içiyosan aç
http://www.youtube.com/watch?v=kuRyCSPsgP8
2000 yılının sonunda bi kızla birlikte olmaya başladık... üniversitedeyiz ikimiz de. ayrıntısına girmeye gerek yok. ev halleri işte öğrencilikte. neyse, ben sıkıntı yaşadım ev arkadaşlarımla, çıktım evden. kız da eve çıktı o ara, ben de taşındım onun yanına. dıbınakoyum aynı evde yaşamaya başladık. 2 yıl kaldım yanında. belki de 3e yakındır, tam hatırlamıyorum, çok da önemli değil. karı koca gibiyiz ama açık konuşayım, gibiş yok. bakielik muhabbeti falan... neyse, bir yaz tatili, bu gitti memlekete. ben de gittim ama döndüm. kendime de ev tuttum o ara ama kızla kalmaya devam. neyse bu yazn ingilizce kursna başlad falan... aydna da gelip gidiyor arada. yaz bitti, geldi. ben de memlekette az karı-kız kovaladım ama öylesine... neyse, soğukluk var arada. ulan pişman oldum, kendimi yiyip bitiriyorum. buna türlü yalakalıklar, maymunluklar falan. dayanamazdı normalde ama yok... gece falan telefonuna çağrı geliyor ama arayan kız ismi. buna dedim ya yeter bu soğukluk. konuş konuş yok... ulen nasıl oldu hatırlamıyom ama çözdüm bunu. kendimden biliyorum bu halde olmamızı ama kıllanmaya başladım. meğerse bu ingilizce kursunda kendinden 10 yaş büyük hocasıyla takılmış. lan nasıl takılmak falan derken seviştik falan dedi. o haftasonu da eniştem hasta diye muğlaya gitti bu. ben bunun evdeyim ya, okuldan çıkışta geldim eve benim eşyalan üstnde birr not buldum. babas yazmış. biz geldik sen yoksun falan gibisinden. ulan babası eniştesini izmire hastaneye getir zütür yapıyor, kız eniştem diye muğlaya gitmiş. sövmek de istemiyom ama kevaşe yalan söylemiş. o elemana gitmiş yine. fatura-otobüs bileti falan derken uyandım. yalnız o ara, odada dolabında yırtık pırtık ve kanlı bir atlet parçası buldum. bu kaltak meğer elemanla gibişmiş afedersin. bak 2 yıl birlikteydik, gibim dıbına girmedi. kendisi bile dedi yap istiyorsan diye, yok dedim kendisi için önemli diye. pekekent buna demiş "ohooo o memlekette yapıyordur" diye. çakmış bir de demiş "ya ben inanmamıştım, yapmışsınızdır diye düşünmüştüm" demiş. bildiğin sinir krizi geçirdim lan. yemin ederim saçımda beyazlar çıktı. günlerce okula gidemedim ağlamaktan. tam okulda züte gelme senemdi. ilk vizelerim de bomba gibiydi, 1 ders geçemedim o dönem. zaten sonrasında da toplayamadım atıldım.
mallık da burda... 2 yılıma acıdım, sözüne inandım, devam ettim. ama hala sadece sevişiyorduk ve ilişkiye girmiyorduk. gibiş yoktu yani. gel zaman git zaman, bunun son senesi geldi, mezun oldu gitti. yine görüşüyoruz. muğlada yüksek yapıyordu. param yok, pederle papazım ama gidiyordum yanına. o sene de geçti öyle. yaz geldi. 4 yılımızı doldurmamıza 3-4 ay kalmıştı. ataması yapıldı bunun. o ara yine biriyle konuşuyor. lan yüzsüzlük de had safhada dıbınakoyım. beni çağırıyor muğlaya, gidiyorum, diğer odada telefonda elemanla konuşuyor. bu arada ingilizceci de buna postayı koydu, başkasını seviyom evlencem diye bastı gitti. adam da boşanmıştı zaten, düşün yani... bu hikayedeki mal benim, farkındayım ama anlatıyorum işte. neyse, bunun ataması oldu, doğuya bir yere. ben yine gittim muğlaya, görüştük, güzeldi her şey. gitmeden yine görüşecektik. dıbınakoduğum, bir döndüm aydına aramaz sormaz oldu. panasonic telefonu kırdım onun yüzünden, o aralar değerli bi telefondu. bu kalktı bana dedi ki"paran yok pulun yok, ben hayatımı yaşamak istiyorum". lafa bak lan. ağzıma geleni söyledim. gibtirdi gitti... ama arıyor yine. 2005in yazıydı, yaz okulundayım, ama nasıl içiyorm. gece 3-4 ben hala dışardayım. evin yanında otopark var, orda falan içiyorum. aydın-muğla yolunda migros var, önünde trafo vardı eskiden orda içiyorum. günde 10-12 saat içiyorum ama nasıl içmek. şarap 2-3 şişe, üstüne 3-5 bira.. sabah da bi tak yapacakmışım gibi okula gidiyorum... sömestir tatilinde geldi bu, ben de gittim malım ya. görüştük,seviştik falan... fotoğrafları varmış cdye çekmiş verdi falan, dönüşte vericem. 2006 kışı oldu tabi. o kış sağlam kar yağmıştı. dönemedi bu, ben de memlekete gittim falan cd de bende kaldı. çok sonraları kırdım attım. o ara ben de bii kızla tanıştım. bununla görüştüğümde de vardı hatta ama sevgili falan değildik. biz bu kızla çıkmaya başladık o ara. bizim kevaşede ses yok tabi. biliyordu da biriyle görüştüğümü. nisan ayında aradı bu beni. ben unutmuştum ama gerçekten. ötekine kaptırmışım kendim. neden arayıp sormuyorsun, kızla mısın falan sordu. evet deim. belli zaten falan diye trip atıyor. annem burda falan demeye başladı. meğer bu bi adamla takılmaya başlamış orda. adam evliymiş. bu paso çakışıyor falan tahminimce. bu öğrenmiş sonradan evli olduğunu falan. adama posta koymuş dediğine göre. bana sorsan başta biliyordur evli olduğunu... adam buna musallat olmuş sözde. tırsmış bizimki. bana anlatıyor. anası da o yüzden gelmiş yanına. ee ben napayım, yanına mı geleyim, adamı mı indireyim napayım neden anlatıyorsun bana dedim. direkt dedim ki buna gibişmek için mi buldun, hayatını yaşayacaktın hani bu muydu dedim. bi tak diyemedi. bir şey yoksa kapat dedim, daha da aramadı...
uzun oldu, şarkı da bitti rakı da... evlenmiş şimdi birisiyle. kuzeniyle görüşürm hala. çok da umursamadım. ben de öteki kızdan da boynuz+tekme yedim. alışkanlık mı yaptı neyse o aralar bende, aldatan aldatana ;) şimdi işimdeyim gücmdeyim. çok sevgilim oldu demesek de, nerdeyse hiç boş kalmadım. arada kaçak et de kestim. şimdi aile babası oldum. evlendim, çocuğum var. hayatımı yaşadım mı? anasını bile gibtim kardeş. fırsatım oldukça yine her istediğimi yapıyorum, tabi hatunumla birlikte. o da kafa dengi. para pul gibimizde değil, durumumuz da iyi çok şükür...
özet: içersin, sıçarsın dağıtırsın, naparsın bilmem. ama gibtir et be oğlum. bak 8-9 senelik mevzuyu açtırdın bana. bir tak olmuyor. hayatına devam edeceksin er ya da geç. istemesen de bu böyle oluyor. gibim gibim insanlar için çok yıpratma kendini. illa yıpranıyorsun da çok yıpratma işte. haydi öptüm ;) rakım ısındı senin yüzünden ipne!