6 sene önce tam bugün

reserved okucam bi ara

senin ben sülaleni gibeyim.

amın evladı...

başlık takipteyim okurum

yazsana panpa niye durdun

Reserved

Yazsana yannanım

geç oldu güç olmasın

yazsana huur 1 haftadır bekliyom

lan yazsana huur çocuğu

Bunu da film yapmışlar kesin senaristler iyice alıştı inciye, bunuda okuyorsanız hevesimi kursagimda bıraktınız ulan oclar

huur yazsana lan züt, zaten fakeydi şimdi böyle yaparak aklınca bizimle dalga geçiyon amın oğlu

bizi bağladın sonra bıraktın ayıp ettin bıro

neredsin lan züt

beyler cenazem olduğu uçun sözlüğe giremedim hikayeyi özetleyip bitiryorum

nerede kalmıştık heh kumara başlıyordum tam.
kücük kahvehanede günde 40 - 50 tl kazanıyordum. sadece gece bırakılan bahşişlerle oyuna oturuyordum. bir gece gene axel büyük vurgun yaptı. bu sefer yanında elemanı yoktu. salon boşalana kadar masadan kalkmadı sigarasını yudumladı. ayağa kalkınca çantayı alıp gelmemi söyledi. aldım hemen çantayı çıktık dışarı. neredeyse 2 haftadır hergün bu adamı izliyordum. onun oyununa ve kendine has karakterine hayrandım. buda onu sezmiş sanırım, dışarıya çıkınca vale arabayı getirmişti. axel binmedi. gel bir çorba ısmarlıyayım dedi. memnun olurum dedim. çorbacıda baya dertleştik bana hayatını anlattı, bende ona ondan etkilenip pokere başladığımı anlattım. sana birkaç tüyo vermeliyim sanırım dedi, axel sen pokere ne zaman başladın dedim 5 ay önce dedi, oha çektim hemen. nası lan 5 ayda bu kadar pro olunurmu. sabah için adres verdi. buraya gel seni sevdim dedi. sana tercübelerimi aktaracağım dedi.

ondan sonra hayatım sadece poker olmuştu. gece axeli seyrediyordum. sabah axelden ders alıyordum. akşam poker oynuyordum. artık kahvaneden lvl atlamış farklı ortlamlara akmaya başlamıştım. sabah yatağa uzanınca gözümün önünden kartlar geçmeye başlamıştı. axelin aksine çok riskli oynuyordum. ilk başlarda çok para kaybettim. maaşımın yarısıyla oynadığım oldu. sonra yavaş yavaş tecrübeler edindim. elime iyi paralar geçmeye başladı

poker iyice sarmıştı beni artık axelle oynayabilecek düzeye gelmiştim. ciddi paralar kazanmaya başladım. ilk başta odamı düzmeye başladım. 2-3 haftada odamı tam takır ettim. sonra bir laptop (hala o laptoptan yazıyorum) ve bir telefon aldım son modelinden . gerçekten ciddi paralar kazanıyordum. axelle çok iyi dost olmuştum. biraz para biriktirince bardaki işimden ayrıldım çünkü bazen günde bardaki maaşımın 5 katını kazanıyordum . artık tüm günümü poker oynayarak geçiriyordum. varsa yoksa poker ve axel vardı. ercü falan benim için endişelenmeye başlamıştı. axel ile farklı zengin kumarhanelerine aktık yaklaşık 4 ay sadece poker oynadım. hayatımda görmediğim paraları kazandım ve biriktirdim. ve bütün büyü sadece bir telefonla bozuldu...

gene sabah gelmiştim eve tüm gece poker oynayıp çantamı doldurmuştum. kaç saattir uyumuyordum gerçekten yorgundum telefonu sessize alıp günün yarısını uyuyarak geçirdim. öğlen telefonuma bakınca yaklaşık 30 tane cevapsız arama gördüm. hepsi ailemdne gelmiş, teyzem kuzenlerim abim ablam annem herkes aramış, kötü birşey olduğunu anladım hemen aradım annemi, teyzem çıktı. sesi çok kalabalık bir yerdeymiş gibi geliyordu. macros koş yetiş baban kalp krizi geçirdi dedi... dünya benim için o anda durdu. babamdan size burada hep kötü bahsettim ama aslında beni bu dünyada en çok seven kişi oydu, benimde onu o kadar sevdiğimi çok geç anladım. o ana kadar babam aklıma gelince hiç düşünmeden geçiştiriyordum.

hemen bir araba kiraladım para tak ya. 120 - 130 ile sol şeritten bastıkca basıyorum. yaklaşık 40 dkda kapıya geldim ama o yol sanki 400 dakika gibiydi. bizim sokağa girdiğimde apartmanın kapısının önündeki duvara yaslanan kuzenlerimin sigara içtiğini gördüm hepsi siyah takımlarını çekmişlerdi. hemen balkona baktım. balkon kadınlarla dolmuştu. arabayı hemen yolun ortasında bıraktım. kontak üzerinde bir vaziyete. apartmanın bahçesinde babamın kuzenleri oturup konuşuyorlardı. bir solukta 4.kata çıktım. kapının önü ayakabılarla doldu taşmıştı. ayakkabımı çıkarmadan daldım içeri salona. annem ve ablam koltukta oturup sessizce ağlıyordu. salon tıkabasydı. hemen salonun ortasına geldim. babam nerde diye bağırdım. birden onca kişi susup bana baktı.

en büyük amcam ayağa kalktı. kollarımdan tuttu beni.
oğlum bir gün herkesin eceli gelecek ve ölecek. baban vefat etti başın sağolsun dedi. hemen başımı göğsüne yasladı

dizlerimin bağı çözüldü. ayakta duramıyordum. kolumun üzerine, yere yığıldım. konuşamıyordum yada mimiklerimi oynatamıyordum. sessizce gözlerimden yaşlar süzüldü. babam ölmüştü. yıllarca bana kol kanat germiş, sadece ben rahat edeyim diye ömrünü heba etmiş olan adam, sadece kollarında kendimi güvende hissettiğim adam ölmüştü, hemde o benden razı olmadn ölmüştü. helalliğini alamadan ölmüştü. gibtir git bu evdendi bana söylediği son laf. ölürken yanında değildim. bazen durduk yere ne olacakkı eğer rahatsızlanırsam evde sen varsın beni hastaneye yetişrirsin diyen babamın yanında olamamıştım. kalp hastasıydıı zaten. ölümden bizi bidaha görememekten çok korkuyordu. her lafı eğer ölmezsem diye başlıyordu. ama ölmüştü artık. belki cenazesine bile yetişememiştim...

şu an düşünüyordumda ulan sonunun böyle olacağını bilseydim bana her salise küfür etse bile sesimi etmezdim kafamda değil sandalye yemek takımını kırsa sesimi çıkarmazdım. o gece keşke sahilden sonra eve dönseydim. keşke babamdan özür dileyebilseydim ve keşke hayatımda bunlar hiç yaşanmasaydı.

reserved

vay amk