/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +1
    4988 yilinda dusunulen 2000 li yılların mitolojisi
    Yaratılış 1
    Rivayete göre Gabar dağının üstünde dönemin tanrıları bolluk ve şehvet içinde yaşarmış. Tanırların tanrısı Metteniyet dağın efendisiymiş. Metteniyet zamanın yokluğunda bir fidan çekirdeği yaratmış. Bu çekirdek 2 farklı toptan ve çekirdek etrafında çok hızlı dönen çok daha küçük başka toptlardan oluşuyormuş. Bu küçük topların çekirdek etrafında dönmeye başlamasıyla zaman doğmuş. Zaman ve fidan çekirdeğinin sayısız çocukları olmuş. O kadar fazla çocukları var mış ki, Zaman bile baştan sona sayamıyormuş.
    Metteniyetin, bu çocuklardan birine göz ucuyla bakmasıyla, o çocuk içinde hayat başlamış ve dünya bu şekilde var olmuş. Dünya üzerinde Metteniyetin güzelliği yansımış ve 3 dünya çocuğu yürümeye başlamış.
    Gözlerini ilk açan Evröpa gözlerini açtığında Metteniyete bakmış. Karanlığın, uçsuz bucaksız yokluğun, ve zamanın içinden çıkamayan güneş ışınları Evröpanın gözlerinin ferini yok etmiş. Metteniyet, Evröpanın kör olmasını istememiş ve kulağına dünya ya bakmasını fısıldamış. Evröpa dünyaya baktığında gözleri açılmış. Evröpa nın gözlerine bakıldığında dünyanın yansıması, mavinin yeşil ile olan var oluş mücadelesi dahi görülebiliyormuş. Yinede dünyanın mavi ve yeşili, hiçliğin karanlığını tamamiyle yok edememiş ve Evröpanın gözünün ortasında hiçliğin gölgesi duruyormuş.
    ikinci çocuk, Rus de Marine de ilk olarak Metteniyet’e bakmış. Metteniyet bu sefer Rus de Marine nin gözlerine buz sürmüş. Rus de Marine nin gözleri buz mavisine dönmüş, yinede gözlerindeki hiçliği tamamiyle yok edememiş. Gözünün ortasında hiçliğin gölgesi duruyormuş.
    Üçüncü çocuk Tukaka imiş. Tukaka doğduğunda Metteniyet ona toprağa bakmasını kendisine bakmamasını, bakarsa kör olacağını söylemiş. Tukaka bu emre uymuş, ve gözleri toprak rengine bürünmüş.
    Dünya güneşin etrafında sayısız kez dönmüş. Çocuklar serpilmiş büyümüşler. 3 üde bir gün Metteniyetin huzuruna çıkmışlar ve dünyayı kendilerine istemişler. Metteniyet dünyayı onlara verebilceğini ama bir daha kendisi ile konuşamayacaklarını söylemiş. 3 çocuk yinede bunu kabul etmişler...
    ···
  2. 2.
    0
    Yaratılış 2
    Rus de Marine okyanusları istemiş. Tukaka toprağı istemiş. Evröpa hepsine hakim olmak istemiş ve Metteniyetten bir parçasını kendisine istemiş. Metteniyet Evröpanın bu isteğine tebessüm etmiş. Ona kendisinden bir parça veremezmiş bu durumda Evröpa diğerlerine hükmeder, onların tanrısı olurmuş. Fakat onu reddetme halinde Evröpanın ona darılmasını istememiş. En sonunda Evröpaya kendisinin olmadığı ama kendisinin parçası görüntüsünde bir canavar vermiş, bu canavarın sadece tek bir dişi varmış. Dişe her dokunulduğunda bu diş etrafa altınlar, yakutlar, gümüşler saçıyormuş. Bu tek diş sayesinde bu canavara bakanlar, canavarı Metteniyetin bir parçası, güzelliğin madde hali, sanatın eşsizliğini görüyorlarmış.
    3 çocukta Metteniyetin onlara verdikleriyle dünyaya inmişler.
    Günlerden bir gün Rus de Marine okyanuslarda tsunamilerle oynarken. Tsunamiyi zaptedememiş ve dalgalar kıyıları aşmış, toprağa karışmış. Su toprak ile karışınca çamur olmuş. Bu çamurun içinde okyanus suyuda, toprağın tozuda varmış. Tukaka çamuru eline almış ve evine dönmeye başlamış. Bunu gören Rus de Marine kıskançlığa boğulmuş ve ona çamuru ona vermesini söylemiş. Tukaka çamurun onun hakkı olduğunu söylemesiyle Rus de Marine ile kavgaya tutulmuşlar. Ne okyanus ne de toprak bu mücadelenin dengesini bozamamış.
    En sonunda Rus de Marine Evröpaya, Tukaka ile yaşadıkları olayı anlatmış ve ondan yardım istemiş. Evröpa, Rus de Marin’i haklı bulmuş ama ona doğrudan yardım edemeyeceğini Tukaka ile aralarının bozulmasının istemediğini söylemiş. Yinede Rus de Marine ide kıramamış ve gabarda toprak üstüne bir sarmaşık tohumu atmış. Bu sarmaşık toprağın üstünü yapraklarla sarıp toprağın güneş görmesini engelemeye çalışacakmış. Bu sırada da Rus de Marine Tukaka’nın evine gidip çamuru alabilecekmiş. Evröpa bu sarmaşık tohumuna “Nifak” ismini vermiş.
    Gel zaman git zaman Rus de Marine çamura olan ilgisini kuyu içinde kaybetmiş, çamuru unutmuş gitmiş... Gabar dağına ekilen Sarmaşıklar büyümüş, Tukakanın evinin bahçesine kadar ilerlemiş. Tukaka bu durumdan rahatsız olmuş ve sarmaşıkları kesmeye başlamış. Sarmaşıklar dehşetle ağlamya başlamış, kesilen sarmaşıkların çığılıkları Evröpaya kadar gitmiş. Evröpa bu duruma kayıtsız kalmak istememiş. Tukaka’nın “tohumlari” bulmasından ve Evröpayı suçlamasından çekinmiş, Tukaka ile kavga etmek de istememiş. Evröpaya göre tüm bu olayın suçu Rus de Marine miş ama Tukaka’nın bunu anlamayacağından çekinmiş. Sonuçta tohumların sahibi ve onları eken Evröpaymış.
    Evröpa düşünmüş taşınmış en sonunda Metteniyetin bir parçasının onda olduğunu hatırlamış. Metteniyetin “parçası”(Metteniyetin parçası görüntüsünde Canavar/yaradılış 2) ile, kendisininde tanrılar yaratabilceğini düşünmüş. Canavara, Sarmaşık için tanrılar yapmasını emir vermiş.
    Tek dişli Canavar, isteğe uymuş ve tanrılar yaratıp sarmaşığa göndermiş. Bu tanrılar, Aşk ve Sex tanrısı Eşşekus, Ateş tanrısı Molotofus, Yıldırım tanrısı Beleşi Elektrikus, Kılıç tanrısı Tekkaşikus, ilham tanrısı BijiBijikus vb.
    BijiBijikus ve Eşşekus un birlikteliğinden 3 tane çocukları olmuş. Hewalikus, Kekke, Kırmançikus
    Sarmaşıklar, Canavarın onlara gönderdiği tanrılar ile Tukaka ya savaş ilan etmişler. Gabarın eteklerinden Tekkaşikus’un kılıç darbesiyle dağları ikiye bölmesiyle ilerlemeye başlamışlar. Tukaka nın köylerini Molotofus’un göklerden yağmur gibi yağdırdığı alev toplarıyla küle çevirmişler. Taş üstünde taş bırakmadan Tukaka nın evine kadar gelmişler. Sarmaşıkların başında bulunan Beleşi Elektrikus ordularına evi sarmasını emretmiş. Hewalikus mancınıkları alıp, evin arka tarafına dolanmış. Kırmançikus toprakta çukur kazmış, çukurun içine sivri sivri kazıklar dikmiş, üstünüde çalı çırpıyla kapatmış. Kekke ise evin camlarına taş atmaya başlamış.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    Tukaka nın dünyalar güzeli olan karısı Menemenden olan çocuğu Kubilinku bir hışımla evden dışarı çıktığında Kekke nin camlara taş attığını görmüş. Peşinden koşarken çukuru farketmeyen Kubilinku çukura düşüp oracıkta can vermiş. Oğlunun kazıklı çukurda can verdiğini gören Menemen, ay da karşılaştığı kurtların(Yaradılış 7) ona verdiği sandığı açmış. Sandıktan çıkan “kıvrılmış yaprak” şeklinde “Karlı” bir bere çıkmış. Menemen bu bereyi hemen kızının kafasına yerleştirmiş, Kekke ve Kırmançikus’u öldürmesini söylemiş. Bı sırada Hewalikus eve mancınık atmaya başlamış. Tukaka ve Menemenin en büyük çocukları “Odrob li Beanie” gizlice dışarı çıkmış, çalılıkların arasından kelebek gibi sessizce geçip Beleşi Elektrikus’a varmış. Beleşi Elektrikus eve yıldırım atmakla meşgul olduğu için Odrob li Beanie yi farkedememiş. Odrob li Beanie bir eliyle Beleşi Elektrikusun kafasını bir eliylede bedenini tutup bir birinden ayırmış. Beleşi Elektrikusun ölümüyle serbest kalan yıldırımlar Odrob li Beanie emriyle Hewalikusun üstüne düşmüşler. Tanrılarının ölümüyle Sarmaşıklar savaşı kaybetmişler.
    Tukaka “Nifak” tohumlarını bulmuş.
    - Tukaka tohumlara sormuş; eyyy Nifak!!!, söyle bana sahibin kimdir!
    - Nifak; eğer benim canımı bağışlarsan, öldürmessen sahibimin kim olduğunu söyleceğim.
    - Tukaka; Seni öldürmeyeceğim, yeterki söyle! Kimdir benim tahtımda gözü olan.
    - Sarmaşıklar hepbir ağızdan: Evröpa! Evröpa! Evröpa! Diye 3 defa söylemişler.
    Bunu duyan Tukaka ordularına savaşa hazırlanma emri vermiş. Ordular tek tek sıraya girmeye başlamış. Bu sırada Rus de Marine Tukanın ordularının sıraya girdiğini görünce aklına sarmaşık tohumları gelmiş. Bir anda dehşete kapılmış. Tukaka nın kendisine karşı savaşacağını düşünmüş. Hemen hazırlıklarına oda başlamış. Tukaka tam Evröpaya hançerini saplıcakmış ki Rus de Marine buz şeklinde bir ok fırlatmış. Bu okun etkisiyle Tukakanın 80 bin kişik ordusu bir anda donarak can vermiş.
    Duruma uyanan Evröpa hemen askerlerini hazırlamış ve Tukaka ya saldırmış, iki ordu Çüen Çüen geçidinde karşılaşmışlar. Evröpa ordularını ikiye bölüp arakadan ve önden Tukaka ordularını kıstırmış. Ön taraftan Anzakkalılar arka taraftan Çörçillus saldırıya geçmiş. Tukakaka kıskaçta çok büyük kayıplar vermiş. Savaş o kadar hiddetliymiş ki, kılıçlar bir birine çarpışmaktan körelmiş, işlemez olmuşlar. Kılıçları körelenler elleriyle savaşa devam etmiş. Yok oluşun eşiğine gelen Tukaka sahip olduğu toprağın her bir katmanından birer avuç alıp bir kazana koymuş. Kazanıda güneş ile yakmış. Çörçillus kazanı farkemiş ve tek dişli canavar ile uçan atına atlayıp kazana gitmiş. Kazanın başında duran asklerin kafasını bir kılıç darbesiyle bedenlerinden ayırmış. Askerlden birinin kafası kazan üzerinden geçerken gözünden gelen bir damla yaş kazanın içine düşmesiyle, zaman durmuş. Zaman enerjiyi hapsedememiş, enerji zamanı bükmüş. Kazanın içinden Güneş sarısı saçlı, göz yaşı mavisi gözlü, Mutaka adında bir tanrı çıkmış. Tek dişli Canavar bu enerjinin karşısında yok olmamak için Çörçillus’u kaptığı gibi Evröpaya doğru geri kaçmış. Mutaka zamanı tekrar başlatmış, Anzakkalılar bu Tanrı karşısında çaresizce kaçan tek dişli canavarı görünce savaşmayı bırakmışlar. Kimine göre o kazandan çıkanın Metteniyetin kendisi olduğu, kimine göre tek dişli canavarın, Metteniyetin adaletinin gölgesini gördüğüne inanmış. Tukaklılar ise Mutakayı yaratılışının Fedakarlığın Özü olduğuna inanmışlar. Gerçeğin ne olduğu bilinmesede Mutaka sonrası gelen Tukaka insanlarının gözlerinin ortasında hiçliğin gölgesi oturmuştur. Aynen Evröpa ve Rus de Marine de olduğu gibi...
    Rus de Marin bu olanlar karşısında, aslında hedefin kendisi olmadığını farketmiş. Tukaka ya gidip ona yaralarının sarılmasında yardım edeceğini söylemiş. Bunun karşısında da onunla dost olmayı teklif etmiş. Tukaka, Mutakaya sahip olduğundan dolayı kendinde çok büyük bir güç olduğuna inanmış. Bu yüzden Rus de Marine e ona kin gütmediğini ama ona bir daha güvenemeyeceğini söylemiş.
    Evröpa olanlar karşısında dehşete düşmüş. En değerlisi Metteniyet’in bir parçası olduğunu düşündüğü şey, Mutaka nın varlığı karşısında bile duramamış kaçmıştı. Tek dişli canavara, bunu dokunmadan yapabilen bir “şey”, Evröpaya neler yapamazdı. Ya dedikleri gibi o kazandan çıkan şey Metteniyetin kendisi! ise diye düşündü.
    Yapacağı tek şey olan barış çağrısına Tukaka cevap verdi. Böylece 3 kardeşin aralarındaki husumet kısmen de olsa bitmişti.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    0
    beğendiyseniz devam edicem
    ···
  5. 5.
    0
    Gelişi güzel karalama yaptım.
    ···