bizim okulun tek kapısı vardı. kapının karşısında başka bir okul vardı. kapıyla ilk okul arasında da sokak vardı. ben sokağın bir tarafından kapıya doğru yürüyorum kulağımda kulaklık var. gözlerim bozuk zaten uzağı pek göremiyorum. asya'da karşıdan bana doğru yürüyormuş. insanlar pek dikkatimi çekmezdi zaten o zamanlar. anne baba ayrılmış. karnım zil çalıyor. dünya yansın umrumda değildi. okulun kapısına aynı anda gelmiştik. kızın ismini sormamıştım. direk merhaba asya demek olmazdı. ama suratına baktığımda biraz somurtuyordu ve morali bozuk gibiydi. göz göze geldik;
+"günaydın, dün sabah için teşekkür ederim."
-"günaydın, ne demek lafı bile olmaz."
+"adını sormayı unuttum. uykuluydum kusura bakma"
sadece "asya, memnun oldum." dedi ve bu arada yürüyoruz okulun içine doğru.
+"bende memnun oldum, ben on milyon dolar."
gülümsedi ve "biliyorum hatırlatmana gerek yok" dedi.
dayanamayıp kıza sordum "bir şeyin mi var moralin bozuk gibi"
-"önemli bir şey değil" dedi. ben ısrarcı bir tipim yerimde duramadım.
+"var bir şeyin belli somurtuyorsun resmen" dedim.
-"çok mu belli oluyor."
+"fazlasıyla. hadi anlat dinliyorum"
-"annemle babam ayrılacakmış babam 1 haftadır eve gelmiyor." dedi. içimden dedim işte be on milyon dolar aylardır beklediğin fırsat ayağına geldi. o kadar mutluydum ki. kızların en hassas oldukları an üzgün oldukları andır beyler. ne derseniz yapacak bir halleri olur.
bende mütevazi bir şekilde dedim ki;
+"benim annem 6 aydır evde yok. dert ettiğin şeye bak."
kızı o anda bile güldürebilmiştim. kendimle gurur duyuyordum. az önce umrumda olmayan dünya yaşamak için güzel bir yer olmuş gibiydi.
-"nasıl ya annene bir şey mi oldu" dedi
+"yok. benimkiler boşandı. annem fransa'da şuan dedim."
-"nasıl üzgün olmuyorsun bu duruma" dedi. ulan üzülmem mi amk 2 lokma yemek yiyim diye sabahın köründe kalkıp okula geliyorum.
+"böyle durduğuma bakma içten içe kendimi bitiriyorum" dedim. ve kızdan inanılmaz bir cümle duydum.
-" o zaman birbirimize destek olmanın tam sırası" dedi. ve gelen arkadaşlarının yanına gitti.

aradan bir ay falan geçmeden ben sürekli kızla konuşmaya başladım. o zamanlar boş mesaj modaydı. bir gün kıza açıldım. ve arkasından boş mesaj attım. bilmeyen yeni kardeşlerimiz için söyleyeyim. boş mesaj bizim zamanımızda seni seviyorum demekti. kız da bana karşılık verince. hayatımın gibilme anları başladı. 2 arkadaşı daha var demiştim. birinin adı miray. birinin adı elif. biz asya'yla ne yapsak anında mirayla elif biliyordu. nasıl oluyordu anlamıyordum. bir gece asyayla mesajlaşırken üst komşumuz çatır çutur gibişiyordu. mayıs ayı falandı o zamanlar. ve penceresi açıktı huur çocuklarının. bana deli gibi ses geliyor ve rahatsız oluyorum. annem taşındıktan sonra yatak odasını ben almıştım. kızla mesajlaşıyoruz. dedim "üst komşu ciks yapıyor galiba çok rahatsız oluyorum". biraz dobrayımdır ağzıma geleni söylemekten çekilmem. kızın bana kurduğu 2. şok cümlesi geldi.
"biraz beklersen bizde onlara rahatsızlık veririz" dedi. bu üstü kapalı gel beni gib demekti. çıldırıyordum. ne kadar sevgili olsakta en fazla yanağımdan öpmüştü bu güne kadar. aşırı çekingendim. olaylar o kadar hızlı gelişti ki kızı eve çağırdım bir hafta sonu. nasıl olsa babam yine bir karıyla çıkıyordu dışarı. artık umrumda değildi. mutluydum ve huzurluydum. kıza mesaj attım. kız 1 saate geldi eve. bende kendime parfüm falan almıştım tabi sevgilim olduktan sonra kendime bakma isteğim gelmişti. hayatımın aşkı evimdeydi. aklımda bir soru vardı. ben ona dokunmaya kıyamazken nasıl ciks yapacaktım? bunu düşünüp durdum ve gerçekten isteyip istemediğini sordum. "her şeyden çok istiyorum. sorun olmaz zaten" dedi. "o ne demek " dedim. ve 3. şok geldi. "aşkım ben bakire değilim ki" ulan lise 2 deyiz be dıbına koduğum kızı nasıl bakire değilsin. beynimden vurulmuşa döndüm göğsümde yatmış televizyon izliyorduk o aşağıdan bana bakıp bunu söyledi ve bi anda kalktım ayağa. nasıl bakire değilsin ne yaptın, neden yaptın diyordum. çabuk sinirlenen biriyimdir dayanamadım gittim içeri bi soğuk su içtim ve bardağı bıraktım ve düşünmeye başladım. sadece yanaklarından öptüğüm dokunmaya kıyamadığım kız bakire değildi. arkamı döner dönmez dudaklarıma yapıştı mutfakta deli gibi öpüşüyorduk. ilk kez birini öpüyordum. sonra ağzına da almıştır eğer bakire değilse diye düşündüm ve kızı ittim. sonra dayanamadım. aşıktım. aldım tezgaha koydum bunu. deliler gibi öpüşüyorduk. seni seviyorumlar sana aşığımlar havalarda uçuşuyordu. benim çavuş kalkmıştı. kız dedi ki göğüslerime elle. deli gibi elliyorum kız inlemeye başladı. benimki iyice kalktı. lan daha çocuğum yaptığım işlere bak. her neyse zütürdüm bunu yatağıma yatağım çift kişilik olduğu için bir problem olmadı kız soyunmaya başladı. emin misin diye sordum. kesinlikle eminim dedi ve orda olan oldu. 1-2 sene böyle devam ettik ve ayrıldık. ayrıldıktan 2 ay sonra tekrar çıkmaya başladık. ciks yaptığımızdan tutun. 1 dakika konuşmamız bile o 2 arkadaşının kulağına gidiyordu. ve bana söylüyorlardı enişte ne yapmışsın be yine diye.

kıza o kadar aşıktım ki. o kadar seviyordum ki. ayrıldığımız da anında biriyle çıkmaya başlamıştı. artık yoktu. ben ellerim cebimde eskişehirin ayazında geziyordum. bilenler bilir. barlar sokağını. daha çocuktum ama içim aşırı olgundu. gittim benzin cafeye 2 bira içtim gezmeye devam ettim. boş boş geziyordum bir tak anlamıyordum. 2 ayım böyle geçmişti. o mutluydu. hayatı normale dönmüştü annesi babası yine birleşmişler ve mutlulardı. başkasıyla çıkıyordu. hediyeler alıyordu çocuk buna. birlikte karın içinde fotoğraflar atıyorlardı. bir gün kafama dank etti. çocukla konuşmaya karar verdim. sakin bir şekilde çocuğu yakaladım. çocuk yakışıklıydı kaslıydı en önemlisi aşırı zengin ve normal bir hayatı vardı. ben cılız bir çocuktum yine ihtiyacımı karşılayacak şekilde param vardı ama mutsuzdum. sevdiğim kadın yanımda değildi. her neyse. çocukla konuşmaya başladım. ama o kadar binlik yapasım vardı ki bunları ayırmalıydım. başladım konuşmaya.
+"mutlu gözüküyorsunuz bilader allah ayırmasın."
-"eyvallah öyleyizdir."
binliğim öyle bir tuttu ki. ağzımdan çıkanı söylemeye başladım. o iri yarı kaslı taşşaklı çocuk beni 5 dakika sonra gibecekti.
+"ee öpüşürken fotoğraf atmışsınız tabi öyle olacaksınız" dedim
-" sanane lan istersem gibişirken atarım sana mı soracam" dedi. çocuk beni tanımıyordu belli.
+"gibimi soktuğum ağızı öpmek nasıl bir duygu acaba" dedim. çocuk hem sinirlendi hem mal mal suratıma bakmaya başladı.
-"ne diyosun lan o... çocuğu"
+"koçum sen beni tanıyor musun" dedim
-"tanımıyorum aq çocuğu kimsin söyle hemen"
+"asya'nın eski sevgilisiyim ben."
sonra çocuk bana öyle bir yumruk attı ki beyler. dünya ters dönüyordu sanki çenem kilitlenmişti aq yere düştüm dövmeye devam etti. o döverken ben gülüyordum. ilginç bir şekilde acı hissetmiyordum. sonra ayrıldılar
elif ve miray yanıma geldi neden böyle bir şey yaptın onlar gayet mutlulardı dediler.
ben mutsuzum dedim.
tekrar çıktık. her zamanki gibi normal bir şekilde devam ettik ilişkimize ta ki geçen senenin yazına kadar.
geçen yaz neler olduğunu anlayamadım beyler. ben izmire taşındım. eskişehire döndüm. geri kızla buluştum ve geri izmire döndüm.
kıza bir gün fotoğraf at demeye başladım. bir şeyler hissediyordum. kötü şeyler.
çünkü attığı hiç bir fotoğrafta yüzünü atmamıştı bana. 5 sene olmuştu ama hiç bir zaman yüzüyle beraber bir fotoğraf atmadı. kızın asya olduğundan eminim ciks bile yapmıştım lan nasıl emin olmayayım aq.
bir gece bana o kadar uzun bir mesaj geldi ki.
"On milyon dolar bunları sana çok önceden söylememiz gerekirdi ama bunları anlaman biraz zaman alabilir. O kadar uzun zamandır sana bu işkenceyi yaptığımız için özür dileriz. Olayı anlatıyorum. En başında Miray senden hoşlanmıştı. Seninle muhabbet etti ama muhabbetini pek sevmedi. Sonra ben yani Elif. Sana deliler gibi aşıktım. Hala aşığım. Asya konusuna gelince. Asya hiç bir zaman seni sevmedi. Seninle öpüştü, seni sevmedi. Seninle ciks yaptı, seni sevmedi. Seni sevdiğini söylerken bile yalandı. Hepsini ben istedim bunların. Ben çirkinim. Biliyorsun bunu. Bütün okul biliyor. Sen Asya'yla çıktıktan sonra kendine çeki düzen vermeye başladın. Popülariten arttı. * kız haklıydı baya bir çevre yapmıştım. sayamayacağım kadar arkadaşım olmuştu.* Bana hiç bir zaman bakmayacağını bildiğim için en başında Asya'ya seninle çıkmasını istedim. Onda nemfomani hastalığı var. Sadece içgüdüsel olarak ciks yapıyor. Seni bir obje olarak gördüğü için sürekli cinsel ilişkiye girdi. Seni sadece ben sevmiştim. Sana bu eziyeti yaptığımız için çok özür dileriz. Bir daha karşına çıkmayacağız. Lütfen bizi affet."

bu mesajı sabaha kadar okudum. sabaha kadar. inanmak istemedim. eskişehire döndüm kızların hepsini sorguya çektim. hepsi aynı şeyi söyledi. asyaya gözlerime bakarak söyle dedim. baktı ve söyledi. özür diledi milyonlarca kez. ama hiç bir zaman affetmedim. içime geri kapandım. günlerce ağladım. aylarca ağladım. hala aklıma geldikçe ağlarım. hikayemin sonu olarak size bir tavsiye vereyim beyler. kimseye gerektiğinden fazla güvenmeyin. aşkla aldatıldım ben. aşkla kandırıldım. aşka inanmayın. bu geceye bir şarkı bırakıyorum. iyi geceler. mutlu olmaya bakın. bakın araştırın. kendim bir söz yazmıştım onu buraya bırakayım.
"güzel kızlar,katil olurlar."
iyi geceler inci Sözlük ailesi.
https://www.youtube.com/watch?v=ZFn3gBysozU