40 yil once istanbulun en dayi mafya babası oldum

cebinden bi anahtar çıkardı bana attı

-kapıdaki büyük araba yarın sabah erkenden burda ol dedi.

-tamam bırak atarı büyük de o kadar büyük değil sen ne yaparsın yavrum? dedi.

şöyle sağıma soluma baktım abinin solundaki adamın kafasını tuttum masaya çarptım elimle bastırdım kafasını masaya.

noluyo lan dedi hepsi ayağa kalktı.

-abi kağıt oynayamayı bilmem ama dedim, hile yapan adamın gömleğinin kolundaki kartları çıkardım galiba bu kartlar senin değil ha dedim.
para saymayı da bilmem ama bu paralar galiba senin dedim ,masadaki paraları abiye verdim

mektubu aldı kapattı. sonra masanın üzerindeki iskambil kağıtlarını uzattı

-al karıştır bakalım şunları dedi.

acemi olduğum için, daha doğrusu hayatımda hiç kağıt karıştarmıdığım için karıştıramadım adam akıllı. masadaki diğer adamlar gülmeye başladı.

-bırak bırak dedi abi.

bi tomar para verdi elime

- say bakalım şunları dedi.

tabi acemilikten ve heyecanlıktan paraları da sayamadım aslında saydım ama yavaş saydım çok yavaş.

mekandan içeri girdim. kumarhaneydi.herçeşit adam vardı içerde bi kaç memleketten akraba gördüm selam verdim. sonra oranın sahibi oldugunu anladıgım kişiyi rahatsız etmedim, oyunalrını bozmak istemedim. ayakta rahat bi 1 saat bekledim. beni oraya köydeki kabadayı rahmi amcam göndermişti. bana birşeyler öğreneyim diye. oranın sahibi oyunu kaybediyordu. gidiyodu paralar. bana döndü

-ıı rahmi amcamın çok seldıbını getirdim size dedim.

-nasıl rahmi iyi mi ? dedi

-şükür dedim elini öptüm.

-atarı büyüktür, kendinden başka herkese yararı dokunmuştur, zamanında bize de yaraı dokunmuştur dedi

-sana ıı şunu gönderdi abi dedim elimdeki mektubu uzattım

mektubu hemen hızlıca okudu, beni baştan aşağı bi süzdü.

ertesi gün 4-5 saat aynı adresi aradım. tabi bebe de beni takip ediyor.

-versene ben bi bakiyim dedi.

-sen laftan anlamaz mısın çocuk ya? dedim.

-aynı sokaktan 3 kere geçtik verecen mi dedi?

-hem sen beni niye takip diyosun dedim

-ev sıkıcı dedi.

aldı adresi mektubu okumaya çalıştı izin vermedim

-arkanda dedi.

-ne arkamda dedim arkama bakarak.

-adres dedi arkadanda.

yani 68 yaşındasın ölmeyi unutmuşsun dede

hızlı yaz bin

kamil

-niye geldik buraya? dedi.

-şöyle bi alıcı gözüyle bakmaya çocuk, işte ben bu şehre o masada oturmak için geldim dedim.

bön bön suratıma baktı gülerek rakıyı yudumladım ve şarkıyı mırıldanmaya devam ettim

zütürdü beni mekana dansözler falan içerisi tıklım tıklım amk tam içeri giricem elemanın biri geldi ben içeriyi şöyle süzerken eleman bana

-kardeşim dışarı ne arıyosun? dedi.

-niye kardeş? dedim.

sonra bizim bebe geldi

-oo kerem dolusunuz yine dedi.

-kamil kardeş, arkadaşı alamıyoruz dedi.

kamil çıkardı cebinden biraz para verdi buna kulağına eğildi bişeyler söyledi adam gülerek

-deme ya dedi.

sonra garsona seslendi osman arkadaşları en arka masaya alın dedi.

yürüyerek arka masaya doğru ilerledik. rakı kavun meze falan söyledik.

kamil bana masada oturanları anlattı işte generaller masası falan filan. sonra dikkatimi çeken en baba masayı işaret ettim

-burada kimler oturur ? dedim.

-şşşttt indir parmağını o buranın sahibi fehm doğan dedi karşısındaki de gizli ortak. ağır abi dedi.

sonra alkış kıyamet derken anonsör seslendi şimdi izmirin nadide çiçeği selda güner dedi.

sahneye girer girmez kara sevdayı söylemeye başladı ben de mırıldnarak söyledim.

rezerved

ANLATMA

gibtir git torun sev mk burda işin ne dede ?

tam giderken bi baktım yanıma kamil geldi. şöyle beni binceledi elimdeki bavula baktı.

-dönüyo musun? dedi.

cevap vermedim. polislere baktı

-ne istiyormuş arkadaşlar? dedi.

-gitmemi. dedim.

-sen ne istiyosun?

-buranın en lüks en baba en tepe yeri neresi, beni oraya zütür dedim.

sonra devam etti.

-sen burdan kalkıcan gidicen bi adamın yanına. onun da 50 adamı var diyelim o da varsa iyiyse.. benim 5000 bin adamım var hasan dedi.sen çete mi kurucaksın? ben çetenin dik alasıyım.sen esnafı mı korucaksın? ben bütün şehri korurum hasan, bütün şehri. işte bu yüzden hasan ben sizin gibi adamları sizin gibi çaulcuları kendim görürüm dedi masaya vurdu bu şehri size yedirmem hasan. benim adım komiser kemal. buralar benden sorulur dedi.

-şimdi biz bir kusur işlediysek affola amirim ama istanbul da büyük şehir bi gelip görmek istedik. dedim.

-geldin gördün ve şimdi gidiyosun, eğer seni bidaha burda görürsem bidaha gidemezsin de dedi.

arkasını döndü kapıyı çaldı diğer polisler geldi onlara

-geri zütürün gara gittiğini görün ama fazla zorlamayın henüz ham, biraz pişirin ki kendi gitsin dedi.

polisler bi güzel dayak attılar hertarafımı kırdı huur cocukları. gara bıraktılar. elim yüzüm mosmor her tarafım ağrıyor polisler arkamda gitmemi bekliyor. ulan dedim demekki buraya kadarmış. hadi dedi polisin biri.tam giderken kamil geldi.

kardeş susarmusın

ulan ferhat güldürme beni adasfsad

sandalyeden kalktı yanıma geldi.

-arap avninin akrabaları yolda, senin için buraya geliyolar bundan haberin var mı? dedi. peki onlar karşına dikildiği zaman napıcaksın hasan dedi.

-bir yanlışımız varsa oturur, konuşur,düzeltiriz amirim. dedim.

-burda yanlışları ben düzeltirim dedi. şöyle devam etti:sen kendini tek mi zannediyosun? kaç tane genç geldi bu sene biliyo musun? hırsızı katili kapkaççısı tecavüzcüsü katili derken

-amirim diye sesimi yükselttim.

-sus dedi devam etti.

-batağa batmış birsürü genç. ankara,rize kastamonu, senin gibi urffa.biz onları kendimiz toplarız gardan. onlar buraya niye geliyor hasan? dedi.sen bu şehrin kabadayısı olsan,ne yapardın hasan?

-yollarım onları amirim, sokmam buraya dedim.

VAAY RAMiZ DAYI =)

caddede elimde bavul yürümeye devam ediyorum. eleman da beni takip ediyor. döndüm arkamı

-bela mı arıyosun sen çocuk?

-yatacak bi yerin bişeyin var mı dedi.

tam çocuğa girişecektim ki

tam o sırada polisler geldi. bizimle geliyosun dedi.bu da seninle mi dedi? yok dedim. tanımıyorum.aldılar beni polis arabasına. bebe arkamdan bakıyor. zütürdüler.karanlık bir odaya soktular. sorgu odasıydı galiba. tabi öncesinde polislerden bi ton dayak yemiştim ağzım yüzüm yara içindeydi. sandalyeye bağlanmıştım. karanlıktaki ışık süzmesinden içeri biri girdi. diğer polislere siz dışarda bekleyin dedi. eliyle yüzümdeki yaraları inceliyodu. polis amiriydi.

-fena düşmüşsün gelirken. öyle mi oldu? dedi ses çıkarmadım. birşey soruyoruz genç ? dedi.

-evet öyle oldu amirim dedim. geçti karşımdaki sandalyeye ters bi şekilde oturdu.

sonra sen şimdi gençsin, anlamazsın ama ben senin iyiliğini düşünüyorum oğlum dedi.

-ıı ekgib olmayın amirim dedim.

-ukalalık etme hasan, burası urfaya benzemez. urfada kabadayılığa soyunmuzsun?

-yapmadım.

-şerbetli alinin yanında başlamışsın?

-sevdiğim bi abim olur o kadar.

-bi çatışmada arap avniyi bıçaklamışsın.

-yapmadım.

türk filmi gibi mübarek