4 yıl

gün döndü yola çıkmaya hazırdık yolluklar ayarlandı inanılmaz yağmur yağıyor bardak boşanırcasına. yola çıktık yavaş gidiyorum. yol bitmiyor amk. dedim şu konuyu bi açayım.

- hayatım.
- söyle bi tanem
- eğlendin mi?
- evet, hemde çok
- kızdığın veya bozulduğun bişey?
- yok hayatım
- emin misin?
- evet, noldu ki?
- ya annemin yanındayken bi bakışını yakaladım kesseydin beni daha iyidi.
- yok hayatım ne alaka?
- tamam yok diyosan yoktur.

ulan kavgasız bi tartışma yaşamıştık hayret sevindim lan gene. artık sadece yolda seviniyorsam düz mantık hep yol yapalım.

düz mantık mutluluklarına muhtaç kalmıştım artık. eskiyen binamı dinamit şovuna hazırlar gibiydim.

Anlat panki dinliyozs

istanbula gelene kadar tertemiz duygularımız elele tutuşmaya dönmüştü omzuma yasladı başını. 2 de birde uzanıp boynumu öpüyordu.

- en son ne zaman bu kadar aşk dolmuştuk?
- nasıl yani?
- uzun zamandır o kadar çok kavga etmişiz ki, seninle aşk etmeyi özlemişim.
- o nasıl söz öyle?
- özünü evde gösterecem dedim gülerek.

daha sonrasında uyudu zaten. ben onun uyudugunu hissettiğim anda biraz daha yüklendim gaza. varış saatimizi erkene çekmiştim.

kahvaltı için hedef beykoz cafe crown'a gidelim diye düşündüm, nitekim saat 10 civarı ordaydık. yuh amk 9 saate gelmişim sökeden istanbula, hayatımın en yavaş sürüşüydü.

- aaa gelmişiz.
- evet hayatım
- nereye gidiyoruz?
- beykoz'a
- kahvaltıya?
- evet bitanem.
- hımmm çok güzel işe gitmicez deme bugün?
- hayır hayatım
- bu daha da güzel işte.

evde bi süpriz hazırlama çabasını farketmemiş değildim tabi ki...

Devam dinliyoz

kahvaltımızı ettik eve geldik kendimi yatağa attım usulca sokuldu yanıma,

- seni çok ihmal etmiş olabilirim ama seni çok seviyoorum dedi
- keşke bunu hep hissedebilsem.
- hissetiremiyor muyum?
- hayatım bak çevirme lafı
- tamam sustum şu an zehir olmasın bari
- aynı fikirdeyim hayatım

lan yine bi kavga sonu, yine ciks hadi bakalım sonumuz hayrolsun

aksam üzeri uyandım kolumda yatıyordu bana bakıyordu uyandıgımı gördü sırıttı. sarıldım sımsıkı kokusunu çektim içime artık sık sık yapamıyordum bu nedenle her bi anı değerlendirmeliydim. yazık lan bana acıyodum kendime.

huzursuz ruhlarımız beden ritimlerimize bile yansıyordu. bir chivasın gırtlakta bıraktığı ürperten acılık gibi aşkımızı ne zaman göstermeye kalksak birbirimizi hep ritim bozuyorduk. bozulan ritim düzelene dek ayılmak gerekiyordu. oysaki ben dünyanın dönmesine karşı duranlardan değil dünyayla dönenlerden olmak isterim her daim. dönüş hızımı etkileyen, sevgilim dahi olsa hep bi arıza çıkartırım kendime uydururum ama neslihan son haftalardaki ritim bozukluklarını bende yarattığı depremi farketmeden bozmaya devam ediyor, istediği gibi olsun istiyordu herşey. akşam annesine yemeğe gidilecekti ve ne acı ki benim bundan haberim yoktu...

beyler bu arada burdasınız diye kısa partlar atıyorum çok bekletmemek için

telefonla konuştu geldi ben taşaklarımı yaymış tv iziliyordum.

- hayatım hadi hazırlan.
- nereye?
- annemlere yemeğe.
- oha neden?
- nasıl neden? hadi kalk
- basbaya neden işte hayatım?
- öyle istedim
- bana söylemeden?
- ya hadi.
- tamam sen git.
- gelmeyecek misin?
- bunu annenleri aramadan sorsaydın keşke.
- bu mu şimdi sebebi?
- hayır ben bu gecemizi başbaşa geçirecez sanıyordum.

telefonu çıkardı. annesini aradı gelmeyeceğimizi söyledi. kapadı. ama mühim olan şey geçmişti atı alan üsküdarı geçmişti yien beni gibmişti.

kaçıyorum beyler sabah kıbrısa gidicem yarın yazamam muhtemel salı görüşürüz

@1531 iyi iyi böyle devam *

rezerve

bunları nasıl kaçırdım amk

hadi bakalım buralardayız

sonraki gün devam

@1533 bekliyoruz panpa..

reserved

partlayım sizi biraz

partla bizi kahvaltıdayım gelicem

istifimi bozmadan tv izlemeye devam ettim. cilve yapa yapa geldi yanıma kıvrıldı;

- napcaz bu akşam?
- uyuyalım?
- bunun için mi iptal ettik annemleri?
- hayır anlamamışsın yine.
- sana sormadım diye mi?
- hayır. haber vermedin diye.
- e hayır diyecektin.
- e emirvaki yaparsan tabi ki hayır derim.
- tamam hayatım ben suçluyum.
- yemek ne yicez?
- bilmem
- dışarda mı yesek?
- eve söyleyelim?
- hava almış oluruz hem bence dışarı çıkarsak
- tamam hazırlanalım o zaman

odaya gittik hazırlanmak için. 2 saniye de yine ayaküstü sevişmeye dönmüştü. hazırlanma biraz uzun sürmesinden dolayı geç çıktık beşiktaşa gittik yemek yedik deniz manzaralı bi restorantta.

gönlü olsun istedim gidelim annesine.

- hayatım ara anneni çaya gidelim bari.
- aa ne güzel olur.

aradı, gidilicekti müsaitlerdi. gittik. muhabbet falan derken geceyi ettik tabi. neslihan kalsın istediler lan nerden çıkma bu kalma olayı amk. karşı çıktım tabi. ama neslihanda bozulmuştu anlamadığım bi sebepten. arabaya indik gaza yüklendim zaten direk caddeye indim o arada patladı.

- neden bu kadar kızdın?
- liseli değiliz biz öyle davranma
- kalmak istiyordum.
- napacaksın kalıp?
- bi geceden ne olur sanki
- yok buna tavizim yok hayatım.
- herşey istediğin gibi oluyor
- herşey istediğim gibi olsa izmir'de olurduk.
- hah buraya da yerleştik o da suç
- suç demedim.
- kalmak istiyordum sadece 1 gece
- kalmak mı istiyorsun al o zaman.

arabayı el frenini çekip oldugu yerde geri çevirdim. evlerine doğru sürmeye başladım kapının önüne geldik sert bi frenle durdum.

- hadi dedim git kal madem
- bu saatten sonra ne kalacam küfür eder gibi.
- anlamamakta ısrar ediyorsun. sen bi gece kalırsan ev hayatımızı yıkmış olacaz onların küçük kızı olacaksın yine.

eminim yine anlamamıştı ama anlamış gibi yaptı. eve dönecektik haftasonu kalayım bi gece dedi iyi dedim.