-
1.
0Ulan Ömer. Şeklini şemalini gibeyim senin. Bu karaktersizle 5 yaşımdan beri arkadaşım. Çok severim muallakyi ama onun yüzünden düşmediğimiz durum, bela kalmadı. Adam bana tapıyor. Bırakmıyor peşimi. Belkide hayatımı biraz olsun güzelleştiren bu kardeşimdir kim bilir. Bu her zaman okuduğunuz iş, güç, mafya, karı, kız, gibi hikayelerden biri değil biraz sarımsağı fazla olanından. Yani tadı kötü ama yemek zorundasın, çünkü hastasın. Anti biyotik yerine. Hah bu da öle işte. Okuyacaksın kardeşim. isteyeceksin.
Bir kurtuluş hikayesidir bu... Bir çıkmazın hikayesi... Bir dostluğun hikayesi...
Çayımı demliyorum gençler sizde bu arada biraz toplanmış olursunuz... Hemen geliyorum. -
2.
0Yetimhanelerde büyüdüm ben. Bilmem anamı babamı. Sadece Ömer'i bilirim. Ömer'den öncesi yok bende. Sene 1985 Ömerle ilk tanıştığımız zaman. 5 yaşımdayım o zaman. O da benden 2 yaş büyük, 7 yaşında. Ayşe diye çalışan vardı bizim yetimhanede. Herkes onu görünce korkudan kaçardı. Evet şimdi erkeklik yapmanın lüzumu yok bende kaçardım. Ama çok fena döverdi karaktersiz. Neyse. işte Ömeri yetimahanede çocukların önüne çıkartanda Ayşe oldu zaten.
Yemekhanedeydik. Ben kafamı gömmüş yemek yerken. Ayşe'nin sesi duyuldu birden. Kimseden ses seda yoktu. Herkes susmuş Ayşe'nin geldiği tarafa bakıyordu. Bi çocuğun kulağından tutmuş, diğer elinde oklava yemekhaneye doğru sürükliye sürükliye geliyordu Ömer'i. Çok acıdım çocuğa. Üstünden başından anlaşıldığı kadarıyla bizden daha kötü durumdaydı. Ayşe Ömer'i döve döve getirdi önümüze.
"Bakın size yeni arkadaş getirdim (!)" dedi Ayşe. Çocuk hüngür ağlıyordu. "Bugün sana yemek yok lan !" dedi ve çocuğu sertçe yere bıraktı. Sonra herkes tekrar yemeklerine döndü ve Ayşe'de yemekhaneden ayrıldı. Ömer oracıkta kalmıştı. Hala ağlıyordu. Utangaç utangaç sağa sola bakıyordu. Hemen yanına gittim. "Gel kardeşim gel." dedim. Ürke ürke kalktı ayağa.
başlık yok! burası bom boş!