5 günde 3 kızı nasıl siktiğimi anlatıyorum

telefonda bana dedi ki
-ee hani buluşucaktık ben evden çıkıyorum

-a pardon serap ya tamamdır çıkıcam evden geliyorum bi 40 dakikaya kadıköye (hazırlanma süresi filan tabi)

-buluşmayı unutmuşun makineni unutma (gülücük)

-tamam unutmam

evden çıktığım gibi vardım kadıköye ve bekliyordu beni tramvayın orada gördüm tipini.. fotoğraflardaki gibi güzel gözüken birisiydi koyu tenli diyelim serap için de..
topuklu ayakkabı giymişti etek giymişti hava güneşliydi,ve kırmızı bir paltosu pembe bir şapkası vardı.. çoook hoş hanımefendi bir insandı kendisi

yüzü de güzeldi amma velakin yüzünde ufacık bir kusuru vardı.

• bu kısım çok önemli ayırt edici bi özellik olduğu için birsürü ihtimal yazıyorum siz birisini seçip öyle okuyun

-yüzünün ortasında kocaman bir ben vardı
-büyük bir sivilce vardı
-çıban vardı
-ön dişleri kırıktı
-alt dişlerinden ikisi döküktü
-kocaman bir siğil vardı
-franck ribery gibi bir yara izi vardı
-derisinde doğuştan bir yanık izi vardı

seçin bunlardan birisini ve öyle devam edin okumaya

neyyse ilk başta benim de dikkatimi çekmişti bu özellik ama pek de rahatsız etmemişti doğrusu, neyse tanıştık merhabalaştık yürümeye başladık bir süre sonra koulma girmek istediğini söyledi, izin istedi bende girebilirsin tabi nasıl istersen dedim koluma da sarılmadı ayrıca hani nasıl eski filmlerde olur ya öyle bir şeydi..

önce ben bir amerikan patentli restoranda yemek yedim o yemeyeceğini söyledi ona da bir ice tea ısmarladım zorla.. sonrasında bir kahve dükkanına oturduk ve konuşmaya başladık muhabbet kimsindir nesindir

kız annesinden nefret ediyordu, babasına ise eskiden çok kızgınmış da şimdi toparlamış.. abisi varmış bitane benden birkaç yaş büyük ama ikiz babasıymış helal olsun dedim adama filan laf lafı açıyordu
demiştim hiç unutmam e abin kızar mı senin diye, buraya geldiğimi bilmiyor çünk söyleyecek fırsat bulamadım sürekli işe gidiyor geliyor, yaptığı iş bir gıda sektörü muhabbeti ve işletilen o ünlü pastanede ufak çapta indirimleri oluyormuş serapın ailesine özel

bu hikayede direk gibiş aramayın önce hangi duygularla bu işe girildiğini anlayın, ondan sonra neden herkesin ağzının suyuyla akarak karşıladığı durumdan memnun olmadığımı anlarsınız..

işte makinelerden konu açıldı sonra tamamen hoş muhabbetti orta düzeyde biliyordu ve makineyi doğru tutan az sayıda insandan biriydi
milayarlık makineyi full otomatik mi kullanan dersiniz, yoksa lensi üstten tutan mı yada dijital makine gibi kullanan mı ne ararsanız o tarz insanlarla denk geldim o yüzden günlük sabır kontenjanım 3-4 arasında ancak bu aralar..

kalktık ve yürüyorduk, serap acıktığını söyledi gel bişiyler yiyelim dedim hayır olmaz dedi o sıralarda o bulunduğumuz ilçenin meşhur hastanesinin önündeydik..
liseli olmayanlar için söylüyorum nüfus kağıdında üsküdar yazanlar zeynep kamilden, kadıköy yazanlar şifadan, beyoğlu yazanlar taksim ilkyardım veya alman hastanesinden doğmuşlardır gibi öyle bir hastanenin yakınındaydık..

hastanenin bahçesinde tost yedik dostlar kızla bir banka oturduk tostundan bir parçayı oraya gelen kediye yedirdi. o kadar içten davranıyordu rahattı ki ben ise filiz ve ceren den bana kalan pisliklerle boğuşuyordum of of

koluma girdi hayatın güzelliğinden bahsediyordu sırf bir de üstüne 10 dakika sonra kafasını omzuma yasladı ben de ona kolumu attım, ama tamamen masumane duygularla oluyordu bu.. o sırada bana döndü ve dedi ki:

sen çok kibarsın daha o restorana girerken bana yol vermen de birşeydi. bana bunu yapmadı daha önce hiçkimse.. inanmak istemedim ama sonuçta doğruyu söylüyordu bu belliydi. o an işte çöküntüyü yaşamaya başladım kendi içimde ben ne biçim bir dünyadaymışım, serap hayatıma girince anladım bunu

çok hoş bir konumdaydık ve mutlu gibiydik yine ben yine mutlu gibiyim..

neyse kalktık oradan ve ara sokaklarda bayağ bi gezindik 3-5 fotoğraf çektik hava kararmaya yakın beni uyarıyordu.. ben hava kararmadan evde olmak istiyorum niye diyordum öyle olması lazım

tamam canım diyordum artık o mesafe kalkmıştı aradan
onun bakışları bir değişmişti yanakları kızarmıştı ve ben ona bakmak için başımı çevirdiğimde gözgöze geliyorduk ve o an çok utanıyodu ama kolumu bırakmıyodu, elimi tutmak da istemiyordu

ahaha o kadar utanmıştı ki botumun bağı çözülmüştü durmuştum o an bile heycandan ölüyodu durup onu öpeceğim sanmış olsa gerek..
kötü anlamda söylemedim böyle masumane bir duygu bu devire uymuyo sadece, ancak filmlerde görürüz...

hava kararırken bir kaç kez öpüşür gibi olmuştuk ama o kendisini tutuyordu,o zaman eskisi gibi olamayız ben korkuyorum tarzı şeyler söylüyordu ben onu öpmeye zorlamadığım halde..

bu da demek oluyordu ki benim onu cesaretlendirmem gerekiyordu ille o gün öpmesi için deil tabi bir ara öpmesi için en azından çünkü içinden geçen buydu.

@228 liseli olan ceren sadece dierleri mezun

neyse panpalar esnafın bulunmadığı ara sokaklarda yürüyoduk boş bira şişeleri gördük aa hadi şunları düzeltelim yaptım ve böylelikle onu bir kuytuya çektim önce..

sonrasında elele tutuştuk ve karşı karşıyaydık önce yine bir utandı gözlerini kaçırdı sonra dedi ki:

-yapmayalım ya lütfen eskisi gibi olmayız biliyorum

-içimden olduğu gibi davranıyorum ben, sabahtan beri niye kızarıyosun

-(gülümsedi) ya biliyosun işte

-neyi biliyorum? dedim

-ya biz öyle güzeldik bugün ama herşey bozulucak o zaman

-merak etme tam tersi her şey çok güzel olucak dedim

@235 zaten hızlı ve uzun anlatmıyomuyum gibiş mi uzun olsun abaza bin.. merak etmeyin serapla bir kez sevişmedik

neyse panpalar o sırada yakınlaşıyoduk ve ilk defa o sırada onu öpme eğilimine girdim dudaklar buluştu ve öpüştük

çok tatlıydı.. yalan deil aklımda kalan 3 güzel dudaktan biridir.. ancak bir süredir bunu rahatlıkla söyleyebilecek duruma geldim

neyyse panpalar 10 dakika sonrasında biz çıkıyoduk bide kız üstüne ısrar etmeye başlamıştı facebook da ilişki durumunu napıcaz facebook şifresini istiyorum a kadar vardı muhabbet oha dedim resmen kıza sakin ol ya arada öpüyodum yeniden yolda yürüyoduk artık durağa yakındık..

akşamında netten konuştuk yeniden face şifremi hayatım boyunca kimseye vermedim o sıraya kadar..

ertesi sabah benim o sıralarda işleyen kötü kaderim yine işlemeye başladı beyler=(

ertesi sabah facebook uma mesaj geldi telefondan okudum dışardaydım ve hiçbişey anlamamıştım eve gelince bir daha baktım ve tanımadığım bir kız bana şunu diyordu aynen..

sevgiline söyle benim erkek arkadaşımdan uzak dursun ona sor o olayları anlatır doğruları anlatırsa ona göre ben seni sadece uyarmak istedim
gibisinden bir mesaj...

ben sinirlenmedim serapa karşı, anlayışlıydım dur bakalım bi neler oluyor diye akşam nete girdiğinde dedim ona böyle böyle mesaj geldi şu isimli kızdan..

o anda çok sinirleri bozuldu beni cepten aradı ya kusura bakma o kız ne yaptığını bilmiyo o çocuk benim kankam falan filan gibisinden bi savunma yaptı serap
tamam ben zaten senden yanayım çocuğu gerektiğinde bi ara getirirsin tanışırız nolcak diyorum

bu birinci dalgaydı..

2. ve 3. buluşmamızda da bu konu gündemde olsa da konuyu hep o açtı bende kapattım tamam boşver modundayım.ama serapta da kıskançlık başladı bu sefer
yolda arkadaşlarımı görüyordum paso, taksim veya başka yerlerde.. çift olanlarla iyi geçiniyor ama tek bi kız oldumu bir ters bakışlar filan eyvah diyordum kıskançlık ilişkilerin aslında can düşmanıdır panpalar ama o sayede de ilk sevişmemizi yaptık nasıl mı???

mekanın adını değiştireceğim tabiki ama saçma sapan bir yerde ilk defa seviştik hani bir çift olarak..

taksimde yürüyorduk ve bir bina gördük hani galatasaraya gelmeden hoş ve eski müzikler çalan bir eski bina vardır onun yanındaki pasajda da english time kursu vardır..
pasajı değiştirdim ama o tarz bi mekan işte. neyyse o pasajdan yukarı çıktık geziyoduk asansöre bindik tepede bi restoran vardı alt kat ise english time

o gün boyunca çok az öpüşmüştük elele bayağ tur atıyoduk.. zaten o dönemde tam anlamıyla bir kız arkadaşa ihtiyacım vardı..
english time ın kata bi geldik ders yok içerde bomboş bina..

sonra serap tuvalete girdi ve benimde elimden tutarak içeri girdik veeeee..

kapıyı kapadık etraf sessizdi başbaşaydık...

bu arada söylemeyi unuttum bakiremidir deilmidir nerden anlican binç diyen olursa eğer, anlattığına göre bir süre bir pizza firmasının mağaza müdürüyle birlikte olmuş ama hani evler ayrıymış filan arada ona gidiyomuş 'çay içmeye' tamam canım dedim içimden.

o beni içeri soktu bu arada ben zorlamadım,ama razı oldum ve ben teşvik ettim onu öpüşüyoduk yine ama ilkinden daha rahat ve daha hoş sarılıyoduk..