1. 20.
    0
    ayaz'ın bu tepkileri
    benim alışkın olduğum ve kaldırabileceğim tepkiler değildi aslında
    tamam bana yardımcı olmuş olabilirdi
    ama beni aşşağılamaya ,
    sürekli sarhoş muamelesi yapmasına da gerek yoktu
    gençtim sonuçta
    ve içmekte de br sıkıntı görmüyordum
    ayrıca kendi kazandığım parayı harcıyordum
    senin yaptığın insaniyetlik ndıbına
    tuttun evime getirdin
    hoş ben olsam yapar mıydım
    taşımazdım tabiki ama
    en azından polis çağırır açıkta o halde bırakmazdım

    tamam biraz fazla içmiş olabilirdim ama
    ne olursa olsun bir bayan olarak
    sürekli kibar davranılmasına alışkındım
    ayaz'ın annesi arkamdan
    kusuruna bakma dedi
    ben de artık bakmıyacaktım zaten
    deli ile mi uğraşcaktım
    deli olmasının yanısıra
    yaptığı şeyleri sürekli başa kakan
    ve bundan bir beklenti içinde olan birisine de benziyordu ayaz
    ne hali varsa görsün moduna geçtim

    hafta içi çalışmaya vermiştim kendimi
    hafta sonu ayazın uyuduğu gündüz vakti
    balkona çıkmamda bir sakınca yoktu
    nasıl olsa gündüzleri uyuyordu
    balkonda otururken onların balkonundan
    ayaz'ın annesi bana seslendi
    efendim dedim
    -kızım eşofmanları bulamıyorum getirmiş miydin dedi
    haydaaa vermemiş miydim onları geri ben yaa
    ···
  2. 19.
    0
    -tamam da hediyeyi neden almaz peki? sonuçta kirlettim ve hatamın bir bedeli olarak vermek istiyorum
    -birgün bulutun annesi ayaz a hediye almış yeni takım forması
    ve 10 kilo çekirdek
    ilgilendiği için hemde sevdikleri için
    -eee
    -o zamanda almadı, küçükken de almazdı doğum günlerinde elinde hediye ile gelenleri içeri almazdı
    -tamam ama bir sebebi var mı?
    -doğum günlerinde bana değil annemle babama alın hediyeyi der hep
    bulutun annesine de bunları siz verirseniz
    bakıcı gibi hissederim
    ama bulut kendisi verirse dostu olarak alırım dedi
    sonra buluta vermiş annesi
    bulut gülerek gülümseyerek verdi ayaz a
    ayaz t shirtünü çıkardı bulutun
    sonra da kendisinin kini
    formayı giydi hemde en nefret ettiği takımın formasını
    bulut a da kendinin kini giydirdi
    bulut ne kadar kavrayabiliyordu yaşananları bilmiyorum ama
    en büyük dostunun ayaz olduğunu anlayamayacak kadar da almamıştır rab aklını

    -çok üzüldüm buluta
    -sonra yine gülmeyi bıraktı ayaz
    odasından yine çıkmıyordu
    balkonun kapılarına çivi çaktı
    ağlamalarıma dayanamadı
    yine ablasının yalvarmalarına dayanamadı
    kırmadı bizi dışarı çıkar oldu
    sonraları sokakta bulduğumuz köpeği boynuna ip takıp gezdirmeye çalışan çocuklar gibi olduk
    zorla sürükledik oraya buraya ayazı
    ama zevk almıyordu
    yanlış yaptığımızı düşündüğümüz için vazgeçtik
    biliyoruz ve inanıyoruz ki bir gün yine düzelicek
    gülmeye başlayacak
    şimdilik de baya yol katettik bizi güldürüyor hala eskisi gibi ama
    kendisi gülmüyor
    hiç gülmesin en azından yaşıyor olması bile mutluluk bizim için


    annesi ile bunları konuşurken daha doğrusu annesini dinlerken
    ayaz lavaboya kalktı
    onun varlığı çok garip bir duyguydu
    hem ondan kaçasım hemde içine girip onu yaşayasım vardı
    belki bende acıyordum
    ya da çok merak ediyordum anlatılan insanın nasıl bu hale gelmiş olabileceğini
    kimse ile konuşmadan lavaboya geçti
    annesi arkasından seslendi
    uyuyamadın mı oğlum diye

    -odaya çiş yapma yasağını kaldırma konusunda ciddi ciddi konuşmalıyız anne dedi
    annesi gülümsedi ve bana dönüp
    -böyle yapıyor ya deli de diyemiyorum ona manyak ta
    normalde olsa derdim ama kafasında bu izin oluşmasını istemiyorum
    sonra lavabodan çıktı beni farketti
    annesi sanırım ters tepki vermesinden korktuğu için
    -oğlum nisa sana tshirt getirmiş senin kini kirlettiği için dedi
    bakmadı bile bana
    gözlerini bile açmıyordu nerdeyse
    -anneme ver bana kalsa orda bırakırdım seni, taksi parasını ver yeter çekirdek paramdı o benimdedi
    ve içeri gitti
    annesi kusuruna bakma dedi
    hasgibtir yanıma hiç para da almamıştım
    rezilik
    ben önemli değil deyip müsade istedim ama
    önemliydi kimdi lan o
    bana bu artislikleri yapıyordu
    kendini beğenmiş
    ukala soğan cücüğü pislik
    ulan zaten hiç bir erkeğe işin düşmesin


    -ablaaaa
    -ablanın ağzına sıçayım cemre
    -onu yapabilmen için yemen lazım gel çabuk sofra hazır
    -yemicem
    -iyi annemi arıyorum o zaman
    -kimi ararsan ara git başımdan
    -yeter ama sıkıldım senin bu nazlarından sana iyilik yapmaya çalışıyoruz burda
    -iyilik isteyen yok cemrecim gidebilirsin
    -blöf te mi yapmayalım canım ablam benimmmm
    ablacımmm ablaların bir tanesi hadi kırma beni
    -tamam tamam


    az bi yemek yeyip geliyorum ben
    Tümünü Göster
    ···
  3. 18.
    0
    --spoiler--
    reyiz geri döndü. Alanyada yaşıyorum bu arada. Hikayelerinin yeri bende başka.
    --spoiler--
    ···
  4. 17.
    0
    sinema görevlisi ışıkları açıp filmi durdurmuş
    bulutun babasıda üzülmüş kalkmışlar
    bulutun halini görmesine rağmen hala konuşan adamın yanına gidip kulağına bişey söylemiş ayaz


    -ne söylemiş?
    -onu bir bulut bir de o adam biliyor bi de ayaz tabi
    bulutun babası gidelim ayaz çok rahatsız ettik milleti zaten sıkıldı sanırım demiş
    bu sırada o adam yanına gelmiş koşarak
    adam sorgusuz sualsiz vurmaya başlamış ayaz'a
    ayaz hiç karşılık vermemiş
    ben dayağı sende o lafı hakettin demiş


    bulutun babası da kavgaya girecek olmuş ama hiç gerek kalmamış
    zaten o bulutu zorla tutuyormuş
    adamı tutmuşlar sinirden bişey diyememiş
    tam giderlerken adam koşarak tekme atmış ayaza
    kolu ters gelmiş çatlamış
    en çok bulut üzülmüş
    ayaz düşüp kolunun ağrısından sancılanınca
    bulut sinir krizi geçirmiş
    ayaz da sırf bulut orda diye bişeyim yok hadi gidelim demiş
    çatlak koluyla bulutu eve bıraktıktan sonra kolunu alçıya aldılar
    ayaz'ın kolundaki alçıya
    sadece bulutun bişeyler yazmaya veya çizmesine izin veriyordu
    oğlum aylar sonra sadece ve sadee bulutun suratına karşı gülümsüyordu

    otururlar karşılıklı tavla oynarlardı
    bulut her seferinde tavla zarlarını yere düşürürdü
    ama ayaz hiç üşenmez kalkar toplar geri gelir
    yine attırırdı buluta
    komiklik yapıcak ya
    kendisi de dışarı atardı
    bulut da artık evladımız gibi olmuştu
    ama bir gün hepimizi üzdü
    ayaz'ın üzüleceğine mi üzüleyim
    bulutun annesine babasına mı üzüleyim
    yoksa benim de benimsediğim bir çocuğun ölmesine mi üzüleyim
    öncelik veremedim hiç birine

    -ayyyy hadi yaa
    -evet maalesef bunu en kabullenemeyen ise ayaz oldu
    yine kapandı içine
    günlerce konuşmadı bulutun ailesini bile görmek istemedi
    birgün kahvaltıda ayazın babası
    -kurtuldular dedi bulutun ailesi için
    çok sinirlendi ayaz
    balkona çıkıp bağırmaya başladı
    bu aslında buluttan sonra ağlayamadığı ve içine attığı acıydı
    babası susturmaya çalışırken durduramadı
    vurmaya başladı ayaz a
    hiç karşılık vermedi ama
    bağırmaya devam etti
    içeri sokmaya çalıştı ayazı
    girmedi
    ben araya girmeye çalıştım
    bana da vurdu
    sen yüz veriyorsun bu çocuğa diye beni suçladı
    daha da delirdi ayaz
    kolu alçıdayken tekrar kırdı kolunu balkon korkuluğuna vurarak
    büyük kavga ettik babası ile
    sizle mi uğraşcam dedi
    bi baktım boşanma davası
    zaten çalıştığı işyerinden uzun süredir beni aldattığını düşündüğüm bi kadınla olan ilişkisinden şüpheleniyordum
    bu bir mazaret olmuştu onun için
    boşanalım dedi bana
    zaten aynı evde kalmaya devam etmesi
    ayaz için de kötü olucaktı
    nafaka anlaşması ile kabul ettim
    bende dolmuş olan emekliliğimden faydalanarak emekli oldum
    o günden beride böyleyiz
    bi kızım var evli arasıra gelir
    bi de büyük oğlum var
    o da evli ama o hiç gelmez
    ayazla konuşmuyorlar
    daha doğrusu ayaz onunla konuşmuyor
    Tümünü Göster
    ···
  5. 16.
    0
    ona sarılıp
    -bana oğlun hiç mi düzelmiyecek diye soruyorlar ben ne cevap vereyim ayaz diye sordum
    ama konuyu hemen kapattı
    bende bulutun annesinden öğrendiğim kadarı ile zaten tedavi için bu ildelerdi
    ama çözüm maalesef yoktu
    doğuştan gelen bir engeldi bu
    bulut haftada iki gün engellirlerin okuluna gidiyordu
    ama daha 10 a kadar bile sayamıyordu
    bulut da ayazı çok sevdi
    ayaz a gülümsüyordu
    onu görünce araba görmüş kadar seviniyordu
    ayaz ona filmler izlettirmeye çalıştı
    beraber oturdular çizgi film izlediler
    araba yarışı olan filmlere baktılar
    ayaz ona araba yarışı oynatmaya çalıştı
    ayaz ona uydu arabalara beraber bağırdılar balkondan
    o dönemde başladı ayazın buluta saymayı öğretme çabası
    bıkmadan usanmadan hergün her geçen araba sonrası
    bir-iki-üç saydı
    tekrarlamasını söyledi hiç vazgeçmedi
    6 ayda saymayı öğretmişti
    ama bulut hep karıştırıyordu
    en büyük zevkleri çekirdek yemekti
    ve bulut ayazın espirilerine ve komikliklerine çok gülüyordu
    bazen biz de yanlış anlıyorduk ayaz ı
    çünkü bişey yerlerken o da ağzını tutturamıyormuş gibi yapıp
    dalga geçiyor gibi gözüküyordu
    bi kaç kez uyardım yapma oğlum ayıp annesi üzülür dedim
    ama bana cevabı
    -dalga geçmiyorum ki anne,zor yemesinden utanmaması için bende onun gibi yiyirum diyordu
    çekirdekleri sağa sola atarlar sonra sırası ile faraş ve fırçayı alıp süpürürlerdi
    maç izlerlerdi
    bulutun babası çok kızardı ayaz a tuttuğun takımın formasından buluta da almıştı çünkü
    ama babası aynı takımlı değildi
    kimse de sorun etmedi
    çünkü bulut ilgilenildiği zaman bağırmıyordu
    bu da herkes için iyi birşeydi
    futbol izlerlerken onları görmeliydin
    ayaz ortada hiç bişey yokken
    gooool diye bağırıyordu
    bulut da onu taklit ediyor gibiydi
    bi maçta en fazla 20 kere gol sevinci yaşarlar
    futbolcuları taklit ederlerdi
    maçta hiç gol olmasa bile

    ayaz onu alıp animasyon filmlerin yeni çıktığı dönemlerde sinemaya bile zütürür oldu
    babaları ile bi gün kavga bile etmiş sinemada
    buluta sessiz ol diyen birine
    -elinde olan bişey değil kardeşim bunu izlemek onunda hakkı demiş
    -cd sini alıp evde izlet o zaman bilader diye diklenince adam
    sinemadaki diğer insanlar homurdanmaya başlamışlar
    tartışmaya susun sessiz olun diye
    ···
  6. 15.
    +1
    beyler bu bin o kadar anlattı anlattı en sonunda zütümden uydurdum bunların hiçbiri yaşanmadı dedi. inanmayın bu zütverene
    ···
  7. 14.
    0
    -bunları ayaza aldım sanırım o gece üzerini mahvettim dedim
    -boşuna zahmet etmişsin dedi
    ben ne zahmeti demeye çalışırken
    -ayaz almaz bunları kızım dedi
    -niye diyebildim
    -yanlış anlamanı istemem ama kendin dene istersen, almayacağından nerdeyse eminim dedi

    ee şimdi napıcaktım
    ona mı verseydim
    orda bırakıp gidip şansımı denesem daha mantıklı göründü
    ama annesi ona da izin vermedi

    -bana da kızar,o tshirt derdinde değil,hem yıkadım tshirtünü aldırış bile etmeden giydi tekrar dedi

    yuh ya ben giyemezdim şahsen midem bulanabilirdi pofff
    annesi de ne yapacağımı bilmez bi halde olduğumu gördüğü için
    istersen akşam gel ver kendisine dedi tekrar

    bi dakika bunun altında bi art niyet aramalı mıydım??
    annesi acaba beni bir gelin olarak beğenmişte deli oğluna yamamaya
    bi nevi onunla tanışma zemini yapmaya mı çalışıyordu?
    olabilir miydi?
    olabilirdi tabiki
    olmayabilirdi de
    yok be napsın kadın sarhoş gelini
    daha fazla utanmadan gitmek istedim bir an önce ama çayı çoktan doldurdu kadıncağız
    içmemek ukalalık ve ayıp kaçar diye düşündüğüm için
    en azından hızlı hızlı içerek o zaman zarfında bi bahane bularak kaçmayı düşünmeye başlamıştım bile
    çayı yudumlarken bi kaç soru sordu annesi

    nerelisin çalışıyor musun
    seri kısa cevaplar verdim
    -hangi okuldan mezun olduğum konusuna girdik birden
    söyler söylemez de ayaz konuya müdahil oldu
    inanmayacaksınız ama o da üniversite mezunuydu
    hemde yabana atılmayacak bir üniversite
    -nasıl yani çıktı ağzımdan gayri ihtiyari olarak
    bu nasıl yani deyiş bi nevi ayaz'ı aşşağılayıcı bir laftı da
    nasıl olur da böyle biri üniversite mezunu olur der gibiydim ayaz için
    annesi gocunmadı anlattı

    -kötü günler geçirdi ayaz
    çok başarılıydı okulda bir çok arkadaşı vardı
    sonra bişeyler oldu çocuğa
    eve bi kapattı kendini bi daha dışarı çıkartamadık
    derdin sorunun ne olduğunu da anlayamadık
    doktorlara mı gitmedik
    doktorlar da mı getirmedik
    ama çözüm bi kaç sakinleştirici vermelerinden öte gitmedi
    hiçbiri de fayda etmedi
    delirdiğini düşündük ama daha çok içine kapanmış gibi gözüküyordu
    ne yaptık ne ettik evden çıkmasını başaramadık
    konuşmak da istemiyordu
    yemekte, içmekte
    odasını kilitliyordu
    babası kaç defa kapısını kırdı
    oturup bağırdı çağırdı
    sorunu anlatması için
    ama ayaz tokat bile yemesine rağmen konuşmadı hiç
    benimle ve ablası ile konuşuyordu ama
    sorunun ne olduğunu
    neden birden böyle olduğunu hiç anlatmıyordu
    yok bişeyim anne merak etme abla

    daha sonra babası ile de aramız yavaş yavaş bozulmaya başladı
    çok üstüne gidiyordu
    aslında babası da haklıydı
    ondan çok büyük umutları vardı
    en iyi dostuydu babasının
    onun bu haline o da çok üzüldü
    daha sonra bir arkadaşı oldu
    öyle sıradan bir arkadaş değil
    odadan çıkmadığı dönemlerde
    mahalleye bi aile taşındı
    senin oturduğun daireye
    bi çocukları vardı 16 yaşında bulut
    zihinsel engelleydi
    vücudunu kontrol sorunu çekiyordu
    yürüyebiliyordu
    elleri ile kavrayabiliyordu
    ama yavaştı biraz
    aynı zamanda konuşma güçlüğü ile zihinsel olarak geriliği de vardı
    mahallecek üzüldük bulutun haline
    en çok sevdiği şey ise arabalardı bulutun
    balkona çıkar araba görünce de avaz avaz bağırırdı
    sevinme nidalarıydı bunlar
    rahatsız edici ses çıkarsada şikayetçi olmak vicdana aykırı olucaktı
    kimse de olmadı
    iyi ki de olmamış
    ayazın odasından çıkmasına bulut vesile oldu
    bulutun bağırmasından rahatsız olan ayaz dışarı çıkıp onu izliyordu
    bulutun annesi de o kadar iyi bir kadındı ki
    hem haline üzüldüğüm
    hemde benzer ortak kaderimiz olduğu için yakınlaşmıştık
    bize ailecek gelirlerdi
    gündüzleri oturur balkonda konuşurduk
    ayaz bulutu çok sevdi
    o kadar sevdi ki aylar sonra ilk kez evden
    bulut grip olduğu için yataktan kalkamayınca yanına ziyarete gidecek kadar
    ayaz vicdanı çok yüksek bir çocuktur
    acıklı film izleyemez çocukluğundan beri
    o yüzden soramıyordu da kimseye
    ama bana anne hiç mi düzelmezmiş bu çocuk diye sordu
    Tümünü Göster
    ···
  8. 13.
    0
    noluyor lan

    edit: reklam alınır

    --spoiler--
    istanbulda yaşayan güzel kızlar eklesin
    --spoiler--
    ···
  9. 12.
    0
    -ee anahtar dediklerine göre anahtarımı bulamıyor olsalardı gerek
    telefon açsam o da yok
    çalınmış olduğundan şüphelendiler
    çilingir çağırmayı düşündüler
    hafızamda numara olup olmadığını sordular
    sonra ayaz

    -bırak koyalım buraya sabaha kadar burda sızsın aklı başına gelsin anne dedi

    annesi kızdı tabiki
    tut zütürelim bizde yatsın
    yarın kendisi ayarlar anahtarını dedi
    hayvan ya
    insan kucağında zütürür
    itfaiyeci taşıma tekniği ile omza almak nedir
    nereye zütürüyorsunuz diye kızmıştım sanırım onlara
    direnmeye çalışıyordum ama
    sallanmaktan ayazın kolunun arkası ile sırtına kusunca
    utancımdan sesimi de çıkaramaz oldum
    tak vardı o kadar içecek
    sonrasını hatırlamıyorum zaten


    -günaydın diyorum
    -aaa merhaba ben şey çok özür dilerim dün gece için
    -dert etme gençsin olur öyle şeyler
    -çok mahçup oldum sağolun
    -gel kahvaltı yap
    -yok ben gideyim
    -nereye gideceksin kızım anahtarın yok otur bi kahvaltı yap önce
    tüm mideni boşalttın dün gece


    o utançla oturulur mu orda teyze yaa
    hem bu üzerimdekiler kimin
    ne salaş şeyler bunlar
    -kızımın bunlar,iyi denk geldi sana
    dur şurda bi çilingir numarası olucak arıyalım da açsın kapını
    istersen duşunu da al dicem ama rahat edemem dersen sen bilirsin

    bu kadın ne iyiydi yahu
    o iyiydi de ben ne kötüydüm
    hala başım çatlıyordu
    o manyak ayazı görmeden kaçmam lazımdı
    gece bana bişey yapmamıştı dimi deli
    yok yapsa hissederdim
    yok yok bişeyim yok çilingir çağırıldı
    kapım açıldı
    biraz daha uyudum
    öğlenden sonraya doğru kız arkadaşım
    çantamı ve anahtarlarımı getirdi
    gece getirmemesinin sebebi onların da çantayı unuttuğumdan haberdar olmaması
    ve benim telefon rehberimden
    en son aranan arkadaşımın bulunması

    aman allahım bi ayıya bi deliye muhtaç kalmıştım
    muhtaçlıktan öte ona mahçuptumda
    adamın resmen üzerine kusmuştum
    ona bir t shirt almalıydım
    almalıydım da alınca nasıl ve ne diyerek vermeliydim
    off şimdi gerçekten o evde duramazdım
    aramızda bi muhabbet oluşacaktı
    ve bir delinin bana aşık olması ile uğraşıcaktım
    kargo ile göndersem ayıp olur du dimi?
    amaaan hiç göndermese miydim yoksa
    beni bir oraya bir buraya taşıyan bir adama gerçekten ayıp olurdu
    off ağzına sıçayım nisa
    hem nasıl bi tshirt alıcaktım ne giyerdi ki bu adam
    kürk alsam çok mu manidar olurdu

    ya beğenmezse nolur nolmaz diye bi gömlek bir t shirt almaya karar verdim
    gittim lüks mağazadan lüks birer seçim yaptım
    bu aynı zamanda benim erkeklerin giymesinden hoşlandığım tarzda gömlek ve tshirttü
    alışveriş tamamdı
    ama asıl sorun ne yüzle vereceğimdi
    üzerine kustum kardeş kusura bakma kendimi affettirmek için bunları sana aldım
    güle güle kullan desem miydi acaba
    yok en iyisi ayaz a hiç bulaşmamaktı
    annesine verip kurtulabilirdim
    bu arada balkona veyahut pencereden
    ayaz a da hiç bakamıyordum
    ayazın uyuduğunu tahmin ettiğim bi vakitte kapılarını çaldım
    annesi açtı buyur kızım dedi
    yok yok bu anne çok iyi bir kadındı bu kesindi
    tam ağzımda eveleyip gevelerken içeri davet ediliverdim
    aslında korkuyordum
    yaptığımın ve attığım her adımın yanlış olup olmadığını sorguluyor gibiydim
    hiç bilmediğim bir patikada
    karanlıkta yol almak gibiydi herşey
    girmesem bu iyi niyetli kadına ayıp olur diye girdim
    salona buyur edicek sandım
    mutfağa geçtik
    mutfak masalarına oturduk
    elimdeki paketlerden bişeyler getirdiğimi anlamıştı kadın
    ama keşke kahvaltılık börek falan da mı alsaydım
    sonuçta annesi olmasa ayaz ın beni orda bırakacağı kesindi
    aşşağı bile ineceğinden şüpheliydim
    esas teşekkür annesine edilmeliydi
    sözü uzatmadan ve beni kötü tanımaması için
    direkt olarak aldığım şeyleri vererek ortamı yumuşatmak istedim
    Tümünü Göster
    ···
  10. 11.
    0
    kör oldum doktoor

    --spoiler--
    ouuuv reklam alınır
    --spoiler--
    ···
  11. 10.
    0
    korkunç bir baş ağrım vardı
    gözlerimi açtığımda uyandığım yerin
    kendi evim ve yatağım olmayışı
    beni hafızamı zorlamaya iterken
    düşüncelerim hatta hafızam bile titriyordu korkudan
    nerdeydim ki ben
    hem bu giydiğim kıyafetler de kimindi
    bulunduğum odadan çıktım
    ayazın annesi mutfaktaydı
    bir an rahatlasam mı?
    yoksa daha mı çok korksam hiç bilemedim

    -uyandın mı kızım dedi
    gece de yavaş yavaş canlanmaya başlamıştı gözümde
    doğruya dışarı çıkmıştım ben arkadaşlarla
    eğlenirken oturur olduğumdan sarhoşluğunda farkına varamamıştım
    daha sonra wc ye gitmiş
    ve midemin bulandığımı farketmiştim
    geri masaya bile dönemeyecek kadar kötü hissedip
    kusunca rezil olmamak için
    taksiye atlayıp eve dönüyordum
    offf çok hızlı sürüyordu
    midemi allak bullak etti
    arabaya da kustum dimi ben?
    yoksa neden bağırıp çağırsın ki taksici bana
    haa evet çantam da masada kalmıştı
    yoksa kayıp mı etmiştim nerdeydi?
    ee taksiciye parayı nasıl vericektim bu kim?
    ayaz'ın ne işi vardı aşşağıda
    hemde annesi ile
    ayaz taksiciye niye sövüyordu
    taksi paramı ödemişlerdi sanırım

    -tut oğlum deyip beni kaldırmaya çalıştı ayaz
    bağırdım bana dokunma diye
    -bırak anne sarhoşlamı uğraşcam ne tak yerse yesin mi dedi o ayı bana
    yok canım dememiştir herhalde
    annesi kızdı ayaza
    ayıp kız böyle bırakılmaz burda
    off ayaz benim hakkımda
    -yarı çıplak sarhoş olurken düşünseymiş dedi
    evet evet hatırlıyorum dedi bunu pislik
    evime taşıyorlardı beni çok sarsıyordu ayaz
    hiç kibar değildi
    annesi de görünmesi muhtemel mahremlerimi örtmeye çalışıyordu
    bırakın da yürüyeyim desem ayakta duracak halim yoktu
    ne ara sarhoş olmuştum ben bu kadar
    ···
  12. 9.
    0
    reklam alanı
    ···
  13. 8.
    0
    edindiğim izlenime göre ayaz bir deliydi
    tam olarak deli denemese bile zihinsel sorunları olduğu ve çok farklı bir dünyada yaşadığı belliydi
    bir kere çalışmadığı kesindi
    ve annesinin onunla çok fazla ilgilenmesi
    onun yardıma ihtiyaç duyan bir insan olduğunu gösteriyordu
    böyle birisine aşık olmuyacaktım tabiki
    ben bir iş kadınıydım ve hayalimdeki evlilikte
    en az benim gibi çalışan
    daha mantıklı şeyler yapan bir adam olmalıydı
    hem annem de beni ziyarete geldiği zaman
    ayaz ı görmüş
    -kim bu diye sorduğunda mahallenin delisi işte demiştim
    ailem de böyle birini kabul edemezdi
    yok yok bu iş kesin olmazdı
    hem bi hafta sonu
    bir kız gelip nerdeyse sabahtan akşama kadar çocuğuyla beraber onun yanında oturup
    ona olan sevgisini fazlası ile belli etmişti
    ayaz a sarılıyor sürekli onunla konuşuyor
    elini ise nerdeyse bırakmıyordu
    kız bana sık sık bakıyor
    bazen imalı gözlerle de süzüyordu
    ama ayaz hiç bakmıyordu
    tahminlerime göre karısı ve çocuğu olabilirdi
    ama bu durumundan dolayı ayrı yaşıyor olmaları çok muhtemeldi
    bu dönemlerde ayazın bana en büyük faydası
    kaybettiğim kitap okuma alışkanlığımı geri kazandırması olmuştu
    o kız yine gitti ve kendimce hem sıkılmışlıktan
    hemde meraktan ayazın dikkatini daha farklı şekilde çekmeye çalıştığım da oldu
    aslında bunu yaparken ki amacımı hiç bilmiyordum
    tipim olmayan ve hayallerimde yer barındırmayan bir erkeğin ilgisini neden çekmek istiyordum ki?
    hemde perdeyi aralık bırakıp sadece onun göreceği açıda soyunup giyinerek
    adrenalin diye özeteyeyim de huur demeyin arkamdan
    ama ayaz hala bana bakmıyordu
    utanıyor olabilir miydi?
    annesi kızmış, oğlum bi bayanla nasıl konuşuyorsun dediği için
    kendisinden utanıyor olabilir miydi?


    balkona çıkıp soyunup giyinemezdim
    ona heyy naber de diyemezdim
    aslında onunla konuşup konuşmamak istediğimi bile bilmiyordum
    ayaz yaptığı şeyler konusunda sabırlı insandı
    ama ben aynı sabırda değildim
    onun gibi hep evde kalamıyordum
    çünkü dışarlarda bir yerlerde benim de atlı bir prensim duruyor olmalıydı
    aramaya çıktım mı tabiki
    gezdim dolaştım eskisi kadar ayazı gözlemez oldum
    bazen onu sabahın köründe aparmanın önüne inmiş
    kaldırımı süpürür görüyordum iş servisini beklerken
    süpürmekten daha çok sabah sporu yapıyormuş gibi gözükmesi
    faraş kullanmaması da ayrı konuydu

    ayaz da espirisini kaybetmeye başlamıştı benim için
    çünkü bir deli olduğuna inanmaya başlamıştım
    bi insan film veya maç izlerken çekirdek kabuklarını bi sağa bi sola atıp
    her on dakikaya bir kalkıp yerleri süpürür mü
    atmasana manyak
    tuttuğu takımın bayrağı da balkon korkuluğunda asılı dururdu
    sanırım kazandığı hafta dışarı sarkıtıp
    kaybettikleri zaman ise balkonun içine alıyordu
    türk bayrağı sabitti ama


    hem annesine hem de ayaz a acır ve üzülür bile olmuştum
    onlara yardım etmek bile geçiyordu aklımdan ama
    gidip ben sizin oğlunuza yardım etmek istiyorum desem
    ve bunu yanlış anlasalar
    karşı apartmanda yaşamaya devam etmek zor olabilirdi
    bananeydi
    ben hayatıma devam etmeliydim
    ettimde azalmış arkadaş çevrem vardı
    tekrar erkek arkadaş rezaleti istemiyordum
    ama gerçekten sevecek birisini istiyordum
    ne zor şeydi ya doğru kişiyi bulmak
    hayat benim için
    ayaz'ı bir aklı havada komşu olarak görmeye devam ederken
    bir sabah onların evinde uyandım
    Tümünü Göster
    ···
  14. 7.
    0
    gel zaman git zaman kız aklına uyup denediklerimden de
    kalbimle ortak karar olarak olumsuz cevaplar verdik, tekliflere
    kabullenmeye başlamıştım artık
    seçim daha doğrusu mecburiyet olarak da
    denememeye karar verdiğim dönemlerdi
    hiç yanılmamışım
    bir arkadaş ortamında tanıdığım kız arkadaşım
    tanımadığım erkek arkadaşına
    benden bahsederken
    ayrı arkadaş ortdıbına davet edildim
    can sıkıntısından gittiğim
    bu davet-sinema-yemek olayları esnasında
    yine korktuğum başıma geldi
    bariz bir şekilde asılınıyordu bana
    hoş bi çocuktu aslında
    ağırdan da alıyordu ama
    yoldan geçen bir köpeği sevdim diye
    evimin adresini kız arkadaşımdan alıp
    eve hediye köpek göndermek nedir?
    hiç mi düşünmezsin be adam
    ben yokken o köpeğe kim bakıcak?
    sen tut köpeği akşam üzeri benim işten çıktığım
    ve eve gideceğim saatlere yakın köpeği evime getir
    tasmasından kapıya bağla
    sonra da çek git
    akşamın bilmem ne vakti eve gel
    köpek kapıda içeri alsan bi dert
    almasan bi dert
    çok düşünceli ya arkadaş!
    mamasını da almış sağolsun!!
    bi de üstüne üstlük kız arkadaşım beni arıyor
    eve geldin mi canım diye
    sen böyle ararsan anlarım tabi senin de bu işte parmağın olduğunu
    sıçtım ağzına deyimini burda müsadenizle kullanıyorum
    telefonu da suratına kapatmadan önce kim getirdiyse söyle yarın zütürsün burdan
    yazık hayvana nasıl bakıcam
    ben gündüz işteyken diye düşünürken daha akşamdan bakamayacağımı anlamıştım zaten
    tuttu çişini salona bırakıverdi
    2 aylık ya var ya yok kıyamıyor da insan bir temizle iki temizle
    hadi bi gecelik eyvallah da
    sürekli sevilmek istiyor
    koltuklara çıkıyor düşücek diye korkuyor insan
    rahat durmuyor ki hayvan enerji patlaması var
    bhavanın da güzel olmasından faydalanarak balkona bir minder atıp
    taşınırken kullandığım kutulardan birinden bir köpek kulubesi yaparak
    yatmadan önce onu balkona bıraktım
    sabah ola hayrola derken
    şerrin sesiyle uyandım
    ben nerden bileyim köpeğin sabahın köründe kalkıp yalnızlıktan ağlayacağını
    ağlarken uluyacağını-havlayacağını
    bu sesleri çıkarırken tüm komşuları rahatsız edeceğini
    tüm komşular içinden mırıldanabilirken
    Ayaz öküzünün balkona çıkıp köpekle köpek olacağını
    ufacık hayvana sussana huur çocuğu diyeceğini?
    köpeğin altta kalmayıp havlamaya devam edeceğini
    ayazın küfürleri ve köpeğin havlaması ile balkona çıkacağımı?
    ve bana kuracağı ilk cümlenin
    sustur şu itiolacağını
    sakalı uzamış saçlarının bi tarafı yastıktan olsa gerek kabarmış
    maganda gibi böğüren bi adama karşı sessiz kalmalıydım ama

    -ufacık hayvana küfür etmeye utanmıyor musun dedim
    -ufacık hayvanı annesinden ayırırken sen utanmıyorsun da benim küfürüm mü battı dedi
    ve içeri yöneldi
    sinirlendim
    -pardon kış uykunu böldük dedim arkasından
    ama bunu derken çok korktuğum kalp atışlarımdan belli oluyordu
    ya adam bir sapıksa karşı balkonunda duran
    yalnız bi kadına zarar vermeye gelirse diye düşünemeden söylemiştim bunu
    adama resmen ayı demiştim
    -bekle orda dedi
    ne yapacağımı bilmiyordum
    kaçmaya mı çalışsam yoksa kapıyı kıramacağından emin mi olsam diye düşünürken
    salona doğru yönelmişti aslında ama mutfak kapısından girmeye karar verdi
    ve köpekte hala havlıyordu
    ben beklerken aşşağı da bakıyordum
    eğer bizim binaya doğru gelirse bağırıp yardım isteyecektim aslında
    tekrar balkona geldi
    elindeki muhtemelen kurban dan kalmış ve buz tutmuş
    1 kilo civarındaki et parçasını benim balkona attı
    -bu ikinize de yeter deyip içeri geçerken ne diyeceğimi bile bilemiyordum
    annesi de dışarı çıkıp onu içeri almaya çalıştı
    kusura bakma kızım deyip içeri geçtiler


    bu olayın yaşandığı gün
    hem köpekten hemde o kız arkadaşımdan kurtuldum aynı zamanda
    o evden de bir an önce ayrılmayı düşünüyordum
    ama ayazın annesi beni apartmanın girişinde bekleyip
    kusura bakma günlerdir uyuyamıyordu
    o yüzden sinirlenmiş özür dilerim onun adına derken
    ayazdan bir zarar gelmeyeceğine o anlık inanmıştım
    hem çocuk oyuncağı değildi bir kız için sürekli yeni bir ev bulmak
    ama nolur nolmaz bir kaç gün başka bir kız arkadaşımda yatıp
    ilerleyen günlerde de eve gizli gelmeye başladım
    gizlice gelip yatıyordum
    uyuyamadığım zamanlarda ise perde arkasından onların balkonu gözetliyordum
    artık bende refleks haline gelmeye başlamıştı

    ayaz her akşam üzeri neredeyse sabaha kadar balkonda oturuyordu
    bazen televizyonu açıyor
    bazen bilgisayarda oyun oynuyordu
    annesi ona çay yemek su getirirken
    konuşmalarına şahit oluyordum ve annesi genelde ayazın her söylediğine katılarak gülüyordu
    ama kendisi hiç gülümsemiyordu
    ya annesi çok güler yüzlüydü
    ya da ayaz çok komik
    1 hafta kadar süren saklambaç oyunumdan sıkılmaya başlamıştım artık
    ne olucaksa olsun diyerek
    biraz da ayazın beni görünce tepkisinin ne yönde olacağını merak ettiğim için
    başka bir kız arkadaşımı da bende kalmasına ikna ettiğim bir akşam
    balkona bende çamaşır asma bişey silkme gibi bahanelerle çıkmaya başlamıştım
    işin garip tarafı ise ayaz
    bana bir kez olsun dönüp bakmıyordu
    çoğu zaman
    koltuğa oturuyor baş parmağı kulağının altında
    diğer parmakları kulağının üstünde olucak şekilde durgun durgun dalıyordu
    bazen birden canlanıp bilgisayarı açıyor oyun oynuyor
    içeri giriyor çıkıyor yemek yiyor
    geri geliyor çay içiyor
    tekrar düşünüyor
    balkondan aşşağı bakıyor
    annesi ile konuşuyor kısacası herşeyi yapıyor ama bana hiç bakmıyordu
    bu olay o kadar uzadı ki artık
    balkona kitap okuma bahanesi ile çıkıp
    yan gözle onu izlemeye
    balkonda internete giriyormuş gibi yapıp yine gözümün onda olmasına
    hatta ve hatta odamın perde arkasından belirli aralıklarla ona bakmaktan vazgeçemediğimi farkettim
    korkudan mıdır?
    meraktan mı?
    ya da hep beklediğim gibi bana asılması gereken bir erkeğin
    hiç benimle ilgilenmemesine anlam veremeyişimden mi bilmiyorum ama
    ayaz çok garip birisiydi

    bir hafta sonu balkonda otururken
    cinsi olmayan 3 aylık civarında bir sokak köpeğini evine çıkarmış
    köpeği masanın üzerine koymuş
    kuyruğundan bastırıp otur diyor
    alttan kaldırıp kalk komutu veriyordu
    köpek eğitim şekli pek takdire şayan olmasada komik olduğu kesindi
    o eğitimi en az 2 saat tekrarlaması olayı komiklikten çıkardı
    annesi müdahale edip köpeği elinden alınca
    hem köpek hemde benim ayaz hakkındaki şüphelerimde ortadan kalmış oldu
    bir diğer huyuda sabahları gün ağarırken
    balkon kenarlarına ekmek-salatalık-mısır-bezelye parçaları koyması
    ve kuşların onları yemesini izlemesiydi
    belkide bunu her sabah yapıyordu ama
    ben sadece hafta içi hava nasıl diye bakmak için dışarı baktığımda denk gelirse farkediyordum

    işlerdeki yoğunluk da devam ederken
    ayaz benim için bir nevi eğlence kaynağı olmuştu
    tiyatroda tek kişilik performans sanatçısı izler gibi onu izliyordum
    bu dönemlerde projeler için
    e-mailleri kontrol edip projenin takviyelerine
    evimin balkonunda devam edebiliyordum
    Tümünü Göster
    ···
  15. 6.
    0
    Ayaz'ı anlatmak kendimi anlatmaktan daha zor olucak
    hani bi erkek nasıl tarif edilir az çok bilirim ama
    ayazın benim için olan değeri çok farklı olduğu için
    ve yaşanmışlar üzerine anlatacağımdan dolayı
    yanlı bir tarif yapmak istemiyorum
    tek kelime olarak onu tarif et deseler
    bin kurusu ile dünyanın en değerli insanı arasında gider gelirim


    benimle ne kadar hem fikir olursunuz bilmiyorum ama
    anlattıkça anlamanız daha kolay olucak sanırım
    ayaz karşı komşum
    balkonlarımız arası daha sonra yaptığımız hesaplara göre 7 metre var
    annesi ile yaşıyor
    yeni evime taşındıktan sonra hiç farkına varmadığım bi komşu aslında
    bazen göz ucu ile görmüşlüğüm olsa da
    yeni bir eve taşınmış namuslu genç kız dalgasına
    çevredeki kimseyi gözetlemiyordum
    zaten işte yükselme ve kariyer derdine düştüğüm için
    evle de pek alakam yoktu
    evin yalnızlığına alışamadım da diyebiliriz aslında
    akşama kadar bilgisayar başında proje hazırlamak
    kağıt evrak işleri
    akşamları yeni yeni edindiğim kız arkadaşlarla zaman öldürmece derken
    balkona çıkıp ta onun varlığından haberdar olma şansım olmuyordu
    eve de yeni taşındığım için balkonda bir oturma lüksünü henüz hazılamamıştım
    hem iş stresinden kurtulabilmek
    hemde yeni çevrede bir türlü bulamadığım aşk huzurunu arararken
    bir takım kız arkadaşlar edinerek aslında

    hayattan gün öldürüyordum
    o kadar hızlı akıyordu ki zaman
    yalnızlığım bir seri katildi farkında olmadığım

    kız arkadaşa sahip olmak ne kadar hoş olsada
    kötü yanları da mevcuttu tabiki
    sürekli değiştirdikleri veya sabit kaldıkları erkek mağduriyetlerini
    benimle paylaşıyorlardı
    ulan ben zaten erkekten muaf yaşıyorum hayatı
    bana ne anlatıyorsun
    yani bazen o kadar gıcık ediyorlardı ki
    sırf onlara garezimden birini bulup böyle yaptı böyle dedi
    kafalarını şişirmek istiyordum
    iyi bir kız arkadaş olmakta ayrı bir zorluk zaten
    içimden her ne kadar oh olsun sana
    öyle mallık yapıp elindekinin değerini bilmezsen böyle olur
    da diyesim geliyordu
    madem erkeklerden bu kadar dertlisin
    neden bırakıp hem beni hemde kendini kurtarmıyorsun da
    ama diyemiyordum işte
    geçer-düzelir-üzülme-ağlama vs vs
    işin daha garip tarafı kendileri bu kadar dertliyken
    bana da birini bulma çabalarıydı
    hoş bende istiyordum sevicek birini ama
    ne o öyle görücü usulü gibi
    aha sana bu sapı bulduk
    bi deneyin der gibi tanıştırmalar falan
    Tümünü Göster
    ···
  16. 5.
    0
    lan adam gerı dondu amk
    ···
  17. 4.
    0
    şimdi reklamlar .

    --spoiler--

    dppp swf deposu ailenizin swfcisi 1982den beri.

    evet şuan aklımızdan geçen şeyi çiziyoruz

    --spoiler--

    çooook değerlenicek
    ···
  18. 3.
    0
    kendi içgüdülerinde ne kadar haklı olsalar da
    benim için anlayışta bir erkekte bulunması gereken özelliklerden bir tanesiydi

    sözün özü arkadaşlığımızın başkalaşımı
    beni olumlu yönde etkilemedi
    hem aşkı yine yine yine yaşayamadığıma yandım
    hemde artık tekrar arkadaş olabilme saçmalığının sıkıntılarını çektim
    öyle ki doldukça taşan bir kap gibi
    periyodik aralıklarda tekrar mı denesek boyutlarına gelmesi de beni ayrıca üzdü
    anladım ki emin olmadan aynı çevrede bulunmaya devam edeceğin hiç kimse ile çıkmayacaksın Nisa

    olacak olsaydı benim de hissetmem lazımdı
    hem üzmemek hemde hatayı kendimde aramak adına tekrarlarımız oldu ama
    her seferinde onunla dalga geçtiğimi düşünmesi
    onu oyaladığım fikri
    hayatını çaldığım iftirasına maruz kaldım
    sonuç olarak büyük bir ahh alarak ilişkiye nokta koymuş olduk


    üniversitenin ilerleyen yıllarında artık doğru kişinin gelmemiş oluşundan
    yanlış yerlerde arıyor olduğumu düşünmemden
    çevreye zütü kalkmış bir kaltakmış gibi davranmaktan kurtulmak adına
    bi kaç kez daha deneyimlerim oldu
    ama olmadı
    her seferinde ah aldım
    aşkı bilmez aşktan anlamaz olarak adlandırıldım
    doğru tabi adam üniversite de okuyordu
    ve manita yapmalıydı
    yaptıktan belli zaman sonra da onu yatağa atmalıydı
    altına yatınca elaleme göre huur
    yatmayınca yatmadığıma göre huur olabiliyordum
    zaten cinselliğe ufacık bir kızın orasını burasını ellemeye çalışan
    karısını bile becermekten aciz şu an muhtemelen cayır cayır yanmakta olan
    bir huur çocuğu yüzünden soğuktum
    bir de sürekli hadi amaaaaa diye ısrar edince olmuyordu
    tek kabaran sen değilsin ki
    bende arzu sahibiyim
    ama eşşeğin arkasından iteceğine
    önüne geçip karpuz kabuğuyla çağırmayı denesene ey erkek cemaati

    lezbiyen olmayı bile denedim ama kısa sürdü tabi o da değildim

    okul dönüşü artık aynı aile ile yaşamak olmuyordu
    ailemin de başka bir şehirde olan kuzenimle beraber başka bir eve geçmeme onay vermesi ile
    Oun olduğu ile taşınmış oldum
    taşındıktan sonra 2 sene aynı şehirde yaşamışız
    birbirimizden habersiz
    girdiğim iş yerinde yükselme olarak gösterdiğim ivme
    iyi bir iş kadını olabileceğimin sinyallerini veriyordu
    maaşım gereğinden fazla olduğu için
    ve sürekli artmakta olduğundan ipin ucunu eğlence anlamında kaçırmalarım olduysa da
    bu kaçışların hiç birisini bir erkekle yapamıyordum
    üniversitedeki önce arkadaş sonra sevgili olduğum kişiden dolayı
    iş yerindeki kişilerle olacak olan bir ilişkiye sıcak bakmıyordum
    bana bakan çoktu
    hediyeler davetler notlar sıkıcıydı
    be adam bi dik dur karşımda
    aradığın kişi benim
    o benim diyebil gözlerime bakarken
    ne o elindeki çiçeği aşk yalvarışı ile verme deneyimsizliği
    nedir abi konuşurken ki ses titremeleri heyecan mı?
    yemişim heyecanınızı
    iftar sofrasına olan ezan öncesi bakışlarınız gibi bakmayın o zaman
    karın doyurulacak olan ben değilim
    ben de senin gibi ezanı bekleyenim



    çok ukalayım dimi
    kendimi beğenmiş
    ya da nasıl yorumlarsanız artık
    24 yaşıma kadar sürdü herşey
    kuzenim evlendi
    tek kalmama ailem işimin devamı için müsade etti
    zaten artık kocaman kızdım onların gözünde
    üniversite döneminde başarmıştım bunu
    ben ayrı eve taşındım
    ilk iki ay hiç haberim bile olmadı varlığından ama
    tüm erkeklerden aldığım bedduaların acısını
    tek bir erkek çıkardı benden
    hemde fazlası ile
    karşı komşum Ayaz


    -ablaaaaa
    -ne var cemre
    -ilaçlarını aldı mı diye soruyor annem...
    Tümünü Göster
    ···
  19. 2.
    0
    *önce okuyun, daha sonra açıklama yapacağım..

    öyle özlüyorum ki seni
    melodisini bile hatırlayamadığım şarkının
    zihnimde kayıp sözleri gibi
    öyle bekliyorum ki seni
    kötü sesli küçük kızın aynı karşısındaki performansı gibi
    ve öyle seviyorum ki seni
    hergün, bıkmadan
    kimseler duymadan
    ama içimden haykırarak
    hiç mi merak etmezsin be adam
    hiç mi yolun düşmez buralara
    tamam söz kızmayacağım sana
    hakkımı helal etmemiştim ya
    o da helal olsun valla billa
    hem nolur ki gelsen
    geldim desen
    neden gittin ki zaten
    saçma
    bi daha yapma
    bakma tamam gözlerime de bakma
    ama beni şaşkın koyma
    ya da koy koyver gitsin
    herşey çok saçma
    aşkımla nefretimin ortasında
    göğe umutla bakışım ile
    düşüncelerimin en dibindesin
    bir dilek tut
    belki mutlu olursun
    sevinirim..


    -ablaaaa
    bi sen ekgibtin
    bu gelen ailenin ajanı kardeşim
    hakkımda soruşturma yapıyor
    amacı bu halde oluşuma dair ipuçları toplamak
    bi de düzenli olarak ilaç ve yemek takibimi yapıyor
    tüm bu bilgileri aileme raporluyor
    ailenin büyük kızına ortak ilgilenim diyebiliriz
    bi saniye

    -efendimm
    -napıyorsun
    -beni rahat bırakman için dua ediyorum
    -yaa abla yaa
    -lütfen ama annem de sende bunalttınız artık, bişeyim yok diyorum

    aile ile bağlar ne kadar iyi olursa olsun bazı şeyler onlara anlatılamıyor maalesef
    anlatılsa bile bazı sorunlar ile kendisi başa çıkmak istiyor insan
    özellikle sorun geçmişte kalmış ise
    işin daha kötüsü
    yalnız kalmak istediğimiz veya hissettiğimiz anlarda
    çevremizdeki bizi seven insanların
    sürekli iyi misin, neyin var, anlatmak ister misin demesi
    yalnız kalmak istiyorum söylemindeki samimiyeti anlayamıyor insanlar
    bazen hatayı kendilerinde aramaları da mantıksız
    yalnız kalmak istiyorum seninle alakası yok desen bile işe yaramıyor
    bi de onların kalbini kırdığına üzülüyorsun


    e haklılar tabi
    bende bir anne veya kardeş olsam
    1 haftadır işe gitmeyen
    zorlama olmasa yemek yemeyen
    odasından bile çıkmak istemeyen bir aile bireyimle
    elimden geldiği kadar ilgilenirdim
    hele bir de sorunun ne olduğunu anlayamamışsam
    anlatmamakta ısrar ediyorsa
    intihar eğilimde olma şüphesi varsa
    sürekli üzgünse ve
    herkesten ayrı tek başına yaşıyorsa
    o yüzden kızamıyorum onlara
    1 haftadır nasıl yalnız kalabilirim'in derdindeyim
    aslında O hariç kim gelirse gelsin düzelmeyeceğe benziyor durumum
    belki de zaman sadece kim bilir?


    ismim nisa 26 yaşındayım
    x köyün y diyarlarında
    göçebe bir öğretmen ailenin ilk kızıyım
    alanlarında oldukça iyi iki öğretmen olmanın yanı sıra
    modern aile ebeveynlerine sahibim
    her öğretmen aile gibi okullardaki tatil dönemlerinde
    ailemin memleketine gidip geldiğimiz için
    tüm akrabalar tarafından sevilen özlenen
    ve öğretmen olmalarından dolayı saygı duyulan bir ailenin kızı olduğum için
    başta tüm akrabalar olmak üzere
    ailemin de yoğun ilgisi ile büyüdüm
    bu büyüme evresi beni oldukça şımarık birisi yapsada
    nerde saygılı olunması gerektiği konusunda
    ailemden gerekli yerlerde dur demeden
    durabilmeyi öğrenebildim
    ben kendime dur diyebiliyordum ama
    gelişim çağlarımda genç kızlığa girişim
    ve gelişimim sebebi ile çevremde bir sürü erkek oldu
    fiziki kurgum ilk bakışta avantaj gibi gözüksede
    bunaltıcı boyutlara geldi
    bunun bir diğer sebebi de
    kötü bir tecrübe ile çocuk istismarı teşebüsüne maruz kaldığım
    ve bunu kendi içimde unutmaya çalıştığım için erkeklere olan ilgim genelde düşük seyretti

    erkeklere olan ilgisizliğim
    onları reddetmeme terslmeme ve
    bu bağlamda da okul ve yaşadığım çevrece burnu kalkmış ve şımarık olarak tanımlanmamı sağladı
    ama aşkı yaşamayı
    anlatılan duyguları hissetmeyi
    bende en az herkes kadar istiyordum
    bazen bunalmışlıktan
    bazen denemek adına erkek arkadaşlarım oldu
    okul çağlarında olanları tecrübe olarak adlandıracak
    olursak pek de tecrübeli sayılmayacak bir şekilde lise dönemimi geride bıraktım
    erkekler bana o kadar yanlış yaklaşıyordu ki
    ulaşılmaz gördükleri kız
    aslında sadece samimi ve aşkın alt yapı olduğu bir ilişki istiyordu
    sırf zorunluluktan alınan çiçekler
    ha işte onun gönlü olsun diye düşünülerek atılan
    mesajlar-aramalar
    saçma sapan şiirler
    sevgisini kanıtlamak adına yapılan sözde kahramanlıklar
    zor elde ettikleri için kaybetmeme çabaları
    sürekli kıskançlık çatışmaları
    hiçbir yaşadığım ilişkide sağlıklı bir mutluluk veremedi
    samimiyetsizdiler
    kim di o diye avaz avaz bağıran bi adamın
    birden aşkımmmm demesi
    dondurmanın güneşle imtihanı gibiydi
    e artık yenilmezsin ki sen!

    aşk denilince hayal gücüm o kadar da yüksek değildi
    aslında sev-sevil-güven gerisi kaderin işi

    şımarık kızın okuması gerekiyordu
    çünkü tüm akrabalar tarafından böyle bir beklenti vardı
    yıllarca sevdikleri
    küçük yeğen/torun/kuzenlerine
    akıllı diye de iltifat ediyorlardı
    aslında benim de başka seçeneğim yoktu
    zor değildi ve beni zorlamayan derslerle başa çıkmak pek te sıkıcı gelmiyordu

    gittiğim üniversitede aşk yönünden ezik bir kızdım
    hak ettiğimi düşündüğüm bir aşkla karşılaşmadım
    arkadaş olarak edinmeye çalıştığım erkek kişilerin
    hepsinin hakkının yememek kaydı ile
    bir süre sonra benden daha farklı beklentiler içine girmekle beraber
    biraz cesaretle bana aşk yönünden açılmaları
    veya açılma ihtimalleri beni geriyordu

    yine genç kızlığın getirmiş olduğu ve bazen çok ağır baskılar yapan
    elini tutucak
    tuttuğunda hayaller kurdurucak
    bir gönül yandaşı lazımdı bana

    ilk bakışta kimse cazip gelmiyordu ama lazımdı
    kim olduğunu bilmeden kapının çalmasını beklemek gibi
    ufukta görünen her arabanın sizi gideceğiniz yere zütürecek olan mı? bakışı idi benimkisi

    üniversitede ki rahatçılık
    okulu, aileye hesap vermeden kırabilme lüksü
    ve genç olmanın verdiği enerjiyi durduracak
    ve bir nevi kötü şeylerden korunma taktiği olarak
    sevgili iken iyi bir profil çizmek zorunda olunması gerektiğini düşündüğüm için
    uzun süredir arkadaşlık yaptığım
    hani hadi lan desem aşka koşucak bi delikanlıyla çıkmaya başladık
    arkadaşken ki samimiyet
    arkadaşken ki değişik konulardan konuşabilme yeteneğimizi kaybettiğimi anlamam çok da uzun sürmedi

    zor bir kız değildim aslında
    sadece bir genç kıza nasıl davranılması gerektiği konusunda
    yeterli bilgiye sahip olmayan
    sevgiliyi sahiplenmeyi köpek eğitimi şeklinde yapmaya çalışan
    bir genç kızın bazı heveslerine müdahele ederek
    hem özgürlükten hem aşktan kısan erkeklerle tanıştım sadece
    Tümünü Göster
    ···
  20. 1.
    -1
    (anlatsam mı anlatmasam mı)
    dan sonra yazdığım 6. hikayedir. bilen bilir
    ···