6 hikaye yarrak siken kelebek

ayaz kimin ne dediğine aldırmadan elindekini içmeye devam etti
eniştesi bir araca binip gitmek zorunda kaldı
ablası uzun süre ağladı ve ayaz a bişeyler anlatmaya çalıştı ama
ayazın pek dinlemeye niyeti yok gibiydi
onca anlatılana rağmen ağzını açıp tek kelime etmedi
ablası konuşmasını annesi ile sürdürmeye devam etti
karşılıklı konuşuyorlardı
ayaz ayağa kalktı
balkon korkuluklarına dayandı iyice
sonra sallanmaya başladı
bu sallanış annesinin anlattığı kadarı ile bulutun sallanışıydı
ve bu aklıma gelir gelmez ayazın da bulut gibi balkondan düşerek ölmek istediği geldi
intihar edecek miydi gerçekten
ne yaşamış olabilirdi ki intihar edecek kadar kararlılaştıran
peki etmesi gerekiyorsa neden annesini bekliyordu ki
herşeye rağmen korkuyor muydu ölümden?
ya da içinde bir umut mu vardı
birgün mutlu olabileceğine dair


iyice sarktı ayaz balkondan
dur diye bağırmak istedim ama
resmen donakaldım sesim çıkmadı
annesi kalktı yerinden
korkuluğa tutunmuş elinden tuttu
koltuğuna tekrar oturdu ayaz ağlıyordu
ablası da ağlıyordu
annesi ağlamıyordu
ayazın gözyaşını siliyordu
duygulanmalı mıydım?
duygulanmadım
korktum sadece
belli ki alışkındılar
tahmin ettiğim kadar panik yapmadılar
ayaz daha önce de denemiş olmalıydı
belki de biliyorlardı kendini öldüreceğini


ben bu konulardan kopmak istiyordum
artık ayaz falan uğraşmak istemiyordum
belli ki çok üzülücektim
şimdiden üzülüyordum haline
bence acilen tedavi edilmesi gerekiyordu
intiharı düşünen ve bunu kafasına koymuş gözüken birisi deli değil de ne olabilirdi ki?
ev arayışlarına başlamam lazımdı
hem artık benimle bi bağları da kalmamıştı

herhangi bir mazaretle bile olsa
onların yanına gitmemeliydim
çünkü ben aklı başında güzel bi kızdım


ayaz oturduktan sonra yine tartışmaları devam etti
benim tv açıktı ama perdenin yanından onları izliyordum
ayrıca ogün'ün göndermiş olduğu mesaja cevap vermek için bişeyler de düşünüyordum
dönmeyi düşünüyordum aslında ogün'e
en azından sosyal olabilme açısından ogün yeterliydi
sevmiyordum ama belki zamanla severdim
belki de kimseye yeterli zamanı vermediğim için sevemiyordum
ya da hep önyargılı oluşumdan
kendimi beğenmiş de olabilirdim
ya da hep hakettiğimden fazlasını istiyor oluşumdan

onların balkona en son baktığımda
ayaz annesi ve ablasının ısrarla ona bişeyler anlatmasına karşın
boş boş onlara bakıyor esrarın da yenisini sarıyordu
ablası elindekine vurup dağıttı tüm tütünleri
ayaz hiç kızmadı
yere eğildi parçaları toplar gibiydi

ogün'ün dönmediysen alabilirim mesajı geldi
benim için de zor geçen günde kafamı dağıtmak için ogün ü aradım
-napıyorsun diye girdim konuya
nerdeyse bana hiç soru bırakmayacak şekilde anlattı herşeyi
o kadar istekli anlatıyordu ki sözünü kessem kızacak gibiydi
kapı çaldı kim di ki bu saatte?

-merhaba rahatsız etmiyorum ya
-ne rahatsızlığı ayça hoşgeldin
-ben bugün olanlar için senden özür dilemeye gelmiştim?
-özür mü?
-sünnet de olanlar için
-ha sorun değil unuttum bile

tamam özürünü dilemişti ama gitmeye niyetli değil gibiydi
içeri almak mecburiyetinde kaldım
sinirleri çok gerilmişti ağlamaktan

-kusura bakma seni de rahatsız ettim dedi
durrr bi dakika
ben karmaşadan dolayı çocuğa takı takamamıştım onun için gelmiş olamazdı dimi?
hemen git der gibi olmasın diye lafını açmadım hemen
oturdu kanepeye perdeyi hafif araladı
balkonlarına baktı
yine ağlamaya başladı
ben ne diyeceğimi bilmiyordum
sizin manyak ayaz bana kendini öldüreceğini söyledi
annesinin ölümünü bekliyormuş
bana sorarsanız annesini de öldürür bu deli
ayrıca esrar da içiyor denmezdi
susmalıydı bazen
-bişey içer misin dedim
cevap vermesini beklemeden su doldurdum
çok teşekkür etti
tekrarladı rahatsız edip etmediğini
sorun olmadığını söyledim
tedirgin de olmuştum
aslında hem duymak istiyordum neler olduğunu
hemde hiç bulaşmak istemiyordum
çünkü telefonun diğer ucunda ogün duruyordu
ona dönüp toz pembe olabilirdi herşey yine
ama merak da ediyordum
-daha iyi misin diye sordum
iyi değildi kız
-başka bişey ister misin diye sordum
susuz da değildi
-ee sen nasılsın dedi
ben iyiydim
-küçük ayaz nasıl diye sordum
pipisi ağrıyormuş
sonunda çok sinir bozucu duruma geldik
aklımda bi milyon soru vardı ayazla ilgili ama
burnumu sokmaktan korkuyordum
yok ben kesin taşınmalıydım o evden
ben aklı başında güzel bi kızdım
kurcaladığım yeterdi deliydi işte

-eşim bu gece nöbetçi dedi
-ne iş yapıyor eşiniz dedim
polismiş
polismişte kayını esrar içiyordu yanında
esrar içerken gördüm de denilmezdi
sen bizi mi gözlüyorsun diye sorabilirdi

-çocuğu da sünnet gününde kayınvalide de bırakmak zorunda kaldım diye mırıldandı
-getirseydiniz buraya dedim
-ayaz dedi sustu
konu yine döndü dolaştı ona geldi
-olanları pek anlamadım ama adınıza üzüldüm
-aslında olayları anlayabilen yok henüz
hadi tamam babasına kızgın da abisiyle ne derdi var?
-anlatmıyor mu?
-hiç sorma, belki kendisi bile bilmiyor
bu çocuğa nazar değdi kesin
abisi onun en iyi arkadaşıydı
abisi akranlarıyla beraber mahalle kabadayısıydı
hep abisine özenirdi
kendi arkadaş çevresini toplar mahallede takılırlardı
boyundan büyük işlere kalkıştığında ben aras'ın kardeşiyim der sıyrılırdı
evlendi abisi yine araları iyiydi ama nolduysa ayaz kendini eve kapattıktan sonra oldu
aras çok uğraştı onun için
konuşmak istedi
seni üzenin ismini ver yeter dedi yalvardı
ama ayaz onu evden kovdu
bi daha bu eve gelirsen ben giderim dedi
annem de babamda bende aras'ın yüzünden bu halde olduğunu düşündük hep
yanılıyor muyuz hala bilmiyoruz
-zor bir durum
-insanın aklına kötü kötü şeyler geliyor
bazen tecavüze uğradığını düşünecek kadar çaresiz kaldık bazen
-genelde ilişkilerden böyle sorunlar çıkar ama bilmiyorum yinede
-bi kız ayaz'a bunu yapmış olamaz
ayaz kızlarla dalga geçen birisiydi
normal olduğu zamanlarda onun kadar hızlı kız arkadaş değiştiren yoktur sanırım
hep eve getirirdi kızları
ben de kızlara bişey yapıcak da başımızı belaya sokucak diye korkardım ama
kızlar hiç umrunda olmazdı
kızı eve getirirdi biraz otururlardı
sonra aşşağıdan ona seslenen arkadaşlarıyla iner futbol oynardı
-kızlar napardı peki ayaz aşşağı inince?
-napıcak ayaz'a anlam vermeye çalışırlardı
bu kadar gamsız
bu kadar vurdumduymazdı ayaz
bi kız beni sevmiş
bana aşıkmış
aşkımdan ölüyormuş hiç umrunda olmazdı
yazık o kızları teselli edicem diye hep ben uğraştım
çoğu ile de hala görüşürüm
ayaz'ı sorarlar bana
bekar mı hala diye
anlatamıyorum da durumunu
çünkü çok dalga geçti ayaz kızlarla
bi kız vardı
onunla bir süre kadar çıktı
ayaz bizden olmaz bebeem demiş terketmiş
hani kızları da görsen yabana atılcak tipler değil
hepsi çok güzel kızlardı
kız aradı beni
ayça abla ayaz'la biz beraber olduk hamileyim dedi
benim elim ayağım dolaştı
hemen anneme yetiştirdim
annem de babama
evde bi panik ayazı bekliyoruz
eve geldi
annem babam ben üstüne atladık
naaptın sen bu yaşta elin kızına diye
noldu dedi sakince
-kızı hamile bırakmışsın dedi babası
-valla mı? nasıl yaa diye şaşırdı
annem küt bayıldı
babam otur şuraya konuş şu kızla işin aslı astarı neymiş öğren dedi
tamam dedi
bi telefon numarası çevirdi
• ali senin vereceğin huur numarasını ... kız hamile kalmış dedi
sonra ne gülüyon diye telefonun öbür ucundaki adama biraz daha kızdı
telefonu kapattı
• dalga mı geçiyorsunuz benimle diye baktı bize
ben hemen lafa girip kızın beni aradığını
ve kızın kim olduğunu söyledim
gülmeye başladı
yanlış kızı aramışım dedi
babam daha da sinirlendi aradı kızı ayaz
• aşkımmmmmmmmm dedi şaşırdık biz kızda şaşırmış olsa gerek
• demek baba oluyorum kaç ayı kaldı aşkım dedi
• tamam seni terkettiğim için özür dilerim beni affeder misin, çocuğumuzun
babasız büyümesine izin veremem dedi
• yarın müsait misiniz ya da bu gece olsun, gelip annenin babanın elini öpeyim dedi
• aaa olur mu aşkım?ne aldırması ikimiz de çocuğa bakıcak yaştayız
• yoo dalga geçmiyorum küfür ediyorum da sen anlamıyorsun,
dua et annem babam burda yoksa küfürle hamile bırakırım seni
ayrıca bir daha ki sefere ablama ben hamileyim diye değil
ben ayaz'ı çok seviyorum ondan ayrılmak istemiyorum terkedişi çok koydu bana diye ağlarsan
daha çok şansın olur bende sonuçta bir kulum vicdan dediklerinden azda olsa vardır
deyip telefonu kapattı
babama döndü
torun işini bi kaç sene erteledim dedi
odasına geçti
-nasıl emin oluyormuş bu kadar kızın hamile olmadığa
-bişey yapmamış ki,kız yalan söylüyormuş
-aa şimdi anladım
-hele eniştesine neler yaptı
zamanında askerden gelmişti
o sıralar normaldi hiç bişeyi yoktu yani
ayaz askerdeyken tanışmıştım eşrefle
ama çıkmıyordum hiç
ayaz'a söz vermiştim çünkü
senden habersiz kimse olmayacak diye
kendince önce araştırmak
ablama uygun mu diye soruşturmak istiyordu
bende sözümde durmak istiyordum aslında ama
eşref de gerçekten çok iyi birisi
onu kaçırmak da istemiyordum
idare ettiği kadar nazlanıyormuş gibi gözüküp sallıyordum
eşrefin attığı mesajlara ya da aramalarını ağırdan alırdım hep
o da bazen ekip arabası ile bazen yürüyerek gelir sokaktan geçer
geçerken de bana bi kere aşşağı bak lütfen derdi
o sıralar ayaz askerden döndü
2.gecesiydi sanırım
daha askerliği üzerinden atamamış arkadaşlarına anılarını anlatıp duruyordu
aşşağıda benim eşref gelmiş
mesaj atmış duymamışım
annemin ayaz'a sevdiği yemeği yapma telaşından

eşref aşşağıda beklerken ayaz görmüş bunu hayırdır bilader demiş
eşref de polis ya korkusu yok tabi
bi kaç mahalle serserisine papuç bırakmak istememiş
ters konuşmuş ayazlarla
ayaz üzerine yürümüş
eşref te zaten balkona çıkmadım diye sinirliymiş
sana mı sorcam deyince
ayaz yumruğu geçirmiş
bizim kine ulan ben polisim sizi şöyle yapıcam böyle yapıcam
memura vurmak bilmem kaç aydan başlar derken
ayaz da ben de askerim bana vurmak da bilmem kaç aydan başlar deyince eşref anlamış kardeşim olduğunu
daha doğrusu tahmin etmiş
emin olmak için de gece beni aradı
evet dedim tarife de uygundu
ben daha çok strese girdim
ayaz'a anlatsam dicek ki hani beni beklicektin
anlatmasam eşref mahalleye gelemicek
ben uygun zamanı beklerken
eşrefe de bir süre gelmemesini söyledim
eşref sinirlendi ben seni çok özlerim dedi
ayaz'ı aldım dedim böyle böyle
ben birisi ile tanıştım
polis ismi eşref yaşı şu
yaşını büyük buldu biraz
polis olmaz başka ile gitmek zorunda kalırsın dedi
olmaz dedi
ama iyi biri dedim zar zor ikna ettim ayazı
bişey demedi zamana bırakmış gibiydi
bende o kabullensin diye fazla üstüne gitmedim
hem eşrefin hem ayazın
sonra bi gece bi haber geldi
ayaz karakolda
bi adamı öldüresiye dövmüş
hemde başka bi ilde
içeri almışlar mahkemeye sevketmişler
bu dönemde eşref bize de çok yardımcı oldu
nedir ne değildir nasıl olur bu işler diye
-kimi dövmüş
-saçma sapan bi adam, ayazla hiçbir alakası yok
ayaz'ı tanımıyor bile adam
öyle dövmüş ki trafik polisleri zor almış elinden
kimse neden dövdüğünü bilmiyor
ifadesinde birisi ile karıştırdım o yüzden dövdüm demiş
o ifade başına daha çok iş açtı
esas kimi öldürmek istiyordun diye
içeri aldılar bunu adam da şikayetçiydi zaten
36 gün içerde kaldı
mahkemede adam şikayetinden vazgeçti
o kadar kararlıydı ki tazminat davası açıcam diyordu suratındaki kegibler için
ondan bile vazgeçti adam
eşref adamı araştırdı
adam bildiğin evli bi çocuk babası işinde gücünde aklı başında bi adam
çıktı hapisten ifadesinin yanlış anlaşıldığı beyan edildi
eşrefle daha samimi olmuştum o ara
yine bizim mahalleye geldi eşref
ayaz'ı görünce geçmiş olsun demek istemiş
ayaz ben sana bu mahalleye gelme demedim mi diye yine vurmuş ayaz

vurunca yanındaki arkadaşı da vurmuş
sonra ayaz eşrefe vuran arkadaşına da vurmuş
eşref yerdeyken telefonunu istemiş eşreften
ayaz telefonunu isteyince
eşref hani mesajlara bakıp ablamı rahatsız mı ediyon diyeceğini düşünmüş
mesajları da silmiş olduğu için çekinmeden çıkarıp vermiş
kendi numarasını çaldırmış ve kaydetmiş telefona
sonra hadi git burdan diye kovmuş
gece aramış onu demiş ki
bir daha mahalleye gelme eğer görüşmek istersen
ablam da isterse
ben getiririm oturursunuz konuşursunuz deyip kapatmış
dediği gibi de yaptı
ayaz benimle konuştu
istiyor musun dedi
yani dedim
iyi peki dedi
mesaj at müsait olduğu zamanı öğren dedi
ayarladık annem bile bilmiyordu bi tek ayaz biliyordu buluşacağımızı
bi kafeye gittik o da yan masaya oturdu
sırtı bize dönük
kalktık sonra yine buluştuk
bu defa dışarda oturdu
sonra yine buluştuk ona gelmedi ama eşrefe dediğin saatten bir dakika sonra getirirsen aramız bozulur dedi

biz normal buluşmalara devam ettik
ama ayaz ona etmediğini bırakmadı
peşine adam takmalar
sürekli mahalleye bakıp
gelip gelmediğini kontrol etmeler
bi gün 4 dk kadar geç kaldık
aradı nerdesiniz dedi
yerimizi söyledim geliyoruz dedim
bekleyin orda dedi
taksi ile geldi
taksiden iner inmez
• ben sana ne dedim lan?
gavat mı sandın olm sen bizi?
sana yardımcı oluyoruz diye deyip tekme yumruk tokat ne varsa vurdu adama
bak ben polisim başını belaya sokucaksın dur dedi eşref
devletin polisisin bende bu kızın kardeşiyim kim kimin başını belaya sokuyorsa hadi bakalım dedi
ne beni konuştururdu
ne de onu mahalleye getirtir oldu
sonunda ben dayanamadım ağladım
dedim ben onu seviyorum
gelsin yüzük taksın o zaman dedi
eşrefle konuştum dedim böyle böyle gelsin istesin diyor

eşref tuttu bunu yanlış anladı
sen zaten bir an önce evlenmek için kardeşini koz olarak kullanıyorsun
istemiyorum ben seni
böyle buluşma mı olur?
nasıl tanıyacaz birbirimizi? dedi haklıydı da aslında

aldı mı beni bi ağlamak
gel de ayaz'a anlat durumu
anlatsam başını yine belaya sokucak
ayazdan gizli buluştum
durumu anlattım
yumuşar gibi oldu eşref
sonra ayaz'a gidip böyle davrandığın için adamla ayrılacaz
herkese böyle mi davrancaksın
senin eve getirdiğin kızlardan bi fiske bile yemedin
sen ablanın mutlu olmasını istemiyor musun dedim

tamam abla özür dilerim mahallede nişanlanmadan gözükmeyin
ne yaparsınız yapın dedi
bir süre daha buluştuk
sorunsuz şekilde
bu arada aileme anlattım eşrefi
gerçekten eşref de beklediğime değmiş bi insandı
ailesi çağırdı tanışıldı istendi derken aile içi yüzük takıldı
kaynaştık biraz daha
ayaz da karışmaz oldu
tamamı ile
hatta adamı boşyere dövdük bile diyordu
bu defa ayaz tamamken eşref sorun çıkarmaya başladı
ben o yediğim yumrukların altında kalamam dedi
ne yapıcaksın gidip kardeşimi mi dövüceksin saçmalama dedim
karakola aldırır gözünü korkuturum sonra da şaka yaptık diye söylerim diye tutturdu
olur du olmazdı baktım eşref de haklı
her ne kadar intikam alma yöntemi pek hoşuma gitmese de durduk yere dayak yemişti sonuçta

eşrefe tamam dedim
ayaz a da gittim
bak ayaz adamı haksız yere dövdün
arkadaşlarına seni karakola aldırıp öyle numaradan sorguya çekicek şaka yapıcaklar sana
o senin enişten sayılır dedim
tamam abla seni de üzdüm zaten alsın makarasını geçsin dedi
3 gün geçti eşrefe gece nöbeti geldi
bana telefon açtı nerde ayaz diye
arkadaşları ile aşşağıda takılıyorlar dedim
iyi peki dedi
fazla uzatmayın lütfen dedim
tamam sen bize bırak dedi
ayaz'a da mesaj attım geliyorlar diye

bizim eşref arkadaşlarını göndermiş
ayaz yanındaki arkadaşlarını evlerine göndermiş
tek başına oturuyor
elinde de esrar
eşrefin arkadaşları gelmiş
kimlik
ayaz ben sizin kimliği göreyim demiş
ters ters konuşmuş polislerle
arabaya bin demişler
arabada içsek sorun olur mu demiş elindeki sarılmış esrarı göstererek
eşrefin polis arkadaşları da ulan gerçekten hapise girer şaka kaka olur diye almamışlar
getirmişler karakola
direkt sorgu odasına
tam bir saat bekletmişler ayaz'ı
o sırada eşref beni arıyor
ayça bunun elinde esrar varmış hep içer mi diye?
ben daha önce hiç görmemiştim ve içeceğini de sanmıyordum
aklıma ayaz'ın bilerek yaktığı nasıl olsa içeri alamazlar diye düşünebileceği geldi
ama eşrefin yaptığı planı ayaz'a anlattığımı da söyleyemiyordum
ben konuşurum onunla fazla uzatmayın lütfen dedim
ne diyeceğimi bilemediğim ve suçlu olduğumu düşündüğüm için de kapattım

eşrefin iki arkadaşı çok uyuz olmuş
ama ayazın hareketlerine
içeri girmişler sadece anlat demişler
• kafam güzeldi hatırlamıyorum demiş
• neyi hatırlamıyorsun diye sormuşlar
• kızı nasıl öldürdüğümü demiş
polisler de şaka yapıyor sanmış
• hangi kızı diye sormuşlar
• bugün bizim mahalleden kaçan kız
beraber olmuştuk
hamile olduğu için telaş yaptı
evlenelim dedi
aldıralım dedim
olmaz dedi
tartıştık sonra
yine de kaçmak isteyince öldürdüm demiş ayaz

bi saniye bekle demişler ayaz'a
içeri geçmişler eşref şoktaymış zaten konuşmaları aynalı cam arkasından dinlediği için
beni aradı
sizin mahalleden bi kız mı kaçtı bugün diye sordu
yoo haberim yok az dur dedim
anneme sordum evet kızım şunun kızı kaçmış dedi
kaçmış noldu ki dedim eşrefe
ben seni sonra ararım deyip kapattı
inanmamış eşref bana
gitmiş bakmış gerçekten de kayıp ihbarı var
ve kızın ismi tutuyor
tekrar sorgu odasına girmiş polisler
cesedi ne yaptın diye sormuşlar
bi yere gömdüm ama hatırlamıyorum bizim ordaki parktı sanırım demiş
• neyle gömdün peki diye sormuş polisler
• kazma kürekle demiş
• nerde peki kazmayla kürek demişler
• benim oda da demiş ayaz
eşref yine beni aradı
ayazın odasında kazma kürek var mı diye sordu
saçmalama ne işi var kazma küreğin odasında dedim
bi bakar mısın lütfen dedi
girdim bi baktım kazma kürek odada
evet var dedim şaşkın bi halde
ben var deyince iyice panik olmuş eşref
kendisi girmiş sorgu odasına
polis arkadaşlarından da çıkmalarını rica etmiş ama ayaz
bana bi daha anlattırma enişte
herşeyi arkadaşlara anlattım
suçum neyse razıyım
bende namus şakaya gelmez
namus için dövdüğümüz öldürdüğümüz adamlara da acımam
yapacakları şakaya katlanmam demiş

eşref daha sonra hep saygı duydu ayaz'a
bu saygı duyuşa korkma
veya uğraşılmayacak birisi olduğunu anlama da diyebiliriz aslında
ayaz yaptığı şeyi marifetmiş gibi bana anlatmadı
daha doğrusu kimseye anlatmadı
askerliği bitmiş artık işe başlaması gerekiyordu ama
ayaz hiç uğraşmadı bunlarla
ne staja başvurdu ne de iş aradı
sabahları çıkıyor çoğu zaman geceleri geliyordu
mahallede de eskisi takılmıyordu artık
sonra biz evlenmeye karar verdik eşrefle
ayaz elinden gelen herşeyi yapıp organizyonda çok aktif yardımcı oldu
oturup konuştum düğünde
sapkınlık yapma içme dedim
çünkü abisinin düğünde komaya giriyordu içmekten
ağzına bile sürmedi içkiyi
abisiyle karşılıklı oynadı düğünde
araları süperdi
biz ayrı eve taşındık
yine araları güzeldi
bir gece çok geç saatte eve gelmiş
balkonda oturmuş ağlamış kendi kendine
sonra odasına geçmiş kapıyı kilitlemiş
tabi kimse o anlık farkında değil olayın
birgün çıkmamış hastadır diye pek umurlarında da olmamış bizimkilerin
2-3 gün olunca olay ciddileşmiş
yemek yememiş
annem beni çağırdı
aras bi yandan konuşacam diye uğraşıyor
babası bi yandan
annem bi yandan
ama nuh diyor peygamder demiyordu
o bişey yeyip içmemekten bitkin düştü
annemle ben ağlamaktan
abimle babam da sinirden
kimse ile konuşmadı
annem yazık kadın yemek yapıp bırakıyordu ona
oğlum mutfakta yemek var yiyebilirsin
istediğin zaman diye
geceleri bile nöbet tuttu annem
hani karnı acıkırda kalkıcak olursa hemen bişeyler ısıtıp ayaz'a yedireyim diye


biraz zaman geçtikten sonra eşref bırakın ben bi konuşayım dedi
kimseyi içeri almayan ayaz
onu içeri aldı
3-4 saat konuştular
eşref dışarı çıktı
annem direkt sordu ne oldu ne diyor diye
eşref *biraz morali bozuk yalnız kalmaya ihtiyacı var
fazla üstüne gitmeyin dedi
ben sordum anlatsana ne konuştunuz diye
çaktırmadan eve gidelim anlatıcam dedi
hadi eve gidiyoruz o zaman dedim
daha yolda başladım anlattırmaya


• ayaz kendini öldürmek istiyormuş
genel olarak bi mutsuzluğu varmış
kimseye anlatmak ve paylaşmak istemiyormuş
zevk almıyormuş yaşadıklarından

eşref de*kendini öldürmek belki senin için çok iyi bir çözüm ama
anneni ablanı abini babanı arkadaşlarını düşünürsek haksızlık edersin
düşün ki yarın ben ablanı terkettim?
ya da baban allah korusun vefat etti?
kendini kurtarmış olursun ölünce ama
annen le ablan kendi dertleri ile uğraşırken
bir de senin nedenini bile bilmedikleri bi ölümün kabusunu da yaşayacaklar
sana bişey olursa ablan üzülür
sana bişey olursa annen üzülür
annen üzülürse ablan daha çok üzülür
o üzülürse doğacak çocuğumuz zarar görür
dayı bile olamadan gitmiş olursun
belki çözümsüz çaresiz kaldığın için kendini öldürmek istiyorsun ama
başka insanları da çaresiz bırakmaya hakkın yok demiş


eşrefin bana anlattığı bu kadar
ama çok iyi biliyorum ki aralarında bir sır var
sonra bu sırrın bi kısmını öğrendim
eşref beni terketmeyeceği üzerine yemin etmiş
ayaz'da annesi ölmeden kendine bişey yapmayacağına


-iyi de eşisin eşrefin sana da mı anlatmıyor o artık sırmı neyse?
-anlatmıyor daha doğrusu yok diyor
adam gibi oturduk konuştuk diyor
üzmeyecek seni ve anneni diyor
bizle neden konuşmadı da seninle konuştu diye soruyorum
bilmiyorum diyor geçiştiriyor

-abisi ile neden konuşmamış peki
-abisi mahalleyi dağıttı
mahalledeki tüm arkadaşlarını sorguya çekti kendince
biriniz bişey mi yaptı
bişey mi dedi diye
yok kimsenin haberi yok
daha sonra abisine bu eve bi daha gelirsen ben giderim dedi
aras bile ağladı
naaptım ben sana diye
annemle ben arasla konuştuk
aras ben bişey yapmadım ona dedi
tabi bu söyledikleri muamma kaldı


-aras'ın eşi ile bi alakası olabilir mi?
-arasın eşi ayazdan 7 yaş büyük
aynı işyerinden tanıştılar uzun sürede fört edip evlendiler abimle
ayaz üniversitedeyken
ayrıca düğünlerinde çılgınlar gibi eğlendi ayaz
tüm parasını abisine ve yengesine taktı
hiçbir alakaları olamaz
bizimde aklımıza gelmişti ama
yakından uzaktan alakaları yok


ayça bunları anlatırken
benim yaptığım gibi perdenin arkasından balkonlarına baktı
normale dönmüş deyip gülümsedi
baksana diye beni çağırdı
gecenin o saati annesi ile mantı sarmakdı ayazın normalliği
anormalliği ise mantıların ucunu iğne iplikle birleştirmesi


-neden böyle şeyler yapıyor diye sordum
-annesine komiklik yapıyor işte,
kendi kendine eğleniyor
bizi de eğlendiriyor
ben gideyim hem şu parayı geri vereyim
hemde biraz kaynatayım
canı çekmiş herhalde sende ister misin diye sordu
-ne parası diye sordum
-el öpme parası(50 kuruş)

anlamamıştım ki ama ben
ayrıca hamur işi beni bozuyordu
aslında ayçanın da yememesi gerekiyormuş hamur işi ama
amaaaaan mış onu alan almış


gitmek için müsade istediğinde bi saniye beklemesini rica edip
çantamdan oğlu ayaz için aldığım çeyrekleri verdim
ama almadı
bunun için gelmedim konuşmak iyi geldi
birgün sende bize buyur o zaman takarsın dedi
ısrar ettim yine almadı
kardeşinin ablasıydı besbelli
sosyal ağ üzerinden ekleyip ekleyemeceğini sordu
ne sorun olan bilirdi ki?


o gittibende ne ogünü tekrar arayıp konuşmak istedim
suratına kapatmış gibi olmuştu çünkü
ben konuşacak konuyu
aklımdaki kişi ayaz olduğu için bulamayınca
monoton bi konuşma olacağı önsezisi ile
yatmak için müsade istedim
ne anlayışlıydı benim sevgilim
rutin balkona bakma eylemimi gerçekleştirip ayaz ablası ve annesinin barışmış olduklarını gördüm
üzerimi değiştirip yattım


ogünden sonra
ogüne daha çok konsantre oldum
çünkü ben aklı başında güzel bi kızdım
sonbahar yağmurları gelmeye başladı
ayaz da balkona çıkmaz oldu
içerde oturuyordu
yağmur yağmadığı günler çıkıp oturmadan içeri giriyordu


bende artık bir alışkanlık haline gelen onu gözetlemekten yavaş yavaş vazgeçiyordum
ogünü evime davet edip
filmler izlemeye başladık
bi konuda çok rahattım
çünkü ogün'e yaşamış olduğum cinsel istismarı anlatıp
bu konudan irrite olduğumu belirterek süre istedim
öpme teşebbüsünde bile bulunmuyordu
ogün'ün bana geldiği hiçbirgün ayaz'ı göremedim
çoğu zaman tesadüf olduğunu düşünsem de
akşam evde ogünle telefonla konuşurken bile ayaz gözükmüyordu
ama ogün le evlenmeme ve çocuk istememe konularında fikir ayrılıklarına düştüğümüzde
ayaz balkona çıkıyordu
herzaman olmasa da ben buna şartlanmış olduğum için sanırım genelde böyleydi
zaman geçtikçe ogün onu oyaladığımı
bazen kullandığımı
madem evlenmiyeceksek o ilişkinin devdıbını sorgular oldu
çocuk da istiyordu
ben ona iyi dille nasıl anlatılır pek bilemediğim için
• erkenden evlenip eve kapanmak
emin olmadığım bi ilişkiden evlenme kararı almak
ve henüz bakımını hayal edince bile korktuğum bi çocuk için
hazır olmadığımı ifade etmeye çalışsam da
saçmalar gözüktüm
ayrıca bir erkek bir kadının iş kariyerinde yükselme isteğine anlam veremiyordu
kazanılan para yetersiz miydi?
okunan okul gereksiz miydi?
olmadı rest çekti bana
ilişkiyi adlandıralım dedi
hoop dedim sakin gidelim

bana göre hem hayallerde
hemde aşkta çok geridesin dedi

hala aklı başında güzel ve çevrece hala çıkma teklifleri yağan bir kız olmanın
bana verdiği gazla
işine gelirse dedim
gelmedi
bizden olmaz bebeem dedi

-efendim ablacım
-ne diyon cemre
-bana demedin mi bebeem diye
-aa yok yok işine bak sen

başka bebeklere o zaman
atı beyaz olmayan prensim dedim
nayrıldık

aynı gün ayazı aşşağıda kaldırımda ahmak ıslatan altında soğuk havada oturur gördüm
-iyi misin diye yaklaştım
baktı bana bişey demedi
-bi sorun mu var diye sordum
yoo dercesine başını salladı

yukarı baktım evlerinin ışıkları yanıyordu
-niye yağmurun altında oturuyorsun diye sordum
-ön yıkama yapıyorum
-neyin ön yıkaması
-banyo yapıcam
-kıyafetlerle mi
-doğru onları çıkarayım(soyunmaya yeltendi)
-dur hasta olursun yeter bence bu kadar ön yıkama
-sıkma
-anlamadım
-sıkma progrdıbına aldın
-ben mi?
-saçma sapan soruların
-iyi be iyilik yapalım dedik alla allah
-kendine iyilik yap bu yağmura bir ahmak yeter otomatikte bırak beni
-haklısın uğraşamıcam seninle deyip ayrıldım yanından


şeytan diyo oracıkta boğuver ama
ben aklı başında güzel bi kızım


yukarı çıktım
üzerimi çıkardım
duş aldım tekrar giyindim
aşşağı baktım hala oturuyordu
10 dakika kadar daha oturmuştu ki
annesi balkondan bağırmaya başladı
-ayaz napıyorsun oğlum gelsene yukarı diye
-şampuanı atsana anne dedi
-off çocuğum üzme beni gel hadi dedi
ayaz kalktı yerinden yukarı çıktı
bir süre durduktan sonra üzeri değişmiş halde balkona çıktı
battaniyeye sarılı oturdu bir süre
bana yine hiç bakmadı


ablası bi kaç gün sonra yine geldi
bu defa oğlu ayazla beraber gelmişti
ve bunu sosyal ağ üzerinden bana mesaj atarak belirtti
cevapladım
başladık konuşmaya
-naber canım napıyorsun
-iyi nolsun işten geldim
-bende çocuğu getirdim
-işlerin nasıl yoğun mu?
...
...
bu yoğunlukta karşılıklı konuşurken
çocuğun ağladığını ve ona bakmak için gittiğini ve bi kaç dakika sonra
geri geleceğini söyledi
bende nette diğer sayfaları gezinirken
içmek için bişeyler alıp geleceğimi yazıp kalktım
tekrar yazdı bana

-ne saçma dimi bi kaç adım atsak yan yana konuşcaz
-haha evet canım yaa
-perdeleri açsak yarı gerçek görüntülü konuşma olcak
-aynen
-ama insan perdelerini açamıyor herzaman
-hangi perdeleri anlamadım
-gözündeki, kalbindeki,hayallerindeki umutlarındaki, yaşamlarındaki
-bişeye mi üzüldün yine gel konuşalım istersen dedim


ama bana cevap yazmakta olması gereken ayça
balkonda sigara içiyordu
ve ben hala ayça olduğunu sandığım kişiden ileti alıyordum

-sen kimsin bee dedim
-ayaz dedi
-ne zamandan beri seninle konuşuyorum?
-ablam bana seni oyalamamı söylediğinden beri
-yalan söyleme ayça öyle bişey söylemez
-50 kuruşa yazıcı olarak tuttu beni
-ben 50 lira vereyim de bi daha başkalarının profiline girme
-karekter çözümleme
çok çabuk iftira atabilme
aşırı doz ön yargı
dünya malı ile artislik yapma
-bana mı diyorsun bunları sen?
-kendini henüz tanıyamama, gerçeklerle yüzleşmekten korkma
-şaka yapıyor olmalısın
-hayalle gerçeğin karıştırma
-abartma istersen
-sorunlarının büyüklüğünden bi haberiyet
-ufff sinir misin sen yaa
sen nesin karekter çözümleme
...
-ee?
-ne ee?
-neymiş benim karekterim
-ablana yemek yedikten sonra geri geleceğimi söylersin ben çıkıyorum
-ben söyliyim mi sana karekterimi?
-neymiş
-...
-o ne demek oluyor
-seninle aynı çözümleme
deli, manyak
-yoo ben öyle bişey demedim
-o zaman senin için insanları tanıyamamayı da ekleyebiliriz
-sen çok tanıyorsun aferim
-herkesi tanıyorsun bi kişiyi tanıdığını sanıyorsun yanılıyorsun
sonra herkesi tekrar gözden geçirirmek zorunda kalıyorsun
kalıyorsun
öylece kalıyorsun
kendini tanıyamuyorsun
kendini gözden bile geçiremiyorsun
öylece kalıyorsun
özlüyorsun
ama gittiği yerde mutluysa
özlemenin anldıbını tekrar gözden geçiriyorsun
özlüyorsun
ama öylece kalıyorsun...

*bu çocuk aşktan bu haldeydi
ailesi neden bunu bugüne kadar anlamamıştı ki
ya da ben neden hemen bu fikre kapılmıştım
söylediklerine bakılırsa birini sevmiş
tanıdım sanmış
tanıyamamış
özlemiş olmamış
sevdiği kız mutluymuş falan filan
eee
nerde burda kafayı yiyecek durum
yok harbiden deli bu
insan aşktan delirirmiymiş canım
ben nerden biliyorum ?
ben aşık olmadım ki hiç
konuşmaya devam ettim ayazla
ama bu konuşma daha çok bir deliyi geçiştirme
yav he he dercesine olmasını planlıyordum
ama

-ayyy kusura bakma
ben çocukla uğraşırken ayaz hemen geçmiş pc'nin başına
sende yazınca karşılık vermiş
-önemli değil canım bişeyi yok dimi çocuğun
-ay yok çocuk işte maması çişi gazı
-anlıyorum zor valla işin
-o kadar da yormuyor bizi, yani anlatılan kadar kötü bi çocuk değil
-ben de çok korkuyorum çocuk sahibi olmaktan, tecrübelen sen biraz daha sonra sana danışırım
-hay hay elimden geleni yaparım
-ama zor ya iş daha önemli şimdilik
istediğim mevkii'ye gelebilmem lazım önce
-sonra nolcak?
-hep başarılı bi iş kadını olmayı istemiştim elde etmiş olucam
-herşeyin dahasını elde edebilme imkanı peşinde koşuyorsun
-öyle de denilebilir
-çıkacak yerin kalmayınca nolcak?
-yapabildiğimin en iyisini yapmış olucam
-zirveyi görebiliyor musun şimdiden?
-evet önüm açık gibi
-mutluluk var mı yukarda?
-muhakkak vardır
-seni mutlu edicek bi mutluluk mu?
-uğruna savaştığım bişey olduğu için sanırım evet
-hayal kuruyor musun bazen?
-zirvedeymişim gibi mi?
-aldım cevabımı
-anlamadım
-tüm hayallerin iş üzerine
-aa evet aşk olmuyor canım ya doğru kişiden midir?
benim sevme beceriksizliğimden midir?
nedir bilemedim


ben konuşmaya devam ederken ayça beni telefonla aradı


-kusura bakma canım çocukla uğraşırken geri dönemedim bilgisayarın başına
eşref de beni almaya gelince iyice unuttum seni
kusura bakma başka zaman konuşuruz artık
-tamam canım önemli değil diye yine kapattım
arayan ayça olduğuna göre
benimle konuşan ayaz olmalıydı
ve ayaz hala benimle ablasıymış gibi konuşuyordu
aşk da var mı diye sorduğuna göre
bu çocuk bana aşık mı olmuştu acaba?
eeee
elimde ayça kılığına girmiş bir ayaz varken
bu fırsatı kullanıp aklımdaki soruları sorabilirdim dimi?
ben aklı başında güzel bi kızdım çünkü

o konuşmaya devam etti

-sen beceriksizsindir öğrenirsin zamanla
-ya ayça bişey sorcam sana ama?
-buyur
-bu ayaz diyorum annesini öldürmez dimi?
-niye öldürsün, annesini çok seviyor
-annem öldükten sonra öldürücem kendimi demiş ya sana ondan sordum
-bunu sana söylememeliymişim
-neden canım nolcak oturduk konuştuk işte
hem bence ayaz aşk yüzünden bu halde
-fikir sahibi olman güzel
bizde saçma bişeye inanıp diğer ihtimallerle kafa yormamak istiyoruz
-saçma değil bence
-ayaz hakkında konuşmasak olur mu?
-hmm peki
-hatta ben gideyim artık
-aaa dur hemen nereye gidiyorsun?
abisine de çok üzülüyorum onunla neden konuşmuyor acaba
-abisini çok sever ayaz vardır bir sebebi
-ama size çok büyük haksızlık ediyor
sebebi ne olursa olsun seni ve anneni böyle üzmeye hakkı yok
-kişiler hadlerini aşıp hakkı olmayan şeyleri yapabiliyor bazen
-bu konuda sana çok katılıyorum
insanlar bazen tanımadıkları kişilere küfür edebiliyorlar
balkonlarına kemik parçası atabiliyorlar
eğlencenin ucunu biraz kaçırmış kişileri aşşağılayıp
sarhoş olduklarını ve bu sanki sürekli yapıyormuş gibi davranabiliyorlar
yine tanımadıkları insanlara sünnet parçalı pilav yedirme şakası yapabiliyorlar
en önemlisi ayaz
insanlar bazen kendileri olmayabiliyorlar
abla oluyorlar
akılları sıra kızı etkilemeye çalışıyorlar
-özür dilemem için söylüyorsan bunları dilemicem
-neden şaşırmadım acaba
-deli olduğum için
-hadi ordan deliymiş?sen deli numarası yaptığını sanan akıllı olduğunu düşünen bir ...
-neysem neyim
ben sadece konuşmak istemiştim

yeterince yüklenmiştim ayaz'a
hem sonuçta ne kadar tehlikeli olabileceği konusunda da bir fikrim yoktu
o yüzden bu kadar ders ona yeterdi
ayrıca son söylediği
sadece biraz konuşmak istemiştim sözüne de üzülmüştüm
çok mu üzerine gitmiştim acaba
sonuçta ailesine bu dertlerini anlatmak istemiyor
ve konuşcak başka birini arıyor olabilirdi
iyi güzel olabilirdi ama
konuyu aşka getirmesi de hoşuma gitmemişti
belli ki bana da asılacaktı
ama ben bana aşık deli bir karşı komşu istemiyordum
balkonun ışığı yandı
ayaz balkona çıktı
bi sigara yaktı
soguk havaya rağmen üzerinde sadece tshirt vardı
üşüyordu bi kaç dakika sonra titremeye başladı ama vazgeçmedi sigarayı içmekten
sonra kış ve yağmurdan dolayı kaldırılmış olan koltuğu olmadığı için
yere oturdu
annesi biraz daha gelmese donabilirdi
annesi dışarı çıktı onu içeri almaya çalışmak yerine sakince
mutfaktan bir sandalye ve battaniye getirdi
ayazı sandalyeye oturtup battaniye ile sarmaladı
daha sonra ayaz'ın oturduğu soğuk yere kendisi oturdu
sanırım annesi çok zeki bir kadındı
içeri geç demek yerine
kendisinin ne hissedebileceğini oğluna gösteriyordu
biraz üşüyor olabilirdi ama
ayaz'ın daha iyi anlayacağı kesindi
ben ayaz annesini kaldırır içeri geçerler diye düşünürken
ayaz kalkıp içerden bir sandalye ve battaniye daha getirdi
yetmezmiş gibi elektrikli sobayı da aldı
oturdular
annesine sarıldı
annesi de ona
ne zaman içeri geçtikleri konusunda hiçbir fikrim yoktu


bi kaç gün herşey normal gitti
kendi hayatıma dönmüş
ayazdan da kurtulmuş gözüküyordum
ona haksızlık ettiğimi düşünmezsek gayet iyiydim aslında
ama ayçanın da konuştuklarımızdan haberdar olmasını istedim
onu arayarak geçen konuşmaları birebir olarak okuyarak ona anlattım
ayaz'ın sadece konuşmak istemiştim demesi hariç
çünkü ablasının kendisini ayazla konuşma konusunda
yetersiz olduğunu düşünmesini istememiştim
belki de ayçanın bana
• seninle konuşmak ona iyi gelebilir konuşmaya devam edebilir misin teklifinden korkuyordum


ben aklı başında güzel bi kızdım yahu deli ile mi uğraşıcaktım
ama nedense bana ablasıymış gibi yazdığı şeyleri defalarca okumaktan da kendimi alamıyordum
aklıma bi fikir geldi
madem ayaz'ın bana aşık olmasından korkuyordum
o zaman bunu engelleyebilirdim
ablası ile konuşuyordum arasıra nasıl olsa
ablasına gidip artık bi sevgilim var çok mutluyum diyebilirdim
böylece ayaz'ın bana olan
eğer varsa ilgisi veya hoşlantısı ortadan kalkacaktı
ben ne aklı başında güzel bi kızdım öyle
çok geçmeden dediğimi yaptım
artık mutlu ve sevgilisi olan bir kız profili çiziyordum
ama herşey o kadar normaldi ki
ablası benim adıma sevinmişti
ve ben eskisi gibi ayaz'ın yine umrunda değildim
hemde 2 ay boyunca
görünen o ki ayça ayaz'a da anlatmıştı sevgilim olduğunu
ve o yüzden ayaz hiç ilgi çekici bir hareket veya benimle konuşma çabasına girmiyordu
bu da ayaz'ı benim gözümde daha da düşürdü
çünkü amacını anladığımı sanıyordum
bir gece yine ambulans geldi
ayaz annesini hastaneye kaldırıyordu
dışarı çıkma fobisi olan birisi için zor bir durum olduğunu düşündüğümden
ablasını aradım ama çok geç saat olduğu için duymadı
bu insanlar nolursa olsun beni orta yerde bırakmamıştı
en azından ablasına ulaşıncaya kadar onları yalnız bırakamazdım tabiki
ambulansın benim üzerimi değişmemi bekliyecek hali yoktu
ben aşşağı ininceye kadar muhtemelen gidicekti
üzerinden hangi hastaneye ait olduğuna baktım

daha sonra üzerimi değiştirip taksiye binerek o hastaneye gittim
ayaz acil serviste oturuyordu
yanına yaklaştım

-geçmiş olsun iyi mi durumu?
konuşmadı benimle
-yapabileceğim bişey var mı?
belli ki ayazdan o gece hayır yoktu
doktorlara sordum
sabah ameliyata alınacağını söyledi
benim ki ortalarda kalmanın
ne yapacağını bilememenin
burnumu herşeye sokmamam gerektiğini öğrenmemin doruğuydu
abla cevap vermiyordu
anne ameliyata giricekti
ve annesi ölünce intihar edicek bir gençle baş başaydım


ayaz'ı ortada bırakamazdım
en azından ablasına teslim etmeliydim
kendi evime zütüremezdim
nolur nolmazdı çünkü
aslında bana tecavüz etmesinden daha büyük bir korkum vardı
hadi gece haber gelse annen öldü deseler ayaz'a
ve o manyak da kendini benim evimde intihar etse
ben kime ne açıklayacaktım ayrıca bir ölümü nasıl izleyecektim

ben aklı başında güzel bi kızdım akıllı bi hamle yapmam lazımdı
konuşup sakinleştireyim
vazgeçireyim diye uğraşsam olur muydu ki?


-ablana da ulaşamıyorum
... (cevap yok)
-sabah ameliyata alıcaklarmış
..
-üzülme
...
-konuşmuyacak mısın?
...
-ayaz sana diyorum eniştenin numarası var mı sende
...
-iyi oturalım böyle
ölüm suskunluğu sanırım senin ki
ölsede sıra bana gelse diye düşünüyorsun
belki de korkuyorsun ölümden
ölmesin istiyorsun
sabah da işe gidicem
niye duymuyor ki telefonumu acaba
-gibtir git burdan
-efendimmm???
-yalnız bırak beni
-ne diyosun sen bee sana yardım etmeye geldim buraya
kullandığın kelimeye bak
kimse bana onu diyemez tamam mı?
-ne sanıyon kızım sen kendini?
nesin amk?
-terbiyesiz
-terbiye başkalarının hayatına burnunu sokmak mı?
sanane?
sana mı ölüyom amk
seni mi bırakıyom arkamda
-ne halin varsa gör bee, yüz vermedim ya sana mundar olduk şimdi
hem neden benimle geçen gün konuşmak istedin acaba?
güzel bi kız olmamdan dolayı olabilir mi?
-bence aşırı kendini beğenmişsin
ayrıca güzel değilsin
-haha çok komik bunu düşünen ilk erkeksin
-sana güzel olduğunu düşündüren erkeklerin sana güzelsin demesi mi?
-aynaya da bakıyorum ve kör değilim
-ona güzelim denmez kendimle barışığım denir
hem neyin yüzünü veriyon kızım bana?
nefes alman bile yeterli değil benim için
-o ne demek
-yokluktaki erkek anlar o lafı daha da açıklayıcı olayım nasıl olsa terbiyesizim
dünya nesli ikimizin elinde olsa kürdan bile sokmam sana
-allah seni bildiği gibi yapsın terbiyesiz, seviyesiz manyak


dışarı çıktım başladım ağlamaya
ağlamamın asıl sebebi sinirli oluşum
normal şartlarda beni katil edebilecek o cümleleri
sırf bana zarar verir korkusundan dolayı
sineme çekmek zorunda kalışım
eve gitmek için taksiye binmiştim ki
ablası beni aradı
-hayırdır dedi ama ağlıyor oluşumdan cevap vermekte zorlandım
ağlar halde durumu anlatıp
annesinin hastenede olduğunu
ayaz'ın kendisine bişey yapmasından veya başına bişey gelmesinden dolayı arkasından gittiğimi
ama ayazın bana kurduğu cümleler yüzünden bu halde olduğumu söyledim
-nolursun orda bekle
hastaneden çıkarsa haber ver bana
hemen geliyoruz eşrefle dedi
kalamazdım kalmamalıydım kalmadım da
-kusura bakma duramam burda dedim
bakmadı kusuruma

eve gidip sinirden uyuyamama
ayrıca evden acilen taşınma konusunda ciddi düşünceler sahibiydim artık

ertesi gün ablası beni aradı ve
ayazın annesinin durumu netleşinceye kadar onlarda kalacağını söyledi
evden taşınma aciliyetim ortadan kalkmıştı ama
aynı gün akşam balkonlarının ışığı yanıyordu
balkonlarının bana yakın kısmına bir mum dikip, yaktı
sonra içeri girdi
eniştesi eşref onu aşağıda bekliyordu
o ablası ile inip bavulunu arabaya yerleştirdi


ayça tekrar tekrar arayıp ayaz'ın bana söyledikleri için özür dilerken
arasıra da internet üzerinden yazıyordu
ve ben internet üzerinden hiç bir yazdığına
ayaz olduğunu düşündüğüm için cevap vermeden
önce telefon ile onun olduğunu teyit ederek devam ediyordum
ve her seferinde gerildiğim için yavaş yavaş
ablasından da uzaklaşmak istiyordum
ablası da zeki bir kadındı
sanırım niyetimi anladığı için
seni yeterince üzdük deyip
aramamaya ve yazmamaya başladı
aslında tek bir merakım kalmıştı artık
annesi öldü mü?
eğer öldüyse ayaz kendini öldürdü mü?

annesi öldü mü bilmem ama
ayaz henüz kendini öldürmemişti

-ben ayaz müsait olduğunda bana geri dön seninle bişey konuşmam lazım
-seninle konuşcak bişeyim yok beni rahatsız etme
-konuşalım demedim, konuşmam lazım dedim
-böyle devam edersen polise haber veririm
-son bir şey konuşmam lazım
-istemiyorum diyorum anlamıyor musun?
-karşı cinste aradığın en önemli özellik nedir?
-ya sen salak mısın ayaz? geçen gün bana neler söylüyordun hala bana utanmadan
nasıl asılıyorsun anlam veremiyorum
-senin erkek arkadaşın var, benim de başkasının hayatına bağlı bir ömrüm
ben de hala neden benim sana asıldığımı düşünmene anlam veremiyorum
-ne bu şimdi anket işine mi başladın saçma saçma sorular soruyorsun
-cevap vericek misin?
-rahat bırakıcak mısın sonra
-söz
-karşı cinsten ilişki olarak mı?ne yani onu da anlamadım
-evet seveceğin kişide olması gereken en büyük özellik
-dürüstlük, güven,sadakat, temizlik,titizlik, saygı,KiBARLIK, küfür etmeme seç içinden bi tanesini yaz
-yanlış cevap hadi eyvallah
-doğrusu neymiş
...

uyuz bu soruma cevap vermedi
amacı beni meraklandırmaktı
meraklandırdı da
off ya nerden öğrencektim ki

-cemreeeeeee
-efendim abla
-bişey sorabilir miyim
-aha yemin et sor tabi ablam benim, heyecanlandım ama zor olmasın
-seveceğin kişide olması gereken en önemli özellik nedir?
-kişiye göre değişir abla o
ben ne diyim ki şimdi
-de bişey alla alla
-bilemedim
-bende

bu soru aklıma çok takılmıştı
belki bende bu soru yüzünden aradığım aşkı bulamıyor olabilir miydim
aklımın bir köşesinde bu soru varken
ablası ile yine internet üzerinden
annesinin durumunu sorma bahanesi ile konuşmaya başladım
teyit istemiyordum bu defa
çünkü konuşacağım kişinin ayaz olması benim daha çok işime gelirdi

bir müddet konuştuktan sonra
bana ilişkimin nasıl olduğunu sordu
bunu sorduğuna göre konuştuğum kişi ayaz olabilirdi
hemen sorumu ekledim
-ayça sence seveceğin kişide olması gereken en önemli özellik nedir
verdiği cevaba bakılırsa
ayça da bilmiyordu
-yanlış cevapmış dedim
-doğrusu neymiş ki diye sordu
-bilmem ayaz sormuştu bende söyledim senin söylediklerini ama yanlış cevap dedi dedim

ayazla ne zaman konuştuğumuzu
yine ayçaymış gibi mi konuştuğunu? sordu
ayçaya olanları anlattım

günler geçti bir yazı aldım ayaz'dan

• rahatsız etmeyeceğime söz verdim
o yüzden mektubun dışına büyük harflerle
ismimi yazdım
okumasan sadece ismimi okuyacak kadar rahatsız edicektim seni
eğer açtıysan ve bunları okuyorsan
rahatsız ediyor olmam senin sorunun artık

sorduğum sorunun cevabı kişiden kişiye değişir
o yüzden aslında tam net tek bir cevap yok gibidir

sadakat ve dürüstlük cevabını veren aldatılmış ya da aldatılmaktan korkanlar için
kibar ve küfürlü konuşmayan cevabını benim yüzümden söyledin
çünkü senin gibi bir kıza küfür etmeyecek bir sürü amsalak tanıyorum
sende haklısın aslında
hiç çalışmadığın yerden sordum soruyu
bi kere sevseydin
deli gibi aşık olsaydın
mutlu olsaydın yine aynı cevapları verirdin
ama seni seven kişinin
seni aslında hiç sevmediğini anlasaydın
ve sevginle ortada tek başına kalsaydın
sadece tek bir cevap verirdin
sevilmek

*demedim mi ben
bu çocuk kesin aşk yüzünden böyle
sevilmemiş
salak sevilmezsin tabi
öküzsün
bi bayana nasıl davranacağını bilmiyorsun
hadi şu an delisin diyelim
akli dengen yerindeyken bile eve getirdiğin kızları evde ablana bırakıp
aşşağıda top peşinde koşucak kadar öküz daniskasısın
sonra da vay beni sevmediler
vay bana aşık olmadılar
beni ortalarda bıraktılar de
oh olsun sana
bi dakika ya ben bunları neden ayaz'a söylemiyorum ki
beni gibtir ederken iyiydi
yok kürdan bile sokmazmışta
nefes almam bile yetersizmiş
hadi ordan için gidiyor

ben neydim aklı başında güzel bi kız
küfür edilmiş miydi?
küfür eden kişi potansiyel tehlikeli olabilir miydi?
evden taşınmam gerekliydi
belki annesi hiç iyileşemiyecek ayaz'da eve hiç dönmiyecekti
ama olsun risk almaya gerek yoktu
çalıştığım iş yeri başta olmak üzere herkese yeni bir ev aradığım bilgisini verdim
yeni ev buluncaya kadar ayaz'a cevap vermeme kararı aldım


tam istediğim gibi olmasada
şirkette çalışan başka bir kız arkadaşımın yanına taşındım
petek
kendi aleminde çalışan
çalışmanın mükafatı olan parayı
kendine bile hesap sormadan eğlenerek harcayan
tatlıca bi kız
sanırım peteğin yanına taşınmak beni
biraz daha rahatlattı
belki evin içinde istediğim kadar rahat hareket edemiyordum ama
en azından perdeyi araladığımda bir deli
veya bir delinin yapacakları beklentisi yoktu artık

yeni ev,yeni arkadaşlıklar bunlara alışma evresi derken
hem de tamamen o aileden kurtulmuşken
merakım rahat durmadı
merakımı bu kadar hırslandıran aslında
ayaz'a olan hıncımdı
bana kullandığı o kelimeleri ona ödetmem lazımdı


aklı başında güzel bir kız olmanın
teknolojiden yararlanımı ile
ablası ile yine diyaloğa geçtim
taşındığımı bunun sebebinin de tek başına yaşamanın zorluğu
ve daha fazla para biriktirerek almayı planladığım
araba olduğunu söyledim
adıma hep mutluydu bunlar
herşeyime seviniyorlardı nedense


ablası ile konuşmam bir süre devam etti
hiçbir şekilde yeni evimden veya iş adresimden bahsetmedim ki
beni bulamasınlar
ablası bi kaç defa davet etti ama gitmedim tabiki
amacım ayazla konuşmaktı ona söyliyecek çok şeyim vardı


bir akşam üzeri iş çıkışı eve geldim
soyunmadan şansımı denemek adına
ayçaya yazdım


-orda mısın?
-...
-ayçaa
-ablam yok
-nerde peki
-yemek yapıyor
-sen napıyorsun
-yemeği yapmasını bekliyorum
-insan yardım eder
-sen neden etmiyorsun
-çünkü orda değilim
-bende mutfakta değilim
-ayy tamam uğraşımacam seninle
-...
-bu arada yazdığın mektup geldi, başka gönderdin mi bilmiyorum ama ben taşındım
-...
-hmm neyse meşgulsün galiba
-...
-sadece konuşmak istemiştim !!

ya offf çok üzerine gidiyordum ama konuşmazsa nasıl hıncımı alabilirdim ki

-peteeeek
-ne varrrrrr
-bi erkeğin ilgisini nasıl çekebilirim
-sevgilimden ayrıldım de lapin gibi atlarlar
ya da çok sıkılıyorum de
azdırmak istiyorsan çok sıcak de
buluşmak istiyorsan yarın ne yapsam ki de
-oha her kelimenin o kadar anlamı var mı?
-evet çok yedim yaa de mesela bi milyon iltifat gelir zütün başın çok güzel diye
-tamam petek yeterli sağol

yine ayaz'a yöneldim gıcık neden cevap vermiyorsa


-konuşmak istediğinde seni anlayamamıştım ama
sanırım bazen başkaları ile konuşmak iyi geliyormuş
erkek arkadaşımla sorunlar var
konuşunca geçicek gibi
ya da konuşsak da hiç geçmeyecek gibi bilemiyorum
-banane kiralık arabulucu muyum ben?
-sıkılıyorum ama bu sorunları düşünmekten
-düşünme o zaman
-napim sen söyle tecrübelisin
-kendini öldür
-ya senin tek çözümün bu mu gerçekten
-...
-çok mu sevmiştin onu
-kimi?
-o işte seni sevmeyen kız
-...
-onun hakkında konuşmak istemiyor musun?
-...
-annen nasıl oldu,eve dönücek misiniz?
-ablam bıraksa dönücez de bırakmıyor
-işine gelenlere cevap veriyorsun
-hassas olduğum konular hakkında konuşmak istemiyorum
nasıl ki sen hastanede sana ettiğim küfürlerin bahsinin bile açılmasını istemiyorsun
veya sarhoş olup üstüme başıma kustuğun geceden,
üstüne annemlere söylediğin içkime ilaç attılar yalanından konuşulmasından
rahatsız olursan bende o konuda konuşmak istemiyorum
sana o açıklamayı da
gereksiz yere kurcalayıp
insanların kafasını karıştırdığın için yaptım
merakını giderdiğime göre sende artık beni rahatsız etme
-nerden çıkarıyorsun yalan söylediğimi
-11de çıktın gece 4 te geldin eve parmağını banarak içsen bile 5 bardak içersin
paran da tak gibi
-ya gerçekten attılarsa
-gerçekten atmış olan pekekent seni wc ye giderken yalnız bırakır mı sanıyorsun?
-cidden öldürücek misin peki kendini
-bu seni neden bu kadar ilgilendiriyor ki?
her intihar haberi okuduğunda
vah vah bu neden öldürmüş kendini acaba diye olay mahaline gidip
eşine dostuna sorarak delil falan mı toplarsın?
-üzücü ama ayrıca günah
-başkalarına üzülmemen gerektiğini söylemiştim,
günah bana günah gölgem mi olucaksın cehennemde
-hiç mi sevmemiş seni
-onun AMK
sormaya devam edersen..
-yavaş
-niye canın mı yanar?
-sen gerçekten çok terbiyesizsin ya
bi kızla konuştuğunun farkındasın dimi
-bana yavaş sok diyen bir çok kız tanıdım
onlar terbiyesiz yerine erkeğim kullanırdı genelde
-o yüzden mi HiÇ SEViLMEMiŞ acaba o erkek


amacıma ulaşıyordum ayaz efendi


-birçok kız dedim farkındaysan
o demedim
kalbimdeki ile peçete kirletmelikleri karıştırmıyorum ben
-hala mı kalbinde
-neden durduracam sanıyorsun
-durdurmak? kalbini mi?
-beni seviyene indirmekle yorma duvara kafa at arasıra düşüyor bazen
-off iyi be öldürürsen öldür napim
-fatiha ile 3 ihlas oku yeter
-başka kız yok zaten bu dünyada bi o vardı o da sevmedi seni yazık napalım kaderin buymuş
-...
-düşündüm de ooo çok pardon ya haklıymışsın öldür tabi kendini en iyisi
-haklısın, tavsiyen var mı?
-kaçıncı kattasınız?
-2
-2 azmış ölmezde sakat kalırsan uğraştırırsın milleti çatıya çık bence
-süper fikir, sureleri ezberleyedur
-tamam
-...
-nereye gittin?
-...
-eğer şaka yapıyorsan hiç hoş bi şaka değil
-...
-ayazz


offf ablasını mı arasam acaba
ben kendini öldür dedim diye öldürmez dimi?
öldürür mü?


-alooo
-nisa
-evet canım benim nasılsın
-iyiyim sağol sen nasılsın?
...
...
...
-şey sorcaktım ayaz napıyor?
-odasındaydı en son
-emin misin?
-neden sordun ki?beni de meraklandırdın dur bi bakayım
-yo öylesine sordum işte
-yok, sana bişey mi dedi?
-yoo
-...
-alooo
-...
-ayça orda mısın??


of ya sakın
yok yok yapmamıştır
nere gitti ki?
ya ablası okursa git kendini öldür dediğimi
suçu var mı ki bunun
fatiha hangi sureydi
amin mi dicektim
bende çıkıp arasam mı?
nereye arıyacama
nnesi yaşıyordu dimi?
ee o aklına gelir de yapmaz inş
naaptım ben?
deliiii
allahım nolursun benim yüzümden öldürmüş olmasın lütfen lütfen lütfen


-abla noldu?
-bana bi hap getir cemre
-doktoru çağırayım mı iyi misin?
-sakinleştirici ver yeter
-peki hemen getiriyorum

neden aramıyorlar bulamadılar mı hala?
kendini öldürdüyse hemen aramazlar ki zaten
offf yaaaaa offffffffffff


-ayçaa
-yok ya hiç bir yerde yok eşrefi aradım geliyor sana bişey dedi mi?
nereye gitti ki bu çocuk
-geliyorum bende canım oraya panik yapma lütfen


taksiye atladım
elim ayağıma dolaşmış
ve kendimi ceset görmeye hazırlamış şekilde
içimden de bildiğim kadarı ile dua okuyarak
onların evine doğru yol aldım
nasıl yapıcağımı bilmiyordum ama
ayaz'la olan konuşmaları
o bilgisayardan silmem lazımdı


evlerine vardığımda
ayça aşşağıda eşrefi bekliyordu
annesi de yukarıda çocuğa bakıyordu
odasına bir not bırakmış olmasın
ben çıkayım odasına bir bakayım dedim
ablası bende gelicem dedi
gelmeseydi iyiydi aslında
bi bakalım diyerek odasına çıktık
amacım bilgisayarı görmekti
kapı açıldı bilgisayar kapalıydı
ama ekranda bir not yazıyordu

*içimi ısıtıcak toprak
çok soğuk olma
ben zaten ayaz'ım

bu sırada eşref de geldi
notu ona gösterip anlam vermeye çalıştık

-ne diyor eşref bu?
ne toprağı ne ısıtması kendini öldürdü mü?
-ağlama ayça sakin ol lütfen, öldürmez söz verdi
-ee nereye gitti o zaman

gerçekten nereye gitmişti ki?
eşrefe söylemeli miydim dediklerimi?
offf ayaz lütfen öldürme kendini
çatıya baktınız mı desem benden şüphelenirler miydi?

-çatıya baktınız mı dedim
bakmamışlardı3 ümüz çıktık


katil değildim
ya da ölüme sebebiyet veren kişi
ayaz çatıdaydı
bir kasa içindeki toprağın 4 bir yanına mum yakmış
elindeki pet şişe ile toprağı suluyordu
hava yağmurlu
hafif rüzgarlı
ne mum dayanıyor yanmaya
ne toprağın ıslanacak yeri kalmış


-ayaz napıyorsun burda diye lafa girdi ablası
-esrarlarımı suluyorum abla
-neden haber vermiyorsun bana
-polisle evli olduğundan olabilir mi acaba?
-hay allah seni ne yapmasın 2 saattir seni arıyoruz
-enişte aramızda kalırsa 50 kuruş yolun var? kayınçona rüşvet indirimi yap
-ablanı üzmeyeceğine söz vermiştin ayaz
-mutlu etmek için yaptım enişte
-ablana mı içireceksin esrarı
-nisa benim yüzümden gelmiyormuş,
şimdi benim sayemde geldi
bi daha gelmezse ablam kendi arkadaşlığını sorgulasın
-o not ney peki
-doğa anaya şiir yazıyordum esrarlarımı korusun diye
-yav hadi in aşşağı annem de merakdan ölücek
-kasayı da zütürelim mi abla
-eşref döker misin şu kasayı lütfen
-laaan mallarım


mallarım diye ağladığı kasanın içinden
bütün bütün domates biber ve kabak çıktı
pek seçemedim ama piriçle mercimekte vardı sanırım
bu çocuk ya harbiden deliydi
ya da büsbütün çok zeki

ben ondan hıncımı alma peşinde koşarken
o hıncıma hınc eklemiş
beni daha çok germiş
ablasını ağlatma üzme pahasına beni taaa evlerine kadar getirtmişti
gelmişken hemen gitmek olmazdı
küçük ayaz'ı seveyim
anne eli öpüp hal hatır sorayım derken
ayça da sakinleşmeye başlamıştı
dünya ayaz'ın gerçekten umrunda değildi
sanki hiçbirşey olmamış gibi


-enişte ülkemizdeki tarıma darbe vurmuş olabilirsin, türlü üretimimi engelledin
-la sus kafamı türlü yaptın
-enişte gel ortak olalım ben esrar ekeyim sen beni aynasızlardan koru
-üç gün sonra kendini öldürünce kim bakıcak esrarına ayaz efendi
-fena mı enişte bi dikili ağacımız kalır
-ablanın yüreğine dikiyordun ağacı, habersiz çıkma bi daha evden

ayaz mı eniştesiyle
eniştesi mi ayazla dalga geçiyordu
pek anlamadım ama
ayça benden yine özür diliyordu
hemde özür dilemesi gereken ben olduğum halde
fena mı oldu görüşmüş olduk işten güçten vakit bulamıyordum dedim
gülümsedik
konuştuk
çay içtik
ayaz hiç yanımıza gelmedi
sanki bizi başbaşa bırakmış gibiydi
yada gerçekten dediği gibi ablasının yanına onun yüzünden gitmediğim için bi nevi günah çıkarıyordu
ablasına sordum
-bilerek mi yaptı tüm bunları
-bi kaç kez kızmıştım ona şu hareketleri yapma
insanlarla özellikle bayanlarla daha kibar konuş
senin yüzünden evime hiç arkadaşım gelmiyor demiştim
-ne ara yaptı ki bu planı
-ayaz'a akıl sır erdirebilsem

uzunca konuştuk ablası ile
aslında özlemiştim ablasını
çok tatlı bir kadındı
onun ayaz annesi çocuğu ve eşi arasındaki koşuşturması takdir edilesiydi
üzülüyor muydum ben bu kadının haline?


eve döndüm bu defa direkt ayaz'a arkadaşlık daveti gönderdim
internet üzerinden kabul etti

-ya ablan okusaydı kendini öldür dediğimi?
-sildim
-ödüm koptu bişey yapıcaksın diye
-ödünle zütüne güvenmeden konuşmamayı öğrendin fena mı?
-ben kendini öldür demesem nasıl getirtmeyi düşünüyordun oraya acaba
-nefret ediyorum diyeni yatağıma getirmenin yanında senin bize gelmenin lafı olmaz
-lafı kıvırma ayaz
-çok basitsin kızım
-kızım? basit?
-karekter çözümleme çabuk sinirlenen,
her an ne halin varsa gör diyebilecek birisisin
geber o zaman dedirtmek zor değil
-ben kızın değilim bu bir basit değilim bu iki
-çok basitsin hemde
-basit olsam bir sürü erkekle çıkmış olur en az birine de aşık olmuş olurdum
-avucundaysan,
ya da avucundaysa yürümez
avuç avuca olmalı aşk
-ne demek şimdi, senin avucunu mu gevşetti sevdiğin?
-yine üzerime geliyorsun o konuyu açarsan bir daha konuşmam seninle
-çok korktum ay lütfen konuş noooolur
-sağda solda dünya güzeliymiş gibi gezerken eğilip aşka bakıcak züt yok sende
-asıl ben senle konuşmucam düzgün konuşmazsan
-sen öyle deyince birden sövemedim dur kendimi gaza getireyim önce
-ablan bir bayanla nasıl konuşman gerektiğini öğretememiş hala
-harbiden ayık kafayla çekilmiyon sen çatıya çıkıcam şimdi
-salak
-niye bi salağın peşinden koşturuyorsun o zaman amk
-ayy hiç güleceğim yoktu senin peşinde mi koşuyorum
-çatıya koşarak çıktın
terlisin üşütme, vakit kaybetmeden sevgiline dön
buralar çok ayaz
-sana mı sorcam
-kalbine sor
-sordum
-ben aranıza girmiyim
-sormucak mısın ne diyor diye?
-hiç merak etmedim
-sen sordun mu hiç kendi kalbine
-sordum
-ne dedi
-merak etme ben iyiyim dedi
-sevmiyormuş seni diyemedin mi?
-dedim
-ne dedi peki
-aç bi büyük içelim dedi, rakıyı tekila gibi içtik
-o nasıl oldu
-tuzlu gözyaşı, ekşimiş surat
-yine dramaya bağladın hiç eğlence yok mu senin hayatında
-var
-ay çok merak ettim ne gibi mesela
-tanımadığım insanlara gibtirtaktan hikayeler anlatıp onları inandırmak

-ne o pişman mı oldun bana anlattığına?
-ben bişey anlatmadım,sen anladığını sanıyorsun
-sanmıyorum, biliyorum bi kız yüzünden böylesin
-tebrikler hadi bi de buna çözüm bul
-belki onun çözümü yok,
ya da geride kaldı ama şeyi çok merak ediyorum
annene raĞmen bulut hala yaşıyor olsaydı
yine de bu kadar kararlı olur muydun kendini öldürmeye
-bilmediğin çok şey var
-anlat o zaman
-anlatmak istemiyorsam?
-sadece konuşmak istemiştim sözünden yola çıkarak anlatmak istediğini düşünüyorum
-peki
-ee
-düşün işte napim
-çok uyuz olduğunu biliyor musun ayaz
-bence uyuz olan sensin
-bunu nerden çıkardın
-çok bencilsin
-o fikre nasıl kapıldın?
-sürekli kendi merakın üzerine konuşulmasını istiyorsun,
ısrarla ve anlatmak istemediğimi bi kaç kez dile getirmiş olmama rağmen
sen ısrarla devam ediyorsun
muhabbet olarak da çok sığ'sın
insanlara zaman tanıyamıyorsun
sabırsızsın
hemen olsun istiyorsun
ben biliyorum diyorsun ama bi tak bildiğin de yok
-öyle bencillikten bahsediyorsan haklısın
ama bunu öğrenme isteğim elime bişey geçecek olması değil
bi nevi tecrübenden yararlanma
belki de ilerde bana hiç farkında olmadan
yardım ediceksin
ya da hata yapmamı engelliyeceksin
bu olay ayazın başına gelmişti
daha dikkatli olmam lazım diyebilicem kendi kendime
-bu da bencillik değil mi?
kendi menfaatin için
benim sana hiç konuşulmasını istemediğim konuları anlatmamı
ve bunları anlatırken acı cekmemi görmezlikten geliceksin
-bence bencillik yapan sensin ayaz
çevrene biraz bakarsan ne demek istediğimi anlarsın
mutlu olma ihtimali çok yüksek bir aileye
çektirdiklerine bak
-bu onlar için yapabileceğim en iyi şeydi
-yapabileceklerin arasındaki en iyi şey,
insanlara niçin bu halde olduğunu anlatman
onların da senin için bişeyler yapmaya
gayret etmelerine yardımcı olman
elleri kolları seni bu halde görmekten
ne kadar üzgün olduklarının farkına varman
-ben bunları yeterince düşünücek zamana sahiptim
-düşünemiyorsun ayaz
en azından abine haksızlık ediyorsun
kimseye anlatmadığın içinde onu zan altında bırakıyorsun
bencillik budur
-abimi ne kadar tanıyorsun?
-...
-ne kadar tanıyabilirsin ki?
onun kardeşi değilsin
abimin kardeşini ne kadar sevdiğini bilemezsin
benim için herşeyi yapabileceğini
beni bir kere bile mahallede somurtur görünce
kim yaptı sorusuna
cevap bile almadan
önüne çıkan herkesi dövmeye başladığını bilemezsin
öylece kendimi odaya kapatmışken
ağzımdan çıkan ilk ismi gidip delik deşik edeceğini de bilemezsin
evlenmeden önce
bana bu işlerin sonu yok
gençliğimizde kör bir bıçakla bıçaklanmadan
çoluk çocuğa karışma vakti geldi dediğini de bilemezsin
annemle ablama ve özellikle eşine
bu ayaz düzelmeden çocuk yapmıyacam anne
arkamda babasız evlat bırakmak istemiyorum dediğini de bilemezsin
benim sadece abimi özlediğim
ve onu görebilmek için
her gördüğümde çocuğun pipisini ölçerek
sünnet ettirelim artık bu çocuğu baskını yaptığımı da bilemezsin
-güzel o zaman
bu haberi ablana ve annene sızdırarak en azından onların gönlünü rahatlatabilirim
-ben senin merakını gidermek için anlatmıştım
onlara anlatmak için daha farklı bir hikaye kuruyorum kafamda
-ne hikayesi??
-eğleniyorum
-anlamadım?
-hatırlamadın mı tanımadığım insanlara gibtirtaktan hikayeler anlatıp onları inandırak eğleniyorum ben
-he he bende bunu yedim
ben bu hikayeye gerçekten inanıyorum ama
onu napıcaz ayaz efendi
-o zaman 1.hikayem benim için oldukça eğlenceli oldu


gerçekten beni kandırmışmıydı şimdi bu uyuz
şimdi bi saniye
abisi bunun en iyi dostu demişti ablası
bu da abisini korumak ve başını belaya sokmamak için onu evden uzaklaştırdım dedi
mantıklı gibi
bu konuyu ablası ile konuşarak daha detaylı araştırabilirim
ama abisinin evlendiği tarihe bakarsak
şimdiye çoktan çocuk yapmış olması gerekirdi
benim bunu ablasına kesin sormam lazım
ama içlerinden birisi kısırsa ayıp olur mu ki sormak
dur dur
bunları sonra düşüneyim
deli şu an canlı yayında
sakinnn
nefes all
ben aklı başında güzel bi kızım
ayaz'a inanmamış gibi yaparak
ağzından neden böyle olduğu hikayesini de dinleyebilirim belki

-uyuzz yaa bende ne güzel inanmış dinliyordum
-...
-gülmekten bayılıyorsun herhalde şu anda
-hayır yalnızlığıma sadık kalmak istiyorum
onu şu an seninle aldatmak istemiyorum
-haha aklıma bişey geldi
-...
-şimdi bir kıza aşık olsan
ölümüne, mezara kadar bi aşk olucak
şurda kaç günün kaldı ki?
aslında sana hastaymış gibi de davranılabilir
son isteğini falan sormalı mesela sana
sende filmlerdeki gibi
praşütle uçmak falan demelisin
-benim son isteğim senin susman olucak
hayal gücüne de prezervatif tak
özürlü fikirlerin var
-amaan be eğleniyoruz şurda
tek sen mi eğleniceksin alla alla
-...
-gittin mi?


hmm demekki neymiş
onunla dalga geçilmesinden hoşlanmıyormuş
ben gidip ablası ile bi konuşayım

-aloo canım
-aaa nisa nasılsın
-napim canım ya aynı,
sen nasılsın asıl
bunalmışsındır
birgün bize gelde oturalım
-nasıl geleyim canım yaa
çocuk var annem var ayaz var
-ben yarın çarşıya çıkınca arayayım
bi saatliğine de olsa kaç
çocuğu da al yanına
alışveriş merkezinde otururuz
biraz sana da değişiklik olmuş olur
-öyle de annemle ayazı bırakmak istemiyorum
sen bize gelsen
-dert ettiğin şeye bak
annen ayağa kalkabiliyor artık
ayaz da zaten senden önce hep annesi ile kalmıyor muydu?
hava al birazcık bunalıcaksın
-aslında doğru söylüyorsun
almam gereken bi kaç şeyde var



ablasını dışarda buluşmak üzere ikna etmiştim
artık ayaz olmadığı için merak ettiğim soruları sorabilecektim
birinci soru
aras niçin çocuk yapmıyordu
nasıl uygun bir şekilde sorabilirdim bu soruyu
hmm ben aklı başında güzel bi kızım


-ayçacım çocuğun başka ismi var mı?
-nasıl yani
-yani ayaz ali gibi ayaz can gibi
-aa yok sadece ayaz
-kardeşin bu durumda olmasaydı
ne isim koymak isterdin
-bu ismi ben koymadım eşim koydu
-eşref çok büyük jest yapmış
-bu konuda çok tartıştık
ben ayaz olmasını istemiyordum
ama eşref kardeşine söz verdim dedi
-anlıyorum ikinci çocuk için isim düşündünüz mü?
-aa yok henüz ikinciyi düşünmüyoruz
-küçük ayaz ailenin tek torunu kalıcak o zaman uzun süre
ama bi saniye abinin yoktu dimi çocuğu henüz?
-hayır abim istemiyor işlerini yerine koymadan düşünmüyoruz diyor

bir arkadaşa uydurulabilecek güzel bir bahaneydi bu

-en iyisi valla,ben hiç düşünmüyorum bakalım nolucak
-hayırlısı canım yaa, Allah inş gönlüne göre verir
-çok sağol canım,
küçük ayaz ne yapıyormuş bakim geçti mi pipisi annesi
-ohooo hiç bişey kalmadı
-ayaz hala ölçüyor mu
-haha deli yaa yok,
sünnetten sonra evdeyken konuşma yaptı herkese
yeğenim bundan sonra erkek statüsüne girdiği için
küçük ayaz'a gelecekteki maceralarında başarılar dilerken
sözlerimi onu bir daha rahatsız etmeyeceğimi
huzurlarınıza arz ederek sonlandırmak istiyorum
ayrıca son yaptığım ölçümlere göre
yeğenim küçük ayaz'a
ilerde kimsenin küçük demiyeceğinden emin olabilirsiniz
tekrar arz ederim deyip konuşmasını bitirdi
-pipi bakanı mı olmuş
-ay alemsin nisa'cım yaa iyiki çıkmışım rahatladım valla
-ya bende sana gelirim biliyorsun ama ayaz huysuzluk çıkarıyor
-öyle deme canım ben kabahatlı hissediyorum onun yüzünden
-lütfen ama senin ne suçun var,
hadi gel senin alacaklarına bakalım
hem dolaşmış oluruz
ne lazımdı...



eveeet ben aklı başında güzel bi kızdım
ayaz bana abisi hakkındaki sırrı anlamıştı
her ne kadar inkar etsede
topladığım delillere bakılırsa iyi yoldaydım
biraz daha konuşturmalıydım ayazı
ayy çok heyecanlıydın ayaz sen yaa

-orda mısın?
-...
-ayaz
-...

çok da öküzsün
adam bi cevap verir görüyorum okuduğunu
ama cevap ver yaaaa
vermedi bir hafta kendisine ulaşamadım
artık ona internet üzerinden seslenmeleri
hacı
muhtar
bakar mısın dostum
hey lanet olası zenci
şeklinde yapmaya başlamıştım sıkıntıdan


-nerem zenci ya da zenci olan yerlerimi ne zaman gördün

ayrıca çok terbiyesiz


-anlamadım ne demek istediğini ayaz,ama önemli değil
-nasıl anlamazsın, halbuki erkekler arasında
zencilerin biyerleri tüm genç kızların rüyası olduğuna inanılır
-önemli değil demişken konuyu buralara kadar getirmene şaşırsam mı ondan bile emin olamadım
-bu kadar uzun cm'li cümle kurmandan
bende senin için ne kadar önemli olup olmadığından tam emin olamadım
-kadınlar tek kelime ile de işlevsel cümleler kurabilirken
senin bu konuyu bu kadar irdeleyici olman da şüphe uyandırıcı
-...
-ne oldu sustun?
-ben hala emin değilim
-bi hikaye de ben anlatsam olur mu?
-eğlencelik mi?
-yani, eğlenmek benim de hakkım
hem kim bilir belki sende eğlenmek istediğin zaman
seni dinleyecek birisi lazım olur
benimle eğlenebilirsin
karşılıklı yani
-iyi eğlen bakalım
-bi küçücük ayaz varmış
-4 tane ayaz var
-terbiyesizsin ayaz
ben senin eğlenceni bölüyor muyum?
sen ve senin ki değil ayrıca
küçük bir ayazcıkmış bu
babası çok seviyormuş
henüz doğmamış oğlunu
öyle ki oğluna zarar gelmesin diye
dayısı ile pazarlık yapmayı kabul etmiş
babası da başka isim koymak istiyormuş oğluna ama
dayısı hayırrrr benim adım olucak demiş
çünkü abisinin yuvasını yıkmamak için onu kendinden uzaklaştırmış
çok sevdiği annesini üzmemek için kendini öldürmeyi annesinin ölümünden sonraya ertelemiş
ablasına da bir ayaz bıraktıktan sonra artık bu dünyada işi kalmıyacakmış
-eğlence anlayışını takdir ettim
-ben tam eğlenemiyorum ama
mesela dayıcık yerinde olsam
kendimi öldüreceğimi
ablasına ve annesine hiç söylemez
vakti geldiğinde de kaza süsü verir böylece kimseyi üzmezdim
dayıcık biraz hata yapmış galiba
-dayıcığa haksızlık etme ya
enişte hata yapıp ağzından kaçırdıysa
-haha sende buna inandın öyle mi??inan tabi inanki eğlenebileyim
-eğleniyor musun
-evet
-keşke ayazla enişte arasındaki sırrı da biliyor olsan o da eğlenceli
-onu da öğrenicem ayaz
-sen öğrenmiceksin
ben zamanı gelince öğreticem
yavaş yavaş öğreticem ki
öldükten sonra ablama anlatıcak meraklı birini bırakayım dünyada
eniştem anlatamaz
yemin ettirdim oğlu üzerine
hem belki bu uyduruk hikayeler abimin kulağına kadar gider de beni anlayıp affeder
-pislik deneğin miyim ben senin
bilerek anlattın dimi
birine anlatmak istiyordun
ama ölmeden ailenin bilmesini de istemiyordun kullandın beni
-bence kullanıldığının gayet farkındaydım
anama ablama anlatmadığım şeyi
sana anlattığıma göre farkına varmalıydın bunun
kara kaşına kara gözüne anlatmıyorum
boşuna ablamla arkadaş olmanı sağlamaya çalışmıyorum
sünnet düğününe benim büyük çabalarımla geldiğini
ablamın pijama hiç aklında yokken
annemin yanında abla pijaman o sarhoşta kaldı deyip almalarını,
almak için de kendinin getirmek zorunda olduğunu hesapladığımı bilmeliydin
-yuh hatta biraz oha pardon da çüşşş
-welcome to our world lady
oyuncular hep vardır
kaybeden oyuncudan anlamayanlardır
-dur sana hıncımı laf sokarak çıkarayım
madem oyunculardan çok anlıyorsun
neden bi kızın seninle oynadığını anlamadın
-acelen ne?o 6.hikayem..

-peki ya bunu kabul etmezsem ayaz
-sorun değil başkasını da bulurum
-evden çıkmayarak mı?
-tek çözümümün sen olduğunu mu sanıyorsun?
sen sadece bir olasılıksın
-ya gidip ablana bana anlattıklarını anlatırsam
-tehdit??
-evet
-gördüm, varım
-neyi sürüyorsun ki ortaya
-kapalı oynayalım
-en fazla diğer hikayeleri anlatmazsın
-merakın ne diyor bu işe?
-hiç umrunda değilmiş
-yalan merak'ına kadar işlemiş
-ablama nasıl anlatmayı düşünüyorsun?
-telefonla
-ablamın telefonu çok kırılgan
-ablan elbet giricek internete
-internet kesilirse
-internet olmazsada dışarda buluşuruz
hiç olmadı eve gelirim
-o zaman plan B hadi eyvallah
-ne demek eyvallah
-B planında sen yoksun demek
-iyi ne halin varsa gör
-...


şuna bak ya
resmen benimle restleşiyor
sen kimsin be delii
dur senin gözünü bi korkutayım
ablanı bi ziyarete geleyim de gör
ama bana bişey yaparsa
yok canım annesi ablası varken ne yapabilirdi ki?
telefonu kırmış olabilir mi ki?
hangi arada kırıcak
dur arayayım bi ablasını

-ayça
-efendim canım
-napıyorsun
-koşuşturuyorum aynı bildiğin gibi sen nasılsın
...
..
...

ee hani telefonu kırmıştı bu?
benden korkuyorsun ayaz
planın tutmadı
zorla anlatıcaksın bana o hikayeleri
ablası ile konuştuğumdan haberi var mıydı acaba?
gözdağı vermem lazım
ben aklı başında güzel bi kızım

-annen nasıl oldu ayçacım
-daha iyi
-hmm onu da ziyaret edemedim ayıp oldu
-buyur gel ne zaman istersen
-gelsem iyi olucak aslında
...
...


işlem tamamdır ayaz efendi
tehdit nasıl edilirmiş gör bakalım
bi dakika ya
ben neden gidiyorum ki?
uğraştığım adam bi deli sonuçta
gerçi yaptıklarına bakarsak oldukça zeki birine de benziyor
ablamın telefonu kırdım dedi?
ama çalışıyordu?
eve gelir anlatırım tehdidini yaptım
b planı diye bişeyler saçmaladı
yoksa bu benim onların eve gitmemi istediği için bi taktik miydi?
yer miyim ben bunu uyanık?
gitmiyorum ama gelicem dedim?
sen nasıl bi manyak çıktın ayaz
huyuna mı gitsem ki?
nelerle uğraşıyorum ben yaa
yardım etmek istiyorum ablasına ama
çok mu risk alıyorum acaba?
ya ablası da işin içindeyse?
eve gidince bana bişey yaparlarsa?
ama ayaz bişey yapıcak olsa çoktan yapmaz mıydı?
ama işler değişti artık
bildiklerim var
bildiklerim ne kadar doğru orası da muamma
kendimle mi konuşuyorum ben şu an?
dur baştan düşün nisa
ben aklı başında güzel bi kızım
iyi ihtimalleri düşün
ayaz doğruları anlatıyor
kötü ihtimaller
başıma bişey gelmesi
kötü ihtimalleri azalt
meselaaa


-petekcim
-yes beybi
-benim eski komşum ameliyat oldu
daha ziyaret edemedim ayıp oldu benimle gelir misin?
-beni hiç karıştırmasan?
-ya bende o kadar çok tanımıyorum ama ablası ile samimiydim
yalnız kalmak istemiyorum benimle gel lütfen
geçmiş olsun der
birer kahve içer döneriz
-salla boşver
-lütfen ama
-dışarı çıkalım dediğimde uykum var demeyi biliyorsun
-benimle gelirsen söz gelicem ama her haftasonu çıkmam
-tamamdır



risk katsayısını azalttığıma göre
ablasına haber vereyim
şimdi kork ayaz bey
ben geliyorum
ya bu ayı kış uykusundan kalkmazda geldiğimi görmezse
petekte sıkılıp hadi gidelim derse
ben aklı başında güzel bi kızım


-ayaz
-...
-iyi aferim böyle konuşma
ablana oturmaya geliyorum haftasonu
ortalarda fazla gözükme kız kıza konuşcaklarımız var
-...
(görüldü)

bu bana yeter
haftasonu ablasından randevulu bir şekilde
petekle beraber evlerine gitmeyi planlarken
aslında peteği de risk altına atıyordum
çok sade bir planım vardı
annesine geçmiş olsun dileklerimizi
zütüreceğimiz çiçeklerle sunmak
peteği tanıştırma
ev arkadaşım olduğunu anlatma
küçük ayaz'a ilgi
annesinin daha daha nasılsınızları
ayçanın börekleri, sarmaları derken
hasta ziyaretimizi tamamlarken
ayaz'a da gözüküp bak istediğim zaman gelip ablana anlatırım dediklerini
mesajını vericektim ama
mesajın en allı pullusunu
ayaz bana cuma günü gönderdi
cuma günü ablası beni aradı

-alo nisa
-evet canım
-ya kusura bakma arayamadım telefonum kapalıydı
-hayırdır noldu
-ayaz
-nolmuş ayaz'a?
-abla bana 200 lira verir misin diye tutturdu
ne yapıcaksın 200 lirayı dedim
ihtiyaçlarım var abla dedi
eniştene söyleyelim o getirsin ne lazımsa dedim
bu özel bi ihtiyaç abla dedi
üzerimde o kadar yok eşref gelsin konuşayım versin dedim
ver telefon açayımda üstünde yoksa çekegelsin bankadan dedi
sevindim telefonla konuşmaya başlıyacak diye
telefona eline sürmüyordu çünkü
al dedim ara
3-4 dakika sonra geldi
abla pin kodunu bloke ettim galiba yanlış girmişim dedi
iyi ama kapalı değildi ki pin kodu ile ne işin var dedim
kapanmış işte dedi
annemden aradık eşrefi
neyse gece oldu biz yattık
gece bir uyandım sesler geliyor
ayaz'ın odasından
tavlanın zar sesleri
ayaz yat ablacım bu saatte tavla mı oynanır dedim
misafirim var abla rahatsız etme dedi
kapıyı bi açtım oturtmuş karşısına bir rus kadını tavla oynuyorlar
-rus kadın mı?
-ya şey kadın işte paralı kadın
beni görünce gerildi
ben kadını görünce delirdim
gece yarısı başladım bağırmaya
senin ihtiyaç dediğin bu muydu
200 lirayı sokakta mı buluyoruz
nerden buldun bu huuryu dedim
internetten ayarladım abla dedi
daha da sinirlendim
son bi kaç gündür saçma sapan siparişler veriyordu internetten
gelen kuryeleri kapıdan kovmaktan bıkmıştım
eşref de uyandı benim bağırmalarıma
elinde silahla geldi
kadın bir yandan panik oldu
ben ayaz'a gönder şunu diyorum
oyun bitsin göndericem abla dedi
başlatma oyunundan deyip kadını kapı dışarı ederken
kadına pekekentini gönder onu bari yeneyim dedi ayaz
zar zor kadını gönderdik
yarın interneti kapatıyorsun eşref dedim
tamam dedi eşref
misafirlerime böyle mi davranıcaksın abla?
bende senin misafirlerine aynısını mı yapayım dedi ayaz
-aa biz gelmeyelim o zaman canım yaa
-yok yok gelebilirsiniz gitti evden
-nereye gitti
-burası benim evim ayaz deyince iyi bende kendi evime giderim dedi
beyaz ekmek poşetine bastırmış bi kaç kıyafet tutturdu
ben gidicem diye
özür diledim tamam dedim öyle dedim böyle dedim ikna edemedim
annesine de biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var anne lütfen anlayış gösterin dedi
eşrefle gönderdim
-ee nasıl kalıcak evde peki tek başına
-yemek yemez içmez kendine bişey yapar diye korkuyordum ama
anneme iyi baktığın sürece beni merak etme dedi
eşref iş dönüşü uğramış bugün
yemek yapmış bulaşığını bile yıkamış
bi kaç gün kalsın bakalım nolcak
-geçmiş olsun ne diyim
-kaç gibi gelirsiniz yarın?


artık gidip gitmeme konusunda da emin değildim
ayaz'ın neler yapabileceği beni korkutmaya başlamıştı
biraz da kendim kaşınmıştım aslında
ama bu kadar ileri gidebileceğini hiç düşünmemiştim
hem söz vermiş olmuş olmam
hemde peteğin benimle gelicek olmasından dolayı
geleceğimiz saati söyleyip konuşmayı sonlandırdık
ertesi gün ablasının evine gittiğimde
ayaz gerçekten de ortalıkta yoktu
konu dönüp dolaşıp ayaz'a geldikçe
petek de merak etmeye başladı ayaz'ı
sırf onun merakını gidermek için bir kaç şey anlatıldı peteğe
yazık yaaa oldu peteğin tepkisi
ben hasta ziyaretinin kısası makbuldür den yararlanarak müsade istedim
müsade istememdeki asıl sebep
ayaz'ın birden eve gelip kötü bişeyler demesinden
ya da yapmasından korkuyor oluşumdandı
pazar akşdıbına kadar herşey olağan geçti
peteğin ayaz hakkındaki bi kaç sorusuna geçiştirme cevaplar vermem dışında
ayaz'ın hayatımda yeri kalmamıştı
akşam üzeri eve gelip duş yemek sonrası
oturmuş olduğum bilgisayar karşısında otururken
ayaz'ın online olduğunu gördüm
onunla son kez konuşmak istedim

-ayaz
-...
-istediğin zaman ablanın telefonuna ulaşmanı engelleyebileceğine
interneti kapattırabileceğini
ve kendine eve gelen misafirleri kovma hakkı doğurabileceğine inandım
ama benim yüzünden ablanı ve anneni üzmeni istemiyorum
ayrıca ben sen öldükten sonra
o insanlara gidipte
ayaz bu bu bu sebeplerden dolayı böyle olmuş diyebileceğimi sanmıyorum
beni rahat bırak lütfen
-sen zaten rahatsın,
kiminle uğraştığını bilmeden
beni tehdit ediyorsun
-tamam herneyse özür dilerim
-istersen tehdit etmeye devam edersin bende kapalı oynamaya devam ederim
-artık kapalı oynanacak bişeyin kalmadı ayaz
ben artık yokum
o yüzden B planın neyse onu uygula
-peki


sandığımdan daha kolay kurtulduğumu sandığım ayaz'ı
daha da üstüme çektiğimin hiç farkına varamamıştım
salı günü işyerine gittiğimde herkes yeni işe girmiş birisinden bahsediyordu
kimmiş bu gizemli çocuk derken
isminin ayaz olduğunu öğrendim
yok artık değildir diye düşünürken
varmış artık


-senin ne işin var burda?
-B planını uygula dedin
-bu planın beni kapsadığını neden söylemedin
-sormadın ki
-burda çalıştığımı nerden öğrendin, kimseye söylemedim ki?
-annem ve ablamla gül gibi otururken
neden evi terkedip kendi evime taşındığımı
hiç düşünmemişe benziyorsun
-iyi de hafta sonuydu işe gitmedim ki
-fena mı evini de öğrenmiş oldum
sonra eski kaldığın evden sabahları servisin
seni kaçta evden aldığını bildiğim için soğukta çok beklemek zorunda kalmadım
üniversite mezuniyet notuma bakıp
mülakattaki başarılı konuşmama
düşük maaş talebimi de ekleyince
işe girmem kaçınılmaz oldu
-ne istiyorsun ayaz
-annem ölünceye kadar normalmiş gibi davranıp
sonra intiharıma süsler vermek
unuttun mu senin planın bu
aslında iş başvurumu çekicektim ama
düşündüm de ailemi mutlu ederken
senin de istediğin şeyi yaparak seni de mutlu edebileceğimin farkına vardım
-ama ben bu fikrimi ablana söylemiştim
-hangi fikri
-madem kendisini annesinden sonra öldürecek
neden bunu size acı çektirerek devam ettiriyor
ben olsam diye başlayan fikrimi
-çenen merakına fark atmış
-ayaz bu hiç hoşuma gitmedi
beni tedirgin ediyorsun
anlamıyor musun
ben senin yüzünden evimi terkettim
şimdi de işten çıkmamı mı istiyorsun
-evi terkettin ama merakın sabit kaldı
burnunu sokmaya devam ettin
burda işe girmemi tehdit olarak değil
uyarı olarak dikkate almalısın
ayrıca şu an eski iki sevgiliye göre çok dikkat çekiyoruz
-ne sevgilisi
-burda insanlarla tanışırken işe girmeme senin vesile olduğunu söyledim
sonra farkettim ki bu işyerinde bana aşık olma ihtimali olan kevaşeler mevcut
o yüzden hem kendimi
hemde kısa süre sonra aşk acısı çekmesini istemediğim kevaşeleri korumak istediğim için
eski sevgili olduğumuzu söyledim
hem deli olduğumu tek bilen sensin
bir deliye de aşık olmayacağına göre
senin için de bir sakıncası olduğunu sanmıyorum
-ne cürretle söylersin bunu?
-korkma erkek arkadaşına kendimden bahsetmiyecem
-hangi erkek arkadaşıma?
-aranızda sorunlar olduğunu söylediğin erkek arkadaşına
-kimseye benim hakkımda bişey söylemeni istemiyorum ayaz
-bende aynısını sana söylemiştim
velev ki sen bunu yapamadın
-ben istifa etmeye gidiyorum
-yerinde olsam bunu yapmazdım
-o nedenmiş?
-istifa etmeni de hesaplamış olduğum
ve buna karşı da önlem almış olduğum için
çok basit bir anlaşma yapıcaz
-ben anlaşma falan istemiyorum
-zaten iki seçenekli bir anlaşma
ya hiç benim işime karışmayacaksın
ben kendi yöntemlerimle aileme ölümünden sonra olan biteni anlatıcam
ya da bekliyeceksin
ben vakti gelince sana gerekli hikayeleri anlatıcam
hem sen merakına cevaplar bulmuş olucaksın hemde ailem
-ben hiçbirşeyine karışmak istemiyorum ayaz
-anlaştık
-burda çalışan ve senin deli olduğunu söylediğim iki arkadaşım var ayaz
birisi ablanın yanına geldiğim petek
diğeri de eski evime gelip seni aptallıklar yaparken gören arkadaşım
-ilişkimiz yürümediği için deli demiştim dersin
-peki ben sana bir anlaşma teklif etsem
-açığım
-işi bırak beni de rahat bırak
internetten de bana anlatıcağın hikayeleri anlatırsın
-ailemi mutlu etme fırsatım varken
seni üzücek kadar zaman kaybedemem
o yüzden sana zarar vereceğimi düşünme
sana bişey yapıcak olsam
sarhoş olduğun gece yarıçıplak yatıyordun
şöyle yapalım ben çalışmaya devam edeyim
ailem mutlu olmaya devam etsin
tüm bunlar yaşanırken zamanı gelince
ben sana hikayeleri dinlemek istersen anlatayım
herhangi bir tehdit oluşturduğumu
veya sana zarar vereceğimi düşünürsen
gelir bunu bana söylersin
ve işten çıkarım
bunu yapacağıma da tüm sevdiklerim üzerine yemin ediyorum
-sevdiği annesinin ölmesini bekleyen birinin bu yeminine inanacağımı mı sanıyorsun?
-üzerine yemin ettiğim kişiler arasında uğruna öleceğim kızın da olduğunu söylersem...

uğruna öleceği kız?
yeminin ne kadar büyük olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu
yok duramazdım
neler yapabileceği konusunda
emin olmadığım birinin eline bu kadar koz vermemeliydim
istifa etmeliydim
yeni bir iş bulurdum elbet
deliyle mi uğraşcaktım
deliyle?
ben aklı başında güzel bi kızım
neden ben istifa ediyordum ki
burası ciddi bir şirket
ayaz'ın ablasına annesine yaptığı saçmalıklar burda iş görmeyecektir

tamam dedim ayaz'a
görücez uğruna öleceğin kıza verdiğin değeri

ben ayaz'ın yanından ayrıldıktan sonra

• ayaz mıydı adın gel bakim buraya diye seslendi müdire ablalarımızdan bir tanesi
-sen kimsin dedi ayaz

yok yok kesin kovulurdu ayaz bu şirketten

ilginç bir şekilde ayaz a fırça atılmasını beklerken
kadın ayaz'ın ikinci kurduğu cümle karşısında gülme krizine girdi
ayaz'ın kullanacağı bilgisayarın başına geçtiler
genel bilgileri tablolar üzerinde ki etkinliği ölçülecekti muhtemelen
müdire hanım ayaz'ı oldukça sevmiş e benziyordu

görevleri almaya
tablolar yapmaya
günlük işlemleri girmeye
datalarla uğraşmaya başlamıştı bile
ama ilkgün ki gördüğüm
ve bunun hep böyle olacağını sandığım
insanları güldürme eylemine tamamen son vermişti
verilen görevi bitirmeden pc başından kalkmıyor
eğer yapması gereken bişey söylenmişse
bunu sonlandırmadan
sigara wc veya yemek arası vermiyordu
100 lerce sayfa fotokopiyi
hiç bıkmamış
bir an bile sıkılmamış şekilde yapıyordu
bunun farkına varan iş arkadaşlarından
iyi niyetliler görevleri az az veriyor
art niyetliler ise
kendi işlerini bile ona yaptırıp
kendileri gırgır şamata ve telefonları ile uğraşıyorlardı
hiç yanıma gelmedi
gerekmedikçe kimse ile konuşmadı
yemek yerken en yakın 4 masa mesafesi bıraktı
ve hiçbir zaman yüzünü direk görebileceğim açıya oturmadı
çay sigara içmeye çıktığım hiç bir an
ben içeri yerime dönmeden
dışarı çıkmadı
beni sabahları getirip akşamları evime zütüren servise
aynı istikametten dolayı onun da binmeye hakkı varken
otobüsü kullandı
kimseye selam vermeyişi
sadece işini yapışı
şirket çalışanları arasında
oldukça dedikodu malzemesi oldu
kimileri üstlerine yalakalık yapmak istediği için böyle olduğunu
kimileri onun çok sıkıcı biri olduğunu
kimileri de bu şirkete girmesinin tek sebebinin bana olan aşkı olduğunu düşündü
ama büyük çoğunluk onun keriz olduğunu
ve bir süre sonra normale dönüp
herkes gibi nasıl kaytararak çalışabilerim düşüncesinde olan birine dönüşeceğini savundu

günler geçti ayaz aynı kalmaya devam etti
iş yaparken kulaklığını takıyor
kimseyi dinlemeden sadece işini yapıyordu
ekrana o kadar uzun süre bakmayı nasıl becerdiğini
ölünceye kadar mutlu olmayı seçmiş birinin
bu kadar mutsuz görünmeyi nasıl yaptığını anlamaya çalışıyordum

haliyle onunla konuşamayan
ve eski sevgilim olduğunu düşünen kişilerden
bana sorabilecek kadar samimi olanlar
bana ayaz'ı soruyor
olmayan geçmişimiz hakkında meraklarını gidermeye çalışıyorlardı
yakın olan arkadaşlarıma bile
biz sevgili bile değildik diyemediğim gibi
ciddi ciddi neden ayrıldığımızı soranlara ne diyeyim diye
ayaz'a sormamak için kendimi zor tutuyordum

ayaz'a gel bakim buraya diyen müdiremizin kulağına kadar gittiğine göre
şirket içinde çok ciddi dedikodu sorunu vardı
eski sevgilinmiş sorusuna utanmamdan
hala onu sevip sevmediğimi sormasını korkarken
aranızda sorun mu var sorusuna hazır değildim

-yoo hayır iyi arkadaşız şimdi ailesi ve ablası ile de sık sık konuşurum cevabını verdim

ayaz'ı bana övdü
çok çalıştığını söyledi
ama bunları söylerken
ayaz'ın sanırım sabır takıntısı olduğunu bilmiyordu
ayaz ki bir köpeğe saatlerce bıkmadan usanmadan otur kalk yaptıran
hiç ümit olmayan bir dostuna saymayı aylarca öğretecek kadar sabır vazgeçmeziydi
saatlerce kıpırdamadan kuşların gelmesini beklemesini hiç saymıyorum bile

müdire ile samimiyetimizden yararlanıp
biraz da boş boğazlık ederek
-millet kendi işini bile ona yaptırıyor deyiverdim
hmm dedi farkında değildi belki de
bi kaç gün sonra bana gelip
-evet haklıymışsın, sende işleri yetiştirememekten strese giriyordun
sanırım departmanında sana yeteri kadar yardımcı olmuyorlar
hem madem aranızda sorun yok
bundan sonra ayaz senindir dedi
olmaz dedim
neden sorusuna cevap veremedim
naz yaptığım düşünüldü
ve talep ettiğim elemanı ayaz'ı benim departmana kaydırarak halletmek istediler
denemekte fayda var dedi müdire

bişey bilerek mi onu bana yaklaştırıyordu
yoksa o bana bilerek mi yaklaşıyordu hiçbir fikrim yoktu
ama ayaz artık şunu yap
bunu yap,onu kontrol et diyebileceğim birisiydi
hazırlayacağım projelerle
önceki dönemlere ait verileri
maliyet hesaplamalarını
yüzdeleri, insan kaynaklarını
kısacası projenin ekgib yanlarını tamamlamama yardım ediyordu

kısa sürede öğreniyor olması benim bile takdirimi alırken
işlerimi hafiflettiği
uzun süredir çalışanlarla rekabet edicek seviyede yardımı dokunduğu için şaşkındım
şaşkın olduğum başka bir konu da
ailesinden özellikle ablasının
bana olan teşekkürleriydi
hergün akşam evde çok mutlu bir ayaz gördüklerini
hemde bunun olacağına hiç umutları yokken olmasından dolayı
bana tekrar tekrar teşekkür ediyorlardı
bunu yapan kişi ayazın kendisi olmasına rağmen
aldığım tek teşekkür ailesinden değil
işyerimdeki üstlerimdendi
projeler daha hızlı
proje üzerindeki hatalar daha çabuk hallediliyordu

o benimle konuşmazken
bende tuhaf bir şekilde onunla konuşmuyor
genelde e-mail atarak isteklerimi sunup
nadiren konuşarak bişey yapmasını rica ediyordum

bilmiyorum takılıyorlar mıydı
yoksa arabuluculuk ruhlarına mı işlemişti ama
gittiğim ya da gideceğim yere onu da davet ediyorlardı
ama ayaz her seferinde gelemeyeceğini söylüyordu
onun bu halleri haliyle
çok kavgalı bir ayrılık yaşadığımız şühpesi uyandırıyordu insanlarda
sonra farkettiğimde
ben ayaz'ın hayatını kısıtlıyordum
bu kadar gergin olmam onu böyle davranmaya itiyor olabilirdi
çok sıradan yeni eleman olanlar bile
stres atma buluşmalarına gelebilirken
o gelmiyordu
belki de gelemiyordu
konuşmam lazımdı
ben aklı başında güzel bi kızdım

-ayaz
-efendim
-senin bu halini çok garipsiyorum
burdaki halinle ablanın evdeki anlattığı kişi arasında çok fark var
-benim ne olduğuma inandığın kendi önyargının hatası
-bence kendin için yaşamadığından böylesin
kendini mutlu etmek için hiç çaba sarfetmiyorsun
-fakir bir erkek çocuk için mantar tabancası neyse odur mutluluk
yada yürüyemeyen bir çocuk için bigiblet neyse odur mutluluk umudu
hayal kurarsın
hep hayallerin vardır umutlu umutlu
mantar tabancanda olur birgün
mutlu olursun
ama kaderin fakirse sıkıcak mermi bulamama çaresizi olur
bigibletin de olur
başkaları düşünmüştür istemiştir dua etmiştir senin bigiblete binmeni
yardımcı olmak istemişlerdir sana
hayallerini hızlandırsın
umutlarını birden çoğaltırsın
ama sakatsındır sen yürüyemezsindir artık
hayallerin donar
görmek bile istemezsin bigiblet artık
umudun bile bırakıp gitmiştir seni


ayaz konuşuyordu
ben dinliyordum
ayazın daha çok konuşmasını istiyordum
ama bunun için benim de fedakarlık yapmam gerekiyordu
onunla muhabbet seviyesine yaklaşmak
hemen hemen herkes aynı dertlerden muzdarip kanalına girebilmek istiyordum
ama hiç de lafını bölmek istemiyordum
tıkandım
daraldım
susa kaldım
umutsuz engelli ayaz artık gerçekten bigiblet görmek istemiyordu
umudu yoktu
hayali yoktu
daha rahat olacağını düşündüğüm için
internet üzerinden yazışmak
daha rahatlatıcı olabilirdi benim için
en azından bir süre
ama yazışmak için madur olan birisine madur selamı vermem gerekiyordu
bunun için dert tasa sahibi olmam lazımdı
yoksa geçer gibtir et demem
ona yürüyemeyeceğini bile bile bigiblet almaktan farksız olucaktı
bende ayrılmış olmalıydım
bende aşk acısı çekiyor olmalıydım
ben aklı başında güzel bi kızdım
bana aşk derdini anlatmış kız arkadaşlarımdan
bi derleme yapıp kendime uyarladım

-ayaz
-...
-insan gerçekten birini severken aptal olabiliyor
ayrılınca kendine geliyor
-ayrılınca farkına varamadıklarının farkına varıyorsun sadece
-tabiki ayrılınca farkına varıyorsun onu sevmediğini
-ya da ne kadar çok sevdiğinin farkına varıyorsun
sonra yine peşinden koşmaya başlıyorsun
hissediyorsun çünkü hala sevdiğini
koşuyorsun-koşuyorsun ama
mesafenin çok açıldığını fark ediyorsun
koşmanın artık fayda etmeyeceğini anlıyorsun


evet ayaz sana yaklaşmak aşk konuşmaktan geçiyormuş

-haklısın ayaz ama insan bunları düşünemiyor
aslına bakarsan ayrıldıktan sonra bana yine koşmasını beklemedim
ama yine de benimle çıkarken başka birisi ile çıkmış
birisi hala neden sevilir ki?
neden dönsün yine de kabulümsün denilebilir
biticek diye umut edilir
-bende düşündüm bu duyguyu
neden geri gelsin ki dedim gelsin ki umutlarımla
sonra anladım ki aşk değil o duygunun adı
kabullenememe
onun da seni onu sevdiğini sevdiğin kadar sevmediğini kabullenememe
farkına varmadığın için kendinden nefret etme
dönmesini istersin ama döndüğünde yürümeyeceğini bilirsin
dönmesini istemeyi zamanla atlatabilirsin
o zamanı da başka birisi ile değerlendirirsen
mutluluğunu hızlandırabilirsin
-2 yıl yeterli bir zaman değil mi ayaz
hala beraberler
ve sanırım hiç ayrılmıcaklar
arada başka erkekler de oldu ama
hala onu arıyorum
belki de evlenicekler ama buna rağmen
hala dönmesini umut ediyorum
-ayrılmalarını umut ediyorsun
bu yüzden sancın
o erkeği senden başka kimsenin sevemeyeceğini düşünüyorsun
ama sevdikçe ve ilişkileri devam ettikçe
daha da şaşırıyorsun
ikisinin resimlerine bakıyorsun
yok bee yakışmıyorlar bile kesin ayrılırlar diyorsun
kötülüyorsun kendince
ama aslında kendini kötülüyorsun
hatalarını farketmeye zorluyorsun kendini
tüh diyorsun
rakibin doğru hamleler yaptıkça
daha da geriliyorsun
kaybetmeyi kabullenmeye yaklaşıyorsun
çoğu insan tecrübesizken aşık olunca
2 sene gibi bir zaman
dolu dolu aşk yaşayıp ayrıldıktan sonra
kafayı hafif şekilde sıyırmış şekilde çıkıyor ilişkiden
şanslı olanlar yeni birini sevebiliyor
bence senin de hala umudun var
insanların seni sevmesine izin ver
seni sevenlere de onları sevmek için çaba harca
çaba harcadıkça daha çok sevil
sevildikçe daha da sev
herşeyi değiştirebilecek imkanın var
iş aşk hayat
hiç bir şey için geç değil henüz
onunla mı mutlu?
mutluluk dile
böyle mutsuz musun?
kendine mutluluk dile
-bunları söyleyenin sen olduğuna inanmıyorum ayaz
bana umut veriyorsun ama kendin
ölmeyi seçmişsin
eğer çok aptal değilsen sende mutlu olabilirsin
-oldukça zeki olmama rağmen mutlu olamıyorsan?
daha da kötüsü mutluluğun ne kadar güzel bir duygu olduğunu bildiğin halde
onu yaşamak istemene rağmen
o gelmiyorsa?
getirmiyorsa?
kendisi de gelmiyorsa?
yalnız bırakmışsa seni
ve dünyadaki en büyük mutsuzluk
onsuzluksa senin için?
olmuyorsa
ne yapsan ne etsen olmuyorsa?
onsuz bi gibim yapamıyorsan?
hayatsa o sana?
en büyük hayalinse?
o bigiblet değil bigibleti sürebilmekse senin için?
yaşamsa
umutsa
askerliğini bitirmiş bi genç için
işse aşksa evse arabaysa ?
bir kiracının kurduğu ev hayaliyse
onunla geçen her saniye
temelinden başladığın evse senin için
ve geçip oturmuşsan o eve
daha güzel olsun diye çiçekler asmışsan evine
daha mutlu olsun diye duvarlarını boyadıysan aşkının rengarengine
onu her görüşün
her göğsünde yatışın
kendi evine girişinin huzuruysa?
hiç farkına varamıyorsun dimi?
ne de güzel gidiyor herşey
deprem olacağını bilemiyorsun
bi bakmışsın alttasın
karanlıktasın
bi yerlerin acıyor ama seçemiyorsun
o nerde diyorsun
evim nere gitti
benim aşkım o diyorsun
yapmaz diyorsun
beni öldürmez diyorsun ama
evinin tüm duvarları baskı yapıyor kalbine
emin olamıyorsun
hesaplayamıyorsun ne kadar yaşayacağını
ne kadar kanın aktığını
ve sana yaşamak için ne kadar kaldığını
ne kadarının yeteceğini
ses bekliyorsun
sonra gibtir et diyorsun
böyle yaşayacağına hiç yaşama
-hayır ayaz sana inanmıyorum
gibtir edip hiç yaşama deseydin
annen bile mazeret olmazdı sana
sen hala o sesi bekliyorsun
hep koşuyorsun dimi
mutlu olmaya çalışıyorsun
deniyorsun en azından
senin de çaba sarfetmen lazım ayaz
en azından fazla kıpırdamadan
yaralarına bastırmayı denemelisin
çok fazla çabaladıkça daha çok kanıyorsun
-benim elim hep yaralarımda
çabalayan umutlarım
hayallerim
ben hep oturuyorum
-sen sabırlı bir insansın ayaz
belkide mutlu olmak için sabrınla sınanıyorsun
belkide senin bile sandığından daha sabırlı olman lazım
bedenin otururken
ümitlerin hayallerin seni terkederse
senden hızlı koşarsa olmaz
bazen en vazgeçtiğinde gelir mutluluk
-gökyüzünü açık tut güneşin ne zaman doğacağı belli olmaz diyorsun
-sabrına güvenmeli, vazgeçmemeli ve mutluluğu seçmelisin diyorum
-ben seçimimi yaptım ümit etmekten vazgeçtim
tek bi hamle ile de günü gelince ispatlıyacam bunu kendime
-yapabilecek misin ayaz
bu kadar güçlü müsün gerçekten?
-çaresizlik güçlendirdi beni
-çaresiz olduğunu sanıyorsun sadece
-ilk defa kendimi tanıyorum
biliyorum ve kendimden eminim
-bence henüz kendinle karşılaşmadın bile
-yalnızlık değil midir insanın aynası
benim kadar aynaya baktığını sanmıyorum
-herkes aynadaki yüzüne maskeyle bakar ayaz
-gerçek bir aynaya bakarsan görürsün aynayı
ben yeterince ezberledim kendimi
nerde ne acım var
neremdeki umutlar kanserli çok iyi biliyorum
-kendini öldürünce pişman olma şansın olmucak
-yaşarken yeterince pişmanken onu dert edeceğimi sanmıyorum...