Selamun Aleyküm, Beyler hikaye kurgudur gelip mal mal yorumlar yapmayın.

Bir iki izlediğim filmi ve bilgilerimi birleştirerek yazacağım.

Fazla sıkmadan orta uzunlukta partlarla devam edeceğim.

Her şey mantık çerçevesinde olacak.

Bir kaç reze başlıyorum en geç yarına biter.

Hadi Bismillahirrahmanirrahim...

Edit = Bu entry'e bari şuku verin başkalarıda okusun dağa taşa anlatmayalım.

1.Part
Lise son sınıftaydım. Çok ezik olmayan, sporla ilgilenen birisiydim.
Tipime gelirsek 1.83 boyunda, atletik yapılı yakışıklı sayılabilecek biriydim.
Dersler felende sıkıntı olmuyordu. Anlıcağınız ideal bir hayatım vardı.
Mutluydum o zamanlar. Üni sınavına girmiş, yapmıştık bir şeyler.
5 kişilik bir arkadaş çevrem vardı.
3 erkek 2 kız arada bizimle takılan bir kaç eleman daha oluyordu tabi.
Son zamanlarda farklı arayışlar içerisindeydim. Spordan, okuldan, bilgisayar oyunlarından bıkmıştım. Sanki ruhuma işlenen şey yeni yeni aktifleşiyordu. Beni kendi içine çekiyordu...

Okuyan varsa belli etsin ona göre yazıyorum beyler ?

4.Part
Hayal meyal görüyordum her şeyi. Bir çınlama sesi. Mavi beyaz ve grimsi ışıklar. Aniden gözümü açıyorum karşımda gri soluk derisi, siyah kocaman gözleri ve büyük kafası ile bir uzaylı var. Ben kaçtıkça geliyor, elime taşa benzeyen bir cisim veriyor, (cisimin üstünde daire ve büyük bir ∆ var ve üçgenin içinde iç içe geçmiş 3 daire)çok soğuk, ellerimi çekmeye çalışsamda 3 dokunaç gibi olan parmağıyla avcuma taşı koyup parmaklarımı sıktırıyor. O şekil derime soğuk bir alevle kazınıyor.

Bağırarak uyandım, kan ter içindeydim. Ağlamaktan suratım su içinde. Bir rüya olduğuna seviniyorum ama Etraf dağılmış, cam açık, cips yerde ve cipsin kasesi kırılmış. Laptop ortadan ikiye ayrılmış. Telefonun camı çatlamış. Gözlerim yaşlardan bulanık, silmek için elimi zütürdüğüm anda panikledim. Elimde o işaret vardı...

2.Part
Yavaş yavaş kendimi, internette paranormal olaylar, astral seyahat, lucid rüya, cinler, kineziler, uzaylılar v.s gibi durumları araştırırken buldum. Ama hepsinden çok ilgimi çeken uzaylılar olmuştu. Daha öncedende uzaya meraklıydım. Gece gündüz araştırmaya koyuldum. Arkadaşları, ailemi boşluyordum. Cips kola alıp bütün gün odamdan çıkmıyordum.
Yüzlerce site, onlarca kitap...
Teleskoplar satın aldım ailem pek karışmıyordu.
Her gece bir şey görürüm diye bekledim ama hiç bir şey umduğum gibi olmadı. Tüm umudumu yitirdim eski hayatıma geri döndüm derken o gece olanlar tüm hayatımı değiştirdi.

3.Part
O gece kolamı cipsimi aldım hafif bir hüzünle internetteki ufolarla alakalı bloglardaki hesaplarımın hepsini sildim. Kolayı doldurdum cipsi kaseye koydum bilgisayardan uzaylılarla alakalı bir film açtım. gibtir et ne güzel hayatın var kendine işmi arıyosun amk dedim içimden. Bir yandan film izliyor bir yandan whatsapp grubundan o beşli arkadaş grubuyla konuşuyorum. Bendeki garipliği sorup duruyorlardı, bir şeyler deyip geçiştirdim. Hafif bir uyku bastırdı. Film bitsin yatarım diyordum ama göz kapaklarım istemsizce aşağı indi...

bırak 51.bölgeye, abd'ye vize için başvursan 6 ayda alıyorsun panpa.

6.Part
Aniden uyandım. Bu rüyada neydi böyle. Neyse diyerek babamın idareten verdiği telefondan hemen Google'a girerek. Elimin resmini (şekli) arattırdım.
Nerdeyse hiç bir şey çıkmadı. Biraz aşağılara inince bir blog buldum. Tamamen uzaylılarla alakalı. Bir kaç saat onda takıldım. Çok ilginç şeyler vardı. Elimdeki şekil hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyen bir adama mesaj attım. Uzun uzun konuştuk. Bana onlar seni istiyor dedi. Rüyamıda anlatınca. Benden direk numaramı istedi. Güvenmesemde verdim. Aradı ilk başta tanıştık. Adama biraz daha güvenince anlatmaya başladı.

(Adam = a Ben = b)
A = Bak dostum nasıl söylenir bilmiyorum ama başka çarem yok dedi.
Biz bir kaç dost olarak swemdeka'ya(blogda mesaj atmıştı telefonda 51.bölge deme diye) tatile gitmeyi çok istiyoruz. Sende bizimle gel. Hem
otelin sahibi senide çağırmış.

B = Düşünücem dostum.

Adamla bir hafta boyunca yazıştık.
Bana planı anlattı. Kaybedecek bir şeyim yoktu. Hem bir şey beni oraya çekiyordu. Adama kabul ettiğimi ilettim. Her şey bundan sonra başlıyordu...

7.Part

Orada 4 kişi buluşacaktık.
3 erkek ve 1 kız.

1. Ben
2. Blogçu adam
3. Blogçu adamın kuzeni
4. Blogtan editör olan bir kız

Bu 3 kişi birbini tanıyor ve güveniyordu. Yabancı olan ve güvenilmeyen bendim. Kız editördü uzun yıllar bloga önem vermiş. Blogçu adamda aynı şekilde. Kuzeni biraz sinsi bi herifti ama arada blogçu adam olduğu için bişey demedim.

Planımız belliydi. Nolursa olsun oraya gidicektim.
Arkadaşlarıma ve aileme, Antalya'ya bir arkadaşımın yanına gideceğimi söyledim. Babam hırsız şokunu atlatırsın iyi olur dedi. Biraz nakit aldıktan sonra iş oraya gitmeye kaldı. Vize v.s gibi olaylar çok vakit kaybettirirdi. Babamın bir arkadaşı vardı pek iyi işlerle uğraşmazdı ama sağlam adamdı. Abi bir kız var yanına gitmem gerek vize çok zaman kaybettirir ama babama bahsetme dedim. Benide sever, bir iki telefonla halletti. iki gün sonra yola çıkacaktım. Bir iki kıyafet aldım, bolca nakit, ve babamın verdiği idareten telefon. Her şey tamamdı. Geri kalan malzemeleri diğerleriyle buluştuğumuzda halledecektik. Günler çabuk geçmişti, beklenen gün gelmişti.

Yalan beyle inanmayın
Edit: ama merak ettim rez

5.Part
Ne yapacağımı şaşırmıştım, aileme söylesem kesin deli derlerdi.
Ani bir hareketle kalkıp çöp olmuş bilgisayarı ve telefonu arka bahçeden gizlice çöpe attım. Odayı topladım. Hiç bir şey yokmuş gibi ailemin yanıns gittim. Dün camı kim açık bıraktı dedim. Kendisi açılmıştır olum dediler. Peki telefonumla laptobum nerde dedim. Biz dokunmadık dediler. Babam panikledi odama koştu. Yatağı incin bırakmıştım bilerek. Babam hırsız girdiğini sandı tam istediğim gibi. Bir kaç saat emniyet v.s ile uğraştıktan sonra babam yanına çağırdı. Sokak kamerasından bir şeyler bulmuşlar. işte şimdi zütüm pır pır atıyordu. Gittik ben panikledim tabi. Sakin ol genç dedi gülerek bir memur. Bende tebessüm ettim. Sonra görüntüleri açtılar. Mavi bir ışık var balkonda. Tam gökyüzünden bir şey iniyorken kamera aniden bozuldu, garip sesler eşliğinda ekranında elimdeki o lanet işaretten belirdi ve hemen kayboldu. Görüntüler izlenmediği için rahatlamıştım. Görüntü bozuk hatası verdi pc. Bir iki bir şey söyleyip gönderdiler. O gün yorgunluktan uyuya kalmışım. Ve yine o çınlama yine o ışıklar ama bu sefer uçan bir cisimden aşağı bakıyorum. Etraf çöl sonra beyaz arabalar görüyorum. Aşağı inmeye başlıyoruz. Tahminimce askeri bir alan burası. Tabelalara baktığımda, ingilizce olarak "AMERiKAN HAVACILIK ÜSSÜ" yazdığını fark ediyorum.

tipi görünce uzaylı sanıp almışlardır amk ilginç bişi yok

Beyler okuyan çok kişi yok trend olmadı bir kaç kişi için yazıyorum onlarda okuduğunu belli ederse makbul geçer

Yeni uyandım devam beyler

Kaç kişi okuyor beyler ?

8.Part
Sabah erkenden kalktım, sırt çantamı aldım evdekilerle vedalaşıp çıktım.
Aradım beni zütürecek olan babamın arkadaşını. Hallettik dedi yanına çağırdı, bir tekne ayarlamış. Birisi zütürecekmiş beni. Bir tekneyle yola koyulduk. iki güne yakın yol sürdü. Sonunda geldik. Bizi bir memur karşıladı. Rüşvet verdi yanımdaki adam memura. Beni indirip çantamı verdi ve tekneyle gitti adam. Memurda kayboldu ortadan. Koskoca şehirde yapayalnız kalmıştım. Bir geceliğik otel tuttum. Eski bir oteldi kimlik felen sormadılar. Yattım uyudum, ertesi gün blogçu adam aradı buluşacağımız yeri söyledi. Kalktım, duş aldım ardından otelden çıkıp bir restaurantta karnımı doyurdum. Buluşacağımız noktaya gitmek için bir taksi tuttum. Bir iki saat sonra bana tarif edilen eve gelmiştim. Eski bir evdi, kapıda blogçu adam vardı. Beni karşılayıp eve aldı. Evde planın üstünden bir kez daha geçtik. Malzemelerde hazırdı, malzemeleri test ettik ve blogçunun range roverine atladık. 2 saat sonra hava çoktan kararmıştı.
Harakete geçme zamanı gelmişti.

5.Part
Devam ediyorum beyler
Sonra birden odama uzaylılar girdi Evet gerçektiler!!! Ama. Bunlar Farklı Bir kabiledenmis (Malafat-ül Şakşakiye Kabilesi) Çıkardılar 315269 lük haşmetliyi beni çatır çutur gibtiler buda böyle bir anımdır beyler..

9.Part
Biraz bekledik saat gece 12 gibi normal personelin olmadığı bir zamanda harakete geçtik. Blogçunun söylediğine göre bitkilerin, taşların arasına anten koyuyorlarmış. Biraz aradıktan sonra gerçekten blogçu haklı çıkmıştı. Antenden çok bir radyoya benziyordu koydukları cihaz. Blogçu bu cihazın içini açıp bir şeyler yaptı ve bu cihazdan onları dinleyebileceğimizi söyledi. Bu blogçu zeki adamdı cidden. Termal kameralardan geçmemizi sağlayacak kıyafetleri giyip işe koyulduk. Hızlı ve eğilerek ilerliyorduk. Bir kaç dakika ilerledikten sonra üç metrelik elektrikli çitlerle karşılaştık. Blogçunun getirdiği malzemelerle çitin altını kazmaya başladık 30 dakika sonra geçebileceğimiz kadar yer açılmıştı. Hızlı adımlarla ilerliyorduk. Sonra bir ses duyduk tepemizden çok hızlı bir şey geçti bunun bir çeşit drone olduğunu söyledi kız. Biraz ilerledikten sonra konteynırları görmüştük. Artık içerdeydik, 51.bölgedeydik. Oyalanmadan ilerliyorduk sanırım kimsenin aklına birisinin buraya gelebileceği gelmemiş. Güvenlik yoğundu ama girmek kolaydı. Kameralardan kaçarak ilerliyorduk. Biraz ilerledikten sonra ilginç bir bina gördük, yukarıya doğru değilde yer altına doğru gidiyordu yan tarafında bir pencere vardı oldukça ufaktı ancak kız sığardı. Kız içeri girip, 20 dakika sonra bize kapıyı açtı her şey çok kolaydı sanki. O an blogçunun kuzeni bize eliyle yukarıyı gösterdi. Baktık ve kamerayı fark ettik, henüz bizi görmemişti ama daha fazla ilerleyemezdik.
Blogçu bir lazerle kameranın işini bitirdi. Blogçu kamerayı halledince koşup bir odaya daldı. O an onun delirdiğini düşündüm ama sonradan aklıma geldi onları dinleyen oydu. Bizde hızlı adımlarla peşinden gittik. Girdiğimizde bir güvenlik yerde yatıyordu diğeri ise blogçuya silah doğrultmuştu. Blogçunun kuzeni adamın üstüne atladı ve silahı elinden aldı. Adamın kafasına silahın kabzasıyla vurup bayılttı ancak çok ses çıkmıştı. Buna değdini söyledi blogçu kan içindeki suratıyla gülümseyip bilgisayarlara bakarken...

Rezzzzz

Rexzzxhc