1. 1.
    +12 -4
    hayatımın dönüm noktası dediğim olay gerçekleşti ve hayatım değişti. en başından anlatıyorum. dinleyecekler reservedlerini çeksinler.

    sadece benim entrylerim: http://inci.sozlukspot.co...tam-bugün/@lordmacros000

    edit: hikaye bitmişitr sonunuda yazdım. okuyanlara teşekkür ederim
    ···
  2. 2.
    +12
    6 sene önce 19 yaşında olan bi insan şimdi 25 yaşındadır,14 yaşında lise sınavına girdin desek,2001-2002 falan eder.bu ülkede 2004 yılına kadar lgs sınavı yapıldı ve 500 üzerinden puan sistemi oks ile geldi.ilk dakkadan gibikliğini yakaladım gibi hikayenin takibim altındasın muallak
    ···
  3. 3.
    +9
    'bir sigara yaktım yürümeye başladım' 'murattinin içinde kaç sigara olduğunu saydım 20 tane vardı' yani paket doluymuş aq o zaman evden ilk çıktığında yaktığın sigarayı nerden buldun
    ···
  4. 4.
    +6 -2
    işte 6 sene önce tamda bugün yaklaşık saat 11 buçuk civarlarıydı.

    kafam bi milyon, içimden yine ösym'ye söve söve misafir odasına girdim. annem elma soyuyor babam tv seyrediyordu.

    babam "ulan yarım saatir tuvalette napıyosun amk"
    ben "halay çekiyorum baba, tuvalette ne yapılır amk"
    babam "amk evladı doğru düzgün konuşsana benle"
    ben "yav sıçma süreme bile karışıyosun yeter artık "
    babam "giberim senin o küçük beynini, sende adam ol laf getirme, abine kurban ol, ona birgüne birgün ders çalış yada çalışma herhangi birşey demedik." (şerefsiz her tartışmayı ders konusuna getiriyordu)
    ben "tuvalletten derse nasıl geldin yaa"
    babam "bir barajı geçemedin amk, hayatını gibtin bıraktın, yaşıtların 2.üniyi bitiyor (senin abartmanı gibiyim) sen hala ferre izle."
    ben "seninde yaşıtların müdür falan oldu, bak hasan amcaya paşalar gibi müdür. bir onun kadar olamadın" (dayanamadım amk napiym)
    babam "ulan ben 20 sene çalıştım, sende çalış, sonra söyle"

    sessiz kaldım, dokunsan ağlayacak moddaydım zaten,

    babam "seni aptal bin, elin itine kurban ol" dedi

    bu bana attığı milyonlarca hakaretten birisiydi. ama artık dayanamıyordum. boğazıma kadar gelmişti. patladım
    birden kan beynime sıçradı sinirden gözlerim zonklamaya başladı. hızlıca ayağa kalktım ve bağırmaya başladım
    avazım çıktığı kadar bağırıp deliler gibi ağlıyordum. odada elime geçen herşeyi deviriyordum
    ilk sehpaya tekme atıp onu kırdım. sonra fiskosun üzerindeki cam figürü fırlattım. sonra yeni aldığımız tvyi iteleyip yere düşürdüm

    babamda parlamıştı beni görünce. yemek masasının tahta sandalyesini aldığı gibi başıma indirdi.
    hissetmemiştim bile, o an ölümsüzlük şifresi yazmış gibiydim. kurşun atsan acısını hissetmezdim.
    üstümü başımı yırtıp bağırıyordum. sonra camı gördüm ve içimden o an camdan atlayıp bu cehennemden kurtulup oradaki cehenneme gitmek istedim. düşünün halimi yani
    ···
  5. 5.
    +3 -3
    19 yaşındaydım. geçen sene liseden mezun olup össye girmiş barajın üstüne anca çıkabilmiştim ve össye yeniden hazırlanmaya başlamıştım.

    aslında oksden 450 alarak (500 üzerinden) şehrin en iyi anadolu lisesinden mezun olmuştum. ailem benden çok şey bekliyordu. abim 2 sene önce ODTÜyü kazandığı için seviyeyi yükseltmişti. e haliye bendende en olmadık bir itü, bir yıldız teknik istiyorlardı.
    ···
  6. 6.
    +3 -2
    2 sene boyunca össye hazırlanmak insana çok koyuyor yaşayanlar bilir.
    ruh halim tamamiyle alt üst olmuştu. babam her allahın günü beni eleştiriyor benden bir tak olmayacağını söylüyordu. dersanede girdiğim her sınavdan çakıyordum
    tamamiyle umutsuzluğa kapılmıştım. kazanacağım paranın, altımdaki arabanın hatta koynumdaki karının bile bu sınava bağlı olduğunu biliyor ama hala bir gib yapamıyordum.
    gece dersaneden gelir gelmez odama gidip hüngür hüngür ağlıyordum.
    birisi yolda bana göz ucuyla baksa çıldırıyordum, birisi ters cevap verse sinirden köpürüyordum

    kısacası piskolojim fena halde bozulmuştu
    ···
  7. 7.
    +4 -1
    çıktımda çıkmasına gidicek yine bir yerim yok. düşünüyorum bir yandan. saati 4 tl, bir işim yok zaten 21 - 05 arası çalışsam 9 saat eder günlük 9 * 4 = 36 haftalık 36 * 7 = 252, aylıkda 1008 tl eder, harbiden iyi para idi 1000 lira. bu küçük hesabı yaparken aklıma yine öss geldi. tekrar ösym'ye sövdüm içimden.

    sırada annemi aramak vardı. girdim bir kırtasiyeye ankesörlü telefonla aradım.
    "alo"
    "alo anne ben macros (burada adımı söyledim tabii)"
    adımı duyar duymaz ağlamaya başladı
    "nerdesin olum allah rızası için dön eve, babanda çok pişman, yalvarırım dön, çok korktum kendine zarar vereceksin diye"
    "korkma anne iyiyim, birdaha o eve dönmiycem, merak etme beni, keyfim yerinde, ara ara ararım seni"
    "oğlum allah aşkına eve ge... " cümlesini bitirmeden kapattım telefonu yüzüne. ağlamaklı olmuştum. ankesörlü telefonda 3 tl tutmuştu. yuh amk. bidaha nah ararım annemi.
    ···
  8. 8.
    +4 -1
    geldim beyler. neyse, devam ediyorum. sürekli insanlar geliyordu ama öyle böyle değil. iki grup arası içme yarışması falan kurdular ama eğlenceyi duyan geliyor, çıkan on kişi tekrar geliyordu. dediğim gibi normalde ilk günüm olduğu için hiçbişey yapmayacaktım ama semra ile murat(diğer bin) servise yetişemez olmuştu. bu arada murat arka sokaklardaki muratı andıran yakışıklı, para seven bi arkadaştı. neyse bu bin orta kısımdan, oturduğum yerin dibindeku barmene el-kol yaptı bende döndüm direk elime full bira dolu bi tepsi verdi. Köşeyi isaret ederek sulaaa diyip güldü. elimde tepsi köşeye doğru ilerlerken ayağım kaydı. karanlık... uyandığımda tüm bar etrafımda toplanmış beni izliyordu. ayağa kalkmak istediğimde arkamda bi yanma hissettim. 3... tane... zenci...
    ···
  9. 9.
    +3 -1
    apartmandan çıkınca derin bir nefes aldım. nereye gideceğimi bilmiyordum. hemen eve 500 metre olan sahile inmek geldi aklıma. bir sigara yaktım yürümeye başladım. kafamı kaldırıp yukarı bakınca sessice ağlayan annemin balkondan bana baktığını gördüm.

    iskelede balıkçılar balık tutuyordu. geçip bir banka oturdum. denizi seyretmeye başladım.
    bundan sonra ne yapacağıma, nerede kalacağıma karar vermeye çalışıyordum.

    montumun cebindekileri çıkartım
    1 tane murattı
    1 tane çakmak
    çıktı murattının içinde kaç sigara olduğunu saydım 20 tane vardı. cüzdanımı çıkartım. içinde hala unutmuyorum 62.25 tl vardı.

    edit: beyle kusura bakmayın 36 saatir uyuyamıyorum. kayış koptu bende, 20 cigarayı 15 tane ile falan değiştirin.
    ···
  10. 10.
    +2 -2
    sonra baktım içerdekiler kem küm ediyor. mecbur çıktık dışarı. zaten tüm barmenler hatta bardekileirn yarısı yaseminin güzelliğine bakıyorlar. ilk başta görmedi beni. sonra bir arkadaşları kendine yarakmı buldu, yoksa yaraklısı varmıydı bilmiyorum. tekini erkeğe kaptırdılar. ikisi çaprazımdaki bar sandalyesine oturdular. bende farklı tarafa bakıp görmezden geliyorum. sonraaaa...

    -aaaaa macrooooss
    yasemin koşarak yanıma gelmek istedi ama mal tezgahın arkasına geçilecek kapıyı bulamadı öyle sevinci kursağında kaldı kevaşenin ahahha
    tezgahın arkasından çıktım ortaya sarıldı boynuma. öptü beni bende ona sarıldım. uzun zamandır onun kokusunu içime çekmemiştim. bu normalden uzun bir kucaklaşmaydı. kucaklaştıktan sonra söyle kendini az geri çekip bana baktı.
    -e sen dahada yakışıklı olmussun dedi fahişe, dalgamı geçiyodu ciddim diyodu anlamadım
    -seninde maşallahın var hanyy yaptım apaçiler gibi
    -ya valla seni gördüğüme çok sevindim
    -bende öyle
    -ee burdamı çalışıyosun (tezgahın arkasına geçtim)
    -evet buradayım bir süredir. senin dersler nasıl
    -valla çok zor anca kafamı kaldırabildim (hiç öss mevzsuna girmedi, ha öss demişken, ösym'nin ... )

    yanındaki huur hemen lafı kesti
    -eee beni tanıştırmıycakmsın arkadaşınla yasemin
    -ha bak bu ceyda buda macros. ceyda benim ev arkadaşım, ceyda macrosta benim eski sevgilim dedi (amk eski sevgilim demesini beklemiyordum, lise arkadaşım falan diycek diye bekliyodum. acaba neden öyle dedi lan)
    - ah meraba tanıştığımıza memnun oldum
    - evet kesinlikle (bunu yanındaki huur söyledi)
    ···
  11. 11.
    +2 -2
    baya acıkmıştım. gidiyim bir dönerci arayayım dedim. sonra yine aklıma parayı idareli kullanmak geldi. lazım olabilirdi para. sokak simitçilerinden simitimi aldım . yine sonrası için plan kurmaya başladım. şimdi sırada iş aramak vardı. ama istanbulu hiç bilmiyordum. nerede daha fazla iş olurdu. nerelerde çalışılırdı nereler güvenliydi bilmiyordum. birilerinden öğrenmem lazımdı. amaçsızca yürüdüm gardan. 20 - 25 dk yürüdükten sonra küçük bir kahvehane gördüm. giriyim içeri 2-3 kişiye soru sorayım dedim hem üşüyordumda içeride soba vardı. oturdum bi çay söyledim. dayılar okey oynuyordu. çayı yavaaş yavaş yudumlamaya başladım. parayı idareli kullanmalıydım. 2 amca karşımda oturuyordu. biri gazete okuyordu. masamdan kalkıp onların masasına oturmaya gittim

    "selamünaleykum dayı"
    "aleykumselam genç"
    "oturabilirmiyim dayı, 1-2 sorum olacakta"
    "tabi olum otur tabi."
    ···
  12. 12.
    +3 -1
    amk gece 3'e kadar sigara yakıp düşündüm. ne yapabilirdim acaba

    bir arkadaşın evine gitmek uygun bir fikirdi, ama gecenin 3'ünde kimin evine giderdim. amcamların evi vardı yakında ama bin babam onlarlada kavga etmişti, kavgalıydık yani, civarda 1-2 arkadaş vardı onlarada gidebilirdim ama sabahı beklemem lazımdı.

    sabah eve dönebilirdim, o zamana kadar babam çoktan pişman olmuş gelmemi istiyor olacaktı, ama o eve gitmek kurtuluş değildi bunu çok iyi biliyordum, 1-2 gün iyi davranacaktı, sonra tekrar beynimi gibmeye başlayacaktı, yok beyler bu ihtimali bir silelim, en son ihtimal olsun

    bir ihtimalde şu iskeleden kendimi buz gibi denize bırakıp boğulmak vardı, aslında o an için çok mantıklıydı, zaten yüzme bilmiyordum, tüm dertlerimden kurtulurdum, cezam neyse çekerdim (cahillik işte öyle düşünüyordum) üstelik hayatımı giben babamında vicdan azabından kahrolmasını sağlardım. bir taşla iki kuş.

    not: hala yüzme bilmiyorum
    ···
  13. 13.
    +4
    şimdi odtüdeyim, bende abim gibi endüstri müh. okuyorum çap ile aynı anda bilgisayar müh. okuyorum. sürekli yoğun olup yazamamamın sebebi buydu. seneye bitiyor üni. ayrıca hala yayınlanan bir dizinin senaryo yazım grubundayım.
    annem 2 hafta önce vefat etti. ablam evlendi, bugün dayı oldum,
    pokeri son gün hayatımın en büyük yeminini ederek bıraktım. kazandığım para hala duruyor. sanırım düğünümü o parayla yapıp evimi o parayla alacağım.

    son olarak. burada anlattığım olaylara belki özenebilirsiniz, ama kesinlikli özenilecek gibi değil, daha size anlatmadığım tonla olay var, yeri geldi bıcaklandım, yeri geldi ölesiye dayak yedim, ama şükürler olsunki şuanda durumum iyi

    ilginiz için teşekkür ederim, belki sonra bu hikayeden daha ilginç olduğuna inandığım başımdan geçen olayları yazarım, tekrar teşekkürler. mesaj atabilirsinz
    ···
  14. 14.
    +1 -3
    abim odtüyü kazandı
    bende de en olmadık itüyü istiyorlardı dedin ya
    gibtir git yazıcağın hikayeyi seçeyim pekekent
    odtüden daa taşaklı üniversiteyi odtüden daa azımsıyorsun
    gibtimini liselisi
    ···
  15. 15.
    +1 -2
    trende cüzdanımı montumun iç cebine soktum, biraz kestirecektim ama ekgib bişeler vardı sanki,
    ana telefon yoktu. sonra sakinleştim. telefon evde kalmıştı. annemi hatırladım o yaşlı gözlerini. trenden inip geri gitmek geldi içimden eve gidip herkesten özür dilemek. sonra derslerime çalışmak.
    hemen zihnimi temizledim. o gün beni komşuların yanında o duruma getiren babamı asla affetmeyecektim. aklımca onu kendimden habersiz bırakıp acı çektirecektim. ama annemede aynı şeyi yapamazdım. inince annemi arayacaktım bir telefondan. neyse inene kadar uyudum.

    haydar paşada indim. indim inmesinede, istanbula 4 yada 5.gelişimdi. ve hiç tek başıma gelmemiştim. ne tak yiyecektim şimdi. takmu vardı istanbulda. hadi bul bulabiliyorsan iş. garda yine umutsuzluğa kapıldım
    ···
  16. 16.
    +1 -2
    tamam, kararımı vermiştim, istanbula gidecektim, kaset çıkartıp zengin olacaktım
    şaka la şaka
    ama istanbula gitmek geçmiyor değildi aklımdan. gider bir yerde iş bulurdum, garsonluk olur, bulaşık olur, ne iş olursa yapardım. gerekirse sokaklarda yatardım. evet evet istanbula gitmeliyidim. zaten ne oluyorsa istanbulda oluyordu. aklıma yatmıştı bu fikir.

    sonra durdum ve tekrar düşündüm:
    öss'yi tamamiyle silmek istiyordum hayatımdan. girmek istemiyordum. zaten girsemde pek bişe olmayacaktı. ama eğer bu sınavı kazanmasam hayatımın sonuna kadar bir garson bir bulaşıkçı olarak geçirecektim. kesin össye girmeliyidim. hayallerim vardı benim. ama 1 sene daha lazımdı bana. bu senede barajı zor geçecektim.

    kararımı verdim: gidip istanbulda para kazanacaktım, sonra kazandığım parayla bir yurda falan yazılırdım. bu sene azda olsa çalışırdım. seneye tempomu dahada artırırdım. seneye össye girer iyi bir yer kazanırdım.
    ···
  17. 17.
    +1 -2
    istanbula gideceğim kesindi artık,
    otobüsle 17 tl idi o zamanlar. paramı idareli kullanmak istiyordum. aklıma trenle gitmek geldi. hem daha ucuzdu, hemde yolculuk daha uzun sürerdi, bende yolculuk sırasında uyuyup dinlenirdim.

    yürüdüm taa gara kadar yaklaşık 45 dk.

    aldım haydar paşaya 1 bilet. 7 tl idi herhalde. ciddi ciddi gidiyordum ha.

    bir aynanın karşısına geçtim, gözlerim uykusuzluktan pörtlemişti. saçımın arkası havaya kalkmıştı. elimi saçımın arkasına deydirince saçlarımda kurumuş kanı hissettim. tekrar dün olanları düşündüm. hala olanlara inanamıyordum. kafamı yıkadım. tren geldi bindim
    ···
  18. 18.
    +3
    250 çok. Ne de olsa paranı iradeli kullanman lazım
    ···
  19. 19.
    +1 -2
    ilk defa bu şekilde yatıyordum. kolumu kafamın altına koydum. gece 4 e kadar uyuyamadım. sabah saat 6 buçuk gibiydi.
    apartman sakinlerinden birisi sabah sabah işemi gidiyormuş neymiş uyandırdı beni, olum burada ne yapıyorsun kalk evinde uyusana dedi. içimden dedim ulan ırzını gibtiğim evim varken niye burada uyuyorum bir düşün.
    bide zabıta adam. kıyafetleri giymiş. ilk başta polis çağırdılar beni buradan aldırmak için falan zannetim. neyse

    adam çıktı. kalktım bende. cüzdanımı kontrol ettim, sağlamdı. yine sahile gittim, musluk vardı orada, elimi yüzümü falan yıkadım. geçtim yine benim banka.
    ···
  20. 20.
    +1 -2
    ulan aklıma 3 harfliler falan geldi, böyle tenha, terk edilmiş yerlerde yaşıyorlarmış demişti biri. içerisi gözükmüyor zaten ne var ne yok göremiyorum. fare falanda vardır diyorum içimden. ama buradan başkada gidicek bir yerim yok.

    aklıma apartmanların birisinin içerisinde yatmak geldi. gittim çöplerin etrafını aradım üzerine uzanmalık karton falan varmı diye. sonra bir bakkalın önünde buldum bir karton.

    tek tek apartmanların kapısını yokluyorum. bütün apartmanların kapısı kilitli. kimin ziline basayımda açsın kapıyı gece 3 te.

    bir tanesnin kapısı açıkmıydı bozukmuydu hatırlamyorum, girdim oradan içeri kapıyı sıkı sıkı kapattım. serdim kapının arkasına kartonumu.
    karton tak gibi deterjan kokuyordu. uzandım üstüne. iyidi burası en azından rüzgarı kesmişti
    ···