4 yıl

reserved

@2126 ezik zaten pekekentler ya

okunur bu

part atacam 15 dkye

beyler nasıl sinirlendim o an anlatamam o herşeyi yapmakta özgür ama seko'ya gelince nah! yok ya. ilk ve son kez neslihan'ı o gece aldattım. aldatmaktan sayarsanız tabi. bence başka biriyle yaşanan anlık cinsel şeyler aldatmak klasmanında değildir. o sinirle özge zaten hazırda bana asıldığı için evde müsait olduğu için direk ayarı verdim. evin planını anlatayım önce;

salonda 2 tane çekyat var, orta odada ise 1 tane. yani 3 kişi için ideal. özge'yi zaten saymayın o benle.

özge'yi kenara çektim hadi yatak planlarını ayarlayalım diye;

- ben senle yatcam.
- benimde planım o zaten.
- heyyyy
- kızlardan 2si salona sen benim yanıma

buyrun bayanlar yorganlarınız. eee pijama lazım. ama yok aslında var neslihan'ın ama yok işte amk vermem. benim uzun t shirtlerden verdim hepsine. ağzım sulandı tabi. özge'ye uzatır gibi yaptım;

- aa senin zaten ihtiyacın olmayacak
- hımmm hoşuma gitti bu.
- gitmesini bekledim zaten.

o gece ilk defa o yatak neslihan'dan başka bir kadın kokusu gördü. sabah kalktığımda pişman olacağımı bile bile, o an ki sinirime yenik düşmüş özge'yi yatağıma almıştım. bana sarıldı ve dedi ki;

- seni hakeden bendim.
- nasıl yani?
- o olmasaydı şu an bu evde benimle oturuyor olurdun ve hiç sorun yaşamazdık.
- bunu bilemeyiz.
- ama öğrenebiliriz.
- hayır öğrenemeyiz.

özge niyetinin aşka açlık olduğunu belli etmişti.

bu benim için zarardı, zaten başa çıkamadığım ve bitap düştüğüm ilişkim vardı, ne gerekti ardı arkasına yakılan sigara gibi yeni bi ilişki henuz diğeri bitmeden saçmalık gibi geliyordu. uzun gece tahmin edebileceğiniz üzere terli bedenlerimizle son buldu. ama kafada soru işaretleri artmakta idi tabi. bakalım;

- neslihan beni seviyorsa neden hala ailesiyle kalıyor?
- ailesi bana bu kadar cepheyi ne ara aldı?
- özge sevgilim olduğunu bile bile neden aşık modunda takılıyor?
- ben mal mıyım?
- karşıdan bakılınca aptal aşık gibi mi görünüyorum?

buna benzer türlü türlü sorular beynimi kurcalamakta idi. sabah uyandığımda yumurta kokusu aldım. kızların hepsi kalkmış ama hepsi hala t shirtlerle. beyler cennette huri sayısı 3 olsa böyle olurdu sanırım. kahvaltı hazırlanmış bana oturmak kalmıştı. kanuni'nin yaşadıkları benimkinin yanında tak kalır o derece. gazete bile almışlar lan. ev bildiğin mis kokuyordu. bunca kara bulut çökerttiğim evimde farklı bi hava esiyordu.

özge dedi ki;

- beğendin mi?
- evet hemde çok eline sağlık.
- kızlarda yardım etti sağolsunlar.
- sizinde elinize sağlık kızlar.
- dilersen bunu sana her gün yaşatabilirim.
- yok o kadar sağol.
- ciddiyim.
- özgee!
- tamam sustum toz kondurma hemen nestle'ye(özge böyle hitap ederdi.)
- elinize sağlık tekrardan çok teşekkür ederim kızlar. siz ne tarafa gitceksiniz bırakayım.
- biz karşıya geçicez.
- tamam bırakayım işte.
- trafik sıkışık olur bu saatte.
- açılınca gideriz acelemiz var mı?

tam o arada mesaj geldi, neslihan'dan "artık karşıya geçmeme de izin vermeyeceklermiş akşamki olaydan sonra" bende karşılık olarak, " ne iyi olurdu herşeyi bilmeselerdi" diye cevap yazdım.

beyler siz siz olun aileyi karıştırmayın işin içine.

burdayız seko pompaya devam

üstüne 5 dakika kadar cevap gelmedi, benimde aklımdan çıkmış. telefon öttü baktım neslihan,

"kızların koyunundan çıkıp ofisi açsaymışsın iyiydi." ve bunun üzerine neslihan'a ilk yalanım cevapta "karşıya toplantıya gidiyorum" hızlı hızlı aşağda geçiyorum mesajları

- keşke haber verseydin.
- geleceğini bilemezdim.
- bekleyim mi?
- 2 saate kadar gelirim.
- tamam bi kahvaltı edeyim. eve gideyim dicem ama anahtarım yok.
- nerde anahtarın?
- en son eve bıraktım.
- tamam o zaman oyalan sen ben gelene kadar.

eminim kavga etmek için gelmişti ofise. bu sefer bende de alttan alcak mecal yoktu. kızları bıraktım, ofisin yolunu tuttum.

ofise vardığımda önündeydi kavga kaçınılmaz belli, bu kadar beklediğine göre ben beklemez sanmıştım. ofise çıktık, seda da anahtar vardı ama o gün öğlen geleceki haberim vardı zaten.

- kızlardan işlere vakit kalmıyor herhalde ha?
- ee naparsın paylaşılamıyoruz işte.
- bi de utanmadan söylüyorsun.
- ne yapmamı istiyorsun neslihan? ne olayım senin için? köpek? kedi? amele? şöför? nedir yani? ne yapsam tatmin olmuyorsun.
- annem ya nişanlanın ya ayrılın diyor.
- ve sen bunun üstüne hiç birşey söylemiyorsun öyle mi?
- ne diyim seko 4 yıldır beraberiz farkındasın deme?
- söylediğim tarihten önce imkansız bunu biliyorsun?
- tüm tarihler sana göre.
- tabi ki bana göre olcak, ailene göre mi olcak? fabrika yandıgında delirdiğimde en zor zamanımda beni yanlız bırakmaktan çekinmeyen ailen bana nişan tarihi mi dayatıyor şimdi?
- bağarma!
- nasıl bağarmayım ya nasıl? onların ipiyle geliyorsun atar yapıyorsun bana.
- akşam kızların yanında öyle değildin ama.
- ne yazık ki yanımda olan bi sevgilim yoktu kusura bakma.
- inkar etmiyorsun yani.
- etmedim zaten.
- biraz yanlız kalacam arama beni.
- sen bilirsin.

ve iplerin kopma noktasına çok yakındık artık.

bi yemek yiyeyim.

afiyet olsn seko

@2138 sağol panpa.

devam ediyorum hazırsak

aynen pompala seko

neslihan ilk defa yanlız kalmıştı, ilk defa yalan söylemiştim, ilk kez 4 yıldır başka birine dokunmuştum insan tek başına kalınca bunları irdeleme fırsatı buluyor. arabada hiç konuşmaık eve bıraktık. rastgele bi cd seçtim. http://goo.gl/oYXRS önce bu çaldı, arkasından bu http://goo.gl/LVrsK aylin aslımın ilk albümünü severim yalan yok. o çaldıkça gözlerim doluyordu ama yola bakmakta ısrar ediyordum. bi ara sigaram bitti diye durdum. bi paket sigara aldım araba da yaktım. bu da bi ilkti, bi daha olmadı zaten. bi tane de neslihana uzattım. yaktı. mırıldanıyordum şarkıyı

"senin gibi beni kimse sevmedi, dönmedin gittiğin yerden geri... "

sigara bittiğinde aylin aslımdan vega'ya geçmişti, http://goo.gl/TVeL8 çalanda burda evin önüne gelmiştik, neslihan'ı bıraktım sokaklar dolusu yanlızdım artık. acıyordum kendime ten dokusunu bile unutmuşum. daha fazla düşünmemeye karar verdim eve bastım. mis gibi yemek kokuyordu. oha kim ki gelen evin 3 anahtarı var biri evde biri bende biri abimde. içeri bi baktım

- süpriiizzzzzzzzzzzzzzzzzz
- özge?
- evet neden şaşırdın ki?
- sen nasıl girdin?
- sabah komidindeki anahtarı aldım.

mal mal bakıp kalmıştım uzun süredir böyle bi süpriz ile karşılaşmamıştım ama ne yiyecek dermanım vardı. ne özge'ye takılacak keyfim. tvyi açtım haberlere baktım o sofrayı kurarken bi seslendi

- sek
- (az daha kısaltın amk adımı) efendim özge.
- ne güzel oldu deme?
- ne özge?
- evli gibiyiz.
- (dinlememiştim bile) hııııı (neye cevap verdiğinin farkında mısın amk diye bi zıpladım yerimden) yani işte iyi oldu yemek yapıyorsun falan
- çevirme işte biliyorum hemen alışamayacağını hem sana ayrıl diyen yok.
- dünkü sadece düne özel bişeydi. orda kalsın. gözleri parladı amk demez olaydım.
- sadece onun için mi geliyorum buraya seko nun keyfi gelecek özge'yi becerecek kenara atacak.
- yok özge öyle demedim sadece tekrarlanmayacak demek istedim. (ulan nedir çektiğim ya.)

neyse ikna etmek zor olmadı yemeğimizi yedik film izledik bu sefer yanımda yatmayı bile teklif etmedi salonda yattı.

bir gün daha döndürmüşken kendini karanlığa, karanlıklarımla başbaşaydım uçsuz bucaksız denizlerde, herbişeyin ilki varmış. aldatan insanları kınardım, ama bi yerden sonra itiliyormuş diye kendimi haklı çıkarmaya çalıştım. sevgiye açtım. başımı yastığa bastım tüm gün tuttuğum gözyaşları sel oldu yastığımda aktı karıştı sevgilim kokan yastığıma. salonda yatan benim için herşeyi yapabilecek bi kız, benim uğruna herşeyi yapabileceğim ama beni giblemeyen sevgilim. bunları düşünürken uykuya daldım. sabah annemin telefonuyla uyandım

- sekocum
- annem
- napıyorsun?
- iyi annem sen?
- akşam işin var mı?
- yok neden ki?
- beni havaalanından alır mısın?
- tabi kaçta?
- 22:30
- tamam annecim.
- haydi öptüm.
- hadi öptüm anne.

annemin gelmesi ortalığı ya hepten karıştıracaktı yada tertemiz yapacaktı. en azından ben böyle düşünüyordum.

bugünlük dozumuzu verdik köpeği gezdirecem, gecede bi organizasyondayım. 3-4 gibi uyumazsam yazarım.

hadi kaçtım ben iyi akşamlar hepinize

Hadi saol