1. 76.
    +2
    neyse bunlar başladımı sohbete bitmek bimez, ben kalktım günün yorgunluğu var zaten girdim duşa, bütün yorgunluğumu attıktan sonra oturma odası diye tabir ettiğimiz odaya girdim bu dalama hala telefonda konuşuyor, bendede huy vardır yanımda biri telefonla konuştupğunda sıkıntıda etrafa mal mal bakarım dahada uzarsa kaçmak için sanki aklıma bişey gelmiş numarasıyla kaçar giderim, bunun konuşmasında 2. dediğim oldum.. yatağıma uzandım, işyeri sorunları bu gibiğin sorunları beynim dolmuş ki gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya daldım...
    ···
  2. 77.
    +2
    bilgisayar masamın altındaki o garip kibrit kutusu kadar et parçası, bi yanım kabul etmiyor ama tüyleri falan sarıydı, evet amk o !! kedinin bi parçasıydı . amk murat nasıl böyle bişey yapabilmişti ki aklım karıştı, karıncayı bile incitemeyen adam, içimde başlayan korkuyla odama çekildim,
    ···
  3. 78.
    +2
    eee sonra
    ···
  4. 79.
    +2
    bi gün mutfakta su içerken içerden acı acı bana seslendi bişey oldu telaşıyla yanına gittim korkulu gözlerle uçak düşücek uçak düşücek dedi, hafiften suratıma gülümseme geldi ama televizyonun alt köşesinde son dakika haberi olarak istanbul-Diyarbakır seferini yapan RJ100 tipi THY uçağı Diyarbakır Havalanı’na iniş yaptığı sırada düştü yazısı çıktı, o sıra bi murata bakıyorum bi televizyona normalde doğa üstü güçlere inanmam ama bu bin kurusu nası bildi o zaman bunu diye iç sesimle konuşuyorum,

    bu arada 2003 yılı olduğu için bazı genç arkadaşlarımız hatırlamayabilir,

    tarih : 8 ocak 2003

    kaza saati :18:19

    OLAY

    iSTANBUL'DAN havalanan RJ100 tipi THY uçağı Diyarbakır Havaalanı’na inişi sırasında piste ulaşmasına 200 metre kala 2’nci Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı’ndaki boş araziye düşen uçağın gövdesi 3 parçaya ayrıldı ve uçağın enkazı yaklaşık 800 metrekarelik bir alana yayıldı. Düşme anında meydana gelen patlamadan sonra yangın çıktı. Yangın nedeniyle cesetlerin çoğu yandı. Uçak düşer düşmez ilk müdahale, 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı ekiplerince yapıldı.

    Kazadan yaralı olarak kurtulanlar tedavi altına alındı.
    Uçakta bulunan 80 yolcu ve mürettebattan 74’ü hayatını kaybetti, diğer altı kişiyse yaralı olarak kurtarıldı. Askeri personel olay yerine ulaşarak yaralıları ambulanslarla hastanelere zütürdü. Yaralılardan Aliye il, Celal Toprak ve Murat Karamutlu Diyarbakır Devlet Hastanesi’nde, 1.5 yaşındaki Helin Kıran Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, Encer Güneş, ve Burak Altındağ da Diyarbakır Askeri Hastanesi’nde tedavi altına alındı. 1.5 yaşındaki Helin Kıran sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Böylece kazada ölü sayısı 75’e yükseldi.Bu arada olay yerinde yapılan aramalar sonucunda uçağın karakutularından birine ulaşıldı. (alıntıdır)
    ···
  5. 80.
    +2
    yine nasıl düşürdüyse bin sohbetin gibti bırak, baran dediğim kişide bunun anlattığına göre lisedeyken çok samimi arkadaşıymış, yedikleri içtikleri ayrı gitmezmiş, hatta bi gün bunlar şile tarafında denize gitmişler bizim kamil yüzme bilmediği halde derin sulara açılmış, sonuç tam boğulucakken baran son dakikada bunu kurtarmış bide çocuğu korkudan dibe çekmeye çalışmasına rağmen çocuk bırakmamış bunu, bu olayı her anlattığında gözleri dolar,
    ···
  6. 81.
    +2
    bizimkinide olaydan sonra gelen polisler ifadesini almak için karakola zütürmüşler, olayları anlatırken gözyaşlarına hakim olamayıp hüngür hüngür ağlamaya başladı, bende kardeşim ölümlü dünya herkesin gideceği yer orası falan teselli etmeye çalışıyorum bu o yorgunlukla yattığı yerde düşünceli tavırlarla takınırken uyuya kaldı, geçtim sofraya yaptığım muhteşem yemeklerimi yedim ortalığı toparlayıp odama geçtim yatağıma yattım,
    ···
  7. 82.
    +2
    kulaklarımı iyice açtım bu bini dinliyorum tüylerim falan diken diken oldu neyse bu devam ediyor, televizyondan gelen ses hazırlanmamı söylüyordu, titreyerek neye hazırlanıcam diye sordumm, evine biri gelicek o senin düşmanın ona karşı gelebilmen için hazırlanman lazım dedi ve üstüne ekledi o ki geldiği gün seni öldürmeye çalışıcak ses iyice yükselmişti o ki senin hayatını çalıcak o ki kurtulman için hazırlanman lazım, beyler gelicek olan adamın kim olduğunu hepiniz biliyorsunuz. " benim ",
    ···
  8. 83.
    +2
    gün geçtikce buna emirler vermeye başlamışlar en son bizimde yardımızı almak istiyorsan odanın her tarafına ayna koy diye tembihlemiş, gerçektende sürekli oturduğumuz hatta murat'ın yattığı odada duvarda boy aynası vardı, buna aynada görünüp dahada yakınlaşmak istiyorlarmış, amk çok etkilenmiştim sohbeti dağıtmak için dinlemiyormuş gibi yapmaya başladım sırf sussun muallak sabah olunca detaylı konuşuruz falan dedim sabaha kadar hiç uyumadan günü tamamladık,
    ···
  9. 84.
    +1 -1
    saat : 02.45

    mağaranın içindeyim, üst taraftanda bulunan ufacık bir delikten giren ışık hafif dalgalı suda yayılarak loş bi hava veriyor, buraya nasıl geldiğimi kimin getirdiğini bilmiyorum sadece buradan çıkmak istiyorum ama nafile her yer kapalı çıkış yolu yok, denizin içinde bulunan bi mağara olmalı herhalde diye düşünüyorum, dalgalı su, gökyüzyü mavisi, tamamen şeffaf, tek çıkışım su diye düşünüyorum, yavaşca suya girerken dalgalar bi anda artıyor, su belime geldiğinde ileriden bana doğru gelen bişeyin olduğunu fark ediyorum ve geri geri adımlarla sudan çıkmaya çalışırken bi yandanda bana gelen şeyin ne olduğuna bakıyorum ama gelme hızınla birlikte karanlığıda getiriyor, gözümü bundan ayırıp sağa sola baktığımda aynı bunun gibi gelen şeyleri fark edip hızla sudan çıkarak ilk bulunduğum noktaya geliyorum,
    ···
  10. 85.
    +2
    komutan biraz irkildikten sonra nasıl yani diye şakınlıklar geri soru yönelti, ben bile o an şaşkınlığımı gizleyememiştim komutanla birlikte aynı soruyu bende sormuştu nasıl? askerler ormanın iç kısımlarına doğru ilerlerken fazla bi mesafe geçmeden gülüşme sesleri duymuşlar yaklaştıkcada gülüşme sesi durduğunda garip garip sesler duymuşlar iyice yaklaştıklarında ise murat'ı çakalın boynunu koparmış şekilde hayvanının boynundanda karnına kadar derisinin yırtmış karnının orda bulunan etleri yemeğe çalışırken bulmuşlar,
    ···
  11. 86.
    +1 -1
    polislerden bi kaçı yanıma gelmişti ağladığımı görünce ölen kişinin yakını sandılar herhalde bi kaç soru yöneltiler katiller aynı evde yaşadığımı öğrenince sorgulama yapmak için gözaltına alındım, karakola girdiğimde ninenin komşusu hararetli şekilde başkomisere olayı anlatıyordu, murat ninenin evine girip bağırmaya başlamış, duyabildikleri kadar da beni kimlen aldatıyorsun o adam kim gibi saçma sapan sorular sormuş, rahmetli bizi çocuğu gibi severdi büyük bi ihtimalle bu olayda bile murat'ın durumunu anlayıp yardım etmeyede çalışmıştır lakin murat sorduğu sorulara aldığı cevabı algılamadığı için kendi yazdığı senaryoda buna yer olmadığından kadını hiç gözünü bile kırpmadan oracıkta bıçak darbesiyle öldürmüş bu sırada karşı komşusuda açık kapıdan içeri girmeden olayı dinliyormuş murat farkedince hemen evine kaçıp kapılarını kitlemiş,
    ···
  12. 87.
    +2
    evet şizofren kardeşim dinliyoruz
    ···
  13. 88.
    +2
    bitanesi hemen o incecik sexsi dudaklarınlar buyrun beyfendi demesi bayılcaktım nerdeyse, durumu anlattım böyle böyle işte kaza oldu falan filan soy ismini sordu, büyük yer sonuçta kaç tane murat vardır allah bilir, bilgisayara gömüldü kaldı kız bi kaç saniye bilgisayara baktıktan sonra telefona sarırdı ,bende o sıra şu masanın üstünde fantezilere daldım bir an kızın sesiyle irkildim, burada çalışan murat *** şuan görevinin başında herhangi bir rahatsızlığı yok ,
    ···
  14. 89.
    +2
    şizofreni hastalığının istatistiksel görünme oranı nüfusun yüzde 1 i kadardır. bölün bakalım türkiye nüfusunun yzüde 1 i kaç ediyor. tedavi gören kaç tane hasta var ve kaç tane hasta teşhis konulmadan aramızda yaşıyor sizce? o hani halk tabiriyle eserekli dediğimiz geceleri cin peri uzaylı gören komplo teorileri yazan yobaz dediğimiz dinci tipler aşırı marjinal görünen uçuk tipler temizlik manyakları kontrol manyakları hepsi ruh hastaları. etrafınızdaki insanları pgibolojik kriterlere göre değerlendirdiğizde emin olun korkacaksınız.
    http://www.bakirkoyruhsin...biyatri/sizofreni_87.html
    ···
  15. 90.
    +2
    kapıyı çaldım usulca açılan kapıdan hayatım boyunca hiç görmediğim güzellikte birisi o kibar sesiyle beni benden almıştı aklımdaki sorular yaşadıklarım hepsi bir anda uçup gitmişti sanki, siyah saçlı iri gözlü dolgun dudaklı tarif edilemez güzellikteydi, dil tutulmasını atlattıktan sonra baran'ın arkadaşı olduğumu söyledim olayları anlattıktan sonra bi anda hüzüne büründü kardeşimi görmek istiyorum dedi, bizde araba falan yok tabii otobüsle anca zütürürüm diye düşünürken arabasının anahtarını alıp istanbul yollarına düştük, kız acılıydı kardeşi hapisteydi ama yumuşatmayı başarmıştım ruh ikizim gibiydi sanki o gülüşleri böyle bir olayın içinde hiç beklemiyordum sanki gelip bana reset atmıştı, istanbul'a vardığımızda baran'ın ceza evinde bi kaç gün kaldıktan sonra ilk çıktığı duruşmada hakim sağlık kontrolü istemiş tabii vahşice bi cinayet var ortada rapor sonucuda Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi şizofren teşhisi konularak gönderirmiş, ablası melis ile beraber erenköy'e vardık görüşme isteğimizi ilettik zorluk çıkarmadan görüşmemizi sağladılar, baran çökmüş durumdaydı hiç kendinde değildi, 5 dakika geçmedende ayırdılar hemen bizi, yapacak bişeyimiz yoktu artık çıktık bi kaç gün istanbul'da kaldıktan sonra yaşadığı sehire geri dönen melis ne ben onu unuttum ne o beni birbirimizi aramalara falan başladık, aradan 8 ay falan geçtikten sonrada evlenmeye karar verdik.
    ···
  16. 91.
    +1 -1
    reserved
    ···
  17. 92.
    +2
    annesi tek kalınca başka bir adamlan 2. evliğini yapıp başka bir şehire yerleşiyor, ablası yetimhaneye yerleştirirdiğinden 2 hafta sonra balıkesirli bir iş adamı tarafından evlatlık alınıyor ama baran yetimhanede bi süre yaşamaya devam ediyor ta ki teyzesi bunun yanına alana kadar teyzesinin yanında 6 sene geçirdikten sonra evden kaçıyor bi daha hiç haber alınamıyor, bu arada 7 yıl sonra baranın annesinin ölüm haberini alıyorlar güya eve giren hırsız tarafından boynu kesilerek öldürürmüş diye, baran'ın bütün ailevi sırlarını öğrnmiştim sıra ailesinden en yakını olan ablasını bulmaktaydı burada yapacak başka bi iş yoktuda zaten hemen atlayıp teyzesinin verdiği bilgilerle ablasının yaşadığı yeri buldum,
    ···
  18. 93.
    +2
    artık herşey daha netti kafamda murat'ın kumral saçlı sevgilisi aslında kafasında çizdiğini modeli başka bir insana empoze etmeye çalışmıştı, aslında hiç dururmamıştı sadece kendini oyalayacak birini bulmuştu, ne kadar da safmışım, ifade mi verdikten sonra murat ile görüşmek istedim sadece ne olduğunu öğrenmek istiyordum fazla geçmedende hedefime ulaşmıştım, o kadar hakaretime rağmen sadece ailemi bul bana getir demişti, o hırslan çıkıp eve geldim kimse görmesin diye kaldırımın en diplerinde yürüyordum aslında sadece kendini yakmamıştı kendinle beraber benide yakmıştı, hemen eve girip eşyalarımı topladım iş yerinde bekar olan arkadaşımı arayıp yanına geleceeğimi söyleyip eşyalarımla beraber yola koyuldum, aslında amacım tamamen murat defterini kapatmaktı ama son söylediğini yapıp yapmakta kararsızdım geçirdiğimiz günleri düşündün ilk tanışmamız vs. son istediğinide yapmam lazımdı vefa borcuydu o bana, ertesi gün iş yerinden izin alıp sakarya'ya yola çıktım, köyünden sürekli bahsettiği için bulmakta fazla zorluk çekmedim, küçük bi köydü toplam ev hanesi 10-12 civarındaydı köyün kahvesine girip ihtiyar heyetinden birine yaklaşıp selam verdim yabancı biri gördükleri için olsa gerek çok misafirperver davrandılar, sohbet sohbeti açtı iş asıl mevzuya geldi murat'ın ailesi nerde?
    ···
  19. 94.
    +2
    nihayet eve varmıştık ertesi gün iş başıydı, yol yorgunu olduğum için kafamı yastığa koyar koymaz uyudum, gece saat 3.00 gibi tuvalete kalmıştım gözlerim muratı arasada murat yoktu büyük bi ihtimalle yatağında mısıl mısıl uyuyordu, artık herşey eskisi gibiydi bi hafta içinde iş bulmuştu çalışmayada başlamıştı, boş vakitlerinde girişteki yaşlı ninemize ziyaret ediyordu onun ihtiyaçı falan varsa onları karşılıyordu murat mutluydu kısacası, sevgilisiylede arası iyiydi,

    zaman su gibi akıp geçiyordu yaklaşık 2 sene geçmişti ufak tefek olayları olsada murat'ın durumu eskiye nazaran çok iyiydi, ta ki 2005 yılının temmuz ayına kadar;
    ···
  20. 95.
    +2
    beyler hikayenin bu kısmın yazarken arka fonda bu müzik çalıyordu isteyen bu müzikle okuyabilir.

    http://www.youtube.com/watch?v=P93KEBzTvYM

    gözlerimden belli belirsiz yaşlar akmaya başlamıştı dünya durmuş evren kendini resetliyordu gökyüzündeki bulutlar normal hızlarından 3 katı daha hızlıydı bütün cesaretimi toplayıp usulca apartmanıma doğru yürümeye başladım etraftaki insanlar garip bi yüz ifadeleriyle bana bakıyordu, kimdim ben? apartmana yaklaştıkça kalabalık sanki daha çok artıyordu, kapıdaki polisler kalabalığı dağıtmaya çalışırken içerden çıkan polislere yuhh sesleri yükseliyordu aslında ben öyle zannetmiştim o sesler polislere değilmiş beklediğim sahnenin baş rol oyuncusu murat'a imiş. ortam çok gerilmişti bütün millet murat'ı linç etmek için birbirlerini ittiriyorlar işte o an beni gördü gözlerindeki acı tarif edilemezdi gözümün derinliklerine bakıyordu adeta, HER TARAFINA bulaşmış kanla birlikte hemen ekip aracına bindirip olay yerinden uzaklaştırdılar. apartmanın girişine gelmiştim polislerin engellemelerinden bağırmalarından hiç etkilenmeden içeri doğru saniyenin binde biri kadar yavaş işleyen bi zamanla ilerliyormuşum gibi giriş katındaki yaşlı teyzemizin dairesinin kapısına gelmiştim, sanki bütün dünya susmuştu bomba sesinden sonra oluşan tis sesi gibi garip bi ses vardı sadece, kapısı açıktı kendide içerdeydi ama her zaman ki güler yüzüyle sempatik tavırlarıyla değil, yerde uzanmış dünyanın kederini tek başına yaşıyormuş gibi, her tarafta kırmızı rengin oluşturduğu garip garip şekillerle birlikte boyası artmış ressam gibi kalan boyayı bi sinirle yere savurmuş gibiydi, adımlarım dahada yavaşlıyordu, yakınlaştıkça yerde yatan bana bakıp gülüyordu, sanki usta bir marangozun kukla yaparken el ve ayak kısımlarını en sona takacakmış gibi ortalıkta bırakmıştı.. farkındaydım yerde yatan bi kukla değildi parçalara ayrılmış gögüsleri kesilmiş bir insandı o, daha fazla dayanamadım çömeldiğim yerde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım, ben bunu istememiştim okuyup iş sahibi olup mutlu huzurlu yuvamda ailemle birlikte bir ömür geçirmek istemiştim yıllardır bunun için çabaladım okul, iş hayatımın çoğu kısmında tek başımaydım her zaman kendi ayaklarımın üstünde durdum bununda üstesinden gelirdim ama şuan değil, beynim bile olayları algılamakta zorlanırken benim soğukkanlı olmam imkansızdı,
    Tümünü Göster
    ···