6 hikaye yarrak siken kelebek

nisa-ben onun peşinden koşsam
evimi neden değiştireyim
neden işimden ondan önce istifa edeyim
o ben çıktıktan sonra çalışmaya devam etmişti
onun peşinde koşuyor olsam
aradan o kadar zaman geçti
olduğu yeri bulurdum
gelir görürdüm çevremdeki herkese sorabilirsiniz
buraya gelmek istemediğimi
ayrıca burdan taşındıktan sonra hiç bir şekilde buraya gelmediğimi de ispat edebilirim

doktor-ama nisa hanım hikayede siz aşkınıza karşılık bulamayıp
ısrar ettikçe o sizi kovmuş gibi yazıyor
buna gerekçe olarak da işlediği cinayetin
suçluluğundan dolayı kendisini öldüreceğini
ama bunun annesini çok üzeceğini düşündüğü için
annesinin ölümden sonraya ertelediği yazıyor
nisa-hikayeyi okumadığım için ne yazdığını bilmiyorum ama
niye öldürmemiş o zaman doktor bey?

polis-belki de öldürmeye çalıştı çünkü hiç yemek yememiş
nisa-madem ben ona aşıkmışım doktor bey
aa ayaz'ın annesi ölmüş
kendini öldürecekti ama öldürmemiş
o zaman o da beni seviyor deyip
kollarına koşmazmıydım sizce
koşmuyorum çünkü beni rahat bırakmasını istiyorum
suçlu veya suçsuz olduğu anlaşılır
veya tedavi sonucu taburcu edilirse haberdar edilmek istiyorum
polis koruması bile talep edebilirim
çünkü beni bulamıyordu ve rahat ediyordum
beni bulmasını düşünmekten de rahatsız oluyorum
bence o hikayeyi bilerek
beni bulmanız ve buraya getirmeniz için yazmış
lütfen ona buraya geldiğimi dahi söylemeyin

polis-peki nisa hanım şimdilik sorularımız bu kadar
nisa-memur bey lütfen serbest bırakılmadan önce haberdar olmak istiyorum
hep bi gün beni bulucak
karşımda intihar edicek
veya bana zarar vericek diye korkarak yaşıyorum
hiç tanımadığı bi adamı öldüresiye dövmekten hapiste yatmış
bi deliden bahsediyoruz
beni riske atmamanızı umuyorum
polis-anlıyoruz nisa hanım size bilgi verilir merak etmeyin



nisa gittikten sonra



polis-ne diyorsunuz doktor bey
doktor-ayaz'ın dövdüğü adamı araştırdınız mı?
polis-evet adam hala tanımıyorum diyor
ayaz'ın okuduğu ille hiç bir alakası yok
doktor-nisa'nın gittiğini iddia ettiği doktoru bi araştıralım
belki de bunun akli dengesi yerinde değil
polis-sizce de nisa'yı buraya getirmek için yazmış olabilir mi hikayeyi
doktor-nisaya takıntılı birisi olduğunu mu düşünüyorsunuz?
polis-ben adam gibi öldürsünler
adam gibi sevsinler
bizi uğraştırmasınlar diyorum aslında
var mı ayaz'da gelişme ilk teşhisleriniz nelerdir

doktor-gözle görülen bi darbe
herhangi bir maddeye bağımlılık
veya olağan dışı refleksleri yok
bana iğne vurmayın
ben ilaç istemiyorum veya ben deli değilim iddaası da yok
yani tamamen tepkisiz şu anda

polis-sizce nisa'nın ifadesini aldığımızı söylersek tepki alabilir miyiz
doktor-tepki alsak bile uzun süre tedavi etmemiz lazım olabilir
eğer birini öldürmemişse
kendini hayal dünyasına hapis ediyor
veya o hikayeyi ayaz yazdıysa
kişilik kaymaları yaşıyor
ama olay sadece annesinin ölümü sonrası şoka girerek
intihar meyili almış olup
kendince kafasında nasıl bir intihar olabileceğini düşünürken
platonik olarak aşık olduğu kadının yani nisanın
hayalini de kafasından atamadığı için
böyle bi hikaye yazmış olabilir

sakin
hatta sakinleştirici
-cemreeee bana bi ilaç getirir misin?


şimdi katil ayaz
intihar süsü?
o yüzden ölücekse
annesi için yaşıyorsa
benim ondan soğumam için mi bu yalan
bi dakika yalan mı ki
yoksa hikaye offf

-cemre iki tane olsun

gözlerini kapat
sana bir sürprizim var hayat
ver şimdi ellerini beni takip et
dedim ya sana sürprizim var
açma sakın gözlerini



alacağın olsun hayat
şakanın sırası mıydı tam sevmişken
kalbimin farkına varıp
ısındığını hissetmişken
nolcak şimdi? nasıl yapıcaz hayallerimi
lan ne güzel bakmıştım gözlerine
aha la bu işte demiştim
bir daha nasıl sevicem şimdi,
içim dışım senken hemde
niye ben diye mi sorayım şimdi kendime
yoksa niye sen?
aşık oldum olm işte
şaşırdı kalbimin terazisi
aşk deliye bile hayal kurdurabiliyor oysa
ben aklı başında güzel bi kızdım
ellerini koyacak yer aramalıydın
heyecandan ilk buluşmamızda
ayakların karışmalıydı tabi nasıl oturacağın konusunda
tamam bende heyecanlı olucaktım
utanıcaktım mesela
niye kahvesini taşırırdı ki
insan içememek yada ellerindeki titremeden
yağmur altında yürüyelim mi biraz bak şimşeklerde var ne güzel
ilk buluşma için oldukça şanslı günündesin bebeğim
kaktüsle çıkma teklifimi olur
iyi tamam hadi kabul ettim
ben biraz deliyim
aklı başında aşık bir deli
kavga etmeliydim
mumla gibtir et mumu kokmuş çorapla ilanı aşk bile ederim
ısıtayım mı tavuk soteyi, yumurtalı ekmek var istersen
şaka değil bak tek seni sevmek gelmez elimden
ışıklar kapalı kalsın susadım ben marketten bi su kapıp gelsen
geç olmuş ama saat 03.00 boşver istersen
ömürsün valla kalbim
zindanındasın bedenimin ama
laf dinlemez özgürsün
ekmek var bak aç değil misin gerçekten
rahat edemedin dimi gözlerin kapalıyken
iyi aç madem
nolur konuşma ama sııs sen
ehmm bişey sorcaktım?sen benim için mi geldin gerçekten?




sakinim evet
ben aklı başında güzel bi kızım
ayaz da ya pgibopat bi katil
ya da çok zeki bir velet-i zina
her iki ihtimali ayrı ayrı düşününce bile
hangisinin daha tehlikeli olduğunu anlayamayacak kadar acizdim
ogünlerde biraz kararsızdım aslında
neye karar vereceğimi bilemiyordum ama
ben ayaz'a aşıktım
kalbimi dinledim
hikayesine inanmadım ona
zeki olduğumu göstermek istedim belki de
ona kendimi kabullendirmek istedim
ya da kendimi ona değişik ifade etme çabalarımdan biriydi
nasıl sevmezdi beni?
ben aklı başında güzel bi kızdım


-aloo
-efendim nisacım
-aşkım ben bugün biraz geç gelicem işe
-aa hayırdır
-biraz işlerim var
-tamam canım hallet sen
-ayaz oralarda mı?
-evet geldi o çoktan

nitekim koştu da
ben ona yüzvermiyormuşum gibi davrandım nedense
belki de emin değildim ne yapmam gerektiği konusunda
buluşalım mı dedi ayaz
olabilir dedim
mekan x saat y uyar mı dedi
uydurdum
ben zamanında ordaydım ama
o bir türlü gelmek bilmedi
unutmuş olamazdı
çünkü aynı gün içerisinde buluşacaktık
önemli bir süre bekledikten sonra
aradım nerde kaldığını sormak amacı ile
korkuyordum da başına bişey mi geldi acaba diye
birazdan ordayım dedi
biraz dedikleri ne kadar bi zaman ki?
biraz biraz bekledim
yine gelmedi
biraz biraz sinirlendim
ne kadar sinirliydim ki?
nerde kaldın ayaz dedim
yoldayım dedi
hangi yoldaydı?
bana ne kadar yakındı
niye kavuşmuyordu o yol
çok bekledim
korkuyordum
neden bu kadar korkaktım
cesur olmalıydım
seviyordum ben
sevmekten korkar mıydı insan?
yine gelmedi
gelmicekti galiba
biraz dan öte bi yolda olmalıydı ayaz
gelmiyordu
benim gitmem lazımdı artık
üzülüyordum çünkü
bir kadın ilk randevusunda o kadar bekletilmemeliydi
tam kapıdan çıkarken ayaz geldi
-2 saat 13 dakika dayanabildin
-en başından beri burda mıydın ayaz?
-evet
-niye beklettin peki
-ne kadar sevdiğini merak etmişimdir
bana ne kadar sabredebileceğini belki de
sadece bunları merak ettiği için
bekletmemiştir dimi beni onca saat?
-kızdın mı diye sordu?
kızmıştım tabi
bağırdım çağırdım biraz
ne kadar bağırmıştım ki
biraz biraz
seviyordum ama ben ayaz'ı
ne kadar seviyordum ki?
çok tatlıydı
-beni eve bırakır mısın nisa dedi
üstüne fazla gitmiştim belki
hak etmişti ama
çok bağırmıştım galiba
karamsardım artık
sevmeyecekti bu çocuk beni
çok durgundu ayaz
beni de durgunlaştırıyordu
gülmüyordu yine
kızamıyordum bile
niye kızmıyordum bekletildiğim halde
neden hesap sormuyordum
sen kimsin lan diye
kimdi ayaz allah'ım
ben kimim
aklım nerde
güzel miyim
evine zütürdüm
yol boyunca konuşmadı
suskundu ayaz
gerçekten nerden biliyordu o kadar saat beklediğimi
evlerinin önüne geldik
-o kadar beklettim seni kusura bakma
gel bi çay ısmarlayayım istersen dedi
bir erkek için oldukça iddialı bi davetti
hemde yeni fırça yemişken
ama sanırım ayazla konuşmamız gerekliydi
hevesti belki de benimkisi
hem iyi de soğutuyordu kendisinden
devam etmeliydi
bitirmeliydi başladığı işi
ama annesi evdeydi
annesi varken beni neden çağırıyordu ki?
tamam dedim çıkalım bi çay içmeye
annesinin karşılamasını beklerken
evde kimsenin olmadığını farkettim
-annen nerde ayaz
-sen salona geç ben üzerime rahat bişeyler giyip geliyorum dedi
dış kapı hala açıktı
belki de ayaz bilerek kapatmamıştı
rahat bişeyler giyebileceği bir yer yerine
mutfağa yöneldi
mutfakta giyinip soyunmuyordu ya bu
şaka yapıyordu elbet
salona geçtim ama oturamadım bile
tedirginlikten
offf ayaz offf
tam kaçmayı planlarken
gel dedi
mutfağa davet etti beni
üzerini değiştirmemişti
ama suratı daha rahattı
gergin değildi
mutfaktan balkon kapısına kadar yöneltti beni
buyur ediyordu beni balkona
ama sanki dansı lütfediyordum ona
hiç temas etmiyordu ama
gözleriyle kavramıştı ellerimden
ya da ben ellerimde gözlerini hissediyordum
-dikkat et kayma dedi balkon kapısını açmadan önce
neden kayacaktım ki
kar buz değildi dışarda hava
biraz biraz gül yaprakları vardı yerde
ne kadar çok biraz güldü onlar
her tarafı kaplayacak kadar biraz
ayaz'ın sanat derken ne kastettiğini daha iyi anlıyordum sanırım
tüm korkuluklardan
balkonun içine doğru rengarenk bir şelale akıyordu sanki
bu çocuk romantik miydi biraz
neden böyle yapıyordu ki
biraz biraz heyecanlıydım ben
hava o kadar da soğuk değildi
ne ara yapmıştı tüm bunları
nerden biliyordu yukarı çıkacağımı?
biraz belli mi oluyordu benim onu sevdiğim
-beni beklerken karnın acıkmıştır diye düşündüm
bana yemek mi hazırlamıştı şimdi ayaz
14 şubat mıydı yoksa bugün
ne ara hazırladı o yemeği
salatayı şarabı
önceden mi yapmıştı yoksa
bu çocuk biraz romantikti
bende biraz biraz aşık
buyur etti beni masaya
ısıtıcıyı da getirdi
aslında o kadar soğuk değildi
biraz biraz ısıtıyordu ayaz içimi
o binti
ben aklı başında
asılmadı bana
güzel söz söyleme gereği duymadı
ben yumuşamıştım
o kadar saat beklettiğini ne çabuk unutmuştum
bi kaç dakika önce içimden ona neler saydırırken
kalbim birden övgüler yağdırmaya başlamıştı ayaz'a
çok mu çabuk yavşıyordum
nereye gitmişti sinirim
-beğendin mi?
beğenmiştim tabi
yemek boyunca hiç konuşmadık nerdeyse
sanki yemeği bitirmemi bekliyordu
çok centilmendi
biraz ağzıma sıçmak için beklemişti
sonra konuştu
o konuştu ben dinledim
biraz dinledim
biraz hüzünlüydü anlattıkları
biraz biraz üzüldüm