Her üniversiteye gitmek isteyen öğrenci gibi benim de hayalim il dışında rahat etmekti. Gerek aile baskısı gerek yaşadığım şehirden sıkılma. O yüzden üniversitede farklı bir ile gitmek istiyordum. Yerleşme puanım gemi inşa mühendisliğine yetmiyordu. Rehber hoca da şöyle bir şey dedi eğer isterseniz düzgün bir çalışma ile dgs den mühendisliği tamamlayabilirsiniz. Aklıma yatmadı değil ama aklıma sıçayım. Tercihleri yaptık yaklaşık 2 hafta sonra tercihler açıklandı. Hem puanım tutuyor hem dayım orda hem de değişik yer olsun diye ilk sıraya Çanakkale 18 Mart yazdım. Hem dayım da orda yabancılık çekmem diyorum kendi kendime. Tercihlerin açıklandığı gün h ile buluşmak istedim. Yine aynı parka geçtik. Ben onun dizinde yatıyorum.
+bu sekilde sonsuza kadar durabilirim *
-oldu canım ben de senin yastığınım ya *
+bu arada tercihler açıklandı
-neresi çıkmış?
+Çanakkale
-(sessizlik)
O sırada suratıma bir damla düştü. Doğruldum baktım suratına. Ağlıyodu. ilk kez onun ağlamasını görmüştüm.
+ne oldu niye ağlıyosun
-(yine sessizlik)
+aşkım ne oldu söylesene
-ben sensiz burda ne yapıcam
Sarıldım hemen. Düşündüm, bu kız ben yeniden aynı şeyleri yaşamak istemiyorum diye beni geri çevirmişti ama ben yine onu aynı duruma getirmiştim. Lanet ettim kendime. Ağlamak istedim, ağlayamadım. Hani erkekler ağlamaz ya, hani erkeğiz ya. Öyle karı gibi dediğiniz şekilde ağlamak istedim ama ağlamadım. Gözyaşlarım içime içime aktı hep. Gözyaşlarım içime attıkça içimi yaktı, kavurdu. Hiçbir şey diyemedim konuşamadım. Konuşmak istemedim. Annesi aradı eve çağırdı. ilk defa annesinin aramasına sevindim. Giderken ne öptü ne sarıldı ne de konuştu öylece gitti. Hiçbir şey diyemedim. Öylece baktım sadece. Aradan 2 gün geçti mesaj da atmadım aramadım da. Yüzüm yoktu çünkü onun yüzüne bakmaya. Bencilliğin yüzünden kızın tekrar aynı şeyleri yaşamasına neden olmuştum. Ne taktan bir insanım lan ben. Buseye sordum her seferinde nasıl, iyi mi,ne yapıyor falan diye. Kötüymüş. Kayıt gününden 1 gün önceydi. Aradım açmadı. Yine aradım yine açmadı. Üst üste aradım kaç kez ama açmadı. inatçı. Buseyi aradım zor bela dışarı çıkarabildim. Her zaman buluştuğumuz parkta yine buluştuk. Buseyle geldi sonra Buse uzaklaştı artık konuşmanın vaktiydi.
+aşkım?
-(sessizlik)
+aşkım ben senin derdini biliyorum ama ben öyle biri değilim. Ben se yarı yolda bırakmam. Her dün seni arıycam ben sensiz yapamam ki.
-(yine sessizlik)
+bak h ben oraya kendim için değil ikimiz için gidiyorum. Geleceğimiz için bir meslek sahibi olmak için. Lütfen gözümü arkada bırakma. (ağlamaklı olduğunu farkettim)sarıldım. Kaç kez seni seviyorum dediğimi hatırlamıyorum. En son bırakı sarılmayı gözlerimin içine baktı ve şöyle dedi.
eğer beni bir gün dahi aramazsan külahları değiştiriz seamann bey (yüzünde ağlamayla birlikte tebessüm). Yine sarıldım. Doya doya sımsıkı. Acıtmış olucam ki yavaş be yavaş kırılan bi tarafımı dedi. Artık gönül rahatlığıyla gidebilirdim çanakkaleye. Vedalaştık orda o evine gitti. Akşam otobüse bindim uyku tabi ki yok. Otobüste uyumayı bir tek ben beceremiyorum heralde. Dayım orda demiştim size karşıladı bizi. 2 gün orda kaldık. 2 gün burnumda tütsü resmen. Ben 2 güne dayanamazken 2 seneye nasıl dayanacaktım ama mecburdum. Kayıt işlemlerini hallettik eve döndük. Çanakkale güzel memleket gitmenizi tavsiye ederim.
Dipnot : Eğer evinize yalın bir üniversite varsa orayı tercih edin. gibtir et sevgiliyi aileni özlemek gibisi yok.

Çanakkaleye artık yeni bir adım atmaya gideceğim gün cumartesi günüydü. Cuma gününden h ile vedalaştık çok zor oldu ama yine de gitmem gerekti. Hani küçükken misafirliğe gidicez derlerdi de gitmek istemezdim aynı duygu vardı içimde. Gitmek istemiyordum. Çok koydu h nin son kez gözümün içine bakışı. Cumartesi sabahı otobüsüm vardı. Kendimi bu kadar kötü hissetmemiştim. Ablamlar babam annem kardeşim hepsi otogara kadar geldiler. Babam otobüsün gelmesine yakın bana gel biraz gidelim dedi. Konuştu nasihat verdi ve ağladı. Babamın o durumunu görünce inanın ben de çok kötü oldum. Babam ulan babam karşımda çocuk gibi ağlıyor. Gözyaşlarını sildim merak etme baba yüzünü kara çıkarmıycam dedim. Yine içime ağladım yine içimi yaktı gözyaşlarım. Babamın beni ağlarken görmemesi lazımdı. Eğer ağlarsam babamın da ağlamasından korktum. Ağlamayacaktı babam yine dimdik ayakta duracaktı. Otobüs geldi binmeden önce herkesle vedalaştım teselli etmeye çalıştım. Hem dayım var orda, askere gitmiyorum ya gidicem kurban bayramında geri dönücem diyorum . Küçükten başlayarak büyüğe doğru vedalaştım küçük kardeşim ve babam hariç hepsi ağladı. Babamın ağlamamasına sevindim bir tek. Hepsine sıkıca sarıldım sanki bir daha görmeyecekmiş gibi. Bindim otobüse cam kenarı. Yolu izliyorum ama aklım yolda değil istanbulda bıraktıklarımda. H, arkadaşlarım, ailem, çevrem hepsi orda. işte orda pişman oldum il dışına gittiğime. işte orda ağladım cam kenarında kimse görmesin ağladığımı diye sessiz sessiz ağladım. Yanımdaki adam bile duymadı benim ağladığımı. istanbulda ne kadar ağlamadıysam orda o kadar ağladım. Gözyaşlarım bu kez dışımı yaktı ama yine de ağladım. Saat 5 gibiydi çanakkaleye indim. Babamı aradım, h yi aradım. Sesi ağlamaklı olsa da ağlatmadım onu ağlamasını istemedim geçecekti herşey ben yine dönecektim onun yanına. Dayımın dükkanına gittim. Hoşgeldin beşgittin faslından sonra eve geçtik. 3 tane kuzenim var dayımın çocuğu. Biri benden 2 yaş büyük biri 3 öteki de 4 yaş küçük. Sırasıyla emre, elif, erdem. Emre benm gibi üniversite okuyor bursada. Elif lise 2 erdem de 8. Sınıf. Eve gittik yemek yedik sohbet muhabbet sabah kalktım yurda gitmem lazımdı boşu boşuna ayarlamadık o yurdu. Gittim yurda odaya girdim ayırdığım yatağı biri kapmış hemen oç. Neyse dedim 4 kişilik oda benle beraber 3 kişi var odada yani 1 kişilik boş kontenjanımız var onu da doldurduk ileriki zamanlarda anlatırım. Okula gittim tanışma faslı kısa geçti herkes hemen ortam kurma peşinde. Benim aklım h de. Aradım dersteyim dedi sessizce. Sesini duymak bile iyiydi benim için.

O gün sınıfta tanışma faslını anlatayım size. Bölüm Başkanı geldi sınıfa dersimize gireceğini söyledi. Kendimizi tanıtmamızı, neden bu bölümü seçtiğimizi ve bu sektörde hangi pozisyonda çalışmak istediğimizi sordu. Herkes sırayla cevapladı. Orta sırada bir kız aynen şu cevabı verdi ağzını domaltmış ergen müsvettesi gibi. ben gemi inşaatının en yüksek mertebesi neyse onu istiyorum. Ulan gerizekalı geldiğin bölüm 2 yıllık bitirebileceğine bile inanmıyorsun. Bölümle ilgili hiç bir bilgin yok kalmışsın egoist bir tavırla ne istediğini bile bilmeden konuşuyosun. Tabi onun da cezası ağır oldu benim tarafımdan. Sıra ondayken elimi kaldırdım hocam müsaadenizle arkadaşa birkaç şey söylemek istiyorum dedim. Normalde yapmam ama herşey öyle bir üstüme gelmiş ki sinirimi o kızdan almak istedim. Hoca da peki buyur dedi.
+herkesten özür diliyorum ve sıradaki arkadaşların hakkına girdiğim için de mahçubum fakat aklıma bir şey takıldı. insanlar çok garip değil mi? Yani ne istediğini bilmeden insani mekanizması hep en yükseğe tırmanmak hep en iyisini yapmak hep enleri oynamak istiyor. Siz hanımefendi isminiz aslıydı sanırım, gemi konusunda en ufak bir bilginiz var mı?
-(aynı egoist ve ağzı domaltmış tavırla) hayır ama öğrenicem
+öğrenmenizi tavsiye ederim ben 4 senedir bu mesleğin içindeyim bu beşinci senem ve tam olarak öğrenemediğim için buraya kadar geldim. Ama öğrenmek istediğin için anlatayım. Bu meslek zor bir meslektir. Tersanenin o pis havasını limandaki soğuğu herkes çekemez. Benim gördüğüm en yüksek mertebe tersane genel müdürüydü. Ve bu 2 yıllık süreçte kimse tersane genel müdürü olamaz. O kadar kendini beğenmene rağmen sen bile. Dedim ve hoca sözümü kesti. Kanuni sultan Süleyman gibi de kuralı koydu. bundan sonra ders içerisinde ben izin vermediğim takdirde ikili konuşmalar olmayacak tamam delikanlı oturabilirsin. Kız öyle züt olmuş ama züt olduğunu belli etmez kendini beğenmiş tavırla dersine devam etti. Ben ise biraz rahatlamanın verdiği motive olma duygusuyla o günü geçirdim. Akşam h yi aradım açtı telefonu.
+nasılsın aşkım
-iyiyim canım sen nasılsın
+iyiyim, seni çok özledim
-ben de
+ne yaptın bugün
-pek bir şey yapmadım misafirler gelmişti biraz önce gittiler biraz onlarla ilgilendim ondan önce de ok... Telefonu kapatmıştı. Şarjı bitmiş olabilir normalde yüzüme kapatmaz telefonu. Bir daha aradım çalıyor ama meşgule atıyor sürekli. Buse den öğrendim annesi almış telefonunu. Konuşurken dinlemiş öğrenmiş bizi. Bizim tayfaya söyledim yeni bir hat ile telefon alın ona verin diye. Aralarında para toplamışlar yeni bir hat yeni bir telefon almışlar. Okuldan çıktığı zaman seamann gönderdi bunu diyip vermişler. O D olaylı olmuş aslında. Bizim murat telefonu vericem diye okulun çıkışına gidiyor. Tabi o kadar çok kız var ki onlara bakmaktan benimkini kestiremiyo. En sonunda görüyor tabi. Arkadan bağırıyor ismi ile ama arkasına bakmıyor h. Bir daha bağırıyor yanındaki bütün kızlar bakıyor ama o yine bakmıyor. En son bağırışında bakıyor ne var ne gerizekalı falan diye arkasını dönüyor bi bakıyo bizim murat bu. Sınıfının erkeklerinden birkaç kişi daha var tabi orda onlar dikleniyor murata dönvcekler çocuğu h araya girmese. Telefonu veriyo içinde sadece benim numaram kayıtlı çok seviniyor tabi ki. Bana mesaj attı gerek yoktu aşkım niye aldın ki diye. Gerek var ki aldım güzelim hatırlamadın mı ben seni her gün arıycaktım her gün sesini duyacaktım. Arada bir de olsa kaçak göçek mesalaşıyoduk annesi babası telefonu görmesin diye. Ama en sonunda dayanamadım annesiyle konuşmam gerektiğine karar verdim.

Buseye mesaj attım annesinin telefonunu istemek için. Biliyorum h ye söylesem konuşmamı istemeyecekti o yüzden gizli olmalıydı.
+Buse
-efendim
+senden bir şey istiycem ama h nin kesinlikle haberi olmasın
-söyle
+annen ile konuşmam lazım böyle gizli saklı olmuyor beni, kim olduğumu, nasıl biri olduğumu, h ye benden zarar gelmeyeceğini bilmesi lazım.
-ne yapmam lazım
+h nin okulda olduğu bir gün annene benden bahsedeceksin sen bana haber verdiğinde ben seni arıycam annenle konuşucam
-iyi de annem çalışıyor akşam h den sonra geliyor o olmaz ki
+tamam h de olsun o zaman ne olursa olsun artık sıkıldım ben bu işten iyice.
-emin misin
+eminim ama ablanın kesinlikle haberi olmasın yoksa olmaz.
-tamam seamann ama olacaklardan ben mesul değilim haberin olsun.
Ertesi gün saatler geçmek bilmedi. Okula gittim ders nerde ben nerde. Saat akşam 6 gibiydi mesaj geldi Buseden. Seamann ara beni diye. Aradım açtı anneme veriyorum telefonu dedi. Tama vee dedim ama nasıl heyecanlıyım amk. Kalbim yerinden fırlayacak. Resmen esas duruşa geçtim bekliyorum. Ve o ses geldi.
+evet dinliyorum.
Sesim soluğum kesildi ne konuşacağımız bilemedim amk nefes alırım hızlandı, duvarlar üstüme üstüme gelmeye başladı. Sadece alo diyebildim
-alo
+söyle hadi ne söylüyosan (bu kadar sert olacağını tahmin etmemiştim. Hemen silkelendim kendime geldim gazını almam lazımdı)
-fatma hanımdı değil mi?
+evet
-haberiniz vardır benden
+evet (bir kez daha evet derse yetenek sizsinize çıkıcam amk)
-efendim benim adım seamann, mahallenin çocuğuyum artık vakti geldi düşüncesiyle sizle konuşmak istedim. Şu an çanakkaledeyim eğer istanbulda olsaydım sizinle yüz yüze görüşmek isterdim. Benim söylemek istediğim şey şu benden h ye zarar gelmez, isterseniz mahalledeki tanıdıklara da sorabilirsiniz. Aynı köylüyüz bu arada. Bu konuşmadan h nin haberi yok, haberi olsaydı eminim beni engellemeye çalışacaktı. Saklı gizli bir şeyler yapmak istemediğim için sizle görüşmek istedim. Çok düşündüm ve yaptığımın doğru olduğuna karar verdim. Tabi ki sizi de anlıyorum kızınız kim olduğu belli olmayan bir insanla konuşuyor diye onu uzak tutmaya çalışıyorsunuz haklısınız da. Fakat herşeyden önce benim iyi biri olduğumu ve hem size hem de ailenizin itibarına zarar vermeyeceğimi bilmeniz gerekir. Sonucu olumlu da olsa olumsuz da sizden cevap bekliyorum.
+kimlerdensin kimin oğlusun söyle bakalım
-şu köyden... Gilden... Oğluyum.
+bak seamann şu an yaşınız çok küçük herşeyden önce benim kızım daha liseye gidiyor. O yüzden ben onay versem bile babası onay vermez.
-efendim ali abiyi tanırım bilirim. Ona karşı yaptığımın yanlış olduğu düşüncesi beynimi yedi fakat yapamadım. Kızınızdan vazgeçemedim çok istedim ama olmadı. Zamanı gelince ailelerimiz vasıtasıyla onun da haberi olacak. Benim 2 seneye kadar okulum bitecek sizden ricam sadece beni araştırın istediğiniz kimseye sorun sonrasında yeniden konuşmak isterim.
+tamam fakat en ufak bir pürüzünü bulursam bu iş olmaz bunu da bil.
-iyi akşamlar efendim
+iyi akşamlar
Sanki uefa şampiyonlar liginde kupa kaldırmışçasına bir havaya girdim. Evet evet işte bu zafereeeer. H ye sormuş kim bu çocuk göster bakalım diye. Facebooktan fotoğraflarımı göstermiş. H den bunun için bir ton trip yedim. Allah var yukarıda yaptığım konuşma etkili olmuş ki annesi pek fazla üstüne gitmemiş kızın. Olsun zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır. O gün ve ondan sonraki gün h nin tripleriyle uğraştım. Öyle çok aşırı trip atan bir kız değildi fakat bu sefer sağlam trip yemiştim hakkını vermek lazım. 3. Gün trip atmadı neden mi? Annesi beni araştırmış sadece sigara içtiğimi öğrenebilmiş. H ile konuşmuş bir yanlış hareketini görürsem bacaklarını kırarım falan diye. Telefonunu vermiş. Mesaj geldi eski numarasından şaşırdım. Eskisi gibiye geri dönmemiz 2 gün trip yiyip annesinin onay vermesiyle oldu. Acayip sevinçliydim lan.

Kurban bayrdıbına 4 gün vardı sürpriz yapıp erken gitmek istedim. Biletimi önceden almıştım zaten. Gece 1 de otobüse bindim. Bim tayfadan başka kimsenin haberi yok. Saat 7 gibi ataşehirdeydim servise bindim kaynarcaya gittim ordan otobüsle tuzla şifa mahallesi. Saat 9 da eve girdim. Özlemişim hepsini o an farkettim. Kahvaltı yaptım hemen uyudum biraz. Saat 1 de kalktım gözlerimden uyku akıyor amk. O halimle duş aldım üstümü giyindim biraz açıldım. Dışarı çıktım hemen bizimkilerden birkaçını gördüm sonra istikamet aydıntepe süleyman Demirel. O gün okuldaydı normalde benim gibi 3 gün staj 2 gün okula gitmesi gerekir. Çıkışta sürpriz yapmak istedim geldiğimden haberi yoktu. Yine mesajlaşıyoruz ne zaman geliyosun falan diye sorduğunda arefe günü demiştim. Çıkışta aynı yerimden farklı olarak biraz gizlendim görmesin beni diye. Çıkış zili çaldı biraz bekledim. Gördüm onu o an koşup sarılmak istedim ama sürpriz vardı işin içinde. Biraz ilerledikçe yine aynı kız topluluğuyla peşine takıldım. Yaklaştım biraz omzuna dokundum pardon ben birini arıyorum tanıyor musunuz dedim , arkasını döndü, baktı, yüzü güldü aşkııııım dedi sıkıca sarıldım. Kızlar senkronize bir şekilde aaaaa seamann gelmiiiiiş dediler. 2 ayın verdiği özlemle sarılmamız biraz uzun sürdü tabi. Durağa kadar elele yürüdük
+ne zaman geldin sen niye haber vermedin
-sürpriz yapmak istedim fena mı
+içime doğdu, çıkışta etrafa baktım yoktun
-gizlenmiştim görme diye
+manyak
-çok özlemişim lan seni
+ben de lan ben de (kız hiç lan der mi demeyin giberim dalağınızı)
-ne zamana adar buradasın
+2 hafta
-o kadar kısa mı
+malesef. Boşver şimdi ne kadar burdayım diye
Otobüse bindik yine evinin 2 sokak altına bıraktıktan sonra ayrıldık. istanbula gelmiştim artık annesiyle görüşmek de farz olmuştu. O akşam Buse bana mesaj attı
+seamann bey hoşgeldiniz
-hoşbulduk Buse hanım
+özleminizi giderdiniz mi bari (kıskandı heralde garibim)
-giderdik giderdik sağol
Bu Buse kaşarına hiç güvenmiyorum amk cin gibi her şey beklenir. Tamam yardımı dokunmadı değil ama etraftan duyduklarım kadarıyla pek sağlam ayakkabı değil. Nasıl olur da o aileden öyle bir kız çıkar hala şaşırıyorum amk. Plan yaptım kurban bayrdıbının 4. Günü h nin annesiyle görüşecektim. H ye söyledim mevzuyu konuşmam lazım dedi. Konuştu o da kızı gibi net cevap vermedi amk. Ben istersem görüşürüz havalarında. Lan sanki kızına değil de ona talibim amk. Arefe günü alışverişe çıktım beri gitmişken sevdiğime de birşeyler alayım dedim. Ablamdan yardım istedim biraz mırın kırın yaptı ama yardım etti. Ertesi gün bayram. Hani eski bayramların tadı kalmadı derler ya haklılar amk. Çocuklarda hiç bayram sevinci yok sadece tatil sevinci var. Bayram sabahı camiye gittik eve geldik bayramlaştık kurbana girdik. Tabi ben girmedim misafirim ben falan diye yırttım paçayı. O pislik çekilir mi amk. Tamam dinine saygılı bir insanım ama kurbana girmem abi o derece tiksindim amk. Peder beyin eski meslek mezbahacı olunca böyle oluyor. Kurban kesildi akşam misafirler ağırlandı 2. Gün 3. Gün derken 4.güne geldik. Uyandım h ye mesaj attım. 1 saat sonra günaydın diye geri dönüş yaptı. Hemen konuya girdim
+annen hazır mı?
-bekle bi
+hadi çabuk
-pendiğe gelsin orda görüşelim mahallede olmaz diyo.
+tamam olur ablamları da alır gelirim madem tanışıcaz onlar da tanışsın.
-manyaklaşma ya ne ablası getirme ablanı falan
+yok ya annenden dayak yersem beni kim kurtaracak
-ya getirme diyorum sana şimdi onlarla tanışamam ben utanırım
+anlaşıldı mevzu sen ablamlardan korkuyosun ben de getiricem haberin olsun
Ablamları söyledim mevzuyu ama tam açmadım. Hadi sizi pendiğe zütüreyim falan dedim haberleri yok yani.

1 hafta boyunca sürekli gezemedik annesi izin verdi diye abartmak olmazdı. Gitmeme 2 gün kala adaya gittik biraz daha rahat olalım diye. Annesi de gelirken buseyi yamamaya çalıştı ama başarılı olamadı tabi ki Buse de bi çocukla buluşacakmış ne yaparsa yapsın amk umrumda değil kaşarın. Hava pek fazla soğuk değildi aslında mevsime göre normaldi. iyi geçmişti o gün. Pamuk şeker aldım. Bana yedirmeye çalıştı tabi ağzım yüzüm şeker oldu hep. Güldü.
+Bundan daha tatlı bir şey daha biliyorum *
-neymiş o tatlı olan * (kendime doğru çektim belinden tutup)
Ufak bir öpükcü benimki. Immm tatlıymış dedim. Bir daha öptüm. Gittikçe tatlanıyor dedim.3.kez öpüşümde uzun uzun öptüm. Sex gibi bir amacım yoktu benim onu incitemezdim. Bana olan güvenini sarsamazdım. Onu çıktığım diğer kızlardan farklı tutmam lazımdı. Zaten farklıydı. O gün de ayrıldık gitmem gerektiğini biliyodu. Biletimi sabaha almıştım geceden yer yok diye. Kaynarcadan servisle ataşehire otogara gidecektim. Gitmeden önce evdekilerle vedalaştım sadece babam geldi yanımda. Vedalaşmaya alışmıştım sanırım. Annem yine ağladı ağlamaması için elimden geleni yaptım. Servisin kalkmasına yarım saat kadar vardı. Babamla oturduk çay eşliğinde sohbet ettik. Aileden kimse üniversiteye gidemediği için üzerimde aşırı bir ilgi vardı. (aile dediğim amcamın çocukları falan dayı tarafından okuyan çoktu fakat amca daha ağır basardı bizim ailede). Bir dedem ben doğmadan önce ölmüş biri de ben 4-5 yaşındayken hayal meyal hatırlıyorum. Dede sevgisini tadamamıştım yani o yüzden en büyük amcamı dedem gibi görmüştüm. Babam ona baba dememizi isterdi çk babalık yapmış zamanında. Yengeme de ne derdik sürekli. Amcam istanbula geldiğinde babamı da almış yanına onlar büyütmüş babamı. Neyse gitme vakti gelmişti artık Çanakkale yolu görülmüştü. Babamla vedalaştım h ye mesaj attım bindim otobüse diye. Bu sefer ağlamadım alışmıştım artık. 8 saat süren yolculuktan sonra dayımın yanına gittim ordan yurda. Yine h ile özlem dolu mesajlaşmalar yapmaya başladık. Yaklaşık 2 ay kadar daha böyle geçti. Dayanamıyordum artık iyice bulunduğum yerden bulunmaya başlamıştım. Her gün dayımın yanına gidiyordum kurulmuş dükkanına. Dayımın da işine geliyor tabi arda bir çıkıyor eve gidiyor ya da çevre esnafla muhabbet ediyor ben dükkanda olduğum zamanlarda. Sabah kalk h ye mesaj at öğlen okula git akşam dükkana en son yurda git yat bütün günlerim bundan ibaretti. Bir gün yine dükkana geldim ama bir sorun vardı kuzenim elif. Yengemin ağzından anlatıyorum ;
Yengem :Elif bugün eve geldi markete bile gönderemedim. Çok yorgunum dedi. Aradan 1 saat geçti dışarı çıkıcam diye tutturdu. izin vermedim çok ısrar etti (özge miydi seren miydi tam hatırlamıyorum özge olsun) özgenin yanına gidicem dedi ben de 1 saatlik izin verdim arıyorum açmıyor acaba başına bir şey mi geldi.
Dayım : Dur bi de ben arıyım. (elif dayımdan çok korkar.)
Açtı telefonu bayırının ordaymış geziniyomuş. Dükkana çağırdılar eve gidicem falan demiş. Dayım da işkillendi haliyle atladı arabaya ben de peşinden gittim. Hastane bayırının orda bir tane halı saha var onun arkasında gördüm bunu yanında bir çocukla. Dayıma söylemedim. Dayı sen şu tarafa bak ben de kordona doğru bakayım iki koldan aramış oluruz dedim mantıklı geldi kabul etti. Gittim elifin yanına kalk dedim kalktı hadi gidiyoruz şimdi dedim. Yanındaki layık beni tanımıyor olacak ki sen kimsin falan havalarına girdi. Lan zaten iyice bunalmışım bir de sen üstüne tut biber oldun amk evladı. Sen kim oluyosun lan züt herif. Ayaklandı bana bir tane vurdu sağlam vurdu ama sporcuymuş sonradan öğrendim. Ben de boş değilim mk 2 sene kikbox yaptım. Pek fazla üstüne gitmedim zaten kızın yanında olacağı kadar rezil olmuş bir de dayım gelir görürse elifin de başı yanar düşüncesine girdim. Elifin o benim kuzenim demesiyle ayrıldık. Dükkana zütürdüm elifi dayımı aradım dükkandayız diye. Lavuğun vurduğu yer morarmış yengem de sormaya başladı sana ne oldu falan diye. Gelirken kronun biri laf attı onunla dolaştım yalanını söyledim. Desem ki elifin yanındaki çocukla kavga ettim elifin ağzına sıçarlardı. Bir kaç sorudan sonra elif de ben de paçayı yırttık eve davet ettiler elifin gözüne baktım lütfen gel yoksa beni mahfederler bakışını gördüm. Mecburen gittim eve sabah kalktım yurda gittim biraz daha uyudum. Ama artık istanbulu ziyaret etmenin vakti gelmişti.

Hafta sonunu bekledim cuma akşamı çıkmayı planlıyordum. Kimseye haber vermedim bizim tayfa hariç. Eve gidemezdim gitsem kal diyeceklerdi devamsızlık da sıkıntı olmaya başlamıştı. O yüzden gün içerisinde gidip gelmeyi planlıyordum. Biraz babamın gönderdiği para vardı biraz da dayım dan aldım yaklaşık 400 lira kadar vardı yanımda. 100 lirasını bilete verdim gidiş dönüş. Cuma sabahı saat 8 de kalktım kahvaltı yapmak için sonra uyurum dedim ama uyuyamadım. Okula gittim akşam dükkana uğradım. Saat gece 1 de otobüsüm vardı. Kordonda biraz dolaştım o Çanakkalenin soğuğu kadar kötü bir soğuk yaşamadım ben hayatım boyunca. Kar yağmıyor bir de aşırı rüzgarla birlikte çekilmez bir soğuk oluyor. işte o soğuk bana tatlı gelmişti çünkü istanbula gidecektim. Saat 1 de otobüse bindim saat 9 gibi mahalledeydim. Yine yolda uyuyamadım uykusuzluğa alışkınım sıkıntı yok. Kıza da diyemiyorum okuldan kaç gel buluşalım diye okulunu aksatmasını istemiyorum. Uyumadım o gün. Bizim tayfayı çağırdım ömer arabayla geldi. Evimin önünden geçtik gizlendim aklımı gibeyim. Annemi gördüm balkonda beni görüp de Eve çağırmasın okulumu sıkıntıya sokmayayım diye. Uzaktan baktım sadece. Niye çok gördüm ki giberim okulunu diyip anneme sarılsaydım ya sevindirseydim onu ben geldim diye. Yapmadım. Çok koydu bana annemi uzaktan görmek yanına bile isteye gitmemek. Saat 2 gibiydi aydınlıya gittim okulunun çıkışında bekledim. Gördü beni ellerini suratında birleştirdi şaşırdı mutlu oldu. O mutlu olunca ben de mutlu oldum. Sarıldık hemen sıkı sıkı. Arabaya atladık arka koltukta yanyana. Ömere bizi bırakmasını söyledim bıraktı evine yarım saat yol olan bir yerde. Elele tutuştuk yol boyunca. Evinin 2 sokak aşağısında bıraktım yine. Toplasan 1.5 saat gördüm onu sadece 1.5 saat. Akşam çıkamadı annesiyle babasının arası bozukmuş izin vermemiş. Ulan banane ben o kadar yolu tepmişim gelmişim onu görmek için niye çok görüyosun ki. Sonra annem geldi aklıma. Zili çalıp eve girsem desem ki ben geldim sevinçten havalara uçardı. Yapmadım. Gece 11.30 otobüsüm vardı ömer bıraktı beni samandıraya. Otobüse bindim yine Çanakkale. Hayatımı gibtir Çanakkale. Hiçkimse değil annem aklıma geldi. Otobüsün ışıklarının sönmesini bekledim ağlamak için. Işıklar söndü sönmesiyle birlikte gözyaşlarımı bıraktım. Yine uyuyamadım sabah saat 7 de yurda girdim. Kahvaltıyı bekledim. Yaklaşık 50 saat uykusuz kalmıştım artık gözkapaklarım kendiliğinden kapanmaya başlamıştı. Peki ne için? Sadece 1.5 saat sevdiğimi görebilmek için. Daha fazla dayanamadım uyudum. Akşam saat 7 de kalktım yemek yedim h yi aradım
+nasılsın hatun
-iyiyim aşkım sen nasılsın
+seni gördüm ya daha iyi oldum
-keşke biraz daha dursaydın
+evdekiler kalmamı isterdi kalmazdım okulu aksatmamam lazım
-evdekilerin haberi yok mu yani
+yok malesef
-oğlum sen salak mısın eve niye girmedin bir gün sonra giderdin ne olacak
+yapamadım güzelim ben istemez miyim annemin bir lokma yemeğini yemeyi
-tamam seamann tamam
Suratıma kapattı anladı yaptığımın aptallık olduğunu trip attı o yüzden. Allahtan finallere kadar sürmedi tribi yoksa hem onunla hem derslerle uğraşamazdım.

Finalleri vermiştik 2 haftalık tatil için istanbula gidecektim. Valizi hazırladım herkesin haberi var ne zaman geleceğimden habersiz gitmedim bu sefer. Sabah 8 de kaynarcadaydım ömer beni almaya geldi. Okullar da tatil olduğu için sık sık h ile buluşmayı planlıyordum. Eve geldim biraz uyudum dışarı çıkma vaktiydi. Bizim tayfanın bir kısmı çalışıyor çalışmayanlar da kahvede mermer diziyor. Onları gördüm sonra sevdiğimin sokağına gittim mesaj attım balkona çık diye. Çıktı 10 saniye gördüm yüzünü yetmedi ama idare ettik. Tersaneye gittim staj yaptığım yere ofistekilerle muhabbet ettik. Saat 4 te çıktım eve geldim. H ye gelirken kitap almıştım bir de gümüş kolye. O zamanlar elif gibi sevmek kitapları meşhurdu onlardan aldım bi tane. Kolye de sonsuz kalp kolyesi taşlı böyle güzel işlemeli bir kolye. Geldikten 2 gün sonra akşam buluştuk. Kardeşleri evde olduğu için onları yalnız bırakıp dışarı çıkamıyodu ancak annesi ile Buse eve geldiğinde dışarı çıkabiliyodu. Kolyeyi kitabın arasına sıkıştırdım. Kitabı verdim kolyeden bahsetmedim. Bu birinci hediyem ikincisini kitabı okuyunca alacaksın dedim. Sevindi. Yarım saatten sonra annesi aradı babası Ali abi huysuzlanmaya başlamış nerde bu diye. Eve gitti. Boş vakitlerinde kitabı okumuş okudukça içindeki kolyeyi farketmiş. 5 gün sonra mesaj attı. Mesaj attı hemen bana.
+aşkıııım çok teşekkür ederim
-gördün mü
+taktım bile *
-eminim çok yakışmıştır *
+gel kendin gör o zaman *
-ciddi misin
+eveeet
-hemen geliyorum
Gittim kapılarının önüne kadar zile bastım açtı kapıyı. Yukarı çıkana kadar acaba biri görmüş müdür diye kendi kendimi yedim. Yukarı çıktım kapıyı aralamış beni bekliyodu. Sarıldık tabi sonra öpmeye yeltendim. Buse burda dedi. Hay amk lan ne zamandır görüşmüyoruz doğru düzgün masumca öpmek istedim onda da Buse çıktı karşımıza amk. Yarım saat sonra çıktım evden moralim de bozuldu zaten ama farkettirmedim. Buse kıskanmış kolyeyi h nin dediğine bakılırsa. Onun sevgilisi ona hiçbir şey almıyormuş falan. Belki çocuğun parası yok alamıyor. Neyse busenin sevgilisi beni ilgilendirmez. Akşam mesaj geldi telefona buseden.
+seamann
-söyle Buse
+ablamın kolyesini nerden aldın
-mahalleden kuyumcudan
+bana da alsana aynısından ben sana parasını vereyim
-para önemli değil de alamam
+neden
-h ye ne derim sonra olmaz
+(internetten araştırdım kuyumcu bana biraz sokmuş) bak burda bu kadar kolye kendin alırsın artık
-tamam ya alma kolye
Bana mı yavşıyo yoksa kıskandı da aramızı bozmaya mı çalışıyo anlamadım ama Buse tehlikeli olmaya başlamıştı artık. iki şekilde de aramızı bozabilirdi o yüzden uzak durmak lazımdı. Gitmeme 1 gün kala cumartesi günü avmye gitti sinemaya girdik. Bütün hasretimi giderdim orda. Vedalaştık yine evinin 2 sokak altında. Pazar günü gece 11.30 otobüsüne bindim. Yine Çanakkale yolcusuyum.