "LGS, Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme sınavına halk arasında
    verilen kısaltma ismidir ve “Liselere Giriş Sınavı (LGS)” anldıbına
    gelmektedir. LGS’ye OKS’nin gayri resmi adı da diyebiliriz. Zira Orta
    Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nın resmi
    kısaltması OKS’dir."

    2007 çıkışlıyım. 2007'de öss kazanamadım. 2008 'de bidaha hazırlandım yani 19 yaşında.
    2008 = 19
    2009 = 20
    2010 = 21
    2011 = 22
    2012 = 23
    2013 = 24
    2014 = 25

    şubat 1 doğum günüm.
    ···
  20. 20.
    +1 -2
    oturdum sandalyeye. suskun kaldım bir kaç saniye.
    beni kime sorarsanız sorun utangaç ve gururlu lafını duyarsınız. eskiden o kadar utangaçtımki durakta inmek istediğimi şoföre söyliyemezdm. eve bir misafir geldiğinde ağzımı bıçak açmazdı. o derece.

    söze nasıl gireceğimi bilemedim. adam sağolsun halden anlayan birisi idi.
    "ne o genç bir derdinmi var, anlat hele"
    yine duraksadım 1-2 saniye. buralarda yeni olduğumu iş aradığımıdan falan bahsettim.
    "buralarda nerede iş bulurum"
    "ne iş yapabilirsin"
    "ne olursa, hamallık, garsonluk, bulaşıkcılık fark etmez, yeterki çalışayım"

    birden telefonu çaldı
    "hah bekle dedi"

    dedim ulan tam addıbına sormuşum, kesin bana iş bulucak. sonra benim konuya hiç girmeden kapattı telefonu,

    huur çocuğu sadece havadan sudan konuştu sadece.. dedim eee amca ne oldu. git ümraniyede iş bulursun dedi. sinirlendim, pekekent giblemiyodu beni kalktım çıktım kahvaneden
    ···