+1
9.Part
Biraz bekledik saat gece 12 gibi normal personelin olmadığı bir zamanda harakete geçtik. Blogçunun söylediğine göre bitkilerin, taşların arasına anten koyuyorlarmış. Biraz aradıktan sonra gerçekten blogçu haklı çıkmıştı. Antenden çok bir radyoya benziyordu koydukları cihaz. Blogçu bu cihazın içini açıp bir şeyler yaptı ve bu cihazdan onları dinleyebileceğimizi söyledi. Bu blogçu zeki adamdı cidden. Termal kameralardan geçmemizi sağlayacak kıyafetleri giyip işe koyulduk. Hızlı ve eğilerek ilerliyorduk. Bir kaç dakika ilerledikten sonra üç metrelik elektrikli çitlerle karşılaştık. Blogçunun getirdiği malzemelerle çitin altını kazmaya başladık 30 dakika sonra geçebileceğimiz kadar yer açılmıştı. Hızlı adımlarla ilerliyorduk. Sonra bir ses duyduk tepemizden çok hızlı bir şey geçti bunun bir çeşit drone olduğunu söyledi kız. Biraz ilerledikten sonra konteynırları görmüştük. Artık içerdeydik, 51.bölgedeydik. Oyalanmadan ilerliyorduk sanırım kimsenin aklına birisinin buraya gelebileceği gelmemiş. Güvenlik yoğundu ama girmek kolaydı. Kameralardan kaçarak ilerliyorduk. Biraz ilerledikten sonra ilginç bir bina gördük, yukarıya doğru değilde yer altına doğru gidiyordu yan tarafında bir pencere vardı oldukça ufaktı ancak kız sığardı. Kız içeri girip, 20 dakika sonra bize kapıyı açtı her şey çok kolaydı sanki. O an blogçunun kuzeni bize eliyle yukarıyı gösterdi. Baktık ve kamerayı fark ettik, henüz bizi görmemişti ama daha fazla ilerleyemezdik.
Blogçu bir lazerle kameranın işini bitirdi. Blogçu kamerayı halledince koşup bir odaya daldı. O an onun delirdiğini düşündüm ama sonradan aklıma geldi onları dinleyen oydu. Bizde hızlı adımlarla peşinden gittik. Girdiğimizde bir güvenlik yerde yatıyordu diğeri ise blogçuya silah doğrultmuştu. Blogçunun kuzeni adamın üstüne atladı ve silahı elinden aldı. Adamın kafasına silahın kabzasıyla vurup bayılttı ancak çok ses çıkmıştı. Buna değdini söyledi blogçu kan içindeki suratıyla gülümseyip bilgisayarlara bakarken...