/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 126.
    0
    Rez okurum bi ara
    ···
  2. 127.
    0
    yazsana ak
    ···
  3. 128.
    0
    rezerve
    ···
  4. 129.
    0
    2 gün oldu hur evladı hadi
    ···
  5. 130.
    +2
    10 Ocak ^ saat:15 ^ Neslihanın Evi

    Neslihana gelen ikinci kağıttan sonra bütün düzenimiz bozulmuştu. Okulu, dersi bırakmış bu kağıtların ve yaşanan olayların peşine düşmüştük. Neslihanı ve Betülü bu kadar iyi tanıyan kim olabilirdi? Hadi tanıyor olabilir diyelim, buna kim cürret edebilirdi? Akıllarımızda milyon tane soru, içimizde ayrı bir korku yerini almıştı. Bu soğuk günlerden daha çok üşüten bir olaylar dizisi içinde bulmuştuk kendimizi.

    Elif, Emrah, Betül ve ben duygusal olarak zor günler geçiren Neslihana bir nevi destek olabilmek adına bugün evine gelmek istedik. Aslında Neslihan baştan bunu çok istemese de sonrasında kabul etmişti. Abdullah hala kendine gelememiş ve aramıza katılamamıştı. Betül kendisine gelen ilk kağıttan sonra yaşadığı olağan stresi atlatmayı başarabilmişti. Şimdi daha çok Neslihanın haline üzülüyordu. Ben olayların görünenin daha ötesinde bir oyun olabileceğini düşünmeye başlamıştım. Bunu araştırabilmek için önce olayın birinci dereceden içinde olan Neslihanı ele almayı düşündüm. Belki çıkar yol onun kendisindeydi.
    ···
  6. 131.
    0
    10 Ocak ^ saat: 18 ^ Limon Cafe

    Neslihanlarda uzun süre oturduktan sonra ona gelen ilk kağıdı istedim. Yanındaydı, hala duruyordu. Bunu neden hala sakladığını merak ettim, ama sormadım. ikinci kağıdı da aldım sonra. Ve son olarak Betüle gelen kağıtlar. Evden çıktıktan sonra Betülü ve Elifi evlerine bırakıp Emrahla beraber Limon Cafeye geçtik. Amacım Emrahla akıl birliği edip bu işin içinden çıkmaktı. 3 kağıtta bizim elimizde ama işin kötü tarafı bunlardan başka elle tutulur bir şey yok. Masaya oturup gelen dört kağıdı sırasına göre alt alta koydum. Belki bir bağlantı arama düşüncesindeydim.

    • Evinin yolunu hiç unutmayacağım.

    • Bir kış akşamı, bir ayaz gece.

    • En sevdiğin rengi biliyorum. Seni ondan ayırmayacağım.

    • Uğurlu sayını biliyorum. Görüşürüz.

    Bunlardan anlamlı bir bütün oluşturmaya çalışıyordum. Betülün en sevdiği renk Yeşildi, Neslihanın uğurlu sayısı 14. Acaba bu kağıtların hepsi Neslihana gelmiş olsaydı nasıl olurdu diye merak ettim. Belki böyle bir kargaşayla baş başa bırakma çabası vardı notların asıl sahibinde.
    ···
  7. 132.
    0
    6 ay mi gibtir deli
    ···
  8. 133.
    +1
    10 Ocak ^ saat: 21 ^ Limon Cafe

    Saatlerdir bu not kağıtlarının üzerine kafa yorarken baya yorgun düşmüştük. Peşi sıra yakılan sigaralar, ardı arkası kesilmeyen acı kahveler.. Bu kağıtlarla sıralı birer cümle yapmaya çalışıyordum. Ama hepsi yarım kalıyordu. Ya da çözüm bu yolda değildi. Emrah bir yandan ben bir yandan kurguları ikide bir değiştirip durduk. Emrah daha fazla şüpheci olduğundan olaylara daha farklı bakabiliyrdu.

    - Abi bence Abdullahı es geçmememiz lazım. Onda kesin bir ipucu var. Hadi seni anlarım da ne oluyor da aynı şey aynı akşam onun başına da geliyor?

    + Belki de hedef şaşırtmak için.

    - Şuna baksana bir Manco. Kağıtları şöyle dizersek eger, bazı anlamlar taşımıyor mu?

    • Bir kış akşamı, evinin yolunu hiç unutmayacağım. Seni ondan ayırmayacağım.

    ve devdıbına gelecek olursak. Nesli nin en sevdiği renk beyaz ve burada bir ayaz gece diyor. Betüle bu kağıdın gitmiş olması bir tesadüf de olabilir, ayrıca Neslihanın uğurlu sayısı 14.

    Demem o ki bunları yazan kişi kötü niyetli biriyse niyetini oldukça belli etmiş olur. Tabi ki bu sadece bizim yaklaşımımız. Ama burada bir ekgib var. 14 sayısı bir günü temsil ediyorsa eğer, bu hangi 14? Eğer Ocak 14 ise bunu çözmek için yalnızca 4 günümüz var.
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi amk devami nerse
      ···
  9. 134.
    0
    hızlı yaz be dayı
    ···
  10. 135.
    0
    Hızlı yaz reyiz
    ···
  11. 136.
    0
    Hadi reis
    ···
  12. 137.
    0
    Hadisene amk
    ···
  13. 138.
    0
    Yaz artik aq
    ···
  14. 139.
    0
    Lan yaz artık
    ···
  15. 140.
    +1
    11 Ocak ^ saat: 12 ^ Kendi Evim

    Emrahla beraber Limon Cafe de gece geç saatlere kadar gelen not kağıtları üzerine kafa yorduk. Her tahminimiz başka bir olasılığı peşisıra getirdi. Bir şaka düşüncesinin çok uzağında olduğuna kanaat getirdiğimiz bu olaylar örgüsü bizi istemsiz bir gerilime koymaya başlıyordu. Eve geç saatlerde gelip hemen uyumuştuk. Bu sırada Betüle de çok fazla vakit ayıramamıştım. Ondan uzak olduğum her an onun için biraz daha zindan, benim için biraz daha esaret. Sabah kendimi bir rüyanın ortasından çekip, ansızın uyandım.

    Mutfağımız her zamankinden daha sağuk, kahvem her zamankinden daha bir sahiplenmeci. Sigaramı yakıp, ansızın titreten soğuğa rağmen balkona çıktım. Dumanını ayazın bağrına bıraktığım sigaram her hikaye gibi bitmeye yüz tutmuşken telefonum çaldı. Arayan Elif.

    - Günaydın Manco.
    + Günaydın Elif.
    - Yeni uyandın herhalde. Kahvaltıya çağıracaktım. Bu kez itiraz istemiyorum bak.

    Elifin niyetini daha yakın öğrenebilmek adına kabul edecektim bu kez.

    + Tamam, geliyorum.
    ···
  16. 141.
    +2
    11 Ocak ^ saat: 13.30 ^ Elifin Evi

    Öğlenin doruğundaki bu saatte Elifin evinde oldum. Emrahı çağırmış olsamda gelmek istemedi. Hazırlanıp çıktıktan sonra soğuğun içime siniyor olması beni bu anlamsız hikayenin içine sokmaya başladı bir kez daha. Bu şehir ayazını her gösterdiğinde, nedense hep bir sürpriz bekliyor oluyordum. Bu kez sürprizi Elif yapacaktı. Elifin evine varıp kapıyı çaldım. Elif güzel giyinmiş Simsiyah saçlarını omuzlarının üstünden beline doğru dökmüştü. Zeytin karası gözleri parıldayarak bakıyordu bana.

    - Hoş geldin.
    + Semiha yok mu?
    - Yok o dün arkadaşında kalmıştı. Gelmedi.

    Elifin belki de bunu fırsat bilip beni buraya çağırmış olduğunu düşündüm. Mutfağa geçtiğimizde kahvaltı çoktan hazırlanmıştı. Çay buharıyla cezbederken, Elif oturacağım yeri gösterdi. Hiç beklemediğim anda, beklemediğim şekilde konusmaya başladı.

    - Nihayet, başbaşa..
    ···
  17. 142.
    0
    Yaz panpa okuyoz
    ···
    1. 1.
      0
      Sen yaz amk
      ···
  18. 143.
    +2
    11 Ocak ^ saat: 14.30 ^ Elifin Evi

    Elif kahvaltı boyunca laf sokup ve bazı anlamlara gelecek, bazı anlamları elüstü edecek şekilde konuşuyordu. Ben çok kulak asmadım ilkin. Yakınlaşmaya başlama çabası her halinden belliydi. Kahvaltıdan hemen sonra salona geçtik. Bilgisayarı açık ve masanın üzerindeydi. Bana eski fotoğraflarını gösterip şirinlik yapıyordu şimdi.

    - Burada şişman mışsın biraz?
    + Ne şişmanı ya ?
    - Tamam balık etli diyelim biz ona.
    + Sevmez misin balık etli ?

    Bu sorusunun altındaki niyeti oldukça belirgindi. Gözlerimin içine kilitlenmiş göz bebekleri daha bir yakınlaşmaya başladı bana. Cevap vermedim. Bilgisayar hala dizlerinde bana doğru yumulmaya başladı. Kulağımın hemen altından öptükten sonra dudaklarıma doğru değdi dudakları. Karşılık verdim bende. Elim beline doğru gitti istemsiz. Bilgisayarı hemen önümüzdeki orta masanın üzerine bırakıp bir an kucağıma oturdu. Ellerimi ellerine alıp kalçalarına zütürdü. Hiç bilmediğim bir his yaşıyordum şimdi. Kulak memem dudaklarının arasındaydı. Elleri göğüslerime doğru bastırırken bir fısıltı duydum.

    - Artık sevmeye başlasan iyi olacak.
    ···
  19. 144.
    +1
    Lan bin Betül'ü neden aldattın
    ···
    1. 1.
      0
      Harbiden ya kiz cok iyi gibiydi bin
      ···
  20. 145.
    0
    Bekliyorum
    ···