6 hikaye yarrak siken kelebek

*içimi ısıtıcak toprak
çok soğuk olma
ben zaten ayaz'ım

bu sırada eşref de geldi
notu ona gösterip anlam vermeye çalıştık

-ne diyor eşref bu?
ne toprağı ne ısıtması kendini öldürdü mü?
-ağlama ayça sakin ol lütfen, öldürmez söz verdi
-ee nereye gitti o zaman

gerçekten nereye gitmişti ki?
eşrefe söylemeli miydim dediklerimi?
offf ayaz lütfen öldürme kendini
çatıya baktınız mı desem benden şüphelenirler miydi?

-çatıya baktınız mı dedim
bakmamışlardı3 ümüz çıktık


katil değildim
ya da ölüme sebebiyet veren kişi
ayaz çatıdaydı
bir kasa içindeki toprağın 4 bir yanına mum yakmış
elindeki pet şişe ile toprağı suluyordu
hava yağmurlu
hafif rüzgarlı
ne mum dayanıyor yanmaya
ne toprağın ıslanacak yeri kalmış


-ayaz napıyorsun burda diye lafa girdi ablası
-esrarlarımı suluyorum abla
-neden haber vermiyorsun bana
-polisle evli olduğundan olabilir mi acaba?
-hay allah seni ne yapmasın 2 saattir seni arıyoruz
-enişte aramızda kalırsa 50 kuruş yolun var? kayınçona rüşvet indirimi yap
-ablanı üzmeyeceğine söz vermiştin ayaz
-mutlu etmek için yaptım enişte
-ablana mı içireceksin esrarı
-nisa benim yüzümden gelmiyormuş,
şimdi benim sayemde geldi
bi daha gelmezse ablam kendi arkadaşlığını sorgulasın
-o not ney peki
-doğa anaya şiir yazıyordum esrarlarımı korusun diye
-yav hadi in aşşağı annem de merakdan ölücek
-kasayı da zütürelim mi abla
-eşref döker misin şu kasayı lütfen
-laaan mallarım


mallarım diye ağladığı kasanın içinden
bütün bütün domates biber ve kabak çıktı
pek seçemedim ama piriçle mercimekte vardı sanırım
bu çocuk ya harbiden deliydi
ya da büsbütün çok zeki

ben ondan hıncımı alma peşinde koşarken
o hıncıma hınc eklemiş
beni daha çok germiş
ablasını ağlatma üzme pahasına beni taaa evlerine kadar getirtmişti
gelmişken hemen gitmek olmazdı
küçük ayaz'ı seveyim
anne eli öpüp hal hatır sorayım derken
ayça da sakinleşmeye başlamıştı
dünya ayaz'ın gerçekten umrunda değildi
sanki hiçbirşey olmamış gibi


-enişte ülkemizdeki tarıma darbe vurmuş olabilirsin, türlü üretimimi engelledin
-la sus kafamı türlü yaptın
-enişte gel ortak olalım ben esrar ekeyim sen beni aynasızlardan koru
-üç gün sonra kendini öldürünce kim bakıcak esrarına ayaz efendi
-fena mı enişte bi dikili ağacımız kalır
-ablanın yüreğine dikiyordun ağacı, habersiz çıkma bi daha evden

ayaz mı eniştesiyle
eniştesi mi ayazla dalga geçiyordu
pek anlamadım ama
ayça benden yine özür diliyordu
hemde özür dilemesi gereken ben olduğum halde
fena mı oldu görüşmüş olduk işten güçten vakit bulamıyordum dedim
gülümsedik
konuştuk
çay içtik
ayaz hiç yanımıza gelmedi
sanki bizi başbaşa bırakmış gibiydi
yada gerçekten dediği gibi ablasının yanına onun yüzünden gitmediğim için bi nevi günah çıkarıyordu
ablasına sordum
-bilerek mi yaptı tüm bunları
-bi kaç kez kızmıştım ona şu hareketleri yapma
insanlarla özellikle bayanlarla daha kibar konuş
senin yüzünden evime hiç arkadaşım gelmiyor demiştim
-ne ara yaptı ki bu planı
-ayaz'a akıl sır erdirebilsem

uzunca konuştuk ablası ile
aslında özlemiştim ablasını
çok tatlı bir kadındı
onun ayaz annesi çocuğu ve eşi arasındaki koşuşturması takdir edilesiydi
üzülüyor muydum ben bu kadının haline?


eve döndüm bu defa direkt ayaz'a arkadaşlık daveti gönderdim
internet üzerinden kabul etti

-ya ablan okusaydı kendini öldür dediğimi?
-sildim
-ödüm koptu bişey yapıcaksın diye
-ödünle zütüne güvenmeden konuşmamayı öğrendin fena mı?
-ben kendini öldür demesem nasıl getirtmeyi düşünüyordun oraya acaba
-nefret ediyorum diyeni yatağıma getirmenin yanında senin bize gelmenin lafı olmaz
-lafı kıvırma ayaz
-çok basitsin kızım
-kızım? basit?
-karekter çözümleme çabuk sinirlenen,
her an ne halin varsa gör diyebilecek birisisin
geber o zaman dedirtmek zor değil
-ben kızın değilim bu bir basit değilim bu iki
-çok basitsin hemde
-basit olsam bir sürü erkekle çıkmış olur en az birine de aşık olmuş olurdum
-avucundaysan,
ya da avucundaysa yürümez
avuç avuca olmalı aşk
-ne demek şimdi, senin avucunu mu gevşetti sevdiğin?
-yine üzerime geliyorsun o konuyu açarsan bir daha konuşmam seninle
-çok korktum ay lütfen konuş noooolur
-sağda solda dünya güzeliymiş gibi gezerken eğilip aşka bakıcak züt yok sende
-asıl ben senle konuşmucam düzgün konuşmazsan
-sen öyle deyince birden sövemedim dur kendimi gaza getireyim önce
-ablan bir bayanla nasıl konuşman gerektiğini öğretememiş hala
-harbiden ayık kafayla çekilmiyon sen çatıya çıkıcam şimdi
-salak
-niye bi salağın peşinden koşturuyorsun o zaman amk
-ayy hiç güleceğim yoktu senin peşinde mi koşuyorum
-çatıya koşarak çıktın
terlisin üşütme, vakit kaybetmeden sevgiline dön
buralar çok ayaz
-sana mı sorcam
-kalbine sor
-sordum
-ben aranıza girmiyim
-sormucak mısın ne diyor diye?
-hiç merak etmedim
-sen sordun mu hiç kendi kalbine
-sordum
-ne dedi
-merak etme ben iyiyim dedi
-sevmiyormuş seni diyemedin mi?
-dedim
-ne dedi peki
-aç bi büyük içelim dedi, rakıyı tekila gibi içtik
-o nasıl oldu
-tuzlu gözyaşı, ekşimiş surat
-yine dramaya bağladın hiç eğlence yok mu senin hayatında
-var
-ay çok merak ettim ne gibi mesela
-tanımadığım insanlara gibtirtaktan hikayeler anlatıp onları inandırmak

-ne o pişman mı oldun bana anlattığına?
-ben bişey anlatmadım,sen anladığını sanıyorsun
-sanmıyorum, biliyorum bi kız yüzünden böylesin
-tebrikler hadi bi de buna çözüm bul
-belki onun çözümü yok,
ya da geride kaldı ama şeyi çok merak ediyorum
annene raĞmen bulut hala yaşıyor olsaydı
yine de bu kadar kararlı olur muydun kendini öldürmeye
-bilmediğin çok şey var
-anlat o zaman
-anlatmak istemiyorsam?
-sadece konuşmak istemiştim sözünden yola çıkarak anlatmak istediğini düşünüyorum
-peki
-ee
-düşün işte napim
-çok uyuz olduğunu biliyor musun ayaz
-bence uyuz olan sensin
-bunu nerden çıkardın
-çok bencilsin
-o fikre nasıl kapıldın?
-sürekli kendi merakın üzerine konuşulmasını istiyorsun,
ısrarla ve anlatmak istemediğimi bi kaç kez dile getirmiş olmama rağmen
sen ısrarla devam ediyorsun
muhabbet olarak da çok sığ'sın
insanlara zaman tanıyamıyorsun
sabırsızsın
hemen olsun istiyorsun
ben biliyorum diyorsun ama bi tak bildiğin de yok
-öyle bencillikten bahsediyorsan haklısın
ama bunu öğrenme isteğim elime bişey geçecek olması değil
bi nevi tecrübenden yararlanma
belki de ilerde bana hiç farkında olmadan
yardım ediceksin
ya da hata yapmamı engelliyeceksin
bu olay ayazın başına gelmişti
daha dikkatli olmam lazım diyebilicem kendi kendime
-bu da bencillik değil mi?
kendi menfaatin için
benim sana hiç konuşulmasını istemediğim konuları anlatmamı
ve bunları anlatırken acı cekmemi görmezlikten geliceksin
-bence bencillik yapan sensin ayaz
çevrene biraz bakarsan ne demek istediğimi anlarsın
mutlu olma ihtimali çok yüksek bir aileye
çektirdiklerine bak
-bu onlar için yapabileceğim en iyi şeydi
-yapabileceklerin arasındaki en iyi şey,
insanlara niçin bu halde olduğunu anlatman
onların da senin için bişeyler yapmaya
gayret etmelerine yardımcı olman
elleri kolları seni bu halde görmekten
ne kadar üzgün olduklarının farkına varman
-ben bunları yeterince düşünücek zamana sahiptim
-düşünemiyorsun ayaz
en azından abine haksızlık ediyorsun
kimseye anlatmadığın içinde onu zan altında bırakıyorsun
bencillik budur
-abimi ne kadar tanıyorsun?
-...
-ne kadar tanıyabilirsin ki?
onun kardeşi değilsin
abimin kardeşini ne kadar sevdiğini bilemezsin
benim için herşeyi yapabileceğini
beni bir kere bile mahallede somurtur görünce
kim yaptı sorusuna
cevap bile almadan
önüne çıkan herkesi dövmeye başladığını bilemezsin
öylece kendimi odaya kapatmışken
ağzımdan çıkan ilk ismi gidip delik deşik edeceğini de bilemezsin
evlenmeden önce
bana bu işlerin sonu yok
gençliğimizde kör bir bıçakla bıçaklanmadan
çoluk çocuğa karışma vakti geldi dediğini de bilemezsin
annemle ablama ve özellikle eşine
bu ayaz düzelmeden çocuk yapmıyacam anne
arkamda babasız evlat bırakmak istemiyorum dediğini de bilemezsin
benim sadece abimi özlediğim
ve onu görebilmek için
her gördüğümde çocuğun pipisini ölçerek
sünnet ettirelim artık bu çocuğu baskını yaptığımı da bilemezsin
-güzel o zaman
bu haberi ablana ve annene sızdırarak en azından onların gönlünü rahatlatabilirim
-ben senin merakını gidermek için anlatmıştım
onlara anlatmak için daha farklı bir hikaye kuruyorum kafamda
-ne hikayesi??
-eğleniyorum
-anlamadım?
-hatırlamadın mı tanımadığım insanlara gibtirtaktan hikayeler anlatıp onları inandırak eğleniyorum ben
-he he bende bunu yedim
ben bu hikayeye gerçekten inanıyorum ama
onu napıcaz ayaz efendi
-o zaman 1.hikayem benim için oldukça eğlenceli oldu


gerçekten beni kandırmışmıydı şimdi bu uyuz
şimdi bi saniye
abisi bunun en iyi dostu demişti ablası
bu da abisini korumak ve başını belaya sokmamak için onu evden uzaklaştırdım dedi
mantıklı gibi
bu konuyu ablası ile konuşarak daha detaylı araştırabilirim
ama abisinin evlendiği tarihe bakarsak
şimdiye çoktan çocuk yapmış olması gerekirdi
benim bunu ablasına kesin sormam lazım
ama içlerinden birisi kısırsa ayıp olur mu ki sormak
dur dur
bunları sonra düşüneyim
deli şu an canlı yayında
sakinnn
nefes all
ben aklı başında güzel bi kızım
ayaz'a inanmamış gibi yaparak
ağzından neden böyle olduğu hikayesini de dinleyebilirim belki

-uyuzz yaa bende ne güzel inanmış dinliyordum
-...
-gülmekten bayılıyorsun herhalde şu anda
-hayır yalnızlığıma sadık kalmak istiyorum
onu şu an seninle aldatmak istemiyorum
-haha aklıma bişey geldi
-...
-şimdi bir kıza aşık olsan
ölümüne, mezara kadar bi aşk olucak
şurda kaç günün kaldı ki?
aslında sana hastaymış gibi de davranılabilir
son isteğini falan sormalı mesela sana
sende filmlerdeki gibi
praşütle uçmak falan demelisin
-benim son isteğim senin susman olucak
hayal gücüne de prezervatif tak
özürlü fikirlerin var
-amaan be eğleniyoruz şurda
tek sen mi eğleniceksin alla alla
-...
-gittin mi?


hmm demekki neymiş
onunla dalga geçilmesinden hoşlanmıyormuş
ben gidip ablası ile bi konuşayım

-aloo canım
-aaa nisa nasılsın
-napim canım ya aynı,
sen nasılsın asıl
bunalmışsındır
birgün bize gelde oturalım
-nasıl geleyim canım yaa
çocuk var annem var ayaz var
-ben yarın çarşıya çıkınca arayayım
bi saatliğine de olsa kaç
çocuğu da al yanına
alışveriş merkezinde otururuz
biraz sana da değişiklik olmuş olur
-öyle de annemle ayazı bırakmak istemiyorum
sen bize gelsen
-dert ettiğin şeye bak
annen ayağa kalkabiliyor artık
ayaz da zaten senden önce hep annesi ile kalmıyor muydu?
hava al birazcık bunalıcaksın
-aslında doğru söylüyorsun
almam gereken bi kaç şeyde var



ablasını dışarda buluşmak üzere ikna etmiştim
artık ayaz olmadığı için merak ettiğim soruları sorabilecektim
birinci soru
aras niçin çocuk yapmıyordu
nasıl uygun bir şekilde sorabilirdim bu soruyu
hmm ben aklı başında güzel bi kızım


-ayçacım çocuğun başka ismi var mı?
-nasıl yani
-yani ayaz ali gibi ayaz can gibi
-aa yok sadece ayaz
-kardeşin bu durumda olmasaydı
ne isim koymak isterdin
-bu ismi ben koymadım eşim koydu
-eşref çok büyük jest yapmış
-bu konuda çok tartıştık
ben ayaz olmasını istemiyordum
ama eşref kardeşine söz verdim dedi
-anlıyorum ikinci çocuk için isim düşündünüz mü?
-aa yok henüz ikinciyi düşünmüyoruz
-küçük ayaz ailenin tek torunu kalıcak o zaman uzun süre
ama bi saniye abinin yoktu dimi çocuğu henüz?
-hayır abim istemiyor işlerini yerine koymadan düşünmüyoruz diyor

bir arkadaşa uydurulabilecek güzel bir bahaneydi bu

-en iyisi valla,ben hiç düşünmüyorum bakalım nolucak
-hayırlısı canım yaa, Allah inş gönlüne göre verir
-çok sağol canım,
küçük ayaz ne yapıyormuş bakim geçti mi pipisi annesi
-ohooo hiç bişey kalmadı
-ayaz hala ölçüyor mu
-haha deli yaa yok,
sünnetten sonra evdeyken konuşma yaptı herkese
yeğenim bundan sonra erkek statüsüne girdiği için
küçük ayaz'a gelecekteki maceralarında başarılar dilerken
sözlerimi onu bir daha rahatsız etmeyeceğimi
huzurlarınıza arz ederek sonlandırmak istiyorum
ayrıca son yaptığım ölçümlere göre
yeğenim küçük ayaz'a
ilerde kimsenin küçük demiyeceğinden emin olabilirsiniz
tekrar arz ederim deyip konuşmasını bitirdi
-pipi bakanı mı olmuş
-ay alemsin nisa'cım yaa iyiki çıkmışım rahatladım valla
-ya bende sana gelirim biliyorsun ama ayaz huysuzluk çıkarıyor
-öyle deme canım ben kabahatlı hissediyorum onun yüzünden
-lütfen ama senin ne suçun var,
hadi gel senin alacaklarına bakalım
hem dolaşmış oluruz
ne lazımdı...



eveeet ben aklı başında güzel bi kızdım
ayaz bana abisi hakkındaki sırrı anlamıştı
her ne kadar inkar etsede
topladığım delillere bakılırsa iyi yoldaydım
biraz daha konuşturmalıydım ayazı
ayy çok heyecanlıydın ayaz sen yaa

-orda mısın?
-...
-ayaz
-...

çok da öküzsün
adam bi cevap verir görüyorum okuduğunu
ama cevap ver yaaaa
vermedi bir hafta kendisine ulaşamadım
artık ona internet üzerinden seslenmeleri
hacı
muhtar
bakar mısın dostum
hey lanet olası zenci
şeklinde yapmaya başlamıştım sıkıntıdan


-nerem zenci ya da zenci olan yerlerimi ne zaman gördün

ayrıca çok terbiyesiz


-anlamadım ne demek istediğini ayaz,ama önemli değil
-nasıl anlamazsın, halbuki erkekler arasında
zencilerin biyerleri tüm genç kızların rüyası olduğuna inanılır
-önemli değil demişken konuyu buralara kadar getirmene şaşırsam mı ondan bile emin olamadım
-bu kadar uzun cm'li cümle kurmandan
bende senin için ne kadar önemli olup olmadığından tam emin olamadım
-kadınlar tek kelime ile de işlevsel cümleler kurabilirken
senin bu konuyu bu kadar irdeleyici olman da şüphe uyandırıcı
-...
-ne oldu sustun?
-ben hala emin değilim
-bi hikaye de ben anlatsam olur mu?
-eğlencelik mi?
-yani, eğlenmek benim de hakkım
hem kim bilir belki sende eğlenmek istediğin zaman
seni dinleyecek birisi lazım olur
benimle eğlenebilirsin
karşılıklı yani
-iyi eğlen bakalım
-bi küçücük ayaz varmış
-4 tane ayaz var
-terbiyesizsin ayaz
ben senin eğlenceni bölüyor muyum?
sen ve senin ki değil ayrıca
küçük bir ayazcıkmış bu
babası çok seviyormuş
henüz doğmamış oğlunu
öyle ki oğluna zarar gelmesin diye
dayısı ile pazarlık yapmayı kabul etmiş
babası da başka isim koymak istiyormuş oğluna ama
dayısı hayırrrr benim adım olucak demiş
çünkü abisinin yuvasını yıkmamak için onu kendinden uzaklaştırmış
çok sevdiği annesini üzmemek için kendini öldürmeyi annesinin ölümünden sonraya ertelemiş
ablasına da bir ayaz bıraktıktan sonra artık bu dünyada işi kalmıyacakmış
-eğlence anlayışını takdir ettim
-ben tam eğlenemiyorum ama
mesela dayıcık yerinde olsam
kendimi öldüreceğimi
ablasına ve annesine hiç söylemez
vakti geldiğinde de kaza süsü verir böylece kimseyi üzmezdim
dayıcık biraz hata yapmış galiba
-dayıcığa haksızlık etme ya
enişte hata yapıp ağzından kaçırdıysa
-haha sende buna inandın öyle mi??inan tabi inanki eğlenebileyim
-eğleniyor musun
-evet
-keşke ayazla enişte arasındaki sırrı da biliyor olsan o da eğlenceli
-onu da öğrenicem ayaz
-sen öğrenmiceksin
ben zamanı gelince öğreticem
yavaş yavaş öğreticem ki
öldükten sonra ablama anlatıcak meraklı birini bırakayım dünyada
eniştem anlatamaz
yemin ettirdim oğlu üzerine
hem belki bu uyduruk hikayeler abimin kulağına kadar gider de beni anlayıp affeder
-pislik deneğin miyim ben senin
bilerek anlattın dimi
birine anlatmak istiyordun
ama ölmeden ailenin bilmesini de istemiyordun kullandın beni
-bence kullanıldığının gayet farkındaydım
anama ablama anlatmadığım şeyi
sana anlattığıma göre farkına varmalıydın bunun
kara kaşına kara gözüne anlatmıyorum
boşuna ablamla arkadaş olmanı sağlamaya çalışmıyorum
sünnet düğününe benim büyük çabalarımla geldiğini
ablamın pijama hiç aklında yokken
annemin yanında abla pijaman o sarhoşta kaldı deyip almalarını,
almak için de kendinin getirmek zorunda olduğunu hesapladığımı bilmeliydin
-yuh hatta biraz oha pardon da çüşşş
-welcome to our world lady
oyuncular hep vardır
kaybeden oyuncudan anlamayanlardır
-dur sana hıncımı laf sokarak çıkarayım
madem oyunculardan çok anlıyorsun
neden bi kızın seninle oynadığını anlamadın
-acelen ne?o 6.hikayem..

-peki ya bunu kabul etmezsem ayaz
-sorun değil başkasını da bulurum
-evden çıkmayarak mı?
-tek çözümümün sen olduğunu mu sanıyorsun?
sen sadece bir olasılıksın
-ya gidip ablana bana anlattıklarını anlatırsam
-tehdit??
-evet
-gördüm, varım
-neyi sürüyorsun ki ortaya
-kapalı oynayalım
-en fazla diğer hikayeleri anlatmazsın
-merakın ne diyor bu işe?
-hiç umrunda değilmiş
-yalan merak'ına kadar işlemiş
-ablama nasıl anlatmayı düşünüyorsun?
-telefonla
-ablamın telefonu çok kırılgan
-ablan elbet giricek internete
-internet kesilirse
-internet olmazsada dışarda buluşuruz
hiç olmadı eve gelirim
-o zaman plan B hadi eyvallah
-ne demek eyvallah
-B planında sen yoksun demek
-iyi ne halin varsa gör
-...


şuna bak ya
resmen benimle restleşiyor
sen kimsin be delii
dur senin gözünü bi korkutayım
ablanı bi ziyarete geleyim de gör
ama bana bişey yaparsa
yok canım annesi ablası varken ne yapabilirdi ki?
telefonu kırmış olabilir mi ki?
hangi arada kırıcak
dur arayayım bi ablasını

-ayça
-efendim canım
-napıyorsun
-koşuşturuyorum aynı bildiğin gibi sen nasılsın
...
..
...

ee hani telefonu kırmıştı bu?
benden korkuyorsun ayaz
planın tutmadı
zorla anlatıcaksın bana o hikayeleri
ablası ile konuştuğumdan haberi var mıydı acaba?
gözdağı vermem lazım
ben aklı başında güzel bi kızım

-annen nasıl oldu ayçacım
-daha iyi
-hmm onu da ziyaret edemedim ayıp oldu
-buyur gel ne zaman istersen
-gelsem iyi olucak aslında
...
...


işlem tamamdır ayaz efendi
tehdit nasıl edilirmiş gör bakalım
bi dakika ya
ben neden gidiyorum ki?
uğraştığım adam bi deli sonuçta
gerçi yaptıklarına bakarsak oldukça zeki birine de benziyor
ablamın telefonu kırdım dedi?
ama çalışıyordu?
eve gelir anlatırım tehdidini yaptım
b planı diye bişeyler saçmaladı
yoksa bu benim onların eve gitmemi istediği için bi taktik miydi?
yer miyim ben bunu uyanık?
gitmiyorum ama gelicem dedim?
sen nasıl bi manyak çıktın ayaz
huyuna mı gitsem ki?
nelerle uğraşıyorum ben yaa
yardım etmek istiyorum ablasına ama
çok mu risk alıyorum acaba?
ya ablası da işin içindeyse?
eve gidince bana bişey yaparlarsa?
ama ayaz bişey yapıcak olsa çoktan yapmaz mıydı?
ama işler değişti artık
bildiklerim var
bildiklerim ne kadar doğru orası da muamma
kendimle mi konuşuyorum ben şu an?
dur baştan düşün nisa
ben aklı başında güzel bi kızım
iyi ihtimalleri düşün
ayaz doğruları anlatıyor
kötü ihtimaller
başıma bişey gelmesi
kötü ihtimalleri azalt
meselaaa


-petekcim
-yes beybi
-benim eski komşum ameliyat oldu
daha ziyaret edemedim ayıp oldu benimle gelir misin?
-beni hiç karıştırmasan?
-ya bende o kadar çok tanımıyorum ama ablası ile samimiydim
yalnız kalmak istemiyorum benimle gel lütfen
geçmiş olsun der
birer kahve içer döneriz
-salla boşver
-lütfen ama
-dışarı çıkalım dediğimde uykum var demeyi biliyorsun
-benimle gelirsen söz gelicem ama her haftasonu çıkmam
-tamamdır



risk katsayısını azalttığıma göre
ablasına haber vereyim
şimdi kork ayaz bey
ben geliyorum
ya bu ayı kış uykusundan kalkmazda geldiğimi görmezse
petekte sıkılıp hadi gidelim derse
ben aklı başında güzel bi kızım


-ayaz
-...
-iyi aferim böyle konuşma
ablana oturmaya geliyorum haftasonu
ortalarda fazla gözükme kız kıza konuşcaklarımız var
-...
(görüldü)

bu bana yeter
haftasonu ablasından randevulu bir şekilde
petekle beraber evlerine gitmeyi planlarken
aslında peteği de risk altına atıyordum
çok sade bir planım vardı
annesine geçmiş olsun dileklerimizi
zütüreceğimiz çiçeklerle sunmak
peteği tanıştırma
ev arkadaşım olduğunu anlatma
küçük ayaz'a ilgi
annesinin daha daha nasılsınızları
ayçanın börekleri, sarmaları derken
hasta ziyaretimizi tamamlarken
ayaz'a da gözüküp bak istediğim zaman gelip ablana anlatırım dediklerini
mesajını vericektim ama
mesajın en allı pullusunu
ayaz bana cuma günü gönderdi
cuma günü ablası beni aradı

-alo nisa
-evet canım
-ya kusura bakma arayamadım telefonum kapalıydı
-hayırdır noldu
-ayaz
-nolmuş ayaz'a?
-abla bana 200 lira verir misin diye tutturdu
ne yapıcaksın 200 lirayı dedim
ihtiyaçlarım var abla dedi
eniştene söyleyelim o getirsin ne lazımsa dedim
bu özel bi ihtiyaç abla dedi
üzerimde o kadar yok eşref gelsin konuşayım versin dedim
ver telefon açayımda üstünde yoksa çekegelsin bankadan dedi
sevindim telefonla konuşmaya başlıyacak diye
telefona eline sürmüyordu çünkü
al dedim ara
3-4 dakika sonra geldi
abla pin kodunu bloke ettim galiba yanlış girmişim dedi
iyi ama kapalı değildi ki pin kodu ile ne işin var dedim
kapanmış işte dedi
annemden aradık eşrefi
neyse gece oldu biz yattık
gece bir uyandım sesler geliyor
ayaz'ın odasından
tavlanın zar sesleri
ayaz yat ablacım bu saatte tavla mı oynanır dedim
misafirim var abla rahatsız etme dedi
kapıyı bi açtım oturtmuş karşısına bir rus kadını tavla oynuyorlar
-rus kadın mı?
-ya şey kadın işte paralı kadın
beni görünce gerildi
ben kadını görünce delirdim
gece yarısı başladım bağırmaya
senin ihtiyaç dediğin bu muydu
200 lirayı sokakta mı buluyoruz
nerden buldun bu huuryu dedim
internetten ayarladım abla dedi
daha da sinirlendim
son bi kaç gündür saçma sapan siparişler veriyordu internetten
gelen kuryeleri kapıdan kovmaktan bıkmıştım
eşref de uyandı benim bağırmalarıma
elinde silahla geldi
kadın bir yandan panik oldu
ben ayaz'a gönder şunu diyorum
oyun bitsin göndericem abla dedi
başlatma oyunundan deyip kadını kapı dışarı ederken
kadına pekekentini gönder onu bari yeneyim dedi ayaz
zar zor kadını gönderdik
yarın interneti kapatıyorsun eşref dedim
tamam dedi eşref
misafirlerime böyle mi davranıcaksın abla?
bende senin misafirlerine aynısını mı yapayım dedi ayaz
-aa biz gelmeyelim o zaman canım yaa
-yok yok gelebilirsiniz gitti evden
-nereye gitti
-burası benim evim ayaz deyince iyi bende kendi evime giderim dedi
beyaz ekmek poşetine bastırmış bi kaç kıyafet tutturdu
ben gidicem diye
özür diledim tamam dedim öyle dedim böyle dedim ikna edemedim
annesine de biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var anne lütfen anlayış gösterin dedi
eşrefle gönderdim
-ee nasıl kalıcak evde peki tek başına
-yemek yemez içmez kendine bişey yapar diye korkuyordum ama
anneme iyi baktığın sürece beni merak etme dedi
eşref iş dönüşü uğramış bugün
yemek yapmış bulaşığını bile yıkamış
bi kaç gün kalsın bakalım nolcak
-geçmiş olsun ne diyim
-kaç gibi gelirsiniz yarın?


artık gidip gitmeme konusunda da emin değildim
ayaz'ın neler yapabileceği beni korkutmaya başlamıştı
biraz da kendim kaşınmıştım aslında
ama bu kadar ileri gidebileceğini hiç düşünmemiştim
hem söz vermiş olmuş olmam
hemde peteğin benimle gelicek olmasından dolayı
geleceğimiz saati söyleyip konuşmayı sonlandırdık
ertesi gün ablasının evine gittiğimde
ayaz gerçekten de ortalıkta yoktu
konu dönüp dolaşıp ayaz'a geldikçe
petek de merak etmeye başladı ayaz'ı
sırf onun merakını gidermek için bir kaç şey anlatıldı peteğe
yazık yaaa oldu peteğin tepkisi
ben hasta ziyaretinin kısası makbuldür den yararlanarak müsade istedim
müsade istememdeki asıl sebep
ayaz'ın birden eve gelip kötü bişeyler demesinden
ya da yapmasından korkuyor oluşumdandı
pazar akşdıbına kadar herşey olağan geçti
peteğin ayaz hakkındaki bi kaç sorusuna geçiştirme cevaplar vermem dışında
ayaz'ın hayatımda yeri kalmamıştı
akşam üzeri eve gelip duş yemek sonrası
oturmuş olduğum bilgisayar karşısında otururken
ayaz'ın online olduğunu gördüm
onunla son kez konuşmak istedim

-ayaz
-...
-istediğin zaman ablanın telefonuna ulaşmanı engelleyebileceğine
interneti kapattırabileceğini
ve kendine eve gelen misafirleri kovma hakkı doğurabileceğine inandım
ama benim yüzünden ablanı ve anneni üzmeni istemiyorum
ayrıca ben sen öldükten sonra
o insanlara gidipte
ayaz bu bu bu sebeplerden dolayı böyle olmuş diyebileceğimi sanmıyorum
beni rahat bırak lütfen
-sen zaten rahatsın,
kiminle uğraştığını bilmeden
beni tehdit ediyorsun
-tamam herneyse özür dilerim
-istersen tehdit etmeye devam edersin bende kapalı oynamaya devam ederim
-artık kapalı oynanacak bişeyin kalmadı ayaz
ben artık yokum
o yüzden B planın neyse onu uygula
-peki


sandığımdan daha kolay kurtulduğumu sandığım ayaz'ı
daha da üstüme çektiğimin hiç farkına varamamıştım
salı günü işyerine gittiğimde herkes yeni işe girmiş birisinden bahsediyordu
kimmiş bu gizemli çocuk derken
isminin ayaz olduğunu öğrendim
yok artık değildir diye düşünürken
varmış artık


-senin ne işin var burda?
-B planını uygula dedin
-bu planın beni kapsadığını neden söylemedin
-sormadın ki
-burda çalıştığımı nerden öğrendin, kimseye söylemedim ki?
-annem ve ablamla gül gibi otururken
neden evi terkedip kendi evime taşındığımı
hiç düşünmemişe benziyorsun
-iyi de hafta sonuydu işe gitmedim ki
-fena mı evini de öğrenmiş oldum
sonra eski kaldığın evden sabahları servisin
seni kaçta evden aldığını bildiğim için soğukta çok beklemek zorunda kalmadım
üniversite mezuniyet notuma bakıp
mülakattaki başarılı konuşmama
düşük maaş talebimi de ekleyince
işe girmem kaçınılmaz oldu
-ne istiyorsun ayaz
-annem ölünceye kadar normalmiş gibi davranıp
sonra intiharıma süsler vermek
unuttun mu senin planın bu
aslında iş başvurumu çekicektim ama
düşündüm de ailemi mutlu ederken
senin de istediğin şeyi yaparak seni de mutlu edebileceğimin farkına vardım
-ama ben bu fikrimi ablana söylemiştim
-hangi fikri
-madem kendisini annesinden sonra öldürecek
neden bunu size acı çektirerek devam ettiriyor
ben olsam diye başlayan fikrimi
-çenen merakına fark atmış
-ayaz bu hiç hoşuma gitmedi
beni tedirgin ediyorsun
anlamıyor musun
ben senin yüzünden evimi terkettim
şimdi de işten çıkmamı mı istiyorsun
-evi terkettin ama merakın sabit kaldı
burnunu sokmaya devam ettin
burda işe girmemi tehdit olarak değil
uyarı olarak dikkate almalısın
ayrıca şu an eski iki sevgiliye göre çok dikkat çekiyoruz
-ne sevgilisi
-burda insanlarla tanışırken işe girmeme senin vesile olduğunu söyledim
sonra farkettim ki bu işyerinde bana aşık olma ihtimali olan kevaşeler mevcut
o yüzden hem kendimi
hemde kısa süre sonra aşk acısı çekmesini istemediğim kevaşeleri korumak istediğim için
eski sevgili olduğumuzu söyledim
hem deli olduğumu tek bilen sensin
bir deliye de aşık olmayacağına göre
senin için de bir sakıncası olduğunu sanmıyorum
-ne cürretle söylersin bunu?
-korkma erkek arkadaşına kendimden bahsetmiyecem
-hangi erkek arkadaşıma?
-aranızda sorunlar olduğunu söylediğin erkek arkadaşına
-kimseye benim hakkımda bişey söylemeni istemiyorum ayaz
-bende aynısını sana söylemiştim
velev ki sen bunu yapamadın
-ben istifa etmeye gidiyorum
-yerinde olsam bunu yapmazdım
-o nedenmiş?
-istifa etmeni de hesaplamış olduğum
ve buna karşı da önlem almış olduğum için
çok basit bir anlaşma yapıcaz
-ben anlaşma falan istemiyorum
-zaten iki seçenekli bir anlaşma
ya hiç benim işime karışmayacaksın
ben kendi yöntemlerimle aileme ölümünden sonra olan biteni anlatıcam
ya da bekliyeceksin
ben vakti gelince sana gerekli hikayeleri anlatıcam
hem sen merakına cevaplar bulmuş olucaksın hemde ailem
-ben hiçbirşeyine karışmak istemiyorum ayaz
-anlaştık
-burda çalışan ve senin deli olduğunu söylediğim iki arkadaşım var ayaz
birisi ablanın yanına geldiğim petek
diğeri de eski evime gelip seni aptallıklar yaparken gören arkadaşım
-ilişkimiz yürümediği için deli demiştim dersin
-peki ben sana bir anlaşma teklif etsem
-açığım
-işi bırak beni de rahat bırak
internetten de bana anlatıcağın hikayeleri anlatırsın
-ailemi mutlu etme fırsatım varken
seni üzücek kadar zaman kaybedemem
o yüzden sana zarar vereceğimi düşünme
sana bişey yapıcak olsam
sarhoş olduğun gece yarıçıplak yatıyordun
şöyle yapalım ben çalışmaya devam edeyim
ailem mutlu olmaya devam etsin
tüm bunlar yaşanırken zamanı gelince
ben sana hikayeleri dinlemek istersen anlatayım
herhangi bir tehdit oluşturduğumu
veya sana zarar vereceğimi düşünürsen
gelir bunu bana söylersin
ve işten çıkarım
bunu yapacağıma da tüm sevdiklerim üzerine yemin ediyorum
-sevdiği annesinin ölmesini bekleyen birinin bu yeminine inanacağımı mı sanıyorsun?
-üzerine yemin ettiğim kişiler arasında uğruna öleceğim kızın da olduğunu söylersem...

uğruna öleceği kız?
yeminin ne kadar büyük olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu
yok duramazdım
neler yapabileceği konusunda
emin olmadığım birinin eline bu kadar koz vermemeliydim
istifa etmeliydim
yeni bir iş bulurdum elbet
deliyle mi uğraşcaktım
deliyle?
ben aklı başında güzel bi kızım
neden ben istifa ediyordum ki
burası ciddi bir şirket
ayaz'ın ablasına annesine yaptığı saçmalıklar burda iş görmeyecektir

tamam dedim ayaz'a
görücez uğruna öleceğin kıza verdiğin değeri

ben ayaz'ın yanından ayrıldıktan sonra

• ayaz mıydı adın gel bakim buraya diye seslendi müdire ablalarımızdan bir tanesi
-sen kimsin dedi ayaz

yok yok kesin kovulurdu ayaz bu şirketten

ilginç bir şekilde ayaz a fırça atılmasını beklerken
kadın ayaz'ın ikinci kurduğu cümle karşısında gülme krizine girdi
ayaz'ın kullanacağı bilgisayarın başına geçtiler
genel bilgileri tablolar üzerinde ki etkinliği ölçülecekti muhtemelen
müdire hanım ayaz'ı oldukça sevmiş e benziyordu

görevleri almaya
tablolar yapmaya
günlük işlemleri girmeye
datalarla uğraşmaya başlamıştı bile
ama ilkgün ki gördüğüm
ve bunun hep böyle olacağını sandığım
insanları güldürme eylemine tamamen son vermişti
verilen görevi bitirmeden pc başından kalkmıyor
eğer yapması gereken bişey söylenmişse
bunu sonlandırmadan
sigara wc veya yemek arası vermiyordu
100 lerce sayfa fotokopiyi
hiç bıkmamış
bir an bile sıkılmamış şekilde yapıyordu
bunun farkına varan iş arkadaşlarından
iyi niyetliler görevleri az az veriyor
art niyetliler ise
kendi işlerini bile ona yaptırıp
kendileri gırgır şamata ve telefonları ile uğraşıyorlardı
hiç yanıma gelmedi
gerekmedikçe kimse ile konuşmadı
yemek yerken en yakın 4 masa mesafesi bıraktı
ve hiçbir zaman yüzünü direk görebileceğim açıya oturmadı
çay sigara içmeye çıktığım hiç bir an
ben içeri yerime dönmeden
dışarı çıkmadı
beni sabahları getirip akşamları evime zütüren servise
aynı istikametten dolayı onun da binmeye hakkı varken
otobüsü kullandı
kimseye selam vermeyişi
sadece işini yapışı
şirket çalışanları arasında
oldukça dedikodu malzemesi oldu
kimileri üstlerine yalakalık yapmak istediği için böyle olduğunu
kimileri onun çok sıkıcı biri olduğunu
kimileri de bu şirkete girmesinin tek sebebinin bana olan aşkı olduğunu düşündü
ama büyük çoğunluk onun keriz olduğunu
ve bir süre sonra normale dönüp
herkes gibi nasıl kaytararak çalışabilerim düşüncesinde olan birine dönüşeceğini savundu

günler geçti ayaz aynı kalmaya devam etti
iş yaparken kulaklığını takıyor
kimseyi dinlemeden sadece işini yapıyordu
ekrana o kadar uzun süre bakmayı nasıl becerdiğini
ölünceye kadar mutlu olmayı seçmiş birinin
bu kadar mutsuz görünmeyi nasıl yaptığını anlamaya çalışıyordum

haliyle onunla konuşamayan
ve eski sevgilim olduğunu düşünen kişilerden
bana sorabilecek kadar samimi olanlar
bana ayaz'ı soruyor
olmayan geçmişimiz hakkında meraklarını gidermeye çalışıyorlardı
yakın olan arkadaşlarıma bile
biz sevgili bile değildik diyemediğim gibi
ciddi ciddi neden ayrıldığımızı soranlara ne diyeyim diye
ayaz'a sormamak için kendimi zor tutuyordum

ayaz'a gel bakim buraya diyen müdiremizin kulağına kadar gittiğine göre
şirket içinde çok ciddi dedikodu sorunu vardı
eski sevgilinmiş sorusuna utanmamdan
hala onu sevip sevmediğimi sormasını korkarken
aranızda sorun mu var sorusuna hazır değildim

-yoo hayır iyi arkadaşız şimdi ailesi ve ablası ile de sık sık konuşurum cevabını verdim

ayaz'ı bana övdü
çok çalıştığını söyledi
ama bunları söylerken
ayaz'ın sanırım sabır takıntısı olduğunu bilmiyordu
ayaz ki bir köpeğe saatlerce bıkmadan usanmadan otur kalk yaptıran
hiç ümit olmayan bir dostuna saymayı aylarca öğretecek kadar sabır vazgeçmeziydi
saatlerce kıpırdamadan kuşların gelmesini beklemesini hiç saymıyorum bile

müdire ile samimiyetimizden yararlanıp
biraz da boş boğazlık ederek
-millet kendi işini bile ona yaptırıyor deyiverdim
hmm dedi farkında değildi belki de
bi kaç gün sonra bana gelip
-evet haklıymışsın, sende işleri yetiştirememekten strese giriyordun
sanırım departmanında sana yeteri kadar yardımcı olmuyorlar
hem madem aranızda sorun yok
bundan sonra ayaz senindir dedi
olmaz dedim
neden sorusuna cevap veremedim
naz yaptığım düşünüldü
ve talep ettiğim elemanı ayaz'ı benim departmana kaydırarak halletmek istediler
denemekte fayda var dedi müdire

bişey bilerek mi onu bana yaklaştırıyordu
yoksa o bana bilerek mi yaklaşıyordu hiçbir fikrim yoktu
ama ayaz artık şunu yap
bunu yap,onu kontrol et diyebileceğim birisiydi
hazırlayacağım projelerle
önceki dönemlere ait verileri
maliyet hesaplamalarını
yüzdeleri, insan kaynaklarını
kısacası projenin ekgib yanlarını tamamlamama yardım ediyordu

kısa sürede öğreniyor olması benim bile takdirimi alırken
işlerimi hafiflettiği
uzun süredir çalışanlarla rekabet edicek seviyede yardımı dokunduğu için şaşkındım
şaşkın olduğum başka bir konu da
ailesinden özellikle ablasının
bana olan teşekkürleriydi
hergün akşam evde çok mutlu bir ayaz gördüklerini
hemde bunun olacağına hiç umutları yokken olmasından dolayı
bana tekrar tekrar teşekkür ediyorlardı
bunu yapan kişi ayazın kendisi olmasına rağmen
aldığım tek teşekkür ailesinden değil
işyerimdeki üstlerimdendi
projeler daha hızlı
proje üzerindeki hatalar daha çabuk hallediliyordu

o benimle konuşmazken
bende tuhaf bir şekilde onunla konuşmuyor
genelde e-mail atarak isteklerimi sunup
nadiren konuşarak bişey yapmasını rica ediyordum

bilmiyorum takılıyorlar mıydı
yoksa arabuluculuk ruhlarına mı işlemişti ama
gittiğim ya da gideceğim yere onu da davet ediyorlardı
ama ayaz her seferinde gelemeyeceğini söylüyordu
onun bu halleri haliyle
çok kavgalı bir ayrılık yaşadığımız şühpesi uyandırıyordu insanlarda
sonra farkettiğimde
ben ayaz'ın hayatını kısıtlıyordum
bu kadar gergin olmam onu böyle davranmaya itiyor olabilirdi
çok sıradan yeni eleman olanlar bile
stres atma buluşmalarına gelebilirken
o gelmiyordu
belki de gelemiyordu
konuşmam lazımdı
ben aklı başında güzel bi kızdım

-ayaz
-efendim
-senin bu halini çok garipsiyorum
burdaki halinle ablanın evdeki anlattığı kişi arasında çok fark var
-benim ne olduğuma inandığın kendi önyargının hatası
-bence kendin için yaşamadığından böylesin
kendini mutlu etmek için hiç çaba sarfetmiyorsun
-fakir bir erkek çocuk için mantar tabancası neyse odur mutluluk
yada yürüyemeyen bir çocuk için bigiblet neyse odur mutluluk umudu
hayal kurarsın
hep hayallerin vardır umutlu umutlu
mantar tabancanda olur birgün
mutlu olursun
ama kaderin fakirse sıkıcak mermi bulamama çaresizi olur
bigibletin de olur
başkaları düşünmüştür istemiştir dua etmiştir senin bigiblete binmeni
yardımcı olmak istemişlerdir sana
hayallerini hızlandırsın
umutlarını birden çoğaltırsın
ama sakatsındır sen yürüyemezsindir artık
hayallerin donar
görmek bile istemezsin bigiblet artık
umudun bile bırakıp gitmiştir seni


ayaz konuşuyordu
ben dinliyordum
ayazın daha çok konuşmasını istiyordum
ama bunun için benim de fedakarlık yapmam gerekiyordu
onunla muhabbet seviyesine yaklaşmak
hemen hemen herkes aynı dertlerden muzdarip kanalına girebilmek istiyordum
ama hiç de lafını bölmek istemiyordum
tıkandım
daraldım
susa kaldım
umutsuz engelli ayaz artık gerçekten bigiblet görmek istemiyordu
umudu yoktu
hayali yoktu
daha rahat olacağını düşündüğüm için
internet üzerinden yazışmak
daha rahatlatıcı olabilirdi benim için
en azından bir süre
ama yazışmak için madur olan birisine madur selamı vermem gerekiyordu
bunun için dert tasa sahibi olmam lazımdı
yoksa geçer gibtir et demem
ona yürüyemeyeceğini bile bile bigiblet almaktan farksız olucaktı
bende ayrılmış olmalıydım
bende aşk acısı çekiyor olmalıydım
ben aklı başında güzel bi kızdım
bana aşk derdini anlatmış kız arkadaşlarımdan
bi derleme yapıp kendime uyarladım

-ayaz
-...
-insan gerçekten birini severken aptal olabiliyor
ayrılınca kendine geliyor
-ayrılınca farkına varamadıklarının farkına varıyorsun sadece
-tabiki ayrılınca farkına varıyorsun onu sevmediğini
-ya da ne kadar çok sevdiğinin farkına varıyorsun
sonra yine peşinden koşmaya başlıyorsun
hissediyorsun çünkü hala sevdiğini
koşuyorsun-koşuyorsun ama
mesafenin çok açıldığını fark ediyorsun
koşmanın artık fayda etmeyeceğini anlıyorsun


evet ayaz sana yaklaşmak aşk konuşmaktan geçiyormuş

-haklısın ayaz ama insan bunları düşünemiyor
aslına bakarsan ayrıldıktan sonra bana yine koşmasını beklemedim
ama yine de benimle çıkarken başka birisi ile çıkmış
birisi hala neden sevilir ki?
neden dönsün yine de kabulümsün denilebilir
biticek diye umut edilir
-bende düşündüm bu duyguyu
neden geri gelsin ki dedim gelsin ki umutlarımla
sonra anladım ki aşk değil o duygunun adı
kabullenememe
onun da seni onu sevdiğini sevdiğin kadar sevmediğini kabullenememe
farkına varmadığın için kendinden nefret etme
dönmesini istersin ama döndüğünde yürümeyeceğini bilirsin
dönmesini istemeyi zamanla atlatabilirsin
o zamanı da başka birisi ile değerlendirirsen
mutluluğunu hızlandırabilirsin
-2 yıl yeterli bir zaman değil mi ayaz
hala beraberler
ve sanırım hiç ayrılmıcaklar
arada başka erkekler de oldu ama
hala onu arıyorum
belki de evlenicekler ama buna rağmen
hala dönmesini umut ediyorum
-ayrılmalarını umut ediyorsun
bu yüzden sancın
o erkeği senden başka kimsenin sevemeyeceğini düşünüyorsun
ama sevdikçe ve ilişkileri devam ettikçe
daha da şaşırıyorsun
ikisinin resimlerine bakıyorsun
yok bee yakışmıyorlar bile kesin ayrılırlar diyorsun
kötülüyorsun kendince
ama aslında kendini kötülüyorsun
hatalarını farketmeye zorluyorsun kendini
tüh diyorsun
rakibin doğru hamleler yaptıkça
daha da geriliyorsun
kaybetmeyi kabullenmeye yaklaşıyorsun
çoğu insan tecrübesizken aşık olunca
2 sene gibi bir zaman
dolu dolu aşk yaşayıp ayrıldıktan sonra
kafayı hafif şekilde sıyırmış şekilde çıkıyor ilişkiden
şanslı olanlar yeni birini sevebiliyor
bence senin de hala umudun var
insanların seni sevmesine izin ver
seni sevenlere de onları sevmek için çaba harca
çaba harcadıkça daha çok sevil
sevildikçe daha da sev
herşeyi değiştirebilecek imkanın var
iş aşk hayat
hiç bir şey için geç değil henüz
onunla mı mutlu?
mutluluk dile
böyle mutsuz musun?
kendine mutluluk dile
-bunları söyleyenin sen olduğuna inanmıyorum ayaz
bana umut veriyorsun ama kendin
ölmeyi seçmişsin
eğer çok aptal değilsen sende mutlu olabilirsin
-oldukça zeki olmama rağmen mutlu olamıyorsan?
daha da kötüsü mutluluğun ne kadar güzel bir duygu olduğunu bildiğin halde
onu yaşamak istemene rağmen
o gelmiyorsa?
getirmiyorsa?
kendisi de gelmiyorsa?
yalnız bırakmışsa seni
ve dünyadaki en büyük mutsuzluk
onsuzluksa senin için?
olmuyorsa
ne yapsan ne etsen olmuyorsa?
onsuz bi gibim yapamıyorsan?
hayatsa o sana?
en büyük hayalinse?
o bigiblet değil bigibleti sürebilmekse senin için?
yaşamsa
umutsa
askerliğini bitirmiş bi genç için
işse aşksa evse arabaysa ?
bir kiracının kurduğu ev hayaliyse
onunla geçen her saniye
temelinden başladığın evse senin için
ve geçip oturmuşsan o eve
daha güzel olsun diye çiçekler asmışsan evine
daha mutlu olsun diye duvarlarını boyadıysan aşkının rengarengine
onu her görüşün
her göğsünde yatışın
kendi evine girişinin huzuruysa?
hiç farkına varamıyorsun dimi?
ne de güzel gidiyor herşey
deprem olacağını bilemiyorsun
bi bakmışsın alttasın
karanlıktasın
bi yerlerin acıyor ama seçemiyorsun
o nerde diyorsun
evim nere gitti
benim aşkım o diyorsun
yapmaz diyorsun
beni öldürmez diyorsun ama
evinin tüm duvarları baskı yapıyor kalbine
emin olamıyorsun
hesaplayamıyorsun ne kadar yaşayacağını
ne kadar kanın aktığını
ve sana yaşamak için ne kadar kaldığını
ne kadarının yeteceğini
ses bekliyorsun
sonra gibtir et diyorsun
böyle yaşayacağına hiç yaşama
-hayır ayaz sana inanmıyorum
gibtir edip hiç yaşama deseydin
annen bile mazeret olmazdı sana
sen hala o sesi bekliyorsun
hep koşuyorsun dimi
mutlu olmaya çalışıyorsun
deniyorsun en azından
senin de çaba sarfetmen lazım ayaz
en azından fazla kıpırdamadan
yaralarına bastırmayı denemelisin
çok fazla çabaladıkça daha çok kanıyorsun
-benim elim hep yaralarımda
çabalayan umutlarım
hayallerim
ben hep oturuyorum
-sen sabırlı bir insansın ayaz
belkide mutlu olmak için sabrınla sınanıyorsun
belkide senin bile sandığından daha sabırlı olman lazım
bedenin otururken
ümitlerin hayallerin seni terkederse
senden hızlı koşarsa olmaz
bazen en vazgeçtiğinde gelir mutluluk
-gökyüzünü açık tut güneşin ne zaman doğacağı belli olmaz diyorsun
-sabrına güvenmeli, vazgeçmemeli ve mutluluğu seçmelisin diyorum
-ben seçimimi yaptım ümit etmekten vazgeçtim
tek bi hamle ile de günü gelince ispatlıyacam bunu kendime
-yapabilecek misin ayaz
bu kadar güçlü müsün gerçekten?
-çaresizlik güçlendirdi beni
-çaresiz olduğunu sanıyorsun sadece
-ilk defa kendimi tanıyorum
biliyorum ve kendimden eminim
-bence henüz kendinle karşılaşmadın bile
-yalnızlık değil midir insanın aynası
benim kadar aynaya baktığını sanmıyorum
-herkes aynadaki yüzüne maskeyle bakar ayaz
-gerçek bir aynaya bakarsan görürsün aynayı
ben yeterince ezberledim kendimi
nerde ne acım var
neremdeki umutlar kanserli çok iyi biliyorum
-kendini öldürünce pişman olma şansın olmucak
-yaşarken yeterince pişmanken onu dert edeceğimi sanmıyorum...

-peki bana diğer hikayeleri ne zaman anlatıcaksın ayaz
-vakti gelince
-vaktin geleceğini nasıl hesaplıcaksın, ölümlü dünya hatta bir kişi ölünce diğerini de öldürücek dünya
-bana zor soru sorma, hayatımda yeterince zor soru ile uğraştım
uyumam lazım işe kalkıcam
-tek sana soruyor dimi hayat zor soruyu,tek sensin dertli bu dünyada ki
-ne soruyor sana? lise sonda hangi üniyi seçiceksin onu mu?
ya da evlenme teklif etmiş adama evet ve hayırdan oluşan şıklı bir soru mu?
yoksa bizimle çalışır mısınız diyen kağıda yazılı imtihan mı?
-sana bin bilinmeyenli denklem mi sordu allasen ayaz
-...
-iyi geceler de bari
-...


sanırım fazla üzerine gidiyor oluşum
sürekli de onun hakkında konuşma isteğimden olsa gerek
ayaz benimle her zaman konuşmuyordu
işine gelirse soruma oturup uzun uzun cevap veriyor
işine gelmezse de çok sinir bozucu bir şekilde susuyordu
o sustuğu zaman bende ne kadar iş varsa ona verip sinir dağıtıyordum


şirkette de konuşmaya başlamış olduğumuz için
şirket çalışanları bizi tekrar barışmaya çalışan eski sevgililer olarak görmeye başladı
hadi dediler gidiyoz
nereye dedim bu gece beraber yemek yencek şirketçe dediler
iyi dedim gidelim
ama ayaz'ı da getireceksin dediler
gelmez ki o dedim
çocuk senin yüzünden bir yere gidemiyor dediler
haklılar mıydı hakikaten
sormalıydım ayaz'a

-bu akşam yemeğe gelcek misin?
-hayır
-niye
-ailemle zaman geçirmek istiyorum
-benim yüzümden gelmiyorsun dimi?
-seninle alakası yok
-var ayaz herkes eski sevgilisi yüzünden gelmiyor diyor
herkes beni suçluyor,ne yaptın sen buna ne kadar korkmuş senden diyor
ve ben artık bunları duymak istemiyorum
birgün canım çok sıkılıcak ve senin eski sevgilin yalanını anlatıcam onlara
-ne diceksin?o bir deli mi diceksin?
deliyse neden işe girmesine izin verdin derlerse ne diyeceksin?
deliyse kendi departmanına neden aldırdın diye sorarlarsa ne diceksin?
-kendini öldürücek ailesini mutlu etmek için böyle yapıyor dicem
-eğlenceli olmaz kimse inanmaz sana
ailem bile inanmaz
çok geç artık düzeldiğimi sanıyorlar
-bilerek yaptın dimi? bilerek girdin bu işe
benim ablana anlatma ihtimalime karşı yaptın dimi?
şimdi de ortalarda düzelmiş olarak gözükerek
daha çok inandırıcılığımı kaybetmem için elinden geleni yapıyorsun dimi ayaz
nasıl da akıl edemedim bunu?
-hayır yemeğe gelmememin sebebi insanların bana bağlanmasını istememem
bana bağlanmış beni sevmiş yeteri kadar kişiyi üzerek gidicem
-insanlar ölümü kabullenebilir ayaz
ölücek tek yakınları sen olmucaksın
-peki
-peki ne?
-...
-ayaz

bilin bakalım akşama yemeğe kim geldi?
ve o gelince herkes bana baktı
kulağıma yakın oturanlar barıştınız mı diye sordu bile
ona ayrılan yer yanım oldu
yemek öncesi şaraplar içildi
yemekler söylendi
ayaz'ın benim burda ne işim var gibi davranması
nedense sadece benim sinirimi bozuyor
diğer çalışanlar ona sadece mal diyordu
öyle ki şarap kadehleri kalkarken

-ayaz sen bırak başkaları yıkıcak onları
sen başlarsan tüm restaurantın bardaklarını yıkarsın espirileri bile yapılıyordu
susuyordu ayaz
bu espiriye benim sinirlendiğim kadar sinirlenmemişti
içkiler içildikçe şaka dozajları artmaya başladı
ayaz hiç gülmüyordu
onun sessizliği beni de sessizleştiriyor
daha doğrusu düşündürüyordu
her yapılan şakaya tepki vermemesi sonucu benim de suratıma bakılıyordu
alınıp alınmadığımı görmek için

kulağına eğilip
-ne yapıyorsun sen ayaz dedim
-noldu dedi
-insanlara benim senin gibi bi aptalla nasıl eskiden çıktığımı düşündürüyorsun
bir daha yalan söylerken detaylara dikkat et lütfen

sanırım gerçekten boşa zorlamıştım ayaz'ı
umrunda değildi ki bu insanlar
hiç birisi umrunda değildi
sorular sormaya başladılar ayaz'a
yarısını bile cevaplamadı
ben bildiğim kadarı ile onu yormamaya çalıştım
yemek sonrası
• boş boş oturma kadehleri bari doldur dedi ayaz'a o gece en çok takılmış müdürlerimizden ekrem bey
şişeyi eline aldı ayaz doldurdu
ben ayaz'a yaklaşıp yapma kendisi doldursun dedim
-tamam sorun değil biraz sarhoşlar ben doldururum dedi ayaz
-sana nefes almak bile kafa yapıyor ayazcım bırak bugünde bizim kafamız güzel olsun dedi
herkes güldü
susmalarını bekledi ayaz
sonra tüm masadaki bayanlara teker teker baktı
müdüre dönüp
-bu masadan sana iş çıkmaz kadehi diğer eline al yorulmasın gece lazım olur dedi


herkes dondu
espirilerini gülümsemeyerek yapması daha dondurucuydu
çoğu kavrayamadı ne demek istediğini
ama ben içten içe sevindim ona laf sokmasına
-müdür o yapma dedim ayaz'a susmasını söyledim

-burdaki herkes benim arkadaşım,
en azından arkadaş edinebiliyorum, veya ortamdayken konuşabiliyorum dedi ekrem bey
ama sinirliydi sinirli gözükmemesi lazımdı kendince gülümsedi

ayaz'a susmasını ve altta kalmasını söyledim
bırak müdür o uğraşma dedim
peki dedi yine ayaz a sorular yine gelmeye başladı

-sen neden konuşmuyorsun canım burası iş yeri değil
burda herkes arkadaş dediler
-ne konuşayım dedi
-siyaset mesela dediler
-kullanabileceğin oy sayısı birken binlerce laf dökmeye gerek yok bence
-o zaman aşktan konuşalım dediler
-niye sizin ikişer kalbiniz mi var dedi
-kimmiş o bir kere sevdiğin kız? diye sordular

pislik cevaplasaydı iyiydi
herkes bana baktı ve
herkes benim olduğumu sandı ve
ben yine ben değilim diyemedim


-neden içmiyorsun dediler
-nefes alıyorum ya dedi müdür beye bakarak

masadakileri muhabbetin içine almaya çoktan başlamıştı

olmaz olmaz illaki içiceksin kadeh kaldır bizimle dediler
-gece kaldıracak daha önemli şeylerim var dedi ayaz


herkes imalı bir şekilde bana bakıp o gece sex yapıp yapmayacağımızı sorar gibiydi
aslında iş yerinden kimse ile çıkmayacağım için sorun değildi
hatta bana asılabilecek kişilerden kurtulmam için iyi bile oluyordu
ama böyle imalarla olması ve çok garip bir eski sevgiliye sahip olmak hoş olmuyordu


-neyi kaldıramıyorsun diye sordu biraz mal oldukça sarhoş ve azgın kadınlardan birisi
-arabayı kaldıramıyorum kaldırsam bile sokamıyorum
-nereye sokamıyorsun canım dedi ağzını yayarak
-garaja dedi ayaz


arkasından mal dedikleri ayaz'la hemen kaynaşmışlardı bile
çoktan gülmeye hatta katılmaya başlamışlardı
ne komikmişsin sen be daha fazla konuşmalısın dedi bir bayan

-tek gecelik ilişki gibi ertesi gün sizi tanımazsam darılmak yok ama dedi

yine kulağına yaklaşıp
-ne yapıyorsun sen, herkese laf yetiştirmek zorunda değilsin
neden insanlarla böyle konuşuyorsun dedim
-prestijini düzeltiyorum, nisa bu malla nasıl çıkar sorusuna anlam kazandırıyorum
-başlıcam prestijinden çok belaltı konuşma ayaz
burda üst yöneticilerimiz de var
bizden yaşça büyük saygı duymamız gereken insanlarda
-peki dedi


ben ona bişey dedikçe ablalarımızdan bazıları
-bırak eğlensin çocuk dedi
sanki onu ben durduruyor gibiydim
gerçi ben duruduruyordum ama


-şerefe ayaz'cım bakma sen ona eğlenmene bak dediler
-peki dedi
-ne kadar beraberdiniz siz diye sordular ayaz'a
2 yıl dedi ayaz
-nasıl tanıştınız diye bana sordular
ben bilmiyordum ki nasıl tanıştığımızı
ayaz anlattı
-üniversite de dedi

kulağına
-biz aynı üniversitede okumadık ayaz dedim
-biliyorum dedi ve devam etti

-üniversitede tanıştık
daha doğrusu tanışamadık
ben o sıralar başka bir kızın peşinden koşuyordum
ondan önce de başkasının peşindeydim
aslına bakarsanız hep kız peşinde koşuyordum
yakaladıklarımı da salıyordum
-ooo ayaz ve çapkınlık çok ilginç dedi soruyu soran bayan
-birisi vardı hoştu
bi de bunun peşinden koşalım dedim
-nisa mı???
-hayır ama okul içerisinde o kadar çok deparlı birisiydim ki
artık kızları daha zor yakalıyordum
kim sürekli kız peşinde koşan birisine güvenebilirdi ki?
teklif ettim olmaz dediler
senin ehliyetin bile yok çapkınsın dediler
benimle çıkarsan hiçbir kızın suratına bile bakmam dedim
inanmam dedi
aslında neyi ispatlamaya çalıştığımı bende bilmez bir şekilde
kimseye bakmamaya başladım
öyle ki ek gelir olsun diye çalışmaya gittiği kafeye gidip saatlerce gözümü ondan almadan ona bakıyordum
bir gün kafenin kapanma saatleriydi
bende gözlerimi hiç ayırmadan iş çıkışı benimle konuşması için şans yaratmaya çalışıyordum kendime
belki beraber yürürüz diye düşünüyordum
sonra bir ses duydum bayan sesiydi
• pardon saat kaç acaba diye sordu
çok güzel bi sesti
ama kafede çalışan kız için çok emek vermiştim
başımı çevirmeden gözümü çalışan kızdan hiç ayırmadan
kolumu kaldırıp saati gösterdim
çok iyi biliyordum ki kafamı çevirsem çalışan kızı kaybedicektim
neden baktın o kıza dicekti
belki de demiyecekti bilmiyorum
sırf o kıza bakmadığım için çalışan kızın kalbini kazanmıştım
o kadar çok merak ettim ki o sesin sahibini
koca üniversitede nasıl bulacağımı düşünmeye başlamıştım bile
kalbini kazandığım kızın aslında aradığım kız olmadığını anlamam çok uzun sürmedi
bizden olmaz bebeeem dedim
bizden olucak o sesin peşinden koşmaya başladım
okulda gördüğüm her kıza saati sordum
çok şanslı olmalıydım bulabilmek için
çünkü o kızın bizim okulda okuyor olma ihtimali bile yoktu
dışarda bir kafeteryaydı
ayrıca bana saati sorduğuna göre saati de yoktu
saat sorduklarımdan saati olmayanları mı elemeliydim
yoksa kendine saat almış olma ihtimalini hesaba katıp tüm kızları baştan mı aramalıydım bilmiyordum bile
artık saat sormak takıntı haline gelmeye başlamıştı bana
yine saati sorduğum bir bayan saati söylemek yerine saati gösterdi
çok şanslı olduğumu düşünmeyin hemen
en az 1.000kişiye sormuştum
-dur tahmin edeyim bu nisa işte?
-bu muymuş lan dedim önce hayal kırıklığına düştüm
-ayy pislik yaa nisa ne diyor bu canım haha
-bırak eğlensin abla
-ee ayaz sonra
-konuşmadı tabi benle ilk başta
bende yeniden pistlere çıkıp koşmak zorunda kaldım
-sonra da yakalamışsın anlaşılan
-hayır yakaladığımı sanmışım sadece
-anladım canım ikinizin de hakkınızda hayırlısı olsun

yemek sorunsuz şekilde tamamlandı
ayaz benim yanımda olduğu için kimse beni eve bırakmayı teklif etmiyordu
yakın kız arkadaşlarım
hatta ev arkadaşım petek bile bir bahane bulup yanımızdan ayrıldı


restoran çıkışında ikimiz kalakaldık
-sen neyle gidiceksin eve dedim
-yürüyerek dedi
-hikayenin devdıbını anlatıcaksan bende yürüyebilirim biraz dedim

ama cevap vermedi
yürümeye devam etti
peşinden bende gittim

-bilerek yapıyorsun dimi ayaz
insanların sana acımasını istiyorsun
herkesin bana bu çocuğu affet demesini istiyorsun dimi?
-sen neden bunlara kafa yoruyorsun
-evet ayaz bunun için yapıyorsun tüm bunları?
-evet sen gelmeden önce bilerek bi kızı sevdim
sonra o kızın hayatımı gibmesini sağladım
kendimi eve kapattım
tüm ailemi perişan ettim, üzdüm
tüm bunları seninle çıkabilmek için yaptım
manyağım çünkü ben
-ya bırak artık güvenmiyorum
-güvenmen için eline koz verdim
üniversitede bir kız yüzünden böyle olduğumu biliyorsun artık
kozlar sendeyken yanlış yapacağımı düşünme
-o şekilde mi tanıştınız kızla
-evet 6. hikaye fragmanı o
-gösterime ne zaman giricek
-zamanı gelince




geçen zaman içersinde ayazla tekrar beraber olmayışımız
yani eski iki sevgilinin barışmıyor olması şirkette çalışıp bana asılan kişiler arasında
en azimlisi gözüken okan'a cesaret vermiş olsa gerek
şirketin verdiği yılbaşı partisine katılıp katılmayacağımı sormaya başlamıştı bile
ayaz'a da soruldu
yılbaşı hediye çekilişine isim yazmalar başladı
ayaz hediye olayından muaf olmak istediğini söyledi
hatta hiç gelmek istemediğini de sözlerine ekledi
ve bunun sorumlusu yine ben oldum
ayaz'a gidip

-artık insanların senin yaptığın saçmalıklardan dolayı
beni sorumlu tutmasından sıkıldım ayaz
bu olaya bi açıklık getirmeni istiyorum
-sen istediğin açıklamayı yap,ben basından haberleri takip ederim
-bi de dalga geçiyorsun ayaz yaa.ne kadar sorumsuzsun sen
-ne yapmamı bekliyorsun
-eski sevgilim demeyi biliyorsun ama elin oğlu gelip burda resmen asılıyor sen sesini bile çıkarmıyorsun
-ne yapim pgibopat takılıp eski sevgilimden uzak dur
o benimdir o benim
hakkıdır beşiktaşın en kralı mı diyim
ne saçmamalamamı istiyorsun
-o baloya geliyorsun ve beni ondan koruyorsun ayaz
-ben senin badigardın mıyım kızım?git kendine başka eğlence bul
-eğer gelmezsen..
-beni her tehdit ettiğinde kendin kaybediyorsun farkındaysan


daha sonra şirket çalışanlarından
ayazın muhabbetini bilen kişiler de
ayaz'ın mutlaka gelmesini rica ettiler

-sen mi ayarlıyorsun bunları gelmem için diye bana sordu ayaz
-evet ben ayarlıyorum, gidip ayaz'a yalvarın o da gelsin diyorum herkese
ama sen gelmiyorsun
ve bil bakalım sen gelmeyince insanlar benim hakkımda ne düşünüyor
ayaz nisanın yüzünden gelmiyor
nisa kötü bi eski sevgili yazık ayaz'a diyorlar
mutlusun dimi ayaz istediğin oluyor dimi?
aferim sana
-gelirim ama seni kimseden korumam


dedi ve geldi
ama dediği gibi ve benim tahmin ettiğim gibi
okan gece başından itibaren kokumu alıp üzerime gelmeye
konuşmaya başlamaya çalışmaya
kendice espiriler yapmaya
iş haricindeki hayatımdan meraklarını gidermeye çalışmaya başlayınca
ayaz'ın da bana gerçekten yardım etmeyeceğini anladım
hani okan
• bak nisa ben senle çıkmak istiyorum
ne bilim yemek yemek istiyorum gibi açık bi şekilde teklif etse
kestirip atıcam olmaz dicem,
benim gönlümde başka birisi var dicem
ama teklif de etmiyor ki
gelip konuşuyor
ben mi çok paranoyaktım acaba??

iyi ki bi telefon geldi
bunaldığım okan'ın yanından bir an olsun kaçma fırsatı yakalamıştım
ayaz'ın yanına gittim
gelsene biraz konuşmamız lazım dedim
-ne var dedi
-ya ayaz az yanımda dur bunaldım şu okandan dedim
-kızım efendi gibi gidip kızlarla otursana hem kuyruk sallıyorsun millete
hem de beni kurtar diyorsun amk
-küfür etme gerizekalı kime kuyruk sallamışım ben
-haklısın bende sallamıyorum ama bana da asılıyorlar
iyi ki eski sevgilimsin demişim
senin artığın olduğum için kimse bana yaklaşmıyor
-haha kimmiş o sana asılan
-asılanlar 4 tane var
-çizgi film izleyip de mi geldin ayaz
-yoo ispatlarım sana
-ispatla lan
-ama iki şartım var
birincisi bana bir daha gelip beni ondan kurtar bundan kurtar demiyeceksin
ikincisi gidip kızı ayarladıktan sonra ben işaret ettiğimde gelip beni kurtarıcaksın
-ben nerden bileyim kızları daha önceden ayarlamadığını
-4 kız var diyorum seçim şansını sana bırakıyorum
-ben kazanırsam nolcak peki?
-ne yapmamı istersen onu yapıcam
ayrıca seni eski sevgilim konumundan kurtarıcam
-onu nasıl yapıcaksın
-herkese dışarda yeni bulduğum sevgilimden bahsedersem sorun kalacağını düşünmüyorum
-kabul hangisi kızlar
-bak şu...

gösterdiği kızlar iddaalı kızlardı ayazın
en iddialısını seçtim
ayaz bi kalem bi kağıt buldu sonra lavaboya gidip geldi
-kızla konuşmaya başladıktan sonra bir dakika ver
telefon numarasını almış ve dans etmeye başlamamış olursak sen kazanırsın
dans etmeye başlayınca vereceğim işareti unutma gelip beni kızın elinden kurtarıcaksın dedi


yanımdan ayrıldı yavaş yavaş süzülerek kıza yaklaştı
kız ilk kurduğu cümle karşısında gergindi
birden heyecanlandı ve daha merakla dinledi
sonra gevşedi hafiften gülümsemeye başladı
derken ayazın eli ile telefon işaretine karşılık olarak
kağıda yazmaya başladı
çok geçmeden de dans etmeye başladılar
ne kadar uyuz olduğumu
ne kadar sinirlendiğimi tahmin bile edemezsiniz
kıskançlık değildi bu
bi kızın bu kadar basit olabileceğine
benim artığım olmasada artığımmış gibi gözüken
eski sevgilimle nasıl dans ederdi lan o
nasılllll???

-ablaaaa
-off cemre ikidebir kapıyı çalıp durma

ben işaret beklerken ayaz kendisi
centilmence kızı elinden öpüp yanından ayrıldı
bana doğru yaklaştı
hiç sesini çıkarmadan yanımda durdu
-gıcık dedim
-you lost bebeem dedi
-hoşt bebeeemmiş. neden işaret vermedin diye sordum
-sana asılanlardan kendi başına kurtulabileceğini de ispatlamak için dedi
haydi şimdi eyvallah deyip partiden ayrıldı

ben kaldım mı okanla ?
kalmadım kaçtım kızların yanına
beni nolursunuz yalnız bırakmayın dedim
sen nerdeydin ki zaten dediler
ayaz haklı mıydı gerçekten?



bi kaç gün sonra
iş gününde yemek esnasında yanıma gelen kız
ayaz'ın partide dans ettiği kızdı
-bişey konuşabilir miyiz dedi
kızgındım aslında huurya ama
huur olan o değilmiş ki
kıza gidip yeni yılda tek bir dileğinin olduğunu
bu dileğinin de
nisa ile tekrar çıkabilmek olduğunu
bunu gerçekleştirmek için tekrar benimle konuşmak istediğini
ama benim duygularımdan tam olarak emin olamadığı için onu kıskandırmak istediğini
ve o salonda beni kıskandırabilecek tek kızın o olduğu iltifatını yaptığını
ayrıca telefon numarası yerine herhangi bir kıskançlık sorunu çıkma ihtimaline karşılık
ayaz hala seni çok seviyor nisa yazdırdığını
dans lütfedip 2 kere döndükleri zaman
surat ifademi görmesinin benim duygularımı anlaması için yeterli olduğunu söyleyen
bir erkek huursu ayazdan bahsediyoruz
sonra güzelim kız ayaz bana gelip kağıdı göstermeyince
ve herhangi bir yanlış anlaşılmanın ortasından kalmak istemeyip
bana durumu açıklayınca
o kızı da bir dakika içerisinde nasıl ayarladığını anlamış oldum

haliyle ben açtım
beni içeri ittirip kendisi içeri girdi
-ne yapıyorsun ayaz dedim
-sen ne yapıyorsun, ablamı neden kattın bu işin içine

bu sırada peteğin erkek arkadaşı da çıktı geldi
petek sanırım üzerini düzeltiyordu
filme bakmıyorlar mıydı yoksa

-noluyor bilader dedi
-sen karışma huur çocuğu dedi ayaz

yuh hayvan derdim de dövücek gibi sinirliydi
ve ben kavga çıkmasından çok korkuyordum
durun diyordum
ama dinleyen yoktu beni

-ne diyorsun sen ya dedi peteğinki çok şaşkın şekilde
-ne oldu annenin mesleğin doğru tahmin etmem seni neden bu kadar şaşırttı dedi ayaz

ben araya girdim
-düzgün konuş peteğin misafiri o dediğim sırada petekte çoktan dahil olmuştu mevzuya
siz odaya girin bizi biraz yalnız bırakın çok üzür dilerim onun adına deyip
peteğe erkek arkadaşını içeri almasını işaret ettim
onlar içeri girdi
allahtan peteğin erkek arkadaşı kavgacı birisi değildi


-buyur otur dedim sakince ama korkuyordum
-ablamı neden bu işin içine kattın diyorum?
neden umut veriyorsun onlara
-açıklayacam ama önce bişey sormak istiyorum
beni okandan koru dediğimde böyle yapacağım için mi korumamıştın
-lan cevap ver bana gibicem şimdi okanı
-bağırma, neye bağırıyorsun
-ne tak yediğini sanıyorsun sen?
-hatırlıyor musun bana anlatıp eğlendiğin bi hikaye vardı
hani ablanlar falan yardım ediyordu
sana yaklaşmama falan
ha işte o hikayeni çok beğendim
ve o hikayenin filmini çekmeye karar verdim
ablana da rol teklif ettim
artis olmak istiyormuş meğer
balıklama atladılar biliyor musun ayaz
çünkü onlara umut verdim
artık daha mutlu olmanı istiyorlar
sen onları ne kadar üzebileceksin görücez
-amacın ne kızım senin? neyin peşindesin?
-sana uzunca bir hikaye anlatmak
artık senin hikayeni de dinlemek istemiyorum ayrıca
hani sana aşığım ya
hani ölüyorum ya sana kıskanmak istemiyorum daha fazla
anlatma onu bana
-sende anlatma o zaman
-yoo ayaz, bana hikayeleri sen sevdirdin
ayrıca bişey itiraf edeyim
hikayenin gerçeğini sadece anlatan bilince daha zevkli oluyormuş
-zevk alamazsın nisa
bende biliyorum çünkü gerçeği
-aa neymiş?
-beni seviyorsun
-nasıl gülüyorduk deyip ayazın bana evde yaptığı gülümseyişin taklidini yaptım
-sevmiyorsan neden yapıyorsun o zaman bunları?
-gittim araştırdım süpermen olmak bunu gerektiriyormuş
-beni mi kurtaracaksın nisa? vazgeçeceğimi mi sanıyorsun?
-vazgeçirme iddaam yok ki
sende bulutu kurtaramadın mesela
-yani diyorsun ki geber
gökyüzüne yüksel
acı çekişimi izle
ben senden daha iyi oynarım bu oyunu
bak da gör kendini evlere kapatmak nasıl oluyormuş diyorsun öyle mi?
-illa geber demiyorum galaya da kalabilirsin istersen
-çok içten çok samimi oynayacaksın o zaman
-ben samimiyete razıyım da
sen aklı başında yakışıklı bi adamsın ayaz
eski sevgilisi tarafından sevilmedikten sonra
yine sevilmeyeceğini bile bile aşık olmazsın dimi bana?
-kendinle çelişmedin mi şimdi
-belki çeliştim belki de çok iyi bir oyuncuyum
sen risk alarak saçmalamazsın dimi?
ne gerek var ölür ayak aklı başında güzel bi kıza aşık olmaya
-alır gelin yaparım seni anama ruhun duymaz
-oo güzel kurguymuş bu fikrini çalıyorum
annene de söyliyim heyecanlansın
o da hadi evlen artık desin
bi de çocuğun olur
hadi beni bıraktın diyelim
çocuğunu da bırakıcak halin yokya
-sen ısırgan otları arasından geçip mi geldin kızım?
hayırdır amk her tarafın kaşınıyor senin?
-yok alerji bu
duygularımla oynanınca öyle kaşınıyorum işte kendi çapımda
-özgüvenine hayran kaldım
-özümsedim seni demekki
-özüme döndüm diyorsun yani
-ne yaparsın bi kere seviyor diyorsun insan
ölmeden sevebildiğimiz kadar sevicez işte nasipse
-iyi peki o zaman sana 6.hikayenin sonunu söyliyim
katil ayaz
-ne demek katil ayaz
-katil ayaz işte,
bunu da söylersin anneme de ablama da
-haha inanacağımı mı sanıyorsun
ama iyi hikaye katil olsan yakalarlardı seni bi kere
-ben orasını da izledim filmin
intihar süsü vermiş katil
-ayaz saçmalama
-neden annesine ablasına söylemiyor acaba??
neden kimseye söyleyemiyor?
neden öldürecek kendini diye bi daha sor
sonra oturucak kurgu kafanda
-eğlence böyle olur
güzelim, aklı başındam hadi şimdi ben gibtirip gideyim
-ayaz dur bi dakika ya şaka yapıyorum de


demedi peteğin kapısını çalıp
-şaka yapmıyordum ama kusura bakma bacanak benim manitaya asılıyon sandım dedi ve çıktı gitti

gitme diyemedim
kal da diyemezdim
ne denirdi ki
üzüleceğimi bilsem hiç sever miydim?
mutlu ediceğini bilsem sabreder miydim?
kimi severdim
niye severdim
beni deli ediyorsun dedikleri bu muydu?
başkası için ölücek birini
belkide katil birini
nasıl seviyordum ki?
ben aklı başında güzel bi kızdım hani?